• Sonuç bulunamadı

Esansiyel Tremorlu Hastalarda Yeti Yitimi ve Öz Bakım Gücünün Günlük Yaşam Aktiviteleri Üzerine Etkisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Esansiyel Tremorlu Hastalarda Yeti Yitimi ve Öz Bakım Gücünün Günlük Yaşam Aktiviteleri Üzerine Etkisi"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Özgün Araştırma / Original Article

©Telif Hakkı 2021 Türk Nöroloji Derneği

Türk Nöroloji Dergisi, Galenos Yayınevi tarafından yayınlanmıştır.

Turk J Neurol 2021;27:401-406

Ya z›fl ma Ad re si/Ad dress for Cor res pon den ce: Doç. Dr. Murat Gültekin, Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi, Nöroloji Anabilim Dalı, Kayseri, Türkiye Tel.: +90 352 207 66 66 E-posta: gultekin@erciyes.edu.tr ORCID: orcid.org/0000-0002-0609-4269

Ge lifl Ta ri hi/Re cei ved: 22.12.2020 Ka bul Ta ri hi/Ac cep ted: 13.08.2021

Abstract Öz

Objective: Essential tremor (ET) is the most common movement disorder in the general population. Approximately, 90% of patients have upper extremity tremors. Patients with ET generally have a problem in motor control and some have serious problems in eating, drinking, writing, and other activities of daily living (ADL). Thus, ET may cause disability and self-care problems in their lives. Recent studies showed that ADL was impaired in 73% of patients. This study aimed to determine the effects of disability and self-care agency on ADL in patients with ET.

Materials and Methods: This study includes 50 patients with ET. Brief disability questionnaire, self-care agency scale, Katz index of independence in ADL, and Fahn Tolasa Marin tremor scale were evaluated in the patients.

Results: Among all patients, 58% (n=29) were female. The mean age of patients was 62.1 years. In addition, 72% of patients had hand tremors. More than 52%

of patients had stage 2 diseases according to the Fahn Tolasa Marin tremor scale. Disability was detected in 62% of patients. In general, the mean disability scores were significantly higher in female patients compared to males. A positive correlation was found between disability and ADL. Moreover, a significant relationship between self-care agency and ADL was found.

Conclusion: Our study shows that disability increases as the stage of the disease progress. In addition, as the disability due to ET becomes more severe, the self- care agency of patients decreases. Moreover, their dependence on ADL has been observed.

Keywords: Essential tremor, self-care, activities of daily living

Amaç: Esansiyel tremor (ET), genel popülasyonda en sık görülen hareket bozukluğudur. Hastaların %90’ı ellerinde ve kollarında tremor yaşarlar. ET’li hastalar genelde motor işlevlerin kontrolünde problem yaşarlar. Bazıları yeme, içme, yazma gibi günlük yaşam aktivitelerinde (GYA) ciddi problemlerle başa çıkmak durumunda kalırlar. Dolayısıyla, ET hastalarda yeti yitimine sebep olabilir ve öz bakım problemlerine yol açabilir. Son zamanlarda yapılan çalışmalarda ET’li hastaların %73’ü GYA’da zorluklar yaşadığını bildirmişlerdir. Bu çalışmanın amacı, ET’li hastalardaki yeti yitimi ve öz bakım gücünün GYA üzerine etkilerini araştırmaktır.

Gereç ve Yöntem: Araştırmaya 50 ET’li hasta dahil edildi. Hastalara kısa yeti yitimi anketi, öz bakım gücü ölçeği, Katz GYA indeksi ve Fahn Tolasa Marin tremor ölçeği uygulandı.

Bulgular: Hastaların %58’i (n=29) kadın katılımcılardan oluştu. Hastaların yaş ortalaması 62,1 idi. Hastaların %72’sinde ET ellerdeydi. Hastaların yarısından fazlasının (%52) Fahn Tolasa Marin tremor ölçeğine göre 2. seviyede oldukları tespit edilmiştir. Hastaların %62’sinde yeti yitimi mevcuttu. Genel olarak erkeklerin aksine, ortalama yeti yitimi skorları kadınlarda anlamlı olarak daha yüksekti. Ayrıca, yeti yitimi ile GYA arasında pozitif bir ilişki bulundu. Ek olarak, öz bakım gücü ile GYA arasında da anlamlı bir ilişki raporlandı.

Sonuç: Çalışma gösteriyor ki, hastalığın düzeyi arttıkça, yeti yitimi skorları da artıyor. Ayrıca, ET’li hastaların yeti yitimi ağırlaştıkça, hastaların öz bakım güçleri düşüyor. Buna ek olarak, kişilerin GYA’ya bağımlılığı da tespit edilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Esansiyel tremor, öz bakım gücü, günlük yaşam aktiviteleri

1Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi, Nöroloji Anabilim Dalı, Kayseri, Türkiye

2Erciyes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi, Hemşirelik Bölümü, Kayseri, Türkiye

Murat Gültekin1, Sevil Biçer2, Aysun Çidem2, Recep Baydemir1

Effects of Disability and Self-care Agency on the Activities of Daily Living in Patients with Essential Tremor

Esansiyel Tremorlu Hastalarda Yeti Yitimi ve Öz Bakım Gücünün Günlük Yaşam Aktiviteleri Üzerine Etkisi

DO I:10.4274/tnd.2021.44389

(2)

Giriş

Esansiyel tremor (ET), postural ve/veya kinetik tremorla karakterize olan, dünyada sık görülen hareket bozukluklarından birisidir (1). ET, toplumun yaklaşık %1-6’sında görülmektedir (2). Hastalık, frekansı 4-12 Hz arasında değişen postural ve/

veya kinetik tremorla karakterizedir. Tremor frekansı zamanla azalırken amplitüdü genelde hafifçe artmaktadır. Tremorun lokalizasyonu hastalar arasında çok değişkenlik göstermektedir.

Hastaların yaklaşık %90’ında üst ekstremitelerde, %30’unda başta, %20’sinde seste, %10’nunda çenede ve yüzde ve %10’unda alt ekstremitelerde tremor görülmektedir (3).

ET ellerin motor kontrolünü etkileyerek özellikle; yeme, içme, yazma gibi günlük aktivitelerde ciddi sıkıntılara, iş gücü kaybına ve yeti yitimine neden olmaktadır (4). ET’de tedavi seçenekleri küratif olmamakla birlikte, sadece hastaların %50’sinde tremorda kısmen bir azalma sağlanmakta ve hastaların %30-50’sinde tedaviler etkisiz olmaktadır. Bu durum hastaların günlük aktivitelerini yerine getirmesini olumsuz etkilemektedir. ET genellikle selim seyretse de hastaların %73’ünde günlük yaşam aktivitelerinin (GYA) bozulduğunu gösteren çalışmalar vardır (5).

Bu nedenle selim olarak adlandırılamayacak ciddi yeti yitimine sebep olabilir.

Yeti yitimi (disability), bir etkinliği, kişi için normal kabul edilen sınırlarda veya biçimde yapabilme yetisinde kısıtlanma ya da kayıp olarak tanımlanmaktadır (6). Hastalık nedeniyle oluşan bedensel yeti yitimi bireylerin öz bakım gücünü olumsuz etkilemektedir. Bireyin yaşamı, sağlığı ve iyiliğini sürdürmek için sergilediği etkinlikler öz-bakım olarak tanımlanırken bu etkinlikleri gerçekleştirme yeteneği öz-bakım gücü olarak ifade edilmektedir. ET’si olan bireyler tremorun şiddetine göre değişmekle birlikte kendi bakımlarını sürdürmede kısmen ya da tamamen yardıma ihtiyaç duymakta ve öz bakım öncelikli bir sorun olmaktadır.

Sağlıklı bireylerin yaşamlarını sürdürebilmeleri için gerçekleştirdikleri aktiviteler olarak tanımlanan GYA; çevre güvenliğinin sağlanması, iletişim, yeme, içme, boşaltım, kişisel temizliğin sağlanması, hareket etme gibi aktivitelerdir (7,8).

ET’nin mobilite ve fonksiyonel aktivitelerde değişik düzeylerde yetersizliğe yol açması nedeniyle bu bireyler başkalarının yardımına ihtiyaç duymaktadırlar. Bu durum bireyleri bağımsızlıktan, az ya da çok bağımlı duruma getirmektedir.

ET’li hastalarda denge problemi, yürüyüş bozukluğu gibi motor belirtilerin GYA’ya olan olumsuz etkisi, motor belirtilere eklenen bilişsel bozulma, anksiyete, depresyon gibi belirtilerin varlığı ve ET tedavisinde kullanılan ilaçların yeterince etkili olmayışının hastaların yaşam kalitesi üzerine doğrudan olumsuzluklara yol açtığı ortaya konulmuştur (9,10).

Ülkemizde ET’li hastaların yeti yitimi ve öz bakım gücünün GYA üzerine etkisini irdeleyen veri olmaması dikkat çekici bulunmuş ve ET’li hastaların bakımının planlanması ve rehabilitasyonunda bu tür çalışmaların önemli olduğu düşünülmüştür. Bu çalışmanın amacı ET’li hastaların yeti yitimi ve öz bakım gücünün GYA üzerine etkilerini belirlemektir.

Gereç ve Yöntem

1- Katılımcılar

Araştırmanın evrenini Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne bir yıl içerisinde başvuran ve ET tanısı almış olan,

18 yaş üstü ve çalışmaya katılmayı kabul eden tüm bireyler oluşturmuştur. Uygulamaya başlamadan önce Erciyes Üniversitesi Klinik Araştırmalar Etik Kurulu izni alınmıştır (karar no:

2017/429, tarih: 15.09.2017). Çalışma kapsamında katılımcılar bilgilendirilmiş, katılımcılardan bilgilendirilmiş onam formu alınmıştır. Veriler, araştırmacılar tarafından, örnekleme alınan hastalarla yüz yüze görüşme tekniği kullanılarak ve hasta kayıtlarından yararlanılarak toplanmıştır. Bir anketin/ölçeğin cevaplanma süresi ortalama 15-20 dakika sürmüştür.

2- Hasta Tanıtım Formu

Araştırmacılar tarafından ilgili literatür doğrultusunda (1- 4) geliştirilen 24 soruluk form, “sosyo-demografik özellikler,”

“hastalığa ait bilgiler” ve “tremor değerlendirme” olmak üzere üç bölümden oluşmaktadır.

3- Kısa Yeti Yitimi Anketi (KYA)

KYA, Dünya Sağlık Örğütü tarafından geliştirilen, bedensel ve sosyal yeti yitimini değerlendiren kısa bir ankettir (11). Geçerliği, güvenirliği ve Türkçe’ye uyarlaması Kaplan (12) tarafından yapılmıştır. Kaplan (12), KYA’nın güvenirlik katsayısını 0,91 olarak hesaplamıştır. Anket, Genel sağlık taraması kısa formundaki yeti yitimine ilişkin sorular temel alınarak geliştirilmiştir. Son bir aylık dönemin değerlendirildiği KYA’da bedensel ve sosyal yeti yitimini sorgulayan 11 soru bulunmaktadır. 0-4 arası puanlar yeti yitiminin olmadığını, 5-7 arası hafif yeti yitimini, 8-12 orta derecede yeti yitimini ve 13 ve üzeri puanlar ağır şiddette yeti yitimini belirtir (12).

4- Öz Bakım Gücü Ölçeği (ÖBGÖ)

Bireyin kendi-kendine bakım verme yeteneği ya da öz-bakım gücünü ölçmek için kullanılan ölçek, Kearney ve Fleicher (13) tarafından geliştirilmiş olup 43 maddeden oluşmaktadır. Ölçeğin Türk toplumu için geçerlik ve güvenirlik çalışması 1993 yılında Nahcivan (14) tarafından yapılmış ve Cronbach alfa kat sayısı 0,89 olarak bulunmuştur. Ölçekte maksimum puan 140’tır. Yüz kırka yakın puan alınması öz-bakım gücü puanının yükseldiğini göstermektedir (14).

5- Katz Günlük Yaşam Aktiviteleri İndeksi (KATZ) KATZ GYA indeksi 1963 yılında Katz ve ark. (15) tarafından geliştirilmiştir. Türkçe tercümesi Yardımcı (16) tarafından yapılmış olup, indeksin güvenirlik katsayısı 0,84 olarak saptanmıştır. KATZ GYA indeksi banyo, giyinme, tuvalet, hareket, boşaltım, beslenme aktiviteleri ile ilgili bilgileri içeren 6 GYA’ya dair ifadeden oluşmaktadır. GYA indeksinde 0-6 puan bağımlı, 7-12 puan yarı bağımlı, 13-18 puan bağımsız olarak değerlendirilmektedir.

6- Fahn Tolosa Marin Tremor Ölçeği

Fahn Tolosa Marin Tremor ölçeği, Fahn ve ark. (17) tarafından geliştirilmiştir. Ölçek daha sonra revize edilmiştir (18). Ölçek belirli alanlarda istirahat, postüral ve aksiyon tremorunu değerlendirir. Üç kısımdan oluşur, her bölüm için alınabilecek puanlar 0 ile 4 arası değişir. Türkçe uyarlaması olmayan ölçeğin uluslararası kaynakta uygulayıcılar arası iç tutarlık skoru totalde p=0,97 olarak belirtilmiştir (18).

İstatistiksel Analiz

Veriler SPSS 21.0 paket programında değerlendirilmiştir.

İstatistiksel değerlendirmede verilerin ortalama ve yüzdelik

(3)

değerleri hesaplanmış, ölçekler arası korelasyon analizleri yapılmıştır. Cinsiyet, medeni durum, yaşanılan yer, çalışma durumu, bakımı üstenen birisi olup olmadığı, bakımı üstlenen kişiler faktörlerinin alt gruplarının ölçeklere göre farklılaşıp farklılaşmadığı “One Way ANOVA” testi ile değerlendirilmiştir.

Veriler normal dağılım göstermediği için, yaş grupları, eğitim düzeyi, yaşadığı kişiler, gelir durumu, kişisel bakımını yapabilme durumu, tremor evrelemesi, tremor tipi ve yeti yitimi durumu faktörlerinin alt gruplarının, ölçeklere göre farklılaşıp farklılaşmaması “Kruskall-Wallis varyans analizi” testi ile değerlendirilmiştir.

Bulgular

Çalışmaya alınan ET’li hastaların (n=50) yaş ortalaması 62±18,7 olup, hastaların %58’i kadın katılımcılardan oluşmaktaydı. Katılımcıların %38’i 60-69 yaş grubu arasında,

%22’si 70 yaş ve üzeri, %16’sı 18-29 yaş grubu arasında, %12’si 40- 49 yaş grubu arasında, %8’i 50-59 yaş grubu arasında ve %4’ü 30- 39 yaş grubu arasında yer almıştır. Katılımcıların %42’si ilkokul mezunuydu, %38’i orta okul veya üzeri bir okuldan mezundu,

%12’si okuryazar değildi ve %8’i okuryazar idi. Katılımcıların

%70’i evliydi, %44’ü eşi ve çocukları ile birlikte yaşamaktaydı,

%82’si herhangi bir işte çalışmamaktaydı, %72’sinin gelir durumu orta düzeydeydi, %86’sı şehir/kentsel bölgede yaşıyorken

%14’ü kırsal bölgede yaşamaktaydı. Hastaların %82’si bireysel öz bakımını karşılayamadığını, %8’i kısmen karşılayabildiğini,

%10’u da tamamen karşılayabildiğini belirtmiştir. Katılımcıların

%80’inin bakımını üstlenen biri yok iken, %20’sinin bakımını üstlenen birisi vardı. Hastaların %90’ında (n=10) bakımı üstlenen kişinin aile üyesi olduğu, %10’unda (n=1) bakımı üstlenen kişinin bakıcı olduğu ifade edilmiştir (Tablo 1).

Hastaların saptanan ortalama hastalık süresi 8,50±5,0 yıl olup, Fahn Tolosa Marin tremor ölçeğine göre %56’sının II.

evrede olduğu saptanmıştır. Hastaların %72’sinde tremor elde görülürken % 38’inde yeti yitimi olmadığı saptanmıştır (Tablo 2).

ET’li hastaların KYA puan ortalaması 2,96±0,19 (0-22), ÖBGÖ puan ortalaması 110,72±25,70 (0-140) ve KATZ puan ortalaması 17,36±1,38 (0-18) olarak saptanmıştır.

Hastaların yeti yitimi ve GYA’ları arasında pozitif yönlü zayıf düzeyde anlamlı, öz bakım gücü ile GYA arasında pozitif yönlü orta düzeyde anlamlı bir ilişki olduğu belirlenmiştir (r=0,346;

p<0,05) (Tablo 3).

Hastaların tanıtıcı özellikleri ile KYA, ÖBGÖ ve KATZ puanları arasında istatistiksel incelemeye göre yaş grubu ile KYA puanı arasında; gelir durumu ile KYA, ÖBGÖ ve KATZ puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı farklar saptanmıştır.

Gelir durumu çok kötü olan bireylerin KYA puan ortalamalarının yüksek, ÖBGÖ ve KATZ puan ortalamasının düşük olduğu belirlenmiştir. Eğitim düzeyinin, medeni durumun, birlikte yaşanılan kişilerin, çalışma durumu ile yaşanılan yerin KYA, ÖBGÖ ve KATZ puanlarını etkilemediği bulunmuştur (Tablo 1).

Kişisel bakımını karşılama durumunun ve bakımı kimin karşıladığının KYA ve KATZ puanları üzerinde anlamlı farklılık oluşturduğu belirlenmiştir (Tablo 1). Kişisel bakımını kısmen karşılayan ve karşılayamayan bireylerin KYA puan ortalamasının kişisel bakımını karşılayan bireylere göre daha yüksek olduğu saptanmıştır.

Hastalık evresinin KYA puan ortalamasını etkilediği, tremor tipinin KYA, ÖBGÖ ve KATZ puanlarını etkilemediği belirlenmiştir. Hastalık evresi IV olan bireylerin KYA puan ortalamaları daha yüksek saptanmıştır. Yeti yitiminin şiddeti ile KYA, ÖBGÖ ve KATZ puanları arasında anlamlı ilişki bulunmuştur (Tablo 2). Ağır yeti yitimi olan bireylerin KYA puan ortalamasının yüksek, ÖBGÖ ve KATZ puan ortalamalarının düşük olduğu tespit edilmiştir.

Tartışma

Bu çalışmada temel olarak; ET’de yeti yitimi ağırlaştıkça, hastaların öz bakım gücü azalıp GYA’da bağımlılıklarının arttığı tespit edilmiştir. Bununla birlikte ikinci temel bulgu, hastalık evresi ilerledikçe yeti yitiminin de artmasıdır. Genel olarak karşılaştırıldığında ise, erkeklerin aksine, kadınlarda yeti yitimi ortalaması anlamlı olarak daha yüksek bulunmuştur.

ET, hastaların GYA ve topluma katılımını olumsuz etkiler, dolayısıyla ET’li hastalarda yaşam kalitesi düşebilmektedir. Öz bakım gücü, depresyon, kırılganlık, bilişsel işlevlerde azalma ve eve hapsolmaya (housebound) karşı koruyucu faktörler olarak kabul edilmektedir. Kronik hastalıklarda öz bakım gücünün artması, öz yönetim becerisi ve düzenli egzersiz yaşlı yetişkinler arasında psikolojik, bilişsel, sosyal ve fiziksel kırılganlığın azalmasını sağlamaktadır (19). Soysal ve ark.’nın (20) yaptıkları güncel bir meta-analiz çalışmasında, yaşlı bireylerde kırılganlık ve depresyon arasında tutarlı iki yönlü ilişki kanıtlanmıştır. Jang ve ark.’nın (21) yürüttüğü kohort çalışmasında ise kırsal bölgelerde yaşayan yaşlı bireylerin, kentsel bölgedekilere kıyasla daha fazla kırılganlık ve yaşlanma ile ilgili sağlık koşullarına sahip olduğu görülmüştür. Öz bakım gücü, davranışsal ve bilişsel açıdan bireyin kendi öz bakımına bağlılık becerisidir ve yordayıcı bir faktör olarak kabul edilmektedir. Dolayısıyla öz bakım gücünü artırmak yaşlı bireylerde kronik hastalık yönetimi için gereklidir (19).

ET’li bazı hastalarda hastalık şiddeti artabilmektedir. Bununla ilintili olarak GYA önemli ölçüde olumsuz etkilenmekte ve beraberinde yeti yitimine neden olmaktadır. Bireylerin kendi GYA gerçekleştirmeleri için, belirli bir düzeyde öz bakım gücüne ihtiyaçları vardır. Öz bakım, bireylerin yaşam sağlığını sürdürebilmeleri için gerekli olan sorumlulukları yerine getirmeleri ve iyi oluş (well-being) durumudur, birçok hasta için önemli bir zorluk olarak tanımlanmaktadır (22). Erci ve ark. (23) öz bakım gücü yüksek olan yaşlı bireylerin yaşam doyumu ve umut düzeylerinin de yüksek olduğunu bulmuşlardır. Lundervold ve ark. (9) yaptığı çalışmada ET’li hastaların %30’unda sosyal anksiyetenin mevcut olduğunu ve bunun tremor şiddeti ve dizabilite ile ilişkili olduğunu göstermiştir.

Yapılan araştırmalarda, yüksek eğitim düzeylerinin daha yüksek düzeyde öz bakım gücüyle ilişkili olduğu ve eğitimli bireylerin sağlık hizmetlerine yönelik olumlu tutumlar geliştirdiği belirtilmiştir (19,22). Ancak çalışmamızda eğitim düzeyine göre anlamlı farklılaşma bulunamadı. Bunun sebebi, eğitim düzeyinin analizlerde ortaokul, lise ve üniversite olarak aynı gruba dahil edilmesi olabilir. Ayrıca bu çalışmada cinsiyet ve öz bakım gücü arasında da anlamlı farklılaşma bulunamadı. Ancak literatürde hastalık gruplarına göre kadın ve erkeklerin öz bakımlarına yönelik tutumlarda farklılaşma olduğu belirtilmiştir (24). Çalışmamızda fark olmaması, ET’de cinsiyetin öz bakım gücü üzerinde tek ve güçlü bir belirleyici olmadığı yönünde yorumlanmıştır.

(4)

Bu çalışmanın iki önemli noktası vardır. Birincisi, değerlendirme amacıyla kullanılan KYA, ÖBGÖ ve KATZ ölçek/

anketler öz bildirim (self-report) cevaplamaya dayandığından, hastaların demanslı olmadıklarından ve kendilerinden güvenilir cevaplar elde edildiğinden emin olmak önemlidir (25). Demansı

taramak ve demansı olan hastaları çalışmadan dışlamak için değerlendirme araçlarına geçmeden önce tüm hastalara mini mental durum envanteri uygulanmıştır. Çalışmanın ikinci önemli yönü de; ET’de öz bakım gücünün önemini ortaya çıkarmasıdır.

Kronik hastalık ve yetersizlikler tedavi edilemese de, kronik Tablo 1. Bireylerin tanıtıcı özelliklerine göre yeti yitimi, öz bakım gücü ve günlük yaşam aktiviteleri toplam puan ortalamalarının karşılaştırılması

Tanımlayıcı özellikler n (%) KYA

X ± SS Test ve p

değeri ÖBGÖ

X ± SS Test ve p

değeri KATZ

X ± SS Test ve p değeri Cinsiyet

Kadın 29 (58) 10,00±6,71 F: 6,783

0,012

108,17±24,63 F: 0,671 0,416

17,06±1,70 F: 1,493 0,228

Erkek 21 (42) 5,28±3,51 114,23±27,32 17,76±0,53

Yaş grupları

18-29 yaş 8 (16) 2,42±4,03

KW: 14,398 0,025

119±29,4

KW: 7,200 0,303

17,85±0,37

KW: 7,564 0,272

30-39 yaş 2 (4) 7,50±10,60 76,5±6,36 18,00±0,00

40-49 yaş 6 (12) 7,00±2,75 98,33±30,91 17,66±0,51

50-59 yaş 4 (8) 3,00±3,46 120,75±10,75 18,00±0,00

60-69 yaş 19 (38) 8,94±6,44 112,21±25,87 17,05±1,89

70 yaş ve üzeri 11 (22) 13,00±7,08 111,63±23,85 17,00±1,34

Yaş ortalaması ( ±SS) 62±18,7

Eğitim düzeyi Okuryazar değil 6 (12) 13,33±7,55

KW: 7,848 0,049

106,33±27,39

KW: 0,979 0,806

16,50±1,64

KW: 2,819 0,420

Okuryazar 4 (8) 10,00±7,43 113,75±15,21 10,00±7,43

İlkokul mezunu 21 (42) 8,71±6,12 107,90±29,30 8,71±6,12

Ortaokul mezunu ve üzeri 19 (38) 5,92±5,15 114,57±23,73 5,95±3,92

Medeni durum

Bekar 15 (30) 8,51±6,26 F: 0,634

0,430

109,11±26,83 F: 0,450 0,505

17,25±1,55 F: 0,873 0,355

Evli 35 (70) 6,86±7,66 114,46±23,73 17,60±0,82

Yaşadığı kişiler

Yalnız yaşıyor 8 (16) 10,75±9,64

KW: 4,608 0,330

116,12±23,36

KW: 10,431 0,034

17,00±1,60

KW: 0,605 0,963

Eşi ile birlikte 14 (28) 5,69±5,78 125,28±11,25 17,57±0,64

Eşi ve çocukları ile 22 (44) 8,90±6,14 100,50±29,07 17,27±1,77

Sadece çocukları ile 2 (4) 11,00±4,24 125,50±2,12 17,50±0,70

Ailesiyle 4 (8) 4,83±4,00 97,75±29,02 17,75±0,50

Çalışma durumu

Çalışıyor 9 (18) 5,41±4,44 F: 3,294

0,76

98,33±24,11 F: 2,634 0,111

17,88±0,33 F: 0,443 0,509

Çalışmıyor 41 (82) 8,80±6,72 113,43±25,51 17,24±1,49

Gelir durumu

Çok iyi 2 (4) 9,50±7,77a

KW: 10,680 0,030

91,00±14,14a

KW: 13,529 0,009

18,00±0,00a

KW: 9,665 0,046

İyi 6 (12) 4,41±2,33b 130,00±10,60b 17,83±0,40a

Orta 36 (72) 7,69±5,65a 114,11±22,43b 17,58±0,69a

Kötü 3 (6) 8,66±8,50a 83,66±25,57a 17,66±0,57a

Çok kötü 3 (6) 21,50±0,70c 62,50±44,54c 12,00±2,82b

a, b, c: Aynı sütundaki farklı harfler arasında anlamlı fark vardır. KYA: Kısa yeti yitimi anketi, ÖBGÖ: Öz bakım gücü ölçeği, KATZ: Katz günlük yaşam aktiviteleri indeksi,

SS: Standart sapma

(5)

rahatsızlığı olan kişilere, bilişlerini veya davranışlarını kendi başlarına yönetebilmeleri konusunda yardımcı olunarak hastaların kötüye gitmelerinin önüne geçilebilir. Bu açıdan bakıldığında, yeti yitimi ve öz bakım gücü konusundaki araştırmamız, ET’li hastalarda ve yaşlı bireylerde sağlıklı yaşam süresini uzatabilecek erken, kanıta dayalı ve önleyici müdahalelere dikkat çekilmesini sağlayacaktır.

Çalışmanın Kısıtlılıkları

Bu çalışmanın bazı kısıtlı yönleri mevcuttur. ÖBGÖ ve KATZ maddelerinin yalnızca nihai tremordan etkilenmediği, aynı zamanda yaşla birlikte gelişen ve eşlik eden diğer hastalıklardan da etkilendiği düşünülebilir (25). Ek olarak, bu çalışmaya katılan hastaların tremor tipinin büyük çoğunluğunu el tremoru oluşturmuştur. Homojen bir dağılım yoktur. Bu çalışmanın başka bir kısıtlayıcı özelliği de; konuşma, yürüyüş ve denge bozuklukları için objektif fizyolojik bir ölçütün olmamasıydı. Gelecekteki çalışmalar, günlük yaşamın aktiviteleri için daha geniş çeşitlilikte tremor tipleri ve şiddetleri olan hastalarda planlanabilir ve sınırlı hasta sayısı daha da artırılabilir.

Sonuç

Sonuç olarak ET’li bireylerde yeti yitiminin önemli bir sorun olduğu, GYA’da bağımlılık düzeyinin arttığı ve öz-bakım gücünün düşük bulunduğu belirlenmiştir. Ayrıca yeti yitimi, GYA, öz bakım gücü arasında anlamlı ilişki tespit edilmiştir.

Sağlık hizmeti sunucularının, ET’li hastaların GYA ve öz bakım gücünü geliştirmelerine yardımcı olması önemlidir.

Etik

Etik Kurul Onayı: Erciyes Üniversitesi Klinik Araştırmalar Etik Kurulu izni alınmıştır (karar no: 2017/429, tarih:

15.09.2017).

Hasta Onayı: Çalışmamıza dahil edilen tüm hastalardan bilgilendirilmiş onam formu alınmıştır.

Hakem Değerlendirmesi: Editörler kurulu dışında olan kişiler tarafından değerlendirilmiştir.

Yazarlık Katkıları

Cerrahi ve Medikal Uygulama: M.G., S.B., Konsept: M.G., R.B., Dizayn: S.B., R.B., Veri Toplama veya İşleme: S.B., A.Ç., Tablo 2. Bireylerin hastalık özelliklerine göre yeti yitimi, öz bakım gücü ve günlük yaşam aktiviteleri toplam puan ortalamalarının karşılaştırılması

Hastalık özellikleri n (%) KYAX ± SS Test ve p

değeri ÖBGÖ X ± SS Test ve p

değeri KATZX ±

SS Test ve p

değeri Tremorun süresi (yıl) 8,50±5,0

Tremor evrelemesi (Fahn Tolasa Marin tremor ölçeğine göre)

Evre I 3 (6) 0,00±0,0a

KW: 13,19 0.004

124,00±9,53

KW: 4,698 0,195

18,00±0,00

KW: 0,288 p=0,962

Evre II 28 (56) 6,39±5,45b 116,67±20,39 17,00±0,68

Evre III 18 (36) 11,27±6,87c 98,61±31,30 16,88±2,08

Evre IV 1 (2) 19,00±0,00c 122,00±0,00 17,60±0,00

Tremor tipi

El 36 (72) 6,72±5,76

KW: 2,914 0,233

113,38±24,36

KW: 1,339 0,512

17,94±0,22

KW:0,000 p=1,000

Baş 2 (4) 8,50±7,52 119,50±13,43 17,50±0,70

Ayak 1 (2) 22,00±0,00 90,00±0,00 15,00±0,00

Diğer 11 (22) 10,90±7,25 102,27±31,27 16,72±2,41

Yeti yitimi durumu Yeti yitimi yok 19 (38) 1,52±0,92a

KW: 44,622 0,000

121,42±18,00a

KW: 10,887 0,012

17,94±0,22a

KW: 19,386 p=0,000

Hafif yeti yitimi 9 (18) 6,44±1,87b 121,11±12,49a 17,77±0,66a

Orta yeti yitimi 9 (18) 9,88±1,45b 97,55±32,09b 17,00±0,86a

Ağır yeti yitimi 13 (26) 17,30±2,83c 97,80±28,70b 13,46±2,29b

a, b, c:Aynı sütundaki farklı harfler arasında anlamlı fark vardır. KYA: Kısa yeti yitimi anketi, ÖBGÖ: Öz bakım gücü ölçeği, KATZ: Katz günlük yaşam aktiviteleri indeksi,

SS: Standart sapma

Tablo 3. Yeti yitimi, öz bakım gücü ve günlük yaşam aktiviteleri puanları arasındaki korelasyon

Ölçekler KYA KATZ

KYA -

-

0,346 0,045

ÖBGÖ 0,222

0,121

0,433 0,002

KYA: Kısa yeti yitimi anketi, ÖBGÖ: Öz bakım gücü ölçeği, KATZ: Katz günlük yaşam aktiviteleri indeksi

(6)

Analiz veya Yorumlama: M.G., S.B., A.Ç., Literatür Arama: M.G., R.B., A.Ç., Yazan: M.G., S.B., R.B., A.Ç.

Çıkar Çatışması: Yazarlar bu makale ile ilgili olarak herhangi bir çıkar çatışması bildirmemiştir.

Finansal Destek: Çalışmamız için hiçbir kurum ya da kişiden finansal destek alınmamıştır.

Kaynaklar

1. Louis ED, Ferreira JJ. How common is the most common adult movement disorder? Update on the worldwide prevalence of essential tremor. Mov Disord 2010;25:534-541.

2. Sullivan KL, Hauser RA, Zesiewicz TA. Essential tremor epidemiology, diagnosis, and treatment. Neurologist 2004;10:250-258.

3. Whaley NR, Putzke JD, Baba Y, Wszolek ZK, Uitti RJ. Essential tremor:

phenotypic expression in a clinical cohort. Parkinsonism Relat Disord 2007;13:333-339.

4. Louis ED, Benito-León J, Ottman R, Bermejo-Pareja F; Neurological Disorders in Central Spain (NEDICES) Study Group. A population-based study of mortality in essential tremor. Neurology 2007;69:1982-1989.

5. Lorenz D, Schwieger D, Moises H, Deuschl G. Quality of life and personality in essential tremor patients. Mov Disord 2006;21:1114-1118.

6. Raggi A, Leonardi M, Ajovalasit D, et al. Disability and profiles of patients with Parkinson’s disease described with ICF classification. Int J Rehabil Res 2011;34:141-150.

7. Aydın ZD, Ersoy İH, Baştürk A, et al. Determinants of limitation in activities of daily living in community dwelling elderly. Geriatri ve Geriatrik Nöropsikiyatri 2009;2:9-18.

8. Şahbaz M, Tel H. Determination of the relationship between the dependence status on daily living activities and home accidents among 65 years of age and older individuals living at home. Turk Geriatr Derg 2006;9:85-93 9. Lundervold DA, Ament PA, Holt P. Social anxiety, tremor severity, and

tremor disability: a search for clinically relevant measures. Psychiatry J 2013;23:481-486.

10. Lundervold DA, Pahwa R, Ament PA, Corbin DE. Validity of clinical and patient ratings of tremor disability among older adults. Parkinsonism Relat Disord 2003;10:15-18.

11. World Healt Organization. International Classification of Impairments, Disabilities and Handicaps: a Manuel of Classification Relating to the Consequences of Disease. WHO 1980, Cenevre.

12. Kaplan İ. Yarı kırsal alanda bir sağlık ocağına başvuran hastalarda ruhsal bozuklukların yeti yitimi ile ilişkisi. Türk Psikiyatri Dergisi 1995;6:169- 179.

13. Kearney BY, Fleischer BJ. Development of an instrument to measure exercise of self-care agency. Res Nurs Health 1979;2:25-34.

14. Nahcivan NO. A Turkish language equivalence of the Exercise of Self-Care Agency Scale. West J Nurs Res 2004;26:813-824.

15. Katz S, Ford AB, Maskowitz RW, Jackson BA, Jaffe MW. Studies of illness in the aged: the index of ADL: A Standardized Measure of Biological and Psychosocial Function. JAMA 1963;185:914-919.

16. Yardımcı E. İstanbul’da yaşayan yaşlı öğretmenlerin sağlık sonuçlarının günlük yaşam aktiviteleri ve aletli günlük yaşam aktiviteleri ile ilişkisi (Tıpta Uzmanlık Tezi). İstanbul: İstanbul Üniversitesi; 1995.

17. Fahn S, Tolosa E, Marin C. Clinical rating scale for tremor. In: Jankovic J, Tolosa E (eds). Parkinson’s Disease and Movement Disorders. 2nd ed.

Munich: Urban & Schwarzenberg; 1988. p. 225-234.

18. Fahn S, Tolosa E, Marin C. Clinical rating scale for tremor. In: Jankovic J, Tolosa E, editors. Parkinson’s Disease and Movement Disorders. 2nd ed.

Baltimore, MD: Williams & Wilkins; 1993;225-234.

19. Tanimura C, Matsumoto H, Tokushima Y, et al. Self-care agency, lifestyle, and physical condition predict future frailty in community-dwelling older people. Nurs Health Sci 2018;20:31-38.

20. Soysal P, Veronese N, Thompson T, et al. Relationship between depression and frailty in older adults: A systematic review and meta-analysis. Ageing Res Rev 2017;36:78-87.

21. Jang IY, Jung HW, Lee CK, et al. Rural and Urban Disparities in Frailty and Aging-Related Health Conditions in Korea. J Am Geriatr Soc 2016;64:908- 911.

22. Basak T, Unver V, Demirkaya S. Activities of daily living and self-care agency in patients with multiple sclerosis for the first 10 years. Rehabil Nurs 2015;40:60-65.

23. Erci B, Yılmaz D, Budak F. Effect of self-care ability and life satisfaction on the levels of hope in elderly people. J Psychiatry Nurs 2017;8:72-76.

24. Riegel B, Dickson VV, Kuhn L, Page K, Worrall-Carter L. Gender-specific barriers and facilitators to heart failure self-care: a mixed methods study. Int J Nurs Stud 2010;47:888-895.

25. Hariz GM, Blomstedt P, Koskinen LO. Long-term effect of deep brain stimulation for essential tremor on activities of daily living and health- related quality of life. Acta Neurol Scand 2008;118:387-394.

Referanslar

Benzer Belgeler

Atatürk Kültür Merkezi, Sergi Salonu II, Taksim SSCB ÇAĞDAŞ GRAFİK SANATÇILARI SERGİSİ USSR CONTEMPORARY GRAPHIC ARTISTS' EXHIBITION

İş kazası olgularında maluliyet oranının % 10'u geçmesi halinde kişiye sürekli iş görmezlik geliri bağlanmaktadır (9, 29). Çalışmamızda tespit edilen 31 iş

Bu çalışmada; çocuk istismarı olgularında tanı koyma ve belgeleme için uygun görüntüleme yöntemlerinin kullanılmasının önemi vurgulamak amaçlanmıştır.. Kemik

Özürlü kişilerin fonksiyonel yeteneklerini iyileştirmek veya artırmak için kullanılan araç veya üretim sistemleridir.  Yüzyüze iletişim yardımcıları  Yazı ile

Adliye Vekilinin Meclisteki beyanatını vazife­ sine müdahale sayarak kendi kendini Çetecilik dâvasında reddeden bu dosdoğru baba­ nın bu dosdoğru çocuğu,son

This section discusses about the simulation setup for carrying out this investigation. Some requirement information isbasedon features that are listed as below. The target

Kendisiyle hemen hemen aralıksız kırk yıl dostluk etmiş olmakla iftihar duyduğum Cevat Şekir’e dair şüphesiz yaza­ cağım daha çok şeyler olacak. Onunla,

Ömer Düzbakar, “Osmanlı Devletinin Dilencilere Bakışı (Bursa Örneği)”, Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, sayı 1/ 5, Bahar, 2008, s.. Sokağa dilenmek