• Sonuç bulunamadı

İstanbul ve Uluslararası Kent Gündemi Bülteni Ocak 2010 Sayı. 03

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "İstanbul ve Uluslararası Kent Gündemi Bülteni Ocak 2010 Sayı. 03"

Copied!
39
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ | DIŞ İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ

- Bülten

İstanbul ve Uluslararası Kent Gündemi Bülteni Ocak 2010 Sayı. 03

Japonya Başkonsolosu ile içten bir söyleşi

Dostluğumuz Ebedi

2009 Yılının Panoraması

İSTANBUL: KÜRESEL MERKEZE DOĞRU

Nostalji ve Modernitenin Harmonisi Kardeş Şehrimiz

BARSELONA

ÜNLÜ DÜŞÜNÜR FEHMİ HÜVEYDİ: “TÜRKİYE’NİN ÖNLENEMEZ YÜKSELİŞİ BELEDİYELERDEN BAŞLADI”

(2)

SÖZE BAŞLARKEN

PARİS’LE İŞBİRLİĞİNİ DERİNLEŞTİRMEK Üzerinde bir yıldan uzun süredir çalıştı-

ğımız Paris–İstanbul İşbirliği, bu yaz Türk Sezonu’nda karşılıklı imzalarla protokole döküldü. Şimdi bu işbirliğini kentlerin karşılıklı çıkarlarına uygun olarak kullanmak için çalışmalara baş- lıyoruz.

Sayfa

KAZABLANKA İLE İŞBİRLİĞİ

Fas'ın Marakeş şehrindeki 5. Afrika Kentler Zirvesi sürerken Fas'ın bir baş- ka kenti Kazablanka ile İstanbul ara- sında işbirliği protokolü imzaladık.

Sayfa

İstanbul AB’ye yeni ofisinde hazırlanacak.

Sayfa 4’te Afrika Kentler Zirvesi’nin açılışını Başkan Topbaş

yaptı

Sayfa 4’te Milano Belediye Başkan Yardımcısından Başkan Topbaş’a Ziyaret

Sayfa 5’te

BU SAYIDA

İstanbul: Küresel Merkeze Doğru

2009 yılı küresel vitrinde İstanbul’un çokça yer aldığı ve adından çok söz ettirdiği bir yıl oldu.

21. yüzyılın en önemli problemlerinden “su sorunu”, kelimenin tam anlamıyla dünyanın dört bir yanından, 192 ülkeden devlet başkanlarından, su konusunda uzmanlara kadar çeşitli düzeylerde 30 binin üzerinde katılımcı ile İstanbul’un yeni ve modern kongre merkezi Sütlüce’de başarıyla gerçekleştirdik.

Yerkürenin çözüm aradığı bir diğer acil sorun ise tüm dünyayı etkisi altına alan ekonomik krizdi. Bu bağlamda paranın patronla- rı; Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu (IMF) ve bunun yanısıra krizin de sorumlusu olarak gösterilen finans sektörünün önde gelen isimleri tarafından İstanbul’da yapılan Guvernörler Kurulu Toplantıları ve yan etkinliklerinde küresel krizden çıkış yolları arandı ve yeni dönemin yeni stratejileri belirlendi.

Dünyanın önde gelen kent düşünürleri, şehircilik alanında uzman- laşmış akademisyenler ve kent politikacıları, İstanbul’u araştırdı.

Bu bağlamda İstanbul 4-6 Kasım 2009 tarihleri arasında Urban Age Konferansına ev sahipliği yaptı.

Görüldüğü gibi dünyanın çeşitli ülkelerinden, onlarca devlet baş- kanı, başbakan, bakan, önde gelen entellektüeller, fikir önderleri ve uzmanların mutlaka uğramasını gerektiren İstanbul, global sorunlara global çözümlerin alındığı bir karar merkezi olmaya başladı.

İçinde bulunduğumuz yıl ise Avrupa Kültür Başkentliği payesinin gücünü de arkasına alan İstanbul’un bölgesel ve küresel merkez olma vizyonuna bir adım daha yaklaştıracaktır.

Kentlerle işbirliklerimize bir yandan yenilerini eklerken bir yandan mevcut işbirliklerini derinleştirmek ve bu işbirliklerini İstanbul’a fayda sağlayacak şekilde geliştirmek için çalışmalarımıza devam ediyoruz.

Bu sayıda, 2009’un çok kısa bir panoraması, 2010 Japonya Yılı olması münasebetiyle, İstanbul sevgisini gizlemeyen Japonya Başkonsolosu ile keyifli bir röportaj ve yine özel kent gündemi haberleri ile bir bülten sizleri bekliyor.

Selamettin Ermiş Dış İlişkiler Müdürü

Görüş, öneri, istek ve eleştirileriniz için; irelations@ibb.gov.tr adresine e-mail atınız. Tel: 455 21 85 Fax: 455 26

(3)

JAPONYA İSTANBUL BAŞKONSOLOSU KATSUYOSHI HAYASHI İLE DOSTÇA BİR SÖYLEŞİ

- “Çeşitliliğinin derinliği, İstanbul’u çekici kılmakta.”

- “Belki ülkelerimiz birbirine uzak, Asya kıtasının iki ayrı ucunda ama 120 yıllık geç- mişi olan ebedi bir dostluk ilişkimiz var.”

- “İstanbul, keyfi çıkarılacak bir şehir. İstanbul hayatın tadını çıkarmak için Japon kentlerinden daha güzel”.

- 2010 Türkiye’de Japonya Yılı. Film festivalinden, kaligrafiye çok geniş bir yelpaze- de ilgi çekecek programlar var. Bu yıl, Türklerin Japonya’yı yeniden keşfetmesi için önemli fırsatlar sunuyor.

RÖPORTAJ

KARDEŞ ŞEHİRLERLE İLİŞKİLER:

İSTENİLEN DÜZEYE GELMEK İÇİN NELER YAPILMALI?

Hüseyin Özgür ÜNSAL

ANALİZ

İKLİM ZİRVESİ:

KENTLER HEM SUÇLU HEM MAĞDUR, BAŞKAN TOPBAŞ’IN YEŞİL İSTANBUL PROJELERİ TAKDİR TOPLADI

Dr. Oğuz CAN

İZLENİM

ASYA

Türkiye’de Japonya Yılı Etkinlikleri Başladı

“Geleceğin Enerjisi Dünya Zirvesi” Abu Dabi’de Başladı Suudi Arabistan'da Şehir Planlama Konferansı Yapıldı

Şehirler İttifakı Yıllık Toplantısı Hindistan’ın Bombay Kentinde Yapılıyor Tahran Bilim Forumuna Hazırlanıyor

AVRUPA

Yaşam Kalitesi ve Sürdürülebilirliği Geliştirmede Öncü Bir Kent: Zürih Dünyanın En Zengin Ve En Pahalı Şehirleri Belli Oldu

Amsterdam Belediyesi Karbon Emisyonu İzleme Sistemi Kuruyor EUROCITIES Çevre Ve Ekonomik Kalkınma Ortak Forumu Madrid’de

“Şehirlerin Geleceği” Konferansı Londra'da Düzenlenecek

AMERİKA

Washington 2010 Karbon Zirvesi’ne Ev Sahipliği Yapıyor ABD’de Açlık ve Evsizlik Problemleri Rekor Seviyeye Ulaştı

Yeni Yeşil Ekonomi Konferansı ABD’nin Washington Kenti’nde Yapılıyor

Mexico City “İklim İçin Belediye Başkanları Dünya Konseyi’nin (WMCCC)” Başkanı Oldu

AFRİKA

Uluslararası İnovasyon, Yönetim ve Teknoloji Konferansı Güney Afrika’da Yapılacak 5. Afrika Kentleri Zirvesi Marakeş’te (Fas) Yapıldı

NOSTALJİ VE MODERNİTENİN HARMONİSİ: KARDEŞ ŞEHRİMİZ BARSELONA

Hulusi KÖSE

İSLAM BAŞKENTLERİ VE KENTLERİ TEŞKİLATI (OICC)

Adem VARICI

DOSYA

 DÜNYA SU İÇİN İSTANBULDA BİR ARAYA GELDİ

 1 MİLYON ETİYOPYALIYI SUYA KAVUŞTURDUK

 DÜNYA EKONOMİK KRİZDEN ÇIKIŞI İSTANBUL’DA TARTIŞTI

PANORAMA 2009

 GLOBAL CITY FORUM(ABU DHABI)

 BERLİN’DE İSTANBUL

 NALAS GENEL KURULU

 URBAN AGE İSTANBUL

 SAYILARLA 2009

DÜNYANIN KENT GÜNDEMİ

(4)

Kazablanka ile İşbirliği Protokolü İmzaladık

Fas'ın Marakeş şehrindeki 5. Afrika Kentler Zir- vesi sürerken Fas'ın bir başka kenti Kazablanka ile İstanbul arasında işbirliği protokolü imzalandı. İs- tanbul ile Kazablanka arasında işbirliğini karşılıklı ge- liştirmeyi hedefleyen protokolü Başkan Topbaş'la Kazablanka Belediye Başkanı Muhammed Sacid im- zaladı.

Başkan Topbaş imza töreninde yaptığı konuş- masında “İstanbul olarak karşılık beklemeksizin dünyanın çeşitli yerlerindeki sorunlara elimizden geldiğince yardım ediyoruz. Birleşmiş Kentler ve Ye-

rel Yönetimler Birliği ve İstanbul Büyükşehir Beledi- yesi olarak Afrika’ya karşılıksız yardıma hazırız. Kal- kınmak için Afrika’nın kaynakları kendine yeter. Al- dığım bir maille Etiyopya’daki bir su sorunundan haberdar oldum ve bir çalışma ekibini Etiyopya’ya göndererek 1 milyon 200 bin Etiyopyalının suya ka- vuşmasını sağladık. Bu zirve aracılığıyla sizlerle be- raber olmaktan çok memnunuz” dedi.

(5)

Afrika Kentler Zirvesi’nin Açılışını Başkan Topbaş Yaptı

Başkan Topbaş Küresel sorunlarla mücadelede ve bin yıl hedeflerinin gerçekleştirilmesinde Afrika Yerel ve Bölgesel Yönetimleri'nin katkısı ve desteğinin, birleşik ve kararlı bir Afrika sesinin büyük önem arz ettiğini ifade etti.

53’ünü Afrika elkelerinin oluşturduğu 100’e yakın dünya ülkesinden Cumhurbaşkanları, Baş- bakanlar, Bakanlar, Belediye Başkanları ve Vali- lerden oluşan 3000 kişinin katıldığı 'Africities- Afrika Kentler Zirvesi'nde Başkan Topbaş açılış sonrasında düzenlenen ilk oturuma da katılarak bir konuşma yaptı.

İstanbul Avrupa Birliği’ne Yeni Ofisinde Hazırlanacak

İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Avrupa Birliği (AB) Genel Sekreterliği tarafından Ortaköy’de hazırlanan “AB Merkezi İstanbul Ofisi”, Başbakan Recep Tayip Erdoğan ve Makedonya Başbakanı Nikola Gruevski’nin de yer aldığı bir törenle hiz- mete açıldı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın ev sahipliğini yaptığı törene Baş- bakan Erdoğan’ın Eşi Emine Erdoğan, Devlet Bakanı Egemen Bağış, Eşi Beyhan Bağış ve İstan- bul Valisi Muammer Güler’in yanı sıra, milletve- killeri, Büyükşehir Belediyesi bürokratları ile yerli ve yabancı çok sayıda davetli katıldı.

Fas'ın Marakeş kentinde düzenlenen 5. Afrika Kentler Zirvesi'ne katılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve UCLG Eş Başkanı Kadir Topbaş, zirvenin açılışını yaptı.

Törende konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bu ofisin AB sürecine önemli katkıları olacağına inandığını ifade ede- rek, hayırlı olması temennisinde bulundu. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’a AB çalışmalarında ortak kullanılacak binayı AB Genel Sekreterliği’ne tahsis ettiği için özellikle teşekkür ettiğini ifade eden Başbakan Erdoğan,

“AB’ye katılım Türkiye'nin çağdaş medeniyet seviyesinin üzerine çıkma idealini gerçekleştirmek için çok önemli bir süreç- tir. Bu bir medeniyet projesidir ve bu süreçteki kavgamızı yılmadan, usanmadan sürdüreceğiz” dedi.AB'ye, Avrupa'nın değerlerine ne büyük zenginlik kattığımızı göstermesi açısından İstanbul’un son derece önemli bir şehir olduğunu vurgu- layan Recep Tayip Erdoğan, şehrin aynı zamanda Avrupa medeniyetinin köklerini içinde barındıran büyük bir çınar oldu- ğunu kaydetti.

Törende konuşmaların ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Eşi Emine Erdoğan, Makedonya Başbakanı Nikola Gruevski, Devlet Bakanı Egemen Bağış, Eşi Beyhan Bağış, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve İstanbul Valisi Muammer Güler, kurdele keserek AB Genel Sekreterliği İstanbul Ofisi’nin açılışını yaptılar. Erdoğan ve beraberinde- kiler, daha sonra binayı gezerek yetkililerden bilgi aldı.

(6)

Milano Belediye Başkan Yardımcısından Başkan Topbaş’a ziyaret

Milano Belediyesi’nin (İtalya) Kültür İşlerinden So- rumlu Belediye Başkan Yardımcısı (Assessore alla Cultura) Massimiliano Finazzer Flory, gerek İstan- bul ve Milano arasındaki ilişkilerin yakınlaşması, ge- rekse de İstanbul’un 2010 Kültür Başkenti olması nedeniyle düzenlenebilecek muhtemel kültür faali- yetlerinin konuşulması amacıyla belediye başkanı- mız Sayın Kadir Topbaş’ı makamında ziyaret etti.

Saraçhane Belediye Sarayı’nda gerçekleşen görüş- mede Milano Belediye Başkanı Letizia Moratti’nin selamlarını ileten Flory; tarih boyunca her açıdan çok önem taşımış olan Milano ve İstanbul şehirleri arasındaki kardeşliğe ve yakınlığa çok kıymet verdi- ğini ifade ederek “Tüm Avrupa, 2010 Avrupa Kültür Başkenti olarak İstanbul’un ne kadar canlı bir etkin- lik takvimine sahip olacağının farkında” dedi. Ulus- lararası platformda hem İstanbul’un hem de Mila- no’nun ekonomik, jeopolitik ve kültürel açıdan öneminin tekrar altını çizen konuk başkan yardım- cısı, bu şehirlerin dünya barışına ve kültürüne yap- tıkları katkının çok büyük olduğunu ifade etti.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Türkiye ve İtalya arasındaki ilişkilerin gelişmesinden büyük memnuniyet duyduğunu ve bu bağlamda İstanbul-Milano arasındaki ilişkilerin ilerlemesinin de kendilerini son derece mutlu ettiğini belirterek başladığı konuşmasında, Mila- no’nun gerçekten farklı bir atmosfere sahip olduğunu ve kendisinin bir “Milano-sever”

olduğunu söyledi. Topbaş, 2010’a girildiğinde birdenbire her şeyin tozpembe ve mükemmel bir hal almayacağını fakat bu şehrin değerlerine sahip çıkma anlayış ve felsefesinin doğup yükseleceğini anlattı. Başkan Topbaş, ayrıca İstanbul’un tarihi hakkında kısaca bilgi vererek, son arkeolojik kazılarda 8000 yıllık buluntulara rastlandığını, Hatta Altınşehir Mağaraları’nda 15 bin yıl öncesine dayanan yaşam izlerinin bulunduğunu ve insanların oradan Avrupa’ya geçtiğinin sözlerine ekledi.

Görüşmenin sonunda Sayın Belediye Başkanı Yar- dımcısı, kendilerini ağırlamasından ötürü Sayın Kadir Topbaş’a teşekkürlerini sundu. Ziyaret, karşı- lıklı verilen hediyeler ve iyi niyet ifadeleriyle son buldu.

(7)

Paris’le İşbirliğini Derinleştirmek

Paris Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi arasında 9 Ekim 2009 tarihinde imzalanan işbirliği protokolü kapsa- mında yürütülebilecek ortak çalışmaları görüşmek üzere Paris Belediyesinden bir heyet Dış İlişkiler Müdürlüğüne ziyaret gerçekleştirdi.

İnsan kaynakları, ulaşım, kentsel planlama konularında

İstanbul Büyük- şehir

Belediyesi ile ortak çalışma- lar yürütmeyi öngö-

ren

proto-

kol dahilinde yapılabi- lecek işbirliği hakkında fikir alışverişinde bulun-

mak amacıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin farklı birimlerine bir dizi ziyaret gerçekleştiren heyet, 16 Aralık

2009 tarihinde Dış İlişkiler Müdürü Sn. Selamettin Ermiş ve İnsan Kaynakları Müdürü Sn. Mustafa Şahin tarafından ağırlandı.

Paris Belediyesini temsilen gelen ve Paris Belediyesi Dış İlişkiler Departmanı Yerinden İşbirliği Proje Yöneticisi Gaëlle Henry ile Paris Şehircilik Atölyesi (APUR) Müdür Yardımcısı Andre-Marie Burlon’un içerisinde yer aldığı heyet üyeleri, görüşmede İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile ortak çalışmalar gerçekleştirmekten büyük mem-

nuniyet duyacaklarını söyledi.

Görüşmede, İstanbul Büyükşehir Belediye- si’nden uzman bir heyetin Paris Belediyesi- nin faaliyetleri ve işleyişini izlemek için

Paris’e gönderilmesi yönünde bir çalışma gerçekleştirilmesi konu- sunda mutabakata varıldı. Gö- rüşme İBB Dış İlişkiler Müdürü Sn. Selamettin Ermiş ve İBB İnsan Kaynakları Müdürü Sn.

Mustafa Şahin’in heyet üyelerine hediyelerini takdim etmeleri ve karşılıklı iyi niyet temennilerini ifade etmeleriy- le sonlandı.

(8)

DÜNYAKRİZDENÇIKIŞIİSTANBUL’DATARTIŞTI

Bu yılki Dünya Bankası – IMF yıllık toplantıları 6 -7 Ekim 2009 tarihlerinde bir kültür ve tarih abidesi olan İstanbul’da gerçekleştirildi. IMF Yıllık toplantılarında; 186 ülkeden eko- nomi bakanları, merkez bankası başkanları ve diğer üst düzey yetkilileri genel olarak küresel kriz ve bu krizden çıkış strateji- lerine ilişkin konuları tartıştılar.

Toplantılar ve seminerler bir yıl gibi kısa bir süre içerisinde inşa edilen İstanbul Kongre Merkezi başta olmak üzere, Lütfi Kırdar Kongre Merkezi ve bazı otellerde yapıldı.

IMF-Dünya Bankası yıllık toplantılarına 13 bin delege ve 2 bin ziyaretçi katıldı. Uluslararası Para Fonu (IMF) -Dünya Ban-

DÜNYA, SU SORUNUNU TARTIŞMAK İÇİN İSTANBUL’DA TOPLANDI

BERLİN'DE 'İSTANBUL NEXT WAVE' SERGİSİ

Almanya'nın başkenti Berlin ile İstanbul'un kardeş şehir olması- nın 20. yıl etkinlikleri çerçevesinde Berlin'de 3 ayrı mekânda,

"İstanbul Next Wave" adlı çağdaş Türk sanat sergisi açıldı. 12 Kasım 2009- 3 Ocak 2010 tarihleri arasında ziyaretçilerine açık olan sergide 300'den fazla eser sergilendi.

Sayılarla Forum

33.058

Katılımcı

200

Yerel Yönetici

9

Devlet Başkanı

111

Oturum

192

Ülke

59

Belediye Başkanı

1027

Akredite gazeteci

84

Bakan

5 . Dünya Su Forumu, Dünyanın su konusunda en bü- yük tartışma platformudur. Dünya Su Forumu, su sorunla- rına çözüm bulmak için, küresel işbirliğine doğru atılmış en önemli adımlardan biridir. Forum, su topluluğunun, bakanların, yerel yöneticilerin, parlamenterlerin, bilim adamlarının ve sivil toplum örgütlerinin bir araya gelmesi- ni, birbirleri arasında bağ kurulmasını, tartışma ortamı yaratılmasını ve su güvenliği sağlamaya yönelik

çözümler bulunmasını amaçlamaktadır. Zira, Su Fo- rumu'nun ana hedefi; su konusunu siyasi gündemin üst sıralarına taşımaktır.

Dünya Su Forumu, Dünya Su Konseyi tarafından her üç yılda bir, ev sahibi ülkenin yetkilileri ile sıkı işbirliği yapılarak düzenlenmektedir. 5. Dünya Su Forumu ise 16 – 22 Mart 2009 tarihleri arasında İstanbul'da ba- şarıyla düzenlenmiştir.

1MİLYONETİYOPYALIYISUYAKAVUŞTURDUK

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, TİKA ve İTO işbirliğiyle Etiyopya’daki su sıkıntısını gidermek üzere yürütülen çalışma tamamlandı. Etiyopya su sıkıntısını gidermek için Su Kaynakları Bakanlığı’nda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın katılımıyla tören yapıldı. Sondaj ekipmanı törenle bakanlığa hibe edildi.

Törende Etiyopya Su Kaynakları Bakanı Aswaf Dingamo, açılan su kuyuları için İstanbul Büyükşehir Be- lediye Başkanı Kadir Topbaş’a teşekkür etti. Başkan Top- baş da susuzluktan büyük çaplı çocuk ölümlerinin olduğu

(9)

URBAN AGE İstanbul Konferansı

Dünyanın önde gelen düşünürleri, akademisyenleri, yerel politikacıları İs- tanbul’u, sorunlarıyla ve güzellikleriyle ilk defa bu kadar derinlemesine in- celedi. Tartışmalar ufuk açıcıydı.

Londra Ekonomi ve Siyaset Okulu Şehircilik Bölümü (LSE Cities Programme) tarafından 2005’te başlatılan ve dünyanın önemli kentlerini, şehircilik ve kentsel sorunlar bağlamında mercek altına alan URBAN AGE (KENTLER ÇAĞI) Araştırması 2009’u İstanbul Yılı olarak belirlemişti. 5-6 Kasım 2009 tarihlerinde gerçekleştirilen URBAN AGE Konferansı dünyanın önde gelen kent yöneticile- rini, uzmanlarını, akademisyenlerini ve düşünürlerini İstanbul’da bir araya getirdi. İstanbul Araş- tırmalarına dair bulguların sunulduğu konferansta ayrıca diğer kentsel sorun ve modeller tartı- şıldı.

İstanbul’la ilgili bu entelektüel düzeyi yüksek tartışma platformunda çarpıcı fikirler, örnek mo- deller sunuldu, çağın kent ve kentli anlayışı eleştirel boyutta incelenerek geleceğin kentleri için ufuk açıcı vizyonlar ve yaklaşımlar ortaya kondu. Dış İlişkiler Müdürlüğü uzmanları tarafından hazırlanan rapora ulaşmak için tıklayın:

Global City, kamu ve özel sektör liderleri- nin en güzel uygulamaları ve sürdürülebilir kent stratejilerini paylaştıkları önemli bir uluslararası forumdur.

Reed Exhibitions tarafından organize edi-

len bu prestijli organizasyonun 4.sü dünya genelindeki şehirlerin küreselleşmesi ve sürdürülebilirliği üzerine odaklandı. Organi- zasyon Asya, Avrupa, Ortadoğu ve Kuzey Amerika’daki sembol şehirlerin deneyim ve uzmanlıklarının paylaşıldığı bir platform oldu.

ABU DHABİ GLOBAL CITY FORUMU

NALAS'IN GENEL KURUL TOPLANTISI İSTANBUL’DA YAPILDI

NALAS’ın 5. Genel Kurul Toplantısı 10-11 Aralık 2009 tarihleri ara- sında İstanbul’da yapıldı. Marmara Belediyeler Birliği’nin ev sahip- liğinde gerçekleştirilen genel kurul toplantısında NALAS Başkan Yardımcılığına Bursa Yıldırım Belediye Başkanı Özgen Keskin seçil- di.

http://issuu.com/irelations/docs/urban_age_istanbul_konferans__raporu/1?mode=a

(10)

Dünyanın En Büyük İklim Zirvesi Kopenhag’da Yapıldı

İklim değişikliğine adanmış dünyanın en büyük konferansı Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi, 7 – 18 Aralık tarihleri ara- sında Danimarka’nın başkenti Kopenhag’da yapıldı. Dünya tarihine “en önemli etkinliklerden biri “ olarak geçen zirveye 192 ülkeden 15 bini aşkın delege ile 30 bine yakın aktivist katıldı. Zirveyi, 5 bine yakın gazeteci izledi. İki hafta süren ve 105 dünya liderinin katıldığı toplantı 19 Aralık’ta sona erdi.

Sera gazlarının atmosfere salınmasının azaltılması ve yoksul ülkelere temiz teknoloji için milyarlarca dolarlık yardım yönünde anlaşmaya varılması hedefiyle toplanan zirve, küresel sıcaklık artışının 2 dereceye ulaşmamasını amaçlayan ça- lışmalar ve gelişmekte olan ülkelere mali yardım yapılmasını öngören ''Kopenhag Mutabakatı'' ile sona erdi.

Yasal bağlayıcılığı bulunmayan ve daha çok 'uzlaşı' niteliği taşı- yan ''Copenhagen Accord'' başlıklı mutabakat metninde küresel ısınmada etkili olan sera gazı salınımının önemli oranda kısıtlanması gereğinin bilimsel açıdan da desteklendiği vurgulanarak, ''bu çerçe- vede küresel sıcaklık artışının 2 dereceden daha az olmasını sağla- mak amacıyla gaz salınımında kısıtlama yapılması gerektiği'' ifade edildi.

Mutabakat metninde, gelecek yılın sonuna kadar üzerinde uz- laşılan konulara yasal bağlayıcılık getirilmesinin ele alınması önerisi de yer alıyor.

Gelişmekte Olan Ülkelere Yardım

Metinde az gelişmiş ülkelere yapılacak yardım konusu ise, ''Gelişmiş ülkeler gelişmekte olan ülkelerin adaptasyon çalışmaları için yeterli, öngörülebilir ve sürdürülebilir finansal kaynak, teknoloji ve kapasite geliştirme desteği sağlayacaktır'' ifadesiyle yer aldı.

Gaz Salınımı

Gaz salınımıyla ilgili konular mutabakat metninde ''gelişmiş ülkelerin hedefleri'' ve ''önde gelen gelişmekte olan ülkelerin gönüllü vaatleri'' şeklinde iki ayrı ek olarak yer aldı.Salınımın denetlenmesi, özellikle Çin'in uluslararası denetime karşı çıkması nedeniyle zirve süresince üzerinde en fazla tartışma yapılan konular arasında yer aldı. Mutabakat metni, gelişmekte olan ekonomiye sahip ülkelerin bu alandaki çabalarının yine kendileri tarafından gözlemlemesini ve gözlem sonuçlarını iki yılda bir BM'ye iletmesini öngörüyor.

BAŞKONSOLOSLARLA BULUŞMA

8 Temmuz’da İstanbul’daki başkonsoloslarla sabah kahvaltısında buluşan Başkan Topbaş, “2010 Avrupa Kültür Başkenti olan şehrimizde adımlarımızı atarken, konsoloslukların kendi ülkelerindeki tecrübeleri dinlemek istedik” dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul’da görev yapan başkonsoloslarla sabah kah- valtısında bir araya geldi. Ortaköy’deki Feriye Lokantası’nda düzenlenen kahvaltıya aralarında ABD, İngilte- re, Fransa, Almanya, İtalya, Rusya, Azerbaycan, Özbekistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Irak, İran, Sudan, Suriye ve Yunanistan’ın da bulunduğu 41 ülkenin başkonsolosu katıldı. Başkan Kadir Topbaş, toplantıya katılan başkonsoloslara 2. Abdülhamit Han’ın emriyle çekilen İstanbul fotoğraflarından oluşan ‘Eskimeyen İstanbul’ adlı kitabı hediye etti.

(11)

103

Heyet Kabulü

340

Konuk

6.000

Sayfa Tercüme

750

Saat Tercümanlık

3.500

Sayfa Bilgilendirme

Dokümanı

4600

Uluslararası Yazışma

3

Yeni İşbirliği Protokolü

17

Diplomatik Temsilci Kabulü

22

Konsolosluk Ziyareti

Paris

Kazablanka

Bangkok

Dış İlişkiler Müdürlüğü 2009 Faaliyet İstatistikleri

(12)

“İstanbul Belediyesi’ni örnek verecek olursak –Türkiye’deki en büyük belediye- 2004-2009 seneleri arası dönemde in- sanlara hizmetle bağlantılı farklı alanlar- da 22,6 milyar dolarlık yatırım yapmış olduğunu görürüz. Bu hizmetlerden ba- zısı şöyle: 28 km uzunluğunda metro ve tramvay hattı, (60 km de hâlen inşaat halinde) 10 tünel, 5000 araçlık otopark, 3278 km kanalizasyon ve 1000 km su şebekesi, yeşil alanların %55 oranında artırılması, 3 kumsalın açılması, 18 mey- danın yeniden dizaynı, günlük 15 milyon ton çöp toplanması ve 30 bin ailenin iskân edilmesi.”

Türkiye’nin Önlenemez Yükselişi Belediyelerden Başladı

Mısırın önde gelen gazetelerinden AL-Ahram’ın Başyazarı ünlü düşünür Fehmi Hüveydi, Türkiye’nin Dış Politi- ka’daki başarısını ve sürekli yükselen etkinliğini mercek altına alıyor. Hüveydi, bu yükselişin içerden, beledi- yelerden başladığını, belediyelerin başarısının hükümete olan desteği artırdığını dile getiriyor.

Londra’da yayınlanan El-Hayat gazetesi editörü Gassan Şerbel “Davutoğlu Bizi Bırakma” başlıklı makalesinde, Arap dünyasında ortaya atılan farklı dosyalarda başarısız olan Arap entelektüelini saran bozgun halini tanımlıyor. Yazar bu satırları yazarken Dışişle-

ri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Arap ve Kür bölgelerindeki iki konsolosluğun açılışını yaptığı Musul’dan Irak Kür- distan başkenti Erbil’e geç- mişti.

Yazar, sözü Davutoğlu’na yönelterek şöyle diyor:

“Seni Barzani’yle yan yana gördüğümde kıskançlıktan çatlayacaktım. Biz aylardır Abbas ile Meşal’i bir araya getiren böyle bir sevgi tab- losunu görmek için yanıp tutuşuyoruz.” Hüveydi, Lübnan krizinden ve 5 ay boyunca hükümetin kuru-

lamamasından da bahsediyor ve Türkiye’nin bölgede sözü dinlenir olması ve anlaşmazlıkları çözmedeki maharetine istinaden Davutoğu’nu durumu kurtarmaya çağırıyor.

Türk dış siyasetinin gerçekleştirdiği başarılardan bahseden buna benzer çok yazı yazıldı. Hatta bu yazılardan bazısı (el- Hayat gazetesi yazarlarından Paul Salim) Ortadoğu’nun Türk çağına girdiğinden bahsetti. Salim Türk konumunun payı olduğu Ortadoğu’daki önemli stratejik değişimlere dikkat çekti.

Daha sonra da 20. Yüzyılın büyük bölümünde İsrail, Türkiye ve İran’ın aynı kampın içinde yer aldığına an- cak İran’daki İslam devriminin bu gerçeği değiştirdiğine işaret etti.

Türkiye’nin son zamanlardaki konu- mu ise kuruluşundan bu yana ilk defa İsrail’i müttefiksiz bıraktı.

Bu manada deneyimli Türk gazeteci Cengiz Çandar (22.10.2009) tarihli Radikal gazetesinde yazdığı yazısın- da, Türkiye’nin bir zamanlar İsrail’e yaklaşma yoluyla Amerika’nın sem- patisini kazanmaya çalıştığını ama şimdi durumun farklı olduğunu, İsrail’in Washington’un arabuluculu- ğuyla Türkiye’nin sempatisini kazanmaya çalıştığını ifade etti. Çandar bu konuya son noktayı şöyle koydu:

“Washington ve İsrail, Washington’un sevgisini kazanmak için İsrail’e yaklaşan kişinin Mahmud Abbas’ın sonuyla; yani

(13)

kendi kuyusunu eliyle kazma sonuyla karşılaşacağını idrak etmelidir.”

Türkiye’yi dışarıdan takip edenler Türk Dış İşleri’nin bu alandaki başarılarını takdir ediyorlar. Şüphesiz bu haklı bir takdirdir. Ama çoğunluk dışarıdaki başarıların, içerideki imtihanın yüksek dereceyle kazanılmasından sonra kemale ereceğine dikkat etmiyor. Burada bana şunu söyleme hakkı doğuyor: içeride gerçekleşen başarılar dışarıda peş peşe gelen başa

rıların dayandığı ve hareket ettiği temel noktadır.

Ankara’ya yaptığım son ziyarette arkadaşlardan biriyle eşsiz bir manzaraya sahip yeşilliklerle dolu bahçeler toplu- luğundan oluşan engin bir vadiye bakan tepede kurulu bir lokantada öğle yemeği yedim. Arkadaşım beni manzaraya dalmış görünce bu vadinin birkaç sene öncesine kadar şehrin çöplüğü olduğunu ancak belediyenin buraya el attı- ğını ve şehirde yeşil alanlara daha çok yer ayırma, şehrin güzelleştirilmesi ve aynı zamanda orada yaşayanların ra- hatlatılması politikası kapsamında burada bu değişikliği gerçekleştirdiğini söyledi. Arkadaşım sözlerine şöyle devam etti: “Belediye her bahçede çocukların oyun oynayabileceği bir mekân tahsis etmeye özen gösterdi. Bu sayede artık Türk aileleri çocuklarının eğleneceği bir yer bulacaklarından emin bir şekilde bu bahçelere geliyorlar.”

Uzman arkadaş çöplüğün bahçeye dönüşme hikâyesinin Türkiye’nin tanıdığı hizmet alanlarındaki devrimin sembolü sayıldığını ve Merkezi hükümetin, gerçek başarısının insan- ları, onlara sunulan hizmet düzeyini yükseltmek ve ihtiyaç- larına cevap vermek için var olduğuna ikna etmekte gizli olduğunu ifade etti. Binlerce ilçe ve belde belediyesi yanın- da 81 il belediyesi de bu görevi icra etmekle meşgul. Bu belediyelerin yetkisi, kamu hizmetleri alanını aşıyor ve toplumsal, eğitim, kültür ve turizm alanlarını da içine alıyor.

İstanbul Belediyesi’ni örnek verecek olursak –Türkiye’deki en büyük belediye- 2004-2009 seneleri arası dönemde insanlara hizmetle bağlantılı farklı alanlarda 22,6 milyar dolarlık yatırım yapmış olduğunu görürüz. Bu hizmetler- den bazısı şöyle: 28 km uzunluğunda metro ve tramvay hattı, (60 km de hâlen inşaat halinde) 10 tünel, 5000 araç- lık otopark, 3278 km kanalizasyon ve 1000 km su şebeke- si, yeşil alanların %55 oranında artırılması, 3 kumsalın açılması, 18 meydanın yeniden dizaynı, günlük 15 milyon ton çöp toplanması ve 30 bin ailenin iskân edilmesi.

Kamu hizmetleri alanındaki bu çalışmalara ek olarak

İstanbul Büyükşehir Belediyesi aynı dönemde şu başarı- lara da imza attı:

18 kültür merkezi ve konferans salonu, 11 kütüphane ku- rulması ve 81 tarihi eserin restore edilmesi.

32 sağlık kurumu, 18 huzur evi, 17 rehabilitasyon merkezi, 17 spor salonu ve 14 toplumsal merkezin kurulması. 220 parkın binlerce ücretsiz spor aletiyle donatılması, 120 oku- lun kurulması ve kamusal alanlarda ücretsiz internet proje- si. 73 bin kişilik yaz kamplarının oluşturulması, ücretsiz eğitim veren 146 (İSMEK) merkezin kurulması. Öğrencilere 550 bin adet harita dağıtılması, 187 bin öğrenciye eğitim bursu verilmesi, 170 bin muhtaç aileye yardım dağıtılması ve günlük 1,7 milyon adet düşük fiyatlı halk ekmeği üretil- mesi.

Belediyeler böyle farklı alanlarda çalışmalarda bulundukları sürece insanların güveni ve desteğini kazanmaları kaçınıl- mazdır. Seçilmiş hükümet de bu durumda dışarıda sırtı pek ve birbirine kenetlenmiş topraklar üzerinde durduğundan emin bir şekilde hareket edebilir.

Türk modelinin başarılı olmasında içerdeki başarı önemli bir yer tutuyor. Ama tek unsur bu değil. Bu modelin oluş- masına farklı rollerle katkıda bulunan başka unsurlar da mevcut. Türk toplumu kendine has bir canlılığa sahiptir. Bu da onun ülkedeki ilerleme ve kalkınma çalışmalarında etkin bir şekilde hazır bulunmasını ve pay sahibi olmasını sağla- maktadır. İslami vakıf sistemi Türk tarihinin üç aşamasında –Selçuklu, Osmanlı ve cumhuriyet dönemleri yani 1000 yıldır- var olan canlılığın muharrik unsurudur. Bu dönem boyunca ruhani lider ve tacirlerin bir karışımını oluşturan sivil cemaatlerin, faaliyetlerini finanse ettikleri vakıfları vardı. Bu formül sayesinde toplum hükümetten bağımsız olarak kendi kendine kalkındı ve hatta hükümete yardımda bulundu.

Vakıfların bu alanda gerçekleştirdiği başarı, Avrupalılar için Osmanlı devletinin nizamını ülkelerine götürüp geliştirme- nin muharrik unsuruydu. Aynı şeyi Osmanlının şeriatı uygu- lamak için icat ettiği “milletler” sisteminde de yaptılar. Bu sistem Batı’ya aktarıldı ve Batı’nın daha önce bilmediği çoğulculuk fikrinin temeli oldu.

Şuan Türkiye’de vakıfların finanse ettiği 50-60 bin arasında -bazısı bu sayıyı 90 bine çıkarıyor- hayır kuruluşu var. Bu kuruluşlar her türlü insani alanda; geleneksel hayır faaliyet- lerinden tutun bilim, sanat, çevre, insan hakları ve iş adam-

(14)

larına kadar her alanda faaliyet gösteriyorlar. Sivil Toplum Kuruluşları Birliği Başkanı Fethi Güngör’e göre bu cemiyet- lerin bütçesi 2007 yılı itibarıyla 7 milyar dolara ulaştı. O halde belediyelerin yüksek gayretinin yanı sıra vakıfların oynadığı önemli rolü de işin içine kattığımızda bütün bu çabaların toplum refahına ve kalkınma sermayesine aktı- ğını görürüz.

Türk modelinin başarılı olmasında rollerini görmezden gelemeyeceğimiz iki unsur daha vardır. Birincisi, sivil top- lumun rolünün ve siyasetle ilgilenenlerin deneyimlerinin gelişmesine yardım eden ve genel seçimlerde kitlelerin kararına binaen yönetime boyun eğdirme fırsatı veren demokrasi rejiminin uygulanmasıdır.

Türk modelinin başarılı olmasındaki ikinci ve önemli unsur, yönetici kesimin stratejik bakışının netliğidir. Bu netlikten sadece hedefler değil araçlar da nasibini almıştır.

Türk tarihinin şu aşamasının mimarının siyasi müsteşar ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu olduğu herkesçe malum- dur. Davutoğlu siyasi bilimler hocalığı yaptığı zamandan bu yana yazdığı eserlerde Türkiye’nin bölgede mihver devlet olmasını arzulamaktadır ve Türkiye’nin bu rolü iki işte başa- rılı olduğu müddetçe gerçekleştirebileceğini anlamıştır:

Türkiye’nin içeride güçlü ve istikrarlı, dışarıda ise bütün komşularıyla barış içinde olan bir devlete dönüşmelidir.

Bütün gruplarıyla –özellikle Kürtler- toplum içi barış politi- kalarının güçlendirilmesi, siyasi reform yolunda ilerleme ve ekonomik yetkinliğin güçlendirilmesi için süratle çalışılması kampanyası bu iki ilkeden hareketle oluşmuştur.

Ekonomik alandaki bu çalışmayla Türk ekonomisi endüstri- yel dünyada 17. sıraya yerleşmiştir. Ve cumhuriyetin 100.

kuruluş yıldönümünün kutlanacağı 2022 yılında Türkiye’nin 10. sıraya yerleşmesi hedeflenmektedir. Zero politikasının (sıfır sorun politikası) benimsediği bakış buydu. Türkiye bu sayede komşularıyla olan bütün sorunlarını çözdü hatta sıfır sorun konumuna geldi. Bu sorunsuzluk onu bölgede marjinal bir köprü ülke olmaktan çıkardı ve bölgesel ve uluslar arası alanda mihver rol oynayacak merkezi bir dev- let haline getirdi.

Bu anlatılanlarda gizli bir durum söz konusu değil. Herkes bunu gerçekleştirebilir ancak sebeplere tutunmalı ve kat şartlarını haiz olmalıdır. Bu şartlardan ilki Arap sında sadece adını duyduğumuz ama uygulamada yoksun olduğumuz bağımsız yönetimin sağlanmasıdır.

* Mısırlı ünlü düşünür yazar Fehmi Huveydi'nin bu analizi, Gülşen Topçu tarafından bazı kısımları özetlenerek tercüme edilmiştir.

(15)

Japon Başkonsolos Katsuyoshi HAYASHI ile iki ülkenin dostluğunu ve 2010 Türkiye’de Japonya Yılını konuştuk:

DOSTLUĞUMUZ EBEDİ

Röportaj: Eyyup YILDIRIM-Hulusi Köse1

2010 Türkiye’de Japonya Yılı. Biz de bu bahane ile dostluğu ve medyadaki sıcakkanlı tavırları ile sem- patilerimizi çalan dost diplomatın kapısını çaldık.

Odasına girdiğimizde her zamanki sıcak tavırları bizi evimizde hissettirdi. Japon Çayı’nın garip gelebile- ceği tüyosu cebimizdeydi. Evet farklıydı, fakat gü- zeldi, ıhlamur renginde, yeşil çayı andıran tadıyla.

Anlatılan o seremoniyle içilen çay ise farklıymış, bizim içtiğimiz ise misafirlere ikram edilen çaydan.

Öncelikli bizi misafir ettiğiniz için teşekkür ederiz.

Rica ederim. Buyurun.

Sayın Başkonsolos İstanbul’un en çok sevdiğiniz yönü nedir?

Çeşitliliğin derin olarak yaşandığı bir yer. Bu da İstan- bul’u çekici kılan özelliklerinden biridir.

Yaklaşık olarak 1,5 yıldır İstanbul görev yapıyorsunuz.

Bu zaman diliminde İstanbul’da alışmakta en çok zor- landığınız ne oldu?

Özellikle alışamadığım hiç bir şey yok. Trafik sorunundan bahsetmemi bekliyorsunuz ama ben trafiği sorun olarak görmüyorum, tam tersine daha iyi araba kullanmayı öğrenmeme vesile olduğunu söyleyebilirim. (gülüşme- ler). İstanbul, tümüyle eğlenceli bir şehir. Özellikle, ba- zen şehir içi yolculuk birkaç saat sürmekte, arabada nasıl

1 Dış İlişkiler Uzmanları

vaktimi geçirebilirim bu konuda çok iyi deneyim kazan- dım ve arabada diğer işlerimi yaptığım için problem yaşamıyorum.

-Çok ilginç bir bakış açısı

-Elbette, trafiğin tamamen sorunsuz olduğunu söyleye- mem. Ama İstanbul’un diğer güzellikleri ile karşılaştırdı- ğımda sorunların bir hiç mesabesinde olduğunu düşünü- yorum.

Bu bakış açısı, aynı zamanda Japonların farkını da gös- teriyor.

Japonya’da evden çıkıp, işyerinde koltuğuma oturmamla arada geçen süre bir saati aşmaktadır. Japonya’da özel- likle sabahları belli saatlerde metrolar öylesine dolu oluyor ki kımıldayacak yer bulmak imkânsız. İnsanlar işe giderken, işleri hakkında düşünüyor, işten dönerken ise kitap okuyorlar.

İstanbul’un yemekleri ile aranız nasıl?

Türkiye’de et yemekleri ve sebze yemekleri hazırlanış biçimleri itibari ile Japon mutfağı ile çok da uzak olmadı- ğı için çok zorluk çekmedim.

Bilindiği üzereüzere Türkiye-Japonya dostluğu köklü bir geçmişe sahiptir. Gerek 1890 yılındaki Ertuğrul Firka- teyn Faciası gerekse İran-Irak savaşı sırasında THY uçağının Japonları kurtarması gibi iki ülkenin dostluğu- nu sembolize eden ünlü tarihsel sahneler sık sık ele alınmaktadır. Her iki olayda da ortak olan, zor şartlar altında hiçbir paye beklemeksizin yakınındaki insanları

(16)

Türkiye'de Japonya Yılı Etkinlikleri Başladı

Japonya ile Türkiye arasındaki dostluğun pekiştirilmesi ve iki ülke arasındaki işbir- liği fırsatlarının geliştirilmesi amacıyla çeşitli etkinliklerle kutlanacak olan “2010 Türkiye’de Japonya Yılı” açılış töreni, 4 Ocak 2010’da Ankara Türk-Japon Vakfı Kültür Merkezi’nde gerçekleşti. “2010 Türkiye’de Japonya Yılı” Yürütme Kurulu Başkanı Fujio Cho ve Japonya Büyükelçisi Nobuaki Tanaka’nın ev sahipliği yaptığı törene, Japonya Dışişleri Bakanı Sayın Katsuya Okada ve T.C Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Ertuğrul Günay da katıldı.

25 Aralık 2009 tarihinde Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda Kül- tür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ve Japonya Büyükelçisi Nobuaki Tanaka’nın katılımıyla, “2010 Türkiye’de Japonya Yılı" hakkında bilgilerin ve yıl boyunca ger-

gönüllü olarak kurtaran her iki ulusun atalarının gös-

terdikleri cesaret ve vefadır. Bu güzel dayanışmayı gösteren örnekler Türk – Japon dostluğun perçinlenme- sini sağlamıştır. Günümüzde ise bu köklü dostluğun uluslararası diplomaside işbirliğine dönüşmesi bağla- mında Haziran 2008’de Cumhurbaşkanımız Sayın Ab- dullah Gül’ün Japonya’ya yaptığı ziyaret ve Japonya Dışişleri Bakanı Sayın Katsuya Okada’nın geçen hafta Türkiye’ye yaptığı ziyaret neticesinde İran ve Afganis- tan gibi çelişkili mevzularda ortak politika belirleme aşamasına gelmiştir. Bu bağlamda Türkiye-Japonya ilişkilerini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye ile Japonya arasında 120 yıla dayanan ama ebedi bir dostluk ilişkisi var. Belki ülkelerimiz birbirine uzak, Asya kıtasının iki ayrı ucunda ama ebedi bir dostluk iliş- kimiz var. Bu dostluğu daha da ileriye götürmek istiyo- ruz. Bu sahip olduğumuz dostluk ilişkisini bir hazine olarak addedip daha üst seviyeye çıkarmak istiyoruz. Bu yüzden 2010 Türkiye’de Japonya Yılı’nı fırsat olarak gö- rüyoruz. Türkiye ve Japonya BM Geçici Güvenlik Konse- yine üye iki dost ülke olarak güncel konulardan İran ve Afganistan ile ilgili ortak tutum geliştirebilir miyiz arayı- şındadır. Ekonomik olarak baktığımız zaman Günümüzün

global dünyasında bir ülkenin yalnız başına bir şey yap- ması nerdeyse imkansızdır. Böylesi bir durumda kimin kiminle dost olacağı, kimin kimle ortak olacağı önem kazanmaktadır. Bu şartlar altında 120 yıllık dostluğa sahip Türkiye ile Japonya neden partner olmasın? Bu dostluk neticesinde neden başka ülkelerde ortak yatı- rımlar ve işbirliği yapılmasın.

Aradaki mesafe önemli değil.

2003, Japonya’da Türkiye Yılı ilan edildi. Bu etkinlik sizce ilişkileri nasıl etkiledi?

Türk –Japon dostluğu oldukça olumlu yönde etkiledi.

Topkapı’dan tarihi eserler getirildi ve bu eserler sergi- lendi. Bu sergiye büyük ilgi oldu. Bunun sonucunda Ja- ponya’dan Türkiye’ye gelen turist sayısında ciddi artış oldu, iki, iki buçuk katı kadar. Türkiye’de tarih var, çok ciddi bir tarih var. Japonlar tarihi çok seviyorlar, tarihi turistik yerleri gezmeyi çok seviyorlar. Aynı zamanda Türkler çok sıcakkanlı ve misafirperverler ve Türk yemek- lerini çok lezzetli buluyorlar. Memnun olarak ülkelerine dönüyorlar ve geçirdikleri bu muhteşem geziyi çevrele- rindekilere, arkadaşlarına anlatıyorlar, bu da daha fazla

Devamı yan sayfada

(17)

Türkiye ve Japonya’dan üst düzey protokolün davetli olduğu törende, T.C Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Ertuğrul Günay ve Japonya Dışişleri Bakanı Sayın Katsuya Okada’nın yanı sıra “2010 Türkiye’de Japonya Yılı” Yürütme Kuru- lu Başkanı Yardımcısı Atsuko Toyama (Japonya’nın Eski Türkiye Büyükelçisi, Eski Kültür ve Eğitim Bakanı), Japonya Büyükelçisi Nobuaki Tanaka ve “2010 Türkiye’de Japonya Yılı” Turizm ve Dostluk Elçisi Hadise Açıkgöz de yer aldı.

Açılış Töreninde ayrıca Mersin'in kardeş şehri olarak konumlandırılan “Kushimoto” Temsilcisi Sayın Tokuhiro Horiguchi, 1890 yılında Osmanlı İmparatorluğu'na ait Ertuğrul Firkateyni'nin Japonya'yı ziyareti ardından yaşanan felaketin Türk-Japon dostluğunun güçlü bir sembolü haline gelişi hakkındaki duygu ve düşüncelerini paylaştı.

Ön Açılış Töreninin ardından Noh performansı ve dünyanın tüm ülkelerinde faaliyetleriyle ün salan usta davul sa- natçısı Ichitaro, Japon Neyi sanatçısı Masaki Nakamura ve davul sanatçısı Akihiro Sato’nun bir araya gelmesiyle oluşan geleneksel davul gösterisi gerçekleşti. Japonya’nın geleneksel kıyafeti olan “kimono”nun temel alınarak tasarlandığı kıyafetler eşliğinde müzik ve dansla yoğrulmuş kimono, dans ve moda gösterisinin yer aldığı toplu bir gösteri de sahnelendi.

"2010 Türkiye’de Japonya Yılı" kapsamında tüm yıl sürecek etkinlikler hakkında detaylı bilgi “2010 Türkiye’de Ja-

Japonun da Türkiye’ye gelmesini sağlıyor. Döngü bu

şekilde devam ediyor.

2007 yılı itibari ile Türkiye’ye gelen turist sayısı 170.000, 2008 tarihinde bu sayı krizin etkisi ile 150.000’e düştü.

Japon turistlerin profiline baktığımızda genel olarak orta yaş ve üstü, bunlar da genel olarak para harcıyorlar.

Japon turistler sayıca az olsa da para harcama düzeyleri oldukça yüksek.

Kültürel ilişkilerin dostluğun geliştirilmesinde oldukça önemli bir yeri var bu bağlamda ilişkilerin geliştirilmesi için neler yapılabilir?

15-17 Ocak tarihlerinde Kültür Bakanlığının düzenleye- ceği Film Festivali olacak. Bu festival kapsamında çok yeni filmler hatta vizyonda olan Japon filmleri de bu- lunmaktadır. Bu festival de çağdaş Japon sinemasının örneklerini izleyen Türk izleyicileri çağdaş Japon gündelik yaşamı ve çağdaş Japon kültürü hakkında daha derin bilgi sahibi olabilirler. Ayrıca 2010 Japon etkinlikleri kapsamında yapılacak olan etkinliklerin bazılarından bahsetmek istiyorum. Mart ayında Japon Geleneksel Gölge Oyunu, Nisan ayında ayrıca dünya da ilk defa Türkiye’de Sabancı Müzesinde üç farklı dilde Kaligrafi Sergisi düzenlenecek; Türk Kaligrafi Sanatı, Japon Kalig- rafi Sanatı ve Latin Kaligrafi Sanatı. Mayıs ayında Topkapı Sarayı’nda Japonya’nın Güzellikleri başlıklı bir sergi yapı- lacaktır. Eski çağlardan Ertuğrul Faciasına kadar dönemi kapsayan tarihi eser ve hazinelerin sergileneceği eşsiz bir sergi olacak. Bu sergi çok önemli ve nadir yapılan bir sergi olduğunu belirtmeliyim. Haziran ayında ise İKSV ile işbirliği yapılarak iki Modern Dans gösterisi ve bir Tiyatro Oyunu gösterilecek. Ayrıca temmuz ayında İKSV ile ortak Jazz Festivali yapılacak, bir de ünlü Japon Piyanist de bu festivale katılacak. Ayrıca, Dünya’da ilk defa kazının yapıldığı yerde açılan müze ve kültür merkezi olan Kırşe- hir Kaman Kalehöyük Arkeoloji Müzesi ile Japon Arkeolo- ji Enstitüsü’nün açılışı yapılacak.

Bu tür etkinliklerin gözle görülmeyen soyut bir amacı bulunmakta olup, kültürlerin aslının bilinmesi, aslıyla birlikte sonuç olarak insanın ve doğanın beraber bir harmoni oluşturmasını sağlamaktır.

Tüm bu etkinlikler iki ülkeyi birbirine daha da yakınlaş- tıracağına inanıyorum.

Şimonoseki ile İstanbul1972 yılından beri kardeş şehir- dir. Bunun yanısıra Kobe ve Kyoto ile de işbirliği için temaslarda bulunmaktadır. Sayın Başkonsolos, kentlerin geliştirilmesi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Kyoto ile İstanbul’un kardeş Şehir olması için görüşmeler devam ediyor. Ben şahsen bu şekilde ilişkilerin geliştiril- mesinin çok faydalı olduğu kanaatindeyim. Sonuç olarak iki ülkenin ilişkilerinin doğasına baktığımızda gerek Er- tuğrul faciasında gerek Türkiye’nin yardımında bu dost- luğun temelinin halklar arası olduğunu görüyoruz. Elbet- te hükümetler arası ilişkileri artırarak dostluğu daha üst seviyeye çıkarmak önemli ama bizim amacımız dostluğu halklar arasında kurup üst seviyeye çıkarmak. Sonucun- da ise gerek halklar düzeyinde gerek hükümetler düze- yinde ilişkilerin artırılmasını sağlamaktır.

İstanbul ve Japon kentlerini planlama, ulaşım, yaşam standartları bağlamında kıyaslama yapabilir misiniz?

Japon kentlerinde ulaşımın temeli raylı sistemlerdir İstanbul’da ise genel olarak otobüsler ön plandadır ve her yöne tramvaylar ve metrolar deyim yerindeyse yağ- mur gibi ardı ardına gitmektedir. Burada Tokyo raylı sistem haritasını görüyorsunuz (Raylı sistemler haritasını gösteriyor)

(18)

Örümcek ağı gibi(gülüşmeler)

Evet, evet

Öte yandan İstanbul, keyfi çıkarılacak bir şehir. İstanbul hayatın tadını çıkarmak için Japon kentlerinden daha güzel.

1994 yılında büyük bir deprem yaşayan Kobe ile 1999 yılında meydana gelen Marmara Depremi gibi büyük afetlerde Türkiye ve Japonya birbirlerine yardım eden ilk milletler olmuşlardır. 2009 yılı Ağustos ayında AKOM’a ziyarete gelen Kobe heyeti ile Afet yönetimi konusunda daha fazla işbirliği arzulandığı belirtilmişti.

Her iki ülkenin bu ortak acısı konusunda nasıl işbirliği yapılabilir, bu konuda neler düşünüyorsunuz?

Deprem Japonya ve Türkiye’nin acısını hissettiği büyük bir doğal felakettir. Japonya deprem konusunda çok deneyimli bir ülke, Türkiye de depremden çok acı çekti.

JICA bu konuda İstanbul ile doğrudan işbirliğini daha da geliştirebilir, Japonca da bir atasözü vardır: “Yediğiniz şey çok sıcaksa boğazınızdan geçene kadar boğazınızı yakabilir, ama mideye gittikten sonra o sıcaklık artık siz rahatsız etmez.” İnsanlar deprem esnasında çok korku- yorlar, çok acı çekiyorlar, ancak bir müddet sonra insan- ların deprem felaketinin acısını unutmaya başlıyorlar, depremden korunma hususunda gerekli önlemler alın- mıyor. Bu konuda toplumun bilinçlendirilmesi gerekir, özellikle okullarda çocuklardan başlayarak deprem bilin- cinin toplumun tüm kesimlerine aşılanması gerekir.

Türkiye’de çok sayıda Japon firması bulunmakta ve bunlardan bir kısmı da Türkiye’de büyük yatırımlar yapmaktadır. Demiryolu Boğaz Tüp Geçişi Projesi, Ka- man Kalehöyük Arkeoloji Müzesi'nin inşası projesi gibi

geleceğe yönelik sembolik projelerin de sayısı artarak devam etmektedir. Türkiye-Japonya arasında ticari ve ekonomik ilişkileri yeterli buluyor musunuz? Türkiye üretiminin % 40’ını gerçekleştiren İstanbul ile Japon kentleri arasında ticari - ekonomik ilişkileri geliştirmek için neler yapılabilir?

Japonya’da orta ve küçük ölçekli firmalar, Japon teknolo- jisinin gelişmesinde büyük rol oynuyorlar, bu firmaların Türkiye ile işbirliği yapmalarına şahsen destekliyorum, ancak sorun şu ki, bu firmalar Türkiye ile ilgili yeterli malumata sahip değiller, bu yüzden JETRO Türkiye’yi bu firmalara tanıtmada yardımcı olabilir, İstanbul gibi büyük bir kentte Japon firmalarının elbette yatırım yapmalarını hem kendileri için hem de Türk – Japon liişkilerinin ge- lişmesi açısından arzuluyoruz.

Bize zaman ayırdığınız için teşekkür ederiz, Türkiye’de 2010 Japonya Yılı’nın Türkiye – Japonya ilişkilerine ivme kazandıracağını umuyor, bu vesileyle Türkiye’nin Japon kültürünü daha iyi tanıyacağını düşünüyoruz.

Ben teşekkür ederim, sizin de söylediğiniz gibi 2010 yılı Türkiye’nin Japonya’yı yeninden keşfetmesi için çok güzel bir fırsat. Umarız en güzel şekilde faydalanılır ve ilişkilere de olumlu bir ivme kazandırır.

Not: Başkonsolos Hayashi, dört yılı aşkın bir zamandır Türkiye'de. Ankara'da ikinci büyükelçi olarak görev yap-

mış. Bir buçuk yıldır da İstanbul'da. Uluslararası ilişkiler mezunu. İki kız babası. Çocukları eğitimlerine yurt dı-

şında devam ettikleri için Türkiye'ye gelememişler. Eşi ise İstanbul'da yaşamaktan çok memnun.

(19)

Yaşam Kalitesi ve Sürdürülebilirliği Geliştirmede Öncü Bir Kent: Zürih

İsviçre’nin başkenti ve aynı zamanda en büyük şehri olan Zürih, günümüzde sahip olduğu yaşam kalitesi ve gerek çevre gerekse ekonomi gibi alanlarda diğer pek çok dünya kentinin arasından kolayca sıyrılmasına rağmen daha ileriyi hedeflemeye devam ediyor. Kentin günümüzdeki başlıca hedefleri; yaşam kalitesini koruma, sürdürülebilirliği geliş- tirme ve vatandaşlara konut temini.

Şehir 2006 yılı verilerine göre karbon emisyonu oranını 1990 yılının %8,3 altına düşürdü. Ayrıca şehirde yapılan oylama neticesinde 1990’da kişi başına düşen 6 tonluk karbon emisyonu oranının 2050 yılında 1 tona düşürülmesi yönünde çalışmalar yürütülmesine karar verildi. Zürih kenti enerji verimliliği konusundaki başarılı çabalarıyla 170 şehri kapsayan Avrupa Enerji Ödülleri kapsamında altın katego- riyle ödüllendirildi.

Şehir genelinde özellikle 1990’larda oldukça yaygın olan uyuşturucu kullanımı ve neticesinde işlenen suçlar ile anti- sosyal tutum gibi problemler konusunda, yerel idarelerin gösterdiği kararlı adımlarla olumlu sonuçların elde edilmesi beklenmekte. Kentin gündeminde olan diğer iki önemli konu da konut erişimi ve sürdürülebilirlik. Sosyal zenginliği devam ettirebilmek için sadece varlıklı kişilere değil, lumun tüm tabakalarına konut temin etmek amacıyla şe- hirde çalışmalar devam etmekte. Zira gün geçtikçe kent nüfusunun artması da bu probleme acil bir çözüm bulun-

masını beraberinde getirmekte. Şehrin nüfusunun 2011’de 400.000’e ulaşacağı tahmin edilmekte.

Zürih Belediyesi İsviçre Sosyal Demokrat Parti üyesi olan Başkan Corine Mauch tarafında yönetilmekte. Mart 2009’da göreve gelen Mauch aynı zamanda kentin ilk kadın belediye başkanı. Zürih Belediyesi bugün 23.111 personele sahip ve bu rakam giderek artmakta.

Kaynak: http://www.citymayors.com/mayors/zurich- mayor-mauch.html

Dünyanın En Zengin ve En Pahalı Şehirleri Belli Oldu

122 farklı mal ve hizmet bedeline göre belirlenen dünyanın en pahalı şehirleri belir- lendi. Araştırma sonuçlarına göre Oslo, Zürih, Kopenhag, Cenevre, Tokyo ve New York dün- yanın en pahalı şehirleri iken Kuala Lumpur, Manila, Delhi ve Bombay ise listede yer alan şehirler arasında ucuzluğuyla dikkat çekmekte.

Prices and Earning adlı İsviçre firması tarafın- dan yapılan araştırma için 2009 yılının Mart ve Nisan ayları boyunca 73 farklı şehirden veri toplandı. Araştırma neticesinde İstanbul’un en pahalı şehirler kategorisindeki 73 şehir arasın- da 34. sırada olduğu saptandı.

Kişi başına düşen gelir bakımından en zengin şehirlerin de tespit edildiği araştırma sonuçlarına göre Kopenhag dünyanın en zengin şehri. Geçen yıl 6. sıradayken bu yıl zirveye tırmanan Kopenhag’ı Zürih, Cenevre, New York ve Oslo izliyor. Geçtiğimiz yıl en zengin şehirler kategorisinde 45. sırada yer alan İstanbul bu yıl iki sıra birden gerileyerek 47. sırada yer aldı.

İstanbul, pahalılıkta 34. sırada yer aldı. Zenginlik sırala- masında ise 2 basamak düşerek 47. sıraya geriledi.

(20)

Amsterdam Belediyesi Karbon Emisyonu İzleme Sistemi Kuruyor

Amsterdam Belediyesi vatandaşlarına iklim değişikliği ile ilgili bilgilendirmede bulunmak için internet destekli bir kentsel harita sistemi oluşturma kararı aldı.

Karbon emisyonunun çevreye etkileri konusunda vatan- daşların farkındalığını arttırmayı hedefleyen sistem ile Amsterdamlılar ulaşım, enerji kullanımı ya da atıklardan oluşan karbon emisyonu miktarı hakkında bilgilenecek- ler ve aynı zamanda karbon ayak izinin nasıl azaltılabile- ceği hakkında ipuçlarına kavuşacaklar. Söz konusu sis- temin ileriki yıllarda eş zamanlı bilgilendirme yapması hedeflenmekte.

Kaynak:

http://www.citymayors.com/news/metronews_europe.html

“Şehirlerin Geleceği” Konferansı Londra'da Düzenlenecek

08 -09 Şubat 2010 tarihleri arasında Londra'da düzenlenecek olan "Şehirlerin Geleceği" isimli konferans; hızlı kentleşmenin nasıl planlanacağı, yönetileceği ve mali olarak idare edilmesi konularını ele alacak. Şehirler; enerji ve su tedariği, nüfus yapısı ve iklim değişikliği gibi 21. yüzyılın getirdiği zorluklarla mücadele etmek zorunda kalıyor ve sürdürülebilir çözüm yoları için arayışlara giriyor.

Bu konferansta;

 Şehirlerin bu zorlukların üstesinden gelmek için neler yapması gerektiği,

 Düşük karbonlu kalkınma yolları bulunması,

 Sosyal katılım için stratejik planlama,

 Altyapı için gerekli olan hizmetler ve Sürdürülebilirlik- leri,

 Uzun soluklu büyüme ve sürdürülebilirlik için mali kal- kınmanın desteklenmesinde örnek aldığı modeller Etkinlik Hakkında detaylı bilgiye aşağıdaki web sitesinden ulaşılabilir:

http://www.chathamhouse.org.uk/cities2010/

EUROCITIES Çevre ve Ekonomik Kalkınma Ortak Forumu Madrid’de

10 -12 Şubat 2010 tarihleri arasında İspanya’nın baş- kenti Madrid’de EUROCITIES Çevre ve Ekonomik Kalkınma Ortak Forumu gerçekleştirilecek olup toplantının ana teması

“Akıllı olmak, sürdürülebilir olmak: Geleceğinin şehirlerini yeniden yapılandırmak” olacaktır.

İklim değişikliği ve ekonomik durgunluk, kentlerin üstesinden geleceği ya da kaybedecekleri kilit küresel tehdit- ler olup acil müdahale gerektirmektedirler. Ortak forum toplantısında, kentlerin bu şiddetli ve acil tehditler karşısında rollerini ve yapılarını yeniden gözden geçirmeleri sağlanacak olup, “Kentler iklim değişikliğine karşılık olarak ve ekonomik performansı geliştirmek için hangi stratejileri benimsiyorlar?

Zor mali koşullarda sürdürülebilir büyümeyi sağlamak için hangi pratik adımları atıyorlar? Avrupa boyutu kentlerdeki bu çerçeveyi ve eyleme geçmeye yönelik kaynakları nasıl gelişti- rebilir?” sorularına cevap aranacaktır.

11 Şubat programı, hem Çevre Forumu hem de Eko- nomik Kalkınma Forumu’na yöneliktir. Sabah oturumlarında mevcut sorunların bir taslağı çıkarılacaktır. 11 Şubat günü öğleden sonra sadece siyasilere yönelik ve liderlikle ilgili bir yan etkinlik de düzenlenecek olup bu etkinliğin konusu “Siya- siler, yeşil ve düşük karbonlu bir ekonomiye yatırım konu- sunda nasıl bir liderlik göstermeliler?” olacaktır. Etkinliğin ikinci gününde (12 Şubat) Çevre Forumu ve Ekonomik Kal- kınma Forumu üyeleri ilk günde yapılan görüşmelerin sonuç- larını kendi alanlarında incelemek ve olağan toplantılarını yapmak üzere ayrıca toplanacaklardır.

Kaynak: https://www.eurocities.eu

(21)

ABD’de Açlık ve Evsizlik Problemleri Rekor Seviyeye Ulaştı

23 yıldan daha fazla süredir ABD Belediye Başkanları Topluluğu ülke genelindeki açlık ve evsizlikle ilgili problemlerin güncel duru- munu ve kentlerin bu problemlerle mücadele izledik yolları içeren bir doküman oluşturmaktalar. 1 Ekim 2008-30 Eylül 2009 arasında- ki dönemi kapsayan son rapora göre ABD’de evsizlik ve açlık prob- lemleri rekor düzeye ulaştı.

Şehirlerden toplanan verilere göre acil yiyecek ihtiyacı geçen yıla oranla yaklaşık

%26 daha arttı ve bu rakam son 18 yılda gerçekleşen en büyük artıştı.

Nashville’deki acil yiyecek yardımı ile ilgili talepler %74, Seattle’da %30, Los Angeles’ta %10, Detroit’te ise %15 oranında artış gösterdi.

Yapılan araştırma ayrıca Los Angeles, Louisville ve Charlotte haricinde tüm kentlerde evsiz ailelerin ve evli olmayan yetiş- kinlerin geçen yıla oranla artış gösterdiğini ortay çıkardı. San Francisco, Sacramento, Dallas, Boston, Kansas City ve Charleston da evsiz ailelerdeki artış yüzdesinin çift haneli rakamlara ulaştığı saptanırken, Portland, Providence ve Seattle’daki oranların geçen yıla oranla çok değişmediği gözlendi.

Kaynak: http://www.citymayors.com/features/uscity_poverty.html

2010 Karbon Zirvesi

ABD’nin başkenti Washington D.C. 19 Ocak 2010 ‘da

“2010 Karbon Zirvesi’ne (2010 Carbon Summit) ev sahip- liği yapıyor.

Konunun uzmanlarını ve karar vericilerini bir araya topla- yarak Aralık 2009’da Kopenhag’da gerçekleştirilen 15.

Taraflar Konferansı (COP15) nın sonuçlarının değerlendi- rilip, ABD’deki karbon pazarının geleceğinin tartışılacağı zirve, aynı zamanda sektörün önde gelen kişileriyle ortak bir platformda buluşma ve fikir alışverişinde bulunma ortamı sağlayacaktır.

Zirvede görüşülecek olan bazı ana başlıklar şu şekildedir:

2012 sonrası uygulanacak uluslararası politika, ABD kar- bon politikası, karbon piyasasına genel bir bakış, gönüllü karbon pazarı, AB politikası, vergilendirme, proje bazlı esneklik mekanizmaları.

Kaynak: http://www.carbontradeex.com/carbon-summit.aspx

Tahran’da Bilim Forumu

23-25 Şubat 2010 tarihlerinde İran’ın Başkenti Tahran önemli bir etkinliğe ev sahipliği yapacaktır. Tahran Beledi- yesi’nin katkılarıyla yapılacak olan 1.

Bilim Forumu ve Kentsel Kamu ve Uluslararası İlişkiler Dalında En İyi Uy- gulamalar Ödülü Töreni etkinliğinde elektronik iletişim, iletişimsel Planla- ma, vatandaşlık iletişimi, medya ileti- şimi, kentsel uluslararası ilişkiler ve işbirliği gibi konular ele alınacaktır.

İran’ın yerel ve kentsel yetkililerinin katılacağı, üniversite profesörlerinin konuşma yapacakları ve seçilmiş bazı makalelerin sunumunun yapılacağı forumda kentsel kamu ve uluslararası ilişkileri dalında en iyi uygulamalar tanıtılacak, kentsel projeler ziyaret edilecek. Aynı za- manda toplantıyla paralel olarak kentsel yönetim alanın- da yapılabileceklerin ve faaliyetlerin bir sergisi de yapıla- caktır. Kendi türünün İran İslam Cumhuriyeti’nde ulusal düzeyde ilki olan bu etkinlik kentsel kamu ve uluslararası ilişkiler ile aşina olmak için güzel bir fırsat oluşturacaktır.

Forum, aynı zamanda İran kentlerindeki meslektaşlarınız- la bilgi ve tecrübe alışverişinde bulunmak için de güzel bir fırsat sağlayacaktır.

(22)

Şehirler İttifakı Yıllık Toplantısı Hindistan’ın Bombay Kentinde

Birleşmiş Milletler (BM) Uluslararası Kültürlerin Yakınlaşması Yılı çerçevesinde, Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Teşki- latı (UCLG) ve Şehirler ittifakı (CA- Cities Alliance) tarafından Hindistan'ın Bombay kentinde 18 Ocak 2010 tarihinde "Şehir- ler İttifakı’nın Yıllık Toplantısı" düzenlenmektedir. Toplantı; politika ve stratejiler, sürdürülebilir çevrenin oluşturulması, planlı yapılanma, kentsel büyüme stratejileri ve kentleri ilgilendiren bir dizi konu üzerinde şehirler arasında işbirliğinin geliştirilmesini amaçlamaktadır.

Kaynak:http://www.cities-localgovernments.org & http://www.citiesalliance.org/ca/node/1832

Mexico City WMCCC Başkanı Oldu

Aralık 2009’da Kopen- hag’da alınan karar uya- rınca Mexico City, 2010’nun Aralık Ayında BM İklim Değişikliği Çer- çeve Sözleşmesi (BMİDÇS) 16. Taraflar Konferansı’na ev sahipli- ği yapacaktır. Yine alınan karar uyarınca Mexico City Belediye

Başkanı Marcelo Ebard, “İklim İçin Belediye Başkanla- rı Dünya Konseyi’nin (WMCCC)” yeni başkanı, Bonn (Almanya) Beleidye Başkanı Jürgen Nimptsch ise“İklim İçin Belediye Başkanları Dünya Konseyi’nin (WMCCC)” yeni başkan yardımcısı seçildi.

Bonn kenti, COP 16 Konferansından önce önemli bir etkinliğe de ev sahipliği yapacaktır, 28 – 30 Mayıs 2010 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan ve UNDP, UN – HABITAT, UNEP, Dünya Bankası ve IIED tarafından da desteklenen etkinlikte (İklim Değişikliğine Adaptas- yon’da Birinci Dünya Forumu - Esnek Kentler), iklim değişikliği ve küresel ısınma ile ilgili Mexico City’e giden yolda (COP 16) hükümetler arasında müzakerelerin yapılması beklenmektedir.

Kaynak:

http://www.iclei.org/index.php?id=1487&tx_ttnews[tt _news]=4318&tx_ttnews[backPid]=983&cHash=02c404 bace

“Geleceğin Enerjisi Dünya Zirvesi”

Abu Dabi’de Başladı

18 Ocak 2010 tarihinde Birleşik Arap Emirlikleri’nin Başkenti Abu Dabi’de başlayan “Geleceğin Enerjisi Dünya Zirvesi” önemli dünya liderlerini, yatırımcıları, araştırmacıları, hem yenilenebilir hem de geleneksel enerji sektörlerinden iş topluluklarını bir araya getire- cek bir etkinliktir. Etkinlik, iklim değişikliği, enerji gü- venliği, siyasi ve ekonomik istikrar gibi önemli dünya meselelerine gerçek ve ispatlanmış çözümler bulma ve uygulamada ön planda olan kurumlar için bir plat- form oluşturmaktadır. Etkinliğe İspanya, Danimarka ve Monako Veliaht Prensleri, Yunanistan, Maldivler Malezya, Hollanda, İsveç, Finlandiya, Güney Kore, Hindistan, Uganda, Gana ve İsviçre’den Bakanlar, dünyanın önde gelen yeni enerji firmalarından yetkili- ler, Masdar Enstitüsü, MIT, Berkeley, Imperial College ve daha pek çok kurumdan önemli öğretim görevlileri katılmaktadır. Etkinlik 21 Ocak günü sona erecektir.

Zirve ile ilgili bilgilere şu web sitesinden ulaşılabilir:

http://www.worldfutureenergysummit.com

(23)

Yeni Yeşil Ekonomi Konferansı ABD’nin Washington Kenti’nde Yapılıyor

Washington Ronald Reagan Yapı ve Uluslararası Ticaret Merkezi’nde 20 – 22 Ocak 2010 tarihleri arasında düzenlenmekte olan Çevre ve Siyaset konferansına Fen ve Çevre için Ulusal Konseyi (NCSE) ev sahipliği yapmaktadır. Bir yüzyıllık tarihi belirleyen NCSE, ulusal konferansta yeşil ekonominin tanımını kapsayan yapılanmış diyaloga birçok farklı sektörden gelen öncü lider ve müdürleri bir araya getirmektedir.

Binden fazla katılımcıya ev sahipliği yapmakta olan Yeni Yeşil Ekonomi Konferansı; ticaret adamlarını, çevre uzmanlarını, politikacıları, sivil toplum örgütlerini, üniversite öğretim üyelerini ve öğrencileri bir araya getirmektedir.

Kaynak: http://ncseonline.org/conference/GreenEconomy/

Suudi Arabistan'da Şehir Planlama Konferansı Yapıldı

10–12 Ocak 2010 tarihleri arasında "Şehir Planlama Deneyimler ve Sonuçlar" konulu uluslararası konferans, Suudi Arabistan'ın Doğu Eyaletinin Jubail Sanayi Şehrinde düzenlendi. Jubail ve Yanbu Kra- liyet Komisyonu Başkanı Prens Saud Bin Abdullah Bin Thunyan Al-Saud himayesi altında düzenlenen konferans ile eş zamanlı ve aynı temayı taşıyan bir sergi de yapıldı.

Konferans, Jubail Sanayi Şehrini desteklemeyi ve böylece tanıtımını yapmayı; planlamanın çeşitli alanlarındaki en son gelişmeleri izleyerek bilgi sahibi olmayı; gelecekteki uygulamalar için başkalarının deneyimlerinden faydalanmayı; dezavantajları önlemek için onları tanımayı; bilgi paylaşımını, şehir planlama alanında çalışan kamu, özel sektör ve mühendisler arasındaki etkileşimi artırmayı ve bu sa- yede deneyim kazanmayı; kentsel ve mimari planlamanın geliştirilmesinde özel sektörün rolünü vur- gulamayı ve şehir planlamasında çevreyi korumanın ve sürdürülebilir kalkınmanın taşıdığı önemin al- tını çizmek amacıyla yapıldı.

Konferans’ta şu konular ele alındı: Stratejik ve yapısal planlama, ulaşım planlaması, kentsel tasa- rım, planlamada teknoloji uygulamaları, sürdürülebilir kalkınma ve yeşil şehirler, şehir planlanmasın- da son kavramlar ve teknikler, kentsel gelişmenin ekonomik boyutu, kalkınma için bir araç olarak tu- rizm planlaması, şehir merkezlerinin ve sahil kesimlerinin geliştirilmesi ve pazarlanması, özel sektörün kentsel planlamadaki ve kentsel tasarımı geliştirmedeki rolü, şehrin gelişmesinde planlama yöntemle- rinin etkisi.

Kaynak: http://www.jubailcityplanning.com/index.htm

Referanslar

Benzer Belgeler

Mali Hizmetler Dairesi Başkanlığı Yolcu Hizmetleri ve İletişim Dairesi Başkanlığı Destek Hizmetleri Dairesi Başkanlığı Otobüs İşletme Dairesi Başkanlığı

2022 yılında açılış ve temel atma törenini planladığımız projelerimiz arasında ise; Naim Süleymanoğlu Spor Kompleksi, Değirmenköy Stadı, Fenerköy Stadı,

Yıllık cari açık bir sonraki ay → 15 milyar dolar ve altına gerileyebilir.. Cari açıktaki gerileme → İthalatın gerilemesinden ziyade ihracat artışı

Gürsu Belediyesinin 2020 Mali Yılı Performans Programı ile Performans Esaslı Gelir Gider Bütçesinin, Kanun ve Yönetmeliklere göre Bütçe Kararnamesinin madde

Yine, Silivri’de Sosyal Belediyeciliğin hakkını vererek, Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğümüz vasıtasıyla, 15.887 vatandaşımıza hasta nakil hizmeti,

Onun için İstanbul’un hem tarım ve hayvancılık hem gıda üssü olabilecek potansiyeli bulunan Silivri’nin bu özelliklerini ortaya çıkaralım dedik.. Siyasi geleneğimizdir,

Sayın İmamoğlu bunu söylememiş, kamuoyunun algıladığı şekilde bu ifadeleri kullanmışsa yine kendisine şunları söylemek istiyorum: Bölücü terör örgütünün

1964 Ankara doğumlu.DTCF Tiyatro Bölümü mezuniyetinin ardından TRT yapımlarında oyunculuk ve rejide görev aldı.TV 41 de yöneticilik ve Sanat Yönetmenliği yaptı.Özel