• Sonuç bulunamadı

SAYI : NUMBER : 79 OCAK

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "SAYI : NUMBER : 79 OCAK "

Copied!
72
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

KOOPERATIFÇILIK

SAYI : NUMBER : 79 OCAK

-

Ş UBAT - MART

1988

JANUARY

-

FEBRUARY - MARCH 1988

.r„

TÜRK KOOPERATİ FÇİ LİK KURUMU

(2)

THE TURKISH CO-OPREATIVE ASSOCIATION was founded at İstanbul Uni- versity in the year 1931, under the neme of the Turkish Co-operative Society (Türk Kooperatifçilik Cemiyeti).

Its headquarters was moved to Ankara in late 1933, and at the beginning of 1934 amended its Statutes ın conformance with the condıtions prevailing at that date.

The Society changcd its neme ınto the «Turkish Co-operative Associtionı In 1948, and modified its Statutes in conformance with the Law No. 3512. or Associations.

The General Assembly of the Association convened on 30 th May, 1964 and resolved that in the light of its 23 years of exprience and in accordance with the requirements of the planned economy era, the Statutes of the Association should be re-writton. The new Statutes drown up accordingly were reviewed an0 adopted by the General Assemly et its meeting on 27th June, 1965.

The Government declurer it as an association serving public interest in 1946.

Tho subject with which the Association ,s conserned, is theoretical and pratical co-operative work. Its object is to propagate co-operative ideas in theorectical and practical fields, to promote the co-operative spirit and ideas, and to support activities in this direction.

In order to achieve the objectives outlined in its Statutes, the Association ongages in the following activitied

a. Conduct or cause to be conducted resecrch on the subject of co-operative movement, commission its members or other scholars, experts and authors to write articles and books and prepare summaries of orticles and books on subjects pertaining to co-operative movement and publish th.ern.

b. Prepare or cause to be preparecl standard states for the various types of co-operatives.

c. Make contacts nationally or interna:ionally among all types of public and private agencies, organizations, assoc:ations and persons on the subjects related to co-operative movement, legislation and applications, and express its opinion on these subject either .directly or on request.

d. Convene academie meetings and arrange co-operative weeks, festivals and general co-ope,otive conventions.

e. Conduct lectures, courses. scminars and general knowledge competitıoıs in differerent parts of the country on the subject of co-operatives.

f Join as member those international organizciion and associations whose objects are similar to its own.

g. Set up a library in the headquarters of the Assoc;ation, closely connected with the co-operative movement conccpt, legislation and application and com- posed of books, periodicals and brouchures in Turkısh and foreing languages.

h. Participate in the comertions of International co-operative organizations, attend conferences to be arranged by such organizations and make the Turkish co-operative movement commenly known.

I. Make endeavours to ensure that the concept and application of the co- operative moven-1cm is w:dely diffused, that it develops and takes, root, that it is included in the curricula of vocational schools, that chairs on the co-operative movement are instituted in the universitics, academies, schools and that InstItutes spezializing in the co-operatıve movement cre founded.

k. Support and sustain the activities and enterprises of existing co-operatives net as guide to them in every respect, and at the resguest of the member co- operatives 1n solving their management problems.

pecya

(3)

KOOPERATiFÇ İ LIK

ÜÇ AYLIK KOOPERATIF INCELEMELER DERGISI

Say ı : 79 OCAK— Ş UBAT—MART 1988

Türk Kooperatifçilik Kurumu Taraf ından Üç Ayda Bir Yay ınlan ır.

Fiyatı : 1.250.- TL.

Yı ll ı k Abone : 5.000.- TL.

Yurtd ışı : 10.000.- TL.

Yazışma Adresi: Türk Kooperatifçilik Kurumu Mithatpa ş a Caddesi 38/A Yeni şehir - ANKARA

Tel: 131 61 25 - 131 61 26 Türk Kooperatifçilik Kurumu Ad ı na Sahibi

Hüsnü POYRAZ

*

Yaz ı İş leri Müdürü Prof. Dr. Rasih DEM İRCİ

*

Yayın Komitesi Başkan: Ayhan İ NAL Raportör: Halil B İLİ C İ Üye: Doç. Dr. Orhan ARSLAN Üye: Prof. Dr. Rasih DEM İ RC İ

Üye: Alâaddin KORKMAZ

Yayımlanan yaz ıları n sorumlulu ğu yazarları na aittir.

IÇINDEKILER

Başyazı :

Yeni Bir Dönem Ba ş larken KOOPERATIFÇILIK Kooperatiflerden Ç ı kma

Yrd. Doç. Dr. Rıza AYHAN 7

Türk Tarı m ı nda Toprak ve Arazi Kay ı plar ı

Dr. Mehmet ŞAHIN 23

Milli Sosyal Yardım ve Sosyal Hizmet Sistemi Kurulmal ıdır

Yrd. Doç. Dr. Kadir ARICI 31

Tüketicinin Korunması na Iliş kin Bir Ekonomi Hukuku Yaklaşı ve Tip Sözle ş meler

Doç. Dr. Kemal ÇEVIK 43

Tüketicinin Korunmas ına Temel Çözüm:

Tüketim Kooperatifleri

Dr. Ahmet ÖZÇELIK 57

pecya

(4)

CO-OPERATION

OUARTERLY PUBLICATION ON COOPERATIVE WORKS

NUMBER: 79 January - February - March 1988

Ouarterly Published by tlıe Turkish Co-operative Association Correspondence Address:

Türk Kooperatifçilik Kurumu

Mithatpaşa Caddesi 38/A Yenişehir - ANKARA Tel: 131 61 25 - 131 61 26

Proprietor on behalf of the Turkish Co-operative Association Responsible Editor

Hüsnü POYRAZ

(The opinions expressed in the articles belong to the authors)

CONTENTS

EDITORIAL: While a New Term Starts

COOPERATIVE WORK 3

TERMINATING MEMBERSHIP IN COOPERATIVES

Asst Prof Rıza AYHAN 7

Land and Soil Losses in Turkish Agriculture

Dr. Mehmet ŞAHIN 23

National Social Assistance and Social Service System Should se Established

Asst Prof Dr Kadir ARICI 31

An Economic Law Approch to the Protection of Consumer and Typical Contracts

Doç. Dr. Kemal ÇEVIK 43

Basic Solution to the Protection of Consumer:

Consumers Cooperatives

Dr. Ahmet ÖZÇELİK 57

D izgi ve Baskı SİSTEM OFSET Tel: 229 18 81 229 63 97

pecya

(5)

Ba ş yaz ı

YEN İ B İ R DÖNEM BA Ş LARKEN L,

Değerli Okuyucularımız,

Türk Kooperatifçilik Kurumu 1931 y ılından beri kooperatifçilik saha- sında faaliyet gösteren ve ilmi tarafsızlığı herkes tarafından kabul ve teslim edilmiş bulunan gönüllü bir kuruluştur. Kurumumuz faaliyete başladığı an- dan bugüne kadar tertip ettiği konferans, forum, seminer, simpozyum ve pek çok diğer toplantılarla, yayınladığı kitap; toplantı, simpozyurn, konfe- rans ve seminer tebliğleri; ayrıca yaptırarak neşrettiği araştırmalar ve coh uzun müddetten beri çıkardığı periyodik dergilerle toplumumuzda koope- ratifçilik kamu oyu oluşmasına büyük katkılarda bulunmuş ve halen de bu görevini başarı ile devam ettirmektedir. Türk Kooperatifçilik Kurumu koo- peratifçilik konularında akademik çalışmalar yapan ve yaptıran bir mek- tep hüviyeti ile ülkemizde karşılıklı yardımlaşma ve dayanışma fikir ve ide- alinin gelişmesi ve yaygınlaşmasına hizmet etmiş ve bu hizmetleri zaman zaman devlet tarafından da dikkate alınmıştır. Bu cümleden olarak koope- ratifçilik tarihi ve literatüründe önemli bir yeri olan 1163 sayılı kooperatif- çilik kanununun çıkarılmasında da büyük gayretler sarfetmiştir.

Türk Kooperatifçilik Kurumumuz yukar ıda zikrettiğimiz periyodikler cümlesinden olarak aylık neşrettiği KARINCA dergisinin aralıksız bir şekil- de 615 sayı çıkarılmasını temin etmiş ve bunu yayınlamaya devam edecek- tir. Karınca dergisi daha ziyade aktüel bir kooperatifçilik dergisi olması ya- nında, devamlı olarak kültürel, ekonomik, sosyal ve zirai konularda neşri- yat yapmaktadır. Elinizdeki KOOPERATIFÇILIK dergisi ise her üç ayda bir yayınlanan ve bu sayısı ile 79. sayısına ulaşmış, daha ziyade araştırma- ların neşredildiği ilmi hüviyeti haiz bir yay ın organıdır. Bu dergide genellik- le üniversitelerimizde asistan ve araştırma görevlisi olarak çalışan genç bilim ,... adamlarının yaptıkları araştırmalar başta olmak üzere, uygulamada konu- sunda uzmanlaşmış kimselerin çalışmalarına yer verilmektedir. Türk Koo-

pecya

(6)

peratifçilik Kurumumuz bir yandan memleket içinde kooperatifçilik çal ış- malarına devam ederken, diğer taraftan da hem Türk kooperatifçilik hare- ketini tanıtmak ve hem de Türkiye'nin bilhassa turistik ve kültür zenginlik- lerini yurt dışında göstererek yabancıların ülkemize karşı olan ilgilerini çek- mek amacıyla belli bir süreden beri yılda iki defa olmak üzere başta İngiliz- ce olmak üzere, almanca, fransızca ve arapça lisanlarında "COOPERATION IN TURKEY" isimli bir di ğer neşriyatı da devam ettirmektedir. Bu neşri- yat başta milletlerarası kooperatifçilik teşekkülleri olmak üzere, çok say ı- da yabancı ülkeye, milletlerarası kuruluşa ve Türkiye'de büyükelçili ği bulu- nan memleketlerin elçiliklerine gönderilmektedir.

Türk Kooperatifçilik Kurumu milletlerarası kooperatifler birliği başta olmak üzere bir çok milli ve milletler arası teşekkülle devamlı münasebet halinde bulunmaktadır. Geçtiğimiz dönemde başta Amerika Birleşik Dev- letleri olmak üzere, Ortak Pazar memleketleri ve Balkan ülkeleri ile koope- ratifçilik konusunda ciddi ilişkilerde bulunmuş ve memleketimizi ve koope- ratifçiliğimizi buralarda tanıtmak ve Türkiye hakk ında olumlu intibalar te- min etmek ve geliştirmek için büyük gayretler sarfetmiştir. Ayrıca islam ül- keleri kooperatifler birliğini oluşturmak ve islam ülkelerine bu konuda li- derlik ve öncülük yapmak için teşebbüslerde bulunmuştur. Bu teşebbüse ba- zı islam memleketleri müsbet cevap vermiş olmakla beraber bir kısmından da beklenen ilgi görülememiştir. Yalnız kurumumuz bu alandaki faaliyetle- rine bundan önce de olduğu gibi devam etmeyi kararlaştırmıştır.

Türk Kooperatifçilik Kurumumuz geçti ğimiz üç yıllık dönemde mun- tazaman yıllık mali kongrelerini zamanında yapmış ve bu yıl yaptığı genel kurulda da yönetim kurulunu ve diğer organların, yenilemiştir. Ayrıca geç- tiğimiz 1987 yılının aralık ayı içinde geleneksel bir şekild e tertiplediği ve her üç yılda bir muntazaman tekrarladığı 12. Milletlerarası Türk Kooperatif- çilik Kongresi'ni Ankara'da Milli Kütüphane salonlarında yapmıştır. Bu kong- reye Batı Avrupa, Balkan ve islam ülkelerinden oldukça fazla say ıda koope- ratifçi katılmış ve bunların bir kısmı da kongremizde tebliğ sunmuşlardır.

Aktedilen 12. Milletlerarası Türk Kooperatifçilik Kongresi son derece başarı- lı olmuş ve kongreye katılan yabancılar çok iyi ve müsbet intibalarla ülke- mizden ayrılmışlardır. Bundan sonra da yurt dışı kooperatifçilik faaliyet- lerimiz ve Türkiye'yi tan ıtma gayretlerimiz ayni şekilde sürecektir.

Burada ifade edilmesi gereken bir başka husus da hükümetin 1163 sa- yılı kooperatifler kanununu yenileme faaliyetleridir. Halen ülkemizdeki koo- peratiflerin sayısı oldukça fazla ve bunlar çok değişik bakanlıkların kontro-

lu altında bulunmaktadır. Yeni eğilim, Türkiye'de çok değişik sahalarda faa- liyet gösteren kooperatiflerin başta Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığı ol- mak üzere, imar ve Islain Bakanlığı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın kontrolu altında toplanmasıdır. Bu konularda kurumumuzun görüş ve dü- şünceleri genel başkanımız tarafından ifade edilmiştir. Hazırlanan yeni tasa- rının olgunlaştırıldıktan sonra bir an evvel kanunlaştırılmasında sayısız ya-

pecya

(7)

rarlar vardır. Bu konuda üzerinde önemle durulması gereken husus, bütün kooperatiflerde ve özellikle yapı kooperatifçiliği alanında hem devlet dene- timinin ve hem de kooperatiflerin kendi öz ve iç denetimlerinin en etkili bir şekilde yapılabilmesini temin etmektir. Bu husus hem kooperatiflere bel ba ğ- lamış ortakların haklarının korunması açısından hem de Türk Kooperatif- çilik hareketinin gelişip yaygınlaşarak daha ileriye gidebilmesi açısından büyük bir önem arzetmektedir.

Kooperatif ve kooperatifçiliğe devletin müdahalesinin kooperatifçilik prensipleri açısından en az seviyeye indirilmesi arzu edilmekle beraber, bü- yük ölçüde devlet fonlara ve kredileri ile kaynaklarını kullanan kooperatif organizasyonların mutlaka kontrol edilmesi, iyi niyet sahibi olmayan kişi ve kuruluşların faaliyetlerinin önlenmesi gerektiğine yürekten inanıyoruz.

Yalnız hemen ifade etmeliyiz ki, kooperatiflere ve kooperatiflerin yönetim kurullarına devlet müdahalesinin asgari seviyeye ınaırıtmesının ae ızoopeıd- tifçilik prensipleri açısından gerekliliğini açık bir şekilde vurgulamak du- rumundayız.

Türk Kooperatifçilik Kurumu olarak her zaman ve mekeında söylediği- miz gibi ve fadliyetlerimizi devaml ı bir şekilde o sahaya yoğunlaştırdığımız gibi, kooperatifçilik hareketinin başarıya ulaşmasının birinci şartı eğitim- dir. özellikle kooperatiflerde ortakların kooperatifçilik konusundaki bilgi ve görgülerini şuurlu ve etkili bir biçimde artırabildiğimiz takdirde, koope- ratiflerin işleyişleri, ortakların kendi haklarına sahip çıkma ve bu şekilde de üyesi bulundukları kooperatif teşkilatları en iyi bir tarzda denetleyecek- leri açık bir gerçektir. Bunu temin etmenin yolu da ifade edildiği gibi, şuur- lu bir kooperatifçilik eğitimi almakla mümkün olacaktır. Bu konuya inandı-

ğımız için bundan bir müddet önce Türk Kooperatifçilik Kurumumuzun

önderliğinde bir kooperatifçilik Eğitim Vakfı kurulmasına karar verilmiş ve bu müessese büyük gayretler sarfedilerek dikkat ve ihtimamla geli ştiril- miştir. Eğitim Vakfımız kooperatifçilik eğitimi yaptırmak üzere başta koo- peratifçilik tahsili veren müesseselerin öğrencilerine burs vermek olmak üze- re, çok yönlü eğitim faaliyetleri yapmaya devam etmektedir.

Yukarıdan beri izah etmeye gayret ettiğimiz bütün faaliyetlerimize önü- müzdeki bu yeni dönemde de artan bir azim ve iştiyakla devam edilecek ve kooperatifçilik sahasındaki çalışmalarımız üstün bir görev ve sorumluluk an- layışı ile, daha doğruya, daha iyiye ve daha güzele erişebilmek için sürdürüle- cektir. Türk Kooperatifçilik Kurumumuz, cemiyetimizdeki kooperatifçilik konusunda üstlendiği fonksiyonunu yerine getirirken, bu güne kadar hiç bir hizip ve iç çekişmeye meydan vermeden doğru bildiği yoldaki çalışmaları- na bütün üyelerinin i.ştiraki ile el ve gönül birliği içinde devam etmiştir, bun- dan sonra da bu prensiplere azami ölçüde dikkat ve riayet ederek çalışmala- rını' yürütmeye bilhassa

itina

gösterecektir. Kooperatifçilik konusunda ba- şarılı olabilmek için bu prensi be ihtiyaç olduğunun suuruna sahiptir.

Değerli Okuyucularımız;

Elinizdeki üç aylık ilmi kooperatifçilik dereimizin bu say ısında birbi-

pecya

(8)

rinden vnemli konular ver almaktadır. Bunların başında Türk Tarımında Toprak ve Arazi Kayuiları, Milli Yardım ve Sosyal Hizmet Sistemi Kurul- malıdır, Tüketicilerin Korunmasına ilişkin Bir Ekonomi Hukuku Yakla şı- mı ve Tip Sözle şmeler, Tüketicinin Korunmasında Temel Cözüm: Tüke- tim Kooperatifleri ve Kooperatiften Çıkma gibi önemli konuları aydınla- tacak yazılar yer almaktadır. Her ülke için önemli olmakla beraber Türki- yemiz için tarımın özel ve önemli bir yeri vardır. Tarımın temeli ise top- rak ve arazi varlığıdır. Tarım topraklarının ve tarım yapılan arazileri,' iyi kullanılması ve verimliliklerinin artırılarak muhafaza edilmesi üzerinde önem- le durulması gerekli bir mesele olarak karşımıza çıkmaktadır. Çeşitli se- beplerle ve bilhassa sanayileşme faaliyetlerinin artması ile tarım toprakla- rı ve verimli araziler hızlı bir şekilde kayıp olmaktadır. Bu konuda gerek- li tedbirler daha fazla gecikilmeden alınmalıdır. Toplumumuzda yardım- laşma ve sosya hizmet sistemlerinin ve kurulu şlarının geliştirilmesi her ge- çen gün önemini daha da artırmaktadır. Bu alanda da daha ciddi gayretle- rin gösterilmesi sosyal devlet anlayışının en önemli gereklerinden biridir.

Bilindiği gibi her cemiyette mal ve mamüllerin üretici ve tüketicileri bu- lunmakla ve herhangi bir mal, mamül ve hizmetin üretenden tüketene ve kullanana aktarılması, gerek üreticinin ve gerekse tüketicinin korunmas ı ve her iki grub arasındaki denge noktasının bulunması büyük bir ehemmiyet arzetmektedir. Bilhassa büyük şehirlerde ve nüfusu kalabalık merkezlerde tüketicilerin korunması mekanizmasının iyi bir şekilde çalıştırılması gerek- mektedir, hiç şüphesiz bunun için en iyi ve denenmiş, başarılı olduğu tec- rübelerle tesbit edilmiş araç tüketim kooperatifçiliğidir. Memleketimizde de bu alanda başarılı olabilmek için tüketim kooperatifçilik!' üzerinde, ıs- rarlı bir şekilde durulması ve uygulamadaki aksaklıkların giderilmesi şart- tır.

Herhangi bir kooperatife girmek ne kadar tabi bir olay ise, ortak arzu ettiği takdirde kooperatiften çıkmak da o kadar normal ve tabi bir hak ola- rak müteala edilmelidir. Zaten kooperatifçiliğin en önemli prensiplerinin başında ortaklık için hür irade şartı aranmakta, ortğa hiç bir kimsenin,koo- peratife girmek için herhangi bir tesiri sözkonusu değildir. Demokratik ve

hür kooperatifçilik anlayışı budur. Bu düstur hür parlamenter sistemlerde aynen uygulanmaktadır. Ayni durumu kooperatiften ayrılma ve haklarını alabilme açısından her ortak için uygulanabilmelidir. Bu da yine koopera- tifçilikteki hür irade ve demokratiklik ilkesinin bir başka şekilde tezahürü- dür.

Yukarıda kısaca izah etmeye çalıştığımız konular hakkında, elinizdeki bu sayıda daha etraflı bilgiler verilmektedir. Verilen bu bilgilerin bütün hooperatifçiler için faydalı olacağına inanmaktayız. Bu vesile ile önümüz- deki yeni dönemin Türk Kooperatifçileri ve kurumumuz için hay ırlı, başa- rılı ve mutlu olmasını temenni ediyoruz.

Sağlıcakla kalma!

KOOPERATİFÇ İ Lİ K

pecya

(9)

KOOPERATIFÇILIK

Say ı : 79

OCAK—ŞUBAT—MART 1988

KOOPERATİ FLERDEN Ç İKMA

Yrd. Doç. Dr. R ıza

AYHAN (*)

GIRIŞ :

"Tüzel ki ş ili ğ i haiz olmak üzere ortaklar ı n ın belirli ekonomik menfaatlerini ve özel- likle meslek ve geçimlerine ait ihtiyaçlarını kar şılıklı yardım ve dayanışma ve kefalet su- retiyle sağ layıp korumak amacı ile gerçek ve tüzel ki şiler ile, özel idareler belediyeler, köy- ler, cemiyetler ve dernekler taraf ından kurulan de ğ işir ortaklı ve deği şir sermayeli te şek- küller" (Koop. K. m. 1) şeklinde tarif edilen kooperatifin amac ının ekonomik oldu ğu söylenir. Ancak gerçekte, kooperatifin kendisi ekonomik bir amaç takip etmez. Koope- ratifin çal ış mas ı ile ortaklar ının ekonomik durumlar ı geli ş tirildiğ i için, "iktisadilik" ilke- si, kooperatif ortaklar ı için sözkonusudur. Bu kooperatifin, içe dönük bir şahıs birliğ i olması ndan kaynaklan ır. Gerçekten de; kooperatif, faaliyetlerinden kural olarak sadece ortaklar ının istifade etti ği bir şahıs Kooperatiflerde ortaklar, sair ortakl ı klarda olduğ u gibi kazanç elde etmek ve payla şmak için de ğil, ekonomik ihtiyaçlarını sağlamak, mesleki menfaatlerini korumak, güven alt ına almak, di ğer bir söyleyi ş le ekonomilerini ge- li ştirmek için bir araya gelirler.

Kooperatifde birle şenlerin amac ı ticaret yapmak de ğ il, ortağı n tüketim maddeleri gibi olağan ihtiyaçlar ı ndan, meslek edinmek gibi olağanüstü ihtiyaçlar ına, mesleki faali- yetine, sa ğ lığına, çe şitli risklere kar şı güven altına al ınmasına kadar geni ş bir alanı kapsa- yan huuslarda, orta ğı n ekonomisini geli ştirmektir. Bu sebepten, kooperatif amac ının el- de edilmesini sa ğlayan veya buna do ğrudan doğruya etkili olan araç, sermaye de ğ il, da-

(*) S. Ü. Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi

pecya

(10)

yan ışma, karşı lı kl ı yardım ve kar şılıkl ı yararland ırmadır. Bunun neticesi kooperatifte mer- kez kavram sermaye de ğ il, ortakt ır2 .

Kooperatiflerde, orta ğı n ki şili ğ i kooperatif i ş letmesinin temel unsurunu te ş kil eder.

Zira amacı n elde edilmesi do ğrudan do ğruya ortağın ki şili ğ ine bağlı dı r. Ancak, ortağı n ki şili ğinin önemli olması ve kooperatif i şletmesinin temel unsurunu te ş kil etmesi, orta- ğı n bizzat çal ış mas ı manas ı na gelmez. Kooperatiflerin geçerlili ğini, ortaklar ın i şletmeye aktif katılma karar ına ba ğlamak do ğ ru olmaz. Kooperatif toplumsal bir hedefe yarma ga- yesini güder. Bu da iktisaden zay ı f durumda bulunanlar ı n desteklenmesi ve geli ştirilmesi- dir3 . Bunu temin için de orta ğı n bizzat çal ış mas ı gerekmez. Orta ğın kooperatif aç ısın- dan önemi; kanunun ve özellikle esas mukavelelerin orta ğ a yükledi ğ i borç ve yükümler- de; Mesela, bir süt ürünleri ve süt de ğ erlendirme kooperatifinde, amac ı n elde edilmesi, an- cak ortaklar ı n belirli bir ölçüye göre tesbit edilmi ş miktarda sütü, kooperatife teslim et- meleri gibi, di ğ er ki ş i birliklerinde görülmeyen hallerde ortaya ç ı kar4 .

Buraya kadar yapt ığım ız izahlardan anla şılaca ğı gibi, kooperatiflerde ki ş i unsuru ve bilhassa ortakl ı k önemli bir kavram olmaktad ı r. Kooperatifte merkez kavram ı oluş tu- ran orta ğı n, kooperatif orta ğı iken fonksiyonu ne kadar önemli ise, orta ğı n kooperatif- ten ç ı kması ve bilhassa bunun neticeleri aç ısı ndan önemli olmaktad ı r. Biz bu çal ış mam ı z- da Türk hukuku aç ı s ı ndan kooperatiften ç ı kmayı ve bunun hukı lki neticelerini inceleme- ye çalış acağız.

I

GENEL OLARAK ÇIKMA

Çeş itli özel hukuk birliklerinde üyeli ğe ait bütün hak ve mükellefiyetlerin sona er- mesi, üye ile birlik aras ı ndaki bütün ili şkilerin kesilmesi anlam ına gelir. üyelik ya orta ğın kendi iste ğ i ile ya da istek dışı hadiselerin gerçekle ş mesi ile sona erebilir. iste ğe bağlı olan- lar, orta ğın ayrılması (ç ıkma) veya üyelik hakk ını n devri stiretiyle; istek d ışı olanlar ise, orta ğı n ölümü, görev ve hizmetin bitmesi ve nihayet orta ğın ç ıkarı lması şeklinde ortaya ç ı kar.

Bütün bu hallerde sona eren ç ı kan veya ç ı kar ılan orta ğın üyeli ğidir. Kural olarak özel hukuk birli ği devam eder s .

1- üyelik Kavram ı ve Mahiyeti

özel hukukta bütün ş ahıs birliklerinin ortak nitelikleri, bu birle şmelere kat ılan şa- h ı slar ın karşılıkl ı ve biribirine uygun irade beyanlar ı ile bir gaye etrafında bir "birlik"

olarak toplanmalar ıd ır. Kanun koyucu birle şmenin şekil ve türüne göre bu birli ğe, hak ve mükellefiyetlerin sujesi olabilme bak ı m ı ndan özel bir varl ık tanımıştır6 .

Kanun koyucu taraf ından tan ınan bu özel varlık, yalnız hak ve mükellefiyetlerde su- je olma yönünden, yani üçüncü ş ah ı slarla olan münasebetler bak ı m ı ndan değil, üyeler ara- sındaki hukuki münasebetler (iç ili şkiler) bakım ından da ortaya ç ıkmaktadır. Bu gaye et- rafında bir "birlik" olarak toplanan şahısların birle şmelerinde kurulu ş da oldu ğu kadar, sonradan yeni üyelerin birli ğe kat ı lmalarında da, ad ı geçen birlik ile birlik üyeleri aras ın- da, nev'i şahsına münhas ır (sui generis) bir tak ım hak ve vecibeler ortaya ç ıkar. İş te bir- lik ile üyeleri aras ındaki bu münasebetler, hukuk iliminde özel bir kavram alt ında topla- nırlar ve buna "üyelikten do ğan ili şkiler" k ısaca "üyelik" ad ı verilir 7 .

8

pecya

(11)

üyelik, çe şitli hak ve mükellefiyetler ta şıyan, birlik ile bir ba ğ tesis eden iliş kiler bütünüdür 8 . üyelik kavram ı alt ında bir tak ı m mameleki ve idari hak ve mükellefiyetler söz konusudur. Bu manada üyelik bir bütün olarak kazan ılır ve yine bir bütün olarak so- na erer. üyelik bir bütün olarak kazan ıl ıp, yine bir bütün olarak sona erdi ğine göre, üye- lik hakların ı n devir kaabiliyeti olup olmad ığı, üyeli ğin söz konusu edildi ği şahı s birle ş- melerinin tipine göre ayr ı ayr ı ele al ı nmal ı d ı r9 .

2- Kooperatiflerde üyelik (Ortakl ı k) Kavram ı ve Mâhiyeti

Kooperatifler, ortaklar ını n ekonomik menfaatlerini sa ğ lamak maksad ı yla kurulan (Koop. km. 1) de ğ i ş ir ortakl ı özel hukuk ki şi birlikleridir. Kooperatifin, dernek ve ortak- lı ktan farklı bir ki şi birli ği olması, ortak sı fatının kazan ılmas ı ve kaybedilmesi ile ortak- lı ktan do ğan hak ve mükellefiyetlere yans ımış tır. Bu sebepten, orta ğı n, s ı fat ı kazandığı andan kaybedinceye kadar, sahip oldu ğu hukuki durumu, bu ki şi birli ğinin özellik ve ni- teliklerine iı ygun yapı dadı r 1° .

Kooperatiflerde, birli ği olu şturan ki ş ilerin nitelikleri oldukça önemli bir yer tu- tar l ı . Her ş eyden önce "sa ğlama ve koruma amac ı " (Koop. k-1; İ sviçre Bk.m. 828; Alm.

Koop. K. m. 1) sadece ortaklar ın kişiliklerini, yani ortaklar ı n kendilerini konu al ır. Bun- dan ba ş ka, kooperatifin amac ının elde edilmesi, bizzat orta ğın ki şili ğine bağl ıdır. Ş öyle ki, amacı n elde edilmesi için ne ortakl ı klarda oldu ğu gibi sermayeye, ne de derneklerde görüldü ğü gibi, aidat, ba ğış gibi bir katk ıya ihtiyaç vard ı r; daha da fazlas ına, orta ğı n kar- şılıklı yard ımına, dayanış ması na, kefaletine ihtiyaç duyulur. Amac ı gerçekle ştiren araç- lar do ğ rudan do ğ ruya " şahsrdirler.

Kooperatiflerde merkez 'kavram olan orta ğı n şahsın ın önemi, ortak s ı fat ını n kaza- n ı lmasında ve kaybedilmesinde de önemini gösterir. Ortakl ı k sıfatın ı n kazanılması nda ve kaybedilmesinde sermayeye, daha do ğru ifade ile malvarl ığına ili ş kin hususlar rol oyna- maz 12 . Ortaklık senedi bile, pay ı değ il, orta ğın bizzat kendisini yans ıtır". Kooperatif- lerde, ki şilerin niteli ği, kooperatifin i şleyi ş inde de önemini gösterir. Ş öyle ki, kanunlar- da aktif bir katılmayı öngören bir düzenleme getirilmi ştir (İ sv. Bk. m. 867).

Kooperatiflerde, birli ğ i olu şturan ki şilerin nitelikleri son derece önemli oldu ğuna göre, ortaklığa giri şte ve üye s ı fat ı n ı n kazan ı lmas ı nda di ğ er birliklerden farkl ı düzenle- melere tâbi tutulmas ı normaldir. Ancak kooperatiflere ortak olma hususunda geçerli olan

"aç ık kapı " ilkesi, acaba, s ını rlandı r ı lm ış m ı olmaktad ı r. Hem giri şin engellenmesi, hem de ki şinin kooperatife giri şini zorlayı cı yönde uygulama yap ılması ile "aç ık kap ı " ilkesinin istisnaları ortaya ç ı kacakt ı r.

A- Aç ık Kapı ilkesi

Aç ı k kap ı ilkesi, kanun ve ana sözleşmedeki giri ş ş artlarını gerçekle ştiren ve ortak ol- ma talebinin reddi için hakl ı bir sebep bulunmayan herkese, kooperatifin kap ısını n kapa- tılmaınası ve böylelikle fera ekonomik menfaatlerin korunmas ı imkan ı n ı n aynı durum- da olanlara tan ı nmas ı n ı ifade eder. Bunun neticesi olarak, her isteyenin, kanun ve ana söz- leş medeki hükümlere uyarak, kooperatiften ayr ılabilmesi hakk ı da ilkeyi tamamlar ve ç ık- ma hakk ı na hâkim bir di ğer ilkeyi ş ekillendirir 14 .

Kooperatifler, ki ş ilerin ekonomik yararlar ı n ı sa ğ lamak ve korumak amac ı ile kurul-

9

pecya

(12)

dukları için, aynı ekonomik ihtiyaçları duyan kişilerin bu birlikte yer almaları tabir kar-

şılanmalıdır. Esasen kooperatif birlikleri üyelerinin (ortaklarının) sadece dayanışma ve

kefaletleri ile değil, özel ve kamu kuruluşlarının yardımı, devletin bütçesine konan fonlar- dan katkısı, vergi bağışıklığı, tek kelime ile sosyal ekonomik etkiler sayesinde do ğup

güç-

lenmektedirler (Koop. K. m. 9). öyle ise, aynı sosyal ve ekonomik yapıda bulunan kişi- lerin kendilerine uygun düşen kooperatif birliklerinden aynı ölçüde istifade etmesi on- lar için bir hak sayılmalıdır".

Zaten, kooperatifteki değişir ortaklı ve değişir sermaye (Koop, K. m. 1) unsurları, açık kapı ilkesinin tabir bir sonucudur. Ancak, açık kapı ilkesi, her isteyenin istediği şe- kilde kooperatife girebileceğini, ya da kabul edilmesi gerektiğini ifade etmez I6 . Açık ka- pı ilkesinden istifade ederek kooperatife girmek isteyenler için herhangi bir sınırlama geti- rilememesine rağmen, ortak sayısının sabit olmaması ilkesi saklı kalmak şartıyle, ana söz- leşmeye kooperatife girme hususunda ayrıntılı hükümler konulabilir.

Açık kapı ilkesi, her ne kadar, kooperatife giriş ilkesini hüküm altına almaktaysa da, aynı zamanda da kooperatiften çıkışı düzenleyen bir diğer ilkenin de temelini teşkil eder.

Kooperatife giriş kapısı, girmek isteyenlere nasıl kapatılamazsa, çıkış kapısı da çıkmak isteyenlere kapatılamaz. Ancak, asıl amaç kooperatifin korunması olduğu için, her iste- yenin her istediği zaman kooperatiften çıkması da söz konusu olamaz. Kooperatife giriş- te "açık kapı ilkesi"nin uygulanmasında olduğu gibi, çıkışta da, ana sözleşme esaslarına riayet etmek şarttır.

Burada hemen şunu belirtmemiz gerekir ki, ana sözleşmeye konulacak bir hükümle

"açık kapı ilkesi" doğrudan doğruya veya dolayısıyle ihlal edilemez. Kanun koyucu "koo- peratifin korunması ilkesini de nazara alarak açık kapı ilkesinin sınırlarını tesbit etmiş- tir. Açık kapı ilkesine iki halde: Kanundan I7 ve ana sözleşmeden" doğan sınırlamanın getirilerek kooperatife giriş sınırlandırılabilir l

9

Şu kadar ki, bu hükümler kooperatife gir- meyi aşırı derecede güçleştiremezler.

B- Kooperatife

Üye

(Ortak) Olman ı n Ş artları

Kişi birliği olan kooperatiflerde üye olmak hususunda "Açık kapı ilkesi"nin Koope- ratifler Kanununda (m.

1/2, 2, 10, 13) aç ıkca kabul olundu ğu ku şkusuzdur. Ancak yine de sözleş me hürriyetinin, kooperatife üye olmakda, s ınırsız olarak uygulanaca ğı söylene- mez. Bu bakı mdan kooperatife üye olmak için kanun koyucu baz ı ş artlar öngörmü ş tür.

Bunları şahsi ve şekli ş artlar olarak ikiye ay ı rabiliriz.

a) Kooperatife Giri ş te Şahsi Ş artlar

Kanun koyucu kooperatife üye olmak isteyenlerde baz ı ş artlar aramıştı r. Bu ş artlar gerçek ve tüzel ki şiler aç ısı ndan ayn ayr ı ele al ı nmalı d ır.

aa) Gerçek Ki şiler Bakımından Kooperatife Üye Olman ın Şahsi Ş artları

aaa) Kanundan Do ğan S ınırlar

Koop. K. m. 8 Kooperatif ortakl ığı na girebilmek için özel ki şilerin" medeni hakla- kullanma yeterli ğine sahip olmaları gerekir." hükmü ile gerçek ki şiler aç ısı ndan kanun-

10

pecya

(13)

dan do ğan bir ş art getirmi ş tir. Kanun koyucu ancak bu suretle, kooperatifin as ıl amac ı olan "dayan ışma"n ın sağlanabilece ğini ve kooperatif kurucular ı ile ortakl ığ a istekli olan- ların sözleşme yapma ehliyetini kazanabilece ğ ini, başka bir ifadeyle, iktisadi' ve iltizamt muamelelerde bulunabilece ğini belirtmi ştir.

Yarg ıtayımız reşit olmayan küçüklerin kooperatife üye olamayaca ğını , olmu ş ise üye-

liklerinin geçersizli ğinin dâvft edilebilece ğini kabul etmi ş tir 2 ' 22 Küüperatife üye olmak

"evli kadı nlar ın" bir i ş ve sanatla u ğ ra ş mas ı manas ına gelmedi ğ i için, bunlar kocalar ı n ı n iznini almaksızın (MK.m. 159) kooperatife üye olabilirler. Kendilerine kanani mü şavir tayin edilenler de kooperatife üye olabilirler (MK. m. 379).

bbb) Ana Sözle şmeyle Getirilen Sınırlar

Ana sözle şmeye konacak mecburi hükümleri düzenleyen Koop.K.m. 4 /b.3'e göre "Or- taklık sıfat ını kazand ıran ve kaybettiren" hal ve şartların ana sözle şmeye yaz ılması şart- tır. Bu hükümle, ortak s ıfatı nı kazand ıran hal ve şartlar ı n gösterilmesi istenirken, ayn ı za- manda, açık kapı ilkesinin sınırlandırılmasına da imkan verilmi ş tir23 .

Koop. K. m. 4/b.3 ile ana sözle şmeye konulacak şartlarla aç ı k kap ı ilkesine s ı n ı r ge- tirilmesi maddi, şahsi veya mahalli nitelikte olabilir 24 . Kooperatif kurucular ı için aranan bu nitelikler, kuruluş tan sonra aslen veya devren ortak olacak olanlarda da aynen arana- cakt1r25

bb) Tüzel Kişiler Bakımından Kooperatife Üye Olman ı n Şahsi Şartlar ı aaa) Kanundan Do ğ an S ınırlar

Ortakl ı k s ı fat ı n ı n kazan ı lması ve kaybedilmesini düzenleyen Kooperatifler Kanunu'- nun ikinci kısm ı nda 9.madde Kooperatiflere ortak olacak tüzel ki ş ileri göstermektedir.

Buna göre "özel idareler belediyeler, köyler gibi kamu iktisadi' te şebbüsleri ve kooperatif- ler amaçlar ı bakı m ı ndan ilgilendikleri kooperatifin kurulu şlarına yard ımcı olur, önderlik eder ve ortak olabilirler" (Koop. k. nı . 9). Kooperatife ortak olacak tüzel ki ş iler kanunla s ı nırlandırılm ış oldu ğu için, yorum ile de olsa, geni ş letilemez. Meselâ, ticaret ortakl ı kla- rı (Kollektif, Komandit, Anonim, Limited) amaçtaki ayk ı r ı l ı k nedeniyle kooperatiflere ortak olamazlar26 .

bbb) Ana Sözle şmeyle Getirilen Sınırlar

"Ortaklık sıfatı nı kazand ı ran ve kaybettiren hal ve şartlar" ın ana sözle şmede yer al- ması mecburiyetini . getiren Koop. k. m. 4/b.3 gere ğ ince, ana sözle ş meyle kooperatife or- tak olabilecek tüzel ki şilere s ını r getirilebilir. Bu sı nırlar maddi, mahalli veya ş ahsî olabi- lir.

b) Kooperatife Giri şte Ş ekli Ş artlar

Ortaklar, kooperatifler kanununun kabul etti ğ i esaslar dahilinde hak ve vecibelerinde e ş ittirler (Koop. K. m. 23). Bu sebeple kurucu ortak olma veya sonradan ortakl ığa girmek, ortaklı k payı n ı n miras yolu ile geçmesi suretiyle ortak olmak, hak ve vecibelerde farkl ılık yaratmaz.

11

pecya

(14)

Kooperatifler, medeni' hakları kullanmaya ehil olan yedi ortağın ana sözleşmeyi imza- lamalari, bu imzaların noterce tasdik edilmesi (Koop. K. m. 2), Ticaret Bakanl ığı'nca iz- nin verilmesinden sonra tescil ve ilan ile kurulurlar (Koop. k.m. 3).

Tüzel kişilik kazanmış olan bir kooperatife ortak olabilmek için ise bazı şekli işlemle- re ihtiyaç vardır.

aa) Ortak Olma Talebi

Koop. K. m.8, mucibince, " Ortak olmak isteyen özel kişiler, kooperatif ana- sözleşmesi hükümlerini bütün hak ve ödevleri ile birlikte kabul ettiğini belirten bir yazı ile kooperatif yönetim kuruluna" başvurmalıdırlar. Bu müracaat kooperatifi oluşturan sözleş- menin tarafı olma isteğini gösteren bir icaptır27 .

Kanun koyucu Koop. K. m. 8'de kooperatife ortak olabilmek için açıkca "Yazılı mü- racaat"tan bahsetmesine rağmen, yargıtayımız 28 (Yazılı müracaatın sıhhat değil, ispat şar- tı olduğu görüşüyle), sözlü olarak yapılan müracaatların dahi geçerli olduğu görüşünü savun- muş ve bunun "açık kapı ilkesi"nin bir neticesi olduğunu belirtmiştir.

bb) Kooperatifin Yetkili Organlarının Kararı

Kooperatif ortağı olunabilmesi için, kooperatife ortak olmak isteyenin icabının, koo- peratif yetkili organınca kabul edilmesi gerekir. Kooperatif yetkili organının vereceği bu karar sarih veya zımn7 olabilir. Ancak, kooperatife üye olmak isteyenin yaptığı icabın uy- gun bir süre içinde reddedilmemiş olması ortaklığın kabulü anlamına gelmez (BK. m. 6).

Ortaklık sıfatı, yetkili organın sarih veya zımni kabulünü gerektirir.

Ortak olması isteyenden aidatların tahsil edilmesi, mükellefiyetleri yerine getirmesi için kendisine yazılar yazılması, imzalı ortaklık senedinin verilmesi üyeliğin kabulü anlamında- dır" .

Açık kapı ilkesinin neticesi olarak gerekçesiz ve subjektif mülahazalarla ortaklık talebi reddedilemez 30 . Ortaklık talebinin reddi halinde, talebi reddedilen kişi henüz ortak sıfatını kazanmamış olacağından, genel kurula itiraz edemez. Ancak yönetim kurulu veya genel kuruldan verilen red kararına karşı, böyle bir kararın iptali clâvâ edilebilir 31 32.

cc) En Az Bir Ortaklık Payı Alınması Mecburiyeti

Koop. K. m. 19 gereğince "Kooperatife giren her şahıstan 33 en az bir ortaklık payı alınması gerekir...' . Kooperatif ortağı olma talebinde bulunan kişinin talebi yetkili or- ganlarca kabul edildiği takdirde üyelik haklarının kullanılabilmesi için en az bir ortaklık payı almak mecburiyetindedir (Koop. k.m. 19).

II— KOOPERATIF ORTAKLIĞINDAN ÇIKMA

Kooperatif ortaklığı, ya ortağın kendi isteğiyle, ya da istek dışı vakaların gerçekleş- mesi ile son bulur. Isteğe bağlı olanlar, ortağın ayrılması (çıkma) veya ortaklık hakkını devretmesi suretiyle söz konusu olur. Istek dışı son bulmalar ise, ortağın ölümü, görev ve hizmetin bitmiş olması, nihayet ortağın çıkarılması şeklinde gerçekleşir. Biz çalışmamı- zı Koop. K. m. 10-13, yani çıkma ile sınırlandırmak istiyoruz.

12

pecya

(15)

Kanunumuzun ç ıkmayı düzenleyen hükümleri olan 10-13. maddeleri İsviçre Bk. nun 842-845 maddelerinden iktibas edilmi ştir. Ancak, kanunumuzun, kooperatifin orta ğın çı k- ma talebini kabulden kaç ınması halinde istifasını düzenleyen 13. maddesi İsviçre Bk.nda bulunmamaktadır. Buna mukabil, ç ıkma hakkın ın iflas ve haciz hallerinde kullan ı lması nı hükme ba ğlayan İ sviçre Bk. m. 845, kanunumuza al ınmamıştı r. An ılan hüküm uyarı nca, ana sözle ş melerin orta ğın ayrılma dolay ısı ile kooperatif malvarl ığından bir pay verilmesi- ni öngördü ğü hallerde, ç ı kma hakkı, iflas halinde, iflas idaresi, hisseye haciz konuldu ğ u takdirde ise, icra memurlu ğu tarafından kullanıhr35

Kooperatifin amac ı , ortaklar ı n ekonomilerini geli ş tirmek ve korumak oldu ğu için, kooperatife giri ş te oldu ğ u gibi, çıkış ta da açık kapı ilkesi benimsenmi ş tir (Koop. K.m.

1, 10-11). Her orta ğı n kooperatiften ç ı kma hakk ı (koop. K.m. 10) olmas ı na ra ğmen, bu hak hem kayıtsız ve şartsız de ğildir, hemde bu hakk ın tamamen ortadan kald ı rı lması müm- kün de ğ ildir (Koop. k.m. 11).

Koop. K. m. 10'da iç her orta ğı n çıkma hakkına sahip bulundu ğu ifade edildikten sonra, 11. maddede "Ortakl ı ktan ç ı kman ı n s ını rland ırı lmas ı " düzenlenmi ş ve 12. madde- de çı kmanın bildirme (ç ıkmanın ihbarı) yolu ile kullanılması kabul edilmi ştir. Başka bir ifadeyle, ana sözle şmede aksi hükme ba ğ lanmamışsa, ortağa, kooperatif ili ş kisini tek taraf- lı bir irade aç ıklaması ile kesebilme hakkı , kanunen tanınmıştır.

1- Kooperatiften Çıkış ta Kabul Edilen Esaslar A) Kooperatiften Ç ıkışta Aç ık Kapı Ilkesi

Kooperatifçilik için esas olan serbest giri ş - aç ı k kap ı ilkesinin kooperatifler kanununda benimsendi ğini gösteren hükümler çok aç ı ktır. Kooperatifleri giri ş e kapatmak kadar, koo- peratiflere girmi ş olan ortaklar ın kooperatiflerden ç ıkmasına müsaade etmemek Anayasa- m ız ın 48. maddesinde tanzim edilmi ş olan sözle şme hürriyetine ve BK. ndaki akit serbesti- si prensibine ayk ırılık te ş kil eder.

Kooperatiflere giri şte oldu ğu gibi, ç ık ışta da aç ık kapı ilkesinin uygulanması lazı m geldi ği, Yargıtayımı z taraf ı ndan kabul edildi ğ i 36 gibi, Isviçre Federal Mahkemesi de "ç ık- ma hakk ı nı n zorla ş tırıcı " özellikte olmamak suretiyle kı sıtlanabilece ğ ini 37 belirterek, ku- ral olarak ç ıkışın serbest oldu ğunu kararla ştırm ıştı r.

Aç ık kapı ilkesinin kooperatife giri ş te olduğu gibi, ç ıkış ta da uygulanaca ğını kabul eden hukuk sistemimiz; İsviçre'de de kabul edildi ğ i gibi, bu prensibin mutlak olmad ığın ı ve baz ı şartlara ba ğ lanabilece ğ ini (Koop. K.m. 11) hükme ba ğ lamışt ı r. Ancak, bu s ı n ı rla- ma, İsviçre Federal Mahkemesinin de m aç ı kça belirtti ği gibi "zorlaştı rı c ı " nitelikte bir s ı- nırlama olmamalı d ı r.

Aç ık kap ı ilkesine "ç ıkma" münasebetiyle getirilen s ını rlamanın ortak-kooperatif men- faati dengesine göre tesbit edilmesi gerekir. Gerçekten, bir orta ğın kooperatiften hiç ç ı ka- m ı yaca ğını , ana sözleş meyle, hükme ba ğlamak, nasıl, orta ğın menfaatini ihlal ederse; Or- takları nı n ekonomilerini geli ştirmek maksadı yla kurulan ve tüzel ki ş ili ği haiz kooperatiften her an çıkılabilece ğini dü ş ünmek de, kooperatifin menfaatlerini ihlal eder.

0 halde kı stasın, ç ıkışı zorlaştırıcı ve kısıtlayı c ı şartların ortak-kooperatif menfaatler dengesini bozmayacak ş ekilde tesis ettirilmesi gerekir. Bunun istisnas ı nı "haklı ve önemli sebepler" te ş kil etmektedir. Ç ıkmayı sı n ı rlayan ş artlar ne olursa olsun, orta ğın kooperatif- ten ç ı kmas ı hakl ı bir sebebe dayan ıyorsa, ç ıkman ı n sınırlarının tesiri kalmaz (Koop. k.m.11).

pecya

(16)

B) Kooperatiften Ç ıkış ta Açık Kap ı ilkesinin İstisnaları

Kooperatif, Koop. K.m. 11 gere ğ ince, amacını gerçekle ştirmek maksadıyla, orta ğı n kooperatiften serbest ç ı k ışı na k ı s ıtlamalar getirilebilir. Bu kısıtlamalar ın "zorla ştırıc ı "

mahiyette olmamas ı gerekir39 . Hukukumuzda kabul edilen ve aç ık kapı ilkesinin sınırla- rın ı tesbit eden haller şunlardır:

a) Orta ğın Ç ıkması Halinde Kooperatifin Varlığı n ı n Tehlikeye Dü ş mesi

Ortaklar ın kişiliğinin çok önemli oldu ğu kooperatiflerde, ortaklardan bir veya bir- kaç ı n ı n makul olsun veya olmasın, herhangi bir sebeple ortaklıktan ayr ılmak istemeleri halinde, yönetim kurulu veya icab ında genel kurulca durumun incelenmesi sonucunda, bunlar ın ayrılması halinde gerek maddi, gerekse ortaklar ın yüklendikleri şahst sorumlu- luktan dolay ı, kooperatifin faaliyeti ve bilhassa mevcudiyeti tehlikeye dü şecekse veya ç ı kma halinde kooperatife önemli zarar verecek bir durum görüldü ğü takdirde, ilgili mah- kemeye müracaat ederek ayr ılmak isteyen ortak veya ortaklar ın, faaliyetin devam ını sa ğ- lamaya imkân verecek miktarda muhik bir tazminat ödemelerini talep edebilecektir (Koop.

K.m. 10)4° . Bu takdirde ortak, ya ortakl ığın devamına karar verecek ya da hükmedilecek tazminat ı ödeyecektir.

Tazminat talebinde bulunulabilmesi için:

aa) Anasözle ş mede tazminat ödenece ğ ine dair bir hükmün bulunması ,

bb) Orta ğın ç ıkması halinde kooperatif varl ığının tehlikeye dü ş ebilecek olmas ı gere- kir. Tazminat ın miktar ı ve muhik sebep, her olay ın özelliklerine göre mahkemece tesbit edilecektir41

b) Ç ı kma Hakk ının, Belli Bir Süreyle, S ın ırlandırılması

Koop. K. m. 11/1 mucibince "Kooperatiften ç ıkma hakk ının kullanılması anasözle ş- me ile en çok be ş yı l için s ınırlandırılabilir". Bu şartın geçerli olabilmesi anasözle şmede aç ıkca yazılı olmasına ba ğlıdır. Böyle bir hükmün anasözle şmede bulunmamas ı halinde yönetim veya genel kurul taraf ından orta ğın ç ıkması belli bir süreyle engellenemez.

Anasözle şmede yer alan ç ıkmay ı erteleyici sürenin be ş yıllık üst sınırı emredici nite- liktedir. Anasözle ş me ile be ş yıldan uzun bir süre belirlenmi şse, kanunlarda aksine hüküm yoksa, bu sürenin beş y ı l olarak kabulü do ğ ru olacakt ır.

C) Çıkman ın İhbarının Süresinin Tesbiti

Anasözle ş mede daha kısa bir süre belirlenmemi şse, ç ıkış , ancak bir hesap senesi sonu için en az alt ı ay önceden haber verilerek yap ı l ı r (Koop. K. m. 12).

d) Ç ıkan Orta ğa Yapılacak Ödemelerin Geciktirilmesi

"Kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye dü ş ürecek nitelikteki" iade ve ödemeler, ana- sözle şmede daha kısa bir süre tesbit edilmi ş olsa bile genel kurulca üç y ılı a şmamak üzere geciktirilebilir (Koop. K. m. 17/11)

pecya

(17)

Bu hususla ilgili sınırlayıcı şart anasözleşmeye konulabileceği gibi, kooperatif genel kurtılunca alınacak bir karar ile de tesbit edilebilir. Ancak genel kurulun böyle bir karar alabilmesi, her halde kooperatifin mevcudiyetinin tehlikeye düşmesi şartına bağlı olacak- tır (Koop. k.m. 17/II).

2- Kooperatiften Çıkışta Haklı Sebep Kavramı

Koop. K. m. 11/I mucibince, kooperatiften çıkma hakkının kullanılması en çok beş yıl süre ile sınırlandırılabilirse de, bu süre içinde de "haklı ve önemli sebeplerin" varlığı halinde çıkılabilir (Koop. K.m. 11/II). Haklı ve önemli sebeplerin varlığı halinde çıkma, ancak, anasözleşmede bu husus açıkca öngörülmüş ise kullanılabilir.

Mehaz İsviçre BK. m. 843/11 'den farklı olarak, sadece "önemli" değil aynı zaman- da "haklı" sebeplere de yer veren Kooperatifler Kanunu m. 11/II, kooperatiflere has, hak- lı ve önemli sebep kavramının ne olduğunu belirtmemiştir. Bu sebeple başta TK ve BK ol- mak üzere, diğer hukuk dallarında da yer alan haklı ve önemli sebep kavramını meydana getiren unsurların burada da geçerli olacağını kabul etmek gerekir 42 .

Haklı ve önemli sebep kavramını izah için, Kollektif Şirkette haklı ve önemli sebep kavramından istifade edebiliriz. Zira, aralarında önemli farklar bulunmasına rağmen, her iki- sinde de ortağın şahsiyeti, diğer bir söyleyişle kişisel unsur önem kazandığı için TK. m. 187' deki tanımın kooperatiflere de tatbik edileceğini belirtebiliriz 43 . Buna göre: "Şirketin ku-

ruluşunu mikip olan fiili veya şahsi mülahazaların şirket maksadmın husulünü imkansız kı-

lacak veya güçleştirecek surette ortadan kalkmış olması" (TK. 187) haklı sebeptir. Bu hük- mü kooperatiflere tatbik edecek olursak, kişiyi bir kooperatif ortağı olmaya yönelten fiili ve kişisel mülahazaların, kooperatifin amacının elde edilmesini veya o ortak açısından ger- çekleşmesini imkansız kılacak veya güçleştirecek sebepler, Koop. K.m. 11 anlamında haklı ve önemli sebeptir diyebiliriz'.

Sebebin haklı ve önemli sayılmasında diğer ortakların kusurlu olmasına ihtiyaç yoktur.

Çıkmak isteyen ortağın, diğer ortaklarla birlikte kusuru olabileceği gibi, kusur ile ilgili ol- maksızın ortaya çıkan durumlar da haklı ve önemli sebep kabul edilebilir. Yargıtayımız, işlerinin bozulması nedeniyle dört seneden beri pancar ekimini terkeden kooperatif ortağı- nın çıkma talebinde "haklı ve önemli sebeplerin varlığını kabul etmiştir45 . Genellikle ka- bul edildiği gibi, büyük görüş ayrılıklar!: meslekte değişiklik; sahip olunan toprağın işlet- mesinde değişiklik, haklı sebep oluşturur46 .

Haklı sebeplerle kooperatiften çıkma hususunda temas etmek istediğimiz diğer bir mesele, anasözleşmede buna imkan tanınmış olmasının mecburi olup olmadığıdır. Koop.

K.m. 11/II'de "haklı ve önemli sebeplerle ortağın çıkabileceği hususunda anasözleşmeye hüküm konulabilir" denilmektedir. Bu halde Koop. K. m. 11/I'de belirtilen süreleri bek- lemeye ihtiyaç yoktur. Haklı ve önemli sebeplerin neler olduğunun anasözleşmeye yazıl- ması mümkün olduğu gibi, anasözleşmeye sadece "haklı ve önemli sebeplerin" varlığı ha- linde ortağın çıkma hakkının sözkonusu olduğu genel bir ifadeyle de belirtilebilir.

Buradaki asıl mesele, anasözleşmeye, "haklı ve önemli sebeplerle" çıkma hususunda, hüküm konulmaması halidir. Bu durumda mesela, meslek değiştirilmesi halinde dahi, koo- peratif ortaklığından çıkmak mümkün olamıyacakmıdır? Kooperatiflerde kişisel unsur son derece önemli olduğundan, kişiyi kooperatif ortağı olmaya sevkeden fiili ve şahsi mü- lahazaların, kooperatifin amacının elde edilmesini veya o ortak açısından gerçekleşmesini

pecya

(18)

imkans ı z k ı lacak veya güçle ştirecek sebeplerin ortaya ç ıkmas ı yla, anasözle şmede hüküm bulunmasa dahi, Koop. K. m. 11/II'nin geni ş yorumlanarak, orta ğa çıkma hakkın ın tan ın- ması, menfaatler dengesi aç ısından doğru olur kanaat ındayız.

Haklı sebep ile ortağı n kooperatiften ç ıkması halinde Koop. K. m. 10 uyarınca tazmi- nat istenecek midir? Bu durumda, e ğ er haklı sebep orta ğın kusurundan birlikte kusurundan veya kendi ki şili ğinde, ekonomik şartlarında ve yapısında ortaya ç ıkan herhangi bir de ğ i- şiklikten do ğ muş ise, Koop. k. m. 10 mucibince ç ıkma tazminatı istenebilmelidir. Fakat haklı sebeplerin olu şmasında ortağa yüklenilebilecek bir kusur yoksa veya haklı sebep ko- nu de ğ i ş ikli ğ inden, i ş letme ş eklindeki büyük görüş farkhlıklanndan do ğ uyorsa tazminat istenmesi yoluna gidilemiyecektir 47

3- Kooperatiften Ç ıkman ın Ş artları

Yukarıda da izah edildi ği gibi, her orta ğın kooperatiften ç ıkma hakk ı vard ır (Koop.

k.m. 10). Bir orta ğın hiçbir surette kooperatiften ç ıkamıyacağına dair taahhütler hüküm- süzdür (Koop. k.m. 11/III).

Her ne kadar kooperatiften ç ıkma serbest ise de, ç ıkma için kanunda ve ana- sözle şmedeki şartlara riayet edilmeden kooperatiften ç ıkma sözkönusu olamaz.

A) Kooperatiften Ç ıkman ın Kanuni Ş artları

Koop. K.m. 10'da her orta ğı n kooperatiften ç ı kma hakkına sahip bulundu ğ u ifade edilmi ş ve 12. maddenin kenar başlığından ve ratio logis'den (Kanun koyucunun amaç ı n- dan) anla şıldığı na göre, an ı lan hakk ı n, ç ı kman ı n ihbarı yoluyla kullanılması kabul olunmu ş - tur. Di ğer bir ifadeyle, orta ğa, kooperatif ile ili şkisini tek tarafl ı bir irade aç ıklaması ile kesebilme hakk ı kanunen tan ınmıştır.

a) Ç ıkmanın ihbarı

Kooperatiften ç ıkmak isteyen gerçek ve tüzel ki şiler, ç ıkma iste ğini kooperatif yöne- tim kuruluna bildirmek zorundad ırlar (Koop. K.m. 12). Ç ıkmanın bildirilmesi konusunda kanunda aç ı k bir hüküm bulunmaması na ra ğ men, yaz ı l ı ş ekilde yap ı lmas ı , isbat hukuku aç ı - sı ndan önemlidir. Bunun hak içinde ç ıkmay ı haber vermenin sözlü veya yaz ılı yap ılması ne- ticeyi istahsal için farkl ılık do ğurmaz 48 .

Orta ğı n kendi arzusu ile ç ı kma iste ğ i, yönetim kurulunca incelenir. Istek kabul edildi ği takdirde keyfiyet karara ba ğ lan ı r.

aa) Ortakl ıktan Ç ıkmayı Kabulden Kaç ınma

Kooperatiften ç ı kma tek tarafl ı bir irade aç ıklaması ile yenilik do ğuran bir işlemdir49 Ba şka bir ifadeyle, orta ğı n istifasının (ç ıkma iste ğinin) kabulüne, ihtiyaç yoktur. Ç ıkma bildirimi, yenilik do ğuran bir hakt ı r ve tek tarafl ı irade aç ıklaması ile hukuki sonuçlar ını meydana getirir. Ancak, kooperatif, üyenin ayr ı lması için gerekli ş artlar ı n gerçekle ş medi ği- ni ileri sürerek, ç ı kma iste ğ ini reddedebilir. Kooperatif yetkili organ ının ç ı kma iste ğ ini red iradesini aç ığ a vurmas ı , ç ıkman ı n kabule ba ğ lı bulundu ğ unu göstermez. Bu takdirde ayr ıl- mak isteyen orta ğın "çı kma dile ğini", noter arac ılığı ile, kooperatife göndermesi gerekir (Koop. k.m. 13) 5° .

pecya

(19)

Koop. K. m. 113 uyarınca "kabulden kaç ınma" hakkı, ç ıkma bildirmesinin hukuki niteli ğini de ği ş tirmez, çünkü, bu hak, kooperatife, kanun ve anasözle şmede öngörülmüş bulunan, ç ıkma bildirimini kullanmaya ili ş kin şekli ve maddi şartlar ın gerçekle şip gerçek- leşmedi ği, gerçekle ş memi ş ise bu sebeplerle reddetmek hakk ı n ı vermektedir. Yoksa bildi- rim kabule ba ğlı de ğ ildir" . Çıkma iste ğini reddeden yönetim kurulu karar ı hakk ı nda ge- nel kurula itiraz yetkisi bulunmamaktad ı r. Bu durumda ç ıkma iste ği reddedilen ortak, "Ç ı k- ma dile ğini" noter arac ılığı ile kooperatife bildirir (Koop. K. m. 13).

Kooperatif, noter arac ılığı ile gönderilen "ç ı kma dile ğine" ra ğmen görüşünde ısrar ederse, ihtilafı mahkeme hükme ba ğlar. Kooperatiften ç ıkma, ister noter arac ı l ığı ile bildi- rilen "ç ıkma dile ği"ne kooperatifin ses ç ı karmamas ı sonucu, ister mahkeme hükmü sonu=

cu olsun, "bildiri tarihinden itibaren" gerçekle şir. Bu bildirim, orta ğın ç ıkma yolundaki irade aç ı klamas ı n ı kooperatife ilk defa bildirdi ğ i tarihtir. Çünkü, noter arac ılığı ile yap ı- lan ikinci bildirim, sadece ç ıkma iradesinin aç ığa vuruldu ğunun isbatı amac ı na yönelik- tir" .

bb) Ortakl ıktan Ç ı kma Talebinin Zaman ı

Anasözle şmede daha kı sa bir süre belirtilip, hesap y ı l ı içinde de ç ı kışa müsaade edil- medi ğ i sürece, ç ı kış , ancak hesap y ı lı sonu için ve en az alt ı ay önceden haber verilerek yapılabilir (Koop. K. m. 12). Süreye riayet edilmeden yap ılacak talepler ancak müteakip dönem için i ş leme konu olabilir (Koop. K. m. 12).

4) Kooperatiften Ç ıkma Sebepleri

Kooperatiften ç ı kma sebepleri şahst hallerden do ğabilece ğ i gibi, anasözle ş mede de ortaklara kooperatiften ç ıkma halleri düzenlenebilir.

A) Ş ahsi' Hallerden Do ğan Çı kma Sebepleri

Ortaklar şahsi sebeplerle ç ı kma talebinde bulunabilirler. Ç ı kma iradesini bildiren or- tak, ç ı kma sebebini bildirmek zorunda de ğildir 53 . Ancak, orta ğı n ç ı kması , kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye dü şürüyorsa, ayr ı lmak isteyen orta ğın, muhik bir tazminat öde- mesine dair hüküm anasözle ş meye konulabilir.

B) Ortaklara Anasözle ş me İ le Tan ı nan Ç ı kma Sebepleri

Anasözle şmede, ortaklara, kooperatiften ç ıkma hakk ı tanıyan haller öngörülmesi mümkündür. Bunlar, sözle şme yapma hürriyetinin neticesi olarak serbestçe tesbit edile- bilir.

C) Kanunda Belirtilen Ç ıkma Sebepleri

Kooperatiften ç ıkma iradesinde, ç ı kma sebebinin belirtilmesine ihtiyaç olmamas ına rağ men, Kooperatifler Kanunu'nun baz ı hükümleri, çıkma sebebi sayılan halleri belirle- mi ştir. Buna göre:

a) Ortaklar ı n ş ahsi sorumlulukların ı n ağırlaş tırı lması veya ek ödeme yükümleri ihda- sı hakkı nda alınan karara kat ı lmayan ortaklar, karar ın ilân ından ba ş layarak lie ay içeri-

pecya

(20)

sinde kooperatiften çıkmak istediklerini bildirebilirler. Bu takdirde çıkmak isteyen or- taklar alınan kararla bağlı olmazlar. Ayrıca ortak, çıkma hakkını bu sebeple kullanmışsa, çıkma tazminatını (Koop. K. m. 10) ödemekle mükellef değildir (Koop. K.m. 52).

b) Birleşme neticesinde dağılan kooperatifin ortakları için şahsi sorumluluk veya ek ödeme yükümlülüğü doğduğu veya ağırlaştığı takdirde, birleşme kararına katılmamış olan ortaklar, kararın ilânı tarihinden başlamak üzere üç ay içinde kooperatiften çıkma ihba- rında bulunabilir. Çıkma, çıkmanın ihbarı ile gerçekleşir. Bu sebebe dayanan çıkma ta- leplerinden dolayı, çıkma tazminatı (Koop. K. m. 10) istenemez (Koop. K.m. 84).

5-

Ç ı kma Talebinin Yap ılaca ğı Organ

Koop. K. m. 13'den dolayısıyla anlaşıldığına göre, çıkmak isteyen ortağın müracaat edeceği organ yönetim kuruludur. Ancak, bu yetkinin, anasözleşmeye konulacak hüküm- le, genel kurula verilmesi de mümkündür. Fakat bu yetkinin, genel kurul dışında bir komi- te ya da görevlerinin niteliği itibariyle çıkma işlemine yabancı bir organa, meselâ denet- çilere verilmesi mümkün değildir. Koop. K. m. 54 gereğince genel kurul yerine temsilci- ler kurulunun varlığı halinde, temsilciler kuruluna da, çıkma için müracaat edilebilir 54

III— ÇIKMANIN NETİCELER İ

Açık kapı ilkesinin gereği olarak her ortağın anasözleşmede ve kanunda öngörülen kurallara uyarak kooperatiften çıkabileceğini ve çıkmanın bildirimle olacağını yukarıda izah etmeye çalışmıştık 55 . Çıkma dileğinin bildirilmesiyle, kooperatif ile ortak arasında- ki hukuki bağ çözülmüş olur. Kooperatif ile ortak arasındaki hukuki bağın çözülmesi, her iki tarafın hak ve mükellefiyetlerini tamamen kaldırmaz. Kooperatif ile hesaplaşma (Koop.

K. m. 17) ve ayrılan ortağın sorumluluğunu düzenleyen Koop. K. m. 36 tarafların hak ve mesuliyetlerinin devamını düzenleyen hükümlerdir.

1) Ayr ılma Pay ı

Ç ı kma ile ortakl ı k sı fatı sona eren orta ğı n, kooperatif

varlığı üzerinde hakkı olup ol- madığı,

varsa bu hakların nelerden ibaret bulundu ğ u

anasözleşmede gösterilir. Bu haklar, yedek akçeler

hariç olmak üzere orta ğı n ayr ı ld ığı y ıl bilançosuna göre hesaplan ır (Koop.

K. m. 17/1).

Ortakl ı k s ı fat ı n ı n sona ermesi halinde, orta ğın kooperatife kar şı olan bütün borçları - nın

muaccel

olacağı na dair bir kayıt anasözle ş meye konulabilir 56

Kooperatifler Kanunu m. 17 genel bir hükümdür. Zira, ister ç ı kma, ister ç ı karılma

şek- linde

olsun, ayrı lma nedeni ile, orta ğa bir pay ödenmesinin gerekti ği her mal maddenin kap- sam ı içine girer.

A) iade Edilecek Haklar

Ortaklıktan ç ıkan veya ortaklık sıfat ı kalkan ortaklar ın kendilerinin veya mirasç ıları - n ın kooperatif varl ığı üzerinde hakları olup olmadığı ve bu hakların nelerden ibaret oldu ğ u- nun anasözle ş mede gösterilmesi gerekir (Koop. K. m. 17).

Çı kma veya ç ıkarı lan ortaklara kooperatif varl ıklar ı ndan nakit olarak verilecek para-

pecya

(21)

larla, ortağın sermaye olarak yatırdığı iştirak payı, mevduat ve sair alacakları ayrılma payı- nı oluşturur. Kooperatiflerin giderlerini karşılamak için alınan aidatlar (masraf karşılıkla- rı) genellikle verilmezler 57 . Ayrıca, çıkma ve çıkarılma kazWillmış hakları ihlâl etmez58.

Meselâ, yapı kooperatiflerinde ayrılma tarihinden önce kooperatif arsası veya daireleri üze- rinde ortak lehine bir hak doğmuşsa bu hak ihlâl edilmiş olmaz.

B) Ayrılma Payının Hesab ı

Koop. K.

m. 1 7/1 c. 2 uyarınca "ayrılma payı, yedek akçeler hariç olmak üzere, or- tağın ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplanır". Bu duruma göre; ayrılan ortağa yedek akçeden pay verilmeyeceği gibi, ayrılma payının tesbiti için özel bir bilanço da düzenlen- mez. Sadece o yıla ait bilanço esas alınır (Koop. K. m. 171 c. 2) 59 -

Yedek akçeler ile, kanunun "Fon" diye adlandırdığı, belli bir amaca tahsis edilmiş akçeler dışında kalan paralardan, anasözleşmeye konulacak hükümle, pay ayrılması müm- kün olabilir. Bu konuda yapılacak düzenlemede ortağın sermaye veya mevduatından kıs- men veya tamamen yoksun kalacağı hakkında bir hüküm getirilemez (Koop. k. m. 1 7/111).

C) Ayr ı lma Pay ın ın iade Zaman ı

Ayrılan ortağın ayrılma payını, ortağın ayrıldığı yıl bilançosuna takip eden yılda öden- mesi gerekir. Ancak, kanun koyucu, kooperatifin varlığını korumak için emredici hüküm- ler koymuştur (Koop. K. m. 1 7 II). Şöyle ki, anasözleşme ile ayrılma payının ödenmesi, belirli bir süre ile geciktirilebilir, vadeye ve taksitlere bağlanabilir.

Eğer, sermaye ve mevduatın iadesi ve ayrıca ortağa yapılabilecek ödemeler (faiz, ge- lir-gider farkı) kooperatifin varlığını tehlikeye düşürebilecek nitelikte ise, anasözleşmede daha kısa bir süre öngörülmüş olsa bile, genel kurul iade ve ödemeleri üç yıla kadar gecik- tirme kararı vermek hakkına sahiptir 60 . Ayrıca bu durumda kooperatif muhik bir tazmi- nat dahi isteyebilir (Koop. K. m. 1 7 II c. 1-2).

Ortaklık sıfatı sona eren kimselerin veya mirasçılarının kooperatife karşi talep hakla- rı, bunları isteyebilecekleri günden başlayarak beş yıl geçmekle zaman aşımına uğrar (Koop.

K. m. 1 7/11 c. 3) 61 . Kanunda çıkan ve çıkarılan ortağın haklarının iadesi yönünden bir ayı- rım yapılmamasına rağmen, anasözleşmeye konulacak hükümlerle, hakların iadesi konusu çıkma ve çıkarılma halleri için ayrı ayrı düzenlenebilir62

2)

Ayr ı lan Orta ğın Sorumluluğu

Türk/Isviçre sisteminde, kooperatiften ayrılan ortağın, ayrılmasından sonra doğan kooperatif borçlarından mutlak olarak sorumsuzluğu kabul edilmiştir. Aynı sisteme gö- re, ayrılan ortak kural olarak, ayrılmasından, önce doğmuş olan borçlardan da mesul de- ğildir. Fakat bu sorumSuzluk nisbi bir nitelik taşır. Şöyle ki, ortağın ayrılmasından itiba- ren bir yıl veya anasözleşmede öngörülen daha uzun bir süre içinde kooperatif iflas eder- se, ayrılan ortak ayrılmasından önce doğmuş olan kooperatif borçlardan sorumlu tutu- 1ur63 . Bu süre içinde kooperatif iflas etmez ise, ortaklık sıfatı sona ermiş kimse, sona er- me tarihinden önce doğmuş olan borçlar için sorumlu t ,ıtulamaz (Koop. K.m. 36/1-11.

Sorumluluğun sözkonusu olduğu bu bir yıllık sürenin anasözleşme ile sadece uzatı- labileceği öngörüldüğü için, anasözleşme ile, sorumluluk için, bir yıldan daha kısa bir sü-

pecya

(22)

re öngörülemez. Bir y ıllı k veya anasözle şme ile öngörülmüş , daha uzun bir sürenin ba şlan- gı cı , "ayrılışı n kesinle ş ti ği" tarihtir 64

.

SONUÇ

Kooperatifler Kanunumuz, kooperatife giri şte oldu ğu gibi, kural olarak kooperatiften ç ı kışta da aç ı k kapı ilkesini kabul etmi ş tir. Her orta ğı n kooperatiften ç ı kma hakk ı n ı n ol- du ğu aç ı kca kabul edilirken (Koop. K. m. 10), bir orta ğın hiçbir surette kooperatiften ç ı - kam ıyaca ğına dair taahhütlerinde hükümsüz oldu ğu belirtilmi ştir (Koop. K. m. 11/III).

Ancak, kooperatif anasözle şmesinde ortakl ı ktan ç ıkma hakkın ın kullanılması nın bazı ş artlara ba ğ l ı tutulabilece ğ i, meselâ, anasözle şme ile ç ı kma hakkın ı n en çok be ş yı l için sınırlandı rılabilece ği (Koop. K. m. 11/I) kabul edilmi ştir. Kooperatifler Kanunu, İ sviçre Bk. m. 843'den esinlenerek, tesbit edilen süreden evvel orta ğın haklı ve önemli sebeplerin mevcut olmas ı halinde kooperatiften ç ı kabileceğ i hususunda anasözle ş meye hüküm konu- labilece ğini kabul etmi ştir (Koop. K.m. 11/II).

Ç ı kma hakk ı nı n süre ile s ı nı rland ı rılmasında ve anasözle ş mede ç ı kma süresi ile ilgili herhangibir hükmün bulunmamas ı halinde kanaatı mı zca, önemli olan, orta ğı n kooperatif- ten ç ı kma hakkı nı n bulunduğunu kabul etmektir. Bu sebeple Koop.K.m. 11/II'nin ş u ş e- kilde yazı lması daha isabetli olurdu kanaat ınday ız: "Anasözle ş mede hüküm olmasa dahi, ortak, hakl ı ve önemli sebeplere dayanarak kooperatiften ç ıkabilir".

Ortakların kooperatiften ç ıkması, özellikle bu ç ıkışların aynı veya yakın zamana rast- lamas ı , kooperatifin mali durumunu sarsabilir. Bu itibarla, kooperatifin menfaati ile or-

ta ğın ç ı kma hakkı arasında makul bir denge kurulması gerekmektedir. Bunu nazara alan

kanun koyucu, ç ı kma halinde kooperatifin mevcudiyetinin tehlikeye dü şmesi sözkonusu oldu ğ u hallerde, orta ğı n muhik bir tazminat ödemesine dair bir hükmün anasözle ş meye konulabilece ğ ini (Koop. K. m. 10) belirtmekten ba şka; ç ık ışın ancak bir hesap senesi so- nu için ve en az altı ay önceden haber verilerek yap ılabilece ğini hükme ba ğlamıştır (Koop.

K. m. 12). Ayr ı ca, Koop. K. m. 17/II'de "Kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye dü ş ürecek nitelikteki iade ve ödemeler, anasözle şmede daha kısa bir süre tesbit edilmi ş olsa bile, ge- nel kurulca üç y ı la kadar geciktirilebilir" hükmü konulmu ştur.

Kooperatiften ç ı kma hakkı, aç ı k kapı ilkesinin tabii bir neticesi oldu ğu için, koope- ratif yönetim kurulu, orta ğın istifasın ı kabulden imtina edecek olursa, ortak ç ıkma irade- sini noter arac ılığı ile bildirir. Bildiri tarihinden itibaren ç ıkma gerçekleşir (Koop. K. m. 13).

Ç ı kma iradesinin bildirilmesi ile ç ı kman ı n gerçekle ş mesine ra ğ men, orta ğı n kooperatif- le hesapla şma (Koop. K. m. 17) hakk ı olduğ u gibi, Koop. k. m. 36 mucibince, ayr ılmasın- dan sonra da baz ı hallerde sorumlulu ğ u da söz konusu olabilmektedir.

ZUSAMMENFASSUNG

DAS AUSTRITTSRECHT DER GENESSENSCHAFT

Dem freien Ei

.

ntrittsrecht entspricht das freie Austrittsrecht. In übereinstimmung mit dem früheren Genessenschaftsrecht gewaehrleistet auch das neue Gesets den Austritt, wenigs- ten solange nicht die auflösung der Genossenschaft beschlossen ist. Jedoch nimmt das neue

pecya

Referanslar

Benzer Belgeler

[r]

Ana kanal güzergah ı üzerindeki yamaçtan su geliyorsa ve suyun debisi ve ta şı dığı sediment miktarı az, kalitesi sulama suyuna zarar vermeyecek durumda ise bu suyu

a) Kalkınmadan maksat, mümkün oldu ğ u kadar çok say ı da ki ş inin, en sonunda bü- tün insanlığı n, imkân dahilindeki bir zaman kesimi içinde, mutlulu ğ unu mümkün olan

Murad’ın üç ay dinlenmeye ihtiyacı olduğunu açıklanmasıyla halefi olan kardeşi Şehzade Abdülhamid’in yerini almasını değerlendiren La Ilustración

Cameron, France and the Economic Development of Europe (1800-1914 Conquest of Pease and Seeds of Wars),Princeton University Press, New Jersey, 1961, p. 48 William Stearns Davis,

Gram negatif bakteriler meningomyeloselli ve özellikle ventriküloperitoneal (VP) şantın distal ucunun perkütan trokarla peritoneal kaviteye yerleştirildiği olgularda daha

Kan ve arkadaşları, antibiyo- tikli şant taktıkları 80 hasta ile normal klasik şant yerleş- tirdikleri 80 hastayı karşılaştırmışlar, antibiyotikli şant takılan

These  changes are just  the  beginning. Climatologists  predict  that  southern  Europe  will  warm  by  1.8 o C  by  2030,  and  that  this  will  accompanied