Tarsus’a 60 km uzaklıktaki Boğazpınar köyü yakınlarındaki Karasu ırmağı üzerinde yapılmak istenen HES’e karşı köylüler şenlik ve protesto yürüyüşü yaptı. Köyün girişinde toplanan köylüler, yaklaşık 2 kilometre uzaklıktaki Karasu Şelaleleri’ne yürüdü. Son derece sarp ve eğimli bir arazide yapılan yürüyüş yaklaşık yarım saati buldu.
Yürüyüşün ardından, köylülerin mesire yeri olarak kullandığı şelalelerde suyun soğukluğuna aldırmadan nehre girenler oldu. Kayaların birçok yerinden fışkıran ve Karasuya karışan lezzetli sular da doyasıya içildi.
Dik kayaların içinde kaynayan ve küçük küçük şelaleler oluşturan Karasu nehri kaynağının önünde bir de basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasında konuşan Boğazpınar HES Karşıtı Platform Sözcüsü Ahmet Öztürk, yaşamın temel kaynağı olan suyun ticari bir meta olarak görülemeyeceğini ifade ederek, “Irmaklarımız bizim can suyumuzdur. Irmaklarımızın bekçisiyiz” dedi. Basın açıklamasının ardından Karasu’dan köye dönüş ise yokuş yukarı bir şekilde yaklaşık bir saat sürdü. Ardından köyde festival başladı. Köy meydanında yapılan etkinlik boyunca kadınlar, yöreye özgü sıkma, yüksük aşı ve ayranlarını ikram ederken, şenlik gece saatlerine kadar müzik ve halaylarla sürdü. _enlik İlkay Akaya konseriyle sona erdi.
HES PANELİ BÜYÜK İLGİ GÖRDÜ;
Köye dönüşün ardından Boğazpınar köyünde gerçekleştirilen “Yaşam alanlarımıza sahip çıkıyoruz” başlıklı panele köylülerin ilgisi yoğun oldu. Panelde ilk konuşan EGEçEP Eş Dönem Sözcüsü ve Gazetemiz Muhabiri Özer Akdemir, HES karşıtı mücadelede başarılı olan Muğla Yuvarlakçay köylülerinin direnişini ve başarının nasıl yakalandığını anlattı. Panelde ikinci konuşmayı yapan Tüm Köy-Sen Örgütlenme Uzmanı Satılmış Başkavak, “Ü;reten köylü ürününün miktarını, değerini belirleyemiyor. Tarım arazisi her geçen süre elinden alınıyor, ürünü para etmiyor. Tüm bu sorunlarla baş etmenin yolu bir sendika çatısı altında örgütlenmekten geçiyor” dedi. Boğazpınar köylülerinin avukatı Semra Kabasakal ise, elde ettikleri hukuki kazanımların “arkadan dolanma-hukuka karşı hile” yöntemleriyle yok edildiğine dikkat çekti. Panelde Toplumcu Mühendisler adına konuşan Kimya Mühendisi Seza Yücel de, HES’lerin kuruluşu ve işletimi sırasında meydana gelen zararları aktardı. Programda son olarak konuşan Jeoloji Yüksek Mühendisi Tahir Öngür, akkor ampullerin tasarruflu çeşitlerle değiştirilmesi durumunda bile binlerce Mgw’lık santrallerin kurulumuna gereksinim kalmayacağını söyledi.
