• Sonuç bulunamadı

Jinekoloji Polikliniğine Başvuran Hastalarda İnsan Papillomavirüs Prevalansı ve Genotip Dağılımı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Jinekoloji Polikliniğine Başvuran Hastalarda İnsan Papillomavirüs Prevalansı ve Genotip Dağılımı"

Copied!
9
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Jinekoloji Polikliniğine Başvuran Hastalarda

İnsan Papillomavirüs Prevalansı ve Genotip Dağılımı

Prevalence and Genotype Distribution of Human

Papillomavirus in Patients Attending to Gynecology Polyclinics

İlknur KALELİ1, Levent AKSOY1, Melek DEMİR1, Ergun METE1, Sedef Zeliha ÖNDER1, Ferda BİR2, Babür KALELİ3

1 Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Denizli.

1 Pamukkale University Faculty of Medicine, Department of Medical Microbiology, Denizli, Turkey. 2 Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı, Denizli.

2 Pamukkale University Faculty of Medicine, Department of Medical Pathology, Denizli, Turkey. 3 Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı, Denizli. 3 Pamukkale University Faculty of Medicine, Department of Obstetrics and Gynecology, Denizli, Turkey.

ÖZ

İnsan papillomavirüs (HPV) enfeksiyonu servikal kanser gelişmesinde en önemli risk faktörüdür. Ya-pılan çalışmalar HPV prevalansı ve genotip dağılımının bölgeler arası büyük farklılık gösterdiğini ortaya koymuştur. Bu çalışmada HPV prevalansı ve genotip dağılımının retrospektif olarak araştırılması amaç-lanmıştır. Çalışmaya Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalına başvuran 1170 hasta dahil edilmiştir. Çalışmaya dahil edilen hastaların Bethesda sistemine göre incelenmiş olan servikal sürüntü örneklerinin sitolojik olarak incelenmesi olan “Pap smear” sonuçları ile servikal HPV moleküler test sonuçları değer-lendirilmiştir. HPV tanımlama ve tiplendirmesinde “Linear Array HPV Genotyping Test (Roche Molecular System, ABD)” kullanılmıştır. Hastalar yaşlarına göre beş gruba ayrılarak incelenmiştir. HPV oranı en fazla 17-30 yaş arasında görülürken yüksek riskli HPV (HR- HPV) en sık 51-60 yaş arasında saptanmıştır. Bin yüz yetmiş hastanın 978 (%83.6)’i normal sitolojik bulgulara,192 (%16.4)’si anormal sitolojik bulgulara sahip bulunmuştur. Hastaların toplam %37.2’sinde HPV saptanmıştır. HR-HPV oranı %21.2, olası yüksek riskli HPV oranı %6.4, düşük riskli HPV oranı %9.5 olarak tespit edilmiştir. Sitolojik bulgularla HPV arasındaki ilişkiye bakıldığında normal sitoloji saptanan hastaların %67.8’inde HPV negatif, %32.2’sinde HPV pozitif saptanırken, anormal sitoloji saptanmış olan hastaların %37.5’inde HPV negatif, %62.5’inde HPV pozi-tifliği saptanmıştır. En yüksek HPV prevalansı %8.9 ile HPV 16 olarak bulunmuştur. Toplam 354 hastaya biyopsi yapılmış, bunların 177’si normal, 111’i servikal intraepitelyal neoplazi (CIN) 1.66’sı CIN 2 ve üzeri olarak rapor edilmiştir. Normal patolojik bulgulara sahip grupta HR-HPV oranı %15.8 iken, CIN 1’de %44.1, CIN 2-3’te %63.6 olarak bulunmuştur. CIN 2 ve daha üzeri lezyonu olanlarda tarama testlerinin duyarlılık, özgüllük, pozitif prediktif ve negatif prediktif değerleri incelenmiştir. HR-HPV’de duyarlılık ve özgüllük sırasıyla %63.6 ve %73.3 olarak bulunurken, HPV’de aynı oranlar sırasıyla %81.8 ve %58.7 olarak saptanmıştır. En yüksek duyarlılık HPV’de, en yüksek özgüllük ise HR-HPV ve pozitif smear sonucu olarak belirlenmiştir. Sonuç olarak, çalışmamızda bulduğumuz HPV prevalansı ve genotip dağılımı dün-yada bildirilen oranlara benzer, fakat ülkemizde daha önce yapılan çalışmalardan yüksektir. Bu durumun

Geliş Tarihi (Received): 04.09.2018 • Kabul Ediliş Tarihi (Accepted): 07.12.2018

(2)

kullanılan yönteme ve çalışma grubumuzun hastaneye başvuran hastalardan oluşmasına bağlı olduğu düşünülmüştür. Tarama testi olarak yalnız smear veya HR-HPV testleri yeterli olmayıp, HPV’nin diğer ge-notiplerinin de taramalara katılmasının duyarlılığı artıracağı kanaatine varılmıştır.

Anahtar kelimeler: İnsan papillomavirüs; genotip; pap smear; servikal sitoloji. ABSTRACT

Human papillomavirus (HPV) infection is the most significant risk factor of the development of cervical cancer. The distribution of HPV prevalence and genotype varies widely between regions. In this study, it was aimed to investigate the prevalence and genotype distribution of HPV, retrospectively. One tho-usand one hundred and seventy patients who applied to the department of obstetrics and gynecology were included in this study. Samples were collected from patients for cervical HPV DNA and Pap smear. The Pap samples taken for Pap smear were fixed with alcohol and analyzed according to the modified Bethesda system. HPV identification and typing were performed using the “Linear Array HPV Genotyping Test (Roche Molecular System, USA)”. Patients were divided into 5 groups due to their age. Total HPV ratio was most frequently found among the patients who were between 17-30 years old, while HR-HPV was most frequently found between 51-60 years. Nine hundred seventy-eight of 1170 (83.6%) patients had normal cytologic findings whereas 192 (16.4%) had abnormal cytologic findings. HPV was detected in 37.2% of the total patients. high-risk HPV (HR-HPV) rate was 21.2%, probable high risk (PR-HPV) rate was 6.4% and low risk HPV (LR-HPV) rate was 9.5%. When the relationship between cytologic findings and HPV was examined, normal cytology/HPV negative 67.8%; abnormal cytology/HPV negative 37.5%, normal cytology/HPV positive 32.2%, abnormal cytology/HPV positive 62.5% were detected. The hig-hest prevalence of HPV was 8.9% with HPV 16, followed by 6, 53 and 52/53/35/58. A total of 354 patients were biopsied, 177 of whom were normal, 111 of whom were cervical intraepithelial neoplasia (CIN) 1, 66 of whom were CIN 2 and over. In the group with normal pathological findings, HR-HPV ratio was found as 15.8%, while in CIN 1 44.1% in CIN 2-3 63.6%. Sensitivity, specificity, positive predictive value, and negative predictive value of screening tests were examined in CIN 2 and more lesions. Sen-sitivity and specificity for HR-HPV were 63.6% and 73.3%, respectively, the same rates were 81.8% and 58.7% for HPV. The highest sensitivity was found in combination of HRHPV and Pap smear, the highest specificity in HPV. In conclusion, the HPV prevalence and genotype distribution in our study are similar to those reported in the world, but higher than previous studies in our country. These results may be due to our methodology and hospital based nature of our study group. We conclude that only smear or HR-HPV testing are not sufficient as a single pronged screening test, and that the participation of other genotypes of HPV in screening increases the sensitivity.

Keywords: Human papillomavirus; genotype; pap smear; cervical cytology. GİRİŞ

İnsan papillomavirüsü (HPV)’nün bazı tipleri ile persistan enfeksiyon, servikal kanser gelişimindeki en önemli etkendir. Uluslararası Kanser Ajansı (International Agency for Research on Cancer-IARC) tarafından yayımlanan GLOBOCAN 2012 verilerine göre ka-dınlarda en sık görülen kanserler arasında servikal kanser dördüncü sırada yer almaktadır. 2012 yılında 528.000 yeni olgu geliştiği, bunların yaklaşık yarısının mortalite ile sonuç-landığı tahmin edilmektedir1. Sağlık Bakanlığı verilerine göre, ülkemizde kadınlarda yaşa

göre standardize edilmiş servikal kanser insidansı 4.5/100.000’dir. Yüzden fazla genotipi tanımlanan HPV’nin, yaklaşık 40 genotipinin genital sistemi enfekte ettiği bildirilmiştir2.

Servikal kanser ve prekürsör lezyonla ilişkisine göre yüksek riskli (HR-HPV), olası yüksek riskli tipler (PR-HR-HPV) ve düşük riskli (LR-HPV) olmak üzere üç gruba ayrılmıştır3.

(3)

73, 82 olarak bildirilmiştir. Yüksek riskli HPV 16 birçok çalışmada en sık görülen tip olarak gösterilmiştir. HPV 16 ve HPV 18 servikal kanserlerin yaklaşık %70’inden sorumludur4.

Fakat diğer HR-HPV veya PR-HR-HPV genotipleri de servikal patoloji ve servikal kanserde önemli rol oynamaktadır3. LR-HPV genotipleri de hiperplastik lezyonlarla

ilişkilendirilmiş-tir4. Servikal kanser ve diğer ilişkili hastalıkların gelişmesinde HPV’nin önemli rolü olduğu

düşünülerek servikal kanser saptanmasında sitolojiye dayalı tarama testlerinden daha du-yarlı ve maliyet etkin olan HPV taraması şiddetle önerilmektedir5-7. Kadın

popülasyonu-nun yaklaşık %80’i yaşamları boyunca HPV ile karşılaşmaktadır. Cinsel olarak aktif kişiler arasında özellikle de genç kadınlar arasında HR-HPV yaygındır. Bu enfeksiyonların çoğu herhangi bir klinik oluşturmadan spontan olarak temizlenir. Gelişmiş ülkelerdeki başarılı tarama programlarıyla mortalite oranları önemli derecede düşürülmüştür. Servikal kanser HR-HPV’nin persistan enfeksiyonu ile geliştiği için tarama programlarına HR-HPV tarama-sını eklemek programın etkinliğini artırır. Daha önce yapılan çalışmalar HPV prevalansı-nın ve genotip dağılımıprevalansı-nın coğrafik bölgelere göre büyük değişiklik gösterdiğini ortaya koymuştur8. Bu çalışmada rutin kontroller için kadın hastalıkları ve doğum

polikliniği-ne başvuran hastalarda HR-HPV, PR-HR-HPV ve LR-HPV pozitifliğinin retrospektif olarak araştırılması ve Denizli bölgesinde yaşa bağlı olarak hangi tiplerin sıklıkla görüldüğünün belirlenerek aşı çalışmalarına kaynak oluşturulması amaçlanmıştır.

GEREÇ ve YÖNTEM

Bu çalışma, Pamukkale Üniversitesi Girişimsel Olmayan Klinik Araştırmalar Etik Kurulu onayı ile gerçekleştirildi (Tarih: 28.11.2018 ve Karar no: 60116787-020/81398).

Bu çalışmada, Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniğine rutin kontrol için başvuran, ta-rama amaçlı veya klinik kuşku ile servikal HPV DNA testi ve Pap smear yapmak amacıyla servikal sürüntü örneği alınmış olan 1170 hasta sonucu retrospektif olarak analiz edildi. Pap smear için alınan örnekler alkol ile fikse edilerek modifiye Bethesda sistemine göre incelendi. HPV tanımlama ve tiplendirmesi “linear array HPV genotyping test (Roche Diagnostics, İsviçre)” kiti kullanılarak yapıldı. Servikal örnekler üretici firma tarafından sağlanan “PCR cell collection media (Roche Diagnostics, İsviçre)” çözeltisi içine alınarak aynı gün mikrobiyoloji laboratuvarına ulaştırıldı. Servikal örneklerde hedef DNA, polime-raz zincir reaksiyonu (PCR) ile amplifiye edilip ardından nükleik asit hibridizasyonu ile 37 anogenital HPV DNA genotipi [6, 11, 16, 18, 26, 31, 33, 35, 39, 40, 42, 45, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 58, 59, 61, 62, 64, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73 (MM9), 81, 82 (MM4), 83 (MM7), 84 (MM8), IS39 ve CP6108] araştırıldı. Test prosedürü üretici firmanın önerileri doğrultusunda uygulandı. DNA izolasyonu için “Cobas AmpliPrep (Roche Diagnostics, İsviçre)” cihazı, amplifikasyon için Applied- ABI 9700 (Applied Biosystems, ABD) kulla-nıldı.

İstatistiksel Analiz

(4)

Duyarlılık, özgüllük, pozitif prediktif ve negatif prediktif değer (PPD ve NPD) için güven aralığı (CI) %95 alınarak Pearson ki-kare testi kullanıldı. Grupların sınıflandırılması daha önce tanımlandığı şekilde yapıldı ve hesaplamalarda CIN 2 referans test olarak kullanıl-dı5. İstatistiksel olarak p< 0.05 değeri anlamlı kabul edildi.

BULGULAR

Bu çalışmada yaşları 17-86 arasında (ortalama yaş 37.3) değişen 1170 kadın hasta de-ğerlendirilmiştir. Toplam hastaların %37.2’sinde HPV saptanmıştır. Tüm hastalar içinde HR-HPV oranı %21.2, PR-HR-HPV oranı %6.4, LR-HPV oranı %9.5 olarak belirlenmiştir. Hastalar yaşlarına göre beş gruba ayrılarak incelendiğinde genel olarak HPV pozitifliği en fazla 17-30 yaş arasında görülürken, HR-HPV en sık 51-60 yaş arasında saptanmıştır. HPV ve HR-HPV 31-50 yaşları arasında azalmış U şeklinde eğri çizerek 51-60 yaşlarında tekrar artmış olarak saptanmıştır (Şekil 1).

Tablo I’de sitolojik bulgulara göre HPV tipleri verilmiştir. Bin yüz yetmiş hastanın 978 (%83.6)’i normal sitolojik bulgulara, 192 (%16.4)’si anormal sitolojik bulgulara sahip bulunmuştur. Sitolojik bulgularla HPV arasındaki ilişkiye bakıldığında normal sitolo-ji saptanan hastaların %67.8’inde HPV negatif, %32.2’sinde HPV pozitif saptanırken, anormal sitoloji saptanmış olan hastaların %37.5’inde HPV negatif, %62.5’inde HPV pozitifliği saptanmıştır. Sitolojik bulgulara göre normal sitolojisi olan grupta HR-HPV oranı %17.4, anormal sitolojiye sahip grupta ise bu oran %40.6 olarak belirlenmiştir. En yüksek HPV prevalansı %8.9 ile HPV 16 olarak saptanırken onu 6, 53 ve 52/53/35/58 izlemiştir (Şekil 2).

(5)

Tablo II’de doku patolojik sonuçları ve risk değerlendirmesi verilmiştir. Toplam 354 hastaya biyopsi yapılmış, bunların 177’si normal, 111’i CIN 1, 66’sı CIN 2 ve üzeri olarak rapor edilmiştir. Normal patolojik bulgulara sahip grupta HR-HPV oranı %15.8 iken CIN 1’de %44.1, CIN 2-3’te %63.6 olarak bulunmuştur. Benzer şekilde CIN 1 için OR= 4.2 iken, CIN 2-3 için OR= 9.3 olarak hesaplanmıştır. Normal bulguları olanlarda HPV 16 %6.8 (OR= 1), CIN 1’de %19.8 (OR= 3.4), CIN 2-3’te %33.3 (OR= 6.9) olarak bulunmuştur.

Tablo III’te CIN 2 ve daha üzeri lezyonu olanlarda tarama testlerinin duyarlılık, özgüllük, PPD ve NPD değerleri gösterilmiştir. HR-HPV’de duyarlılık ve özgüllük sırasıyla %63.6 ve %73.3 olarak bulunurken, HPV’de aynı oranlar sırasıyla %81.8 ve %58.7 olarak saptanmış-tır. En yüksek duyarlılık HPV’de, en yüksek özgüllük ise HR-HPV + smear durumunda tespit

Şekil 2. İnsan papilloma virüs (HPV) genotip dağılımı. Tablo I. Smear Sonuçları, HPV Tipi ve Risk Değerlendirmesi

n (%)

Sitoloji n (%)

Normal ASC-US ASC-H LSIL HSIL

n 1170 978 95 2 68 27 HPV - 735 (62.8) 663 (67.8) 44 (46.3) 0 22 (32.4) 6 (22.2) HPV + 435 (37.2) 315 (32.2) 51 (53.7) 2 (100) 46 (67.6) 21 (77.8) HR-HPV 248 (21.2) 170 (17.4) 29 (30.5) 2 (100) 29 (42.7) 18 (66.7) PR-HPV 75 (6.4) 53 (5.4) 11 (11.6) 0 9 (13.2) 2 (7.4) LR-HPV 111 (9.5) 91 (9.3) 10 (10.5) 0 9 (13.2) 1 (3.7)

(6)

TARTIŞMA

HPV cinsel yolla geçiş gösteren sık görülen hastalıklardan biri olup serviksin asempto-matik enfeksiyonundan malign hastalığına kadar çeşitli klinik tablolara neden olmaktadır9.

Bir bölgedeki tipe özgül HPV prevalansını belirlemek servikal kanseri önlemede en önemli basamaklardan biridir. HPV tiplendirmesi aynı zamanda HPV aşılamasında popülasyonun özelliklerini bilmek için de önemlidir. Bu çalışmada polikliniğe başvuran kadınlarda HPV %37.2 olarak bulunmuştur. Türkiye’de Türk Jinekolojik Onkoloji grubunun yaptığı çok

Tablo II. Doku Biyopsisi Patoloji Sonuçları Bulunanlarda HPV Tipi ve Risk Değerlendirmesi

HPV tipi ve ORs

Patoloji Normal

(n= 177) (n= 111)CIN 1 CIN 2-3 (n= 66) (n= 354)Toplam

Herhangi bir HPV tipi n (%) 51 (28.8) 68 (61.3) 54 (81.8) 173 (48.9)

Herhangi bir HPV tipi için OR (%95 CI) 1.0 3.9 (2.4-6.5)* 11.1 (5.5-22.5)*

HR-HPV n (%) 28 (15.8) 49 (44.1) 42 (63.6) 119 (33.6) HR-HPV için OR (%95 CI) 1.0 4.2 (2.4-7.3)* 9.3 (4.9-17.7)* HPV-16, n (%) 12 (6.8) 22 (19.8) 22 (33.3) 56 (15.8) HPV-16 için OR (%95 CI) 1.0 3.4 (1.6-7.2)* 6.9 (3.2-15.0)* HPV-18, n (%) 3 (1.7) 3 (2.7) 2 (3.0) 8 (2.3) HPV-18 için OR (%95 CI) 1.0 1.6 (0.3-8.1) 1.8 (0.3-11.1) HR-HPV 16/18 olmayan, n (%) 13 (7.3) 24 (21.6) 18 (27.3) 55 (15.5)

HR-HPV 16/18 olmayan için OR (%95 CI) 1.0 3.5 (1.7-7.2)* 4.7 (2.2-10.3)*

HPV: İnsan papillomavirüs, HR-HPV: Yüksek risk HPV, CI: Güven aralığı, ORs: Odds oranı, CIN: Servikal intraepitelyal neoplazi.

* Anlamlı (p< 0.05).

Tablo III. CIN 2 ve Daha Şiddetli Lezyonları Bulunanlarda Kullanılan Tarama Testlerinin Duyarlılık, Özgüllük, Pozitif Prediktif ve Negatif Prediktif Değerleri

Yöntem Duyarlılık(%95 CI) (%95 CI)Özgüllük (%95 CI)PPD (%95 CI)NPD ROC alanı(%95 CI)

(7)

merkezli çalışmada10 smear testi normal olanlarda %2, anormal olanlarda %52 oranında

HPV bulunmuştur. Yüce ve arkadaşlarının11 çalışmasında normal sitolojiye sahip kişilerde

%22.0, anormal sitolojiye sahip olanlarda %54.4 oranında HPV saptanmıştır. Ulusal HPV tarama programı çerçevesinde yapılan çalışmada ise HR-HPV pozitifliği %3.5 olarak bu-lunmuştur12. Dünyadaki çalışmalarda HPV oranları; Çin’de %38.3, Avusturalya’da %38.7,

Madrid’de %43.2, Fransa’da %45.3 olarak bulunmuştur13-16. Tayland’da yapılan

çalışma-da normal sitolojik bulgulara sahip olanlarçalışma-da %7.2, anormal sitolojik bulguları olanlarçalışma-da %35.0 oranında HPV tespit edilmiştir17. Amerika Birleşik Devletleri (ABD)’nde 23 eyaleti

kapsayan ATHENA çalışmasında, 25 ve üzeri yaşlarda normal sitolojik bulguları olanlarda %9.0, anormal sitolojik bulguları olanlarda %29.7 oranında HR-HPV tespit edilmiştir18.

Bu çalışmada normal sitolojisi olan grupta HPV ve HR-HPV oranları sırasıyla %32.2 ve %17.4 olarak saptanmıştır. Anormal sitolojiye sahip grupta ise bu oranlar sırasıyla %62.5 ve %40.6 olarak bulunmuştur. HR-HPV oranlarımız Türkiye’de daha önce Ulusal HPV tara-ma programı çerçevesinde yapılan çalıştara-madakinden daha yüksek bulunmuştur. Bu farkın bizim kullandığımız yöntemden ve çalışmamızın hastanede gerçekleştirilmiş olmasından kaynaklandığını düşünmekteyiz.

Ulusal ve uluslararası yapılan birçok çalışmada HPV 16 en sık görülen genotiptir10,12,13.

Bu çalışmada da en yüksek HPV prevalansı %8.9 ile HPV 16 olarak saptanırken onu 6, 53 ve 52/53/35/58, 66, 51 izlemiştir. Bu sıralama daha önce Türkiye’de yapılan çalış-malardan farklılık göstermektedir10,12. Daha önce yapılan çalışmaların çoğunda LR-HPV

araştırılmadığı için HPV 6’nın tespit edilemediğini düşünmekteyiz. HPV 53 en sık görülen üçüncü etken olmuştur. HPV 53 diğer Avrupa ülkelerinde de en sık saptanan etkenler arasındadır15. Bu çalışmalar HPV 16’nın bütün bölgelerde esas predominant rolü

oynadı-ğını fakat diğer prevalan genotiplerin bölgeler arasında değişiklik gösterdiğini düşündür-mektedir. En sık saptanan tiplerden HPV 6 hariç büyük çoğunluğu yüksek riskli veya olası yüksek riskli grupta bulunmaktadır. Bizim çalışmamızda aşıların içeriğinde yer alan 11 ve 18 en sık saptanan tipler arasında değildi. Genotip dağılımındaki değişkenlik çalışılan böl-genin farklı olmasından ve kullanılan yöntemlerin farklılığından kaynaklanabilir. Bu veriler genotip dağılımının bölgesel olarak araştırılmasının gereğini ortaya koymakta ve aynı za-manda her toplulukta HPV genotipini belirlemenin özellikle servikal kanser gelişmesinde profilaktik önlemler almada ne kadar önemli olacağını göstermektedir.

HPV prevalansı yaşla ilişkilidir. Prevalans 20-30 yaş grubu genç erişkin kadınlarda en yüksek, 30-60 yaş grubunda düşük, 60 yaşından sonra ise tekrar artarak U şeklinde bir eğri çizmektedir5. Çalışmamızda HPV prevalansı 17-30 yaş arasında en yüksek, 30-50 yaş

ara-sında daha düşük, 51-60 yaş araara-sında tekrar artış göstermiştir. Bu oranlar bize HPV ile 20’li yaşlarda karşılaşıldığı, 30’lu yaşlarda bu oranların düştüğünü fakat 50’li yaşlarda yeniden karşılaşmanın arttığını göstermektedir. Farklı bir görüş olarak ikinci yükselişin nedeninin latent HPV enfeksiyonunun reaktivasyonu ve persistansı olarak değerlendirilebileceği yö-nündedir5,13. Bu grup kadınların HPV enfeksiyonuna daha yatkın olmaları, onların servikal

(8)

Bu çalışmada, örneklerin %83.6’sı normal sitolojik bulgulara sahip bulunmuştur. Nor-mal sitolojik bulgulara sahip olgularda HPV ve HR-HPV oranları sırasıyla %32.2 ve %17.4 iken, ASCUS’da %53.7 ve %30.5, ASCUS-H’de %100 ve %100, LSIL’de %67.6 ve %42.7, HSIL’de %77.8 ve %66.7 olarak saptanmıştır. Toplam 115.789 HPV pozitif kadının incelen-diği meta-analiz çalışmasında da normal sitolojiye sahip kadınlarda %12, invaziv servikal kanser olanlarda %89 HPV pozitifliği tespit edilmiştir18. Daha önce yapılmış çalışmalarla

uyumlu bir şekilde çalışmamızda örneklerin sitolojik incelemesi iyi huyludan kötü huyluya doğru gittikçe HPV ve HR-HPV oranı artmaktadır11,17,18.

Doku biyopsisi yapılan örneklerin patolojik incelemeleriyle HPV ve HR-HPV birlikteliği Tablo II’de değerlendirilmiştir. CIN 2-3 lezyonu olanlarda %81.8 oranında herhangi bir HPV bulunmuştur (OR= 11.1). Aynı hasta grubunda HR-HPV oranı %63.6 (OR= 9.3), HPV 16 oranı %33.3 (OR= 6.9), HPV 18 oranı %3.0 (OR= 1.8), HR-HPV 16/18 olmayanların oranı %27.3 (OR= 4.7) olarak bulunmuştur. CIN 2-3 olan grupta en yüksek OR, herhangi bir HPV olan grupta görülmüştür. Tayland’da yapılan çalışmada CIN 2 ve üzerinde lezyon gelişmesinde HR-HPV (OR= 5.8) ve HPV 16 (OR= 15.3) bulunmasının anlamlı olduğu, fakat HPV 18 (OR= 2.1) ve HR-HPV 16/18 olmayanlar (OR= 1.1) için böyle bir ilişkinin bulunmadığı bildirilmiştir5.

CIN 2 ve daha şiddetli lezyonları bulunanlarda kullanılan tarama testlerinin duyarlı-lık, özgüllük, PPD ve NPD değerleri Tablo III’te karşılaştırılmıştır. En yüksek duyarlılık HPV (%81.8), en yüksek özgüllük ise HR-HPV + smear (%90.3) testlerinde bulunmuştur. En yüksek PPD, HR-HPV + smear testlerinde (%47.2), en yüksek NPD ise HPV (%93.4) testin-de saptanmıştır. Bu sonuçlarla servikal kanser tarama programlarında HPV DNA çalışılma-sının duyarlılığı arttıracağı, bunun negatif çıkmaçalışılma-sının serviks kanserini dışlamada önemli olduğu vurgulanmıştır.

Sonuç olarak, çalışmamızda bulduğumuz HPV prevalansı ve genotip dağılımı dünyada bildirilen oranlara benzer, fakat ülkemizde daha önce yapılan çalışmalardan yüksektir. Bu-nun kullandığımız yönteme ve çalışma grubumuzun hastane kaynaklı olmasına bağlamak-tayız. Tarama testi olarak yalnız smear veya HR-HPV testlerinin yeterli olmayıp, HPV’nin diğer genotiplerinin de taramalara katılmasının duyarlılığı artıracağını düşünmekteyiz. ÇIKAR ÇATIŞMASI

Yazarlar bu makale ile ilgili herhangi bir çıkar çatışması bildirmemişlerdir. KAYNAKLAR

1. Ferlay J, Soerjomataram I, Dikshit R, Eser S, Mathers C, Rebelo M, et al. Cancer incidence and mortality worldwide: sources, methods and major patterns in GLOBOCAN 2012. Int J Cancer 2015;136(5):E359-86. 2. de Sanjose S, Quint WG, Alemany L, Geraets DT, Klaustermeier JE, Lloveras B, et al. Human papillomavirus

genotype attribution in invasive cervical cancer: a retrospective cross-sectional worldwide study. Lancet Oncol 2010;11(11):1048-56.

(9)

4. Baseman JG, Koutsky LA. The epidemiology of human papillomavirus infections. J Clin Virol 2005;32(Suppl 1):16-24.

5. Phoolcharoen N, Kantathavorn N, Sricharunrat T, Saeloo S, Krongthong W. A population-based study of cervical cytology findings and human papillomavirus infection in a suburban area of Thailand. Gynecol Oncol Rep 2017;21:73-7.

6. Zhao FH, Lin MJ, Chen F, Hu SY, Zhang R, Belinson JL, et al. Performance of high-risk human papillomavirus DNA testing as a primary screen for cervical cancer: a pooled analysis of individual patient data from 17 population-based studies from China. Lancet Oncol 2010;11(12):1160-71.

7. Priebe AM. 2012 cervical cancer screening guidelines and the future role of HPV testing. Clin Obstet Gynecol 2013;56(1):44-50.

8. de Sanjosé S, Diaz M, Castellsagué X, Clifford G, Bruni L, Muñoz N, et al. Worldwide prevalence and genotype distribution of cervical human papillomavirus DNA in women with normal cytology: A meta-analysis. Lancet Infect Dis 2007;7(7):453-9.

9. Shen Y, Gong JM, Li YQ, Gong YM, Lei DM, Cheng GM, et al. Epidemiology and genotype distribution of human papillomavirus (HPV) in women of Henan Province, China. Clin Chim Acta 2013;415:297-301. 10. Dursun P, Ayhan A, Mutlu L, Çağlar M, Haberal A, Güngör T, et al. HPV types in Turkey: multicenter hospital

based evaluation of 6388 patients in Turkish gynecologic oncology group centers. Turk Patoloji Derg 2013;29(3):210-6.

11. Yuce K, Pinar A, Salman MC, Alp A, Sayal B, Dogan S, et al. Detection and genotyping of cervical HPV with simultaneous cervical cytology in Turkish women: a hospital-based study. Arch Gynecol Obstet 2012;286(1):203-8.

12. Gultekin M, Zayifoglu Karaca M, Kucukyildiz I, Dundar S, Boztas G, Semra Turan H, et al. Initial results of population based cervical cancer screening program using HPV testing in one million Turkish women. Int J Cancer 2018;142(9):1952-8.

13. Wu C, Zhu X, Kang Y, Cao Y, Lu P, Zhou W, et al. Epidemiology of human papillomavirus infection among women in Fujian, China. BMC Public Health 2017;18(1):95.

14. Tabrizi SN, Brotherton JM, Stevens MP, Condon JR, McIntyre P, Smith D, et al. HPV genotype prevalence in Australian women undergoing routine cervical screening by cytology status prior to implementation of an HPV vaccination program. J Clin Virol 2014;60(3):250-6.

15. Martín P, Kilany L, García D, López-García AM, Martín-Azaña MJ, Abraira V, et al. Human papillomavirus genotype distribution in Madrid and correlation with cytological data. BMC Infect Dis 2011;11:316-20. 16. Pannier-Stockman C, Segard C, Bennamar S, Gondry J, Boulanger JC, Sevestre H, et al. Prevalence of HPV

genotypes determined by PCR and DNA sequencing in cervical specimens from French women with or without abnormalities. J Clin Virol 2008; 42(4): 353.

17. Monsonego J, Cox JT, Behrens C, Sandri M, Franco EL, Yap PS, et al. Prevalence of high-risk human papillomavirus genotypes and associated risk of cervical precancerous lesions in a large U.S. screening population: data from the ATHENA trial. Gynecol Oncol 2015;137(1):47-54.

Referanslar

Benzer Belgeler

Normal ve Anormal Servikal Sitolojisi Olan Türk Kadınlarında Human Papillomavirüs Prevalansı, Genotipi ve Risk Faktörü Analizi: Kesitsel Bir Çalışma Prevalance, Genotype and

Glokomu olan ve olmayan hastalar arasında cinsiyet, eşlik eden hastalık, steroid kullanımı, göz operasyonu geçirmiş olma, ailede glokom öyküsü ve göz

Biz bu çalýþmada, adjuvan olarak tamoxifen tedavisi alan erken evre meme kanserli hastalarda, tamoksifenin plazma doku faktörü düzeyleri üzerine etkilerini deðerlendirdik..

Çalışmamızda kadın doğum polikliniğine ilk kez gelen kadınlar ile birden çok jinekolojik muayeneye gelmiş olan kadınların Jinekoloji ve Obstetride Beden Mahremiyeti

 Petrol hidrokarbonları içinde mikrobiyel biyodegradasyon çalışmalarına en çok konu olanlar n- alkanlar, siklo alkanlar ve aromatiklerdir.  Mikrobiyel degredasyona

Bu çalışmamızda kliniğimize başvuran diyabetik hastalarda, mikrovasküler veya makrovasküler hasara bağlı olarak, gelişebile- cek olan koroner iskemi mevcudiyetini

Çalışmamızda kardiyoloji polikliniğine başvu- ran hastalarda bitkisel kökenli alternatif tedaviler ile destek besinsel takviye ürünlerin kullanım yaygınlı- ğını saptamak,

Bu çalışmada rotavirüs aşısının ulusal aşılama programına dahil edilmesinden önce, Adana ilinde beş yaş altı, akut gastroenteritli çocuklardan elde edilen rotavirüs