tepav
Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı
Türkiye’de Siyasi Kutuplaşma ve Olası Etkileri Üzerine Düşünceler
Güven Sak
4 Haziran 2007, Ankara
Son gelişmelere kadar memnun değil miydik?
Türk siyasetinde neler oldu?
ÎSistemin özellikleri ve eski yapı
Î Ne değişti?
Î Kimi suçlayacağız?
Bundan sonra neler olabilir?
Î
Nasıl ilerlemeliyiz?
Geleceğe yönelik dersler neler?
Î
Çalışma programımıza olası etkiler
Çerçeve
Memnun olmamız gerekirdi
Birçok olumlu gelişme yaşandı
Î Ekonomik reformlar başarılı oldu; siyasi reformlar yolunda gidiyordu
Î AB mevzuat uyumu ilerliyordu
Î Değişmez denilen Kıbrıs politikası köklü değişiklik göstermişti Î Küresel piyasalara ticari ve mali açıdan hızla eklemleniyorduk
Son siyasi gelişmeler öncesinde yaşanan dönemsel sorunlarda bu kadar ciddi bir meşruiyet krizi görülmedi
Î Gerektiğinde AKP ve CHP Meclis’te birlikte hareket edebiliyordu Î Sivil ve asker bürokrasi dönüşüm koalisyonunda yer alıyordu Î AKP, sistem partisi olma yolunda olduğu izlenimini veriyordu
Cumhuriyet Mitingleri: Bir Şeylerin Yolunda
Olmadığını Gösterdi
“Akıl Tutulması”: Neler oluyor?
AKP Liderliği, Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecini son derece kötü yönetti.
Î Arınç etmeni (AKP içindeki İslamcı damarın hala güçlü olduğu görüldü.)
Î AKP, neden bu grubun yükselişine engel olamadı?
ΓEşime bile o sabah söyledim” sendromu
Cumhuriyet mitingleri; Türk toplumunun bir bölümünün kaygılarına ve güvensizliğine işaret etti.
Gül’ün adaylığına karşı ordunun e-muhtırası -biz bu filmi seyretmemiş miydik?-
Anayasa Mahkemesi’nin tarihi kararı problemi erteledi.
Eski ve yeni modernleşmeciler arasında kutuplaşma (Kemalistler ve değişim geçirmiş İslamcılar)
Meşruiyet ve temsiliyet krizi – AKP, seçmenin % 34’ünün desteğiyle Meclis sandalyelerinin %65’ini aldı.
Sistem meşruiyet kaynağı olarak işlevli mi?
Î %10 barajı sebebiyle seçmenin en az %40’ı temsil edilmedi.
Î Seçim ve Siyasi Partiler Yasası, gerçek anlamda siyasi rekabetin yaşanabileceği bir siyasal alan yaratmıyor.
1990’lardaki istikrarsızlığın ve 2001 ekonomik krizinin ardından ortaya çıkan reform gereği
Î Dönüşüm koalisyonu
Î Meşruiyet sorununun “bir arada varlık gösterme” (cohabitation) stratejisi ile üstesinden gelinebilir
Î Kemalizm ve post-modern İslamcılık bir arada var olabilir mi?
34,28 %
19,39 %
9,54 % 8,36 % 7,25 %
5,13 % 0
5 10 15 20 25 30 35 40
AKP CHP DYP MHP GP ANAP
2002 Seçimlerinde Oyların Partilere Dağılımı (%)
%10 barajı nedeniyle Meclis’te temsil edilmeyen partiler
Ind.: 9
CHP: 178 AKP: 363
Meclis’te Sandalye Dağılımı
Sistem kendiliğinden meşruiyet sorunu yaratıyor,
ancak bu kriz yönetilebilirdi.
Dönüşüm Koalisyonunun Özellikleri
AKP’nin yükselişi; hem 1990’ların siyasi liderlerine bir tepki hem de toplumsal koalisyonların ve kurumsal ittifakların bir sonucudur.
Toplumsal koalisyon:
Î Üst sınıf iş çevreleri
Î Muhafazakar orta sınıflar
Î Alt ve orta sınıfların bir kısmı
Kurumsal İttifak: AB ile müzakerelere başlama hedefi kurumları bir dönüşüm koalisyonunda birleştirdi.
İş Çevreleri
Yabancı Yatırımcılar Medya
TSK AKP
Dönüşüm Koalisyonu
Dönüşüm Koalisyonunun Ortakları (Kurumsal İttifak)
“Dönüşüm Koalisyonu” ve Reform Süreci
Dönüşüm koalisyonun sağladığı meşruiyet karinesi sayesinde AKP’nin yaptığı önemli reformlar:
Î Kıbrıs konusunda uzun yıllardır egemen olan şahin politikaları değiştirmek
Î AB üyelik müzakerelerini başlatmak Î Ortanın sağına yaklaşan siyasi duruş
Î Güçlü mali disiplin ve sıkı makro ekonomik politikalar: İstikrarlı büyüme yarattı.
TSK, CHP ve bürokrasi de reformist politikaların hayata geçirilmesine destek verdi; en azından engel olmadı.
Ne değişti?
AKP iktidarını iki ana meşruiyet kaynağı vardı:
ÎTürkiye’nin AB süreci ile dönüşümünü destekleyen koalisyon
ÎCumhurbaşkanı Sezer’in dengeleyici rolü sistemin zayıf kontrol ve denge mekanizmalarının ana halkasını
oluşturuyordu
Ne değişti?
ÎTürkiye’nin AB üyeliğinin ucu açık bir süreç olmasına yapılan vurgu, AB çıpasını zayıflattı. Koalisyonu çatlattı
ÎSezer’in görev süresinin bitişi sebebiyle yeni dengeleyici mekanizmaya duyulan ihtiyaç
ÎAKP’nin merkeze kayarak dönüşüm taraftarı modern kitleyi temsil etme yetersizliği
ÎAKP’nin siyasi tartışmalara uyumdaki problemi
EVET
EVET
HAYIR
HAYIR Avrupa Reformist Solu
Türkiye ile daha güçlü bir Avrupa
Aşırı sol (+)
Alternatif küreselleşmeciler
Anti-liberal fakat çokkültürlü Avrupa
Aşırı Sağ
Egemenlikçiler, Gelenekselciler, Milliyetçiler
Merkez Sağ (+) Bir kısım merkez sol (+)
Merkel ve Sarkozy
Avrupa’nın nihai sınırları
AB Genişlemesi
Türkiye’nin üyeliği
Avrupa başkentlerinin Türkiye’ye ilişkin görüşlerinde bölünmüş durumdalar
Fransa ve Almanya’da yapılan seçimlerde Türkiye karşıtı hükümetlerin göreve gelmesi
“Ahde Vefa”: AB, GKRY hükümetine esir oldu
“Evet, ama”: Müzakere sürecinin ucu açıklığına ve koşulluğuna yapılan aşırı vurgu
*Source: Speech delivered by Kalypso Nicolaidis at St Antony's College, Oxford UniversityNicolaidis, 2.6.05
Türkiye’nin Katılımına İlişkin Bölünmüş Avrupa
AB uyum sürecindeki hayal kırıklığı
Avrupa’da Türkiye’nin üyeliğine olan desteğin düşmesi dönüşümün AB çapasını zayıflattı.
Türkiye’nin Üyeliğine olan Net Destek (AB -15)
-17
-28 -18
-12 -16
-30 -25 -20 -15 -10 -5 0
2000 2001 2002 2002 2005
Destekleyenler – Karşı olanlar
*Source: Jimenez & Torrelanca, Europea Public Opinion and Turkey’s Accession, EPIN Working paper, May 2006
Türkiye’de AB Üyeliğine Azalan Destek
9 12 15
44 55
62 59 71
20 25
13
20
17
21
23
7
5
3 9 8
0 10 20 30 40 50 60 70 80
2004 1 2004 2 2005 1 2005 2 2006 1
Olumlu Olumsuz
Ne olumlu ne Olumsuz Çekimser
AB Üyeliğine Olan Kamuoyu Desteği
AB üyeliğine ilişkin kamuoyu desteği 2004 yılında %71 seviyesindeyken 2006 yılında %44 seviyesine düştü
AB karşıtlığı 2004 yılında %9 seviyesindeyken 2006 yılında % 25 seviyesine yükseldi
Bugüne dek en düşük destek
seviyesi
*Source: Eurobarometer
Kim Suçlu?
Suç oyununa çevirmeyelim ama kimin kabahati en büyük olabilir?:
Î TSK
Î AKP
Î CHP
Î Cumhurbaşkanı
Î TBMM Başkanı
Î Anayasa Mahkemesi
Çözüm, daha fazla demokraside ve salt çoğunlukçuluktan öteye gitmekte yatıyor.
Kopenhag kriterleri tam da bu değil mi?
Aşırı Sol / Sol Sağ/Aşırı Sağ
3,6
32,7
12,1 11,6
4,5 6,8
4,5
8,0
9,2
4,9
0 5 10 15 20 25 30 35
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10
1996 2002 2006
Dikkat Çeken Olgular
Sol oylarda gözle görülür azalma
Aşırı sağ oylar da azaldı
Merkezde yoğunlaşma (1996’da %32’den 2006’da %40’a yükseldi.)
Merkez
Aşırı Sol (1-2) Merkez Sol (3-4) Merkez (5-6) Merkez Sağ (7-8) Aşırı Sağ (9-10)
*Source: Çarkoğlu, Ergüder, Kalaycıoğlu (2002) and Çarkoğlu (2006)
Merkeze Kayma Eğilimi
24,01
5,11 19,18
9,54 22,19
1,22 17,98
8,35 19,41
34,43
30,46
23,27
13,22 19,65
45,14
36,31
24,74
20,75
12,01 19,14
27,03
8,53 10,75
14,64 21,38 16,88
8,1810,71 8,71
0 5 10 15 20 25 30 35 40 45 50
1983 1987 1991 1995 1999 2002
HP MDP ANAP SHP DYP DSP RP MHP CHP AKP
Seçim Sonuçları (1983 & 2002)
Merkezde erime eğilimi
ANAP & DYP (1983 & 2002)
36,31 45,14
24,01
19,65
13,22
5,11 27,03
19,14 19,18
12,01
9,54
0 5 10 15 20 25 30 35 40 45 50
1983 1987 1991 1995 1999 2002
ANAP DYP
Merkez Sağ Partilerin Oylarında Erozyon
Nasıl ilerleyebiliriz?
Seçimler başlı başına çözüm olmayacak
Î Süreç hala kötü yönetiliyor. Cumhurbaşkanlığı seçimleri yine siyasi krize sebep olabilir
Î Kuzey Irak tartışması, iç siyasete fazlası ile etki edecek
Bir dönüşüm koalisyonunun tekrar tesis edilmesi gerekiyor
Î Dönüşümün devamı sağlanmalı
Î AB, halen çapa mı?
Kısa erimli gündem
Î Öncül uzlaşı adımları gerekiyor
Î Kontrol ve dengeleri gözetecek Sezer gibi bir Cumhurbaşkanı
Orta erimli gündem
Î Yeni hükümet oydaşmacı bir anlayışla demokratikleşme saiki ile yeni siyasi reformları yapmalı
Î 1982 Anayasası’nın yeniden yazılması, Seçim ve Siyasi Partiler Kanununun yenilenmesi gerekiyor
Î Yeni bir karşılıklı kontrol ve denge mekanizması tasarlanmalı. Mevcut sistem çöktü. Zaten kötüydü
Reform Var/ Reform Yok
Türk siyasetinde yaşanan
kutuplaşma iktisadi dönüşümden yakınanlarla birleşiyor
Îİkinci dalga iktisadi reformlar henüz gerçekleşmedi
ÎBu ortamda yapılamaz zaten
İslami bir parti reform sürecine önderlik yapmış, böylece hem ulusalcılık hem de militarizm önemli siyasi açılımlar haline gelmiştir
Genel seçimlerden sonra AB
çapasını güçlendirme gereği. Aksi takdirde:
ÎEkonomik dönüşüm sürecinin ürünü olarak bir “India Shining” sendromu beklenmeli
Avrupa ağı projesinin önemi nedir?
AB sürecine olan bağlılık Türkiye’de oluşacak uzlaşmanın önemli bir parçasıdır
Türkiye’de sağlanacak uzlaşma dönüşümün temelidir
Türkiye’nin dönüşüm sürecini tamamlaması bulunduğu coğrafyada oynayacağı rol açısından büyük önem
taşımaktadır - Bölgede özel sektörün geliştirilmesi
Türkiye ve AB arasında doğrudan iletişim yollarını arttırma zamanı gelmiştir.
Î Oxford - Ankara işbirliği
Î LSE Çağdaş Türkiye Çalışmaları Kürsüsü
Î TEPAV – IAI Türkiye-Avrupa Network’ü Projesi
AB müzakere sürecinin geleceği: Tango yapmak için iki kişi gerekir
Hem Türkiye hem de AB için hasar raporu çıkarma zamanıdır
Î Uzun vadeli bir bakış açısı
ΓKısa vadeli endişelere” karşın “uzun vadeli vizyon”
Î Gelişim üzerine odaklanmak
Her iki tarafta var olan yersiz korkuları tartışmak gereği
Hem AB hem de Türkiye, Türkiye’nin AB sürecine bağlılıklarına devam etmeliler
Müslüman grupların kararlı bir şekilde Avrupa’ya
entegrasyonu sorununa çözüm Türkiye deneyiminden gelecektir
Laiklik ve Sekülerizm: Türkiye’deki laiklik anlayışı siyasi sistemi dengede tutan parçalardan biridir
ÎSalt çoğunluk sultasını engeller ÎDemokrasinin temelidir
Sonuç
Türkiye’nin başarılı bir şekilde dönüşmesinde en büyük rolü ABD değil AB oynayacaktır
ÎKutuplaşma mı, dönüşüm mü?
Kutuplaşma en büyük tehdittir
Türk siyasi sistemi iktisadi reformların önündeki engel haline gelmiştir
ÎSiyasi reform zamanı
Siyasi reformlar çözüm üretebilir:
Î%10 seçim barajı kaldırılmalı
ÎMilletvekilleri ile seçmenler arasındaki bağı geliştirmek için Seçim Yasası ve Siyasi Partiler Yasası değiştirilmeli
ÎYeni bir denge sistemi tasarımı
Demokratik sistemin kurumsal altyapısı güçlendirilmeli
Î Salt çoğunluk anlayışı bir çözüm olamaz.