• Sonuç bulunamadı

Henüz güneşin göz kırpmadığı Ankara’nın kuru ayazında, Çadırkent’in kurtarılmış sokaklarından yürürken Diyarbakır çadırında uykusuz gözlerini oğuşturan 4 işçiyle karşılaşırsınız

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Henüz güneşin göz kırpmadığı Ankara’nın kuru ayazında, Çadırkent’in kurtarılmış sokaklarından yürürken Diyarbakır çadırında uykusuz gözlerini oğuşturan 4 işçiyle karşılaşırsınız"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Sabahın 05:45’i ve Tekel direnişçileri derin uykuda. Tuna Caddesinden şöyle bir Mithatpaşa Caddesine doğru bakıldığında ilk sağdaki çadırda uykusu kaçmış 3 kişiyle karşılaşırsınız. Sabahın seherinde çektiğiniz fotoğraflar şimdi bir başka anlam kazanmaya başlar. Yaklaştığınızda direnişte kıdemli bir işçinin yeni geleni işlettiğine tanık olursunuz. ‘Memur bey, bu arkadaş yeni geldi onun fotoğrafını da çekip kayıt eder misiniz?!’ Sizi polis memuru diye yutturmaya kalkıp, yeni işçinin tepkisini öğrenmeye çalışmaktadır.

Hoş olmayan bu şaka karşısında ne diyeceğinizi şaşırırsınız biran. Sonra, ‘yok yok, bunun esprisi bile kötü’ diye yanıtlarsınız. Yüreğinizin bir yanında Dursunbey’de grizunun acısı, diğer yanında ise 1 ay sonra düğünü olacak MEHMET ÖZEL’in nişanlısının feryatları vardır.

Henüz güneşin göz kırpmadığı Ankara’nın kuru ayazında, Çadırkent’in kurtarılmış sokaklarından yürürken Diyarbakır çadırında uykusuz gözlerini oğuşturan 4 işçiyle karşılaşırsınız. Onlar sobanın etrafında ısınmaya çalışmaktadırlar. Bir sandalyeye de siz çöker başlarsınız sohbete. 3 – 5 kişilik bir genç geçer koridordan, heralde günün son devriyesidir.

TEKEL İŞÇİSİ LÜKS JEEPİN KURBANI OLDU

Diyarbakır çadırında sobanın etrafında sohbet sürmekte, yeni gelen genç kadında ilgiyle dinlemektedir. O ara Bayındır tarafından bir ses gelir, ‘arkadaşlar bir arkadaşımıza araba çarpmış’ ve hızla tarif edilen yere yönelirsiniz.

Saatler: 06:30’a doğru ilerlemekte ve çadırların sessizliği de ufak ufak bozulmaktadır. Mithatpaşa Caddesinde Collezione mağazasının önündeki yolda lüks bir range rower jeep ve önünde de kafası kabanıyla örtülmüş bir erkek hareketsizce yatmaktadır. çadırlardan gelen işçilerden birkaç kişi polis şefine ısrarla, ‘yüzünü açın görmek istiyoruz, bu bizim arkadaşımız’ demesine rağmen yatanın yüzü açılmaz. ‘Sizden değil’ yanıtı verilir. Sonra getirilen b.şehir damgalı beyaz bir beze yatan kişi sarılır ve yetiştirilen tabutun içine konulur. Bu arada işçilerden biri, ‘hayır o bizim arkadaşımız, ben üzerindeki giysilerden tanıdım. Samsun çadırında birlikte kalıyoruz. Kendisi Amasyalıdır ama Bafra’da çalışıyor. Camiye gidiyorum diye çıkmıştı biraz önce’ diye konuşmaya başlar. Polis şefi, adli tıpa

götüreceklerini, Cumhuriyet Savcısından bilgi alabileceklerini söyler ve Çankaya Belediyesinin cenaze aracına tabut yerleştirilir. Sonra yanaşan kurtarıcıya da lüks jeep bindirilir.

Günün ilerleyen saatlerinde 06 GMA 93 plakalı jeepin aşırı alkol almış sürücüsü N.Ö, ‘taksirle ölüme neden olmak'tan dolayı ilerleyen saatlerde tutuklanır.

GÜMÜŞHACIKÖY’LÜ HAMDULLAH UYSAL, DİRENİŞİN BÜYÜK KAYIBI

Birisi 12 yaşında özürlü diğeri 9 yaşında toplam iki çocuk babası HAMDULLAH UYSAL, bu sabah 05:30 civarında lüks bir jeepin çarpması sonucu yaşama veda etti.

Birlikte kaldığı arkadaşlardan birisi sabah saat: 05:00’i geçe çadırında uzandığı battaniyesinin arasından kalktı ve uyanan HAMDULLAH ona , ‘nereye’ dedi. Arkadaşı ise, ‘camiiye’ diye yanıtladı ve HAMDULLAH’a kendi yerinde yatabileceğini söyledi ve çadırdan çıktı. Birkaç dakika sonra da HAMDULLAH UYSAL kalktı uzandığı yerden ve çadırın çıkışına yöneldi. İçeriden biri, ‘HAMDULLAH nereye’ dedi. O’da espri olsun diye, ‘camiiye’ dedi ve çıktı.

Sonra Tuna Caddesinden geçip Mithatpaşa’ya vardı. Karşıya geçeyim derken Kocatepe Camii tarafından Ulus yönüne giden lüks jeepin çarpmasıyla havaya fırladı. Sonra jeepin üstüne ve ardından da yere… Anlatıldığına göre hemen ölmemişti. O saatlerde Mithatpaşa Caddesinde işyerlerinin neredeyse tamamı kapalıydı. Yaklaşık 1 saat sonra çadırdaki arkadaşlarının haberi olupta koşup geldiklerinde O artık cansız bedeniyle Ankara’nın soğuk betonuna kendisini bırakmış durumdaydı. 1971 doğumlu HAMDULLAH UYSAL, Amasya ilinin Gümüşhacıköy ilçesine bağlı Karaköy’lüdür. Alevi bir ailenin çocuğudur ve kimi haberlerde geçtiği gibi gerçekte namaz kılmak için camiye gitmek için yola çıkmamıştır.

TEKEL İŞÇİLERİ ADLİ TIP ÖNÜNDE

Sabah saat: 08:00’den itibaren HAMDULLAH UYSAL’ın yaşamını yitirdiği Tekel işçilerince duyulduğunda, Çadırkent yasa boğulmuş ve bir kısım Tekel işçisi Keçiören’de faaliyet yürüten Adli Tıp’a gitmiştir. Saat: 10:00

(2)

civarında Adli Tıp önünde toplanan Tekel işçileri onu alıp direniş alanına götürmek, burada vedalaşmak istemişler ancak yetkililer birinci derecede akrabası olmadığı için buna izin verilmemiştir. Cenazeyi almaya gelenler eniştesi ve teyze çocuğudur.

HAMDULLAH UYSAL’IN CENAZESİ ARKADAŞLARINDAN KAÇIRILDI

Sayıları 500’ü bulan Tekel işçileri ve dostlarının, Adli Tıp önündeki mücadelesi sonuçsuz kalmış ve zaman zaman polisle çatışmalar olmuştur. Cenaze kitleden kaçırılarak Gümüşhacıköy’e gönderilmiş ve bunun üzerine işçilerde Çadırkent’e dönmek üzere araçlarına binmişlerdir. Abdi İpekçi Parkı’na geldiklerinde araçlardan inen işçiler slogan atarak, Mithatpaşa Caddesini trafiğe kapatarak TÜRK – İŞ önüne yürümek istemişlerdir. Mithatpaşa Caddesinde barikat kuran polisler işçileri dağıtmaya dönük müdahale ettiler ancak işçiler dağılmayarak yola oturdular.

çadırkent’te bulunan işçilerde arkadaşlarıyla birleşmek isteyince Tuna Caddesi çıkışı önleri kapatılarak engellendi.

Devletin silahlı güçleriyle yaşanan gerginlik saat:16:30’a kadar sürdü ve daha sonra polis kuşatmasını kaldırdı.

Arkadaşlarının kaybından dolayı üzüntülü olan işçiler, HAMDULLAH UYSAL’ın resmini yakalarına kokart yaptılar ve çadırlarına taktılar. Eylem sırasında sık sık, ‘KATİL AKP – KATİL ERDOĞAN – KATİL AKP İŞÇİYE HESAP VERECEK – KAVGA BİTMEDİ DAHA YENİ BAŞLIYOR – HAMDULLAH ÖLMEZ TEKEL BÖLÜNMEZ’

sloganları atıldı.

SAMSUN ÇADIRINDA TAZİYELER BAŞLADI

Direnişçi Tekelciler, arkadaşlarının acısını paylaşmak amacıyla gün boyunca Samsun çadırına ziyaret düzenlediler.

Bu arada birçok kurum temsilcisi ve kimi milletvekillerinin de Tek Gıda – İş’i ziyaret ettiği öğrenildi.

DEMOKRASİ GÜÇLERİ MEŞALELİ EYLEMLE TEKEL İŞÇİLERİNİN YANINDA

Saat: 18:30’da birçok noktadan hareket eden Ankara Demokrasi Güçleri, ellerinde meşalelerle direniş çadırlarının bulunduğu bölgeye geldiler ve burada HAMDULLAH UYSAL için elektrikler bir süre söndürüldü ve daha sonra 1 dakikalık saygı duruşuna geçildi. Saygı duruşu sonrasında TÜRK – İŞ önünde meşaleli kitle ve Tekel işçilerine KESK Genel Sekreteri Emirali ŞİMŞEK hitap etti.

Yılmaz Kızılırmak

Referanslar

Benzer Belgeler

3- Melis arkadaşıyla buluşmak için 12’yi çeyrek geçe parka geldi.. Ancak arkadaşı 13’ü 20 geçe

Buna tütün ekiminin yasaklanmas ı da eklenince Tütün ekicisini kara günler bekliyor.Önümüzdeki aralık ay ından itibaren ekimi tamamen yasaklanması korkusuyla yaşayan

Samsun’da Tekel Sigara’nın özelleştirilmesini protesto amacıyla Ak Parti İl Başkanlığına siyah çelenk bırakan Tekel çal ışanlarının eylemi sırasında arbede

Sabah erken saatlerde yine Türk-İş Genel Merkezi önünde toplanan işçiler bugün meclis ziyaretinde bulunacak.. Engelli ve yetim statüsünde çal ışan Tekel işçileri

Burada bir konuşma yapan Tek G ıda-İş başkanı Mustafa Türkel Türk-İş yönetiminin her Cuma yapılan 1 saatlik iş bırakma eylemlerine yeterince destek

Tek Gıda-İş Sendikası 2 no'lu Şube Başkanı Yunus Durdu yaptığı açıklamada, AKP hükümetinin, Kartal Cevizli Tekel Sigara Fabrikası'nın özelleştirilmesi yönündeki karar

derken, “Devleti özel sektör gibi yönetiyoruz” derken, özelle ştirmeyi inançla savunurken, kendisinin kamu yöneticisi oldu ğunu unuturken, son derece ideolojik davranıyor..

Yıllardır mahallelerimiz, okullarımız, hastanelerimiz, kamu arazilerimiz, toprağımız, suyumuz ve sa ğlığımız için mücadele veren bizler, emeğiyle insanca yaşamak