• Sonuç bulunamadı

Koroid Neovaskülarizasyonunda Ranibizumab Monoterapisinin Erken Dönem Sonuçlar›

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Koroid Neovaskülarizasyonunda Ranibizumab Monoterapisinin Erken Dönem Sonuçlar›"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Koroid Neovaskülarizasyonunda Ranibizumab Monoterapisinin Erken Dönem Sonuçlar›

Early Results of Ranibizumab Monotherapy in Patients with Choroidal Neovascularization

Yaz›flma Adresi/Address for Correspondence: Dr. Nilüfer Koçak, 1773 Sk. No: 29 Tevfik Koçak Apt. D: 3, K a r fl › y a k a, 35510 ‹zmir, T ü r k i y e Gsm: +90 505 525 21 43 E-posta: nkocak@yahoo.com Gelifl Tarihi/Received: 16.07.2010 Kabul Tarihi/Accepted: 27.10.2010

Ö z e t

Amaç: Yafla ba¤l› maküla dejenerasyonuna (YBMD) ikincil geliflen koroid neovaskülarizasyonunda intravitreal ranibizumab tekil tedavisinin etkinlik ve güvenirli¤inin de¤erlendirilmesi.

Gereç ve Yöntem: Nisan 2008-Ocak 2010 tarihleri aras›nda retina biriminde koroid neovaskülarizasyonu nedeniyle takip edilen, 65 hastan›n 73 gözü çal›flmaya al›nd›. Hastalara ranibizumab tedavisi öncesi ve sonras›, her kontrolde görme keskinli¤i ve detayl› oftalmolojik muayene yap›ld›; renkli fundus foto¤raflar›, fundus floresein anjiografileri (FA) ve optik koherens tomo- grafileri (OKT) çekildi. Ranibizumab tedavi protokolu olarak ilk üç ayda ayl›k enjeksiyonlar uyguland›. Tekrar enjeksiyonlar görme keskinli¤inde azalma, yeni hemoraji, lezyonda geniflleme, FA’da aktif s›z›nt› ve santral maküla kal›nl›¤› 300 µm üzerindeki olgulara intravitreal uygulama yap›ld›. Hastalar ayl›k olarak izlendi.

S o n u ç l a r : Hastalar›n ortalama yafl› 71,3 ± 9,4 y›l (40-90 y›l) idi. Olgular›n 33’ü kad›n, 32’si erkek idi. Ortalama takip süresi 6,8 ± 4,9 ay (4-20 ay) idi. Enjeksiyon uygulanan gözlerin 21’i (%28,8) pseudofak idi. Hastalar›n FA bulgular›na göre 45 gözde ( % 6 1,4) okült, 23 gözde (%31,8) klasik, ve 5 gözde (%6,8) fibrovasküler PED mevcuttu. Ranibizumab uygulanmadan önce görme keskinli¤i ortalama 0,8 ± 0,5 logMAR, son yap›lan muayenede 0,6 ± 0,4 logMAR olarak ölçüldü. Son yap›lan muayenede görme keskinli¤i art›fl› istatistiksel olarak anlaml› yüksek bulundu (p=0,001). Lezyon tipine göre subgruplar aras›nda görme art›fl› yönünden istatistiksel olarak anlaml› fark saptanmad› (p>0,05). ‹ntravitreal enjeksiyon uygulamas›na ba¤l› herhangi bir major komplikasyon görülmedi.

T a r t › fl m a : YBMD ikincil geliflen koroid neovaskülarizasyon hastalar›nda intravitreal ranibizumab tedavi uygulamas› ile görme keskinli¤i artm›fl veya korunmufltur. Ranibizumab uygulamas› sonucu koroid neovaskülarizasyonunda gerileme sa¤lanm›fl ve enjeksiyona ba¤l› herhangi bir major komplikasyon görülmemifltir.(Turk J Ophthalmol 2011; 41: 10-5)

Anahtar Kelimeler: Görme keskinli¤i, koroid neovaskülarizasonu, komplikasyon, ranibizumab monoterapisi

S u m m a r y

Purpose: To evaluate the efficacy and safety of intravitreal ranibizumab monotherapy in patients with choroidal neovascularization (CNV) secondary to age-related macular degeneration.

Material and Method: This was a non-randomized, observational, retrospective trial during the period from April 2008 to January 2010 with data collection of 73 eyes from 65 consecutive CNV patients who underwent ranibizumab injection.

Data collection at all visits included best-corrected visual acuity (BCVA), detailed ophthalmological examination, optical coherence tomography measurements, fluorescein angiography (FA) and retinal photography. All patients were treated with intravitreal ranibizumab, three times monthly. Additional ranibizumab was performed if one of the following changes was observed: spread of the lesion, increased central macular thickness (>300 µm), signs of active CNV leakage on FA, new hemorrhage, or loss of BCVA ≥5 letters on the ETDRS chart. The patients were followed up monthly.

Results: 33 patients were female and 32 were male with a mean age of 71.3±9.4 (range: 40-90) years. The m e a n follow-up period was 6.8±4.9 (range: 4-20) months. 21 patients (28.8%) were pseudophakic. Occult CNV was

Nilüfer Koçak, Mahmut Kaya, Özlem Barut Selver, Ziya Ayhan, Süleyman Kaynak

Dokuz Eylül Üniversitesi T›p Fakültesi, Göz Hastal›klar› Anabilim Dal›, ‹zmir, Türkiye

(2)

Girifl

Yafla ba¤l› maküla dejeneresans› (YBMD), görülme s›kl›¤› belirgin olarak yaflla artan, genetik e¤ilim ve çevresel faktörlerle ortaya ç›kan, nedeni tam olarak ay- d›nlat›lamam›fl bir hastal›kt›r. Dünya Sa¤l›k Örgütü’ne göre geri dönüflümsüz körlüklerde tüm dünyada üçün- cü s›rada yer alan YBMD, geliflmifl ülkelerde 65 yafl ve üzeri popülasyonda santral görme kayb› ve legal körlü-

¤ün en s›k sebebidir.1- 6YBMD’n›n neovasküler formu her ne kadar olgular›n %10’nu olufltursa da, koroid neovas- külerizasyonunun (KNV) varl›¤› nedeniyle geliflen vas- küler s›z›nt› ve subretinal skar oluflumu, hastal›¤›n ne- den oldu¤u körlüklerin %90’›ndan sorumludur.7 , 8 Neo- vasküler YBMD okuma, yazma, yemek yapma, araba sürme gibi son derece önemli, görme ile iliflkili günlük yaflamdaki en temel aktivitelerin zorlaflmas› ve azalma- s› ile sonuçlanan bir hastal›kt›r. Sonuçta bu da, bireylerin ba¤›ms›zl›¤›n›n ilerleyici olarak kayb›na ve psikolojik du- rumlar›n›n derin bir flekilde bozulmas›na neden olabi-

lir.9 , 1 0KNV, floresein anjiyografi (FA) görünümüne göre

klasik ve okült (gizli) olmak üzere iki flekilde tan›mlan- m›flt›r.11

Ranibizumab (Lucentis®, Genetech, Inc, South San Francisco, California, USA) rekombinan olarak üretilen insanlaflt›r›lm›fl fare monoklonal antikor fragman›d›r.

Molekül büyüklü¤ü nedeniyle retinaya veya subretinal bofllu¤a geçifli zor olan VEGF’e karfl› monoklonal antiko- run antijen ba¤layan k›sm›n›n pepsin ay›rma yöntemiy- le ayr›lmas› sonucu oluflmufl, 48 kD büyüklü¤ünde Fab fragman›d›r. VEGF-A’n›n tüm izoformlar›n› ve y›k›m ürünlerini nötralize eden bir antikordur. Fc k›sm› olmad›-

¤› için kompleman reseptörüne ba¤lanmayaca¤› ve so- nuç olarak kompleman arac›l›kl› immun yan›tlar›n olufl- mayaca¤› düflünülmektedir. VEGF’e ilgisi bevacizumaba göre 5-10 kat daha fazla olan ranibizumab 2-4 gün olan yar› ömrü nedeniyle sistemik aç›dan güvenilir olup, ek- südatif YBMD tedavisi için Haziran 2006’da Amerikan G›da ve ‹laç Dairesi (FDA) taraf›ndan onaylanm›flt›r.12 , 1 3 Ülkemizde de 2008 y›l›nda ruhsat alarak kullan›ma gir- mifltir. Bu çal›flman›n amac›, YBMD ikincil geliflen KNV’de intravitreal ranibizumab (Lucenis®) tedavisinin etkinlik ve güvenirli¤inin de¤erlendirilmesidir.

Gereç ve Yöntem

Dokuz Eylül Üniversitesi T›p Fakültesi, Göz Hastal›k- lar› Anabilim Dal›, Retina Biriminde Nisan 2008 - Ocak 2010 tarihleri aras›nda düzenli olarak izlenen , eksüdatif tip YBMD’s›na ikincil geliflen KNV tan›s› konan, daha önce herhangi bir tedavi almam›fl ve tekrarlanan intra- vitreal ranibizumab enjeksiyonlar› nedeniyle takip edi- len, 65 hastan›n 73 gözü çal›flmaya al›nd›. Çal›flmaya ilk üç ay düzenli ayl›k enjeksiyon uygulanan hastalar dahil edildi. Tekrar enjeksiyonlar lezyon durumuna göre uy- guland›. Düzenli takibi yap›lamayan ve ilk 3 ayda 1 ya da iki enjeksiyon uygulanan hastalar çal›flmaya dahil edilmedi. Çal›flma, retrospektif olarak intravitreal ranibi- zumab enjeksiyonu uygulanan hasta dosyalar›n›n ve gö- rüntüleme yöntemlerinin taranmas› ile yap›ld›.

Bütün hastalar›n tedavi öncesi muayenesinde; ETDRS kartlar› ile düzeltilmifl en iyi görme keskinlikleri (DE‹GK) ölçüldü. Biyomikroskop ile ön segment muayenesi ya- p›ld›, Goldman aplanasyon tonometresi ile göz içi ba- s›nçlar› ölçüldü ve detayl› fundus muayeneleri yap›ld›.

Tedavi öncesi bütün hastalar›n renkli fundus foto¤raflar›, FA (Heidelbelg HRA-OCT Spectralis, Heidelberg Engi- neering GmbH, Heidelberg, Germany) ve optik kohe- rens tomografileri (OKT) (Heidelberg HRA-OCT Spectra- lis, Heidelberg Engineering GmbH, Heidelberg, Germany) çekildi. Olgular lezyon tipine göre klasik, okült ve fibrovasküler PED olarak ayr›ld›.

‹ntravitreal ranibizumab (0,5 mg) tedavi protokolu olarak ilk üç ayda hastalara ayl›k enjeksiyonlar uygulan- d›. Tüm çal›flma grubunda üçüncü enjeksiyon sonras›

yap›lan kontrol muayenelerinde tekrar enjeksiyonlar, DE‹GK’de ETDRS kartlar›nda 5 harf azalma (Snellen efle- line göre bir s›radan fazla azalma) olmas›, tedavi önce- sine göre FA’da saptanan s›z›nt›da %50’den az gerileme ya da yeni s›z›nt› alan›n›n oluflmas›, OKT’de santral ma- küla kal›nl›¤›n›n 300 µm üzerinde olmas›, yeni hemora- ji oda¤› görülmesi ve lezyonun tedavi öncesine göre büyümesinin görüldü¤ü durumlarda ek intravitreal rani- bizumab enjeksiyonu uyguland›.

‹ntravitreal enjeksiyon sonras› 1. gün, 1. hafta, 4. hafta, 8. hafta, 12. hafta, 16. hafta ve takip eden dö- nemlerde ayda bir kontrol muayeneleri yap›ld›. Kontrol vizitlerinde ETDRS kartlar› ve logMAR ile DE‹GK ölçüm- present in 45 eyes (61.4%), classic CNV in 23 (31.8%) eyes, and fibrovascular pigment epithelial detachment was present i n 5 (6.8%) eyes. The mean BCVA was 0.8±0.5 logMAR before the injection and 0.6±0.4 logMAR at the last visit. The mean BCVA significantly improved (p=0.001) in all eyes, but there was no statistical difference between the subgroups (p>0.05). There was no major complication related to the injections.

Discussion: Intravitreal ranibizumab monotherapy was effective in increasing significantly and stabilizing BCVA in patients with CNV secondary to age-related macular degeneration. After ranibizumab treatment, regression of neovascularization was observed and no side effects were recorded. (Turk J Ophthalmol 2011; 41: 10-5)

Key Words: Choroidal neovascularization, complication, ranibizumab monotherapy, visual acuity

(3)

leri, ön segment muayenesi, göz içi bas›nçlar› ölçümü, detayl› fundoskopik muayeneleri yap›ld›. Tedavi sonras›

bütün kontrollerde OKT çekimleri yap›l›rken, üç ayda bir FA tekrarland›. Tüm hastalar kontrol muayenelerinde en az iki hekim taraf›ndan muayene edildi.

‹statistiksel analizler SPSS 15.0, Windows bilgisayar program› kullan›larak yap›ld›. Tüm verilerin ortalama ve standart sapmalar› hesapland›. Hastalar›n enjeksiyon öncesi ve sonras› karfl›laflt›r›lmalar› için T- testi kullan›ld›.

Lezyon tipine göre yap›lan alt grup analizinde Mann- Whitney U testi kullan›ld›. Anlaml›l›k seviyesi p<0,05 olarak al›nd›.

Bulgular

Çal›flmaya daha önce tedavi almam›fl 65 hastan›n 73 gözü al›nd›. Ortalama takip süresi 6,8±4,9 ay (4-20 ay) idi. Hastalar›n ortalama yafl› 71,3±9,4 y›l idi. En genç hasta 40 yafl›nda ve en yafll› hasta 90 yafl›ndayd›. Alt- m›fl-befl hastan›n, 33’ü (% 50,8) kad›n ve 32’si (%49,2) erkek idi. ‹ntravitreal ranibizumab enjeksiyonu uygula- nan gözlerin 21’i (%28,8) psödofak idi. Ranibizumab te- davi öncesi, hastalar›n çekilen FA bulgular›na göre 45 gözde (%61,4) okült, 23 gözde (%31,8) klasik ve 5 göz- de (%6,8) fibrovasküler PED lezyonu mevcuttu (fiekil 1).

‹ntravitreal ranibizumab enjeksiyonu uygulanmadan önce, tüm gözlerin ortalama DE‹GK 0,8±0,5 logMAR ünit olarak saptand›. Birinci doz ranibizumab enjeksiyo- nundan sonra ortalama DE‹GK 0,6±0,4 logMAR ünit (ort. 7,7 harf) yükseldi (p=0,01). Üçüncü doz ranibizu- mab enjeksiyonundan sonra ortalama DE‹GK 0,5±0,4 logMAR ünit (ort. 8,2 harf art›fl) olarak saptand›

(p=0,01). Ortalama DE‹GK, alt›nc› ay›n sonunda, ranibi- zumab enjeksiyonu uygulanmadan önceki görme düze- yine göre ortalama 9,3 harf art›fl ile anlaml› olarak yük- sek bulundu (p=0,04). Ranibizumab enjeksiyonu öncesi ortalama DE‹GK de¤erleri, enjeksiyon tedavisinden son- ra takipte yap›lan son muayenedeki DE‹GK de¤erleri ile

karfl›laflt›r›ld›¤›nda, aradaki farkl›l›k istatistiksel olarak an- laml› yüksek bulundu (p=0,001) (fiekil 2). Final DE-

‹GK’de, enjeksiyon öncesine göre ETDRS efleli ile ortala- ma 10 harf art›fl sa¤lanm›flt›r (fiekil 3, fiekil 4). Lezyon ti- pine göre final DE‹GK’de, enjeksiyon öncesine göre kla- sik lezyonda ortalama 9,6 harf, okült lezyonda ortalama 9,5 harf ve fibrovasküler PED lezyonunda ortalama 9,3 harf art›fl› sa¤lanm›flt›r. Lezyon tipine göre subgruplar aras›nda yap›lan karfl›laflt›rmada, görme art›fl› yönünden istatistiksel olarak anlaml› fark saptanmad› (p>0,05).

Altm›fl befl hastan›n 73 gözüne toplam 290 intravit- real ranibizumab enjeksiyonu uyguland› (fiekil 5). ‹ntra- vitreal ranibizumab enjeksiyon uygulamas›n›n neden ol- du¤u major oküler komplikasyon (endoftalmi, retina de- kolman›, katarakt, glokom vb.) görülmedi. Takip süre- since tüm gözlerde G‹B de¤iflimi normal s›n›rlarda (10-21 mmHg) saptand›. Uygulamaya ba¤l› olarak alt›

gözde (%8) subkonjonkvital hemoraji görüldü. Yirmi ayl›k çal›flma periyodu süresinde, ilaca ba¤l› miyokard enfarktüsü, serebral enfarktüs (SVO), tedavi gerektirecek hipertansiyon vb. gibi sistemik komplikasyon görülmedi.

Tart›flma

YBMD ikincil geliflen KNV’li hastalarda, ranibizumab tedavisinin erken dönem sonuç analizinde, hastalar›m›z- da intravitreal ranibizumab uygulamas› ile görme kayb›- n›n engellenmesi yan›nda ortalama görme keskinli¤i düzeyinde iyileflme oldu¤u görülmüfltür. Çal›flmam›zda, ranibizumab enjeksiyon uygulamas›n› takiben görme düzeyinde iyileflme ve art›fl oldu¤u saptanm›flt›r. Görme fonksiyonlar›ndaki iyileflmenin, uygulanan enjeksiyon say›s› ile artt›¤› tespit edilmifltir.

Ranibizumab›n tedavi etkinli¤inin de¤erlendirilmesi için çok say›da randomize, kontrollü, çift kör klinik çal›fl- malar yap›lm›flt›r. 2006 y›l›nda yay›nlanan MARINA ça- l›flmas›nda 176 minimal klasik veya okült tip KNV’li ol-

fi e k i l 1. Floresein anjiografi bulgular›na göre hastalar›n lezyon tipi durumu

fi e k i l 2. Ranibizumab enjeksiyonu sonras› hastalar›n görme keskinli¤i (logMAR) düzeyindeki de¤iflim

0 , 9 0 , 8 0 , 7 0 , 6 0 , 5 0 , 4 0 , 3 0 , 2 0 , 1 0

(4)

guda ayl›k intravitreal olarak uygulanan ranibizumab›n 0,3 mg ve 0,5 mg’l›k dozlar› ile sham (plasebo) enjeksi- yonlar› karfl›laflt›r›lm›flt›r. ‹kinci y›l sonunda 0,3 mg, 0,5 mg ve plasebo kontrol grubunda üç s›radan daha az görme kayb› s›ras›yla %92, %90 ve %52,9 bildirilmifl olup ranibizumab enjeksiyonu yap›lan grupta, plasebo kontrol grubuna göre istatistiksel olarak anlaml› fark saptanm›flt›r. Ayr›ca iki y›l›n sonunda üç s›ra ve üzeri görme art›fl› 0,3 mg ve 0,5 mg’l›k ranibizumab grubu ile kontrollerde s›ras› ile %26, %33 ve %3,8 olarak saptan- m›flt›r14. MARINA çal›flmas›n›n iki y›ll›k sonuçlar› incelen- di¤inde, görme prognozu için en önemli belirleyicilerin bafllang›ç E‹GK, KNV büyüklü¤ü ve hasta yafl› oldu¤u saptanm›flt›r. Di¤er büyük faz III araflt›rmas› olan ANC- HOR çal›flmas›nda ise 432 bask›n klasik tip KNV’li has- tada intravitreal 0,3 mg veya 0,5 mg’l›k ranibizumab›n ayl›k enjeksiyonlar›, fotodinamik tedavi (FDT) monotera- pisi ile karfl›laflt›r›lm›fl ve bir y›ll›k takip sonunda üç s›ra- dan daha az kay›p gruplarda s›ras› ile %94, %96 ve %64 olarak saptanm›flt›r. Üç s›ra ve üzeri görme art›fl› ise 0,3 mg ve 0,5 mg’l›k ranibizumab enjeksiyonlar› ile FDT

gruplar›nda s›ras›yla %35,7, %40,3 ve %5 olarak saptan- m›fl ve hem görmenin stabilizasyonu hem de görme ar- t›fl› yönünden ranibizumab uygulanan hastalar, FDT mo- noterapisi uygulananlarla karfl›laflt›r›ld›¤›nda istatistiksel olarak anlaml› fark bulunmufltur.15Tedavi s›kl›¤›n›n azal- t›lmas› amaçlanarak yap›lan randomize, çift kör, kontrol- lü, çok merkezli bir araflt›rma olan PIER çal›flmas›nda, tüm olgulara ilk üç ay içerisinde standart ayl›k enjeksi- yonlar yap›lm›fl, daha sonra bir k›sm›nda uygulama s›k- l›¤› üç ayda bire indirilmifltir. Bir y›ll›k takip süresinin so- nunda standart ayl›k enjeksiyon yap›lan grubun aksine, seyrek enjeksiyon yap›lan grupta ilk üç ayda kazan›lan görme art›fl›n›n korunamad›¤› gözlenmifltir.15

Çal›flmam›zda, yap›lan son muayenede hastalar top- lu olarak de¤erlendirildi¤inde, görme keskinli¤inde or- talama 10 harf art›fl sa¤lanm›flt›r. Ranibizumab tedavisi ile son muayenede %86,6 oran›nda görme art›fl› ya da stabilizasyon sa¤lanm›flt›r (%64,6 gözde ortalama 2,6 s›ra art›fl, %22 gözde stabilizasyon). MARINA14çal›flma- s›nda, 12. ayda 0,5 mg ayl›k ranibizumab uygulamas› ile ortalama 7,2 harf art›fl› oldu¤u saptanm›fl ve 12. ayda

%95 oran›nda görme art›fl› ya da stabilizasyon sa¤lan- m›flt›r. ANCHOR çal›flmas›nda 12. ayda 0,5 mg ranibi- zumab enjeksiyonu ile 15 harften az görme kayb› %96 oran›nda bulunmufltur. Bizim çal›flmam›zda 15 harften az görme kayb› %93,3 oran›nda saptanm›flt›r.15Çal›flma- m›zda lezyon tipine göre yap›lan subgrup analizinde, son muayenede 0,5 mg ranibizumab enjeksiyonu ile 15 harften az görme kayb› s›ras›yla klasik lezyon %92,0, okült lezyon %95,9 ve fibrovasküler PED %80 oran›nda saptanm›flt›r. PIER çal›flmas›nda 0,5 mg ranibizumab en- jeksiyonu (uygulanan enjeksiyon program› çal›flmam›z ile benzer) ile 15 harften daha az kay›p olgular›n %90,2’

sinde saptanm›flt›r. Ayn› çal›flmada 12. ayda %97 ora- n›nda baflar› (art›fl ve/veya stabilizasyon) elde edilmifl- tir.16Bizim çal›flmam›z›n MARINA, ANCHOR ve PIER ça- fi e k i l 3. Ranibizumab enjeksiyon uygulamas›ndan sonra, uygulamadan

önceki duruma göre görme keskinli¤indeki art›fl ya da stabilizasyon i z l e n m e k t e d i r

0 , 9 0 , 8 0 , 7 0 , 6 0 , 5 0 , 4 0 , 3 0 , 2 0 , 1 0

Enjeksiyon say

fi e k i l 5. ‹lk üç ranibizumab enjeksiyon seans›ndan sonra takipte tekrar enjek- siyon say›s› ve göz iliflkisi gösterilmifltir

E n j e k s i y o n l a r 7 0

6 0 5 0 4 0 3 0 2 0 1 0 0

Seri 1

4. enj 5. enj 6. enj 7. enj

5 1 1 6 4 9

fi e k i l 4. ‹lk doz ranibizumab monoterapi enjeksiyonundan sonra görme keskinli¤indeki art›fl izlenmektedir. Görme art›fl›n›n ilk 3 doz paket uygula- madan ve tekrar enjeksiyonlardan sonra stabil seyreti¤i ve tekrar enjeksiyon- lardaki görme art›fl› görülmektedir

0 , 9 0 , 8 0 , 7 0 , 6 0 , 5 0 , 4 0 , 3 0 , 2 0 , 1 0

(5)

l›flmalar›nda farkl› taraf›, FA bulgular›na göre tüm lezyon tiplerinin dahil edilmesidir. Wykrota ve ark.17çal›flmala- r›nda 0,5 mg ranibizumab enjeksiyonu (ilk üç ay ayl›k enjeksiyon, tekrar gerekli durumlarda uygulama) ile or- talama görme keskinli¤inde 12,4 harf art›fl sa¤lam›fllar- d›r. ETDRS kartlar›na göre 15 harften daha az kay›p has- talar›n %93,2’inde bulunmufltur. fiengül ve ark.’lar›1858 göze 287 intravitreal ranibizumab enjeksiyonu (ilk üç ay ayl›k enjeksiyon, tekrar gerekli durumlarda uygulama) sonras› 12. ayda %44,8 gözde 5 harf ve üzeri art›fl,

%48,3 gözde görme keskinli¤inde stabilizasyon oldu-

¤unu saptam›fllard›r.

MARINA ve ANCHOR çal›flmalar›n›n ilk y›l›nda 0,5 mg ranibizumab ile myokard enfarktüsü ve serebrovas- küler olay (inme) oranlar› kontrol grubuna göre biraz da- ha yüksek bulunmufltur. Bu nedenle üretici firma 0,5 mg ranibizumab tedavisi ile serebrovasküler olay riskinin özellikle daha önce serebrovasküler olay geçirmifl hasta- larda artabilece¤ini vurgulam›flt›r.14 , 1 5 Sorensen ve ark.’lar›19 647 göz ile yapt›klar› çal›flmalar›nda, KNV’li SRNM tan›s›yla intravitreal ranibizumab enjeksiyonu uy- gulanan hastalar› iki y›ll›k periyod süresinde takip etmifl- lerdir. Ranibizumab enjeksiyon tedavisi ile bafllang›ç ve final DE‹GK aras›nda istatistiksel olarak anlaml› art›fl ol- du¤unu saptam›fllard›r. Bununla birlikte hastalar›n gör- me düzeyinin alt›nc› ve 12’nci aylarda stabil seyretti¤ini belirtmifllerdir. Takip periyodu içerisinde bir gözde kata- rakt, bir gözde retina dekolman› ve bir gözde koroid de- kolman› geliflti¤ini bildirmifllerdir. Hastalar›nda herhangi bir sistemik komplikasyon izlenmemifltir. Çal›flmam›zda lokal uygulama ile hastalar›m›z›n %8’inde subkonjonkti- val hemoraji geliflti, bunun d›fl›nda önemli bir kompli- kasyon görülmemifltir. Sistemik aç›dan enjeksiyon uy- gulamas›n› b›rakt›racak komplikasyon izlenmemifltir.

KNV’li SRNM hastalar›nda ayl›k intravitreal ranibizu- mab uygulamas› ile erken dönemde görme düzeyi ya stabil seyretmekte ya da art›fl izlenmektedir. Uzun dö- nem takipte hastalarda ayl›k enjeksiyon uygulamalar› ile ilgili s›k›nt›lar görülebilmektedir. Uzun dönem de ayl›k ranibizumab enjeksiyon uygulamas›ndan kaç›nan hasta- larda stabil seyreden lezyonun ya da görme düzeyinin nas›l bir seyir gösterece¤i merak edilen bir sorudur.

Uzun dönem takipte lezyonun kaç›nc› enjeksiyondan sonra tamamen stabil kalaca¤› ya da bu hastalar›n ya- flam boyunca intravitreal enjeksiyona ba¤›ml› m› kalaca-

¤›, üzerinde halen çal›fl›lan bir konudur. MARINA ve ANCHOR çal›flmalar›n›n son verilerinde, 12 ve 24 ay bo- yunca ayl›k ranibizumab enjeksiyonuna ra¤men yeni KNV geliflim oran› hesaplanm›flt›r. Her iki çal›flmada da 12 ve 24 ay süresince ayl›k ranibizumab enjeksiyonu uy- gulanan ve sham (plasebo) ya da FDT uygulanan gözler aras›nda yeni KNV geliflim oran›nda istatistiksel olarak anlaml› fark olmad›¤› saptanm›flt›r.2 0Eksüdatif SRNM te-

davisinde tüm geliflmelere ra¤men halen güncelli¤ini koruyan ve ayd›nlat›lmas› gereken k›s›mlar›n›n oldu¤u bilinen bir gerçektir.

Ranibizumab enjeksiyonu ile hastalar›m›zda k›sa dö- nemde baflar› sa¤lanm›fl olmas› tedavinin etkinli¤ini tam olarak yans›tmamaktad›r, uzun dönemde ne gibi sonuç- lar al›naca¤› halen tam olarak net de¤ildir. Çal›flmam›z- da, YBMD ikincil geliflen KNV’li hastalarda ranibizumab monoterapi uygulamas›n›n etkinlik ve güvenirli¤inin da- ha do¤ru olarak de¤erlendirilebilmesi için devam et- mekte olan çal›flmam›z›n uzun dönem sonuçlar› yol gösterici olacakt›r.

Sonuç olarak, çal›flma sonuçlar› göz önüne al›nd›¤›n- da YBMD hastalar› çok iyi takip edilmesi gereken hasta- lard›r. ‹ntravitreal ranibizumab tedavisi, görme düzeyi çok düflük noktalardan bafllasa dahi, görme art›fl› vaat eden bir tedavi uygulamas›d›r. Görme seviyesi daha iyi olan hastalarda son görme düzeyi daha iyi noktalara ta- fl›nmaktad›r. Ranibizumab tedavisinde ilk üç doz uygu- lama çok etkilidir. Üçüncü dozdan sonra yap›lan tekrar dozlarda görmenin stabil seyretti¤i ya da daha iyi sevi- yelere ulaflt›¤› görülmüfltür. Bizim çal›flmam›zda, ilk üç doz çok etkili olmufl ve görme keskinli¤inde ortalama 8,2 harf art›fl sa¤lanm›flt›r. Ancak bu hastalarda ikinci üç- lü uygulama paketi ile devam edildi¤i takdirde, ilk üçlük paket kadar olmasa bile, görmede hala ortalama 1,8 harf kadar bir art›fl sa¤lanabilece¤i görülmektedir. Bu anlamda, hastalara ilk üç seans tamamlanmas› mutlaka sa¤lanmal›, ama ikinci üçlük paketin de uygulanmas› ile daha fazla bir görme keskinli¤i art›fl› olabilece¤i de ak›l- da tutulmal›d›r. Hastalar›n takibinde, uygulamalar›n de- vam› aç›s›ndan t›bbi kriterlerin yan› s›ra, ekonomik ne- denlere ba¤l› olarak ya da hastan›n tercihlerine ba¤l›

olarak tedavinin devam›na karar verilmesi de gerekebil- mektedir. Kimi hastalar örne¤in, baflka enjeksiyon yap- t›rmak istemiyorum ya da bu görme bana bu flekliyle ye- ter gibi gerekçeler ile enjeksiyonlar› belli bir noktada ye- terli görebilmektedirler. Bu nedenle bu hastalar› ilk te- daviye al›rken bafllang›çta, ileriki tedavi ve kontrol sü- reçleri hakk›nda hem kendisi hem de çevresini ayd›nlat- mak, tedavi sürecinin daha kabul edilebilir koflullarda devam etmesini sa¤layabilir.

Ranibizumab tedavisi erken dönemde tatminkar so- nuçlar vermektedir ve bu hastal›k grubunda görme art›- fl› vaad edebilecek tedavi yöntemi olarak görünmekte- dir. Fakat uzun dönemde nas›l sonuçlar al›naca¤› halen net olarak bilinmemektedir. Çal›flmam›z›n devam› olarak uzun dönem takip ile ilgili hasta veri kay›tlar›m›z devam etmektedir. Bu hastal›kta tedavi seçeneklerimizin k›s›tl›- l›¤›, hastalar›n olumsuz yaflam kalitesi ve psikolojik du- rumu göz önüne al›narak olgular›n takip ve tedavilerinin devam edilmesi gerekti¤i düflüncesindeyiz.

(6)

Kaynaklar

1. Schmidt-Erfurth U, Pruente C. Management of neovascular age- related macular degeneration. Retinal and Eye Research.

2007;26:437-51.

2. Cheng CL, Saw SM, Pang CE, Chee C. Age-related macular degeneration in Singapore. Singapore Med J. 2009;50:126-31.

3. Hazin R, Freeman PD, Kahook MY. Age-related macular degener- ation: a guide for the primary care physician. J Natl Med Assoc.

2009;101:134-8.

4. Bird AC, Bressler NM, Bressler SB et al. An international classifi- cation and grading system for age-related maculopathy and age- related macular degeneration. The international ARM Epidemiological Study Group. Surv Ophthalmol. 1 9 9 5 ; 3 9 : 3 6 7 - 7 4 . 5. Miller JW, Schmidt-Erfurth U, Sickenberg M, et al. Photodynamic therapy with verteporfin for choroidal neovascularization caused by age-related macular degeneration: results of a single treatment in a phase I and II study. Arch Ophthalmol.

1999;117:1177-87.

6. Klein R, Klein BE, Jensen SC et al. The five year incidence and pro- gression of age-related maculopathy: the Beaver Dam Eye Study.

Ophthalmology. 1997;104:7-21.

7. Green WR,Wilson DJ. Choroidal neovascularization.

Ophthalmology. 1986;93:1169-76.

8. Klein R, Klein BEK, Linton KP. The Beaver Dam Eye Study: the relation of age-related maculopathy to smoking 1993. Am J Epidemiol. 1993;137:190-200.

9. Williams RA, Brody BL, Thomas RG, Kaplan RM, Brown SI. The psychosocial impact of macular degeneration. Arch Ophthalmol.

1998;116:514-20.

10. Treatment of Age-Related Macular Degeneration With Photodynamic Therapy (TAP) Study Group. Photodynamic therapy of subfoveal choroidal neovascularization in age-related macular degeneration with verteporfin: one-year results of 2 r a n d o m i z e d clinical trials: TAP report. Arch Ophthalmol.

1999;117:1329-45.

11. Macular Photocoagulation Study Group. Subfoveal neovascular lesions in age related macular degeneration: guidelines for eval- uation and treatment in the Macular Photocoagulation Study.

Arch Ophthalmol. 1991;109:1242-57.

12. Rosenfield PJ, Schwartz SD, Blumenkranz M, et al. Maximum tol- erated dose of a humanized anti-vascular endothelial growth fac- tor antibody fragment for treating neovascular age-related macu- lar degeneration. Ophthalmology. 2005;112:1048-53.

13. Krzystolik MG, Afsari MA, Adamis PA et al. Prevention of exper- imental choroidal neovascularization with intravitreal anti-vascu- lar endothelial growth factor antibody fragment. Arch Ophthalmol. 2002;120:338-46.

14. Rosenfeld PJ, Brown DM, Heier JS, et al (MARINA Study Group).

Ranibizumab for neovascular age-related macular degeneration.

N Engl J Med. 2006;355:1419-31.

15. Brown DM, Kaiser PK, Michels M, et al (ANCHOR Study Group).

Ranibizumab versus verteporfin for neovascular age-related mac- ular degeneration. N Engl J Med. 2006;355:1432-44.

16. Regillo DC, Brown DM, Abraham P et al. Randomized, double- masked, sham-controlled trial of ranibizumab for neovascular age-related macular degeneration: PIER study year 1. Am J Ophthalmol. 2008;145:239-48.

17. Wykrota H, Gierek-Lapiƒska A, Trzciakowski K, Gajdzik-Gajdecka U. Ranibizumab for treatment of exudative age-related macular degeneration-own experience. Klin Oczna. 2007;109:402-9.

18. fiengül A, Artunay Ö, Yüzbafl›o¤lu E, Rasier , fienel A, Bahçecio¤lu H. Yafla ba¤l› maküla dejenerasyonuna ikincil geliflen koroid neovaskülarizasyonlar›nda intravitreal ranibizumab tedavi snuçlar›m›z. Ret-Vit. 2010;18:143-8.

19. Sorensen TL, Kamp H. Intravitreal ranibizumab for age-related macular degeneration. Ugeskr Laeger. 2010;172:1685-9.

20. Barbazetto IA, Saroj N, Shapiro H, Wong P, Ho AC, Freund KB.

Incidence of new choroidal neovascularization in fellow eyes of patients treated in the MARINA and ANCHOR trials. Am J Ophthalmol. 2010;149:939-46

Referanslar

Benzer Belgeler

Materyal ve metod: Klini¤imizde kollum femoris k›r›¤› nede- niyle yat›r›larak parsiyel endoprotez ameliyat› yap›lan 60 yafl ve üstü, ASA (Amerikan Anestezi Derne¤i

Amaç: Tek doz intravitreal bevacizumab veya intravitreal ranibizumab enjeksiyonu uygulanan olgularda kornea endotel değişikliklerini karşılaştırmak.. Ge reç ve Yön tem:

Tam-alan ERG ve PVEP sonuçlar› birlikte de¤erlendirildi¤inde hastan›n bir simü- lasyon ve fonksiyonel görme kayb› olgusu olabilece¤i düflünülerek Humphrey görme

%16’s›nda hipertansiyona ba¤l› de¤ifliklikler, %3,7’sin- de seröz retina dekolman›, %2,7’sinde ise kortikal kör- lük tespit edilmifltir (12). Bizim sundu¤umuz olguda

Alerjik Kontakt Dermatit Tan›s›yla Deri Yama Testi Yap›lan 775 Hastan›n Sonuçlar› Patch Test Results of 775 Patients with Allergic Contact Dermatitis Simin Ada, Ülkü

Do¤ru yan›t verenler aras›nda yap›lacak kura ile belirlenecek flansl› meslektafl›m›za kitap

Hem diyabetik hem de koroner hastal›¤› olan, ya- ni NCEP-2004 k›lavuzuna göre çok yüksek riskli grupta olup hedef LDL düzeyi &lt;70 mg/dl olarak be- lirlenen hastalarda ise

Ö¤rencilerin anne- lerinin ve babalar›n›n e¤itim düzeyi ile ö¤rencile- rin hepatit B konusundaki bilgileri aras›nda önemlilik düzeyinde anlaml› bir iliflki