• Sonuç bulunamadı

T Ü R K D i L l v e. E,D E B l Y A T l

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "T Ü R K D i L l v e. E,D E B l Y A T l"

Copied!
33
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Cilt: XII 31 Aralık 1962:

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ

-E d · e b i y a t F a k Ü l t e s i

T Ü R K D i L l v e .

.

E , D E

.

B l Y A T l

D_ ergisi

Naşir heyeti:

A. Caferoğlu,

M :

Kaplan F. K. Timurtaş, Ö. F. Akün

İSTANBUL Edebiyat Fakültesi Basıme\;i

1 96 3

(2)

AHMED HAMDİ TANPINAR

ÖMER FARUK .. AKÜN

İstanbul .Üııiueı·sitesi Edebiyat Fakültesi Ye.1ıi Türk

·Edebiyatı profesifrü Ahmed Hamdi -Tanpıııar'rn belıleıı­

medik bir zama:ııda öliiinü ile Tü.ı·lı edebiyat .ve kültürü çok cebheli b.ir ziyaa uğ;ramış bulunuyor. Şiiı· dünyamı­

. zzn büyük Şölzretleri ve çeşitli nesill(!ri arasüıda -ayrı bir

estetiğe sahib olmuş ve [Ju1ıu muhafaza ef mesini bilmiş

bir şafri, Türk edebiyatrnzıı. çok orij(ııal ve büyük bir .ızesir iistadrnz, Tüı·lı · romanzııa yeni muhteva .iıe luymet- '. leı· kazaıidz;_.mış olguıı bir romaııczyı, c Beş Şehir>> in :- müellifi olarak biı' milli tarih ve kültüı· estetini, ·niha-

yet Tüı·k edebiyatımız batılılaŞma devresinin ,yepyeni gö-·.

rüşleı·, çok değişik tefsir v·e ölçülerle fa.ı·ihiııi yazmış bir.

edebiyat tarihçisini kaybettik.

. .

Onun~ kültür ve ~debiyafrmzzda 'de/eri bundan soıı­

,rı::ı- geniş bir perspektif imkanı '.içinde, daha iy~ anlaşzla~ak, mümtaz şahsiyeti üzerinde bir. çok tedkikler meydana gefirileceği 'şllbhesizdir". FikiJ.. ve _·san' at hayatımızın ka- . rışık, hakiki' ölçİilerini 'bulamamış olduğu bÜgünkü dev- resinde, edebiyat ve fikir işiiıin ' her şeyden önce bir seviye _meselesi oldugunu ·göstereli, mevcud bağların

.- ço_.k gevşediği, hatta bile bile koparılmağa . çalzŞıldığı milli kültür. ve tarihimizi, batı m(Jdeniyetiniiı zevk

ve

terbiyesini b~nimsemiş bir zihııiyetf e sevmeyi ve değer­

lendirmeyi Öğreteıı eser ve - milli ile avrupaiµi.n orijinal · bfr terkibi olan - şahsiyetiııi.ıı, Türk edebiyatı ve-kültürü ' üzeriluleki tesirleriııin. gelişmesine muvazi olarak, çeŞitli

bakılJllardaıı pek alaka çekici bfr aı·aşflrma konusu leş­

. . Jlil edeceği şimdiden söylenebilir.·

BU.

sahifelerde,~ileı·deki araştırmaları· kolaylaştıracak b_ir zemin olmak üzere · aııa hallan i.le hal terciimesini zje

yazzlarınrn mümküıı çılduğu kadar geıiiş bir- bibliyograt- yasııu veı·meğe 'çalışırken, Tanpınar'zıı , aziz hatzrasiiu

lıürmetle anıyoruz. · · ·

(3)

2 . Ömer Faruk Akün

Hayatı"

Ahmed Hamdi Tanpınar, 23 Haziran 1901 tarihinde İstanbul' da Şehza­

debaşı'nda dünyaya geldi 1İmparatorluk Türkiye' sinin çeşitli livalarında yıllarca kadılıklarda bulunduktan sonra~ Antalya kadısı iken mütekai&

olup 1935 yılında vefat· eden 2 Hüseyin Fikri Efendi'nin oğludur. Baba

tarafı <iMızrakçioğulları» namı ile anılan ailesi, babasının dedesinin müftü~

oluşu dolayısıyle sonraları -<Müftüzadeler>; ismi ile de · tanınmıştır_

Annesi, ·Trabzon'da ':Kansızzadeler,, diye tanınan bir aileye mensub:

olup bahriye yüzbaşılarından Ahmed Bey'in kızı Nesime' Bahriye Ha- nımdır. Tanpınar'ın çocukluk yılları, babasının vazifesi· icabı, · lstanbut

' 'O

* Bu hal tercümesiiıe, şahsi münasebetlerimizin sağladığı müşahede ve m~lilmat,,.

bizzat kendisinden Öğrendiklerimiz, 've_ kardeşlerinden aldığımi.z bilgiler ile 1961. yılıncİaı.

Antalya lisesinden bir kız Öğrencinin, hayat ve sanatı hakkında sorduklarına cevab olarak::: · yazdığı mektub, Kerkük hatıralarını anlattığı basılmamış bir yazısı ve Yaşar Nabi Nayır'ım­

anketine gönderdiği mektub - (Ahmet Hamdi. Tanpınar anlatzyori, Varlık, nr. 377,1,Aralık:

1951, s. 5~7; bu:cevab ayrıca, ayni mecmuanın yayıufarrnda~ «Edebiyatçılarımız~· konuşu­

yor» adk anket kitabıuda da yer almıştır (İstanbul, 1953, s. 55·68)- esas olmuştur. Ayrıcru_

Güzel Sanai:l~r Akademisi ve Edebiyat. Fakültesi' idarelerinde mevcud' dosya k~yıdlarıuaı_

da baş vµrulmµştur. Bir de Tanpınar'ıu hayatı hakkıuda: şimdiye kadar yazılmıŞ ·yazılar­

içinde, nisbeten en iyi bilgi veren bir yazı olarak şu makaleyi zikredelim: M;Behçet Yazar,,..

AhmefHamdi Tanpınar, Yedigüa, c. XVII, nr: 430 ,2 Haziran 1941, s. 14.

Zaman zaman şahsına taalluk eden bazı bilgileri ihtiva etmeleri ve bilhassa, başta ede- biyat olmak_ üzer~ çeşitli konulardaki gÜrüş ve fikirlerini toplu bir şekilde ~ermeleri ba- kımıudan, kendisi ile yapılmış m·uhtelif mülakat ve anketlerden bir kıs~ını burada göster- meğf faydalı ,buluyoruz :

Şahap Sıtkı, Ahmet Hamdi Tanpmarla konuştum, Varlık; nr./139, 2 Şubat, .1947, s.

4-5; - Yıldırım Keskin, Ahmet Hamdi - -- Ta~pınarla bir konuşma; Varlık, ' rir. 365, · 1°Aralık:::

. 1950, s. 4; Suat Uzer, Ahmet Hamdi Tanpınar diyor ki, Hisar, Ankara, n·r. 37, . 1 Mayıs-~

1~53; s. 10·11; Mustafa Baydar, Ahmet Hamdi Tanpınar anlatzyor;Varlık, nr. 42],, 1 Ağus­

tos 1955, s. 6-7 ;Selma Yazoğlu, Ediplerimizle konuşmalar: Ahmet Hamdi Tanpınar, 20-.

Asır, nr.182, 9 Şubat 1956, s. 9ve15; Neriman M. Ôztürkmcn, 'Profesörlerimiz konuŞuyiır :- Tanzimat edebiyatı profesörü şair Ahmet Hamdi Tanpınar, Yeni İstanbul gazetesi, nr. 2288,~

30 Mart 1956. Olcayto, Şair Ahmet Hamdi Tanpınar, Yelpaze, nr. 304, 9·Nisan 1958,_

s. 14· 15 ve 33. (Bu mülakat, Ahmet Hamdi Tanpınar diyor ki ismi ile Hafta, ur. 29,...

15 Temmuz 1959, s. 9 ve 25 de .ekrar neşrolunmuŞtur). Behçef Kemal Çağlar, Ahmet Ham-- :di Tanpınar.~la bir saat, Yirminci A~ır, c. XII, nr. 300,' 15 Mayıs 1958, s. 22: ·

ı ·Kendisi, İbaülemin Mahmud Kemal'e gönderdiği yazıda (Son asır Türk şairleri,,.:

cüz .12, İstanbul, 1942, s. 2415) doğum tarihini 1317 -1899 suretinde kaydetmiş ise de, bun- da 1317 ~in rumi yerine hicri olarak alıumasınd~rn ileri gelen bir hesab hatası olduğu ·anla- şılma Hadır.' Bunun dışında doğumunu her yerde daima 1901 yılında gösterir. Yalnız bir mülakatta doğum tarihinden 1889 olarak bahsediyor. (Ahmet Hamdi Tanpınar diyor ki,..

Haftaı nr. 29, 15 Temmuz 1959, s. 9). Sadeddin Nüzhet'in, ,Türk Şairleri, I, 1936

s.

285't~

doğumu için 1319 tarihi verilir ki, bu hicri yıl olup 1901'e tekabül etmektedir.

2 21 Aralık 1935.

(4)

:

....

' /

Ahmed. Hamdi Tanpınar . 3

ile imparatorluk topr~klarının kaza ve şehirleriiıin '. b'irinden . diğerine dolaşmakla geçt~. İsfanbul'da kalışları ancak iki ni·emuriyet _araşında mümkün. plabiliyordu. Dah_a üç y~şında iken:, Ergani ·".'.Madeni'İıde · idL 1908-1909 yılları arasında Sinop'ta bulundu. Oradan·' sonra iki yıl da Siirt'te kaldı. 1914 Tenimuz'u başlarında, 13 yaşına bastığı sırada yeni biı: tayin üzerine yine ailece Kerkük'e gidildi. .B,abası bura kadı­

lığından başka,. mutasarrıf vekilliği' vazifesini de. '.İ.fa eylemekte ·idi.

Tanpınar, hayatının ilk büyük ve derin acısını bıirada_:,j~rak etti,: Anne.si,.

bif yolcµluk esnasında hastalanıp Musul'da tifüsten"'.' Ôlür3• · Kerkük'te geçirdikleri iki senenin sonunda babası, Antalya kadıliğına tayin olundu.

Ahmed Hamdi 1916 yılinın martı ile biriİıciteşrini arasındaki hayat

safhasını, şahsiyetinin uyanmasına tesir eden, kesif yaŞ.anmıŞ· lfü ·devre.

olarak tavsif etmektedir 4• Annesinin. hastaJİğ! ve.· ölilniü acısının dol• · _, c.

durduğu bu ·devre, kendisi için ins.~İı talii ile ilk karşılaşış olnü~ştu ..

Annesinin kaybı, onun hissi hayatı' üzerinde devamlı· ve derin bir iz.·

bırakan bir hadise teşkil eder .. Şiirinde, bunun açık. veya kapalı ·şekil- lerde çeşitli tezahürleri görülecektir. O e~nada kendisi de. zamari za- man tekrarlayan. bir hummaya tutulmuştu. 1916 bif;hiçiteşf,lninde An;.;•

talya'ya ·geldiler. · · · ,,. · · · ·

/ ; .. '

. Bu

d~laşmafar

yüzünden tahsil'.

hayatı değ'.işik -ve::

birbirinden

farklı

mb.hit ve mekteblerde geçti. İlk tahsiline İstanbul'da' Ravza-i Maarif · ibtidai mektebinde başlayarak Siqop ve Siirt rüşd_iy~lerinde . okudu.

· Siirt'te, .daha sonra, bir yıl kadar da Domii:ıicairiler;iıf· idare ettikleri Fransız mekte_bine devam etti. Lise ·tahsilini~ Vefa)!Çerkük ve Antalya .,i ·:

·sultanilerinde yaptı. . . · · · : ~~; ',_: . · · '. '·

KüÇiik

~aştan,

birbirinden çÖk -

·farklı muhitlerl/·"karŞılaş~~sı

ve .· / · bunların birinden diğeri arasında geçeµ uzun. yolcul~klar; o.nun ·inuhay'- yilesi·· ve şahsiyeti üzerinde mÜhim

xe.

derin· tesiiler '.:lJirakmıştit. Kcin- . di~i bu konud~ şöyle ·.demektedir: «Herhalde bab~~ıiı:. Anadôlti · me-·

· mqriyetleri·dolayısiyle bir yerde oturmamamız, o zain~nların uzun süren yolculukları, gittigimiz uzak imparatorluk memleketforindeki 'değişik ..

iklim ve yaşama ·şekilleri,. ani _cı.yrılışlq.rın hüznü,, d9nüşlerin saadeti~

daha çocuk yaşlarda iken hayatıma dikkat etmeme;,hjç olmazsa'' onu bir sergiizeş(gibi görmeme s~beb olmuştur, sanır~fii?>.~· ,. ·

. "', .t . ·~.y~,,,' '\.

3 Kendisi bunun tarihini 1916 olarak gösteriyor. (Edebigatçzlarzmzz· konuşuyor, s.

56; Kerkük hatzralarz);.Ailesinden aldığımız bir kayda göre ise; annı;ısinin ölü.mü 15 Ni- san 1331 (=29 Nisan 1915) taribind~dir. . '· ,,,;: ,(

4 Edebigatçılarzmzz konuşugor,_ s. 56:57.

5 A. e., s. 55.

(5)

4 Ömer Faruk Akün

«Benim şartla.rırı;ı beni edebiyata götürdfö 6 diyen Ahmed Hamdi' de okuma zevki pek erken bir çağda başlamıştı., Cevdet .Paşa'nın Kısas-!

Enbiya'sı, Namık Kemal'in Cezmi ve Celaleddin Harzemşah'ı ilk oku--

duğu kitablar · olur. 1914 -1916 yıllarında Kerkük'te tam manasiyle okuma devresii:ıe girmişti. Bu yıllar içinde Osmanlı müverrihlerinden

·ne kadar matbu eser varsa, . hemen ·hemen hepsini okumuştu. Fakat orada ,bu okuma iştihasını karşıı~yacak kadar kitab bulamıyordu!°

Kendisi, «bu kitab yokluğu erginlik çağlarımın hakiki azabıdın· def7

. Yerli dostları onun bu hararetli okı,ıma .. arzusunu elleı'inden geldiği

kadar · tatmine çahşıyorlardı. Orda eline geçen <Nev;>al-i mill1>den:

Haşim'i ve Yakub Kadri'yi ,tanıdığını, Süleyman Nazif'in bir yazısından

da Yahya Kemal'in adını ilk defa öğrendiğini söyler 8 Btt kitab ile ilgili hatırasi.nı. anlatırken ilave ettiği şü s:ıtırlar, Tanpınar'ın şah­

siyetinin teşekk!ilünü anlamak. bakımından -çok dikkate değer : ,:Bir de Ahmed Rasim'in eski İstanbul mahallesinin gecesini anlatan bir yazı- . . sını hatırlıyorur!ı 9 • İstanbul' dan o kadar uzakta bu yazı bana, o y.aşfa · hayatımın üze'ı·ine dönmeği öğrettb· 10• Annesinin öldüğü Musul'da Ah~

med Haşiın'in bazı şiirlerini ye bu arada «Şiir-i kamen:-leri. göril)üştü_: ·

· «Musul'da 19l6'da bir tesadüfle Haşim'in bir kaç şiirini, bilhassa 'Şiir-r kamenleri okumuş ve onun garib, akıcı maddesiz hüznü içime çök- müştü.» iı Sonraki yıllarda bu Haşim tesiri, Tanpınar'ın neşr edilmiş ilk ş~iri olan v:Musul akşamlarımda ve ölen annesi ile ilgili şiirlerinde.

bir talih beıiz.erliği. ile birlikt~ kendisini gösterecektir. · Kerkük yııfan ayrıca, ontın fransızcayı elde ~tmeğe uğraştığı bir çağ olur, ' .

6 Edebiyatçılafiinız konuşuyor, $. 55.

7 Kerkük hatıraları.

i ._ ••

8 Kerkük hatıraları. Onun bu husustaki sözlerinde bir zuhÜİ goruyoruz. Çünkü

«Nevsal-i mill'i»de HaŞim'e ait ·herhangi bir. yazı ~eya şiir bulunmamaktadır. Bunu, Ha~

şim'in imzasını gördüğü bir _başka mecmua' ile karıştırdığı anlaşılıyor. Yahya Kemal'_in

· de !smini, Süleyni~n Nazif'in makalesinden değil, doğrudan .doğr~ya oiıun. · kendi imzası·

ile Nigar Hanım hakkında yazdığı yazısından tanımış ol~caktır. (bk. Nev_sal-i milli, İstanbul -l330,_ s. 4). Süleyman Nazif'in buradaki yazısı, Abdülhak -Hamid'e Musul;da_n . gönderilmiş bir' mektub 'olup, içinde Y<\hya Kemal'in hiç ismi geçmez. (bk. s. 279·281)' Yakub Kadri'nin bu kitabdaki · yazısının. adı «Siyah saçlı yabancı ile' berr~k aözlü aenç

k:; .

. z,m sözleri»dir. ·(s. 118-128). Ayrıca hakkııı'da, Süleyman Saib imzalı bir tanıtm0a ya:ı;ıs:ı .

vardır. (s. 216). · ..

9 Bu, Ahmed Rasim'in «Sokaklarda aeceler» adlı yazısıdır., (Ne~•sal-i

milli,-

-~.

_. - ,268-272). . o

· .. ·

10 K~rkük hatz-i:alan:

11 Ed~biyatç;la'rımzz konuşuyor, s. 56.

(6)

. -:.

Ahmed Hamdi Tanpınar . .5

Ahmed Hamdi, Antalya'da kitab ihtiyacına daha iyi cevab veren bir muhit bulmuştu. Burada kira ile kitab veren bir kütübhaneden

ba'şka, kitab meraklısı bir komşusu vardı. Orada: kaJdığı müddet zar- , fında Servet-i Fünun külliyatını ve pek çok tercü~e romanı, kendi.

tabiri ile, .hatmeder. . İstanbul'da çıkan mecmuaların. çoğunu göre-.

biliyord~. Evvelce okumaları daha çok, bulabildiği eski eserlere inhi- . ·sar ederken, Antalya'da artık böylece yeni edebiyatı :takib' etmek im- kanını kazanır. Mecmualar içinde bilhassa «Yeni Mecmua~ alakasını çek-·

mişti~ Ziya Gökalp'ın, kendisini iyiden iyiye cezbeqeıi yazılarını ısrarli bir .. · şekilde arilamağa çalışıyor, Yahya· .. Kemal'in. 'orada ·çıkan

ga.zellerini ezberliyordu. Bu ş·ehirde tanıŞtığı Ayni. Başman'm da· yeni , :ede\)iyatı tanımasında yardımı olur. Ken.disi, lisede hocası olan. «An- . talya Livası Tarihb müellifi Süleyman Fikri Bey' den çok şey -ögreridi-

ğini söylerdi. . . · · '

... . -.

Lis·e tahsilini .orda tamamlayan Ahmed Hamdi;· bir· 1eyli mektebde . yüksek tahsilini yapmak düşüncesi ile 1918 yıli ağustosunda Antalya'dan ·

. istanbul'a geldi: Leyll tahsil imkanını verecek bir iriektebe. yerleşene · kadar bfr müddet Rami ve ~asımpaşa ta.raflarındaki akrabalarında kal~

tjıkfari.sonra Baytar Mektebi'b.e; kaydoldu. Burada bir. yılkadar geçirip 1919 da Edebiyat Fakültepi'ne 'girdi. İlk.in tarih, daha.: sonra felsefe - . bölümüne devam etmek· istedi ise de, Yahya Kerrial'in ~debiyat· bölü- . münde hoca olduğunu öğrenince_ o,rayı ~-eçti. Tahsili; İşgal a\tındaki_

·. İstanbul'da; mağlubiyetin· ·ve mütareke devrinin acıları, milli mücade.:

· · lenin heyec.an ve ·ümitleri ile karışan havası içinde geçti. Tanpınar;

dopnasyonuriı bu yı!lar ve bu hadiselerle ol dm ·der 12 • ·· ·

Yahya Kemal'in talebesi ye· bir müddet sonra dostu olmak,, Ah- m~d Hamdj'nin edebi ve fikri g~lişmesinde bir ·devir· açar. Şiirin ve.·

milli kültürün esas kıymetlerini / o, Yahya Kemal . . il~ tanıdı: . Liseden yeni·

gelmiş genç bir edebiyat heveı;lisi olarak, onunla karşılaş:mariın üzerin.;

deki iİk tesirl~rini kendi~i şöyle anlatıyor: ,y ahya. Ke'mal'in derslerin~

.-dinle.dikçe, içimdeki k.9-rışık dünya nizamırü buldu. Y a;vaş yavaş hislerin dünyasından, fikirlerin dünyas·ına girdim. ~Yukarıda da .anlattığım gibi, ı l?üsbütün ·boş değildim. Ayrıca yaratmağa hevesliydim. Fakat işe nereden başlıyacağımı bilmiyordum. Yahya Kemal'in bana ilk öğrettiği ,şey~ galiba kendime mühlet vermek oldu» 13 •• Fakültedr Garb edebiyafı: .

. . .

"

12 Edebigatçzlahmzz konuşuyor, s. 60 .•

' rn A .. e., s. 60.

(7)

. ;.,·

Ömer. Faruk ~kün ;.•

· dersini veren Yahya Kemal, Fransız şiiri yanısıra talebesine eski

şiirin zevkini tattırmasını bilen bir hoca idi. Tanpınar, Divan şiiı inin bÜyük üstadlannd.an Baki, Nef'l, Naill, Nedim ve Şeyh . Galib'i-- onun;

rehberliğinde tart1~ı' ve sevdi. . •

Edebiyatla

uğ~~şan

fakülte'

a~k~daşları iİe

Yahya Kemal'i.n

etrafın•

da bir grup teŞkH etmişlerdi. Yahya ·Kemal 'ile münasebetleri yal- nız fakültede k~jrµ'ıy:or, ' hususi sohbetlerde, kahvehanelerde, bilhas- sa Sultanahmet kahvelerinde ve onun İstanbul' un t~rih! köşelerinde' yaptığı.

gezintilerde devam 'ediyordu 14• «Yahya Keµıal, bize bu sohbet ve der~-·.

lerc:le uzun tefekkü.rijnün meyvası olan çok dinamik ve realite ile gerek ak-' ..

tüel, gerek tarihi": manalarında temas halinde bulunan bir. milliyet anla- yışı, getiriyordu. B'u milliyetçilik hızını tarihten alıyordu» 15 diyen Ahmed ...

Hamdi, .onun kendisi üzerindeki büyük tesirini: «Yahya Kemal'in üze•

rimdeki asıl tesirFşii:derindeki[mükemmeliyet fikri ile, dil güzelliğidir ...

Millet .ve tarih h;ikkindaki fikirlerimde bu büyük adamın mutlak dene- . cek tesiri vardır. Be'ş ·Şehir adlı kitabım onun açtığı düşünce yolunda-:

dın 16 suretinde-ifade eder. Başka bir yerde de: «Yahya.Kemal' deri tarih•

ı\' •, ,' zevkini ve bir' ni'Jlı~rriri . tekmil okumak disiplinini aldın:i), . dem~ktedir'17

;.ı ·

Yahya Ke~a1;:1921 yılı nisanmda. D,e·r g ah mecmuasını çıkarma•

ğa, başlayınca etrafındaki: gençlerin, b_u· arada. A,hµıed Hamdi'nin de:. ',. '·

'.yazılarına m'ecnitiada,yer verdi. .1920'de Celal. S§.~ir'in bir ·şiir ve hi- · kaye mecmuası Şeklinde neşrettiğiJseriden «Altıncı Kitab » daki <iMusul.

. ,akşamları)) adlı manzumesinden sonra; onun ilk şiirleı:i bu mecmuada

çıkniıştır. Kendisi,. «Dergah'ın çı1;ması, o zamanki hayatımın en mühim ' ıi'adiselerinden biri oldu» diyor !8 Buraya sadece Şiir yazıyordu.

F~külte

ve

Dri~gah yılları

onun,

ç~ğu·

sonuna kadar devan· edecek bazr dostlukları~ır(l_<ıirulduğ.iı bir devredir. Fakülteden Hasan Ali Yücel, Halil . Ved;;ı.t Fırat!X;ı . ·./ Mustafa Nihad Özön,. Necmeddin Halil Onan, . . . ' Rıfkı

Melı11 Meriç ve '•l\ıfükrimin Halil Yinanç ile ·.oJan arkadaş çevresi, az·

sonra Dergah'da: ·Ali . Mümtaz · Arolat, . Hasan Rasiİn Us, H_üse- yin Avni Şanda, Nurullah Ataç ve Ahmed Kutsi Tecer ile genişler 19

. 14 1stanbul'un•· İ~thive Mütakere gençleri, Cumhuriyet,.nr. 6447, 28 Te~muz 1W2.

15 Aynı yazl. ;-J . .

16 Antalya mekt~bu. ·

. 17 Nerimaıı M." Öztürkmen, Profesörlerimiz konuşuyor : Tanzi~at edebiyatı profe·

sörü şair Ahmet Ha'rp.di. Tanpınar, Yeni İstanbul, nr. 2288;

30

Ma~t .1956.

18 Edebiyatçılarz;;,,zz korı~şuyori s. 61. .. . ' · .

'. · 19 ·' İstanb·utu';ı :fethi ve Mütareke g~nçleri ve' Edebiyatçılar~mzz konuşuyor, s: 62.

Bu· yıllara ait. biitü~ Ja.fsilat, son eseri olan «Yahya Kemal», İstanbul, 1962, s. 5 - 37 ;de yer almış, bulun~aktad;r. · · · " .

' '

(8)

Ahmed Hamdi Tanpınar 7

Dergah'da iken Ahmed Haşi_m ve Yakub Kadri'yi de tanımıştı20

Ahmed Hamdi, Ş~yhl'nin €Husrev u Ş!rim mesnevisi hakkında hazır­

ladığı bir tez ile 1923 ·yılında Edebiyat Fakültesinden mezun oldu.

Ayni yıl' Erzurum lisesinde edebiyat hocalığına başladı. Orada bir bu.:

. '<'Çıuk sene kadar kaldıktan sonra Konya lisesine tayin olundu. 1927 de vazifesi Ankara· lisesine nakledildi. Bilahare, Gazi Terbiye Enstitüsü

<edebiyat. hocalığına getirilerek 1930-1932 yıİları arasında burada ça- lıştı. '· Ayni zamanda· Ankara kız ve erkek liselerinde de ders veriyor- du. 1932 de İstanbul'a nakil i.le Kadıköy lisesi edebiyat hocalığını yaptı.

• Ahmed. Haşim'in ölümü üzerine Güzel Sanatlar Akademisi'nde boş

lkalan sanat tarihi hocalığına 19 Ekim 1933 de ilkin ek, görevle.· geti.:;

rildi, sonra 13 Şubat 1934'de asli olarak tayin edildi. Buna pek az sonra,

25

Şubat 1934'te Akade~inin, . estetik ve mitolo'ji . hocalığı da.

:ilave olundu. Buradaki dersleri. ·yanısıra, bir müddet· Bağlarbaşi Ame~.

ırikan K;olejinde Türk edebiyatı dersi oku~ur. · ·

1

. • . Bütü~ bu zaman içinde Ahmed Hamdi'nin fikri ve e<iebi şahsiyeti

ıCiddi değişmeler geçirir; yeni bir takım tesirlerle karşılaşır. Kendisini gittikçe garb edeb!yatına veren Ahmed Hamdi, tahsil hayatının sonla- :rmda BaÜdelaire'nin eseri ilt:?. sıkı bir şekilci~ temasa başİamış, onun

:peşinden Verlaiı:ıe, Mallarme'yi iyice tanımıştı. Bir ara, okumalarında

Anatole France. bir hayli yer işgal ettikten sonra, .zevki Faust'u ile:

· .. Goet.he'ye, Hoffmann, Dostoyevski, Edgar Allan Poe ve G,erard de Nerval'e açılır. :Dal:la sonra Val6ry, Gide ve Marcel Proust daima

·.okuduğu ve en çok sevdiği m$arrirler olur. Dergah' dan sonra-arada

· · «Mllli Mecmua» da çıkan bir şiiri °(1926)- istisna. ~edilirse _:. hoc.alı­

:ğının ilk dört sen~sinde bir susrria de"l{resine giren şair, · Anka- Q"a'ya nakli ile 1927' de, H a y a t • mecmuasında. şiirlerini tekrar

:neşre başlar. Derga~;da ilk hamlede on bir şiir birden neŞretme~ine tjıu.i

\ka_bil, buraya verdiğf manzumelerin sayısı daha azdır. Bıi yeni şiirlerinde fiil ' :zevkinin tekamülü, "Baudelaire tesid gibi hususlar bir tarafa. bırakılırs'a, -h_enüz bir büy;ük değişme ·yoktur. ·Yalnız · ı:mnlar içinde «Aynalar

:';tve

·:ı

Sabah.'>"

adlı

I manzumelerine,'

şiirinin

ileriki

gelişmesinin

ilk

işaretl'e~i

:g.ihi bakılabilir. Kendisinin de söylediği g·ibi şiirinin asıl estetiği Valery'y{ tanıdıkt~n sonra teşekkül eder~ ~Valery · ile ilk t~rmisı;

.<Onun 1926 sıralarında. Konya' da ike.n. eline geçen c: Variete b i }le

20 Ahmed Haşim He münasebetleı i ha~kında bilgi için bk. Ahmed Hamdi, Ahmet iHaşi,;,_'e ait hatıralar, Yeni Türk, İır. 10, Temmuz i933, s. S67·872. . . . . ·

21 «Husrev u Şirin» adını taşıyan bu çalışma, [İstiı.nbnl, 1339] Türkiyat Enstitü- sü'nde mahfuz tez koleksiyonunda 4 ,numara ile kayıdlıdır. . ·

(9)

8 Ömer Faruk Akün

·. olmuştu 22. Ahmed Kudsi T~ce~'in 1930-1932 yılları arasırıda Ankarn'da

neşrettiği , G ö r ü ş • , mecmuasında çıkan şiirleri, kendisindeki bu değişm~yi aksettirmekfedir·.

Bizzat ifade ettiği üzere ~3, ruya, musiki ve şuurlu çalışma fikri etrafında topİanabilecek 'olan bu estetik, onu bu yıllardan başlayarak zamanimn diger Türk şairlerinden ayırır ve kend~sine çok başka bir·

hüviyet t~min eder.' Şiirde ·asıl şahsiyetinin teşekkülü bu tarihten'. itiba- rendir. 1933 ten başlayıp 1939 sonun~ kadar geçen zaman iÇiQde sırasile varlık, Kült Ü r H a·f tası, Ağaç,.· oluş mecmualannc:la neşrettiği .

şiirler onun gittikçe ço.k hususi bir· şair olarak ismini yapar 24 •.

· Kenqisinde musikiye

k~rşı

büyük bir alaI<amn

d.oğması,

bu

Ank~ra

yıllarının, onun sanatı:, bakımından en ~ayda değer vakıalarından biridir. , Baudelaire'in kendisini garb mfı.sikisine götürdüğünü söyleyen şafr.

musiki He yakından t$!masın üzerinde meydana getirdiği: tesiri bizzat ifade eder:. {Fakat hayatımda asıl ·çalışma devresi, . garb musikisini tatmağa başladığım zaman ~çıldı. Gazi Terbiye Enstitüsü'nde iki sene bir kaç yüz plağın içinde yaşa.<lım. Sonra bizim mfısikişin~sları tanıdım.

Her eserimin başında -e~ ·küçilk şiirimin ~ile- garb'den · veya bizden.

bir mftsiki eseri varqır. Bel~i de beni şahsiyetimin asıl idrak~ne, ancak

22 Antalya mektqbıi.

23 Aynı yazı. · . ..

24 Buıia muvazi .olarak, antolojil~rde muhtelit şii~leri yer alrıiağ«ı, hayatı ve ·san'-

. atı hakkında. mütalealar, müstakil.. yazılar meydana ·konulmağa başlar : . . Feridun Fazıl Tülbeıifçi, ~fi.1Jük harpten sonrakiler - Sii~ a~tolojisi 7978-1.93.5.

'Ankara, 1935, s. 32 - 34 : (Ne içindey_im Z}'~manm - Sfenks - Bir gül bu karanl~k.lar'da ); . M. BehÇet· Y8;zar, Genç şairlerimii ve eserleri, İstanbul, 1936,

s:

21, 29, 97:: (Ne- içinde- yim zamanin),; Sadeddin. Nüzhet ·.ı::rgun, Türk ·şairleri I; İstanbul,_nr .. 18, 15 ·Birinci teş•

· 'rin 1936, s; 285-287 : (S~bah - Ne i'çindeyim zamanın - Bir güf bu ka;anlıklarda -Yavaş ya; . vaş aydınlanan [= Sfenks]- .Yılan- Davet- Hatırlama - Uyanma- Ömrijn çenberi); ; A.

. ..J(iıraha·ni Ahmed Hamdi Tanpuui.;,- Şiir telakkisi ve: şiirleri, GençÜk, nr. 5,; 16 Temİnuz , ' 1938, s. 5 - 6; B.' K. ÇağJar - O. Burian - H. Y. Şehsüvaroğlu, Mütarekeden· sonrakiler-; •

797 B.~ 1938: Şiir antolojisi, İstaıi.bul, Yücel kitapları, 1939, s. 43 - 47: (Hatır!aU:a- Uyan..:

ma- .. Ne içındeyiin zamanın- Dav~t-- Gül [=Bir gül bu karanlıklarda] - Yılan~ Ayna-.

Sfeı,ıks) ; Cabi.t Tanyol, .Ahtned Hamdi Tanpınar hakkında, Aramak, İ:ırriir, .. nr. 5, Ağiıs­

tos 1939, s .. 6-11. ·Baki Suha tdiboğlu, . Türk şiirinden : örnekler 7920 - 7944, Ankara, - 1944 .• s. 117 ~123; (Bursada zamaı;- ·Fırtına-J3u akşa~- Şiir- Geçmiş yaz- Hatırlama-Bir­

denbire- Gül- Ayna); M. Be.hı;et Yazar,. Ahmet Hamdi Tanpınar, Yedigün, XVII, nr. A30,

· 2 Haziı:an 1941; s. 14 ; İbnülemi~ 'Mahmud Kemal İnal,. Son aszr Türk şairleri, cüz' 12;

İstanbul, 1942, s. 2145 - 214.7 : (Burs~'da hülya saatl~;i ~ Bütün yaz) ; Yaşar Nabi, -.Yeni

· Türkşiirf ant~lojisi, İsta'nbul 1947 s. İ2·18 :·(Ne içindeyim zamanın - Sfenks -Bahar-Ya~"'.

· mur -,Bütüı,ı yaz·Bursa'da zamkn - Her· şey yerli yerinde - Bülbül) : Lirik şiirler, İstanbul; Yapı ve Kredi Bankası Hatırası, 1951~ ·ıı. 21-26: (Raks - UyaRma -Defnedalı [ · Fırtına]~. Ha- tırlama - Bütün yaz - Ne içindeyim zamanın ); Kenan Akyü~, Batı tesirinde Türk şiiri an-

. . - ' . .

.\

ı

(10)

Ahmed Hamdi Tanpınar 9

eriştiğimiz zaman varlığını öğrendiğimiz noktalara götüren musikidir.

Kompozisyon için örneğim musiki olmuşti.ın 25

Güzel Sanatlar Akademisi'ndeki hocalığı da, \Ahmed Hamdi'ye pl~_stik ·sanatların estetiği ve meseleleriyle Çok yakindan meşgQl olm,a in'.ıkanı,nı h~zırla~. Onda resm~ _karşı .da.ha önce . Bctudelı;ti~e ve Valery

· yolu ile µyanmış bir al~ka mevcud_ ·ise de, bunu kesifleştiren 've süiatle . . inkişaf ettiren, asıl Akademi niuhitj ve orad~ki sanatkarlatile kurduğu · dostluklar olmuştur. Bu suretle, resim ve diğer plastik sanatl~r onun.

düşünce konulan içine ,g:irer, bundan sonra resim, bilh_assa ı'esim ser- ğil~ri h~~kır{da yazılari başlar. · 1 · · '-

. . . .

Bu devrenin, ileride görüŞlerinin nasıl gelişip değiştiğini gqsterm_ç- .,si bak~ı:rı.ındari kaydedilmesi gerekı:n bir tarafı da onun eski e·de61y~t /ve şar~ :kültürü karşısındaki tavrıdır. Ahmed Hamdi, 1930 yıh Ağiıs_­

fosunda Ankara' da topl~man ~Türkçe ve Edebiyat muallimleri kongre.:

si:mde, divan edebiyatının lise programlarından kalÇl.ırılarak, edebiyat tarihi tedrisatı~in Tanziriıat't;m sonraki devreye inhisai etmesi gerek- tiğini ileri sürüyordu.; Çok şiddetli Nr tepki ile karşılanan bu d(işün-· celer, kendisinin ve bazı arkadaşlarının !, ·maziyi . . frı.kar ı ·etmekle itham . . . edilmesine sebeb olur. Divan edebiyatlnı, bugün yaşayan .. hiç l?!r tara- . fr kalmayan bir zihrıiyetin . beşeri' kıymeti 'meŞkı1k bir mahsulü adde- den Ahmed Harrıdi, · maziyi inkar etmediğini, ancak edebiyatımızın,

bizi değiştiren -ve eskide hiç kökü bulunmayan bugünkü-. yeni . kıymet

ve

meseleleri getiren garbla t~masın başladıö-ı devr'e olarak deö-erlen•

. ' ö . . . -- ' o '

cliidiği Janzitnat'dan sonraki safl}ası· ile. geniş bir s\ırette okutulmasıni, daha <:vvelki,devrin ise Türk dilinin geçfrdiği tekamül 'merhalelerini gö~teren ·bir s-iriş şeklinde gösterilmesi laz!m ·geldiğiiıi. söylüyordu 21ı;

· tolhJisi, Ankara, ,1953, s .. 718-721~ 2. ·baskı, Ankara, 1958,. s. 8B5"S39: (Yağ.~Uı' H~r şey ye~li y~rinde -Biırsa'da zaman· Ne içindeyim zamanın); Hüseyin Karakan, Şiirimizin cumhurigeti,)stan'bul, 1958, s. 131-144: ( Her şey yerli yerinde"·Raks -,Bi~ gü'ı bu karanlık"

- larda - Bursa'_da zaman- Zarı'iaİı kırıntıları - Üst üste) ;..Ü. Tekinalp, Okuyucuların h"azzr.- . · l~dığz yeni Tiirk şiiri ~ntôlojisi II, İstanbul, Yedi tepe yayınları, 1958, s.107-114: (Bıirsa;da · . zaman :Yağmur - Sfenks~ Ne içindeyim zamanin • Üst Üste) ; AIFPüsküllüoğlu, Şlirimizin

dört Ahm~di, İstanbul, 11:i5!J, ·s. 14 - 30: (Ne İçindeyim ~amanı~ - Raks - Mavi m~viydi gök·

yüz~ -Sayıklama_- Şiir - Bi_r gÜI bu karanlıklarda-Sfenks - Şir gün. İcadiy~'de • ~ütüp yaz- . 'Bahar-. Yağmur - Defne dalı-Ey kartal"b_akışlı - Ya;asa -'Bursa' da zaman·Hıitırlama-Bülbül:-:­

Eşrk); B. de Siaves, Nos grands ecriva{ns - Ahmet Hamdi Tanpz!ıar, Le Journal .d'Orie~t.

nr;_ .2770, .in Nov"embr~ l!)til ve 2772, '.21 Novembr_e 19ôf. '> ' , · .

. 25 Edebigatçzlarımzz konl!-şu_gor; s. 63,

26 Bu hususta daha fazla "t~fsllat için bk. Ahriı~t Kutsi Te"cer , Kronik· Eski ve Yeni edebiyat, Qörüş mecmuası, Ankara,_ dr. 2, Eyiül 1930, s: 96-107. ·•

)_·:

(11)

10 Ömer Faruk Akün

· Bunlar, onun· d932 'ye kadar çok cezri bir garbçı idim. Şarkı tama- miyle reddediyordum» dediği devrenin görüşleridir. Bu yıllarda Tanpı­

nar, Yahya'. Kemal' in muhitinden uzakta idi. Kendisi fakülteden mezun olduktan sonra İstanbul' dan ayrılmış, Yahya Kemal de Avrupadaki , elçilikleri dolayısiyle memleketten m:aklaşmıştL Ahmed Hamdi sonra-

ları, fazl~ gecikmeden, divan şiir! hakkındaki . görüşlerini esasli bir şekilde değiştirir ve bilakis onda bugün istifade edilmesi gereken bir çok değerler bulur 37 • Eskiye karşı kendisinde meydana gelen değiş- .

27 Bu değişmeyi en güzel bir şekilde gösteren yazıları içinde, bilhassa «Eski şiir» ve

«Eski şairleri okıi:rk~n» (Tasvir-i Efkar, nr . .4795, 24 Ağustos 1941) adlı makalelerini zikredelim. Burac!a sadece birincisinden bazı parçalar vermekle yetineceğiz : «Eski şiiri­

miz bir estetiğin emrinde .olan bir üsliiptu .. Her usliip ·gibi cinun sıkı kaideleri, kolaylık­

laŞı ve güçlükleı.i, tehlike ve emnlyetleri, uz~k ve yakın hedefleri va.rdı. Ve yine her üsliipta old~ğu gibi, arkasında dayandıği bir hayat anlayışı ve bir zevk vardı. Cemiye·

timiz bu hayat telakkisinin ve bu zevkin yavaş yavaş parçalanışını, inhilalini ve ondan evvel de oldukça uzun süren bir tereddisini gördü. Fakat bu iflas eski şiirimizin aley- hinde olmadı. Vakıa mazi ile· her aıi yapmakta olduğıimnz geniş muhasebede bu şiirin de mühim bir tarafını' attık ; fakat elimizde zamanın çetin imtihanını vermiş bir çok eser- ler kaldı. İşte eskl şii'r hakkında hüküm· vermek !azım geldiği zaman asıl düşünülmesi

· lazım gelen bu attıklarımız değil, d~ğişen bir zevk ve anlaıışa, dildeki bütün bir tasfi-.

ye ve tekamüle rağmen hala bize kendilerini bir mükemmeliyet örneği gibi kabul ettiren . mısralar ve beyitlerdir.

Eski şairlerin :en büyük meziyetleri ·şiirin dilden çıktığını, onun mucizeli bir im-

kanı olduğunu bilmeleri, heyecanlarını sözün manasına değil mısram sesine ve bir misraa sıkıştırdıkları o harikulade .harekete emanet etmeleriydi;>,

«Eski şiiri behemahal itham etmek isteyeriler bu. güzellikleri değÜ, sadece bu ter- kibin içine gir~n, kelimeleri ve onların yabancılığını, görüyorlar. Bu sonoriteyi, bu yay çekişini, bu bir r'akkase gibi ke'ndi üstüne her .an yeni .bir ilha.mla kıvrılan hareketi ve bir akşama açılan mermer kemerler gibi bütün bu üsİı1p ara3ındıin seyredilen ruh pey- zajını hesaba katmak iste'miyorlar.:

Hakikat şu ki eski şairler diie tasarruf etmesini bizden iyi biliy0orlardı. Bir gün, epey~~ zamandır. edebiyatımızı günü . gün Üne . idar~ eden yenilik. aşkından vazgeçip de asıl şiire döndüğümüz zaman bu biİginiıi derecesini ve ondan. alabileceğimiz dersin bü- yüklüğünü anlayacağız. '

Eski şiirihıi'i için yapılan ithamlarqan biri de onun beşer!_olmamasıdır. Bunu söy- leyenler bıı kelimenin geniş manasında güzelliğin tuttıığn is,tisna_l mevkii hatırlamak is- temeyenlerdir. Eski şiirimizde garbın anladığı manada psikolojik vaziyetlerden, deruni mücadelelerden, insaiıı faliin korkuriç iradesiyle karşılaştıran terkiplerden doğmuş bir beşer! yoktur. Fakat onlarda· sadece insadİığa ha~ bir .ı!ıeziyet olan güzelliğin elde edil- miş olmasınd~n }elen bir beşeri vardır ki sanatta asil istenen de' odur. . .

Mütebakisi' hayatın kendi bulanık akışında her gün yığın }'ığıh önümü:'1e döktüğü şeylerdir. Unutm~malı ki her devrin beşerlsi keııdine ·göredjr. Mutlak bir. İıisan. tasavvur edemiyeceğlmiz gibi, onun her zaman ve mekan için 'mutlak bir ifadesini de istiyemiye·

ceğiz. Eski '.şftirleriril,iz güz~! olmak haysiyetiyle beşeri. olan eserler. vücuda getirdiler.

Bir tarafta 'olan eksikl_iklerini öbür. taraftaki emsalsiz faikiyetleriyle tamamladılar .

. !

..

·'

(12)

Ahmed Hamdi Taıı,pınar 11

ırieyi şöyle ifade ediyor: d932 'den sonra kendim için tefsir ettiğim bir Şa~k'ta yaşadım. Asıl _yaşama iklimimizin böylesi bir iklim olı;ıca­

·ğına' ina~ıyorurri. Beş Şehir ve Huzur bu terkibin araştırmalarıdır . . Yazacağım öbür. eserlerin de çekirdeği budur» 28

Görüş· mecmuasında o yılların o_rtaya çıkardığı çok mühim bir

değişme de, Ahmed Ham<:li'de nesrin başlamasıdır. , O zamana kadar,, onui:ı edebi çalıŞmalarında nesrin bir yeri olmamıştı. Görüş m,ecmua,-

sındaki makalelerinden itibaren nesir, Ahmed Hamdi'nin şiiri yanında

' süratle gelişecek, hatta çok zaman onu gölgeleyen bir zenginlik gös- terecektir: Nesrinin, ifadede harcıalemi aşmak, çok yer verdiği imajı

bir süs vasıtası olarak değil, nüahsı ve .bir tesiri sağlayan bir unsur halinde kullanmak, birbirini takib eden cümlelerin önceden. tahmin olunabilecek şekillerin dışında~ hemen daima bek,lenmedik bir : surette gelmesi, çok zengin ve müşahhas bir . lıigata dayanması gibi esas kıymetleri, daha bu ilk yazılardan· kendilerini belli ederler:

: 1936

yılınd~ neşrolunmağa başla~an <~Geçmiş·

zaman 'elbiseleri», onun saqatırida yeni bfr cebhe.nin : hikayeciliğin doğduğunu haber ve- 'riı:. Neşrf. adeta bir hadise gibi karşılanan hikayesi «Abdullah' Efen- di'iıin rüyaları» nı kendi söylediğine göre, daha 1935 de ya~mıştı 29.

'·' Sonrçı.ki · yıl'larda bunlara ilave olunan hikayeleri, ona yeni Türk hikaye-

ciliğinde .hususi bir yer açar.

1936 yılından itibaren, o zamana . kadar yalnız edebiyat.

ve

kültür-

.mecmualarında çikan yazılarına, büyük gazetelerin sütunlarını verdiği­

ni görürüz. Onun· adını daha geniş bir pkuyucu zümresine tanıtan 'l?u yazılar, 1938'den buyana bilhassa Cumhuriyet gazetesinde yer alır. Bura;-

da çıkan «Tercüme meselesi» adlı makalesinin bir kac mecmua tarafından bird,en iktibas edilmesi 30, yazılarının . uyandırdı~ı a_laka h·~kkıU:cİa

·bir fikir. verebilir. · -

. 1937'de Tevfik Fikret' in san' atı .. ve edebi . şahsiyeti hakkında uzunca bir mukaddime ile neşrettiği' « Te v

f

i k Fikret ant ol o- j isi» kitab şeklinde neşrolunan ilk yazısı oldu.

Bize düşen şey, .umumi mülahazaları bir tarafa bırakıp altı ıisı~'.~üren bir tecrübenin.·

bn asil mahsiıUerinden alabileceğimizi almaktır_» (Eski şiir; Oluş, nn 18, 30 Nisan 1939, s.

278- 279). . . . '

.-.-2s Varlık, nr. 377, 1Aralık1951, s. 7; Edebiyatçılarımız konuşugor,,s. 64'de «Kendim

için tefsir ettiğim» ibar.esi atlanmıştır. · ·

. 29· M. Baydar,.Ahmet Ha171cli Tanpınar anlatıyor, Varlık, ~r. 421, 1 Ağu~tos 1955 .s. 6.

. 30 Msl. Kalem, 'nr. 13, 1 Haziran 1939, s, 11-12 ;• Varlik, nr. 142, 1 Haziran 1939, s.

335 - 336. . ' ' '

(13)

12 Öiner Faruk Akün

19_38 yılında ciğerl'erinden geçirdiği, '"kendisini uzun bir müddet prevantoryu'mda yatıran bir rahatsızlığı, hayatına tesir. eden arızalardan

biri olarak burada işaret etmeliyiz. Bu, çeşitli komplikasyonları ile hayatının sonuna. kadar onu zaman zaman meşgül edecektir. Pek çok . ilacın aşinası olmuştu. Masasının üzerinde, kitab etajerlerinde yer alan -bir sürü ilaç şişesi ve kutusu; evinin tab.ii deJwrunu teşkil eden un.sur-

lardan biri haliryde idi. Doktorlardan çok zengin bir dost çevresi . var-

dı. Hayatı,· çoğu edebiyatı ve edebi şöhretleri seven bir doktor mu-

hiti içinde geçti: . .

. 19~8'in Ekim ayında İsmail Habib Sevük: ile arasında cereyan' ve gazet~ · ~üpmlarina ' akseden bir münakaşa hadisesi 31 · vardır ki,. bu onun isminin dal;ıa da tariınıp a~tüelleşmesine tesir eder.

1939 yılında: Tanzimat'ın )00 üncü .. yıldönumü · kutlanırken, Maarif Vekaletince, Edebiyat Fakültesin_de, TÜrk 'edebiyat~~ın Ta~zimat. ile

girdiği devreyi müstakil~n tedkik ve tedris edecek bir kürsünün· ihdası

, düşünülmekteydi-. Devrin maarif vekili Hasan Ali Yücel tarafından

15

Kasım 1939'da İstanbul Üniversitesi Edebiyat-'Fakültesi Türk Dili ve _ Edebiyatı BÖiümü Yeni Türk Edebiyatı profesÖrlüğüne tayin olundu 32~:

Bu kürsüyü teşkil ve Ta.nzimat'dan sonraki Tjirk edebiyatı tarihini . yazrr~akla görevlendirilmişti.· Tanpınar, ·. edebiyı;ıt tarihini yazmak için geniş bir hazırlığa giriŞti. İşe önce. Cevdet Paşa'~ın tarihini ciddi bir

şekilde okumakla b~şladı. ;Me~od meselesi için, Thibaiıdet'yi tekrar

· tekrar okuyordıı. Gerekli · malzemenin ar;:ıştınlmasında ve o zamana · kadar istifade edilmemiş bazı eserlerin tesbitinde, Fuad Köprülü'nün fakülteden . ayrılmasından sonra asistanı olan Mehnied _Kaplan'ın

kendisine çok y!lrdımı oluyordu .. Mükrimin Halil ile :Türk tadhinin ve kültürünün mes_e'ieleri üzerinde- saatlerce süren münakaşa ve sohbetler . -yapıyordu. Bu Çalışma ha,vası içinde, XIX uncu. asır Türk edebiyatının

şahsiyet, eser ve vesikaları üzerindeki vukufu. ile şöh~et yapmış olan -İbn'üleniin Mahmud Kemal ile yakından bir münasebet kurmuştu. Onun

~Büyük bir muasır: İbnülemin Mahmud Kemah adlı· yazısı $3 ·bu müna- sebetlerin bir m'ahsıilüdür. İbnüle_min,, Tanpınar'çfa şahid olduğu araş- -

tırıcılık meziyetini takdirle' ifade etmektedir: ~Şair Hamdi, okuduğunu

ve okuttuğunu eyi · anlayanlard?n

,ve

edebiyat tarihini okutanların· en · vakıflarındandır. . . . Yazmak . istediği bir maddenin . eiı . : dakik noktalarını,

31. Msl. bk. Cu~huriyet, 5205, 7 İkinciteşrin Hl38; Edebiy~t münakaşdsz -İki edib: alzp yiiriiyen dedikoduyu 'izah edi!}or; Cumhuriyet;. nr. 0206,. 8 İkinçit~şrin 1938 ; . Edebiyat ale•

minde son hareket, H4ber, iır. 2429, 8 İkinci teşrin 1938. . -

~~ Yeni vazifesf ,yanında Güzel .Sanatlar Akadedıisindekrhocalığİ devam eder.·

BB Tasvir-i Efkar, nrA69U, 3 May;s 1fJ41. .

(14)

Ahmed Hamdi Tanpınar 13 en karanlık köşelerini araştırıyor. Başkaları gibi €dumanı doğru çıksun yeteP demeyor. Ziyaretime geldikçe sorduğu meseleleri pek ince eledi- ğini görerek tak.dir ediyorum. Akif Paşa'nın Şeyh Miiştak'a yazdığım merhum Ebuzziya'nıri söylediği meşhur mektup hakkında bir gün bana - eski tabir ile - o ka:dar (muşikafane.'> .sualler irad etti ki emsali mu-

allim ve müteallimlerin hic biri bu dürlü istizahda bulunmadı. Ellbette bilirsiniz ki sormak içün. bilmek lazımdır. Bilmeyen ne ~orabilir ?1.' 3!.

Tanpınar', hazıı:ladığı Tanzimat'.dan zamanımıza kadar edebiyat ta- rihini o za~anlar Üç ·ayrı fasikÜl olacak şekilde ta.sai-lamıŞtı. İsl~m

ansiklopedisine yazdığ;ı .maddeler ile Namık · Kemal'e dair yazılan bu çalışmanın. ilk serpintileridir. Namık Kemal hakkında geniş. bfr' mukad-.

<lime ile 1942 de n~şrettiği «Namık Kemal anfolojisi», ismini

taşıyan. ikinci ~itab oldu~ ·

. Bu ilmi·çalışmalar yanınd~ sanat ve edebiyat faaliyetini abatmamağa dikkat ~den Ahıp.ed Ha.riıdi, bir ·tarafdan da.edebi eserlerini orta.ya kq-!

yıiyordu. )941 yılı İçinde neşirleri çok büyük bir alftka ile karşılanan

«Bur.sada hülya saatleri» adlı. şiiri, «Abdullah Efendini~ · rügaları»

hikayesi, ve peŞinden Beş Şehir'i doğuracak olan «Bursada zaman ve hülya saatleri» başlıklı nesri, onun edebi şöhretini birden üstüste ge- ·

nişleteri yazılar öldu. Bu ·sıralarda «Eşik,., <>Viran çeşme:;;, cAdam;, gibi şiirler· üzerinde çalışan şair, ö zamana kadar çikmış dl~n ._makaleleri.ni

«Mücevheı~lerin sırrı~ adlı bir kitabda toplamak istiyordu. Kabul ve takdir edilen meziyetlerine mukabil, henüz ;sanatını verecek bir kitaba sahib plmarriası. btı yıllarda kendine yöneltikn başlıc~ · tarizlerden birini teşkil eder. Nitekim, 1938 yılında İSmail Habib ile aras~nda

ge- ·

çen hadisede ·pöyle bir meselenin de payı vardır, .

Tanpınar, 1942 yılı ara seçimlerinde )VIataŞ mill,etvekili seçilerek fakülteden· aynlôı. 1943 yılındaki seçim ile aı'tıncı devrede de' millet-·

vekilliğini muhafaza etti. Bu devrede sanatla daha '. fazla uğraşmak . imkanına kavuşan muharrir, muhtelif edebi · es~rler . meydana getiril-~·.

·Hikayelerini .ı: A b d u l l

d.

H E

f

e n d i n i n r ü y a İ a r z :" · adı altında toplayarak edebi sahada ilk ·kitabını neşred~r (1942).;UzUn zamandan- befi ü_zeriride uğraş·ı;naktıı olduğu 'Mahur besle:;. · adlı. ·ilk rômanını da Ülkü rlıecmuasmda tefrika halinde neşre başlar (1944). Milletvekilliği

< . . . . . i '

süresince hemen sadece u·ı k ü ve Ista n bul mecmualarına yazıyordu. · Bilhassa ülkü mecmuasına- başyazı, makale ve şiir :ôlmak ·üzere pek çok yazi verir. <1Bursada zaman ve. hülya saatleri:;. ni -takib edeiı ,Afi., kara'> (1942), · 'Erz~rum:c,(1944), «İstanbub (1945) yazı1~nna <KOf!Ya"' :QH1

. .

3! İbnülemin, Son asır Tiirk şiıirled,cüz 12, İstanbul 1942, s. 2145~-2146.! ·

. . ;

(15)

14 Ömer Faruk. Akün

ilavesile meydana gelen «Beş şehir» i kitab olarak çıkarır (1945). Bu eser, onun zamanımızda Türk edebiyatının en büyük nesir üstadı oldu-

ğunu göstermekte idi.

Edebiyat tarihi kitabı için çalışmalarına mebusluğu devresinde de devam etti. «Cevdet Paşa hakkında düşi.tnceler» adlı makale serisi

"(1944), «1789 -1807 arasinda garblılaşma hareketlerimiz» makalesi (1945) ile İslam Ansiklopedisindeki fRecaizade Ekrem1 maddesi bu çalışmadan birer parça teşkil eder.

1946 yılı büyük seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi tarafından aday gösterilmeyince, kendisine bu yılın. sonlarında Milli' Eğitim Bakan- lığı müfettişliği vazifesi verildi. Daha sonra 23 'Aralık 1948 de yeniden . Güzel Sanatlar Akademisi estetik hocalığına tayin olundu. ·Bir sene sonra da, 29 Aralık 1949~tarihli kararname ile tekrar Edebiy·at Fakµl'.'.":

tesi Yeni Türk Edebiyatı profesörlüğüne getirildi. . 1'

1 ;

Tanpınar, fakülteye döndüğü zam~n edebiyat 've .kültür hayatımız­

daki mevkiini saglamlaştıran iki mÜhim eser neşretmiş bulunuyo;du.

Bunların biri, ilkin 1948 yılında Cumhuriyet gazetesinde tefrika edilen d-Juzun ·adlı ro.manı, diğ·eri Edebiyat Fakültesi neşriyatı arasında çıkmış·

olan «O n do k

ti

z u n c u · a s z r Türk e de b i y a t z t a ri h i»dir. 1949 yılı sonunda, üzerind,e geniş ölçüde d~ğiştirmeler yaparak kitab halinde . '

basılan «Huzur» romanı, onu bir lahzada büyük Türk romancıları9-in

safına sok.muş/:bilhassa şuur altı alemini, mazi ile münasebet ve

ffimt ··

kültür meselesini ele alması bakımından röman~ılığımızda kendisine husµsi' bir mevki vermişti. Edebiyat Fakültesinde ilk hocalığa başlayı­

şındanberf fasılalarla üzerinde çalıştığı edebiyat tarihinin ilk cildi 1949 yılı rtisan başında neşir alemine çıktığı zaman, gehiş bir hayranlık ve . takdir ile karşılandı.~Tanzimat'dan sonraki Türk .edebiyatını; kendin-.

·den evvel yazılanlarda görülmedik bir . şekilde yepyeni bir görüş ve zevk, değişik bir plan ve . malzem~ ile işleyen ve ayni zamanda bu sahada ilk akademik eser olmak vasfını taşıyan bu kitabın meziyetleri,

hakkında bir çok takdir ·yazısının yazılmasına vesile oldu. Kitabın neş­

rinden sonra, sanal için o ka.dar özlediği .nisbi' bir. serbestleme. devre- sine giren Tanpınar, yazı faaliyetini dört yıla yakın bir . zaman dalı·~.

ziyade hikaye, şiir~ roman ile gazete ve edebi mecmualatdaki makale- ler sahasına intikal ettirir. Ahmed Hamdi, fakülteye ikinci" gelişinde İngilizce öğrenmeğe başlamış, iki-üç sene sonra bu dildeki edebi' ve fikri eserleri rahatÇa takih edebilecek bir seviyeye· erişmişti'.. 1950 y'Hında üçüncü· romanı ohm <<Sah enin dış z ;,_da kiler» adlı eserini tefrika suretinde. neşreder.

Referanslar