• Sonuç bulunamadı

Türkiye'de kurulacak nükleer santrallar

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Türkiye'de kurulacak nükleer santrallar"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Türkiye'de kurulacak nükleer santralların denetlenmesinde, bugüne kadar sahip olduğu 4 nükleer santralda "erime, yangın, patlama, emniyet sorunu, inşaat oyukları, sel" de dahil çok sayıda sıkıntı yaşayan Ukrayna'dan destek alınacak.

Geçen hafta içinde TBMM'den geçen "Nükleer Güç Santrallarının Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji Satışına İlişkin Yasa" ya göre Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK), nükleer faaliyetlerin düzenlenmesi ve denetlenmesi görevini yerine getirecek yeni bir kurum kurulana kadar denetleme görevini üstlenecek. Türkiye'de nükleer santral olmadığı için bu konuda yetkin olmayan TAEK, görevlerini yerine getirirken, özel bilgi ve ihtisas gerektiren işlerde, kadro

aranmaksızın, uygun nitelikli yerli ve yabancı uyruklu sözleşmeli personel çalıştırabilecek.

TAEK, Ukrayna ile 7 Haziran 2005 tarihinde Ankara'da "Türkiye Atom Enerjisi Kurumu ile Ukrayna Devlet Nükleer Düzenleme Komitesi Arasında Nükleer Düzenleme Konularında Teknik İşbirliği ve Bilgi Değişimi Mutabakat Zaptı" imzaladığı için söz konusu desteğin bu ülkeden alınması bekleniyor. TAEK'in, desteğine başvuracağı Ukrayna'nın, nükleer santrallarındaki sabıkaları ise şöyle:

Çernobil:

Çernobil'de, 26 Nisan 1986'da 4. ünitede erime oldu. İnsan hatasından kaynaklandığı ifade edilen bu faciaya bağlı olarak sadece Ukrayna'da 125 bin kişi öldü. çok daha fazla kişide yaralanma, radyasyon etkileri ve kanser vakalarına rastlandı. 1982'de üst yakıt kanalı patladı. 1991'de 2. ünitede yangın çıktı. 4. ünitenin halen yaydığı radyasyona karşın 1 ve 3 No'lu üniteler üretime devam ediyor. Üstelik 3 No'lu ünite, faciaya yol açan 4 No'lu ünite ile aynı binada

bulunuyor. Rovno:

1984'te inşaat sıvılarının akıntısı, reaktörün altında bulunan tebeşirli kayaçlarda oyuklar açtı. Bu oyuklara çimento basılabilmesi için inşaata ara verildi. Buna rağmen kayaçların çökmesi olasılığı devam edince, SSCB yönetimi, 1989 yılında Rovno'yu kapattı. Ancak sonra bundan vazgeçildi. 1989'da çok sayıda radyasyon kaçağı oldu. 1990'da arıza yüzünden 3 No'lu reaktör devre dışı kaldı.

Zaporozhye:

Mart 1991'de bölgede ve yakındaki Miçurino köyünde yüksek radyasyon ölçümleri alındı. Mayıs 1993'te 5. ünitede bir kişinin ölümüyle sonuçlanan yangın çıktı. Reaktörlerin sel alanına inşa edildiği, inşaat çalışmalarının başladığı

1980'den 1992'ye kadar inşaatçı firmadan gizlendi. Bir santralda en fazla 4 reaktör olan uluslararası emniyet sınırı, bu santralda geçildi. Zaporozhye, Avrupa'daki 6 reaktörlü tek santral.

Güney Ukrayna:

Uluslararası standartlara göre, santralların soğutma için yanına kuruldukları nehrin suyunun en fazla yüzde 5'ini kullanması gerekirken Güney Ukrayna, Bug Nehri'nin suyunun yüzde 10'dan fazlasını kullanıyor. 1972'de yapımına başlanan santralda, 1992'den beri nükleer atıklar reaktör yanındaki havuzlarda depolanıyor. Reaktör basınç odalarında çatlaklar, yangınlar çıktı. Reaktörler, iki kıta levhasının birleştiği aktif bir sismik zon üzerinde.

MURAT KIŞLALI Cumhuriyet 15.11.2007

Referanslar

Benzer Belgeler

Nükleer enerji santral ı kurulacak taşınmazların Hazinenin özel mülkiyetinde veya devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunması halinde, bu taşınmazlar üzerinde şirket

Komisyon toplantısında, Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Yazmanı Cengiz Göltaş, Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Aksöz, Nükleer Karşıtı Platform Sekreterya

Tolga Yarman da İzmir Gaziemir’deki skandalla ilgili olarak Europium 152 izotopunun neden izinin sürülmediğini, neden savcılığa suç duyurusunda bulunulmadığını ve

Nükleer santralın 3 bin megavat (MW) gücünde olması durumunda 5-6, 5 bin MW gücünde olması durumunda 10-11 milyar dolarlık bir yatırım söz konusu olacağı

Tolga Yarman, geçen günlerde TBMM'den geçerek onaylanan nükleer santralların kurulumu ile ilgili yasanın "buram buram tercüme koktuğunu ve gayri milli" olduğunu

Küresel ısınmayı önlemek için insanlığın karbondioksit salınımını yarına kalmadan sıfırlaması gerektiğini, ancak bunun da mümkün olmad ığını ifade eden

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Radikal’e yaptığı açıklamalar tehlikenin büyüklüğünü gösteriyor: “Fabrikanın kapalı istif sahasında, geçici atık

Görüldüğü gibi bu çeşit hesaplamalarla ortaya atılan kanserden ölüm sayıları spekülasyonlardan ileri gidemiyor ve benzer hesaplama doğal radyasyon dozu için