• Sonuç bulunamadı

BİLİMSEL BİLGİNİN ÖZELLİKLERİ VE BİLİMİN DOĞASI

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "BİLİMSEL BİLGİNİN ÖZELLİKLERİ VE BİLİMİN DOĞASI"

Copied!
30
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

BİLİMSEL BİLGİNİN

ÖZELLİKLERİ VE BİLİMİN

DOĞASI

(2)

1. Bilimsel Bilgi Olgusal Temellidir.

• Bilim kısmen de olsa doğal dünyanın gözlenmesine dayanır.

• Bilimsel açıklamaların geçerliliği olguların gözlenmesiyle bir ölçüde test edilir.

• Bilim insanları doğal dünyadaki bir çok olayı doğrudan gözleyemezler.

• Gözlem ve çıkarsamanın farkının anlaşılması önemlidir.

• Yukarıya atılan bir tasın tekrar yere düşmesi bir

gözleme, yere düşme nedenine yönelik açıklama ise

çıkarsamaya örnektir.

(3)

2. Yasalar ve Teoriler Farklı Türden Bilgilerdir.

• Bilimsel teoriler, iyi yapılandırılmış, çok sayıda sınamaya tabi tutulmus ve birbiriyle oldukça tutarlı açıklamalar

sistemidir.

• Teoriler, farklı alanlara ait birbiriyle iliskisizmiş gibi görünen olgular setini açıklamayı amaçlar.

• Örnegin kinetik teori, maddenin hal degisimini, kimyasal reaksiyonların hızını ve ısı transferi ile ilgili diğer olayları açıklamada kullanılmaktadır.

• Teorilerin bilimsel araştırmaları yönlendiren araştırma

problemlerini ileri sürmede de önemli bir işlevi vardır.

(4)

3. Bilimsel Bilginin Üretilmesinde Hayal ve Yaratıcılık önemlidir.

• Bilimsel bilgi belli ölçüde doğal dünyanın gözlenmesine dayansa da insanının hayal ve yaratıcılığını içermektedir.

• Yaygın olan inanısın aksine bilim tamamen mekanik, rasyonel ve düzenli bir etkinlik değildir.

• Bilimde açıklamaların icadı söz konusu olup bu da büyük ölçüde bilim insanlarının yaratıcılığını gerekli kılmaktadır.

• Bohr’un atomik spektrum çizgilerinden orbitallere ve enerji seviyelerine gitmesi bilimde yaratıcılığa bir

örnektir.

(5)

4. Bilimsel Bilgi Öznellik içerir

• Bilimsel bilgi özneldir (subjektif).

• Bilim insanlarının benimsedikleri teorileri, inançları,

önceki bilgileri, eğitimleri, deneyimleri ve beklentileri

çalışmalarını etkilemektedir. Bilim insanlarının zihinsel

arka planlarını veya bakıs açlarını oluşturan bütün bu

etkenler; onların araştırma problemi olarak neyi tespit

edeceklerini, araştırmayı nasıl sürdüreceklerini, neleri

gözleyeceklerini ve gözlemlerini nasıl yorumlayacaklarını

etkilemektedir.

(6)

5 Bilim ve Kültür Etkileşim Halindedir

• Bilim bir insan uğraşı olup büyük bir kültür ortamında bu kültürün ürünü olan bilim insanları tarafından yapılmaktadır.

• Bilim yapıldığı kültürden hem etkilenir hem de onu etkiler.

• Kültürel etmenler olarak; sosyal yapı, güç odakları, politikacılar,sosyoekonomik faktörler, felsefe, din vb.

sayılabilir.

• Örneğin dini inançların birçok zaman değişik şekillerde, bilimsel çalışmaları etkilediği bilinmektedir.

• Hıristiyanlık anlayışında Tanrının evreni en en mükemmel

şekilde yarattığı ve en mükemmel geometrik seklin de daire

olduğu düşünüldüğü için, dünyanın yörüngesinin daire olması

gerektiği düşünülmüştür .

(7)

6. Bilimsel Bilgi Değişime Açıktır

• Baslıca olgu, teori ve yasalardan oluşan bilimsel bilgi son bilgi olmayıp değişime açıktır.

• Bilimsel bilgiler yeni bakış açıları ve teknolojik

gelişmelerin ışığında yeni kanıtların ortaya çıkmasıyla değişime uğramaktadır.

• Bilimsel bilgide değişime açıklık (geçicilik); bilimsel bilginin sadece çıkarımsal, yaratıcı, öznel ve kültürel

özellikler taşımasından dolayı değil, mantıksal olarak da ispatlanmanın mümkün olamamasındandır. Karl Popper’ın kuğu örneğinde de olduğu gibi bilimsel yasaların

ispatlanması mantıksal olarak mümkün değildir. Bir yasanın ispatlanması sonsuz gözlem gerektirir. Benzeri durum

teori için de geçerlidir.

(8)

Bilimin Doğası ile Ne Kastedilmektedir?

Bilimin doğasının anlaşılmasına katkı sağlayan dört önemli disiplin aşağıdaki modelle gösterilebilir. Modeldeki her bir disipline ait dairenin göreceli büyüklüğü disiplinlerin yaklaşık katkı oranlarını ifade etmektedir.

Bilim Felsefesi Bilim Tarihi

Bilim Sosyolojisi Bilim Psikolojisi

Bilimin Doğası

(9)

FEN EĞİTİMİNİN GENEL AMAÇLARI Fen dersleri okul programlarında;

-Fen konularında genel bilgi verme ( Fen okur-yazarlığı)

-Fen dersleri aracılığıyla zihinsel ve el becerileri geliştirme

-Fen ve teknoloji alanlarındaki meslek eğitimine temel oluşturma amacıyla yer almaktadır.

Bu genel amaçlara dayalı fen eğitiminin hedefleri:

1.Bilimsel bilgileri bilme ve anlama: Öğrencilerin bir bilim adamı

gibi çalışarak bilimsel bilgilere kendilerinin ulaşması sağlamak,

fen bilimlerinin tarihini bilme ve felsefesini anlama.

(10)

2.Araştırma ve keşfetme (Bilimsel Süreçler):

Araştırma yeni şeyler öğrenmek için çaba harcamak, keşif ise yeni bilgileri özümsemek ya da problemleri çözmek için düşünmek, farklı araştırma yöntemlerini birleştirmektir.

Öğrenci karşılaştığı bir problem karşısında çözüme ulaşmada bilimsel süreç becerilerini kullanarak bilimsel bilgileri kendisi keşfetmelidir.Bu sayede öğrenciler hem psikomotor hem de bilişsel becerilerini geliştireceklerdir.

3.Hayal etme ve yaratma:

Öğrenciler hayal güçlerini kullanarak; bilgi edinmek istedikleri konularda hipotezler kurabilmeli, zihinsel projeler üretebilmelidir.

Eşyaları ve olayları farklı düzenlere koyabilmeli,eşyaları farklı amaçlarla kullanabilmelidir.

Problem ve bilmece çözebilmeli, çeşitli araçları yapmayı

planlayabilmelidir.

(11)

4.Duygulanma ve değer verme:

Öğrenci öğrenilen her fen konusunun yaşamının bir parçası

olduğunu hissettiğinde yeni bilgiler onun için daha değerli olacaktır.

Yeni bilgileri öğrenmede daha istekli olacak ve okula,öğretmenine ve kendisine ilişkin olumlu tutumlar

geliştirebilecektir.Kişisel değerlere, toplumsal sorunlara, çevre sorumlarına karşı duyarlı ve karar verme becerisini geliştirmiş olacaklardır.

5- Kullanma ve uygulama:

Fen öğretiminin en önemli amaçlarından biri de bilimsel

kavramlarıngünlük yaşamda kullanılışlarını görmektir. Bu sayede öğrenciler bilgilerini günlük hayatta kullanabileceklerdir. Edinilen bilgi ve beceriler günlük yaşamda karşılaşılan sorunların ya da

teknolojik problemlerin çözümünde kullanılacak ve fen bilgisinin diğer

bilimlerle ilişkisi kavranabilecektir.

(12)

Fen okur-yazarı bir birey;

1. Dijital çağ toplumunda yerini alabilmek için gerekli olan süreç ve kavramları anlayabilir ve bunlarla ilgili bilgiye sahiptir.

2. Günlük yaşamda karşılaştığı durumlara ilişkin sorular sorabilir ve bunlara çözüm arayarak cevap vermeye çalışır.

3. Karşılaştığı bilimsel çalışmaları anlayabilir ve sonuçları hakkında fikirler üreterek tartışma yapabilir, yorumlarda bulunabilir.

4. Bilimsel bilginin kaynağı ve yöntemine dayalı olarak bilimsel bilginin kalitesi hakkında karar verebilir.

Baska bir ifadeyle fen okuryazan bir birey; fen teknoloji ve matematik hakkmda bilgi sahibi olup, fenin anahtar kavram ve prensiplerini anlar. Dogal dünyaya aşinadir, doğal dünyanın

Farklılığının ve bütünlüğünün bilincindedir. Bireysel ve sosyal

amaçlar için bilimsel beceri ve süreçleri kullanır (Martin ve dig.,

2001).

(13)

FEN BİLGİSİ DERSİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ

İlköğretim programlarında fen , ilk kez 19. yüzyılda etkin bir yer kazanmıştır. Temel ilkesi ezberleme olan ağır yöntemler uygulanmıştır. 1850’lerde öğretmen

merkezli programların yerine çocuğun doğal çevresini gözlemleyerek çalışması esas alınmıştır. Bu yaklaşımda ki öğretim yöntemi, öğrencinin gözlem ve iletişim

becerisini geliştirmektedir.

(14)

Bilimsel yolla sonuca ulaşma yöntemi ilk kez ’lerin başlarında, tarımsal toplumdan, endüstriyel topluma geçiş döneminde toplumsal ihtiyaç sonucu ortaya çıkmış ve John Dewey bilimi: “çalışma için seçilen problemler ve bu problemlere çözüm getirme yolları” şeklinde

pragmatik bir temelde açıklamıştır.

1920

(15)

1924 Programı

1923’ten sonra eğitim sisteminde ve ilkokul programlarında da değişiklikler yapılmıştır.

Cumhuriyet döneminin ilk programı “İlk

Mekteplerin Müfredat Programı” dır. Bu programın fen konuları,

Tabiat Tetkiki Ziraat

Hıfzısıhha’dır.

(16)

1926 Programı

1926’da yeni düzenlenen ilkğretim programının hedef ve ilkeleri kapalı, yetersiz ve örtüşmüş şekildedir. Bu

programda öğretimin gözleme ve öğrencinin bireysel çalışmasına dayandırılması ilkesi getirilmiştir.

Bu program ilke, yöntem, ders ve konuların biçimi

bakımından eğitim biliminde bir devrim sayılabilir.

(17)

1936 Programı

1926 programına göre öğretim ilkeleri daha açıktır.

Eğitim ve öğretimle öğrenci okul haaytında göz

önünde tutulması gereken ilkeler, maddeler halinde ve net bir şekilde eçıklanmıştır.

1939 Köy İlköğretim Programları

1939 yılına kadar üç sınıflı ve tek öğretmenli olan köy okulları, 1939 yılında beş sınıflı okullar haline dönüştürülmüştür. Hayat bilgisi, Tabiat Bilgisi, İş ve Ziraat dersleri köy şartlarına uygun hale

getirilmiştir.

(18)

1948 Programı

Bu program 1936 ve 1939 programlarının birleştirilmesi oluşturulmuştur. “Hayat bilgisi”, “Tabiat Bilgisi”, “Aile Bilgisi” ve “Tarım-İş” derslerinden oluşan programda,

“Hayat Bilgisi dersi bir gözlem, yaşama, iş ve deney dersidir.” görüşü yer almaktadır.

1948 Hayat Bilgisi programında sosyal yarar ön planda tutulmuş, bilim ikinci plana atılmıştır.

Bu programda ; amaçlar öğrenci davranışları şeklinde ifade edilmiş, bilimsel süreç gerektiren etkinliklerden çok sosyal yarar ilkesi ön planda tutulmuştur. Ayrıca ünite ve konuların düzenlenmesinde bir sistem

oluşturulamamış ve derslerde konu tekrarları

yapılmıştır.

(19)

1968 Programı

Bu programda “Fen ve Tabiat Bilgileri” adıyla belirtilen ders 1948 programındaki Tabiat Bilgisi, Aile Bilgisi ve Tarım ve İş Bilgisinin bütünleşmiş biçimidir. Bu

programın en önemli özelliği ders konularının bilgi ve anlayış bakımından bir bütün yer almasıdır.

Biçim olarak “Ünite Yaklaşımına” uygun olarak

hazırlanmış ve amaçlar için hedef, davranış analizine

yer verilmiş, öğrencilerin etkin katılımını sağlayacak

bir eğitim önerilmiştir.

(20)

1974 Programı

Bu programda dersin adı “Fen Bilgisi” olarak değiştirilmiş ve sosyal yarar felsefesi ve teknolojiye önem veren

görüşlerle, bilimsel süreç yoluyla bilgi kazandırma ilkesi ağırlık kazanmıştır.

İlkokulların ilk üç sınıfında “Hayat Bilgisi” derslerinde sosyal yarar ön planda bulundurulduğundan öğrenciler 4.

ve 5. sınıfta bilimsel süreçleri esas alan Fen derslerine

hazırlanamamaktadır.

(21)

1977-1985-1992 Programları

Bu programlar 1974 programı ile karşılaştırıldığında, bazı ünitelerin yerlerinin değiştirilmesine karşılık kapsam aynı kalmıştır.

2000 Programı

Fen Bilgisi programı 2000 yılında “Eğitimde Çağı Yakalama 2000 Projesi” kapsamında değiştirilmiştir. Bu program

düşünce sistemini geliştiren, öğrenci merkezli eğitimi

önermektedir.

(22)

2000 programının amacı öğrencileri, sorunlarını bilimsel yöntemlerle çözmeye yönlendirmektir. Bu programda Fen Bilgisi öğretiminin;

diğer bilimsel alanlardan soyutlanmadan,

çok iyi alan bilgisine ve pedagojik formasyona sahip öğretmen tarafından verilmesi gerektiği,

Ders kitaplarına bağlı kalmadan, gerekli öğretim materyallerinde faydalanarak,

Öğrencilerin aktif katılımıyla,

Yapıcı ve yaratıcı bir yaklaşımla gerçekleştirilmesi

gerektiği belirtilmektedir.

(23)

2005 Fen ve Teknoloji Öğretim Programı

Fen ve Teknoloji Dersi Öğretim Programı’nın vizyonu;

bireysel farklılıkları ne olursa olsun bütün öğrencilerin fen ve teknoloji okuryazarı olarak yetişmesidir.

Fen ve teknoloji okuryazarlığı, genel bir tanım olarak;

bireylerin araştırma-sorgulama, eleştirel düşünme,

problem çözme ve karar verme becerileri geliştirmeleri,

yaşam boyu öğrenen bireyler olmaları, çevreleri ve dünya

hakkındaki merak duygusunu sürdürmeleri için gerekli

olan fenle ilgili beceri, tutum, değer, anlayış ve bilgilerin

bir bileşimidir.

(24)

Fen ve teknoloji okuryazarı olan bir kişi, bilimin ve bilimsel bilginin doğasını, temel fen kavram, ilke, yasa ve kuramlarını anlayarak uygun şekillerde kullanır;

problemleri çözerken ve karar verirken bilimsel süreç becerilerini kullanır; fen, teknoloji, toplum ve çevre arasındaki etkileşimleri anlar; bilimsel ve teknik psikomotor beceriler geliştirir; bilimsel tutum ve değerlere sahip olduğunu gösterir. Fen ve teknoloji okuryazarı bireyler, bilgiye

ve kullanmada, problemleri çözmede, fen ve teknoloji

ile ilgili sorunlar hakkında olası riskleri, yararları ve

eldeki seçenekleri dikkate alarak karar vermede ve

yeni bilgi üretmede daha etkin bireylerdir.

(25)

Fen ve teknoloji okuryazarlığı için 7 boyut düşünülebilir:

1. Fen bilimleri ve teknolojinin doğası 2. Anahtar fen kavramları

3. Bilimsel Süreç Becerileri (BSB)

4. Fen-Teknoloji-Toplum-Çevre (FTTÇ) ilişkileri 5. Bilimsel ve teknik psikomotor beceriler

6. Bilimin özünü oluşturan değerler

7. Fen’e ilişkin tutum ve değerler (TD)

(26)

FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI’NIN TEMEL YAKLAŞIMI

Fen, sadece dünya hakkındaki gerçeklerin bir toplamı

değil, aynı zamanda deneysel ölçütleri, mantıksal

düşünmeyi ve sürekli sorgulamayı temel alan bir

araştırma ve düşünme yoludur. Bilimsel metotlar; gözlem

yapma, hipotez kurma, test etme, bilgi toplama, verileri

yorumlama ve bulguları sunma süreçlerini içerir. Hayal

gücü, yaratıcılık, yeni düşüncelere açık olma, zihinsel

tarafsızlık ve sorgulama, bilimsel çalışmalarda oldukça

önemlidir. Bu yüzden, fen ve teknoloji öğretiminde,

hedef bireylerin doğrudan keşif yoluyla doğru bilgiye

ulaşmayı öğrenmesi, öğrendikçe dünyaya bakışını revize

edip yeniden yapılandırması ve giderek öğrenme hevesini

geliştirmesi çok önemlidir.

(27)

2013 Fen Bilimleri Öğretim Programı

Fen Bilimleri Dersi Öğretim Programının Vizyonu

Fen Bilimleri Dersi Öğretim Programının vizyonu; “Tüm öğrencileri fen okuryazarı bireyler olarak yetiştirmek”

olarak tanımlanmıştır.

Araştıran-sorgulayan, etkili kararlar verebilen,

problem çözebilen, kendine güvenen, işbirliğine açık,

etkili iletişim kurabilen, sürdürülebilir kalkınma bilinciyle

yaşam boyu öğrenen fen okuryazarı bireyler; fen

bilimlerine ilişkin bilgi, beceri, olumlu tutum, algı ve

değere; fen bilimlerinin teknoloji toplum-çevre ile olan

ilişkisine yönelik anlayışa ve psikomotor becerilere

sahiptir.

(28)

Fen Bilimleri Dersi Öğretim Programının Temel Yaklaşımı

Fen Bilimleri Dersi Öğretim Programında araştırma-sorgulamaya dayalı öğrenme yaklaşımı temel alınmıştır.

Öğretmen-Öğrenci Rolü

Fen Bilimleri Dersi Öğretim Programında öğrenme ve öğretme kuram ve uygulamaları açısından bütüncül bir bakış açısı benimsenmesine

rağmen; genel olarak öğrencinin, kendi öğrenmesinden sorumlu olduğu, öğrenme sürecine aktif katılımının sağlandığı bilgiyi kendi zihninde yapılandırmaya olanak tanıyan araştırma-sorgulamaya dayalı öğrenme stratejisi benimsenir. Öğrenme ve öğretme sürecinde öğretmen,

kolaylaştırıcı ve yönlendirici rollerini üstlenirken öğrenci, bilginin

kaynağını araştıran, sorgulayan, açıklayan ve tartışan birey rolünü

üstlenir.

(29)

Kendi düşüncesini öğrencisine kabul ettirme üzerine kurulu öğretmen-öğrenci tartışmaları veya soru-cevap-değerlendirme şeklindeki karşılıklı konuşmalardan uzak durulur. Öğrenciler, akranları ile birlikte bir bilgiyi araştırıp sorgularken etkili iletişim ve işbirliği gerçekleştirir.

Benimsenen Strateji ve Yöntemler

Fen Bilimleri Dersi Öğretim Programına göre derslerin planlanması ve uygulanmasında öğrencinin aktif, öğretmenin ise rehber ve yönlendirici olacağı öğrenme ortamları (problem, proje, argümantasyon, işbirliğine dayalı öğrenme vb.) temel alınmıştır.

Öğrencilerin fen bilimleri alanındaki bilgiyi anlamlı ve kalıcı olarak öğrenebilmeleri için sınıf içi ve okul dışı öğrenme ortamları,

araştırma-sorgulamaya dayalı öğrenme stratejisine göre tasarlanır.

Bu bağlamda informal öğrenme ortamlarından da (bilim, sanat ve arkeoloji müzeleri, hayvanat bahçesi, doğal ortamlar vb.) faydalanılır.

Araştırma-sorgulama süreci, sadece “keşfetme ve deney” olarak

değil, “açıklama ve argüman” oluşturma süreci olarak da ele alınır.

(30)

Araştırma-sorgulamaya dayalı öğrenme; öğrencilerin çevrelerindeki her şeyi keşfetme isteği duydukları, etraflarındaki doğal ve fiziksel dünyayı sağlam gerekçelerle açıklamalarda bulunarak güçlü argümanlar kurdukları, fen bilimlerinden heyecan duyan ve değerini bilen bireyler olarak yetiştikleri, kısacası birer bilim insanı gibi yaparak-yaşayarak- düşünerek bilgiyi kendi zihninde oluşturduğu öğrenci merkezli bir öğrenme yaklaşımıdır. Öğretmenler, öğrencilerinin fikirlerini rahatça ifade edebildikleri, düşüncelerini farklı gerekçelerle destekleyebildikleri ve arkadaşlarının iddialarını çürütmek amacıyla karşıt argümanlar geliştirebildikleri diyaloglar

içerisinde yer almalarını sağlar. Karşıt argümanları içeren yazılı

veya sözlü tartışmalarda öğretmenler, öğrencilerinin geçerli

verilere dayalı oluşturdukları iddiaları, haklı gerekçelerle

sundukları tartışmalarda yönlendirici ve rehber rolü üstlenir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bilimin doğasını anlayan bireyler, bilimsel okuryazardır ve bu bireyler bilimsel çalışma ve bilimsel olmayan çalışma arasındaki farkı, bilimsel metodu, teori ve

Tüm canlılar çevreden gelen uyarılara karşı tepki gösterirler. Canlıların gösterdiği tepki biçimlerinde farklılıklar görülür. Örneğin tatlı sularda yaşayan tek

A) Zar oluşumunda DNA görev yapar. B) Zardan hücre içine madde alınmasında molekül büyüklüğü ve özelliği etkilidir. D) Hücre zarında bulunan protein ve yağlar

Bölüm 5’te bir önceki bölümde yapılan analiz yardımıyla çift negatif metamalzeme kaplı mükemmel iletken silindirden saçılan alanı en aza indirecek olan

• Öğretmenler, ilgili deneyleri yaptırmadan önce bu kavram karikatürünü kullanarak öğrencilerin genel durumlarını belirlerseler deney. aşamasında hangi

Bu çalıĢmada aerobik bakteriler için kullanılan klasik kültür yöntemiyle ülkemizde bulunan bazı sert kene türlerinin bakteri florasının (bakteriyom)

(eclat) yonga veya büyük lamlarda vurma yüzü (plan de frappe), vurma yumrusu (bulbe de percussion) mevcut olup; hepsi de çakmaktaşından yapılmıştır.. Bunlardan bir

A,B,C Hazır beton santrallerinde üretilen C25 beton sınıfı üzerinde yapılan donma çözülme deneyinde beton basınç dayanım kayıplarının %20’nin altında olması