• Sonuç bulunamadı

Mimaride Hareketliliğin Farklı Süreçlerdeki Mekansal Etkileri Üzerine Bir Değerlendirme

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Mimaride Hareketliliğin Farklı Süreçlerdeki Mekansal Etkileri Üzerine Bir Değerlendirme"

Copied!
151
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ĠSTANBUL TEKNĠK ÜNĠVERSĠTESĠ  FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ Cem BERDAN

Anabilim Dalı : Mimarlık

Programı : Mimari Tasarım

HAZĠRAN 2010

MĠMARĠDE HAREKETLĠLĠĞĠN FARKLI SÜREÇLERDEKĠ MEKANSAL ETKĠLERĠ ÜZERĠNE BĠR DEĞERLENDĠRME

(2)
(3)

HAZĠRAN 2010

ĠSTANBUL TEKNĠK ÜNĠVERSĠTESĠ  FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ Cem BERDAN

502071011

Tezin Enstitüye Verildiği Tarih : 07 Mayıs 2010 Tezin Savunulduğu Tarih : 08 Haziran 2010

Tez DanıĢmanı : Doç. Dr. Arda ĠNCEOĞLU (ĠTÜ) Diğer Jüri Üyeleri : Yrd.Doç. Dr. Hüseyin Lüftü

KAHVECĠOĞLU (ĠTÜ)

Doç. Dr. Murat SOYGENĠġ (YTÜ)

MĠMARĠDE HAREKETLĠLĠĞĠN FARKLI SÜREÇLERDEKĠ MEKANSAL ETKĠLERĠ ÜZERĠNE BĠR DEĞERLENDĠRME

(4)
(5)
(6)
(7)

ÖNSÖZ

“Mimaride Hareketliliğin Farklı Süreçlerdeki Mekansal Etkileri Üzerine Bir Değerlendirme” isimli tez çalışmasını, başından itibaren, konunun gelişmesi ve yönlendirilmesi açısından fikirleri, önerileri ile destekleyen değerli hocam Doç. Dr. Arda İnceoğlu‟na; İ.T.Ü. Mimarlık Fakültesi Mimari Tasarım Anabilim Dalı‟na; sağladıkları zengin kaynaklardan dolayı İTÜ Mimarlık Fakültesi Kütüphanesi çalışanlarına; hiçbir zaman desteklerini esirgemeyen aileme ve sonsuz yardımlarından dolayı Gökçe Nazan Gündüz‟e en içten teşekkürlerimi sunarım.

Mayıs 2010 Cem Berdan

(8)
(9)

ĠÇĠNDEKĠLER Sayfa ÖNSÖZ ... v ĠÇĠNDEKĠLER ...vii KISALTMALAR ... ix ÇĠZELGE LĠSTESĠ ... xi

ġEKĠL LĠSTESĠ... xiii

ÖZET... xvii

SUMMARY ... xix

1. GĠRĠġ ... 1

1.1 Giriş ve Çalışmanın Amacı ... 1

1.2 Çalışmanın Yöntemi ... 4

1.3 Kavramlar, Tanımlar ... 5

2. YĠRMĠNCĠ YÜZYILDA HAREKETLĠLĠK ... 7

2.1 Giriş ve Hareketliliğin Alt Bileşenleri ... 8

2.2 Yöntem, Tanımlar ...17

2.3 Yirminci Yüzyıl Dönemsel Analizleri ...18

2.3.1 1900-1910 ... 19 2.3.2 1910-1920 ... 21 2.3.3 1920-1930 ... 23 2.3.4 1930-1940 ... 24 2.3.5 1940-1950 ... 26 2.3.6 1950-1960 ... 29 2.3.7 1960-1970 ... 31 2.3.8 1970-1980 ... 33 2.3.9 1980-1990 ... 34 2.3.10 1990 - ... 36

2.4 Genel Tablo ve Baskınlık ...38

2.5 Bölüm Sonucu ...41

3. HAREKETLĠLĠK ĠÇEREN YAPILAR ... 49

3.1 Giriş, Sınıflandırmalar ...49

3.2 Proje Analiz Yöntemi ...54

3.3 Seçilen Projeler ...58

3.4 Bölüm Sonucu ... 108

4. BĠRLEġTĠRME ... 111

4.1 Giriş ... 111

4.2 Genel Durum ile Örnek Projelerin karşılaştırılması ... 111

4.3 Bölüm Sonucu ... 115

5. SONUÇLAR VE TARTIġMA: ÖNGÖRÜLER, HAREKETLĠLĠK ĠÇEREN MĠMARĠ TASARIMA DAĠR ÖNERĠLER ... 117

(10)
(11)

KISALTMALAR

TWA : Trans World Airlines

GIS : Geographic Information System GPS : Global Positioning System PC : Personal Computer

EU : European Union

USB : Universial Serial Bus DVD : Digital Versatile Disc ATM : Automatic Teller Machine POS : Point of Sale

UCL : University College London

ISO : International Organization for Standardization

PSSHAK : Primary Support Structures and Housing Assembly Kits SSD : Single Speed Design

(12)
(13)

ÇĠZELGE LĠSTESĠ

Sayfa Çizelge 1.1 : Mimaride Hareketliliğin Farklı Süreçlerdeki Mekansal Etkileri

Üzerine Bir Değerlendirme. ... 6

Çizelge 2.1 : Hareketliliğin mekansal etkileri ...44

Çizelge 3.1 : Mimaride Esneklik – Hareketlilik Kesişmeleri ...52

Çizelge 3.2 : Toplu proje analiz sonuçları ... 110

Çizelge 4.1 : Toplu proje analiz sonuçları ile hareketlilik karakterlerinin dönemsel yansımaları çakıştırılması. ... 114

Çizelge 4.2 : Proje analizlerinin dönemsel sonuçları ile hareketlilik karakterlerinin etkileşimi. ... 116

(14)
(15)

ġEKĠL LĠSTESĠ

Sayfa

ġekil 1.1 : Inspector Gadget (www.mrgadget.com.au, 2010). ... 2

ġekil 2.1 : Coca Cola Tesisi, 1936 (www.you-are-here.com, 2010) ... 9

ġekil 2.2 : Barcelona Pavilion, 1929 (www.spanish-architecture.info, 2010) ... 9

ġekil 2.3 : TWA Terminal, 1956 (http://francisanderson.wordpress.com, 2010) ... 9

ġekil 2.4 : Wichita House, 1946 (http://www.wichitaphotos.org, 2010) ... 9

ġekil 2.5 : Coney adası, erken 1900‟ler (http://www.gettyimages.com, 2010) ...10

ġekil 2.6 : Midtown Plaza, Victor Gruen, 1959 (http:// mallsofamerica.blogspot.com, 2010) ... 16

ġekil 2.7 : Grafik okuma bilgisi ...18

ġekil 2.8 : 1900-1910 arası hareketlilik ...20

ġekil 2.9 : 1910-1920 arası hareketlilik ...22

ġekil 2.10 : 1920-1930 arası hareketlilik ...23

ġekil 2.11 : 1930-1940 arası hareketlilik ...25

ġekil 2.12 : 1940-1950 arası hareketlilik ...27

ġekil 2.13 : 1950-1960 arası hareketlilik ...30

ġekil 2.14 : 1960-1970 arası hareketlilik ...31

ġekil 2.15 : 1970-1980 arası hareketlilik ...33

ġekil 2.16 : 1980-1990 arası hareketlilik ...35

ġekil 2.17 : 1990 - arası hareketlilik ...37

ġekil 2.18 : Baskın dönem anlatımı...39

ġekil 2.19 : 20.yüzyıl‟da hareketlilik ...40

ġekil 2.20 : Statik – mobil durum diyagramları ...45

ġekil 3.1 : Proje analizlerinde kullanılan simgeler ...58

ġekil 3.2 : Lot-ek,Mobile Dwelling Unit (www.lot-ek.com, 2010) ...58

ġekil 3.3 : Lot-ek,Mobile Dwelling Unit analizi ...59

ġekil 3.4 : DRMM, Sliding house (www.drmm.co.uk, 2010) ...60

ġekil 3.5 : DRMM, Sliding house analizi ...60

ġekil 3.6 : Hanrahan Meyer/Holley Loft (www.hanrahanmeyers.com, 2010) ...61

ġekil 3.7 : Hanrahan Meyer/Holley Loft analizi ...62

ġekil 3.8 : Steven Holl/Void space housing (www.stevenholl.com, 2010) ...63

ġekil 3.9 : Steven Holl/Void space housing analizi ...63

ġekil 3.10 : Shigeru Ban/Curtain wall house (www.shigerubanarchitects.com, 2010) ... 65

ġekil 3.11 : Shigeru Ban/Curtain wall house analizi ...66

ġekil 3.12 : Shigeru Ban / 9square grid house (www.shigerubanarchitects.com, 2010) ... 67

ġekil 3.13 : Shigeru Ban / 9square grid house analizi ...68

ġekil 3.14 : Shigeru Ban / Naked House (www.shigerubanarchitects.com, 2010)...69

(16)

ġekil 3.16 : Rem Koolhaas / Maison a Bordeaux (www.oma.eu, 2009) ... 71

ġekil 3.17 : Rem Koolhaas / Maison a Bordeaux analizi ... 71

ġekil 3.18 : Lot-ek / Bloomberg Mobile Unit (www.lot-ek.com, 2010) ... 73

ġekil 3.19 : Lot-ek / Bloomberg Mobile Unit analizi ... 73

ġekil 3.20 : Gerrit Rietweld/Shroeder house (http://www.rietveldschroderhuis.nl, 2010) ... 74

ġekil 3.21 : Gerrit Rietweld/Shroeder house analizi ... 74

ġekil 3.22 : DRMM / Off the shelf (www.drmm.co.uk, 2010) ... 76

ġekil 3.23 : DRMM / Off the shelf analizi ... 77

ġekil 3.24 : DRMM / Modular Apartment Proposal (www.drmm.co.uk, 2010)... 77

ġekil 3.25 : DRMM / Modular Apartment Proposal (www.drmm.co.uk, 2010)... 78

ġekil 3.26 : DRMM / Arb Offices (www.drmm.co.uk, 2010) ... 79

ġekil 3.27 : DRMM / Arb Offices analizi ... 79

ġekil 3.28 : Richard Rogers–Renzo Piano/Pompidou Center (www.richardrogers.co.uk, 2009) ... 80

ġekil 3.29 : Richard Rogers–Renzo Piano/Pompidou Center analizi ... 81

ġekil 3.30 : Le Corbusier/Domino House (www.dominohouse.com, 2009) ... 82

ġekil 3.31 : Le Corbusier/Domino House analizi ... 82

ġekil 3.32 : Mies Van Der Rohe/Weissenhofsiedlung (www.weissenhof2002.de, 2010)... 83

ġekil 3.33 : Mies Van Der Rohe/Weissenhofsiedlung analizi ... 83

ġekil 3.34 : Axel Grape/Disset Uppsala (afewthoughts.co.uk/flexiblehousing, 2010) ... 85

ġekil 3.35 : Axel Grape/Disset Uppsala analizi ... 86

ġekil 3.36 : Les Freres Arsene-Henry / Surville District-Montereau (www.afewthoughts.co.uk/flexiblehousing, 2010) ... 87

ġekil 3.37 : Les Freres Arsene-Henry / Surville District-Montereau analizi ... 87

ġekil 3.38 : N.Hamdi, N.Wilkinson/Stamford Hill (www.afewthoughts.co.uk/flexiblehousing, 2010) ... 88

ġekil 3.39 : N.Hamdi, N.Wilkinson/Stamford Hill analizi ... 89

ġekil 3.40 : Jean Nouvel, Arab du Monde (www.jeannouvel.com, 2010)... 90

ġekil 3.41 : Jean Nouvel, Arab du Monde analizi ... 90

ġekil 3.42 : Kalhöfer-Korschildgen / Frontier (http://www.kalhoefer-korschildgen.de, 2010) ... 92

ġekil 3.43 : Kalhöfer-Korschildgen / Frontier analizi... 92

ġekil 3.44 : Ssd / Parenthetical House (ww.ssdarchitecture.com, 2010) ... 93

ġekil 3.45 : Ssd / Parenthetical House analizi ... 94

ġekil 3.46 : Kalhöfer-Korschildgen / Trip to Grüne (http://www.kalhoefer-korschildgen.de, 2010) ... 95

ġekil 3.47 : Kalhöfer-Korschildgen / Trip to Grüne analizi ... 95

ġekil 3.48 : Kalhöfer-Korschildgen / Expander (http://www.kalhoefer-korschildgen.de, 2010) ... 96

ġekil 3.49 : Kalhöfer-Korschildgen / Expander analizi ... 97

ġekil 3.50 : Kalhöfer-Korschildgen / Tourne Sol (http://www.kalhoefer-korschildgen.de, 2010) ... 98

ġekil 3.51 : Kalhöfer-Korschildgen / Tourne Sol analizi ... 99

ġekil 3.52 : David Fischer/Dynamic Architecture (www.dynamicarchitecture. net, 2010) ... 100

ġekil 3.53 : David Fischer/Dynamic Architecture analizi... 100

(17)

ġekil 3.55 : Steven Holl / StoreFront for Art and Architecture analizi ... 101

ġekil 3.56 : Thomas Gaynor / Patent for a Rotating House (Randl, C., 2008) ... 103

ġekil 3.57 : Thomas Gaynor / Patent for a Rotating House analizi ... 104

ġekil 3.58 : Angelo invernizzi/Villa Girasole (www.villa-girasole.com, 2010) ... 104

ġekil 3.59 : Angelo invernizzi/Villa Girasole analizi ... 105

ġekil 3.60 : Alfred Granek/Patent for an Internally Rotating House (Randl, C., 2008) ... 106

ġekil 3.61 : Alfred Granek/Patent for an Internally Rotating House analizi ... 106

(18)
(19)

MĠMARĠDE HAREKETLĠLĠĞĠN FARKLI SÜREÇLERDEKĠ MEKANSAL ETKĠLERĠ ÜZERĠNE BĠR DEĞERLENDĠRME

ÖZET

Günümüzde bulunulan noktada, toplumun ve bireyin günlük yaşantısında hareketliliği oldukça yüksek düzeyde bulunmaktadır. Bu hareketliliğe insanın birey olarak A noktasından B noktasına gidebilme çeşitliliği, süresi de dahil olurken, günlük yaşantıda insanın etrafında bulunan, gidip gelen veriler de, çoğu yere akıllıca ulaşabilen her türlü hizmet ve servis de, genel olarak her yerde icra edilmeye uygun hale gelen çoğu meslek de, insanın farkında olarak ya da olmayarak yanında bulundurduğu çok işlevli ama küçük boyutlu taşınabilir objeler de dahil olmaktadır. İnsan hayatında bu denli önemli olan hareket ve hareketlilik olgusunun, esas olarak insan ve insan yaşamından beslenen mimarlık alanında da önemli bir yer tuttuğu düşünülmektedir. Aynı şekilde insan yaşamından etkilenerek insan ile birlikte değişen mimari tasarım ve ürünlerin de insanı değiştiren hareketlilik olgusundan etkilenerek, onunla birlikte değiştiği düşünülmektedir.

20.yüzyıl, 19uncu yüzyılda başlayan sanayi devriminin ardından değişmiş, ilerlemiş bir hayata sahne olmaktadır. Hareketliliğin insan ve toplum yaşamı üzerindeki etkisini araştırmak için bu nedenlerle 20nci yüzyılın başından günümüze uzanan bir süreç ele alınmıştır. Hareketlilik, kendisini oluşturan alt başlıklarına ayrılmış, dönemler halinde gelişimi incelenmiştir. Dönemsel bulgular tüm zaman aralığını kapsayan tek bir bütünde birleştirilmiş, hareketlilik adı verilen olgunun gelişimi, zıplamaları, hızlı ve yavaş yükseliş dönemleri ile alt bileşenlerinin hangilerinin hangi dönemlerde daha etkili olduğu ortaya çıkartılmıştır. Hareketliliği oluşturan alt bileşenlerinin yardımıyla insanın bu artış ve gelişimden ne şekillerde etkilendiği yorumlanmış, bu etkilenmenin insanın mekanlarında nasıl yansımalarda bulunduğu tartışılmıştır.

Belirtilen zaman aralığı kapsamında hareketli çözümler içeren projeler seçilmiştir. İçerdikleri kinetik durumların etkilerini ve çıktılarını-sonuçlarını anlamak adına harekete dair yaptıkları analiz edilerek sınıflandırılmıştır. Hareketlilik içeren projeler kullanıcısına önerdikleri, karşıladıkları beklentiler ve hizmet ettikleri talepler doğrultusunda yorumlanarak adlandırılmıştır.

İnsanın günlük yaşantısından etkilenerek mekanına yansıttığı, mekanından beklediği değişkenlikler, önceden bahsedilen insan yaşamında hareketliliğin alt bileşenleri ışığında tanımlanarak sınıflandırılmıştır. Böylelikle ele alınan zaman aralığında dönemsel olarak farklı mekansal yansımalar ortaya çıkmıştır. Analizleri yapılarak sundukları hareketlilik karakterleri adlandırılan mimari projeler dönemlerinin mekansal hareketlilik yansımaları ile süperpoze edilmiş, aralarındaki uyum ve örtüşme sınanmıştır.

Elde edilen bulgular doğrultusunda mimari tasarımda hareketliliğin ve hareket içeren mimari projelerin, insan ve toplumsal yaşamda var olan ve sürekli farklı hızlar ve alt bileşen kombinasyonlarında artarak hareketlilik olgusundan etkileniş biçimleri ortaya

(20)

çıkartılmıştır. Bu bilgiler ışığında hareketliliğin mimari tasarımdaki güncel yeri tartışılarak olması gereken noktaya dair önerilerde bulunulmuştur. Mimari projelerin günlük yaşamın hareketliliğini kendilerine yansıtma biçimleri ve sunulması gereken kinetik, mobil durum ile çözümlere dair önerilerde bulunulmuştur..

(21)

AN EVALUATION OF SPATIAL IMPACTS OF MOBILITY ON ARCHITECTURE IN DIFFERENT PERIODS OF TIME

SUMMARY

Nowadays, being in motion is in a high level in daily lives of the society and the individuals. This motion includes the variety of the ability and the process of going from point A to B for a person as an individual, the data that comes and goes, being around the person in daily life, different kind of service being get in a logical way, so many professions which can be suitable for being made everywhere and then the small, movable but multifunctional objects being carried by people on purpose or not. It can be thought that the fact of motion and mobility which is so important for human life, also take important place in architecture that is supported by human and its life. Moreover, architectural design and products which are affected by humans and change with them, also affect from the concept of mobility that changes the humans.

The twentieth century which changed after the industrial revolution begining in nineteenth century, faces an improved life. This can be thought as one of the main reasons to analyze the effects of the mobility for both the society and the individuals‟ lives, the process is researched which comes from the twentieth century to the present day. The mobility is seperated into its subtitles and the improvement of it is analyzed in periods. The periodical findings are integrated by containing whole time interval. In addition the improvement of the concept of mobility, its upturns, slow and fast rising periods and then the answers of questions that which subcomponents are more effective in which term are determined. By the help of these subcomponents composing the mobility, the effects of the increment and improvement to human beings are also commented. Then, the reflections of these effects on the human spaces are discussed.

The architectural projects including mobile solutions are selected in the content of indicated time interval. In order to understand the outputs and effects of kinetic situations that the projects include, the things that they do with motion are analyzed and classified. These projects, are designated by interpretation through their proposals, needs that they meet and demand that they serve.

The variations on reflections of human, who is affected by daily life, to the space and its prospects from this space are classified by the help of the human life mobility subcomponents. Thus, periodically different spatial reflections come out in the time interval approach of this research. The architectural projects, which presented characters are named by analysis, are superposed with the spatial mobility reflections of their own periods, then harmony and coincidence among them are discussed.

According to the indications, the response configurations of mobility in architectural design and the projects including mobility from the mobility fact, that exists in social, individual life and increases in subcomponents combinations are determined.

(22)

By the help of this analysis data, the current place of mobility in architectural design is discussed and some proposals are made about possible future senarios. Moreover, these proposals are detailed by the idea of mobile situations which are analyzed over configurations of daily life mobility that architectural projects reflect and kinetics that should be presented.

(23)

1. GĠRĠġ

1.1 GiriĢ ve ÇalıĢmanın Amacı

Mimarlıkta yapılan en temel görev insanlar için belirli ihtiyaçlarını karşılayacak hacimler oluşturmaktır. Burada bahsi geçen en temel öğeler ise 1) kullanıcı olan insan, özne 2) yaratılan hacim, nesne 3)karşılanan ihtiyaç, işlev olmaktadır. Yukarıda sayılan 3 öğe içinden ilki dışında diğerleri oldukça geniş bir skalada değişim gösterebilir. Örneğin yaratılan hacim konvansiyonel bir bina da olabildiği gibi geçici bir örtü, saçak veya hareketli bir araç, gemi, uçak veya karavan da olabilir. Bu hacim direkt olarak karşılanan ihtiyaca bağlı olmaktadır ki az önce verilen örneklerdeki ihtiyaçlar konvansiyonel bir binada yaşamak, çalışmak gibi birçok şey olabilirken geçici bir örtünün altında sosyal bir toplanma alanı veya hareketli bir aracın içinde ihtiyaç uzun süreli ulaşım esnasında geçici barınma olarak tanımlanabilir. Bütün bu parametreler ise direkt olarak kullanıcı, yani insan odaklıdır. Bütün bu ihtiyaçlar kullanıcının ihtiyaçları, ve buna bağlı olarak yaratılan hacimler de kullanıcıların hacimleridir. Dolayısıyla insanın yaşantısı diğer iki öğeyi analiz ederken esas alınması gereken başlıca konudur.

Medeniyetin başlarından beri toplum içinde yaşayan insanın yaşantısını hiç kuşkusuz sosyal çevresi, toplumsal yaşantı ve içinde bulunduğu genel küresel ortam şekillendirmektedir. Çünkü insanın günlük hayatında karşılaştıkları tam olarak bunlardır. Bu nedenle genel yaşantının gidişatına bakılmalıdır.

Toplumsal hayatın trendleri, günlük yaşantımıza giren yenilikler ve yüne hayatımızdan eskiyerek çıkanlar alışkanlıklarımızı, ihtiyaçlarımızı ve yaptıklarımızı şekillendirip değiştirmektedir. Toplumun ortak ruh hali de denilebilecek olan bu olguya hayatımızı kolaylaştırmayı amaçlayan yeni icatlar, eskimeye yüz tutmuş yok olan alışkanlıklar, savaş ve barış, küresel politikalar, magazin, moda, bolluk, kıtlık, uluslar arası piyasalardaki durumlar gibi parametreler doğrudan dahil olmaktadır. Bu sebeple hayatımızdaki gelişmeler bizi, biz de ihtiyaçlarımızı değiştiriyoruz. Değişen ihtiyaçlarımız ise yaşadığımız çevreyi ve çeşitli ölçeklerdeki hacimlerimizi değiştiriyor. Ofislerimiz, evlerimiz, alışveriş yaptığımız yerler, sosyalleştiğimiz

(24)

mekanlar değişirken bunlarla beraber yaşadığımız bölgeler, şehirler ülkeler değişiyor.

ġekil 1.1 : Inspector Gadget (URL-1).

Bütün bu değişimler nasıl oluyor? Ne yönde olmuş, oluyor ve olacaklar? Bu soruların cevabını ararken karşımıza hareket kavramı çıkıyor. İnsan, çok değişen hız ve ölçeklerde her gün hareket ediyor. Küçük ölçekte evinden köşedeki çarşıya giderken, büyük ölçekte ülkeler arası hareket ediyor. Özellikle de sanayi devrimi ve sonrasına, bir başka deyişle 20.yüzyılın başından bugüne baktığımız zaman bu hareketin şekil ve hız değiştirmesi sayesinde şehirlerimizden evlerimizin odalarına kadar geniş bir ölçek aralığında yaşantımızı ve çevremizi değiştirdiğini görüyoruz. Çeşitli şekillerde hayatımızda sürekli kolaylaşan ve hızlanan adımlarla hareket ediyoruz. Önce bir takım araçlar çıkıyor ve bizi içine alarak sürekli artan hızlarda bizi bir noktadan diğer bir noktaya taşıyorlar. Birim zamanda gidebildiğimiz mesafeler sürekli artıyor, insan daha uzak noktalara daha hızlı bir biçimde gitmeye başlıyor. Sonra insan bu harekette yanında götürebileceği şeyleri arttırmak için kullandığı araç gereçlerini, eşyalarını küçültmeye başlıyor. “Taşınabilirlik” kavramını etrafında yaymaya ve mümkün olduğunca çok şeye uygulamaya başlıyor. Eşya ve araç gereçlerini sürekli daha küçük, daha hafif ve daha kolay toparlanabilir hale getirmeye çalışıyor. Çizgi film kahramanı Müfettiş Gadget karakteri günümüz insanı ve araçlarını karikatürize eden bir biçimde de olsa başarılı bir biçimde özetliyor (Şekil 1.1). Küçülemeyecek ve taşınamayacak ihtiyaçlarını ise çeşitli yollarla her gittiği yerde köşe başında bulunabilir hale getirmeye başlıyor. (paylaşma, kiralama, dünyaya yayılma, disposable hale getirme vb. yöntemlerle). Bu şekillerde hareketi sürekli kolaylaşan insanın günlük yaşantısında daha hafif ve kolay hareket edebilir hale gelmesiyle şirketler çalışanlarını doğru orantıda artan bir rahatlık ve

(25)

ucuzlukla işlerini halletmeleri için uzaklara gönderebilmeye başlıyor. Aileler daha ucuza daha uzağa daha çabuk ve sancısız gidebildiklerini görünce zevk için daha çok seyahat etmeye başlıyorlar. İnsanlar yeni evlerine taşınırken daha uzakları yine aynı oranda atan bir rahatlıkla düşünebiliyorlar çünkü her geçen gün git gide hızlanarak günlük hayatlarında her gün olmaları gereken yerlere, işlerine, tiyatro sinema ve şehir merkezlerine gidebileceklerini biliyorlar. Bunu bilen inşaat ve emlak şirketleri gönül rahatlığıyla sürekli daha uzaklara uydu yerleşimler yapabiliyor ve devletler buralara sürekli artan hız, sıklık ve rahatlıklarda ulaşım götürüyor. Bu arz talep döngüsüyle sürekli hareketlilik artıyor ve hareketliliğe bağlı olarak yaşam biçimleri ve gereksinimleri değişiyor. İnsanın ihtiyaçları değişkenleşiyor ve bu ihtiyaçların gerçekleşmesi gereken süre kısalıyor. Bir işyeri aynı sürede daha fazla elemanı daha uzağa yollayarak daha çok iş alabildiğini görünce bunun sürekli artmasını, bir üretici daha çok birim ürününü daha uzağa daha sık yollayarak daha çok satabileceğini gördükçe bunun sürekli artmasını, çalışan bir birey haftasonu tatiline daha uzak mesafeleri daha ucuza ve daha sık sığdırabildiğini gördükçe bunun sürekli artmasını, daha mümkün olmasını istiyor. Bir iş adamı sabah uyanır uyanmaz işine evinde başlamak, öğle arasında zevk için birşeyler yapmak, akşam işinden çıkınca yine kendine vakit ayırmak ve tüm bunların sonunda evinde yine makul bir vakitte olmak istedikçe konut yapısının içinde ofis, ev, sinema, spor salonu, tenis kortu gibi daha önceden olmayan şeylere ihtiyaç duyuyor. Bununla beraber bu gereksinimlerin sağlanması ucuzladıkça veya ulaşılabilirliği arttıkça toplumun daha büyük bir yüzdesi bunlara sahip olmaya başlıyor ve yine dünya üzerinde artan yaşam kalitesine bağlı olarak artan insan sayısı bütün bu ihtiyaçların sürekli yan yana eklenen, büyüyen alanlara yayılmasını engelliyor ve tasarımcılar bir hacime daha çok işlev sığdırabilmeye çalışıyorlar. Böylelikle açılan kapanan mekanlar, kayan-dönen bölüntüler, şeffaflaşıp opaklaşan cephelerle dakikalar içinde bir hacim ofisten eve, avludan toplantı salonuna, 5 odadan 1 büyük hole, sinema salonundan manzara terasına dönüşebilir hale geliyor.

Özetlenecek olursa etrafımızda ve yaşantımızdaki hareket unsurunun hızı, ulaşılabilirliği, konforu, sıklığı arttıkça yaşantımız ve ihtiyaçlarımız değişip çeşitleniyor ve bunların sağlanması gereken süreler sürekli kısalıyor, yaşadığımız hacimler de bu hareketten nasibini alarak daha esnek, hareketli olmak durumunda kalıyor. Hızlanan, değişen, sıklaşan yaşantımızdaki bu hareketin analiz edilmesinin içinde bulunduğumuz hacimlerin esnekliği ve hareketliliğiyle ilgili bilgiler vermesi

(26)

beklenmektedir. İçinde hareket ve/veya hareketli öğeler barındıran hacimlerin ise analiz edilmesinin genel yaşantı, döneminin insan ihtiyaçları ve yine döneminin toplumsal ortak ruh haliyle ilgili bilgiler vermesi beklenmektedir.

Mimarlıkta Hareketliliğin Farklı Süreçlerdeki Mekansal Etkileri Üzerine Bir Değerlendirme başlıklı tez çalışmasının amacı mimarlıkta hareket eden öğelerin önemini, etkilerini ve nedenlerini saptamak, içinde bulunduğu dönemin ortak ruhundan hangi şekillerde beslendiği ile ilgili bulgulara ulaşmaktır. Mimarlıkta hareketin önemli ve sürekli bir öğe olduğu düşüncesiyle bu hareketi analiz etmek ve şekil değiştirişini, etkilerini ve etkilendiği yerlerin, dönem ve zamanların görülmesi amaçlanmıştır

1.2 ÇalıĢmanın Yöntemi

Tez çalışması mimarlıkta hareketlilik içeren yapıların günlük hayatın içinde artan hareketlilikten beslendiği, etkilendiği noktaları ve etkileniş biçimlerini ortaya çıkartmayı amaçlamaktadır. İnsan hayatında artan hareketliliğin mimari tasarım ve yapılara nasıl yansıdığı, sözü edilen yansımaların ne şekillerde kendini gösterdiği araştırılacaktır. Çalışma kapsamında izlenecek yol ve yöntemler dizisi şu şekildedir: İlk olarak, tez çalışmasının 2nci bölümü boyunca, 20. Yüzyılın başından günümüze kadar olan süreç içinde, hareketliliğin artışı incelenecek ve görselleştirilecek, alt dönem ve alt başlıklarına ayrılarak grafiksel hale getirilecektir. 19.yüzyılda yaşanan sanayi devrimi ve teknolojik devrimin ardından yaşanan hızlı ilerlemeler insan hayatının değişimi, seçilen süreç aralığının nedenleridir. Hareketlilik kavramı ise insan hayatı içinde kendini gösterdiği haliyle bir bütün olarak düşünülmektedir, dolayısıyla bu bütün ilk olarak alt bileşenlerine ayrılacaktır. Her alt bileşenin insanı farklı biçimlerde etkileyip geliştirdiği düşünülmektedir. Seçilen zaman aralığı 10‟ar yıllık dönemler halinde artan hareketlilik ve belirlenen alt bileşenleri bağlamında incelenerek insan hayatında hareketliliği arttıran faktörler önce dönemsel, sonra genel hareketlilik artış-hız diyagramlarını oluşturacaktır. Bu aşamada ulaşılması amaçlanan veri, hareketliliğin belirli süreç ve alt bileşenler içinde gelişimindeki dalgalanmalar,sıçramalar ile dönemsel olarak öne çıkan hareketlilik bileşenleri olmaktadır. Daha sonra, Bölüm 3 kapsamında hareketlilik içeren seçilmiş mimari projelerin sundukları hareketlilik ve çözümleri yönünden analiz edilecektir. Analizlerin sonuçlarında elde edilmesi hedeflenen veriler, hareketlilik ve sonuçlarını

(27)

görselleştirmek, bahsi geçen kavramı gözle görülebilir, okunabilir ve ölçülebilir hale getirmektir. Analiz yöntemi mekan dizini (space syntax) – gamma analizleri baz alınarak geliştirilmiştir. Ortaya çıkacak olan diyagramlardan okunan verilerin ışığında ilgili mimari tasarımlar yorumlanarak hareketliliğin hangi alt bileşenlerine ilişkin çözümler sundukları belirlenecektir. Bu noktadan yola çıkılarak analizi yapılan projelerin içinde bulundukları dönemlerin öne çıkan hareketlilik bileşenleri ile hangi düzeyde örtüştükleri incelenecektir. Ortaya çıkacak olan sonuçlardan ise mimarlıkta hareket içeren yapılar ve sundukları olanakların hareketliliği sürekli artan insan hayatı ile etkileşimlerine dair bilgiler elde edilmesi beklenmektedir. (Çizelge 1.1) Elde edilmesi beklenen etkileşim ile ilgili bilgilerin, mimarlıkta hareketliliğin dünü ve bugününü anlamaya yardımcı olarak yarını ile ilgili öngörülerin gelişimini sağlayabileceği, hedefe ve beklentilere yönelik tasarım önerileri ve stratejileri geliştirerek yüksek verimli hareketli mimari ürünler ortaya çıkmasına yardımcı olabileceği düşünülmektedir.

1.3 Kavramlar, Tanımlar

Tez çalışması kapsamında sıkça karşılaşılacak olan kavramlar ve tanımları aşağıdaki gibidir. Aşağıdaki kavramlar tez çalışması kapsamında anlatılmak istenen şekillerde, subjektif olarak tanımlanmışlardır.

Hareketlilik: sözü edilen öznenin hareket edebilme becerisi,

TaĢınabilirlik-mobilite: sözü edilen özneyi yerden bağımsız kılan özellikleri , insanın ihtiyaç duyduğu yere yanında götürebilmesine yönelik özellikleri,

Statik: durgun, hareket etme becerisi bulunmayan,

Mimari hareketlilik karakteri: hareketli öğeler barındıran bir mimari projenin hareketliliği ile sunduğu çözümlere yönelik sınıflandırılması, bu sınıflandırmada bulunduğu yer,

Hareketlilik alt bileĢenleri: günlük hayatta var olan ve artan hareketliliğin etkilediklerinin, hızlandırdıklarının sınıflandırması,

Mekan sentaksı: mekan kurgusunu anlamaya yönelik bir analiz çalışması,

Fonksiyon(mimari projelerde): bir mimari projenin oluşturduğu hacimlerin amacı,işlevi,

Hacim(mimari projelerde): insan yapımı ve/veya müdahalesi ile oluşturulmuş, değiştirilmiş üç boyutlu uzay parçası,

(28)

Mekan: yer, bulunulan yer (place) (URL-86)

Ġzole olma durumu(mimari projelerde): çevre ile iletişim içinde bulunmamak. Sosyallik(mimari projelerde): insanlarla iletişim içinde bulunmak.

Çizelge 1.1 : Mimaride Hareketliliğin Farklı Süreçlerdeki Mekansal Etkileri Üzerine Bir Değerlendirme.

(29)

2. YĠRMĠNCĠ YÜZYILDA HAREKETLĠLĠK

“Kore , geçtiğimiz 40 yıl içinde en hızlı şehirlileşme geçişini göstererek %80 kırsal yaşamdan %80 şehirli yaşama geçmiştir.” (Koolhaas, R. and others, 2000a)

“20.yüzyılın başında dünya popülasyonunun %10u şehirlerde yaşıyorken, 2000 yılında bu oran %50‟ye çıkmıştır. 2025 yılında şehirde yaşayan birey sayısı 5 milyar‟ı bulabilir.” (Koolhaas, R. and others, 2000)

Motorlu taşımadaki ve nüfusa bağlı artış ile Alman popülasyonunun %93‟ü günde en az 1, ortalama 3.5 defa küçük işler için evini terketmekte ve 84 dakika yolda olurken 39 kilometre kat etmektedirler. 18-35 yaş arasındaki bireyler 3.9 iş ve 54 kilometre yolu 87 dakikada kat etmeleriyle en yüksek hareket oranına sahiptirler (Flade, A., 2002)

İnsan, yapı olarak hareketli bir varlıktır ve bu bağlamda hareketlilik, hareket edebilme kabiliyeti, potansiyeli ve özgürlüğü insan hayatında önemli bir yer tutmaktadır. Kronenburg (2007a) ‟a göre insan istekleri doğrultusunda hareket eden ve geniş alanlara yayılmış olarak yaşayan esnek varlıklardır ki tür olarak hayatta kalabilmiş olmasını adapte olabilme ve hareket kapasitesine borçludur. Günümüzde çoğu kültür yerleşik bir hayat sürerken esneklik yine insan gelişiminde öncelik haline geliyor olabilir ve teknolojik, sosyal ve ekonomik açıdan cesaretlendirilerek dünya piyasalarına, internete ve hızlı ulaşıma bağlı olarak göçebeleşiyor olabilir. Mimarlığın da yaşam alanlarımızı oluşturan, insan odaklı tasarım ve üretim yapan, dolayısıyla insan yaşamından beslenen bir çalışma alanı olması nedeniyle yaşamın önemli paydalarından olan hareketlilik olgusu ile doğrudan etkileşim içinde olduğu düşünülmekte, mimarlıktaki hareketlilik ve değişkenlik öğelerini tetiklediği düşünülmektedir. Hareketliliğin mimarlıktaki etkilerini, mimarlıkta hareketliliği tetiklediği, etkilediği, değiştirdiği ve dönüştürdüğü dönemleri, bu değişim ve etkileşimlerin karakterlerini görmek için Bölüm 2 kapsamında insanın günlük yaşantısındaki hareketliliğin belirli bir zaman aralığında gelişimi incelenecektir. 18-19. Yüzyılda yaşanan sanayi devriminin ardından yeni, endüstriyelliğin etkisinde bir dünya oluşmaya başlayarak, yukarıda sözü edildiği gibi şehirlileşmenin artması insan

(30)

yaşam tarzını, etkinliklerini ve ihtiyaçlarını değiştirmeye başlamıştır.Deniz(2004)‟in belirttiği üzere, „Değişebilirlik‟ kavramı, 20.yüzyılda modern konut kullanıcılarına yaşayacakları herhangi bir konutta değişiklik yapmaları için yardımcı olabilecek ve konut tasarım ve üretim sürecine aktif katılımlarına imkan sağlayabilecek bir araç olarak görülmüş, dolayısıyla mimarlık alanında önemli bir tasarım ve üretim faktörü olmuştur. Coğrafi olarak bakıldığında ise bu değişimin batıda başlayarak en çok batılı toplumlarda etkisini göstermiş olduğu görülmektedir. Avrupa, 20nci yüzyılın ilk yarısında mimaride yaşanan devrimin başı çektiği yerdi. Villa savoye gibi bir yapıdaki hacimlerin bağlantısı ve rampalarla desteklenen insan hareketi esnek mimarlığın temel elemanlarındandır. (Kronenburg, R., 2002a)

Böylelikle, sözü edilen inceleme için kavramın, 20. Yüzyılın başından itibaren ve batı dünyasında ele alınması gerektiği ortaya çıkmıştır. Hareketlilik kavramı alt başlıklara ayrılarak, yüzyıllık dönem ise 10 yıllık zaman dilimlerine ayrılarak analiz edilecektir. Bölüm sonunda hareketlilik artışlarının alt başlıklarına göre yüz yıllık süreç içinde artış grafikleri ortaya çıkacaktır.

2.1 GiriĢ ve Hareketliliğin Alt BileĢenleri

“Panik erken başlıyor. Çocuklar için sürekli aktiviteler, okuldaki notlar, 25’inde tam hızını bulmuş kariyer. Daha çok kazan, ileriyi planla, el bilgisayarını doldur, bağlan ve indir, yeni toplantılar, acele et, sosyal güvenlik kuruluşları. Hayır, hayır, hayır! Bir mola zamanı, rahatla ve baskı ile stresten kurtul. Otur ve düşün: hayatta ne önemlidir ve neler öncelik kapsamına alınmalıdır?” (Flade, A., 2002)

Günümüzde, mimarlık ve ürünlerinin sosyal ve günlük yaşamdan etkilendiği kabul edilmektedir. Kronenburg (2001), mimarlığın rolünün insanın kimlik duygusuyla doğrudan bağlantılı olduğunu belirtmektedir. Mimarlığın bir sanat olduğunu ama zanaat, bilim ve teknoloji ile iç içe olduğu için tüm insan aktivitesinin bir dışavurumu olduğuna işaret etmektedir. New York üzerinden geriye dönük okumalar yapan Koolhaas (1994c) , Coney adasına ilk demiryolunun ulaşması ile ordu benzeri yeni ziyaretçilerin parazite benzer bir altyapıyı (En çok kişinin en az zaman ve yerde üzerini değişebilmesi için kabinler, 1871‟de Coney adasında icad edilen hot dog ve ilkel konaklama yerleri gibi) beraberinde getirdiğini söylemektedir. (Şekil 2.5) İnsanlar etkinlikleriyle yaşamı ve mimarlığı birçok şekilde değiştirmektedirler.

(31)

Örneğin tasarım ve form açısından Kronenburg teknolojiden ilham almış mimarlığı kendi terimleriyle şu 4 temaya ayırarak örneklerle açıklamıştır:

1- pop mimarlık/moda – döneminin stilini görüntüsüne yansıtan (ör: streamline tasarımlı Coca Cola Tesisi, Robert V. Derrah, 1936-37) (Şekil 2.1) ,

2- saf mimarlık/estetik – tüm dekoratif elemanlardan arınmış (ör: Barcelona Pavilion, Mies Van Der Rohe,1929) (Şekil 2.2),

3- organik mimarlık/doğa – doğanın insan yapımı üzerindeki etkisine göndermeler yapan (ör: TWA Terminal, Eero Saarinen, 1956) (Şekil 2.3)

4- tektonik mimarlık/teknoloji – teknolojik yönlerini ön plana çıkaran (ör: Wichita House, Buckminster Fuller, 1946) (Şekil 2.4) (Kronenburg, R., 2001b.)

ġekil 2.1 : Coca Cola Tesisi, 1936 (URL-13)

ġekil 2.2 : Barcelona Pavilion, 1929 (URL-14)

ġekil 2.3 : TWA Terminal, 1956 (URL-15)

(32)

ġekil 2.5 : Coney adası, erken 1900‟ler (URL-12)

Fonksiyonel açıdan ise mimarlıkta hareketliliğin (mobilite) günlük yaşamdaki gelişmelerden ve bu gelişmelerin genel seyrinden nasıl etkilendiğini görmek için ilgili dönemin hareketlilik bağlamında dökümüne bakılması gerekliliği ortaya çıkmıştır. Şu an içinde bulunduğumuz toplumun ve yaşam tarzının temellerinin sanayi devrimi ve teknolojik devrim ile atıldığı göz önünde bulundurulur ise ilgilenilen dönemin tümüyle 20.yüzyıl olduğu ortaya çıkmaktadır. Geçtiğimiz yüzyılda yaşanan neler, hareketlileşmeyi nasıl etkilemiş olabilir? Ve değişen hareketlilik şartları mimarlıktaki mobiliteyi ne şekilde etkilemiş olabilir? Yaşam genellikle stabilite ve güvenlikle bağdaştırılırken hareket halinde olma durumu ile birlikte bir paradoks yaratıyor gibi görülürken kişinin niyetiyle bu niyetin yerine getirilmesi arasında bir zaman aralığı oluşturmaktadır. Bu zaman aralığının büyüklüğü ise yaşamın tarihsel boyutu ve en son gelişmelere bakılarak görülebilir. (Rammler, S., 2002)

Hareketlilik kavramı, tek yönlü olmayan, hayatın her alanında kendini farklı şekillerde göstermekte olan, çok sayıda paydanın bir araya gelerek oluşturduğu çoğul karakterli bir bütündür. Böyle bir bütünün ise bileşenlerine ayrılarak incelenmesi, bütünün anlaşılmasına katkı sağlayacaktır. Koolhaas (1994b) Manhattan gökdelenini, başta ayrı olarak ilerleyen 3 farklı kentsel atılımın tek mekanizmada birleşmesi olarak tanımlar. Bunlardan ilki dünyanın reprodüksiyonu olma, ikincisi kulenin yapı bünyesine katılması ve üçüncüsü de tek başına blok kavramıdır. New York gökdeleninin potansiyelini ve vaat ettiklerini anlamak için görkemli bir bütünde birleştirilmeden önce bu 3 mimari mutasyonu ayrı ayrı incelenmesinin gerekliliğini vurgulamaktadır. Hayatımızda var olan hareketlilik ise birkaç bileşenine ayrılabilmektedir. Öncelikle hareket konusunda iki öğeden bahsedilebilir: 1- hareket eden-ettirilen nesne, 2- hareket ettiren özne. Birbirini tamamlayan bu ikili sonucunda hareket ve/veya hareket edebilme kabiliyeti (mobilite) oluşmaktadır. Sabit ve

(33)

hareketli olan arasındaki sınırlar belirsizleşmektedir. Sadece doğa ile ilgili olarak değil yapıların doğasıyla, açılıp kapanan kapı ve pencereleriyle belirsizleştirilen mekanlar arası, iç ve dış arası bölgeler, son olarak da evin uydusu olarak otomobil ile evin içi ile dışı arasında uzayan hareketler sözü edilen belirsizlikler ve araçları olarak gösterilmektedir (Clauss, S.M. and Vegesack V.A., 2002). Oluşacak herhangi bir hareketten yarar veya zarar sağlayacak olan ise nesne olacaktır, yani hareket eden öğe. Diğer bileşen sadece görevi olarak nesneyi hareket ettirmektir. Hareketiyle günlük hayatın işleyişini ve mimarlığı etkileyen ise bu sözü edilen nesnedir. Hareket etme kabiliyeti ve hızı değişen nesneler de birkaç bileşenine ayırarak incelenebilmektedir.

1-Bireyin(İnsanın) Hareketliliği : İnsanın hareket kabiliyeti geçtiğimiz yüzyıl içinde büyük gelişme göstermiştir. Mobilitesi ve hızı artan insanın ihtiyaçları da değişmiştir. Mimarlık da bu ihtiyaçların bir veya daha fazlasını karşılamak durumunda olduğu için gelişmelerden etkilenmiştir. Kronenburg (2007b) Corbusier‟in ilk yapılarından olan „une petite maison‟un mimarın ilericiliği ile bağdaştırırken adapte olabilen yapılara ilgisine işaret etmiştir. Yapı mimarın ebeveynleri için bir emeklilik evi olarak en iyi tanıdığı 2 kişinin hayatına uyumlu olarak tasarlanırken, kendisinin ziyaretleri sebebiyle artan kullanıcı sayısına bağlı olarak bazı esnek tasarımlar (misafir için alan yaratan katlanır bölücü paravan, büyüyebilen yemek masası, komodin üzerine monte edilmiş çalışma masası ve ilişiğindeki yüksek pencere gibi) oluşturulduğu belirtilmektedir.

İnsanın hareketliliğinin kültürel boyutu olarak ise Clauss(2002), kültürler arası etkileşimin ev üzerinde daha az statik bir etki yarattığını ve içinin kişinin yaşam tarzını sürekli etkilediğini belirtmiştir. Özellikle Japon eşya ve alışkanlıklarının güncel tasarım ve mimarlığı fazlaca etkilediğini belirtmektedir.

2-Bilginin Hareketliliği : Veri veya data olarak da tanımlanabilecek bu alt başlıkta bilgi içeren herşeyin hareketlilik ve hızının etkisinden bahsedilmektedir. Komunikasyon, para, rakamlar, yazılar, ses, görüntü gibi her türlü data bu bölüme dahil olmaktadır. Örneğin, Hosoya ve Schaefer(2001), bit-strüktürleri adını verdiği dijital tanılama sistemlerinin kusursuz senkronizasyon ve organizasyonları ile şehire yeni bir altyapı oluşturduğunu ileri sürmüştür. Şehrin dokusunu tekrar organize ederek kararsızlığa izin verdiğini, GIS-coğrafi bilgi sistemi ile kontrolünü, GPS-küresel pozisyonlama sistemi ile de yönlendirmesini sağladığını belirtirken bit

(34)

strüktürleri adını verdiği bu gibi gereçlerin sanal olanın gerçek dünyada mantığını ortaya koyması olarak nitelendirmektedir. Kontrolü, izlemeyi ve dağıtımı destekleyerek kendi ekonomilerini kurduklarını belirtmektedir.

Bilginin ve verinin önemine dikkat çeken bir nokta da Koolhaas(2000d)‟ın verdiği bilgilere göre internet üzerinden iletilen tüm bilgilerde en büyük pay rakipleri olan fiber optik kablolar ve uydular gibi elde tutulamayan ve bilgisayar programlarının olmaktadır. Bilgiden oluşan bu bileşenler olmadan fiziksel forma sahip olan diğer bilgisayar bileşenleri işlevlerini sürdüremezler. 19uncu yüzyıldan 20nci yüzyıl ortalarına kadar iletişim kağıt üzerine basılı ve fiziksel olarak teslim edilen gazete,mektup gibi araçlar ile sinyal ile veya kablolar yardımıyla aktarılan kodlanmış mesajlardan oluşan telefon, tv gibi 2 farklı alana ayrılırken şimdi bu ayrım silinerek bilgi kullanıcılarına yeni alternatifler sunulmaktadır (Koolhaas, R. and others, 2000c). Koolhaas, günümüzde kontrol merkezlerinde, evlerde, ofislerde ve günlük araçlarda kullanılan teknlojilerin Edison ve Marconi‟den beri insan algılarını yanıltmak için üretilmiş en hızlı makinalar olduğunu ileri sürmektedir. Elektron tüpünden günümüzün entegre devresine uzanan yolculuklarında bilgisayarların kendilerinden önceki tüm ortamlardan daha fazla gelişmekle kalmadıkları, bununla beraber oldukça hızlı bilgisayarları oldukça hızlı geliştirmeye hizmet ettiklerine dikkati çekmiştir. (Koolhaas, R. and others, 2000d)

3-Objenin Hareketliliği : Bu alt başlıkta insan dışında her türlü araç, gereç, dometik malzeme veya gıda maddesi gibi her türlü objeden bahsedilmektedir. Zamanla boyutları küçülüp taşınabilir hale gelen araçların dahil olduğu kadar, paralı otomatlarla ulaşım kolaylığı artan atıştırmalık gıdalar veya taşımacılık ile ticareti kolaylaşan objeler de bu bölüme dahil olmaktadır. Koolhaas(2000e)‟ın da belirttiği gibi, ürünlerin organizasyon ve dağıtımında yeni kimlikler, yeni endüstriyel ortaklıklar oluşturmaktadır. Bilgi teknolojisi en büyük etkisini lojistik ağları ve büyük toplulukları üzerinde göstermiştir. Kitaptan birçok tüketici ürününe kadar amazon.com çığır açan bir imparatorluk kurmuştur. 2001 satışları 4milyar doları hedefleyen bu kuruluşun, ups ve fed-ex gibi devasa lojistik servislerden yararlanarak milyonlarca teslimatını tamamlamakta olduğuna dikkat çekilmektedir.

4-Mesleklerin Hareketliliği : 100 yıl öncesinin aksine, bilindiği gibi günümüzde tüm dökümanlarımızın içinde bulunduğu dizüstü bilgisayarımızı alarak işimizi her gittiğimiz yere taşıyabilmekteyiz. bu bölümde taşınabilirliği ve hareket kabiliyeti

(35)

artan meslekler ve işlerden bahsedilmektedir. Bilginin ve insanın mobilitesiyle doğrudan ilişkili bir alt başlıktır. Örneğin hareketli görsel ve ses iletişimi bağlantıları ile çalışma işlemi dönüşerek kişilerin bir merkeze bağlı olarak her yerde çalışmalarına olanak sağlanacağı düşünülmektedir. Ericsson için stratejik planlama müdürü olarak isveçte çalışan Gören Hermanson, video görüşmeleri ile evinden çalışmaktadır. Ofisini haftanın 1-2 günü ziyaret etmekte, yönettiği takımın diğer elemanları da aynı şekilde çalışmaktadırlar. Bu şekilde üreticiliklerini %20 oranında arttırırken ofis masraflarından 20000 pound ve 2000 litre benzinden kar etmişlerdir. Bu şekilde çalışma ortamları için çokça teknoloji gerekmekte, fakat bu teknolojinin enerji ve azalan masraflar olarak geri dönüşünün bu seçimi yapmayı akıllı kıldığı belirtilmektedir. Ancak mobil ve uzaktan çalışma tüm ofis personeli için uygun olmamaktadır. Ofis alanına ihtiyaç muhtemelen devam edeceği ancak neye benzeyeceğinin bir soru işareti olduğu belirtilmektedir. (Lovejoy, D., 1993)

Mesleklerin hareketlileşmesinin tarihsel sürecini açıklayan Ak(2008) Post-fordist dönemde, fabrikaların parçalandığını, tersanelerin kapatıldığını; üretim mekanlarının, işgücünün ucuz olduğu yerlere taşınabilen esnekliğe kavuşturulduğunu belirtmektedir. Tüm iş birimleri ve işçilerin bir arada olduğu tek bir tesis yerine üretilen bütünün her parçasının ayrı yerlerde üretilebildiği, kaynağını yeni iş süreçlerinin esnekliğinden alan yeni bir „esneklik‟ modeli geliştirildiğine dikkati çeken Ak, fabrikalar gibi tesislerin de bu yeni esneklik modeline göre biçimlenmeye başladığını söylemektedir. Ancak bu esnek sistemdeki yeni işgücünün, kendisini bir işgücü olarak algılamadığına dikkat çekilerek, dizüstü bilgisayarını tatile götüren kişinin kendisinin tatil yaptığı ve tatilde de işgücü ürettiğinin farkında olmadığını belirtmektedir. Esnek iş modelinde her gün işyerine gitmek zorunda kalmayıp bilgisayarla evinden işlerini yürüten kişinin, işyerinin elektrik faturalarını ödemiş olduğu, öğle yemeğini kendi karşıladığı, sigorta paralarını bile özel sigortalara girerek kendisinin ödemek zorunda kaldığından söz edilmekte, yalnızlaşan bireyin diğer yalnız bireylerle yine sanal ortam üzerinden iletişim kurarak iyice içine kapandığına dikkat çekilmektedir. Böyle bir bireyin ise güvensizleşerek radikalliğini kaybettiği belirtilmektedir. (Ak, B., 2008)

5-Hizmetin Hareketliliği : Yine 100 yıl öncesinin aksine bugün arabamızı park ettiğimiz yerde küçük direklere benzeyen aletlerin içine para atıp bilet alarak otopark hizmetinden yararlanmış olabiliyoruz. Bunun için artık gişelere, özel otopark

(36)

alanlarına ihtiyaç kalmıyor, dolayısıyla her yol kenarı bir otopark haline gelebiliyor. Hizmetlerin insana veya odağına ulaşabilirliği hizmet sektörü açısından önemli bir konudur. Bu bölümde hareket kabiliyeti, ulaşılabilirliği artan hizmetlerden bahsedilmektedir. Endüstriyelleşen toplumlarda üreticiler tüketicilere hizmet olarak hertürlü kolaylığı sağlayarak satışlarını arttırmayı amaçlamaktadırlar. Alışverişin yaşaması için müşteri ve ürünlerin sabit akışı kadar önemli hiçbir durum bulunmamaktadır. Müşteri trafiği ile satış hacmi arasındaki ilişki alışverişi şehirciliği hareketlilikten ayrılmaz hale getirmiştir. Sürekli aktivite yaratmaktaki efektifliği açısından alışveriş şehirde hareketin icra edilmesinde önemli bir rol oynamaktadır. İnsanlar ile alışverişin nasıl buluşturulacağı konusu üzerine geliştirilen teknikler çeşitli ölçülerde mekanizasyon, yapaylık, gelenekçilik ve radikallik içermektedir. Bütün bu çabalar, mesafeleri kat etmekte yeni yollar ve hareket ile alım-satımın temasını efektif olarak arttırmayı amaçlamaktadır. (Leong, S.T., 2001.)

Bütün bu tanımlar ve açıklamalar ışığında, ele alınan zamansal aralığın yukarıdaki bileşenler doğrultusunda dökümü yapılacaktır. İlerleyen sayfalarda 20nci yüzyıl onar yıllık dilimler halinde bu alt başlıklara ayrıştırılarak grafikler haline getirilecek, 10 yıllık dilimlerde her alt başlıkla ilgili ilerlemelerin farklılığı ortaya çıkacaktır. Her 10 yıllık dilimde hangi alt başlıkta daha fazla hangisinde daha az ilerleme kaydedildiği okunabilecektir. (Sekil 2.7)

Bütün 10 yıllık dilimler birleştirildiğinde tüm 20nci yüzyıl için her alt başlığın bir genel hareketlilik grafiği ortaya çıkacaktır. Sürecin tümünü ele alan bu grafiklerde bütünün içinde hızlı ve yavaş yükselişler okunabilecektir. (Şekil 2.7)

Daha sonra karşımıza çıkacak olan seçilmiş mimari projelerin analizleri ile ortaya çıkacak olan mimarlıkta mobilite çalışmaları işte bu hareketlilik süreçleri incelemelerinden elde edilecek bilgiler ışığında yorumlanmaya çalışılacak, mimarlıkta var olmuş olan hareketlilikle ilgili çalışmalar ile geçtiğimiz yüzyılda mobilite adına yapılmış şeyler arasında ilişkiler kurulmaya çalışılacaktır. Günlük hayattaki hareket kabiliyeti değişimlerinin mimarlıkta bu konuyla ilgili çalışmaları etkilediği düşünülmektedir. Kentsel olarak ele alındığında Kronenburg(2007a), değişimin sürekli ekonomik, sosya ve kültürel baskılarının yapı gelişimi ve altyapı ihtiyaçlarını etkilediğine işaret etmektedir. Toplumun hiçbir zaman statik olmadığını, insan medeniyetinin değişime ve gelişime eğilimi olduğunu belirtmektedir. Bu durumun yapay çevre üzerindeki etkisi olarak yolların uzaması ve yeniden

(37)

düzenlenmesini, servis birimlerinin geliştirilmesini ve yapıların yıkılıp tekrar yapılmasını göstermektedir. Bir toplumun ekonomik açıdan gelişiminin ilk işaretinin bina dikmek olduğunu, genellikle de tanınabilir önemli statülerdekiler olduğunu söylemektedir. Bu bağlamda Thomas Walter‟ın 19.yüzyıl Amerika‟sında yapılan Capitol binası ile 20.yüzyılın son dönemlerinde Cesar Pelli‟nin Malezya‟daki Petronas kulelerinin aynı amacı güttüğü söylenmiştir.

Çeşitli teknolojik gelişmelerin ise ortaya çıkışları ve yaygınlaşmaları ile mimarlığı etkilemiş olmaları yerine doğrudan mimari ve kullanıcı üzerinde belli bir etki yaratmak amacıyla üretildikleri görülmektedir. Yakından bakıldığında kendisine bağlı diğer teknolojilerin gelişmesi ve birleşmesiyle oluşarak mimarlık alanına dahil edilmiş gelişmeler, aynı zamanda kullanıcı odaklı olarak önceden belirlenmiş durumların çözümleridir. Düşey sirkülasyonda merdivenin kullanıldığı dönemlerde 2.kattan yukarısı ticaret için uygun görülmezken 5.kattan yukarısı yerleşilemez olarak kabul edilmekteydi. Manhattan‟da 1870‟lerden beri asansör zemin üzerindeki tüm yatay yüzeylerin özgürleştiricisi olmuştur. Asansörün öngörüsü şu şekildedir: ne kadar yüseğe çıkarsa o kadar sayıda istenmeyen durumu geride bırakır. Ayrıca tekrar ve mimari değer arasındaki ilişki açısından; düşey şaftın etrafında üst üste koyulan kat sayısı arttıkça aynı anda tekil bir formda birleşmekte,eklem yeri olmayan ilk estetiğin üreticisi olmaktadırlar. Asansör ve taşıyıcılarının ortak gelişimiyle günümüzde verilen her taban alanı sonsuzlukla çarpılarak gökdelen adı verilen yapı üretilebilmektedir. (Koolhaas, R., 1994b)

Yapısal düzeni değiştirip geliştirerek kullanıcı üzerinde belli ve planlanmış bir etki yaratmak amacına yönelik teknolojik yapısal gelişmeler kapsamında Koolhaas, hiçbir keşfin yürüyen merdivenin keşfi kadar alışveriş üzerinde etkisinin bulunmadığını belirtmektedir. Asansörden farklı olarak yürüyen merdiven akışı güçlendirmekte, düşey seviyeler arasında akışkan geçişler yaratmakta, daha da ileri gidilerek farklı seviyelerin algılanmasını güçleştirmektedir. Yürüyen merdiven mimarlığı modifiye etmekte, katlar ve bölgeler/bölümler arasındaki ilişkiyi reddetmektedir. 20.yüzyıl başında alışveriş merkezlerinin oluşmasına katkıda bulunan yürüyen merdivenlere hızla alışılmıştır. Bir yumuşak geçiş elemanı olarak, günümüzde ölçeğini ve boyutlarını sorgulamadan kullandığımız büyük bir yapı tipini tetiklemiştir. Şehrin zemin seviyesini genişlettiği için yürüyen merdiven şehirlilik ile eş anlamlı kabul edilmiştir. İç mekanların artan şehirleşmesi yürüyen merdiven sayesinde yeni

(38)

derinlik seviyelerinin ulaşılabilir olmasının diğer mekanize sistemlerle birleşmesinin sonucudur. Yürüyen merdiven parçalı şehirlerden kesintisiz şehir modellerine doğru bir kayma oluşturmuştur. Koolhaas genişlemeyi anlatırken iç mekanın yatay genişlemesinde zamanının yeni bir yapı tipolojisi olan slab-and-base modeli ile alışverişin yatay alanlara, birbirlerine yürüyen merdivenlerle bağlı olarak çoklu seviyelerde yerleştiğini ve çalışma aktivitesinin düşeyde birbiri üzerine sıralanan asansörlerle delinmiş tabakaları işgal ederek alışveriş tabanının üzerine oturduğunu belirtmiştir. Bu tipoloji ilk olarak Victor Gruen‟in 1959‟da yapılmış Midtown Plaza binasında gerçekleştirilmiştir.(Şekil 2.6)( Weiss, J.S. and Leong, T.S., 2001a)

ġekil 2.6 : Midtown Plaza, Victor Gruen, 1959 (URL-20)

Değişen günlük yaşam ve alışkanlıklar ile mimarinin birbirleriyle olan etkileşimlerine başka bir örnek de Weiss, J.S. ve Leong, T.S‟ın(2001b) havalandırma sistemleriyle ilgili anlatımlarından verilebilir. Sadece klima sistemleri penceresiz, kapalı ve yapay iç mekanları bu derece doğal ve konforlu yapabileceği belirtilerek klima sistemlerinin de mekan derinliğinin artabilmesine büyük ölçüde katkıda bulunduğu, dıştan kopukluğu gittikçe artan iç mekanlar yaratılarak planlanan insan aktiviteleri için ideal ortamlar doğanın tahmin edilemez etkisinden uzak rahatlıkla yaratılabilir hale gelmiştir. İç mekanları daha büyük, daha konforlu, daha kontrollü ve daha zor kaçılabilir hale getirmesi ve öncesinde ayrı olan birçok aktivitenin birleştirildiği mekanlar yaratılmasına olanak sağlamasıyla yapay iklimlendirme (klima) sistemleri halk arasında geçirilen zamanın radikal bir biçimde artışına yol açmıştır.

Özetlenecek olursa; insan, yaşamında artan hareketlilik ve hıza bağlı öğelerden farklı şekillerde etkilenmektedir. Bu etkileri de yapılarına yansıtmakta, yapıların düzen ve içeriğini değiştirmekte, değişken hale getirmektedir. Tez çalışmasının bu bölümünde

(39)

insanın yaşamdaki hareketlilikten etkilenişi, envanter niteliği taşımayan subjektif bir yöntem ve görselleştirme ile incelenecektir.

2.2 Yöntem, Tanımlar

Tez çalışmasının 2nci bölümü kapsamında 20nci yüzyılın hareketlilik bağlamında analizleri yapılacaktır. 10ar yıllık dönemler halinde incelenecek olan sürecin analizinde, tez çalışmasının 2.1 başlığı altında açıklaması yapılan hareketlilik kavramının alt başlıklarından yararlanılacaktır. Dönemlerine göre, insan hayatında hareketliliği arttıran olay, gelişme, yenilik ve keşifler, ilgili bulundukları alt bileşenin hanesine yazılacak, böylelikle her dönem içinde hangi bileşenlerin yoğun bir gelişme gösterdiği, hangilerinin daha durgun olduğu görülebilecektir. Olaylar hiçbir şekilde önem sırası gözetilmeden grafiklere işlenecek; olay, gelişme ve yenilikler arasında hiyerarşik bir sıralama yapılmayacak, belirleyici birim nitelik değil nicelik olacaktır. Dönemsel olarak incelenecek olan 20. yüzyıl ardından birleştirilerek sürecin genel görünümü ortaya çıkarılacaktır. Sonuçların karşılaştırmalı olarak yorumlanmaya olanaklı olması amaçlanmaktadır. Grafiklerin düşey eksenlerinde hareketliliği etkileyen olay ve buluşlar bulunurken yatay eksenlerinde incelenen 10 yıllık aralık bulunmaktadır. Eğimli bir çizgi üzerinde sıralanan olayların düşey eksen üzerindeki izdüşümleri, sabit uzunluktaki 10 yıllık zaman dilimi ekseniyle birleştirilmekte, bulunan nokta ile grafiğin orijini arasında oluşan çizgi ise ilgili alt başlığın dönemsel olarak eğimini-ivmesini vermektedir. Dönemsel grafikler birleştirilerek hareketliliğin genel grafikleri elde edilecek, yükselişlerdeki dalgalanmalar ve sıçramalar okunabilecektir. Ortaya çıkan grafikte eğimin diğerlerine göre farklılaştığı aralıklar baskın dönemler olarak kabul edilecektir. Tüm genel grafikler karşılaştırıldığında, belli bir aralıkta baskın olan hareketlilik türü okunabilecektir.

Grafiklerdeki kırmızı çizgi o dönemin ana eğim çizgisi, siyah noktalar ve üzerlerindeki notların her biri döneminin hareketlilik yönünden etkileyici olaylarından biri, kesikli çizgi izdüşüm çizgileri, düşey eksen hareketliliği arttıran olaylar, yatay eksen 10 yıllık dilimi göstermektedir. Yüzyıllık sürecin genel grafikleri oluşturulurken 10 yıllık dönemlerin ana eğim çizgileri (kırmızı ile gösterilen) birleştirilecektir. (Şekil 2.7)

Son olarak bu çalışma ve görselleştirme yönteminin subjektif bir dönem değerlendirmesi olduğu ve bir envanter niteliği taşımadığı göz önünde

(40)

bulundurulmalıdır. Grafiklerde yer alan olay, gelişme, keşif, yenilikler gibi öğeler hareketliliği arttırdıkları düşünülmesi ve oluş tarihleri dışında hiçbir ortak yön aranmayarak bir araya getirilmişlerdir.

ġekil 2.7 : Grafik okuma bilgisi 2.3 Yirminci Yüzyıl Dönemsel Analizleri

Çalışmanın bu başlığı, hayatının hareketlenmesinden etkilenen insana ulaşmak için öncelikle hareketin kendisinin analiz edilmesini kapsamaktadır. 20.yüzyılda hızla endüstriyelleşen dünya ve getirilerinden etkilenen toplumlar, edinmek durumunda kaldıkları yeni yaşam biçimiyle birlikte bazı yan etkilere de maruz kalmışlardır. Yan etkilere getirilen çözümler ise dönemin ve yaşamın kendisi gibi yine endüstriyel olmaktadır. (Yapp, N., 2001) Koolhaas‟ın belirttiğine göre en mahrem insan aktiviteleri bile deneylere tabi tutulmuştur. Şehrin yarattığı etkilerle başa çıkma çabalarına işaret eden Koolhaas “Eğer şehirde yaşam yanlızlık ve yabancılık yaratıyorsa Coney adası aşk fıçılarıyla cevap verir” demektedir. Yan yana iki silindirin birbirlerine zıt yönlerde dönmekte olduğu bu düzenekte, silindirlerin bir ucundan baylar, diğer ucundan ise bayanlar silindirlerin içine aynı anda alınmaktadır. İçeride ayakta durmanın mümkün olmadığı düzenekte amaç başka türlü tanışması mümkün olmayan olan bay ve bayanları birbirlerinin üzerine düşürerek silindirlerin dönme hareketiyle sentetik bir yakınlık yaratılmasıdır. (Koolhaas, R., 1994c)

(41)

2.3.1 1900-1910

19 yüzyılda gerçekleşmiş olan bazı gelişme, keşif ve yeniliklerden, insan hayatındaki hareketlilik üzerindeki etkileri nedeneiyle yarattıkları sıçaramalar göz önünde bulundurularak 19. Yüzyılın ilk diliminde bahsedilme gerekliliği görülmüştür.

Kıtalararası Demiryolu, Pacific Railroad, 1869 yılında açılmıştır. (URL-27) Elise, 1815, buharlı geminin ilk deniz kullanımı olmuştur. (URL-87) 4 zamanlı benzinli motor patenti, 1885 yılında Karl Benz‟e aittir. (URL-26)

İlk yardımsız uçak kalkış ve uçuşu, Santos-Dumont tarafından, 1906 yılında gerçekleştirilmiştir. (URL-27)

İlk Zeplin uçuşu LZ1 adlı araçla, 2 Temmuz 1900‟da gerçekleştirilmiştir. (URL-28) İlk yer altı treni, 1863 yılında İngiltere Londra metrosu olmuştur. (URL-29)

İlk kablolu tramway, “cablecar” adıyla New York 1868 yılında hizmete girmiştir. (URL-30)

İlk motorlu otobüs, 1895 yılında hizmete girmiştir. (URL-27) Telefonun icadı, Boston‟da, 1876 yılında olmuştur. (URL-31)

Mobil beyin tarama yöntemleri erken 1900‟lerde geliştirilmiştir. (URL-27)

Sinematografla halka açık ilk başarılı film gösterisi, Paris‟te, 1895 yılında olmuştur. (URL-32)

Gramofonun icadı ile ses ve müzik kaydı ve dinleme 1877 yılında olanaklı hale gelmiştir. (URL-26)

Okyanus aşırı telgraf, İrlanda‟da, 1910 yılında yapılmıştır. (URL-33)

X ışınlarının keşfi ile röntgenin doğuşu, 1895 yılında Almanya olmuştur. (URL-26) Meyvelerden konserve yapımına 1860 larda başlanmıştır. (URL-27)

Finizio(2006a), geçen yüzyılın başında, Marinetti ve fütürizm kuramcılarının, gelişimin önemli bir bölümünün geçici hızlanma ile ilişkisini keşfettiklerini, otomobilin de ilk adımlarını attığını, ancak çok az kişinin bu aracın şehirlerin görüntüsünü ileride nekadar değiştireceğini farkettiğini belirtmiştir. Birkaç 10 yıl içinde hareketlilik devrim niteliğinde değişmiş, şehirlerin yapılanması da kuvvetli biçimde bu durumdan etkilenmiştir. O esnada modern hareket doğmuş, akademiler bir sessizlik dönemine girmişlerdir. Teknolojik gelişmeler yeni ulaşım araçlarını doğurarak mimarları hareketlilikten, hareketli sistemlerden forma ve fonksiyona dayalı tavsiyeler alır hale getirmişlerdir. Sadece Le Corbusier ve gemilere, araba, tren ve uçak yapım tekniklerine dair açık referanslarını hatırlamak bu etkilenmeyi

(42)

görmek için yeterli olmaktadır. Mimari fonksiyonalizm yavaşça şehrin genel görüntüsünü değiştirmiştir. Yeni mimarlığın teknolojik gelişmelerle ilişkisinin ulaşım araçlarının fütüristik dünyasının geniş potansiyeli ile bağlantılı olduğuna dikkat çekilmektedir..

(43)

ġekil 2.8 (devam) : 1900-1910 arası hareketlilik 2.3.2 1910-1920

İlk hareketli montaj hattı, Amerika Michigan‟da, 1913‟te kurulmuştur. (URL-34) Paraşütle uçaktan ilk atlayış, 1912 yılında ABD‟de yapılmıştır.(URL-35)

Paris-Londra arası ilk düzenli uçak seferleri, 1919 yılında başlamıştır.(URL-27) Metro, otobüs vb ulaşım sistemleri 1910‟larda yaygınlaşmıştır. (URL-36) Trenyolu posta servisi 1910‟larda gelişim göstermiştir. (URL-27)

İlk kargo uçağı, 1911‟de üretilmiştir. (URL-26)

Araba kiralama endüstrisinin başlangıcı, 1916 yılındadır. (URL-37 İlk taşınabilir gramofon 1913 yılında üretilmiştir.(URL-38)

(44)
(45)

2.3.3 1920-1930

1929 Ekonomik bunalımının işsizlik oranını arttırması ile işin olduğu yere göç başlamıştır. (URL-39)

1920‟ler, Fabrikalarda makine işlevi yapan işçilere tanık olmuştur. (URL-27)

Düzenli tatil anlayışı ile insanların kendilerine vakit ayırması erken 1920‟lerde gerçekleşmiştir. (URL-40

Uzun mesafeler için express tren, Londra‟da, 1930 yılında hizmete girmiştir. (URL-27)

Radyo sinyalleri ile telefon konuşmalarının sağlanması 1930 yılında gerçekleşmiştir. (URL-40)

Yiyecek otomatları, erken 1920‟lerde ortaya çıkmıştır. (URL-41)

(46)

ġekil 2.10 (devam): 1920-1930 arası hareketlilik 2.3.4 1930-1940

Büyük depresyon sonucu işsizlik ve göçler, erken 1930‟larda görülmeye devam edilmiştir. (URL-42)

1935 yılında 44 metrelik bir uçuş gerçekleştiren helikopter prototipi geliştirilmiştir.(URL-43)

Kapalı ve basınçlı kabinden üretilen bir balonla 16.200 metrelik yüksekliğe ulaşma rekoru, 1932‟de gerçekleşmiştir. (URL-44)

Dynosphere isimli elektrikli tekerlek, 1932 yılında Dr. J. A. Purves tarafından icad edilmiştir. (URL-45)

New York‟da bir gökdelen, zamanının en yüksek binası Empire State‟in inşaatı 1931 yılında tamamlanmıştır. (URL-46)

200 km/s hıza ulaşan demiryolu zeplini, Almanya‟da 1931 yılında hız rekoru kırmıştır. (URL-47)

Kuzey Buz Denizi‟ne kadar ulaşan Nautilus isimli denizaltı 1931 yılında yapılmıştır. (URL-48)

VW beetle 1938 yılında piyasaya çıkmıştır. (URL-49)

(47)

Televizyon yayınları 1930‟lu yılların ortalarında evlerde izlenmeye başlanmıştır. (URL-51)

Mobil telsizin askeri amaçlı olarak İtalya‟da 1937 yılında kullanılmaya başlanmıştır. (URL-52)

İlk otomobil dönüş sinyali önerisi, 1939 yılında yapılmıştır. (URL-27)

2.Dünya Savaşı‟na kadar dünyanın en büyük denizaltı olarak anılan Surcouf 1931 yılında yapılmıştır. (URL-53)

Amerika‟da otomobil ve televizyonun birleşimiyle yeni bir şehirlileşme başlamıştır. Mühendisliğin varlığı sanal olarak otoyollardan ofislere, alışveriş merkezlerinden sosyal organizasyonlara her yerde hissedilirken sadece alanları değil kullanımlarını (sentaks)larını da değiştirmiştir. (Koolhaas, R. and others, 2000f)

(48)

ġekil 2.11 (devam): 1930-1940 arası hareketlilik

2.3.5 1940-1950

Turbo jet prototipi İngiltere‟de, 1941 yılında havalandırılmıştır. (URL-88)

1000 metre mesafeden atılan roketlerin uçak düşürmesi, 1945 2.Dünya Savaşı‟nda görülmektedir. (URL-54)

Tanklar 1940‟lı yıllarda Almanya‟da savaşta ideal araçlar olarak görülmeye başlanmıştır. (URL-88)

Prefabrike ev yapımı, 1940‟lı yıllarda 2.Dünya Savaşı sırasında askeri personel barındırma ihtiyacı için önemli hale gelmiştir. (URL-60)

Savaş sonrası konut arayışı ve göçün artışı, 1940‟ların ikinci yarısında görülmeye başlanmıştır. (URL-55)

Atom enerjisi incelemeleri sonucu, zincirleme uranyum reaksiyonuna elverişli reaktör Chicago‟da, 1941 yılında tasarlanmıştır. (URL-56)

(49)

2. Dünya Savaşı sırasında radar teknolojisindeki olağanüstü gelişmelere dayalı olarak hava savunma sistemlerinin kurulmaya başlaması, 1939-1945 yılları arasında gerçekleştirilmiştir. (URL-57)

Radyo teknolojisinde devrim olan transistör 1947‟de icad edilmiştir. (URL-58) 2. Dünya Savaşı sonrası vahşetin uluslar arası basın ve habercilik kapsamında dünyaya duyurulması, 1940‟lı yıllarda gerçekleşmiştir. (URL-59)

Kripto analizi gereksinimleri ile üretilen elektromekanik cihazlar sayesinde yapay zeka kavramı ve deneyleri 1943 yılında doğmuştur. (URL-60)

IBM ortaklığında saniyede 5 işlem yapabilen hesap makinesi 1944 yılında üretilmiştir. (URL-61)

Napolyon modern stratejiyi buldukta sonra her savaş keşiflerde, özellikle de iletişimde ilerlemelere neden olmuştur. 1.Dünya Savaşı‟nda taşınabilir saha telefonu icaed edilerek karaya bağlı telegrama karşı bir zafer niteliğinde olurken, 2.Dünya Savaşı‟nda Wehrmacht‟ın şifreli radyo sinyalli uzaktan kumdandası telefona karşı zafer niteliğinde olmuştur, ancak günümüz devre prensibini borçlu olduğumuz Alan Turing ilk bilgisayar prototipiyle beraber şifreleri kırarak savaşın sonuçlarını değiştirmiştir. Medya bu bağlamda insan duyularının araçlarla uzantısı olmaktan çok kendi başlarına tarihleriyle ve çokça stratejik temellere dayanmaktadır. (Koolhaas, R. and others, 2000d)

Referanslar

Benzer Belgeler

A.E noktasının %5 üstündeki şiddette yapılan altı haftalık aralıksız çalışmanın A.E noktasındaki kalp atım hızının düşüşüne etkisi olacaktır... A.E

Elde edilen deliller gösterdi ki, bu teknoloji ile üretilen enerji deniz memelileri, balıklar ve diğer deniz canlıları üzerine bir takım zararlı etkileri

Ormanlar, sağladıkları çok yönlü ekonomik ve ekolojik yararlar nedeniyle bütün dünyada, en önemli doğal kaynaklardan biri olarak

Yasaya göre oluşturulan Şeker Kurumu, ülkemizdeki 33 şeker fabrikasının şeker üretim kotasını belirlemekte, fabrikalar da kendilerine ayrılan kotanın hammaddesini teminen

Ortak bir amacı gerçekleştirmek için etkileşimde bulunan ve birbirlerine bağlı olan iki ya da fazla sayıda insandan meydana gelir ifadesini yansıtan en doğru

Öğretmenlerini özerklik destekleyici olarak algılayan öğrencilerin içsel motivasyonlarının kontrol edici olarak algılayanlara göre daha yüksek olduğu

Milletler arası ticari mübadele ve hareketlerin çok ilerlemesi sayesinde büyük kervan yolları üzerinde bulunan ve aynı zamanda Türkiye Selçuklu devletinin

Oturma ve dinlenme alanları, kafeterya ve restoranlar, balık tutma, tekne gezintisi, lunapark, meydan aktiviteleri, bisiklet gezintisi, fotoğraf çekme gibi aktiviteler