• Sonuç bulunamadı

Engin Erkiner merhaba,

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Engin Erkiner merhaba,"

Copied!
11
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Engin Erkiner merhaba, 

Miro Masalı bugün İstanbul 13. Sulh Ceza Mahkemesi'nde görücüye çıktı. Mersin 1. Sulh Ceza Mahkemesi'nin isteği üzerine sorulan sorulara yanıt verdim. Mahkeme'de yazılı ve sözlü olarak verdiğim ifadeyi aşağıya iliştirdim. Miro Masalı'nı dosta düşmana sadece sen duyurdun.

Mahkeme sürecinin de duyurusunu yaparsan sevinirim. Miro Memo Hasso Hüsso ve Aliço ile Musibet ilgisiz bilgisiz kalmasın. Herkes kendi kalitesini kalibresini anlasın. Kuşlar puştlar birbirinden ayrışsın. 

İyilik sağlık dileklerimle…  CAHİT ÇELİK 

İstanbul 13. Sulh Ceza Mahkemesi'nin Duruşma Tutanağı 

(2)

SANIK: CAHİT ÇELİK, Hasan ve Feride'den olma, 14/08/1949 Harmancık doğumlu, Amasya Göynücek Harmancık köy nüfusuna kayıtlı olup halen Karadolap Mah. Veysel Karani Cad.

No:55 iç kapı no:1 Eyüp/İSTANBUL adresinde oturur. Bekar,çocuksuz, Ön Lisans mezunu, Beyanına göre sabıkasız, Emekli Öğretmen, 1200 TL aylık kazançlı, T.C. vatandaşı,

2126259002 nolu telefonu kullanır. 

Sanığa duruşmadan bağışık tutulmayı talep edip etmediği soruldu: Duruşmadan bağışık tutulmayı talep ettiğini talimat mahkemesinde ifade vereceğini beyan etmekle; 

Sanığa Mersin 1.Sulh Ceza Mahkemesinin talimatı ekindeki iidianamesi okundu sanığa yüklenilen suçu anlatıldı. CMK 191 maddesindeki yüklenen suç hakkında açıklamada bulunmamasının kanuni hakkı olduğu ve 147. maddesinde belirtilen diğer hakları bildirildi.

Sanık haklarını anladığını, müdafii talep etmediğini, açıklamada bulunmaya hazır olduğunu bildirmekle, sanıktan savunması soruldu;

SANIKTAN SAVUNMASI SORULDU:

(3)

Ben ifademi yazılı olarak hazırladım, bunu mahkemenize ibraz ediyorum. Ben emekli

öğretmenim. Ben mehmet yavuz'u tanımıyorum. İnternet ortamında araştırdım 400 den fazla mehmet yavuz isminde şahıs var. Miro Masalı isimli yazıyı eğlence olsun diye yazdım. Müşteki bu yazıyı okumuş ve bu benim diye ortaya çıkıp şikayetçi olmuş kendi üstüne alınmış. Miro Masalı 640 bölümden oluşan bir yazıdır ve birbirinden güzel resimler vardır. 96 ülkeden 9300 bilgisayardan 19000 kişi tarafından okunmuştur. İçerikte geçen ve iddianamede belirtilen sözler de masal kahramanlarının birbirine söyledikleri sözlerdir. Müşteki bu masalda yer almak ve propaganda yapma amacıyla bu şikayette bulunmuştur. Masal aynı zamanda politik içeriklidir.

Suriye'nin türkiyede terörist faaliyetler yürüttüğüne dair belge ve bilgiler içinde yer almaktadır.

Masal'ın baş kahramanı zaten suriye'de yaşamaktadır. Müşteki Suriye ile iyi ilişkileri olan bir şahısmış. Benim yazdıklarımdan alınmış şikayetçi olmuş. Müşteki şu anda Adana 6. Ağır ceza mahkemesinde terörist faaliyetlerde bulunmak, suriye adına ajanlık yapmak, illegal örgüt üyesi olmak, örgütü kurandan talimatlar almak suçlarından yargılanmaktadır. Ben üzerime atılı suçlamayı kesinlikle kabul etmiyorum. Şikayetten vazgeçme olursa kabul ederim, dedi. 

Hazırlık ifadesi ekte olmadığından okunamadı. 

Sanık hakkında mahkumiyet hükmü verilmesi halinde hükmün açıklanmasının geri

bırakılmasının uygulanmasının talep edilip edilmediği hukiki sonuçları anlatılarak, soruldu.

Sanık; Hakkımda Bereat kararının verilmesini istiyorum, benim sabıkam yoktur, mahkeme mahkumiyet hükmü verecekse hakkımda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasını isterim, dedi. 

(4)

Sanık tarafından ibraz edilen 3 sayfadan ibaret savunma dilekçesi alındı. Okundu talimata eklendi. 

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Buraca işi biten talimatın ikmalen mahal mahkemesine iadesine karar verildi. 12/11/2012

Hakim 39814

Sayın Yargıç,

(5)

Bu dava, "hakaret" davası değildir. Her bakımdan "siyaset" davasıdır. Asıl dava konusu, Suriye'nin Türkiye'de yürüttüğü terörist örgüt faaliyetleridir. Ayıptır söylemesi, övünmek gibi olmasın, ben bir masal yazdım. Suriye uşağı hain hırsız arsız yüzsüz ibne orospu puşt pezevenk casus katil pislik takımının kuyruğuna bastım. Miro Memo Hasso Hüsso Aliço ve Musibet isimli çakalları toplum dışına attım. İşte o yüzden, buradayım. 

Mersin 1. Sulh Ceza Mahkemesi'nin 2012/868 sayılı dosyasında yer alan İddianame ile sadece iddiacılık yapılmıştır. İddianame'de hiçbir belge bilgi kanıt yoktur. 

1) İddianame'de "Suç Tarihi ve Yeri", "09/01/2012 Mersin/Merkez" olarak belirtilmiş. Bu doğru değildir. Ben ne o tarihte, ne o tarihten önce, ne de o tarihten sonra, Mersin'e gitmedim.   

2) İddianame'de "Deliller" olarak, "İddia, savunma, soruşturma evrakı kapsamı" gösterilmiş.

"Müşteki" iddiası, "şüpheli" aleyhine "delil" olamaz. "Savunma" ise, "şüpheli" kişiye karşı kullanılamaz. "Soruşturma evrakı kapsamı" diye ne olduğu belirsiz yuvarlak sözler "delil"

sayılamaz. Görüldüğü gibi, İddianame'de hiçbir belge bilgi kanıt yoktur. 

3) İddianame'de "SORUŞTURMA EVRAKI İNCELENDİ" başlığı altında iddiacılık yapılmıştır.

İddialar aynen şöyledir:

(6)

İddia-1] Miro Masalı isimli yazı incelendiğinde,

İddia-2] şüphelinin müştekiyi Memo ismiyle tabir ettiği, 

İddia-3] "Memo'nun karısını kızını sattığını görmezdim", 

İddia-4] "Yavuz hırsız manyak Memo", 

İddia-5] "Orospu puşt pezevenk yalancı dolancı hain casus cingöz paragöz çakal gibi kelimeler yazılırsa, yine anlam değişikliği olmaz",

(7)

İddia-6] "Manyak Memo arkadaşlarını yoldaşlarını aradı taradı bulamadı. Zoru zorbalığı görünce hepsi kaçmıştı. Resim yapmaktan satmaktan başka seçenek kalmamıştı.",  

İddia-7] "Sarıçizmeli Memet Ağa oldukça cömert davrandı. "Karıyı da birlikte verirsen ben bu resmi alırım!.." dedi. Memo zor durumdaydı, karıyı da resimle birlikte sattı. Aldığ parayı sermaye yaptı. Nakliyat bakliyat işleriyle uğraştı.", 

İddia-8] "Mehmet Ağar'ın DYP Mersin il Başkanı Yardımcısı olmuş Mehmet Yavuz",

İddia-9] "Orospunun doğurduğu memoş minnoş olur.", 

İddia-10] "Bu bölüm, Cesur Tavşan veya Bitli Canavar namıyla meşhur manyak Memo için yazılmıştır.", 

İddia-11] "Manyak Memo, "karısını kızını satan" sözüne kızmış. "Ulan Hurda, ya bunu

(8)

mahkeme huzurunda kanıtlarsın, ya da bedelini ödersin!.." diye tehdit etmiş.",

İddia-12] "O soruyu soran yavşak, mahkemeye gidemez. Giderse, sula ibnenin anasını bacısını karısını kızını baldızını. Parası benden!.." şeklinde hakaret içerikli yazılar yazdığı, 

İddia-13] müştekinin de şüpheli hakkında şikayetçi olduğu, 

İddia-14] Şüphelinin alınan ifadesinde üzerine atılı suçlamayı kabul etmediği, yazının masal olduğunu, anlattıklarının hayal ürünü olduğunu belirttiği anlaşılmıştır. 

İddia-15] Yapılan soruşturma sonucunda şüphelinin üzerine atılı suçu işlediği, hakkında kamu davası açmaya yeterli delil ve emare bulunduğu anlaşılmıştır. 

(9)

kanuni sonucu olarak hakkında TCK 53. maddesinde belirtilen tedbirlerden birinin uygulanmasına karar verilmesi kamu adına iddia ve talep olunur.  

Görüldüğü gibi, "Miro Masalı isimli yazı" kaynak gösterilerek "müşteki" Mehmet Yavuz'a

"hakaret" edildiği kanıtlanmak istenmiştir. İddianame'de gösterilen "Deliller" arasında "

Miro Masalı isimli yazı

" yoktur. Ben böyle bir "yazı" yazmadım. "Miro Masalı" isimli bir masal yazdım. Masal ile "yazı"

farklı şeydir. Savcı bunu bilmeyebilir. Ama haddini bilmelidir. İşini yaparken, "şüpheli" kişinin de

"müşteki" kadar masum olabileceğini düşünmelidir. 

Ayrıca öğrenmelidir, taş yerinde ağırdır, söz yerinde anlamlıdır, anlamsız sözlerle iddiacılık yapmak ayıptır. Suç kanıtı olarak gösterilen belge bilgi üzerinde tahrifat yapmak veya böyle bir tahrifatı gözden kaçırmak, açıktan açığa "müşteki" kişiden yana olmaktır. Hiçbir belgeye bilgiye kanıta dayanmayan ve sadece "müşteki" şahsın iddialarını tekrarlayan İddianame'yi kabul eden mahkemenin de, kalitesi kalibresi yaptığı işten bellidir, önyargılı olduğu açıktır. 

Yapılan işin özü özeti: Üç kafadar kafa kafaya vermiş. Biri, "Fincan idim oydular, içime bade koydular, şikâyetçiyim!.." demiş. Diğeri, "Üzüldüğün şeye bak!.." diye şarkı söylemiş. Üçüncüsü,

"Memlekette hak hukuk adalet var!.." diyememiş. Yemişler içmişler almışlar vermişler. Bozuk terazinin başına geçmişler. "İddianame ne kadar ciddiyetsiz olursa, Savunma da o kadar ciddiyetsiz olur. Basarız cezayı, olur biter!.." demişler. 

(10)

İşte o yüzden, İddianame'si ne kadar ciddiyetsiz olursa olsun, Savunma'sı öyle olmayacak. Ava giden avlanacak. Evdeki hesap çarşıya uymayacak. Kuşların puştların hevesi kursağında kalacak. 

İddianame’de "incelendiği" belirtilen "Miro Masalı isimli yazı" dava dosyasında var mı? Savcı o yazıdan alıntı yaparken okuduğunu anlamamış veya tahrifat yapmış olamaz mı? "Hakaret"

içerdiği iddia edilen yazıyı okumadan görmeden savunma yapmanın veya hüküm kurmanın olanağı var mı? Dedikodu ile yargılama yapılır mı? Öyle ise, o yazının dava dosyasına konulması gerekmez mi? 

Mersin 1. Sulh Ceza Mahkemesi'nin  2012/868 sayılı dosyadaki 07/08/2012 tarihli ve

Hakim-41883 e-imzalı yazısında, "Cahit Çelik'in …. sorgu ve savunmasının alınması ve olası bir mahkumiyet halinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını isteyip istemediği hususları sorulduktan sonra

tanzim edilecek talimat ve eklerinin duruşmanın bırakıldığı 05/12/2012 tarihinden önce mahkememize gönderilmesi, rica olunur." denilmiş. 

Anlaşılan, Yargıç kararını vermiş. "İşi kitabına uydurmak için, sorgusu yapılsın, savunması alınsın. Basayım cezayı, hakkını nerede ararsa arasın!.." demiş. İşte o yüzden, Hakim-41883'e sormak gerekir. Hiçbir belge bilgi kanıt olmadan ve sadece iddialara dayanan bir İddiname'yi kabul ederken, o iddiaların ispat edilmesi gerektiğini hiç düşünmediniz mi? İddiaların kaynağı olarak gösterilen "Miro Masalı isimli yazı"nın dava dosyasında olmadığını farketmediniz mi?

Size hiç kimse, bu dosyada belge bilgi kanıt yoktur, demedi mi? 

(11)

Öyle ise, bilinmesi gerekir. Bu dava, "hakaret" davası değildir. Suriye'nin Türkiye'de yürüttüğü terörist örgüt faaliyetidir. Savcı ve Yargıç bunu bilmeyebilir. "Müşteki" Mehmet Yavuz'un

sözlerine güvenebilir. Onunla şu veya bu nedenle arkadaş yoldaş dost olabilir ve hatta tamamen duygusal ilişki içine girebilir. Buna rağmen, Mehmet Yavuz'un Adana'daki 6. Ağır Ceza

Mahkemesi'nde kimlerle birlikte ve niçin yargılandığını öğrenmesi gerekir. Suriye hesabına casusluk yapan ve terörist örgüt faaliyeti yürüten legal-illegal siyasetçilerin oyuncağı olduğunu görmelidir. Mehmet Yavuz'un yaptıklarının yazdıklarının yanında, benim yazdıklarım "hakaret"

değildir. Devam edelim mi? 

Savcı o yazıyı dava dosyasına koysun ve iddialarını ispat etsin. Ben de Savunma yapayım ve o iddiaların hepsini çürüteyim. Savcı'nın "müşteki" lehine tahrifat yaptığını da ispat edeyim.

"Bulut!.." dedin, "Ördek!.." demek istedin, "Öyle ise, sen bana hakaret ettin!.." gibi iddiacılık yapılmasın. Gerçek ortaya çıksın, adalet sağlansın, kesilen parmak acımasın. Adalet dağıtanlar adalete muhtaç olmasın.

İfadem budur. Başka diyeceğim yoktur. 

CAHİT ÇELİK

Referanslar

Benzer Belgeler

ġeklinde hazırlanan 06/04/2015 tarihli Ġmar Komisyon Raporunun, alındığı Ģekli ile aynen kabulü ile dosyanın yeniden Ġmar Komisyonuna havalesine, oy birliği ile

Şah Fırat Operasyonu, Türkiye ile ABD arasında imzalanan Özgür Suriye Ordusuna yönelik “eğit-do- nat programı” ve bölgesel aktörlerin açıklamaları bir-

Söz konusu darbenin ardından temelde sosyal ve askeri politikalar açısından yeni bir sürecin ortaya çıkışı bunun neticesinde de kendisini Askeri Konsey olarak

Bu projede farklı olan, yeni insanın belirli bir yaşa gelmesinin (14-16) ardından ya da daha yüksek yaşlarda Kürt toplumundan ayrı bir bölgede –Bekaa ve

Birincisi: Che’den sonra Latin Amerika’daki gerilla savaşlarında ortaya çıkan farklı değerlendirmeleri dikkate alır. Venezuela’da Douglas Bravo, Che’nin devrimde

1957 Türkiye Suriye Krizi’ne neden Olan Siyasi Gelişmeler İkinci Dünya Savaşı sonrasında dünya ABD ve Sovyetler Birliği merkezli iki kutba ayrılmıştı.. Sovyetler Birliği

taşınmazların tahsis amacına aykırı olduğu bildirilerek adı geçen resmi kurumca bahse konu taşınmazlar için uygulama imar planı değişikliği talebi görüşülmüş

Sayının bu kadar yüksek olması İkinci Dünya Savaşı’nın özellikleriyle ilgilidir. Bu savaşta sivil kayıplar ilk kez askeri kayıpları geride bırakır. Bu savaş