• Sonuç bulunamadı

Yüksek rezolüsyonlu bilgisayarlý tomografide sað üst lob apikal, posterior, orta lob, alt lob apikal segmentlerde

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yüksek rezolüsyonlu bilgisayarlý tomografide sað üst lob apikal, posterior, orta lob, alt lob apikal segmentlerde"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

35

ADÜ Týp Fakültesi Dergisi 2001; 2(3) : 35 - 38 Olgu Sunumu

ÝNTERSTÝSYEL AKCÝÐER HASTALIÐINI TAKLÝT EDEN BÝR TÜBERKÜLOZ OLGUSU Fisun KARADAÐ , Orhan ÇÝLDAÐ , Mehmet POLATLI , Ali VERAL , Teoman KARADAÐ1 1 1 2 3

ÖZET

Anahtar kelimeler:

A Tuberculosis Case Imitating Interstitial Lung Disease SUMMARY

Key words:

Yirmi iki yaþýnda, kadýn hasta. 20 gün önce baþlayan ve eforla oluþan nefes darlýðý ve kuru öksürük dýþýnda yakýnmasý yoktu. Solunum sistemi bakýsýnda bazallerde tek tük ince raller duyuluyordu.

Rutin laboratuvar tetkikleri normal olan hastanýn solunum fonksiyon testinde restriktif tipte bozukluk saptandý.

Tüberkülin testi pozitif (18 mm) idi. Balgam çýkaramadýðý için asidorezistan basil (ARB) bakýlamadý. Akciðer grafisinde sað akciðerde daha belirgin olmak üzere her iki akciðerde yaygýn daha çok periferik yerleþimli retiküler dansite artýþý, sað diyafragmanýn yüksek ve düzensiz konturlu olduðu izlendi. Yüksek rezolüsyonlu bilgisayarlý tomografide sað üst lob apikal, posterior, orta lob, alt lob apikal segmentlerde; sol üst lob apikoposterior, alt lob apikal segmentlerde daha çok periferik yerleþimli retiküler dansiteler, yer yer peribronþiyal kalýnlaþmalar ve sað orta lobdakilere bir miktar buzlu cam görünümünün eþlik ettiði dansite artýþlarý saptandý.

Bronkoalveolar lavaj (BAL) ve bronþ aspirasyon sývýsýndaARB menfi idi. BALincelemesinde alveoler makrofaj

%56, lenfosit %30, PNL %12, eozinofil %2 olarak saptandý. Transbronþiyal akciðer biyopsisinde diyagnostik bir bulgu izlenmedi.

Yapýlan incelemelerle kesin tanýya gidilemediðinden hastaya açýk akciðer biyopsisi yapýldý. Histopatolojik incelemede mikroskopik olarak akciðer parankiminde düzensiz daðýlým gösteren kazeifiye granülom yapý larý gözlendi ve akciðer tüberkülozu ile uyumlu olarak deðerlendirildi. Yapýlan Ziehl-Neelsen asidorezistan basil boyasýnda granülomlarda birkaç basil saptandý. Olgu, interstisyel akciðer hastalýðýný taklit eden atipik radyolojik bulgularý nedeniyle sunuldu.

Tüberküloz, interstisyel akciðer hastalýðý, açýk akciðer biyopsisi.

Twenty-two year old, female patient. Her complaints were dyspnea with exercise and a dry cough of 20 days. A few crepitations were heard during oscultation.

Routine laboratory examinations were normal. Restrictive pattern was observed in pulmonary function tests.

Tuberculin test was positive (18 mm). She could not give sputum sample for acid-fast bacillus (ARB) examination. Bilateral diffuse peripheral reticular infiltrates dominating in right lung were observed in chest x- ray and right hemidiyaphragma was high with irregular contours. There were peripheral reticular densities in right upper lobe apical, posterior, middle lobe, lower lobe apical; left upper lobe apicoposterior, lower lobe apical segments in high resolution computed tomography. There were focal peribronchial thickenings and ground glass density in right middle lobe.

ARB was negative in bronchoalveolar lavage (BAL) and bronchial aspiration fluid. BAL fluid revealed 56%

alveolar macrophages, 30% lymphocytes, 12% PNL, 2% eosinophils. Non-diagnostic findings were observed in transbronchial lung biopsy.

Since these tests were non-diagnostic, open lung biopsy was performed. Microscopic histopathological examination revealed scattered granuloma with caseification necrosis compatible with pulmonary tuberculosis.

A few tuberculosis bacilli were detected in granuloma by Ziehl-Neelsen staining. The case was presented for atypical radiological findings imitating interstitial lung disease.

Tuberculosis, intersitital lung diseases, open lung biopsy.

1 2 3

Adnan Menderes Üniversitesi Týp Fakültesi Göðüs Hastalýklarý ve Tüberküloz Anabilim Dalý, AYDIN Ege Üniversitesi Týp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalý, ÝZMÝR.

Aydýn Devlet Hastanesi Göðüs Kalp Damar Cerrahisi Kliniði, AYDIN.

Eski Hint din kitaplarýnda “hastalýklarýn kralý”

ve “krallarýn hastalýðý” olarak nitelendirilen tüberküloz, neolitik dönemden beri bir saðlýk sorunu olarak önemini korumaktadýr. Günümüzde Mikobakterium tüberkülozis'in yol açtýðý ölüm oraný diðer tüm mikroorganizmalardan fazladýr. Dünya popülasyonunun yaklaþýk 1/3'ünün tüberküloz basili ile infekte olduðu ve her yýl 8 milyon yeni olgu ve 3 milyon ölüm görüleceði tahmin edilmektedir.

Tüberküloz tanýsýnda bugün kullandýðýmýz yöntemler olan tüberküloz basilinin yayma ve kültür metodlarý, tüberkülin testi ve akciðer grafisi yaklaþýk 100 yýl önce bulunmuþ ve hala kullanýlmaktadýr. Aktif

akciðer tüberkülozunda kesin taný ancak bakteriyolojik olarak konabilirse de, son yýllarda özellikle balgam çýkaramayan olgularda non-invaziv bir yöntem olarak toraks bilgisayarlý tomografisinin (BT) tanýsal deðeri araþtýrýlmaktadýr. Klinik örneklerde mikobakteriyel antijenlerin immünolojik yöntemlerle saptanmasý, mikobakterilere özgü DNA- RNA baz sýralarýnýn nükleik asit problarýyla tanýmlanmasý, serolojik taný gibi yöntemler üzerinde de çalýþmalar sürmektedir.

Daha çok çocukluk çaðý hastalýðý olan primer akciðer tüberkülozunda akciðer grafisi normal olabileceði gibi, hiler ve/veya paratrakeal

1

2,4

5

(2)

Ýnterstisyel akciðer hastalýðýný taklit eden bir tüberküloz olgusu

36

lenfadenomegali ve çocuklarda üst, eriþkinlerde ise alt zonlarda daha sýk olmak üzere parankimal konsolidasyon ve atelektazi görülebilir.

Reaktivasyon tüberkülozu ise üst loblarýn apikal ve posterior segmentleri ile alt lob süperior segmentte yerleþmeye eðilimlidir ve lokal eksüdatif lezyonlar, kavitasyon, bronkojenik yayým ve akut tüberküloz bronkopnömonisi, milier tüberküloz veya tüberküloma þeklinde radyolojik bulgu verebilir.

Bronkojen yayýmda çok sayýda küçük asiner gölgeler görülür ve kaviteler oluþabilir. Bu þekilde tipik radyolojik bulgularýn varlýðý ön tanýyý k o l a y l a þ t ý r m a k t a v e t a n ý s a l t e t k i k l e r i yönlendirmektedir. Özellikle bakteriyolojik taný için örnek elde edilemeyen ya da balgam yaymasýnda basil görülmeyen olgularda taný cilt testi pozitifliði, akciðer grafisi bulgularý ve tedaviye yanýt birlikteliði ile konabilmektedir. Öte yandan tüberkülozda kanseri taklit eden kitle görünümü, izole nodüler tüberkü lom, alt lob tutulumu, bir lobda kronik infiltrasyonlar, interstisyel akciðer hastalýðýný taklit eden retiküler görünüm gibi atipik radyolojik bulgular da bildirilmiþtir. Bu olgularda ancak bronkoskopi, torakoskopik veya açýk akciðer biyopsisi gibi invaziv yöntemlerle tanýya gidilebilmektedir. Biz de interstisyel akciðer hastalýðýna benzer radyolojik bulgularý olan ve açýk akciðer biyopsisi ile kesin taný koyduðumuz bir tüberküloz olgusunu ilginç bularak sunmayý amaçladýk.

Yirmi iki yaþýnda, kadýn hasta. Denizli'de doðmuþ, Aydýn'da yaþýyor. Ev hanýmý. 20 gün önce baþlayan ve eforla oluþan nefes darlýðý ve kuru öksürük dýþýnda yakýnmasý yok. Özgeçmiþinde 1.5 yýl önce geçirilmiþ pnömoni-parapnömonik plörezi mevcut. Soygeçmiþinde özellik yok. Sigara içmemiþ.

Fizik incelemede kan basýncý 120/70 mmHg, nabýz 82/dk, solunum 22/dk, ateþ 36.7 C idi. Solunum sistemi bakýsýnda bazallerde tek tük ince raller duyuluyordu, diðer sistem bulgularý normaldi.

Laboratuvar incelemesinde Hb 10.9 g/dL, lökosit 6.900/mm (parçalý %57, lenfosit %24, monosit %8.5, eosinofil %8.7), eritrosit sedimentasyon hýzý (ESH) 24 mm/saat idi. Rutin biyokimyasal analizler, tam idrar, elektrokardiyografi normal sýnýrlardaydý. Serum immünglobülin düzeyleri normaldi. CD /CD oraný bakýlamadý. HIV testleri negatif idi. Solunum fonksiyon testlerinde FVC: %72, FEV : %75, FEV /FVC: %88 bulundu. Bu sonuçlar hafif derecede restriktif tipte bir solunum bozukluðu olarak yorumlandý. Arter kan gazýnda PH:7.39, PaO :94 mmHg, PaCO :37.5 mmHg, HCO :22 mEq/l ve O saturasyonu %98.9 idi. Tüberkülin testi pozitif (18 mm) idi. Hasta balgam çýkaramadýðý için balgamda teksifle asidorezistan basil (ARB) bakýlamadý.

Posteroanterior akciðer grafisinde sað akciðerde daha belirgin olmak üzere her iki akciðerde yaygýn daha çok periferik yerleþimli retiküler dansite artýþý, sað diyafragmanýn yüksek ve düzensiz konturlu olduðu izlendi (Resim 1). Yüksek rezolüsyonlu bilgisayarlý tomografide (HRCT) sað üst lob apikal, posterior, orta lob, alt lob apikal segmentlerde; sol üst lob apikoposterior, alt lob apikal segmentlerde daha çok periferik yerleþimli retiküler dansiteler, yer yer peribronþiyal kalýnlaþmalar ve sað orta lobdakilere bir miktar buzlu cam görünümünün eþlik ettiði dansite artýþlarý izlendi (Resim 2).

6 , 7

6,7

7

8,9

0

3

OLGU SUNUMU

4 8

1 1

2 2 3

2

Resim 1.

Resim 2.

Sað akciðerde daha belirgin olan, her iki akciðerde yaygýn daha çok periferik yerleþimli retikülonodüler dansite artýþý, sað diyafragmanýn yüksek ve düzensiz konturlu olduðu izlenmektedir.

Toraks HRCT'de sað üst lob apikal, posterior, orta lob, alt lob apikal segmentlerde; sol üst lob apikoposterior, alt lob apikal segmentlerde daha çok periferik yerleþimli retiküler dansiteler, yer yer peribronþiyal kalýnlaþmalar ve sað orta lobdakilere bir miktar buzlu cam görünümünün eþlik ettiði dansite artýþlarý izlenmektedir.

(3)

Karadað ve Ark.

37 Yapýlan fiberoptik bronkoskopide bronþ

mukozasý hafif hiperemik olup endobronþiyal lezyon görülmedi. Sað orta lobdan bronkoalveoler lavaj (BAL) ve sað alt lobdan transbronþiyal akciðer biyopsisi yapýldý. BAL ve bronþ aspirasyon sývýsýnda ARB negatif idi ve kültürde üreme olmadý. Bronþ aspirasyon sývýsýnýn sitolojisi non-diyagnostik (hemorajik zeminde þekilli kan elemanlarý izlendi) olarak rapor edildi. BAL incelemesinde alveoler makrofaj %56, lenfosit %30, PNL %12, eozinofil %2 olarak saptandý. Transbronþiyal akciðer biyopsisinde alveol ve septumlarýn olaðan görünümde olduðu, kan damarý lümenlerinde çok sayýda eozinofilin varlýðý dýþýnda spesifik bir bulgu olmadýðý izlendi.

Yapýlan incelemelerle kesin tanýya gidilemediðinden hastaya interstisyel akciðer hastalýðý ön tanýsý ile açýk akciðer biyopsisi önerildi ve Göðüs Cerrahisi Kliniði tarafýndan mini torakotomi ile sað akciðer alt lobdan biyopsi yapýldý.

Histopatolojik incelemede mikroskopik olarak akciðer parankiminde düzensiz daðýlým gösteren kazeifiye granülom yapýlarý gözlendi ve akciðer tüberkülozu ile uyumlu olarak deðerlendirildi.Yapýlan Ziehl-Neelsen asidorezistan basil boyasýnda granülomlarda birkaç basil saptandý (Resim 3).

H a s t a y a d ö r t l ü a n t i t ü b e r k ü l o t e d a v i (Ýsoniazid+Rifampisin+Pirazinamid+Streptomycin) baþlandý. Tedavi ile hastanýn yakýnmalarý geriledi ve 4 ay sonra çekilen kontrol akciðer grafisinde lezyonlarda tama yakýn düzelme görüldü (Resim 4).

Hastanýn tedavisi 9 aya tamamlanmýþ olup izlemi sürmektedir.

Tüberküloz tanýsýnda akciðer grafisi yardýmcý tetkik olarak yaklaþýk yüz yýldýr kullanýlmakta ve hastalýða özgü radyolojik bulgular iyi tanýnmaktadýr.

Öte yandan tüberkülozda %16-30 oranýnda kanseri taklit eden kitle görünümü, izole nodüler tüberkülom, alt lob tutulumu, bir lobda kronik infiltrasyonlar, difüz interstisyel akciðer hastalýðýný taklit eden retiküler görünüm gibi atipik radyolojik bulgular da bildirilmiþtir.

Miller ve ark. 100 ardýþýk tüberküloz olgusunu radyolojik olarak incelemiþler ve 66 olguda tüberküloza özgü tipik bulgular, 18'inde tanýyý güçleþtirecek derecede atipik, kalan 16'sýnda ise tamamen atipik (kanseri taklit eden kitle görünümü, kronik infiltrasyonlar, diffüz interstisyel görünüm veya normal akciðer grafisi) lezyonlar gözlemiþlerdir.

Krysl ve ark. ise 1-96 yaþýndaki 188 olgudan

%16'sýnda primer tüberküloz, %84'ünde reaktivasyon tüberkülozu ile uyumlu radyolojik bulgular saptamýþ;

ikinci gruptaki olgularýn %80'inde tipik üst lob infiltrasyonu görülürken, izole nodüler lezyon, alt lob tutulumu gibi atipik bulgulara olgularýn toplam

%30'unda rastlamýþlardýr.

Diðer bir çalýþmada 4'ü HIV pozitif olmak üzere 69 olgunun akciðer grafilerinin incelenmesinde %92 oranýnda kavitasyon, %69 oranýnda retiküler ve nodüler infiltrasyon, %4 lober veya segmental pnö moni izlenmiþtir. Bizim olgumuzda da saðda daha belirgin olmak üzere her iki akciðerde yaygýn retiküler dansite artýþý izleniyordu, kavitasyon görülmedi.

Ayýrýcý tanýdaki güçlüklerin yanýsýra bazý tüberkülozlu olgularda hastalýðýn aktivitesini saptamak da güç olmaktadýr. Bu nedenle son yýllarda tüberkülozun bilgisayarlý tomografi bulgularý üzerine çok sayýda çalýþma yapýlmýþtýr. Özellikle yüksek rezolüsyonlu bilgisayarlý tomografinin (YRBT) patomorfolojik deðiþiklikleri tanýmada, hastalýðýn yayýlým þeklini belirlemede, tedavi sonrasý morfolojik Resim 3.

Resim 4.

Akciðer doku biyopsi örneðinde alveoler parankimde kazeifiye granülom yapýlarý (H.E. x 100).

Tedavinin 5.ayýnda çekilen kontrol akciðer grafisinde retikülonodüler lezyonlarda gerileme, sað diyafragmanýn yüksek ve düzensiz konturlu olduðu izlenmektedir.

TARTIÞMA

8,9

8

9

10

(4)

38

deðiþiklikleri izlemede ve hastalýðýn aktivitesini saptamada yararlý olabileceði bildirilmiþtir.

Tüberkülozun bronkojenik yayýlýmýnda birkaç milimetrelik santrilobüler nodüller veya kazeifikasyon nekrozuna baðlý dallanan lineer lezyonlar en sýk bulgulardýr. Hatipoðlu ve ark. YRBT ile araþtýrdýklarý 32 aktif akciðer tüberkülozlu olgudan 29'unda santrilobüler lezyonlar, 23'ünde “tomurcuklu aðaç” görünümü, 5-8 mm'lik makronodüller izlerken inaktif tüberkülozlu 34 olguda ise tamamýnda fibrotik lezyonlar, 32'sinde bronkovasküler yapýlarda distorsiyon, 28'inde amfizem ve 24'ünde bronþektazi saptamýþlardýr.

Tüberküloz tedavisi öncesi ve sonrasý YRBT ile deðerlendirilen reaktivasyon tüberkülozlu 27 olguda nodüller ve buzlu cam manzarasý sadece tedavi öncesi görülürken, retiküler görünüm (intralobüler ve septal kalýnlaþma), interstisyel nodüller ve fibrozis tedavi öncesi ve sonrasý izlenmiþtir. Olgumuzda toraks YRBT'de yerleþim açýsýndan tüberkülozla uyumlu (sað üst lob apikal, posterior, orta lob, alt lob apikal segmentlerde; sol üst lob apikoposterior, alt lob apikal segmentlerde) daha çok periferik yerleþimli retiküler dansiteler, yer yer peribronþiyal kalýnlaþmalar ve sað orta lobdakilere bir miktar buzlu cam görünümünün eþlik ettiði dansite artýþlarý izlenmiþ, ancak aktif akciðer tüberkülozunu destekleyecek nodüller,

“tomurcuklu aðaç” görünümü ya da kavitasyon görülmemiþtir.

Tüberküloz tanýsýnda “altýn standart”

bakteriyolojik tanýdýr. Ancak balgam direk bakýda aside dirençli basil görülmesi Mikobakterium tüberkülozis için kesin taný koydurucu deðildir. Çünkü saprofit veya potansiyel patojen olan diðer mikobakteriler de aside dirençlidir. Ayrýca, kültürde M.tüberkülozis üreyen olgularýn %50'sinin balgam bakýsýnýn negatif olduðu saptanmýþtýr. Bizim olgumuz balgam çýkaramýyordu, fiberoptik bronkoskopi ile elde edilen bronþ aspirasyon sývýsý ve bronkoalveoler lavajda ARB negatif idi, kültürde üreme olmadý.

Olgunun yapýlan mikrobiyolojik ve sitopatolojik tetkikleri ile tanýya gidilememesi, klinik ve radyolojik bulgularýnýn interstisyel akciðer hastalýklarý ile uyumlu, tüberküloz için atipik olmasý nedeniyle açýk akciðer biyopsisine baþvuruldu.

Bu olgu aracýlýðýyla akciðer grafisinde yaygýn retiküler dansite artýþý bulunan olgularda ayýrýcý tanýda tüberkülozun da düþünülmesi ve yapýlan non-invaziv tetkiklerle taný konulamadýðý takdirde kesin taný için torakoskopik biyopsi veya açýk akciðer biyopsisi gibi invaziv yöntemlere baþvurulmasýnýn gerekliliðini vurgulamak istiyoruz.

11

11

12

13

7

KAYNAKLAR

YAZIÞMAADRESÝ

1. Sudre P, ten Dam G, Kochi A. Tuberculosis: A global overview of the situation today. Bull WHO 1992; 70:

149-59.

2. Cheremisin VM, Sigina OA, Tiurin IE. Computed

tomography in the diagnosis of infiltrative pulmonary tuberculosis. Vestn Roentgenol Radiol 1993; 1: 19-24.

3. Tiurin IE, Ivanishchak BE, II'ina NA, Matsenko NE.

Value of computed tomography in the differential diagnosis of infiltrative changes in the lungs. Vestn Roentgenol Radiol 1997; 2: 4-10.

4. Aribandi M, Gulati M, Behera D, et al. Computed tomography features of lung parenchymal changes in pulmonary tuberculosis.Australas Radiol 1997; 41 (4):

367-70.

5. KocabaþA. Günümüzde tüberküloz sorunu. KocabaþA (ed). Tüberküloz Kliniði ve Kontrolü'nde. Ankara:

Emel Matbaasý, 1991: 3-32.

6. Bayýndýr Ü. Akciðer tüberkülozunun radyolojisi.

Kocabaþ A (ed). Tüberküloz Kliniði ve Kontrolü'nde.

Ankara: Emel Matbaasý, 1991: 219-26.

7. Rossman MD, Öner-Eyüboðlu AF. Clinical presentation and treatment of tuberculosis. In: Fishman AP (ed). Pulmonary Diseases and Disorders. New York: McGraw Hill, 1997: 2483-501.

8. Miller WT, MacGregor RR. Tuberculosis: Frequency of unusual radiographic findings. Am J Roentgenol 1978; 130 (5): 867-75.

9. Krsyl J, Korzeniewska-Kosela M, Muller NL, FitzGerald JM. Radiologic features of pulmonary tuberculosis: an assesment of 188 cases. Can Assoc Radiol J 1994: 45 (2): 101-7.

10. Niang EH, Badiane M, Ndiaye M, et al. Pulmonary tuberculosis in adults: radiological aspect before starting treatment. Dakar Med 1996; 41 (2): 115-8.

11. Im JG, Itoh H, Han MC. CT of pulmonary tuberculosis.

Semin Ultrasound CT MR 1995; 16 (5); 420-34.

12. Hatipoðlu ON, Osma E, Manisali M ve ark. High resolution computed tomographic findings in pulmonary tuberculosis. Thorax 1996; 51 (4): 397-402.

13. Poey C, Verhaegen F, Giron J, et al. High resolution chest CT in tuberculosis: evolutive patterns and signs of activity. J Comput Assist Tomogr 1997; 21 (4): 601- 7.

Yard.Doç. Dr. Fisun KARADAÐ Adnan Menderes Üni. Týp Fak.

Göðüs Hast. Anabilim Dalý 09010 AYDIN Tel : 0256 212 40 78/150 Fax : 0256 212 01 46

E-Posta : fisunkaradað@yahoo.com Geliþ Tarihi : 13.02.2001

Kabul Tarihi : 29.06.2001

Ýnterstisyel akciðer hastalýðýný taklit eden bir tüberküloz olgusu

Referanslar

Benzer Belgeler

Sol anterior mediyastinotomi sonucu operabl kabul edilen 31 (% 40.8) olguya ek olarak standart servikal mediyastinoskopi yapıldı ve 4 olguda N2 pozitifliği, 1 olguda hem N2 hem de

Peri-iktal vejetatif semptomlardan iktal öksürük, kusma, su içme, hipersalivasyon, işeme isteği nadir görülseler de sağ temporal lob kaynaklı nöbetlerde anlamlı düzeyde

Dairesi’nde ayrı ayrı açılan davalarda 9.11.2009 tarihinde verilen ara kararla orman sayılan alanlarda madencilik faaliyetlerine izin veren 19.8.2009 tarihli

T.\r\lOB ZİRAAT MÜHENDİSLERi ODASI... Matbaacılar Sitesi

Ein Schritt, den jeder gehen kann, denn es ist der eigentlich menschliche, dem Menschen eingeborene Schritt; ein Schritt, der ihm zukommt, der von ihm erwartet werden

Sonuç olarak, OLS sağ akciğer orta lobda obstrüktif veya obstrüktif olmayan nedenler ile gelişen kronik ate- lektazilerdir. Tanı çoğu zaman klinik veriler ile birlikte

Fiberoptik bronkoskopide, sağ orta lob girişini tama yakın tıkayan, nefes alıp vermekle hareketli, parlak, polipoid, düz- gün yüzeyli ve saplı endobronşiyal lezyon

Bronş rüptüründe nadir bir yerleşim yeri: Orta lob bronşu A rare localization of the bronchial rupture: middle lobe bronchus.. Necdet Öz, 1 Ahmet Bülent Kargı, 2