• Sonuç bulunamadı

Altı ay testosteron tedavisi verilen erkeklerde prostat spesifik antijen yanıtını etkileyen faktörler

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Altı ay testosteron tedavisi verilen erkeklerde prostat spesifik antijen yanıtını etkileyen faktörler"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Altı ay testosteron tedavisi verilen erkeklerde

prostat spesifik antijen yanıtını etkileyen faktörler

Testosteron (T) eksikliği olan erkeklerdeki T tedavi- sinin kemik mineral dansitesi, duygu durum ve cinsel fonksiyonlar üzerine potansiyel faydaları bulunmaktadır.

Bununla birlikte prostat androjen bağımlı bir organdır, T tedavisinin benign prostat dokusunda büyümeye neden olabileceği ya da gizli kanserin progresyonuna neden ola- bileceği (prostat spesifik antijen değişikliklerini yansıtarak) ve gereksiz prostat araştırmalarına neden olabileceğine dair endişeler bulunmaktadır. Ancak T tedavisi ile serum PSA değişikliğinin ne derece ilişkili olduğuna dair sınırlı veri bulunmaktadır.

Bu çalışmanın amacı; yaş, serum T düzeyleri ve serbest PSA yüzdesi (%sPSA) gibi temel parametrelerin; %1.62 jel T tedavisi verilen hastalardaki PSA yanıtı üzerindeki etkile- rini araştırmak olarak belirlenmiştir.

Çalışmaya hipogonadal, T düzeyleri <300 ng /dL (30 dk arayla sabah saat 10.00’dan önce alınmış 2 ayrı tahlil) sağlıklı 18–80 yaş arası erkekler alınmıştır. Hipogonadal semptomlar değerlendirilmemiştir. Bozulmuş karaciğer fonksiyonu olanlar, vücut kitle indeksi <18 veya >40kg/

m2 olanlar, ciddi alt üriner sistem semptomları olanlar, PSA

>2.5 ng/mL olanlar, parmakla rektal muayenede anormal bulgu saptananlar, geçirilmiş prostat kanseri veya meme kanseri öyküsü olanlar, HCT >%48 olanlar çalışmaya dahil edilmemiştir.

Alt grup analizleri yaş için ≥60 ve <60, bazal serum T için ≤200 ng /dL, 201–250 ng / dL ve >250 ng / dL, ve

%sPSA için <%20 ve ≥20% olarak belirlenmiştir.

Aktif tedavi alan 221 hastada başlangıca göre testes- teron düzeylerindeki değişiklik 6 ayda +252 (±316) ng/dL oldu. (P<0.0001). Plasebo grubundaki ortalama değişiklik 6 ayda +28.6 (±158) ng/dL olarak saptandı.(P=0.2728).

T-jel grubundaki 209 hastanın postbazal PSA değerlerin- de 6 aylık sürede başlangıca kıyasla 0.1 ng/mL (P=0.0012) bir artış meydana geldi. Benzer şekilde bazal PSA değeri 0.7 ng/mL olan hastanın takiplerinde PSA değeri 0.8 ng/

Morgentaler A., Benesh J.A., Denes B.S., J Sex Med 2014;11:2818–2825

mL olarak saptandı. Plasebo grubunda ortalama ve ortan- ca PSA değerlerinin her ikisinde de 0.1 ng/mL düşüş sap- tandı.

Altı aylık periyotta aktif tedavi grubundaki 209 (%26.3) hastanın 55’inde ≥0.3 ng/mL PSA artışı mevcuttu. PSA değerlerindeki artış ≥0.3 ng/mL olan hastalarla, PSA dü- zeyleri aynı kalan, azalan ya da artış değeri <0.3 ng/ml olan 154 hasta karşılaştırıldığında; PSA değerlerindeki ar- tış ≥0.3 ng/mL olan hastaların daha yaşlı olduğu belirlendi (ortalama 58.5 vs 51.8 yıl, p <0.001) ve bu hastalar, be- lirgin olarak daha düşük bazal T düzeylerine sahipti (212 vs. 257 ng/dL, P=0.021). Altı aylık periyotta 209 hastanın 69’unda PSA değerlerinde azalma gözlendi. Bu grubun yaş ortalaması 51.6 (±9.2) ve ortalama bazal T değerle- ri 280 (±133) ng/dL idi. PSA değişikliği ≥0.3 ng/mL olan erkeklerin %sPSA değerlerinde %2.9 düşüş gözlendi, PSA değişikliği <0.3 ng/mL olan erkeklerde %sPSA değerlerin- de %3.4 lük bir artış saptandı.

Altı aylık takipte ≥60 yaş olan T-jel grubundaki erkek- lerin ortalama PSA değerlerinde, <60 yaş olan erkeklere oranla belirgin bir artış mevcuttu (n=151; 0.4 ng/mL vs.

0.05 ng/mL, P=0.0006). Ayrıca yaşlı grupta bulunan has- talar genç grupta bulunan hastalara oranla daha yüksek bazal PSA değerlerine ve daha düşük T seviyelerine sahip- tiler, ortalama bazal T seviyesi sırasıyla 233 (±112) ng/dL ve 249 (±121) ng/dL olarak belirlendi.

%sPSA düzeyleri <20% olan hastaların PSA değer- leri bazal değerlerine göre anlamlı bir artış (0.3 ng/mL (P=0.0027) gösterirken, %sPSA ≥20% olan hastalardaki PSA artışı (0.1 ng/mL) istatistiksel olarak anlamlı değildi (P=0.1184).

Bu çalışmada %1.62’lik T-jel tedavisinin 6 ay süreyle uygulandığı hastalarda, ortalama serum PSA değerlerinde 0.1 ng/mL’lik artış saptanmıştır. Plasebo grubunda ise or- talama 0.1 ng/mL’lik PSA azalması saptanmıştır. PSA de- ğerlerinde daha yüksek artışla ilişkili faktörler: yaş (>60 yaş

87

ERKEK CİNSEL SAĞLIĞI

Güncel Makale Özeti

(2)

olmak), başlangıçtaki serum T düzeyi (<250 ng/dL olması) ve %sPSA (<%20 olması) olarak kaydedilmiştir. Altmış ya- şından küçük ve serum T düzeyi başlangıçta >250 ng/dL olan erkek hastalarda, T tedavisi ile serum PSA düzeylerin- de ya hiç artış olmamakta, ya da minimal artışlar gözlen-

mektedir.

Çeviri

Dr. Hacı Can Direk, Doç. Dr. Ahmet Gökçe Sakarya Üniversitesi Tıp Fakültesi, Üroloji AD

ERKEK CİNSEL SAĞLIĞI Güncel Makale Özeti

88

Referanslar

Benzer Belgeler

The ATM user will provide his or her PIN and if correct after the system check, the user will be given access to the second level of authentication (fingerprint identification),

Bebeklerin anne sütünden önce besin alma ile annenin eğitim durumu, çocuk sayısı, ailenin aylık geliri ve doğum şekli arasında anlamlı bir ilişki saptanırken

Çocuğun mizacının uyku özelliklerini etkileyebileceği özellikle de aileler tarafından zor mizaç olarak değerlendirilen çocukların uyku sürelerinin daha kısa

çalışmamızda hasta grubunda serbest PSA’nın maksimum değerleri daha yüksek olmakla beraber hasta ve kontrol grubu arasında serum PSA seviyeleri arasında

In this last issue there are articles on miscellaneous subjects: with articles from defence structures to industrial structures; from military structures to civilian structures

TARTIŞMA ve SONUÇ: 10 kor prostat biyopsisi, hastadan daha az örnek alınması, benzer kanser tespit etme ve komplikasyon oranları nedeniyle 12 kor TRUS-B işlemine göre

Tedavi grupları arasında istatistiksel anlamlı değişiklik varken (p=0.042) plasebo ile TT veya plasebo ile AI grupları kıyaslandığında anlamlı değişiklik gözlen-

Testosteron veya dihidrotestosteron, prostat kanseri başlangıcı ve gelişimi üzerine etki etse de, androjenlerin direk karsinojen etki göstererek, normal prostat epitelyum