• Sonuç bulunamadı

örgütün Tarihçeni OĞRENdK KÖYÜ DELtKANU ÖRGÜTÜ Ali Rİ2a

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "örgütün Tarihçeni OĞRENdK KÖYÜ DELtKANU ÖRGÜTÜ Ali Rİ2a"

Copied!
10
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

OĞRENdK KÖYÜ DELtKANU ÖRGÜTÜ

Ali Rİ2a

1966 yılında köy ara^utnam nedeni ile tanıdığım Örencik kö­

yünü’ her vciilc ile stiyaret ederim. Bu k«. Kurban Bayramından bir gün önce, “örencik Köyü Delikanlı Örçûtû’’nö ayrıntılı olarak iz­

lemek amacı ite köye gittim. Üç gün köyde kaldım. Katılarak gözlem tekniğiyle edindiğim bilgi ve izlenimlerimi kayıt ettim. Karşılıklı görülme (müliikat) ile bende kuşkulu kalan konuların açıklık kazan*

ınâMna çalıştım.

* lljkcetupe üai\vraccıit Soayöl AsZ<fxı^^i Öğretim OSrolİM.

I Orccctk* Anicıra'y» 48 km ufakta* Kmcab (llAlkAvun) Ksoloılanunı dAcI kcfn<Mn^ 470 cıJfuJu ber Fıulı btlf;! İçin txıJcıuDL A. R. lUlArcan,

rtvıî<^ ITA’AV AnUnpokji S*)i I\\ I9W), Ank*nu

2 M<hrr>M TU^mlı XXrliJla^ı ülkü «ı«ıımuı> 19tS.

örgütün Tarihçeni

.‘\nadolunun tûrlû yörelerinde, toplumda belirli bir görc\'i yerine getirme amacı ile kurulmuş birçok kurumlara rantlarız, örneğin, araştırmamıza konu ulan örencik köyü ‘'Delikanlı örgülü* ’ bu ku­

ru mİ ardan biridir.

örgüt, köyün ilk kurucuları olan Çavcıoğullar, Dazıroğullar ve Üodurogullar taraûndan. Osmanb idaresi devrinde, köyü e0âyft tal- dıruındao korumak nmaeı ile kurulmuş ve bir baş’a (lidere) bağlan­

mış. Tümünü köy gençlerinin oluşturduğu bu kuruluşa “Köy Deli­

kanlı Teşkilatı”, liderine de “Delikanlı Başı” denilmiş.^ O günden bugünedeğin, “Köy Delikanlı örgülü” geleneksel bir kurum olarak bu köyde yaşamaktadır, örendk’te rastladığımız bu kuruma komşu köylerde, tüm Ankara merkez ve Kızılcahamam köylerinde de rast- lamaktaş’iz. Bir zamanlar, -.Ankara'nın b.'işkcnt oluşu sıraları- Ankara Seğmenler Örgût’üııe Örencik Köyü Delikanlı örgütünden seğmen

(2)

268 Aİ.I RİZA nAUlMA?<

giyriliozcl üyelerin de gönderildiği yajlı haberciler grubu’ traûndan hi­

kaye edilmektedir. Böylece, örgütün bir yanı ile de Ankara Seğmenler örgtltû’ne bağlı olduğunu öğrenmiş oluyoruz.

Üyelik Koşullan

Köy Delikanlı örgÜtU’ne üye olmak zorunlu değildir, üyelik koşulları çok katı olmamakla beraber bazı kurallara bağlıdır, örnek­

ler:

a- Delikanlı olmak (e\li olmak bir sakınca değildir),

b- Htnulık, ahlâksızlık, ırz ve naınu^ düşmanlığı yapmamış olmak,

e- Delikanlı Başı'nın uygun göreceği salmaya razı olup, itirazsız hiucfinc düşecek otaıu ödemeği kabul etmek.

«

Belirli bir çağa gelen erkek Çocuk, kendisini delikanlı grubu tçcriundc bulduğunda, kendiliğinden “Köy Detikanb örgütü >1 üyeli- ğînc de aday olmaktadır. Aday, ilkkez delikanlı ba^ı’na bundan bö>lc kendinnin de örgüt üyeliğine katılacağını bildirir. Ve Mcezamın razı

diyerek pc^nen orgüt’ûn kurallarına uyacağını bildirir. Deli­

kanlı Başı'nın olumlu cc\'abı sonuuda aday, kendisini bu örgütün üyesi sayar.

örgüt üyeliğine girmek belirli koşullan gerektirdiği gibi, üyelik­

ten çıkmak da belirli kurallara bağlıdır.

a- Delikanlı Öı^tüne girecek çağda oğlu olan baba, oğlunu hir-ikikez örgüt toplantılarında, toplantı odasınııı kapı ediğinde veya yakınında görnıeri ile kendirini bu topUntılardan uzak tutar ve bîr- gün de: hİMCiine düşen salma (üyelik aidatı) yı ödemeyeceğini söyleye­

rek, örgüt üyeliğinden aş’nlacağını anıştırır (îmacder). Bu tür üye­

likten çekilmiş olanlar, önce yönetici grubunda bulunmuş iseler, önem­

li demek (eğlence toplantıları) lerde toel potta ile davet edilirler. Be­

lirli özürü olmayanlar bu davete uymak zorundadırlar. Dernekte statü sahihi bir konuk varsa, ona saygı göstermiş olmak için demeğin o akşamki yönetimi en yaşlı eski yöneticiye teklif edilir. O, bunu ya kabul eder, ya da daha genç eski bir Baş’ın veya mcvxut IVJikanlı Başının yönetmerini ister.

3 Adil Diücr, ym {76}, Mstımei GûUas {$7J.

(3)

Ö4i1FXCİK M'İVC DK.LİKlM.I mrcC 269

I

1 I

I a

b Üyelikten ceza yoluyla çtkarüına da vardır. Örneğin, kocacı askerde bîr gdine kotU gözle bakan veya «ataçan. lursulık, yolsuzluk yapan ve her türlü yüz kızartıcı hareketlerde bulunanların önce, ui- landinlma yolu sınanır^ kınanır, suçun derecesine göre gerekirse düvel Ur. Netice aknmazıa, üyelikten çıkarılarak baskı yapılır. Ve köyü terkettirme yolu tutulur.

c- özellikle son 20 yjl içcriıindc mcş’dana (jdcn kö^'dcn kopnu- larla (göçler) doğal olarak üyelikten ayrılmalar vardır. Delikanlı örgütü yeni yoneiicileri’bu durumdan çok yakınmakta, bu kurumun giderek zapn.*ıdtl^nı sCıyiemektedirler.

4 19X >ytwKİi« DelîlMİt B&ıa O«mo Ç&vui ZArrunıoja KitaoLa)* b>«

y^d<n KmjA loerd&kıulcn U$cr>en pırayı ^<Jc IhiIoTi ^'fraıcdcıi de Iu<

xUmıy3<«^nı bıUl|(!r>l<n p<ta>i terîr uma AnL&m'daki ladbnra dn bxîunur:

Önrcok dcUkinb ûrirülü >\jf>c<kikn: Ju/hya durazıu bililin .ı^ıUıgı ik axla«

tarak bıırm k<r (dre <4diA2uxıü ûkıılk x«uaİa btûsduUannt, auc.û haVr k^iyd^

<-ik ^ılrİfrinâa kıJmayKAİUiU tııfA bSySûlcr LmüncİAa LmatarakLırını^ <ı)\{<rkr» Kadı*

Kak verir, dlvâyı dd>lxür uııu, L&ra/ı >xeâctrkrn bıı altn>a pan^xa 4.1 fc4r nrl k«/mık ihTİ>v>€i ürıoe düyjnur, jonra (drlqn>rnk&, lobini M^naıhk)

parM di>r >urdınr b^YibiûC. O |für4m buyana bx ^urcirrdr x1ı&an bu {M^mbrı up<«'' paraa <Wrıiky«.

Bir haç kan ve iki yardımcısından kurulu olan y^kıetici grup, par­

mak kaldınlarak yapılan açık oylama ve açık tasnif sonunda üyeler arasından seçilir. Yokuzlu^ı görülen yönetici grup, seçime davet edi­

lerek, seçim yenilenir. Yeni delikanlı başı, aday göıtcrtlii' ve güven oyu istenir. Delikanlı ba^ı, beraber çalıçaca^p iki yardımctşını kendiri seçer.

Balkan, istediğinde yardımcılarını de^tirebilir. ı6yı], sürekli olarak başkanlık yapan vardır.

Cf/ırfcz: .1- Eickiden (1940 larda) Delikanlı Örgütüne ba^lı Üye- lerdcn«ekonomik güçlerine göre-İH’r yıl salma yapılır, para toplanır­

dı. Örneğin, 1940 da bx^ s.nima 50 kuruntu. Salmaya katılacak ekono­

mik yeteneği olmayanlardan para alınmaz ama, onun yerine fazla angarş'a içler ^'ûldcUlirdi. Bu durumda olanlar ancak yöneticiler taralından bilinir, salmaya kaulınadıkları hiçbir türde açıklanmazdı.

Son 20 yıldan beri salma içi, sürekli yürütölememekte, yakın gcçtniç yıllarda da yıllık ödenti uygulanmamaktadır.

b- Örgütün buğun için haçlıca geliri, Örencik'den yabana gide- cek olan gelin adayı kıxm kayınbabaıa taraflanndan alınan «rta- poz par Asıdır. Yabana verilecek kızın $ozü kcGiır, şerbrti içalîr îçil-

• I/ır*

(4)

270 ALİ alXA DALAMAK

mez köy delikanlı örgülü ba^ı dOnOrcU bajını- müMakbcl damat, damat babası ve)'a yakın bir büyüğû<di{anya çağırır, *^uğurlu-kademli okun, Ağa” der. Ve kendilerini görmesini isler. Eğer bu ki^ varlıklı biri ise, hiç söz etmeden çıkarır, 1000 lira verir, değilse pazarlık

5 Dtrııîk yjKûtO hk bırum xnUnımi DemeSfJ bir

Imcr orxAai/M>»no wılxn<nx demeb

İlk ballar. Enaz 400» cnçok 1000 lira arasında anlanma olur, l’azartık etmeden zırtapoz parasını veren düğün »bibi itibar görür, sayıbr ve eksiksiz hizmeti yerine getirilir.

e— Gerektiği anda hemen yapılan salmalarla da gelir sağlanır, ör- neğiıı.yapdtnast düjünülen bîr ferfene vcy». dernek için gerekli paralar toplanır ve harcanır.

G’ırfrrZez: Eskiden, ferfene ve demek haıcamaları yanııxia bağbo­

zumu, hannansoııu, hıdrellez vb. gibi kır eğlencelerini de içine alan faaliyetler için de harcamalar yapılırdı. Son yıllarda bag bozumu tö­

renlerinin hiç yapılmaması (zamanla bağcılığın, yerini daha kArb olan boRtan ekimine bırakması nedeniyle), hıdrellez ve benzeri gibi kır eğlencelerinin de ihmal edilmcd sonucu olarak Örgüt giderleri:

a- Ferfene, b- Dernekler’ için harcanır oldu.

Delikanlı örgütünün Görevleri

örgütlerine gelir için yabandan örencikli kızı alacak olan oğlan evinden «aldıklan ‘^zırtapoz" parası kargılığı, parap verenlere karp kö>’ delikanlı örgütünün bazı sorumlulukları vardır, örneğin düğünde (çoğukez düğünler, harmansonıı, güzün yapılır) örencik’e gelen yaban kö>

*

ün Oığian e\’i sahipleri, onlann konuklan v^ o kö)*un delikanb ör­

gütü üyeleri, koyun delikanlı örgülü üyeleri t«ırafından karşılanır, mev­

cut odalara pay edilir. Düğün süresince (genellikle bir halU devam eder. Fazartesi başlar, hafta sonu p.azar günü sona erer) bu konuklanıl yeme, içme, eğlenme gibi her türlü hizmetleri delikanlılar tarafından karşılanır. Onlara karşı hiç özür yapmamağa çok dikkat edilir.

Dernek, ferfene vc benzeri toplantıların nasıl yapılacağı, hangi kümenin hangi konuklarla ilgileneceği, yabandan gelin getirilecek ise orataya hangi kümenin gideceği, bayramlarda ulajıklılann (luşanlı)

(5)

*>71 M I t î>Crf.>'Cİk köyCI dklİkam.i mrcC

el öpme törenleri sıracında kimlerin hangi kümelerde bulunacağı delikanlı başı taraûndan belli edilir ve düzenlenir.

Örgüt, kendilini, yerine getireceği bu göreslerinden ötürü top­

luma kabul ettirmiş durumdadır, örgüt, yAşam dev.-ımlıl)ğını sağ- laması b.aktmnulan gom'ine büyük bir ciddiyetle sanhr, taviz vermez.

i93O

*

larda, Delikanlı Başı Hidayet Atalay zamanında, komşu Yaâsı- ören’e kız verilirken htenen **zırtapoz ’* parası pazarlığında bir an- laşamazhk olmuş, Ddikanlı R.ışfna hakaret edilmiş. Düğıiin sırasımia büyük kavga çıkmış, davul kasnaklan davulcuların boynuna geçi­

rilmiş, zurnacının zurnası kırılmış, Yıuajörerı kö\’ delikanlı üyeleri köy dışına kadar ko\'a]anmış. Sonra. Delikanlı Başının yalvarılarak gönlü alınmış, Özür dilenmiş.

Kii/AiJcfiif >tTİi yuput '‘B<tAU*' tOı^j bir uInaca !4)O Uf*. Nr Kuru kılalı Dicrrrıi {Z3 ttöçj; yj-V? &{& uuuıJa MUlcrAİudtf.

Özellikle uzun ki} geceleri yapılan bir eğlenti toplantun- dır. Günü önceden tesbit edilmez, üyelerden biri: ^‘Bugûn bir ferfene

yapalım'

* der. Diğerleri de karar verirlerse bu htek Delikanlı Başi'na duyurulur. Bitlikte akşam ne yapılabileceği kararlaştırıbr. ÖtgütOn hazır parA<a varsa o paradan, yoksa ferfene'ye katılacak üyelere salma yapılır, ivedi toplanan para ile çeşitli yemekler, tatlılar yaptırılır, piş­

maniye ço'tilir. Ortak kö>' odasında veya kısmen köy dışında olan bir evde-gUrültUleri ile çevrcş'i rahaCMZ etmemek için-toplanılır, yenilir, içilir ve bazı köy oyunları (folklor dansı değil) çıkniır, geç vakitlere

kadar oturulur.

Çîoğukez bayramlarda ve düğünlerde düzenlenir. Ra- mazan ve Kurban Bayramlann.’i köy içindeki ve yabandaki erkek ula* şıklıklar, bayramın birinci günü akşam, önceden hazırlanan kümeleriy­

le birlikle, akşam namazından lonra kız babasının ve annesinin elini öpmeğe giderler. Bu gidiş mutlaka sesli olur. Oğlan evinden aynlırken vc kız evine ş*aklaşıtırken tabane.a sesleri çoğalır. (Köyde tabancası olmayan delikanlı yoktur. Her delikanlı, bu vc benzeri şenliklerde bir kutu ınenni yakmak zorundadır.)* Eve küme halinde girildiğinde kız annesinin ve babatının di öpülür. Bir tepsi içerisinde ulaşıklı kızın oğ lan kardeşi ile şolladığı işlemeli mendil, ulaşıklı oğlan tarafından alı­

nır vc yerine bîr »at, taşlı bîr yüzük veya bir altın bilezik bırakılır. Ar­

mağan değiş-tokuşu bittikten sonra yemekler yenir ve eğlenmeğe baş-

(6)

272 ALİ RİZA balaman

bnılır. Bir »az ediğinde veya pikap’da zVnkaca oyun havaları çalı- narak iki genç karşılıklı oynarlar. Oyunun ve çevrenin îtileriyie duygu lanan gençler, tabancalarından mennileri hc^itarak rahatlarlar. Ta«

bancalarını çoğukez tavana tutarlar. Bu alışkanlık toprak damlar za­

manından kalmadır. Çatısı toprak dam yerine, kiremitli olan ev sahip­

leri, tavana ateş edilmcme»ini rica eder (kiremitler kırılmxMn, kışın tamiri güç olur diye) ama, yine de gençlerin bu arzuları cngellcnenıe-z.

Bazen demek burada biter. Bazen de evden lüks lâmbaları ile yine tabanca gürültüleri içinde ayrılan delikanlılar, belli zaman aralarıyla ortak kö>’ odalarında toplanırlar. .Aynı tür eğlenceler, geç vakitlere

kadar de\'aın eder.

Derneklerin daha büyükleri düğün xamanlanrxia düzenlenir.

Eğer örgütün parası yeterince vana, veya salma salıp yeteri kadar para­

yı sağladılana, .AnkaraMan saz takımı ve kadın da getirtirler, 'l'üm delikanlı örgütü üyeleri ve konukbr ortak köy jxsın(l<k toplanıHar.

Derneği Delikanlı Bap yönelir. Derneğe falaııcalar davet edilecek, (özel posta ile) içki daha fazla içilmeyecek, falanc.a dışarı çıkanlacak, falanc.! demeğe sokulmayacak, kapı kapanacak veya açılacak, tabanca tavana ve>’a pencereden havaya atılacak^ sazcılar dinlenecek, kadın o>’una devam edecek, vb, gibi emirleri Delikanlı B.aşı verir. Onun eıtür- lerine kesin olarak uyulmak zorunluğu vardır. Ddikanhlar kadına eş­

lik ederek karşılıklı oynarlar. Oyuncu kadın kadar gıüzel kıvınnak. iyi oynayabilmek delikanlıya onur sağlar. Oyuncu kadın, kendbine eşlik edecek olan delikanlıyı kendisi seçer. Bu arada tabanca sederi hiç durmaz. .Aynca, delikanlılar birbirlerini teşvik ederler: *‘Sen üç mermi at, ben dört tane atacağım” diye. İçki dc\*am eder. Çay bardaklarına konulan rakılar, tep»! içerisinde sakiler tarafından konuklara dağıtı­

lır. Rakıyı dağıtan sakiyi, elinde dilimlenmiş kavun veya çerez (kuru yemiş) dolu tepsi ile hizmet eden ikinci bir delikanlı izler. Her ikisi de bu işi gönüllü olarak ve sazın ritmine uyarak yaparlar. Konuklar sunulanları kabul etmek zorundadırlar. Rakılar, örgüt tarafından şe­

hirden sağlanır, tik birkaç şişev'i Delikanlı Başı, örgütün ikramı olarak dağıtiınr. .Arkadan konuklar ısmarlamağa başlarlar. Rakı ısmaria- yacak konuk, »kiyi yanına çaş^nr ve kulağına Lsmariiyacağı «işenin

»ayısını ve adını (lâkabı ile birlikte) loöylcr. Ornej^n, saki eline aldığı iki şikeyi havaya kaldırır: “Yas'âlı Yılmaz Ağa’dan Clabaaa . . .M

(7)

Ö4|ICXCİ'kvC OKLİKAMI OKCVtI' 273

diye bağırarak ortada bir tur atar, sonra onlan doldurur dağıtır.

Delikanlı örgütü, kendi hesabına rakı harcaınasıiKİa oldukça dikkatli (ekonomik) davranır. Eğer, ısmarlayacak kimse kalmadı ise, özel posta ile köyde sayılı kişilere liaber talar. Bu davete uyma zorıınluğu vardır.

Özülûndcn ölOrU gclemiycnicr, ısmarlayacak rakı ^i^sinin sayiMiu O

söyler vc parasını salar. Davete katılan kişi, kapıdan girerken saki’ye söyler vc kendisine gösterilen baj kuşeye geçer» oturur. Orla >'xşın üstündeki bu gibi eski delikanlı üyelerinin, gençlik sınaması yapar­

casına cakalı-cakalı ov'uncu kadınla birlikte uzun süre oynadığı da görülür. “Delikanlılar odaya kadın getirtmişler” sözü köyün içine ya- vnldığında pek çok eski üye, evinde kendisini davete ç.'iğır.'icak olan co.el posiayı>rakı ısmarlama lıarcamaıtna rağmen- bekler. Bu tür toplan­

tılara kaulmak, katılanları gururlandırır. Zaten, özel posta ile davet edilenler de oldukça seçkin -o toplumun değer ölçülerine göre-kişi- İcrdir.

Konuklar, istedikleri zaman toplantıyı terkedcbilirler. Özellikle yaşlılar, fazla kabrlana delikanlılar tıkılırlar düşüncesi ile o.'iadan erken çıknvak isterler. Bunlar arasında ip opınuyla brilenmtş kimiler varsa, y.nşı ne olursa obun, zorl.a oynatılır. Rakıya sigar.ı dumanı e^ik etsin düşüncesi ile kapı vc pencerenin kısa bir zaman d.'i oUa açılmasına izin verilmez. Kapıdan giren veya çıkanlar sür’atli hareket etmek zo­

rundadırlar.

“Yaşa mu- Eğlence sürcıince nara aulır. En çok crkrarlanan:

habbet ya^aa...’ tekerlemeleridir. Dernek yönctieiîi, Oj'uncu kadl- nın vc saz'ın gitmesine izin verdikten sonra veş'a kadınsız bir dernek ise, oyuna ara vermek düşüncesi ile taz ya da pikap sııştnrulur. Bu kez de delikanlılar kendi aralarında ‘'oyun çıkarırlar.” Bunlar; ince, zeki­

ce lıazırianmı^ bir anlam taşıyan oyunlar yerine; seks’e vurgulu, can yakıcı vc k.Aba mı kaba lıaraketlcrlc yapılan bir takım gösterilerdir.

(Zan yakma hadisesi korkunç bir işkence peklinde dönüşmesine rağmen.

buna katlanmak oyunun kuralları gercjridir. Örneğin iri-kıvını bir delikanlı kapıdan fp^erj delikanlı ba^na yaklaşır vc *‘mulıiar, tenin

köyüne cami gerekmiş, ben cami usiaMyırn, istenen yapayım* ’ der.

Muhtar rolündeki delikanlı ba^ı da: “He ya... iyi bildin! Ben dc bir uıia anyoidunı.” der. Bunun üzerine utta rolündeki delikanlı, eda­

da hazır olanlar arasında 4-5 kişiyi seçer. (Seçilenler oyuna katılmak zo- nındadır. Bu, bazen '‘Ş*aban' ‘dan bir konuk da olabilir.) Temel taşı

(8)

271 ALİ nt£X DALAMA?<

olacaklar diye seçilen bu bc-j delikanlıyı ta.) yontm.ı numaralanyl.\

iyke döver. Bazen, usta, elindeki sopayı o kadar hızlı indirir ki, seyirci sopayı sırtında hisseder. Kafası yerde dizinin üstünde yatmakta olan bir ta)jn gerisini, cami çcjmesinc oluk açacağım diye kalemle (keski:

ti) yontmada kullanıhm uçu keskin demir araç), burgu ile çok çirkin görüncn

*

ha\ ’\'anlann seks ilişkilerine benzer hareketlerle oymağa baş- 1ar. Delikanlılar kahkadan kınlırlar: MAmma da dayandı ha ...»t sözleri tekrarlanır, durur. Buna çok yakın başka tür oyunlar da çıkan- lır. Gece yaruından sonra dernek dağılır.

Köyümüzde yetişkin kızlar da dernek yaparlar. Onların örgüt­

lenmiş gruplan yok ama, ûtcdiklerinde cnaz 5*10 kişi bir araya gele­

bilirler. Yeni gelin, kayınbabasmdan bir hizmet karşılığı (aptes al­

dırma. çayını pişirip eline verine, paltosunu tutma vb.) sağladığı on lirayı, başka bir genç kızın babasından veya ağabe\'inden aldığı beş lirayı birleştirir, b.nzı arkadaşlann.'i h.ıber salarlar. Köy bakkalından kuru yemiş (çerez), leblebi şeker vb. şeyler alıp, bir odada toplanırlar.

Kendileri çalar, söyler, kendileri o>'narlar, yer, içer, b.azen de kapışır, güreş tutar, dağılırlar.

Sonuç

.^raştırmamıza konu olan örencik Köyü Delikanlı ûrgütü"nü;

ilkkez köyü, çevrede yaşayan eşkiya baskısından korumak görevini yüklenmek amacı ile silahlanmış. “Delikanlı Başı” na bağlanarak kunılmuşbir kunım olarak tanıdık. Zamanla eşkiya korkusu kalmadığı, silahlanmağa gerek de olmadığı halde kurumumuzun hâlâ günümüze değin geleneksel bir kurum niteliğinde yaşamanı süidürdüğünü gör* mektebiz. Demek oluyor ki; sceyal bünye içeriıinde bir ihtiyaca c<\'ap olarak kurulan, belirli göre\’ler yüklenen kurumlar; ihtiyacı duyulan şc>' ortadan kalktığı ve görevini (fonksiyonunu) bitirdiği halde kernli* lerini dağıimıyor]arl.^r. Aynı kutum, bünyesinde ve>'a âmacında bazı değişiklikler yap.ırak y.'işamın.'i devam ediyor. Nc var ki, yeni .'im.'içlar;

güçlü ihtiyaçlara cevap veren eydemler olma yerine, kurumu dev’am ettirmek istercesine mane\*l türden (zırtapoz parası alma, ferfene, dernek düzenleme vb.) eylemlere dûnüjimektcdir.

Kö\'ûn özellikle son on yıl içerisinde para ekonomisine geçmesi (Ankara-lstanbul Şojesinin çok yakından geçmesi başlıca neden sayı­

(9)

6dnı:x<dK köyC oclİkanli örcCtiT 27S labilir] sonucu, köyde üretim türünde ve sosyal yapıda açık faiklı aşa­

malar olmuştur. Geleneksel tanm türünden, endüstri tanm türüne geçiş ile. örneğin; larlasıııın yansını her yıl boş bırakarak (nadas) sabanla buŞday, arp.'i, yulaf vb. ekimi yerine; kavun*karpuz, merci*

mek, fasulye, patates, elma vb. gibi p.-ıra ile kolav’ca değiştirilecek ürünler yetzştirnıeğ;c başlanması köyün sakinlerini, bir aylık yoj^ın çakıma yerine daha uzun süne çalışmaya zorlamaktadır. Bu nedenle delikanlı ölçütü üyeleri; bağbozumu, liarmansonu, hıdrellez dernek­

lerini yapamadıkları gibi, eskiden sık-sık olan ferfene ve demekleri de yapacak zaman bulamamaktadırlar. Eskiden köyünden dt^rı çıka­

mayan (askerlik hariç) delikanlılar yerine, çimdi ilkokul bitiren önen- cikliler, okumaya devam veya işbulına amacı ile köyü terketmemek- dirlcr. Delikanlı örgütü yeni ba*» Damdı Peker: '‘Ağabeylerimiz ve

babalamnu zamanında cnaz loa üyesi olan örgütümüz için ^imdi 0ye zor bulmak(a>'iz’' dcı. Bu durumda konumuz olan geleneksel 6r* güt, (köy kültürünün dc^}(iği vcjchide bütünleştiği ^cntegıe oratı- da) zarflamaktadır. Komşu Kızılcahamam dag köylerinde ise, örgü­

tün hAlA eski gücünde devam cıti^ni biliyoruz.

örgülün biiıtyesinde vc amaçlarında ş’apılacak bir deftişme ile öriK^n, örgütün mevcut t} gücünü (potansiyelini) üretim faaliyetle* rinc kanalizc ederek örgütün tekrar güçlenmesi ve daha uzun y;isşama$3 olanağı sağlanabilir. ^İsveç Köy Gençler Birliği” bir örnek olabilir kaniHiıdayım. Nüfusunun çoğunu kovdülerin teşkil ettiği t9353erin î^eç'indc; köylüleri kuramsal bilgi vc pratik tecrübelerle yükleyerek çağdaş u>:garlık düzeyine getirme amacı ile “Kö>* Gençler Birliği”

fj. M. F.) adı altında örgütler kurulmuş.’ Bunlar, merkeze bağlı ku­

rumlar tarafından desteklenmiş, yakması için yardım vc teç\’ik (ili) görmüşler. Bu örgütün başlıca görevleri şunlardır:

a- Tanm dergileri çıkannak, b- Konferanslar düzenlemek.

c- tnceleme gezileri düzenlemek,

d- Tanm Okulları ve Ekonomi Birliğinin, eğilim uğıaşılanna kaiılmak.

7 S%e«Ka Stjçunl, "lı\x3ç*dr Gençltr KriiŞt** Cötû LRftIsS ölt^ 3>(Çer:

Nuuei Karnen)

(10)

I

II

I I

I

276 Al.l Ki2A.KAL.iVAX

I

I

i

c- Merkez örgüt dantşmanlan ile sıkı ilişki kurmak,

f- Üretim girişimlerini desteklemek amacı ile örgütler luaaı yaraşmalar düzenlemek,

g- Kooperatifler aracılığı île belirli kalıplara (Standartlara) uygun yotiştirilen ürünleri tüketiciye zamanıtxia yetiştirmek, vb. gibi.

Kö^'ümüzdcki örgütün ve yöredeki diğer örgütlerin »e, rcuni• •

vcy4 raonl olmayan hiç bir merkezi kurunu bağlı ve bağımlı durum*

t

lan yoktur. Uğraşıları da üretim uğrAşılannın tamamen dışındadır.

Derneklerde çıkarılan oyunlarda gikdediğimiz, teknik ve bilgi yerine acı kuvs'etiıı gövde göiierni, geleneksel toplıımumuzun doğa ile uğraklımda hAl iasan gücünün salt geçerliliğini kanıtlamaktadır bîxc. Aynı oinında çok açık olarak seks’e vurgulu davranışlar da,

bilinç altına itilmiş ve doyutulmamt) bir seki itişinin dı^ yansı* mxsı gibi kabul edilebilir.

II 1I

I

■I

'5

1

<

f

r

r 1

i

!l

i r.X

b ı:

I

r

p

r’ ’

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu çalışmada, modellenen betonarme çerçeveli bir yapıda beton dayanımının etkinliğini belirlemek amacıyla, beton dayanımı 18MPa’dan önce 12MPa daha sonra 10MPa

Edirne Merkez ilçe örneklem grubundaki firmaların Edirne OSB’de yer alması için sağlanması gerektiği düşünülen etmenlere yönelik sorulmuş olan likert tipli

&#34;Dünya çap ında bu türden bir büyük dönüşümün söz konusu olması için, Üçüncü Dünya tarımının, Amerika ve Avrupa'nın olağanüstü desteklere dayalı

Bugüne kadar memba sular ı ve sulak arazileri ile övünen Uşak merkeze bağlı Belkaya köyü sakinleri, sularının özel bir şirket tarafından işletilmeye başlamasının

Hünkâr suyu, dik yokuş olduğu için fa m ızı kadife palanlı merkeplerle çıkılırdı, fakat Çırçır düz ayaktı.. O zamanlar Çır- çır’ı Alyanak Hüsnü

Cerrahi kliniklerinde çalışan hemşirelerin mesleki profes- yonelliklerini etkileyen faktörlerin değerlendirilmesi amacıyla yapmış olduğumuz çalışmada, hemşirelerin

ebatlarındaki tümör radyolojik olarak kondroblastomun klasik özelliklerini göstermesinin yanı sıra MRI ve BT kesitlerinde nadir görülen kortekste harabiyeti ve eşlik

“Dar” anlamdaki (yani açıkça iş arayan) işsizlerin sayısı ve oranı krizle birlikte çarpıcı boyutlarda artmış; AKP’li yıllardaki ılımlı düzelme, bu göstergeyi kriz