• Sonuç bulunamadı

Yerel belediyelerde teknoloji yönetimi : Beyoğlu Belediyesi örneği

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2023

Share "Yerel belediyelerde teknoloji yönetimi : Beyoğlu Belediyesi örneği"

Copied!
61
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

SANAYİ POLİTİKALARI VE TEKNOLOJİ YÖNETİMİ ANABİLİM DALI

SANAYİ POLİTİKALARI VE TEKNOLOJİ YÖNETİMİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

Yerel Belediyelerde Teknoloji Yönetimi: Beyoğlu Belediyesi Örneği

Yüksek Lisans Tezi Tahsin Talha DAVUTOĞLU

100018513

Tez Danışmanı: Sabri ÖZ

İstanbul, 2019

(2)

T.C.

İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

SANAYİ POLİTİKALARI VE TEKNOLOJİ YÖNETİMİ ANABİLİM DALI

SANAYİ POLİTİKALARI VE TEKNOLOJİ YÖNETİMİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

Yerel Belediyelerde Teknoloji Yönetimi: Beyoğlu Belediyesi Örneği

Yüksek Lisans Tezi Tahsin Talha DAVUTOĞLU

100018513

İstanbul, 2019

(3)

ii

(4)

iii

Hazırlamış olduğum tez özgün bir çalışma olup YÖK ve İTİCÜ Lisansüstü Yönetmeliklerine uygun olarak hazırlanmıştır. Ayrıca, bu çalışmayı yaparken bilimsel etik kurallarına tamamıyla uyduğumu; yararlandığım tüm kaynakları gösterdiğimi ve hiçbir kaynaktan yaptığım ayrıntılı alıntı olmadığını beyan ederim. Bu tezin ihtiva ettiği tüm hususlar şahsi görüşüm olup İstanbul Ticaret Üniversitesi’nin resmi görüşünü yansıtmamaktadır.

Yazar İsim - Soy isim

(5)

iv

ÖZET

Yirmi birinci yüzyıl itibarı ile, dünyanın içinden geçmekte olduğu dönüşüm bilgi topluluğuna yolculuk olarak nitelendirilebilir. Bilgi edinme, bilgiyi kullanma ve bilgiye dayalı yönetim sistemleri oluşturma dönemin en önemli uğraşıdır. Yerel Belediyelerin yönetiminde de altyapı ve sosyal belediyeciliğin bir ötesi olarak bilgiye dayalı yönetim anlayışı hızla gelişmektedir.

Çalışmada, yerel belediye yönetimlerine ilişkin şimdiye dek yapılan çalışmaları inceleyecek şekilde bir literatür taraması gerçekleştirilmiş, ardından da İstanbul’un en merkezi ilçelerinden Beyoğlu İlçesine ait Belediye üzerine bir saha çalışmasına yer verilmiştir. Çalışmanın planında ise öncelikle literatür taraması ile elde edilen bilgiler paylaşılmış, yerel belediyelerde bilginin kullanımına yönelik destek ve engel faktörler ortaya konulmuş, akabinde de Beyoğlu Belediyesi için durum nitel ve nicel olarak incelenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Yerel Belediye, Yerinden Yönetim, Beyoğlu, Teknoloji Yönetimi, Sanayi Politikaları, Bilgi Yönetim Sistemleri

(6)

v

ABSTRACT

By the twenty-first century, transformation that is going through the world can be described as a journey to the collective information society. Creating information, knowledge, and information-based management systems are the most important efforts of the period, as in logistics. In the management of local municipalities, as well as infrastructure and social municipalities, knowledge based management understanding is developing rapidly.

In this study, a literature survey was carried out to examine the studies on local municipal administrations up to now, and then a field study was carried out on the Municipality of Beyoğlu via in its service logistics. Beyoğlu is, one of the most central districts of Istanbul. In the work plan, firstly the information obtained from the literature survey was shared, support for the use of information in local municipalities and obstacles factors were put forward and then the situation was examined qualitatively and quantitatively for Beyoğlu Municipality.

The question of how does the service logistics in change as technology usage increase in the municipalities, is the core of this survey.

Keywords: Local Municipality, Local Government, Beyoğlu, Technology Management, Industrial Policies, Information Management Systems

(7)

vi

İÇİNDEKİLER

ÖZET ... iv

ABSTRACT ... v

İÇİNDEKİLER ... vi

ŞEKİLLER LİSTESİ ... vii

TABLO LİSTESİ ... viii

GİRİŞ ... 9

1. KLASİK YEREL YÖNETİM VE YEREL YÖNETİŞİM ... 10

1.1. Merkezi Yönetim ... 10

1.2. Yerinden Yönetim ... 11

2. YEREL BELEDİYELERDE TEKNOLOJİ YÖNETİMİ ... 14

2.1. Yerel Kalkınmanın Temeli ve Belediyelerin Misyonu ... 14

2.2. Belediyelerin Türkiye’deki Yerel Yönetim Sistemindeki Konumu ... 15

2.2.1. Fransa’da Yerel Yönetim Sistemi ... 16

2.2.2. Amerika’da Yerel Yönetim Sistemleri ... 21

2.2.3. Türkiye’de Yerel Yönetim Sistemi ... 23

2.3. Teknoloji Yönetimi, Etkili Faktörler ve Tarihsel Gelişim ... 25

2.4. Yerinden Yönetim Anlayışı ve Teknoloji İlişkileri ... 26

3. E-Devlet, E-Yönetim, E-Yerel Yönetim, E-Belediye ... 28

3.1. E-Belediyecilik ile Yeni Yönetim Anlayışı ... 29

3.2. Türkiye’de E-Belediye Uygulamalarına Yönelik Bazı Araştırmalar ve Sonuçları ... 31

4. BEYOĞLU BELEDİYESİNDE TEKNOLOJİ YÖNETİMİ ... 34

4.1. Beyoğlu’nda Demografik Yapı ... 34

4.2. Beyoğlu Belediyesi’nde Bilgi Yönetim Sistemleri ve Yerel Yönetime Etkileri ... 35

4.2.1. Mobil Zabıta Ekipleri ... 35

4.2.2. Smart Beyoğlu ... 37

4.2.3. Sosyal Market ... 39

SONUÇ ... 42

KAYNAKÇA ... 44

EKLER ... 49

(8)

vii

ŞEKİLLER LİSTESİ

Şekil 1 Amerika Birleşik Devletleri’nde Yönetim Şekilleri ... 22

Şekil 2 Kamu Yönetiminde Temsili Bir Dairede Dijital Dönüşüm ... 30

Şekil 3 Mobil Zabıta Ekipleri ... 36

Şekil 4 Smart Beyoğlu ... 38

Şekil 5 QR Kod Uygulaması ... 39

Şekil 6 Akıllı Kart Sistemi ... 40

Şekil 7 Sosyal Market ... 41

(9)

viii

TABLO LİSTESİ

Tablo 1 Fransa'da Yerel Belediye Nüfus ve Melis Üyeleri Sayısı ... 20

(10)

9

GİRİŞ

Teknolojinin yirmi birinci yüzyılda durdurulamaz yükselişi, her alanda bilginin teknolojik uzantılarını da etkiler hale gelmiştir. Özellikle Endüstrinin gelişiminde ve sonraki aşamada hizmetler sektörünün yaygınlaşmasında teknoloji üst düzeyde kullanılmaya başlanmıştır. Üç sektör kuramı içerisinde gelişmekte olan ülkeler gelişmiş ülkeler yolunda hizmetler sektörünün de sürekli yükselmesi yine bilginin üst düzey kullanımı ve teknolojinin yaygınlaşması ile ilgilidir. Ancak bu yükselme, milli gelirin içerinde tarım sektörünün ağırlığının %7’ler seviyesine kadar düşmesine sebep olmuş ve Maltus Nüfus Teorisi uyarınca da tarımdaki azalışın sosyo-ekonomik etkisini düzelten etken yine teknoloji olmuştur. Hem insansız hem topraksız tarım ile bu açık giderilirken, sanayileşmenin de önü hızla açılmış ve günümüzde Alman ekolü olarak bilinen Endüstri 4.0 geliştirilmiştir. Endüstri 4.0 ise beraberinde bir takım sosyo- ekonomik parametrelerde yaşanan sorunları beraberinde getirmiştir.

Bu çalışmada, Teknolojinin “yaygın” olarak kullanıldığı düşünülen İstanbul Beyoğlu Belediyesinde yapılan çalışmalar üzerine önce literatür taraması yapılmış ardından da görüşme yöntemi ile çalışma sonuçlandırılmıştır. Kurumlarda ve belediyelerde ve Beyoğlu Belediyesi özelinde “hangi parametreler teknoloji kullanımının yaygınlığını ifade etmektedir”, “ne tür parametreler teknoloji kullanımı marifeti ile nasıl değişmiştir” ve “değişen etki nasıl ölçülmelidir” sorularının cevapları aranmıştır. Bu minvalde, ifade edilen soruların verimlilik ve etkinlik analizini ortaya koyan tüm parametreler birer bağımsız değişken iken, nihayetinde elde edilecek verimlilik ve etkinlik bağımlı değişkenimiz olarak düşünülmektedir.

(11)

10

1. KLASİK YEREL YÖNETİM VE YEREL YÖNETİŞİM

Çalışmanın bu bölümünde klasik yerel yönetim ve yerel yönetişim kavramlarından bahsedilerek merkezi yönetim ve yerinden yönetim konuları üzerinde durulacaktır.

Klasik yerel yönetim ve yerel yönetişim arasındaki en ayırt edici farklardan birisi, klasik yerel yönetimin odağının devlet, yerel yönetişimin odağının ise toplum olmasıdır.

Klasik yerel yönetimde, merkeziyetçi bir anlayışla, genel kurallara bağlı kalan tek tip bir yönetim söz konusudur. Ancak yerel yönetişimde, yerinden yönetim anlayışıyla beraber yerelde ki önceliklere ve gerekli farklılıklara önem veren bir anlayış hakimdir.

Klasik yerel yönetimde katmanlar arası hiyerarşik ilişkiye bağlı olarak bir emir komuta zinciri söz konusudur. Yerinden yönetişim ise bunun aksine paydaşlıklarla beraber bir gönüllülük esasına bağlı birlikte karar alma anlayışına sahiptir. Klasik yerel yönetimde gizliliğe önem verilen şekilci bir genel denetim mekanizması görülürken yerel yönetişimde bilgileri erişilebilir kılan, şeffaf ve hesap verilebilir bir sistem vardır.

(Göymen, 2004, s. 3)

1.1. Merkezi Yönetim

Merkezi yönetim, kamu hizmetlerinin bütünlüğünü sağlayabilmek amacı ile hizmetleri ilgilendiren faaliyetlerin merkezinin hükümet olduğu yönetim sistemidir. Siyasi ve idari olmak üzere ikiye ayrılan merkezi yönetimin siyasi tarafı; ülkenin yasama ve yürütme organlarının tek olması ve ortak bir hukukta buluşmasıyla açıklanabilir. İdari tarafı ise kamusal otoritenin merkezileştirilmesiyle açıklanır. (Eryılmaz, 2013, s. 107) Merkezi yönetimin özellikleri şu şekilde maddelendirilebilir:

- Yönetim tarafında ki tüm yetkilerin tek bir noktada toplanması,

- Mali kaynakların ve bunların kullanımında kara alma yetkisinin tek bir elde olması,

- Merkez tarafından koordine edilmesi,

- Hizmetlerin merkez tarafından yetkilendirilen kişiler tarafından yerine getirilmesi,

- Planlamalarda yapılacak olan değişikliklerin merkez tarafından yapılması,

(12)

11 - Ast-üst ilişkisinin katı bir şekilde uygulanması. (Yanık, 2010, s. 31)

Merkezi yönetim, bir anlamda gücün ulusal seviyede toplanmasıdır. Hizmetlerin bir merkezde düzenlenmesi ve karar organının belirli yetkililerde olmasıdır. Bu yönetim sisteminin tam merkezli olmasından kaynaklı olumlu yanlarını şu şekilde maddelendirebiliriz:

- Güçlü bir birlik içinde devlet yönetiminin sağlanması,

- Yerel bölgeler arasında ki eşitliğin sağlanması ve hizmetlerin aynı şekilde iletilmesi,

- Kamu hizmetlileri bölgesel etkilerden uzak kalır, - Mali denetimin basit bir şekilde sağlanması.

Bu olumlu yanlarının yanı sıra milyonlarca insanın tek bir merkezden yönetilemeyeceği gerçeğiyle beraber birtakım olumsuzluklarda merkezi yönetimle beraber gelmektedir. Bunları da şu şekilde maddelendirebiliriz;

- Halkın yönetime katılımının az olmasıyla beraber gelen demokratik zayıflık, - Çok fazla sayıda insana tek bir merkezden hizmet verme sistemi yüzünden gelen

hizmet gecikmeleri, kaynakların verimsiz kullanılması ve yüksek seviyede kırtasiyecilik,

- Yereldeki memurların inisiyatif alamamasıyla beraber gelen yeteneklerini geliştirememesinden kaynaklanan ilgi eksikliği,

- Yapılması beklenen işlerin fazla olmasıyla ana fonksiyonların yerine getirilememesi,

- Halkın, hizmetlere katılımını zayıflatıp ilgisizleştirmesi. (Anbarlı & Kızılkaya, 2016, s. 611)

1.2. Yerinden Yönetim

5393 Sayılı Belediye kanununda Yerinden Yönetim tabirine sadece kent konseyi çalışma esaslarını ifade eden 76. Maddede rastlanmaktadır (Mevzuat Bilgi Sistemi, 2018). Yerinden yönetim anlayışı, ademi merkeziyet yapılanması içerisinde yerel belediyelerin yetkilendirilmesi anlamına gelmektedir. Bu durumda türleri bakıldığında idari ve siyasi olmak üzere iki ana başlıkta ele alındığı görülmektedir (Eryılmaz, Kamu Yönetimi, 2011, s. 117). Her iki türde de ilkeler temel olarak beş alt maddede toplandığı görülmektedir. Bu beş alt madde;

(13)

12 - Hareket serbestisi,

- Tüzel kişilik özerkliği, - Bütçe özerkliği,

- Yönetim ve organizasyon serbestisi,

- Ana kanuna tabi olması (Gözler & Kaplan, 2011, s. 98).

Bu maddelerden ilki, hareket serbestliğidir. Bu durumda yerel yönetimler kendi Araştırma Geliştirme (Ar-Ge) Birimlerini kurabilmektedirler. Bu bağlamda da teknolojik gelişmeler daha yerinden ve sahaya dönük, ihtiyaca ve talebe yönelik olarak geliştirilebilmektedir. Bugün İstanbul’un demografik, coğrafi, kültürel ve sosyal yapısı göz önüne alındığında bir Anadolu kenti ile aynı ihtiyaçlara sahip olmayacağı söylenebilir. Bu durumda İstanbul için atılacak çözüm ve geliştirilecek teknik altyapı faktörleri başka bir şehir ya da yerleşim yeri için arz talep dengesini bozabilir.

Yine yerinde yönetim ilkelerinde tüzel kişilik serbestliğinin olduğu ifade edilmektedir. Bu ifade ile alt yüklenici ve dış kaynak kullanımı yine verimliliği arttırıcı bir etken olarak ifade edilmektedir. Her idari birim de yerel bütçelere sahip olacağından, kendi cari açığı ve bütçe yönetimini denetlemesi olanağı getirilmiştir.

Yerinden yönetim, Ülkemizde yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Bu kullanımın amacı merkeziyetçiliğin doğurduğu sıkıntıları ortadan kaldırıp, halkı yönetime katmak ve kamu hizmetlerinde etkinliği, şeffaflığı ve verimi arttırmaktır.

Merkezi yönetimde, hizmet alan halk, hizmetle alakalı karar alımlarına katılamamaktadırlar. Ancak yerinden yönetimlerde halk aktif ve karar alma mekanizmasına dahil olmaktadır.

Yerinden yönetimle beraber birçok olumlu sonuçlar ortaya çıkmıştır. Bunlardan bazıları;

- Demokrasinin gereksinimlerine ve esaslarına uygun olması, - Bürokratik süreci ve kırtasiyeciliği azaltması,

- Hizmetlerin, doğrudan ihtiyaçlara yönelik olarak şeffaf ve verimli bir şekilde yürütülmesidir.

Yerinden yönetim anlayışı, bu olumlu yönleriyle beraber birtakım olumsuzlukların kendisini gösterebilme ihtimalini arttırmaktadır. Bu olumsuzlukları da şöyle maddelendirebiliriz;

- Ülke bütünlüğünü olumsuz yönde etkileyebilme ihtimali,

- Yerel bölgeler arasında ki eşitsizliği olumsuz yönde etkileme ihtimali,

(14)

13 - Yerinden yönetim kuruluşlarının ekonomik ve teknik açıdan yetersiz kalma durumlarında hizmette oluşabilecek aksamalar. (Bozatay & Kızılkaya, 2016, s.

609)

Görülmektedir ki, kanun koyucu tarafından belirlenen çerçeve statülerle hem avantajlar hem de dezavantajlar söz konusudur.

(15)

14

2. YEREL BELEDİYELERDE TEKNOLOJİ YÖNETİMİ

21. Yüzyılın başları itibarı ile bir önceki yüzyılın son çeyreğinde ivmelenen teknolojik gelişimler kendini daha da hissettirir bir hale gelmiştir. Toplumların dönüşümü yanı sıra, devletler de bu dönüşümden nasibini almaktadırlar. Teknolojik dönüşümü e-devlet başta olmak üzere her alanda uygulama yoluna gitmişlerdir (Çobanoğulları, 2013, s. 1).

E devlet yapısı da yerel yönetimlere sirayet ederek e-belediye kavramının gelişmesine ve uygulamaya konulmasına olanak sağlamıştır. (Çobanoğulları, 2013, s. 2)’e göre E- belediyelerin uygulamaya geçilmesi ile yerel belediyelerde demokratikleşme çabalarına da tesir eden belediye meclislerinin toplanma şekline ve bunu destekleyen tabirle (Karakaya & Gaytancıoğlu, 2017, s. 1492) Elektronik Bilgi Yönetim Sistemleri (EBYS) gibi yazılımlar vasıtası ile belge yönetimine kadar etkili olmuştur. Türkiye’nin de içinde bulunduğu çok taraflı ticaret ve yönetim anlayışlarına hizmet eden uluslararası kurum ve kuruluşlar ile bütünleşme ve küreselleşmenin de bir gereği olarak regülasyonlar için başlık ve tüm alt yönetmelik düzenlemelerine gidilmektedir (Oğurlu, 2010, s. 13).

Çalışmanın bu bölümünde yerel belediyecilikte teknoloji yönetimini etkileyen faktörler başta olmak üzere teknoloji kullanımının tarihsel gelişimi ve dönüşüme sebep olan felsefe yani yönetim anlayışının değişimi ve önlerindeki engeller ele alınmaktadır.

2.1. Yerel Kalkınmanın Temeli ve Belediyelerin Misyonu

Kalkınma, insan odaklı bir şekilde eşitlikçi ve kapsayıcı bir çerçevede gerçekleşmelidir.

Aynı zamanda ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasi değerleri de kapsayan çok boyutlu ve birbirini tamamlayan bir yapısı olmalıdır. Bu minvalde belediyelere önemli misyonlar yüklenmektedir. Öncülüğü üstlenmenin yanı sıra sonuçların toplumun farklı kesimlerine ne şekilde etki ettiğini seyretmeli ve eksik hizmet alan kesimlere yönelik bir pozitif ayrımcılık uygulamalıdır. Belediyelerin, yukarıda saydığımız değerlere yönelik temel ilkeleri de bulunmaktadır.

Bunlardan bir tanesi bölgenin ekonomik alandaki gelişmeleridir. Bölgenin her türlü kaynağını akıllıca olacak şekilde önem sırasına göre, bölge halkının refahını

(16)

15 arttıracak doğrultuda kullanmaktır. Bir diğer ilke olan sosyallik ise halkın eşitliğini paylaşımcılığını, birlik ve beraberliğini, geleceğini tüm kesimleri kapsayarak geliştirmeye çalışmayı amaçlamaktadır. Siyasi değere gelecek olursak, halkın, siyasetin ve karar alan mekanizmaların nasıl işlediği hakkında bilgi sahibi olmalarını sağlamayı, demokrasi esaslı halkı katılımcı olarak gören şeffaf ve hesap verebilir bir sistem oluşturmayı hedeflemektedir. Kültürel olarak baktığımız zaman, bölgede din, dil, ırk ayrımı, yapmaksızın, halkı birleştirici, sosyalleştirici ve kültürel olarak zenginleştirici politikalar uygulamak amaçlamaktadır.

Belediyelerin, bu ana konular üzerinde yerine getirmesi gerektiği faaliyetler şunlar olabilir;

- Bölgeyi, yapılacak yatırımlara yönelik cazip hale getirmek için çalışmalar gerçekleştirmek,

- Bölgede ki girişimcilere yeni iş imkanları ortaya çıkarma konusunda teşvik ve destekler sağlamak,

- Sürdürülebilirliği sağlamak,

- Bölgeyi, o bölgenin dışındaki dünyaya açılabilmesini ve iletişim kurmasını sağlamak

- Her alanda yeterli altyapıyı bölge halkına sağlamak. (Göymen, 2004, s.

5)

2.2. Belediyelerin Türkiye’deki Yerel Yönetim Sistemindeki Konumu

Filozofların gurusu olarak kabul edilen Montesquieu, “Her toplum, layık olduğu şekilde yönetilir” diye ifade eder. Bunu ifade ederken de insanları, dolayısıyla toplumları pek çok şey yönettiği vurgulanmaktadır: Kanunlar, normalar, iklim din, hükümet ilkeleri, tarihten alınan deneyimler tecrübeler ve dersler, ahlak, gelenek, örf ve adetler şeklinde sıralamaktadır (Gürkan, s. 12). Demokrasi, otokrasi ya da başka bir sistem toplumun bir anlamda arzusu ile gelen toplumsal bir irade ile ortaya konulan, belki de ekonomide olduğu gibi siyasetin de bir görünmez eli olarak kabul edilen bir olgudur. Öte yandan, İbn Haldun ise Mukaddime adlı eserinde, “coğrafya kaderdir” demektedir (Haldun, s.

767). Bu iki kavram bir araya getirildiğinde, siyasi merkeziyetçilik, üniter devlet yapısı, ademi merkeziyet, demokrasi ve daha nice sosyal ve ekonomik unsurlar, toplumun

(17)

16 üstünde yaşadığı coğrafyanın ve buna mukabil eğitim ile ortaya çıkan tercihlerinin bir tezahürü olarak düşünülmesi olağandır.

Coğrafyasına sonradan aşina olunmuş bir Amerika kıtasında, toplum oluşumu ve günümüzde yönetim şekli bir başka iken, insanlığa adeta beşiklik yapmış ve Akdeniz havzasında yer alan bir ülke olarak da Fransa’nın yerinden yönetim anlayışı daha bir başkadır. Her iki durum da coğrafya ve toplum tercihi açısından aşağıda incelenmektedir. Akabinde de Türkiye’de yerinden yönetim anlayışının nasıl uygulandığı ve belediyenin böyle bir ekosistem içinde nerede bulunduğu ile ilgili literatür taraması aşağıdaki gibi gerçekleştirilmiştir.

2.2.1. Fransa’da Yerel Yönetim Sistemi

Bir toplumun yönetiminde siyasal merkeziyetçilik önemli bir kavramdır. Siyasal Merkeziyet tekçi (üniter) devlet yapılanmasını ifade etmektedir. Tekçi devlet; güçler ayrılığı olarak ifade edilen yasama yürütme ve yargının tekliği ile millet, ülke ve egemenlik faktörlerinin tek olma özelliğini taşıyan devlet yapısıdır. Bu minvalde, siyasal merkeziyetçi yaklaşımı hem devletin işlevsel faktörlerinde hem de devletin organ ve yetkilerinde yeknesak olmak anlamını taşımaktadır.

Aynı şekilde, devletin ülke, millet ve egemenlik olmak üzere üçlü bir sacayağı olduğu varsayıldığında, üniter devlet yapısı bu üç unsurun ayrılmaz ilkesine dayanmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti, Fransa, Finlandiya, İngiltere, Romanya, Yunanistan, Macaristan, Bulgaristan vb. ülkeler üniter devlet sisteminin örneklerini yapılarında barındırmaktadırlar. Türkiye, üniter, yani tekçi yapı olma yolunda en fazla Fransa’dan etkilendiği görülmektedir. Aynı şekilde Osmanlı Tarihine göz atıldığında da gerek yönetim anlayışı ve gerekse de yazılı normları açısından en çok esinlenilen ülke Fransa olmuştur. Türkiye tarihinde yapılan tüm yerel seçimlere göz atıldığında yine Fransa’dan esinlenmelerin olduğu açıkça görülmektedir.

Fransa, siyasal merkeziyetçi tekçi yapıya sahip bir ülkedir. Fransa’nın bu tekçi devlet yapılanması Jakoben anlayışın bir ürünü olarak vücut bulmuştur. (Akarçay, 2017) Fransa’daki yerel yönetim sisteminin Fransız Devrimi ile Napolyon döneminde şekillendiğini vurgulamak yerinde olur. Fransa yerel yönetim sistemi İspanya, İtalya, Portekiz, Yunanistan gibi Avrupa ülkelerini, aynı şekilde Afrika ve Amerika kıtasındaki bazı ülkeleri de etkilemiştir. Türkiye’de yerel yönetim sistemi özellikle Osmanlı

(18)

17 Devleti’nden itibaren Fransızların yapısından etkilendi ve model alınarak oluşturuldu.

Fransa’nın mevcut mahalli idare yapısı geçmişle karşılaştırıldığında, yerel yönetim sistemi modeli 1982 tarihinde Gaston Deferre tarafından yapılan Defferre Yasası (la Loi Deferre) ‘nın oluşturduğu reformun yerel özerklik ve demokrasiyi temin eden ana prensiplerine dayanmaktadır. (Batı, 2018)

Adem-i merkeziyet reformu yerel yönetimler açısından oldukça önemlidir. Tür ayrımını ortaya koymaktadır. Adem-i Merkeziyet reformu ile Fransa’da, devletin yerel yönetimler üzerindeki vesayetinin kaldırılmasıyla daha çok benimsenir hale gelmiştir.

Yerel yönetimler daha bağımsız hale gelmiştir. Bu anlayış, Fransa’da tek merkez yönetim anlayışı ve devlet kontrollü güdümlü yönetim anlayışını ortadan kaldırmıştır.

Sıkı bir idari vesayet yürürlükte iken, yapılan reformlar tek tip hükümet modelini teşkil eden merkezi idarenin yerel yönetimler üzerinde vesayet denetimini kaldırılmış ve idari ve mülki amirin yerindelik denetimi yasaklanarak, sadece hukuka uygunluk denetimi yapılabilmesi için mahkemeye başvurma yetkisi bırakılmıştır. (Batı, 2018)

Adem-i Merkeziyet reformları ile, valilerin mahalli idareler üzerindeki vesayetinin kaldırılmasının temel anlayış olarak kabul edilir. Esasen Fransa’da dönüşüm niteliği taşıyan bu reformlar ile 2003 yılında, yerinden yönetime ağırlık veren uygulamalarında yerine yeni bir aşama ortaya atılmıştır. Bu tarz köklü reformlar toplum faydasına ve toplumun itme gücüne dayalı bir unsur olarak ortaya çıkmıştır. (Kayıkçı, 2003, s. 2) Devletin örgütlenmesine ilişkin anayasa hükümlerinde köklü değişiklikler gerçekleştirirken, bölge idarelerine yasama yetkisi verilmiştir. Bu da bir nevi adem-i merkeziyet reformunun bir parçası olarak tezahür etmiştir. 1958’de Fransa’nın Anayasasının on maddesinde değişiklik ihtiva eden değişiklikler gerçekleştirilmiştir.

Bahsi geçen on madde, bölge idarelerine yasama yetkisi tanınmasının yanı sıra, anayasanın yerinden yönetime ağırlık veren politikaları engelleyen hükümlerini ortadan kaldırmak amacını gütmektedir. (Batı, 2018)

Gelinen son noktada, Fransa, Ab üye ülkelerine nazaran en yüksek sayıda yerel yönetimi, bölge ve belediye ile il sayısına sahip ülke konumundadır. Yetkinin ne denli dağıldığına önemli bir işaret olan bu durum aşağıdaki gibi özetlenmektedir. (Kayıkçı, 2003, s. 7)

(19)

18 Fransa’da Yerel Yönetim Yapısı

Toplam Bölge Sayısı : 22 (21 merkezi bölge + 1 özel statülü bölge-Korsika Toplam İl Sayısı : 100 (96 İl + 4 Denizaşırı İl)

Toplam Belediye Sayısı: 36,763

Fransa Anayasası’nın 72. maddesine göre, yerel yönetim yapısı komünler (belediyeler), iller (vilayetler) ve denizaşırı topraklardan oluşmaktadır. Özgürlüğün bir anlamda yerelleşmesini sağlamaya çalışan bir anlayış ile, yapılanlara ek olarak kurulacak yeni yönetim yapılanmaları kanunla oluşturulabilir. Oluşturulan bu yerel yönetimler, normlarla la da ifade edilen ve yasanın belirttiği hususlara bağlı kalarak seçilen yerel meclisler tarafından kendilerini özgürce idare eder. (Arsenault, 2005, s. 3) Örnek verilecek olunursa, yukarıda özet bilgilerde de ifade edildiği gibi, Fransız yerel yönetimlerinde önemli bir yer tutmakta olan bölgeler, geneli itibarı ile daha sonradan yasa ile kurulmuştur. (Attali, 2008)

Belediyeler birliği yapısı itibarı ile bölgeler arası eşitsizliği azaltmak ve her bir belediye uhdesinde bulunan insanların temel hak ve hürriyetlerinin korunması temelinde tüm Fransa’da yaşayanların din, dil, ırk ayrımı yapılmaksızın adalet önünde haklar açısından eşitlikçi bir yaklaşımı ortaya koyma çabasındadır. Benzeri bir yapılanma Türkiye için de geçerlidir. Farklılık şu dur ki, Fransa belediyelerdeki dağınıklığı toparlama, belediye sayısını azaltma temel amaçlarından biri olarak kabul ederken, Türkiye’de böyle bir değişim parlamento ve yasa koyucuları ve bakanlık nezdinde alınacak karar olarak görülmektedir. (Attali, 2008, s. 33)

Öte yandan, yerel belediye yapılanması Türkiye tarafından da pek çok yönü ile örnek alınmış bir yapıya sahiptir. Belediyelerde bir başkan ve başkan yardımcıları yönetimin icra tarafından sorumlu iken, belediye başkanı, belediye başkan vekili ve seçilmiş meclis üyelerinden oluşan bir yerel belediye meclisi yasama organı olarak çalışmaktadır. Aynı meclis, bütçelendirmekten de sorumlu olan başkanın uhdesinde çıkartılmış bütçeyi onaylamak ve takip etmekten de sorumlu bulunmaktadır. (Batı, 2018)

Fransa yerel yönetimlerinde mahalli idareler olarak belirlenen sisteminin temel birimlerinden biri ildir. İller Departman olarak ifade edilmektedir. Siyasal merkezi yönetim anlayışının en önemli parçası olarak kabul edilen departmanlar aynı zamanda

(20)

19 merkezi yönetim için de önemli bir kademeyi teşkil etmektedirler. 19. Yüzyılın sonları itibarı ile yapılandırılmış olan departmanlar, merkezi yönetimdeki en eski kademesi olarak da kabul edilmektedir. Sosyal yardımlar esas itibarı ile departmanlar tarafından koordine edilmektedir. Aile, konut, sosyal farklılığı olan kesimler için yapılacak yardım ve desteklerin faaliyetlerin ana merkezi iller yani departmanlar olarak tasavvur edilmektedir. Sadece bireylere değil aynı zamanda, sosyal sorumluluk nezdinde, iş dünyası temsilcilerine ve hatta özel sektörde kurumlara kadar desteklenmesi meselesinde de önemli roller üstlenmektedir. Aynı şekilde, eğitim öğretim alanında da departmanlar sorumluluk üstlenmektedir ve bu sorumluluklar için normlar belirlenmiştir. İlk öğretim, orta öğretim olarak bilinen kolej gibi meskenlerin yapımında, idame ettirilmesinde gerekli ihtiyaçlarının giderilmesi karşılanması, takibi ve kaynak kullanımlarından da sorumludur. (Batı, 2018)

Departmanlar, sosyal işler, eğitim öğretim ve yerinden yönetim faktörleri ile birlikte ulusal yollar ve avlanma amaçlı kullanılan limanların da yönetimini üstlenmektedirler. 1982 yılında Fransız Yerel Yönetim Reformu uyarınca ortaya çıkan ve bir anlamda, pek çok kaynağa göre ara kademe olarak ifade edilen departmanlar, zaman zaman ortadan kaldırılmak istenmiş ise de çıkartılan ara kanunlar ve yönetmelikler ile sürekli güçlendirilmekte olduğu belirtilmektedir. Önceler Perfect olarak ifade edilen ve bugünün departmanı tarafından üstlenilen sorumluluklar merkeziyetçi bir yapı ile ulusal yönetimin bünyesinde bulundurulurken böylesine bir ara kademenin olması daha verimli bir sonucu ortaya koyduğu da ifade edilmektedir.

(Attali, 2008) Hal böyle iken, eskiden valiler tarafından hükmedilen bu yerel yönetimler için günümüzde, alt meclisler tarafından seçilmiş ve yetkilendirilmiş bir başkanın varlığı il genel meclisi adına yönetim ortaya koymaktadır. Valiler yine mevcuttur.

Valiler halen kaymakamlarla birlikte başbakanlık bünyesinde temsil görevi icra etmektedirler. (Batı, 2018) Bu yönü ile de Türkiye yerel yönetim anlayışına pek çok noktada benzerlik taşırken, valilerin İçişlerine bağlı olma temsili açısından farklılıklar görülmektedir.

(21)

20 1982 Fransız Yerel Yönetim reformuna göre, yeni yapılanmada, oluşan her bölge meclisi, kendi iç işleyişine ilişkin tüm örgütlenme ve düzenlemeyi yapmakta serbesttir. Bağlı bulunulan hiyerarşi tarafından denetime açık tutulmaktadır. Yani, etkin denetim söz konusudur, öyle ki, gerek yerelde meclis üyelerinin bilgiye ulaşım hakkını güvence altına almaya yönelik kurallara uymak gerekse de bir üst merci ile bilgi paylaşımı meselesinde ana yükümlüdür. Yürütme organı vasfı bölgelerde seçilmiş meclis başkanına bırakılmıştır. Bölge meclis başkanlığı ise aynı zamanda bölge yerel yönetiminin yürütme organıdır. Bölge meclis kararlarını hazırlar ve uygular. Bütün bunların yanı sıra, sui-generis adı verilen kendine özgü yönetim biçimi olan farklı yerel yönetimlerin de varlığı bilinmektedir. İstanbul’u andıran il ya da Fransa tabiri ile Departman Paris’tir. Ancak, denizaşırı yerleşim bölgeler dışında tutulduğunda, Marsilya gibi Paris gibi departmanlar sui-generis tarzında bir anlayışa sahiptir. Bu vesile ile il ve bölge mantığı tek tip yönetim organına oturtulmuş bulunmaktadır ve Paris Konseyi tarafından idare edilmektedir. (Şengül, 2012, s. 38)

Kaynak: (Auby, Auby, & Noguelle, 2008)

Tablo 1 Fransa'da Yerel Belediye Nüfus ve Melis Üyeleri Sayısı

(22)

21 Fransa’da yerinden yönetim anlayışı; siyasal merkeziyetçi bir yapıya sahip olup, bölge yerel yönetimlerini kendine özgü bir sistem olarak kabul edilen sui generis adında bir sistem ile kurarak önemli bir reforma imza atılmıştır. Bu çalışma doğrultusunda, bölge planlaması kolaylaşmış ve bölgelerarası eşitsizlikleri azaltmayı amaçlamışlardır.

Hali hazırdaki sisteme göre, toplumun ve bölge yaşayanlarının kendine özgü seçme ve seçilme yönetilme olguları farklılıkları ile korunmuş ve bölgeler arası eşitliğe gidilmesi sağlanmıştır. Böyle bir yapılanma, esasen, teknolojik olguları ve gelişimlerin takibini de kolaylaştırmış ve farklı uygulamalar ile belediyeler birliği marifeti ile gelişimin de önü açılmıştır. Yirminci yüzyılın son çeyreğinden itibaren yapmış oldukları reformlarla, Fransız yerel yönetim sistemi önemli bir değişime uğradı. Anayasadan başlamak üzere, yerel yönetim ve yerinde yönetim anlayışında çok sayıda değişiklikler yapılarak önemli dönüşümlere imza atılmıştır. Özellikle belediyeler birliği ve Paris Konseyi gibi kurumların oluşumuna izin veren uygulama ile kendine has karmaşıklığı bulunan Fransız Yerel Yönetim şekil almaya başlamış ve geçmiş zamana oranla çok daha refah seviyesi yüksek bir toplumun oluşumuna katkı sağlamaktadır.

2.2.2. Amerika’da Yerel Yönetim Sistemleri

Amerika Birleşik Devletleri (ABD), çoğulcu demokrasiye dayalı bir anlayışa sahiptir.

ABD, Başkanlık sistemiyle yönetilen federal bir cumhuriyettir. Yönetim biçimi üç kademeli bir yapı çerçevesinde şekillenmektedir. ABD’de birinci düzeyde federal devlet yönetimi vardır. Eyaletler ikinci düzey yönetim birimlerini teşkil etmektedirler.

Eyaletlerin alt düzey yönetim birimleri olan yerel yönetimler de üçüncü düzeyi oluşturmaktadırlar. Nitelikleri ve yapıları itibariyle üçüncü düzey yönetim birimi çok çeşit barındırmakta ve zengin bir yönetim anlayışına hakimdir. (Ayhan, 2008, s. 103) Aşağıdaki şekilde ABD genel hatları ile yönetim biçimi görülmektedir.

(23)

22

Şekil 1 Amerika Birleşik Devletleri’nde Yönetim Şekilleri

Kaynak: (Turan, 2017)

Amerika Birleşik Devletleri eyaletlerinin her birinde farklı bir anayasa ve farklı bir uygulama söz konusudur. ABD eyaletlerindeki bu bağımsız tutum, ABD’nin başka bir ülke ile kıyaslanmasını da güçleştirmektedir. İçinde bulunan 50 eyaletin uygulama ve normlarında görülen farklılıklar kendi içinde dahi eşitlik ve kıyas konusunda sorun oluşturmaktadır. (Turan, 2017, s. 3)

Dünya genelinde 25 ülkenin federatif bir uygulama yürüttüğü görülmektedir. Bu yapılanmaların da biri birinden farklı uygulamalara sahip oldukları belirtilmektedir. Her uygulama biçimi ve federasyon sitili, dünya üzerinde demografik dağılıma kültüre ve sosyal anlayışa eğitim düzeyine bağlı olarak farklılıklar ortaya koymaktadır. Bahsi geçen 25 ülke ise toplam dünya nüfusunun %40’ını oluşturmaktadır. (Hanley, 2014)

ABD’de yerel yönetim biçimi farklı eyaletler için farklı yapıda ve normlarda olsa da Amerika anayasasına bağlılık söz konusudur. Amerika Anayasası ise, her federasyonun “Cumhuriyet” ilkesi ile yönetilmesi gerektiğini ifade etmektedir. Mesele, Amerika Anayasasının 4. Maddesinin 4. Bölümünde ele alınmıştır ve açıkça ifade edilmiştir. ABD, 1776 yılı kuruluşunda 13 eyalet ile başlanmışken, en son 1959 yılında Alaska’nın da katılımı ile toplam 50 eyaletten teşekkül etmektedir. (Hull & Leask, 2000, s. 8)

Yerel belediye yaklaşımında, üçüncü düzey olarak yukarıdaki şekilde ifade edilen yönetim biçimi de kendi içinde dört ana etmen ile biçimlendirilir. Bunlardan ilki, state, diğer country, üçüncüsü municipal ve son olarak da town/township yönetimidir.

Her state aynı zamanda bir eyalettir, eyaletlerin meclisi, anayasaları ve bayrakları mevcuttur. California nüfus açısından en büyük eyalet olup, tek başına bir ülke olarak

(24)

23 değerlendirildiğinde 2001 verilerine göre dünyanın en büyük 5. Ekonomisine sahiptir.

(Kattz, 2003, s. 5)

Eyaletlerin yönetim biçimine mali analizine ve maliye politikalarını işletmesine merkez hükümete bağlı oluşuna ve pay dağılımına bakıldığında her bir eyaletin ülke bazlı yaklaşımı kendi içindeki işleyişi, eyalet içindeki yeni düzeneğin Cumhuriyet anlayışı ve eyalet içi şehirlerin kasabaların (ilçe kavramı yoktur) yönetim biçimine bakıldığında eyaletler bazlı Türkiye benzetimi yapmak mümkündür. Ancak bütününe bakıldığında oldukça farklılık arz etmektedir. Bu hali ile bakıldığında her bir eyaletin Türkiye benzetimi ele alındığında, il (aslında county) sayıları Texas’ın 254, Washington’un 39, Newyork’un 62, California’nın 58 ili bulunmaktadır.

ABD eyaletlerinde eğitim ve okulların yönetimi yerel yönetim tarafından idare edilse de polis itfaiye gibi birimlerin bağlılığından daha farklı bir yapıya sahiptir.

“Public schools-district administration” adı verilen sistem içinde kamu okulları bölge yönetimi olarak adlandırılmaktadır. Okul gibi, teknoloji ve eğitime ilişkin sair yatırımlar da endüstrisi içinde eyaletlerin kendi içinde yönetilmektedir. (Nadaroğlu, 1998, s. 130)

Böylesine büyük bir yapılanmanın, her eyalet için bürokrasiye takılmadan, günün ihtiyaçlarına hızlı bir adaptasyon sağlayacağı hali ile dizayn edilmiş olması ve toplumsal faydaya esnek bir yapı ile cevap veriliyor olması fedaratif bir yapılanmanın neticesidir. (Ayhan, 2008, s. 108) Yerinden ve yerel yönetim olarak demokrasinin gücü ortada iken, eyaletler bazında da senato üyeliklerinin belirlenmesinde ve temsilciler meclisinin oluşumunda aynı mekanizma çalışmakta ve işletilmektedir.

2.2.3. Türkiye’de Yerel Yönetim Sistemi

Türkiye’de yerel yönetim, Anayasal düzen içinde, yerinden yönetim anlayışı ile gerçekleşmektedir. Mahalle, köy, belde, ilçe, il ve kentlerden ve kentlerin türlerinden müteşekkil olan bir yapılanma söz konusudur. Her il kendi il genel meclisini 5 yıllığına seçmektedir. Her il, Büyükşehir veya merkez Belediye Başkanlarını, aynı seçimde il genel meclis üyelerini, aynı seçimde yerel belediye başkanlarını belediye meclis üyelerini mahalle muhtarlarını seçmekte ve seçilen heyet tarafından yönetilmektedir.

Merkezi idarenin atadığı il genelinde vali, ilçeler genelinde de kaymakamlar yer almaktadır.

(25)

24 Eğitim merkezi idareye bağlı, eğitim politikaları ülke geneline uygulanmakta olup, yatırımlar hem il özel idareleri hem de hazine kontrollü yapılabilmektedir.

Teknolojik gelişimlerde 5393 Sayılı Belediye Kanununun verdiği yetkiye dayanılarak proje oluşturma ve takip etme, uygulama, sürdürme potansiyeli açık tutulmuştur. Ülke genelinde uygulanan destek ve teşvik sistemleri bölgeler bazında öncelikli ve kalkınma planlarına uygun olacak şekilde dağıtılmaktadır. Elbette bu durum arzu edilen ve sistemsel olarak ortaya konulan iradedir.

Yine 5393 sayılı Belediye Kanununun 76. Maddesi ile kurulmuş olan Kent Konseyleri yerinden yönetim anlayışına farklı bir boyut kazandırmıştır. Gündem 21 olarak da ifade edilen bu yaklaşım, yerel yönetimde toplumun idareye ve yönetime katılmasını teşvik edecek her türlü olanaklar mevcuttur. (Soygüzel, 2015, s. 26) Rio De Jenairo bildirgesi ile ortaya çıkan Kent Konseyleri işletilmeye çalışılmaktadır. Kent Konseyleri karar alma mekanizması oluşturmasa da kentlerin yönetiminde sivil söylemin oluşmasına ve demokrasinin daha da yaygınlaşmasına ve özellikle günün koşullarına göre ihtiyaçların belirlenmesi ve uygulama yollarının bulunması konusunda ciddi bir öneme sahiptir. (Öz, 2018)

Merkezi yönetimde harcama gelir giderler ve kamu maliyesi 2005 yılında yapılan düzenleme ile yeniden ele anlındı. Türkiye’de öncelerinde yapılan ve hazinenin doğrudan garantörlüğündeki büyük yatırımlar için merkezi hükümet yolu kapattı. Bu bir anlamda, yerel belediyelerin kendi kaynaklarını değerlendirmeye itmiştir. (Öz, 2018, s.

46)

Gelinen noktada her yerinde yönetim birimi teknolojik yatırımlar hususunda bağımsız olmakla birlikte, bölgesel kalkınma ajansları, KOSGEB ve bakanlıklar üzerinden olmak üzere bazı özel destek ve teşvik politikaları işletmektedir.

Yukarıda Fransa ve Amerika Birleşik Devletleri örnekleri üzerinden analiz edildiğinde, Türkiye’nin yerel yönetim anlayışı ABD eyaletlerine benzer özellikle taşımakla birlikte, Fransa’nın yönetim biçimine daha yakın ve ülke olarak Fransız yaklaşımlarına daha kısa mesafede olduğu ifade edilebilir.

(26)

25 2.3. Teknoloji Yönetimi, Etkili Faktörler ve Tarihsel Gelişim

Bilgi toplumuna geçiş ile birlikte bilginin yönetimi de oldukça önem kazanmaya başlamıştır. Bilginin yönetiminde de kaynakların verimli kullanılması ve etkin yönetim anlayışı esas olmuştur. Verimlilik, bir sisteme verilen toplam girdiden ne kadarlık bir toplam çıktı alındığı ile ilgili iken, etkinlik, hedefe ulaşma oranı olarak ifade edilmektedir (Yükçü & Atağan, 2009, s. 9).

Kamu yönetiminde yeniden yapılanma çalışmalarının kavramlarından olan e- devlet anlayışı, kamu yönetimlerinin bilgi toplumunun olanaklarını kullanmasında en önemli kısmını oluşturmaktadır. Son dönemlerde internet alanındaki gelişmeler; yerel, bölgesel, ulusal ve uluslararası boyutta şahısların ve kurumların kamu hizmeti alanında beklentilerini yükseltmiştir. İnternet kullanımındaki artış ve e-ticaretin özel sektörlerdeki başarısı, kamu hizmetlerinin vatandaşlara internet ortamında sunulması kamu yönetimi üzerinde olumlu bir baskı oluşturmuştur ve oluşturmaya devam etmektedir. Bu nedenle devletler, e-devlet girişimleri kapsamında interneti yaygınlaştırmak ve bilgisayar kullanımının verimini artırmak için çeşitli projeler üreterek politikalar geliştirmeye çaba sarf etmektedir. (Şahin, 2007, s. 162)

Etkin ve verimli bir teknoloji yönetim anlayışı ile yönetimin parametrelerinin neler olduğu farklı literatür çalışmalarında ele alınmıştır. Belediyeler için de bütüncül organizasyon yapısı düşünüldüğünde Peter Ferdinand Drucker’ın öğrenen organizasyonlar üzerine yazılı eserlerinde geçen hususların teknoloji ve inovasyon yönetimine yansıtılabileceği ifade edilmektedir (Özalp, 2011, s. 165). Aynı düşünce ile yine Peter Michael Senge’nin Beşinci Disiplin adlı eserinde yönetim anlayışında organizasyonun her sektörden olabileceği vurgusu yapılmaktadır (Senge, The Fifth Disciplline, 1991, s. 117). Bu beş disiplin sırası ile;

- Sistem düşüncesi,

- Kişisel ustalık ve hakimiyet, - Zihni modeller,

- Paylaşılan görme gücünün oluşturulması, - Ekip halinde öğrenme

Şeklinde İfade edilmektedir (Senge, Beşinci Disiplin, 2000, s. 5).

Şu hâlde teknoloji yönetimi öğrenen organizasyonlar için felsefe dönüşümü yani anlayış dönüşümü en elzem nokta olarak belirtilmektedir. Anlayıştaki bu dönüşüm

(27)

26 uygulamada yerel belediyeler için her kademeye ve belediyelerin bütüncül bir organizasyon olarak her departmanına sirayet etmesi gereken bir olgudur.

Teknoloji gelişiminde belediyeleri ilgilendiren tarihsel gelişim sanayideki gelişime paralel olarak seyretmektedir. Tarım ve hizmet sektöründe yaşanan dönüşümler teknoloji ile farklı bir yola girmiş iken aynı doğrultuda belediyecilikte de etkin bir faktör olmuştur (Öz, 2018, s. 5). Belediyeciliğin hizmet sektörü içerisinde olduğu varsayımı ile üç sektör kuramı gereğince bu dönüşüm kaçınılmazdır. Endüstri 1.0, 2.0, 3.0 ve 4.0 olarak ifade edilen teknolojik ve sanayi dönüşümleri sürecinde belediye yönetimlerinde aynı doğrultuda dönüşümlerin yaşandığı görülmektedir. Şu hâlde, belediyecilikteki teknoloji yönetimi bire bir olmasa da belirli bir faz farkı ile ülkelerin gelişmişlik durumu gereğince süreklilik ve dönüşüm içinde olmuşlardır.

Yerel Belediye yönetimi bir anlamda hizmet sunumudur. Teknolojinin sanayi üzerindeki etkileri geliştikçe ve kaynaklardaki verimi arttırdığı görüldükçe hizmet sunumunda kullanılmaya başlanan teknolojik faktörler yerel belediyelerin merkezi belediyelerden aldığı yetki ve yönetme kabiliyetinin gelişimini beraberinde getirmektedir (Emini & Kocaoğlu, 2011, s. 180).

2.4. Yerinden Yönetim Anlayışı ve Teknoloji İlişkileri

Kamu yönetimi, bilgi çağına geçiş sürecinde çok önemli değişimlere sahne olmakta ve günümüzün değişen koşul ve ihtiyaçlarına uyum sağlamaya çaba göstermesi görülmektedir. Demokratik yönetim, yerinden yönetim, hizmet sunum kalitesi, performans yönetimi gibi kavramların ve işletme yönetimi alanında yeni yönetim tekniklerinin kamu yönetiminin yapısal ve işlevsel süreçlerine dahil edilmesi kaçınılmaz hale gelmiştir. Türkiye’de de ortaya çıkan bu çalışmalar, teknolojik gelişmelerin yönetime etkisi, özellikle yerel yönetimlerin sunduğu hizmet yönetiminin hizmet niteliğinin artması, sosyal kentleşme ve yerelleşme eğilimleri gibi teknolojik gelişmelerin hepsi yerel yönetim anlayışında ortaya çıkan değişmelerle yakından ilgilidir. (Kalkan & Alparslan, 2009)

Yerinden yönetim Türkiye’de neo-liberal akımın oluşması ve 24 Ocak 1980 kararları ile yaygınlaşan bir anlayış olmuştur. Bu durum özellikle mali disiplin ve kamu yönetimi anlayışı ile Türkiye için bir dönüm noktası olmuştur (Öz, 2017, s. 78). Aşağıda

(28)

27 Yerinden yönetimin kavramsal gelişimi ilkeleri ile teknoloji gelişimine etkileri olumlu ve olumsuz yönleri ile ele alınmıştır.

Yerel yönetimlerin, vatandaşlara, işyerlerine ve çalışanlarına karşı şeffaflık esasıyla vermesi gereken hizmetleri ve görevleri görülmektedir. Bu şeffaflık esasıyla, bilgi-teknoloji anlayışını kullanarak internet ortamında hizmet vermesinin gerekliliği, işgücünün teknolojiyle birleşip daha güvenilir ve daha hızlı olmasından dolayı görülmektedir. E-belediyecilik anlayışında, etkinliğin ve verimliliğin sürekli hale gelmesi, bilgiye daha kolay ulaşan ve bilgi seviyesi yüksek vatandaşlar oluşturulması, tüm vatandaşlara eşit erişim hakkı tanınması, geliştirilmiş hizmet, vatandaşların kamu birimlerine kolay ulaşma imkanının sağlanması ve maliyet tasarrufu gibi yararları öngörülmektedir. (Belge, 2002, s. 10)

Bilgiye sahip olmanın önem kazanması, küreselleşme, bilişim sektörünün doğuşu, sivil toplum kuruluşlarının etkinliği ve örgütlü toplumun güçlenmesi, kişinin merkezi konuma gelmesi, bilgisayarlaşma, yaşam boyu öğrenimin kaçınılmaz olması, günümüz kurumsal ve toplumsal yapılarının temel hedefi olarak algılanan bilgi toplumunun temel özelliklerini oluşturmaktadır.

Belediyecilikte teknolojinin gelişmesiyle beraber yerinden yönetim anlayışı da olumlu bir etkiyle gelişmiştir. Belediyeye ait bölgesel bilgilerin, halkına ait bilgilerin, işyerlerine ait bilgilerin daha şeffaf ve verimli bir şekilde kullanılabileceği bir ortam teknolojiyle beraber sağlanmıştır. Bu gelişimle ortaya çıkan kent bilgi sisteminin önemli yanlarından birisi klasik yöntem olan merkezden yönetim anlayışına göre sağladığı zaman kazanımı ve emek tasarrufudur. Daha kısa sürede daha az kişiyle daha çok işi daha az hatayla yapabilme imkânı oluşmuştur. İnteraktif bir ortam sunan e-belediyecilik sistemi, belediyede çalışanlara, halka ve işyerlerine olduğu yerden mobil cihazlar veya bilgisayar üzerinden işlem yapma olanağı tanımaktadır. Aynı zamanda hizmet kalitesinde de daha nitelikli bir hizmet oluşturmaktadır. İlçede yaşayan halka daha iyi bir hizmet verebilme, doğru yatırım kararları alabilme konularında daha kaliteli bir yol izlenmesi sağlanmaktadır. Ekonomik açıdan bakacak olursak da kaçak kullanımların önüne geçmek gibi, vergilerin toplanması gibi konularda daha sağlıklı bir takip olacağından ekonomik anlamda da bir kazanç artışı gözlenecektir. (Gün, 2012, s. 34)

(29)

28

3. E-Devlet, E-Yönetim, E-Yerel Yönetim, E-Belediye

Çalışmanın bu bölümünde e-devlet, e-yönetim, e-yerel yönetim ve e-belediye kavramlarının tanımları yapılacak ve e-belediyeciliğin, yönetim anlayışına ne şekilde etki ettiğiyle beraber uygulamalarına yönelik bazı araştırmalar ele alınacaktır.

Teknolojiyle beraber gelişen bilgi toplumu ve internet üzerinde oluşturulan global iletişim ortamı, kamusal yönetimin daha kaliteli ve verimli daha işlevsel bir yapıya dönüşümü rahatlatacak olan e-devlet kavramını ortaya çıkarmıştır. E-devlet kavramı daha çok siyasi gerekliliklerin bir sonucundan geliştirilmiştir. Siyasi gerekliliklerden sonra gelen bir diğer gereklilikte sosyo-ekonomik gerekliliklerdir. Bu kavramda öncelik halkın yönetime katılma talebiyle ortaya çıkmıştır. E-devletle beraber hedeflenen durumlar şöyle sıralanabilir;

- Halka daha verimli, daha kaliteli ve etkin bir hizmeti daha ucuz bir şekilde sunmak,

- Demokraside olabilecek zafiyetlerin yok edilmesi amacı ile katılımcı bir demokrasi anlayışını teknolojiye taşımak,

- Halka karşı daha şeffaf ve katılımcı bir ortam sunmak,

- Yönetim anlayışını kurumsal bir yapıya dönüştürmek. (Yıldırım & Öner, 2004, s. 50)

Yukarıda ki tanımlar ve hedefler doğrultusunda, e-devletin kamu alanında kullanımıyla beraber karşılaşılması beklenen yararlar şöyle sıralanabilir;

- Verimliliğin ve etkinliğin sağlanması, - Bilgi seviyesi yüksek bir halk oluşması, - Herkese eşit erişim,

- Kaliteli ve geliştirilmiş kolay hizmet, - Mali açıdan tasarruf,

- Yolsuzluklarla mücadele,

- Birimlere ulaşmada kolaylıklar. (Belge, 2002, s. 52)

Kuruluşlarının temel hedefi halka hizmet olan kamu kuruluşlarının, hizmeti herkes için ulaşılabilir, verimli ve ucuz bir hale getirmesi gerekmektedir. Genel çapta kamu kuruluşlarına baktığımız zaman yerel bölgelerdeki halkın isteklerine cevap verecek ve

(30)

29 demokratik yapıyı yerele indirecek olan yapılar yerel yönetim kuruluşları ve belediyelerdir. Yereldeki bu kuruluşların verecekleri sivil hizmetleri çevrimiçi olarak verilmesine bağlı olarak e-yerel yönetim kavramı ortaya çıkmıştır. E-yerel yönetim ya da e-belediyeden kasıt sadece bir internet ortamının varlığıyla oluşan bir olgu olmayıp, halkın katılımını sağlayan, daha demokratik ve bilgiyi kullanmaya yönelik vatandaş odaklı bir yapı olarak görülmektedir.

3.1. E-Belediyecilik ile Yeni Yönetim Anlayışı

Dünyada, elektronik gelişim önemli ölçüde yaygınlaşmaktadır. Dijital dönüşüm ise teknolojik imkanlar nezdinde çok daha insan odaklı bir yaklaşım ile kullanılmaya çalışılmaktadır. Merkezinde insan olan böyle bir gelişimin yerinden yönetim anlayışı ile de sunumu gerçekleşmektedir. Dünyada bu tarz uygulamalar çokça görülmektedir.

Gelişmiş ülkeler başta olmak üzere gelişmekte olan ülkeler de daha az gelişmiş ülkelere bu tarz uygulamaların yerleştirildiğini görmek mümkündür. Bu anlayış biraz da küreselleşmenin getirdiği zorunluluk olarak ifade edilmektedir. (Öz, 2019, s. 77)

Türkiye’ye bakıldığında özellikle kanun ile belirlenmiş büyük şehirler başta olmak üzere pek çok il ve ilçede teknolojik dönüşümler ve buna dayalı projelerin uygulandığı görülmektedir. Bu projeler hem finansmanı açısından belediye öz kaynaklarının dışında kaynaklar ile teşvik ve destek kapsamına girmesi açısından hem de yeni dönem seçimlerine siyasal bir yatırım aracı olarak görülmesinden dolayı artmaktadır. Bu tarz projelere Türkiye’de İstanbul başta olmak üzere, Ankara, Bursa, Antalya gibi büyük şehirlerde rastlamak mümkündür. Sürdürülebilir bir yönetim anlayışı ile çevreye ve sosyal sorumluluklar anlayışına uygun toplumun her kesimini kapsayan teknolojik ve dijital eğilimler gün geçtikçe artmaktadır. Genç bir nüfusa sahip bir ülke için yazılım, bilişim ve proje üretimi de ona göre etkin bir konumda ortaya çıkartılmakta ve teşvik edilmektedir. Bazı bilime dayalı kurumlarda gerek bilimsel gerek bürokratik gerekse de anlayışa dayalı sorunlar yaşansa da gelişim sürmektedir.

Yerinde borç sorgulama, cep telefonu uygulamaları ile ödemeler yapma, randevu sistemleri gelişimi, ve yaygınlaşması, cep telefonu uygulamaları ile sosyal yardımlar, bulut sistemi aracılığı ile bine, yerleşim yeri, tüneller ve karayolu vs. gibi mekanlarda görülen aksaklıkların anında ilgili birimlere iletilmesi, imar iskan ve yeşil alan meselelerinin çözümleri, doğal afet ve mücbir durumlar için erken uyarı sistemleri,

(31)

30 meydana gelen istenmeyen vakalar karşısında 5G teknolojisi gibi yeni gelişimler, güvenlik sorunlarına ilişkin dijital çözümler ve nihayet yönetim biçimin de yapay zekaya dayalı robotik sistemler ile cobot teknolojisine uygun yapılanmaya doğru gidişatın araştırıldığı ve uygulandığı görülmektedir. Aşağıdaki şekilde bir kamu departmanında (dairesinde) yıldan yıla dönüşüm ifade edilmektedir:

Şekil 2 Kamu Yönetiminde Temsili Bir Dairede Dijital Dönüşüm

(32)

31 3.2. Türkiye’de E-Belediye Uygulamalarına Yönelik Bazı Araştırmalar

ve Sonuçları

Türkiye’de e-belediye uygulamalarından bahsedilirken bu anlamda hangi çalışmalar yapıldığı ve yapılan çalışmaların nasıl sonuçlandığı konusu önem teşkil etmektedir. Bu açıdan sivil toplum kuruluşları ve akademik camiada yapılan çalışmalar genel anlamda anket uygulamaları ve web sayfası analizi ile birlikte teorik bilgilere dayanmaktadır.

Kimi zamanda araştırılan konu doğrultusunda ilgili belediyenin hazırlamış olduğu kitapçık ya da broşürler ile bilişim teknolojileri konusunda yetkili olan belediye çalışanları ile yapılan yüz yüze görüşmelerin araştırma kapsamında veri olarak ele alındığı görülmektedir (Şahin, 2007, s. 176).

E-Belediye uygulamaları açısından bakıldığında yapılan e-Devlet araştırmasına göre 31 ülkede gerçekleştirilen ve Türkiye’nin incelemeye alındığı bu hizmetin kullanım oranı ve internet üzerindeki kamu sitelerinden bilgi alan kişilerin oranı artış gösterse de araştırmaya dâhil olan diğer ülkeler ile kıyaslandığında Türkiye’de e-Devlet kullanımı düşüktür. Fakat e-Devletin yanı sıra bilgi teknolojileri kullanımı açısından Türkiye’de bulunan belediyeler bu konuda devletten daha iyi bir duruma gelmişlerdir.

Belediyeler tarafından elektronik ortamda sağlanan hizmetler arasında tahsilat yapma, imar ruhsatı verme ve evlendirme sayılabilir. Türkiye’de yapılan çalışmalar arasında yerel yönetimlerin bilgi toplumuna fayda sağlaması açısından kullanıma açılan

“yerelnet” projesi kamu hizmeti olarak verilerek her anlamda bilgiyi ücretsiz ve şifresiz olarak sunmaktadır. (Yıldırım & Öner, 2004, s. 55)

YerelNET üzerinden elde edilebilecek bilgiler; 3216 belediyenin her biri için web sayfası, seçimler, mevzuat-yargı kararları, yerel gündem, uzmanlık bilgileri, soru- cevap, ihaleler, e-kütüphane ve bibliyografya, e-liste şeklindedir (Admin, YerelNET, 2003).

Bilgi toplumuna ayak uydurmak açısında herhangi bir örgütte oluşabilecek süreç aynı şekilde Türkiye’de yerel yönetim sistemi kapsamında en fazla yere sahip olan belediyeler açısında da beş aşamalı olarak gerçekleşmektedir. En başta bilgisayarlaşma gelirken sonrasında otomasyon ve takibinde internet kullanıcılığı ile web site kurma gelir. Son olarak da yönetimin internete taşınmasıyla süreç tamamlanır. İlerleme biçimi bu şekilde olsa da her belediye için söz konusu olan sürecin uyarlandığını söylemek pek mümkün görünmemektedir (Yıldırım & Öner, 2004, s. 55).

(33)

32 Türkiye’deki belediyelerin durumunu görebilmek adına Türkiye Bilişim Derneği tarafından yapılan ve İkinci Bilişim Şurası raporunun sonuçlarına göre belediyelerin bilişim düzeylerine ait veriler şu şekildedir (Türkiye 2. Bilişim Şurası Sonuç Raporu, 2004).

Belediyelerin bilgisayara sahip olma oranı %86 olurken, ülke bazında internete erişim %75 seviyesindedir. Otomasyon anlamında su ücreti, mali işler, vergi tahsilatı gibi verilerin bilgisayar ortamına aktarılması hususunda yazılım paketi kullanan belediyeler %38 dolaylarındadır. Belediyeler arasında birim kurarak bilgi işleme önem verenlerin oranı %15’dir. Yerel bilgisayar ağı bulunan belediyeler %45 iken özel bir şirketten hizmet desteği alanların oranı ise %73’dür. Belediyelerin birimlerine göre iş ve işlemlerinde bilgisayar kullanım oranları personel %54, bütçe sistemi %67, hizmet yönetimi %43, muhasebe %70 ve imar yönetimi %12’dir.

Yapılan çalışmalar incelendiğinde Bensghir’in “Web’deki Belediyelerimiz” adlı çalışması göze çarpmaktadır. Büyükşehir belediyelerini inceleyen Bensghir aşağıdaki bulguları elde etmiştir (Bensghir, 2000, s. 76; 2001b, s. 62; 2001c, s. 114; 2001a, s.

113).

- Belediyelerin web siteleri yalnızca belli bir konuda bilgi aktarımı yapmakta ve tek yönlü olduğu için basit düzeyde kalarak e-hizmet sunma gayesine ulaşamamaktadır. Halka tanıtım yaparak broşür görevi üstlenmekte ve bununla yetinmektedir.

- İstekler doğrultusunda olması gereken nitelikte yöneticilerin yönlendirmesiyle bir web sayfası yapılmaya çalışılmaktadır.

- İncelenen web sitelerinde halkın katılımını sağlayarak yönetimde pay verecek ya da teşvik edecek uygulamalar mevcut değildir.

- Bilişim teknolojilerinde önem arz eden elektronik ticaret uygulaması belediyelerin web sitelerinde bulunmamaktadır.

- Karşılıklı etkileşime olanak sağlayan uygulamalardan ziyade yoğunlukla halkla ilişkiler odaklı hizmetlere ilişkin uygulamalar bulunmaktadır.

Web sayfaları incelendiğinde Türkiye’de bulunan bazı belediyelerin yaptığı hizmetlere ilişkin örnekler aşağıda verilmektedir (Yıldırım & Öner, 2004, s. 56).

Ankara Büyükşehir Belediyesi: Kullanıcılara sunulan belli başlı hizmetlerin yanı sıra ilgililerin direkt olarak başkana ulaşmasını da sağlayan web sayfasında kentle ilgili proje-yatırım bilgilerine, belediye hizmet birimlerine, belediye hizmet rehberine,

(34)

33 belediye bütçesinin ne kadar olduğuna, belediye faaliyet raporlarına, ihale ilanlarına, kentin tarihsel gelişimine ve bunun gibi birçok veriye ulaşabilme imkânı sağlamaktadır.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi: Belediyenin web sayfasında yer alan erişim alanları;

belediye yapısı ile ilgili, belediye ile ilgili haberler, bakan hakkında bilgiler, belediye bütçeleri ve yatırımları oranı, basın bültenleri, ulaşım bilgileri, bilgi bankası, kültür- sanat hakkında bilgiler, online hizmet, iletişim adresleri, üyelik sistemi, belediye bülteni, resmî gazete, evrak takibi, resmi gazete gibi verilere ulaşma imkanı tanımaktadır.

İzmir Büyükşehir Belediyesi: Kullanıcılara sunulan hizmetler arasında sistem üzerinden kayıt yapanlar açısından oluşabilecek herhangi bir su kesintisi, aksama, güzergâh değişikliği gibi konularda programlı olduğu takdirde bilgilendirme mahiyetinde duyurular e-mail adreslerine gönderilmektedir. Bunun dışında web sayfası üzerinden belediye duyuruları, kentle ilgili haberler, başkan ve yönetim hakkında bilgiler, kent içi ulaşım bilgileri, hizmet kılavuzu, sosyal hizmetleri projeleri kente dair bilgiler ile birlikte yararlı linkler bulunmaktadır.

(35)

34

4. BEYOĞLU BELEDİYESİNDE TEKNOLOJİ YÖNETİMİ

Bilgi çağına geçiş sürecinde olduğumuz 21. yüzyılda teknolojiye uyum sağlamak devletlerin gereksinimlerinden birisi haline gelmiştir. Bu sebeple devletler, vatandaşların beklentilerini daha hızlı, verimli ve etkin bir şekilde karşılaması, vatandaşlardan geri dönüşü hızlı bir şekilde alıp aynı hızla cevap vermesi ve daha güvenilir ve şeffaf bir şekilde hizmet vermesi gibi gelişmeleri sağlayabilmek için bilgi çağına ayak uydurma sürecini hızlandırmışlardır.

Ulusal alanda devletlerin bu gelişmelere ihtiyaç duyulduğu kadar, yerel bazlı olarak yerel yönetimlerde de ihtiyaç duyulmaktadır. Bu sebeple yerel belediyelerde bu konuda ki çalışmalarını hızlandırmış ve yerelde ki vatandaşlara, turistlere ve işyerlerine daha verimli, güvenilir ve şeffaf bir hizmet vermek için çaba sarf etmektedir. Çalışmanın bu bölümünde yerel belediyelerde uygulanan teknoloji yönetimi, Beyoğlu Belediyesi örneği ile örneklendirilecektir.

4.1. Beyoğlu’nda Demografik Yapı

Beyoğlu ilçesi, içerisinde kültür, turizm, eğlence ve ticaret merkezlerini barındıran İstanbul’un en yoğun ve birçok açıdan en hareketli ilçelerinden birisi olma özelliğini taşımaktadır. Sosyo-ekonomik açıdan birçok farklı kesimi içerisinde barındıran Beyoğlu, 1997 Genel Nüfus Sayımlarına göre 231.826 nüfusa sahiptir. İlçeler arasında bir yoğun karşılaştırması yapıldığında, nüfus kayıpları da baz alınınca, en yoğun kullanımına sahip ilçelerde birisidir. Nüfusun çoğunluğunu genç ve orta yaşlı insanlar oluşturmaktadır. Beyoğlu nüfusunu genç ve orta yaşlı insanlardan sonra sırasıyla çocuk nüfusu ve yaşlı insanlar oluşturmaktadır. Ekonomik olarak faaliyet gösteren nüfus Beyoğlu nüfusunun yarısından az bir kısmını oluşturmaktadır. Beyoğlu ilçesi lüks kullanımlı alanları sahip olmasına karşılık yoğun bir gecekondu yapılaşmasına da sahiplik yapmaktadır. (Han, 2002, s. 28) Bu şekilde karmaşık bir demografik yapıya sahip olan Beyoğlu’nda eşit, şeffaf, etkin ve verimli bir hizmet vermekte zor bir hal almaktadır. Bu nedenle Beyoğlu Belediyesi geliştirdiği bilgi yönetim sistemleriyle geliştirmeler yaparak eşitlik, şeffaflık, etkinlik ve verimlilik gibi konuları daha da efektif hale getirmeye çalışmaktadır.

(36)

35 4.2. Beyoğlu Belediyesi’nde Bilgi Yönetim Sistemleri ve Yerel Yönetime

Etkileri

Günümüzde bilgi çağına geçerken yerel belediyelerin bilgiyi daha etkin ve daha verimli kullanması elzem hale gelmiştir. Bilginin etkin kullanılması doğru bilginin, doğru yer ve zamanda, doğru aracılarla, doğru kişiye ulaştırılması şeklinde özetlenebilir. Etkin bir belediye yönetmenin üç temel esası olmalıdır.

- Kentsel büyümeyi yönetmek, yönlendirmek ve denetlemek,

- Kentsel altyapıların tamamlanmasını, bakım ve işletilmesini sağlamak,

- Kentsel hizmet sistemlerini sağlıklı ve tutarlı biçimde yönetmek. (Davis & Olson, 1985)

Bu esasları dikkate alıp etkin bir yerel belediyecilik anlayışı sunmanın yollarından biriside bilgi çağına adapte olup teknolojiyi ve bilgiyi iyi bir şekilde yönetmekten geçmektedir.

Beyoğlu Belediyesi özelinde

4.2.1. Mobil Zabıta Ekipleri

Belediye Zabıtası, belediyelerin ilçe içerisinde düzenini ve esenliğini sağlayan birimidir.

Zabıta biriminin görev tanımları;

- Belediye sınırları içinde halkın huzurunu ve sağlığını sağlamak ve korumak,

- Belediyenin karar organlarınca alınmış kararları, emir ve yasakları uygulayıp, sonuçlarını kontrol etmek,

- Belediyenin cezalarla ilgili aldığı kararlar uyarınca, bunlara aykırı olan davranışları tespit etmek ve hakkında gerekli işlemleri yapmak,

- Umuma açık alanlarda ki bozulmaları tespit etmek ve bozanlar hakkında işlem yapmak,

- Belediye sınırları içerisinde ayıplı ve etiketsiz satış yapanları ve genel olarak satışları denetlemek ve uygunsuz bir durum gördüğünde gerekli işlemleri yapmak,

- İşyerlerinin, işyeri açma ve çalışma ruhsatları alıp almadığını kontrol etmek ve alınmadığı takdirde cezai işlemler uygulamak,

- Korunmasının belediyelerce yükümlü olduğu tarihi ve turistik yapıların korunmasını, kirletilmemesini ve tahrip edilmemesini kontrol etmek,

- İzinsiz inşaat yapılmasını önlemek,

- Açıkta kalan fosseptiklerin ve kanalizasyonların kapatılmasını sağlamak,

(37)

36 - Tahrip olmuş yapıların ve yıkılacak olan binaların boşaltılmasını sağlamak,

- Ruhsatsız yapı ve izinsiz kazı yapanları ilgili mercilere bildirmek, - Çöplerin sokaklara atılmasına engel olmak,

- Umuma açık alanların sağlık şartlarına uygunluğunu kontrol etmek,

- Belediyelerce yapılan altyapı-üstyapı çalışmalarında gerekli önlemleri almak olarak nitelendirilebilir. (Resmi Gazete, 2007, s. 26490)

Zabıtanın bu görevleri çerçevesinde Beyoğlu Belediyesi bu alanda zabıtalarının yapılarını geliştirerek mobilize etmiştir.

Beyoğlu zabıtası, geceleri yaklaşık bir milyona, gündüzleri de yaklaşık üç milyona ulaşan nüfuslu Beyoğlu’na 24 saat hizmet vermektedir. Zabıta ekiplerinin işlerinin yoğunluğu, bu yüksek nüfus oranıyla ve sınırları içerisinde barındırdığı birçok çeşitte sosyo-kültürel yapısıyla görülmektedir. Zabıta birimlerinin yoğunluklarını azaltmak ve daha iyi hizmet verebilmeleri için Beyoğlu Belediyesi, ekipleri teknoloji destekli projelerle geliştirmektedir.

Türkiye’de ilk olarak Beyoğlu Belediyesi’nin yaptığı bir uygulama olarak ekiplerini tablet uygulamalarıyla, ekiplerin tamamını entegre ederek, daha fazla insana, daha kısa sürede ve daha sağlıklı bir şekilde hizmet vermekte olduğu görülmektedir. Aynı zamanda ekipleri elektrikli araç ve cincırlarla da mobilize edilip halkın öneri, talep ve şikayetlerine de daha hızlı bir şekilde cevap verebilir hale gelmiş olup, yaşanabilecek her türlü olumsuzluğa da çok kısa sürede müdahale edebilir hale gelmiştir.

Şekil 3 Mobil Zabıta Ekipleri

Bu gelişmeler çerçevesinde zabıta birimlerinin teknolojiye ayak uydurmasıyla birlikte, belediye ve halk açısında birçok olumlu sonuçların ortaya çıktığı görülmektedir. Beyoğlu

(38)

37 Belediyesi ile yaptığımız görüşmeler doğrultusunda oluşan olumlu gelişmeler aşağıda ki şekilde maddelendirilebilir;

- Zabıta ekiplerinin görevi gereğince yaptığı denetlemelerde, denetlenen işyeri sayısı yaklaşık 4-5 katına çıkmıştır.

- Ekiplerin yaptığı tahsilatlar yaklaşık 10 katına kadar yükselmiştir.

- Halka verilen sağlıklı ve hızlı hizmetten dolayı, halktan gelen geri dönüşler olumlu yönde olmaktadır.

- Caddelerin, sokakların, parkların ve meydanlar daha temiz bir görünüme kavuşmuştur.

- Ekiplerin elektrikli araç ve cincırlarla desteklenmesiyle birlikte müdahale edilmesi gereken yerlere daha hızlı şekilde ulaştığı ve gerekli işlemleri yerine getirip tablet desteğiyle raporların hızlı bir şekilde ulaşması gereken mercilere daha hızlı iletildiği görülmektedir.

- Mobil ruhsat denetimleriyle daha kusursuz bir kontrol ağı oluşturulmuştur. Kontroller daha hızlı hale gelmiş ve cezai işlemler daha verimli bir organizasyon içerisinde yapılmaktadır.

- Mobil kabahat denetimiyle halk, belediye sınırları içerisinde gördüğü bir kusuru tespit edip teknolojik ortamda gerekli birimlere iletebilmektedir. Ve bu sayede ekipler bu kabahati yerinde tespit etmeden önce ön bilgi sahibi olup hangi ekiplerin desteğine ihtiyacı olduğunu tahmin edebilir hale gelmiştir ve olay yerine gerekli desteklerle ulaşabilmektedir.

4.2.2. Smart Beyoğlu

Her geçen gün kullanımı daha da artan sosyal medyanın tüm dünyada insanların vazgeçilemez bir parçası olduğu görülmektedir. Sosyal medya, insanların anlık gelişmelerden haberdar olabildiği, anlık bilgiler paylaşabildiği ve paylaşılanlara tepki verebildiği bir medya organıdır.

Günümüz kuşağının en çok kullandığı mecra olan sosyal medya, insanların güncel konuları takip etmek için kullandığı bir ortam olmakla beraber insanların ticarette yaptığı bir iş alanına da dönmüştür.

Referanslar

Benzer Belgeler

Tüzel kişiler kendiliğinden sona erebileceği gibi iradide sona erebilir.. Sona eren bir tüzel kişilikte “tasfiye”

 İlgili grupların kayıtları belli bir süre için (en ez beş yıl süreyle) muhafaza etme yükümlülüğü bulunmamaktadır.  Tüzel kişiler kendi gerçek

Bu sayfada yarım kalmış bir doğrudan temin kaydına ait genel bilgilere Doğrudan Temin Bilgileri butonu aracılığıyla erişilmektedir. Figure 38 Duyurulu Doğrudan Temin

31.1. Tekliflerin değerlendirilmesinde, öncelikle belgeleri eksik olduğu veya teklif mektubu ile geçici teminatı usulüne uygun olmadığı ilk oturumda tespit edilen

Eğer bulundurulan finansal varlıklara ve ilgili finansal hizmetlere atfedilebilen kurumun brüt geliri; (i) belirlemenin yapıldığı yıldan önceki 31 Aralık’ta (veya takvim

Fiil Ehliyeti (Ayırt etme gücü, buluğa erme, reşit olma)... Ehliyeti Daraltan veya Ortadan Kaldıran Sebepler (Ehliyet

Ġnsan kaynakları Yönetiminde; çalıĢanların motivasyonu, iĢ tatmini gibi konularda gerekli hassasiyet gösterilmekte, örgüt yönetimi ile çalıĢanlar karĢılıklı olarak

X\JXODPDODUÕQD VWUDWHML SODQODUÕQGD \HU YHUHUHN EX DODQGD SURMH YH SURJUDPODU JHOLúWLUHUHND÷ÕUOÕN YHUPHNWHGLU$\QÕ ]DPDQGDNDQXQODUGDYHNDONÕQPDSODQODUÕQGDGD NDPX NXUXP