• Sonuç bulunamadı

Üretimi sınırlandırılan şeker pancarı tarımının oldukça fazla yararı bulunmaktadır

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Üretimi sınırlandırılan şeker pancarı tarımının oldukça fazla yararı bulunmaktadır"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

İçinde bulunduğumuz coğrafya şeker kamışı tarımına uygun olmadığından şeker, ülkemizde şeker pancarından üretilmektedir. Ayrıca dünyada mısır, buğday ve patates gibi nişasta içeriği yönünden zengin ürünlerden de nişasta bazlı şeker (NBŞ) üretilmekte olup, ülkemizde NBŞ üretimi de mevcuttur.

İlk olarak 1998 yılında üretimin 22,3 milyon tona ulaşması üzerine ülkemizde şeker pancarına kota sınırlaması getirilmiştir. ANAP-DSP-MHP koalisyon hükümeti ise 2001 yılında 15 günde 15 yasa kapsamında 4634 sayılı Şeker Yasası’nı çıkartmıştır. Yasaya göre oluşturulan Şeker Kurumu, ülkemizdeki 33 şeker fabrikasının şeker üretim kotasını belirlemekte, fabrikalar da kendilerine ayrılan kotanın hammaddesini teminen şeker pancarı üreticileri ya da üretici temsilcileri ile anlaşma imzalamakta, şeker pancarı üretimi de bu taahhütler doğrultusunda gerçekleşmektedir.

Şeker Kurumu’nun göreve başlamasından sonra şeker pancarı üretimi 12,4 milyon tona kadar gerilemiş olup 2010 yılında üretim 17 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. Ülkemizde şeker fabrikaları kurulu kapasitelerinin oldukça altında çalıştırılmaktadır. Bu gerilemeye paralel olarak şeker pancarı üretici sayısı da 2003 yılında 460 binden 2008 yılında 209 bin kişiye gerilemiştir.

Üretimi sınırlandırılan şeker pancarı tarımının oldukça fazla yararı bulunmaktadır. Şeker pancarı ekonomiye sağladığı katkı bakımından endüstri bitkileri içinde ikinci sırada yer almaktadır. Dolayısıyla çiftçiye de en çok kazandıran ürünlerden biridir. Münavebede kendinden sonra ekilen bitkiye verimli bir tarla bırakır hububatta %20’lik verim artışı sağlar. Münavebe bitkisi olması dolayısıyla polikültür tarımın yerleşmesini sağlamıştır. Yarattığı yük hacmiyle taşımacılık sektörü için büyük bir pazar oluşturur. Pancar ekiminin ileri teknoloji gerektirmesi, üreticilerin bilgi ve görgü düzeyini arttırmıştır, modern tekniklerin tarıma girmesini sağlamıştır. Ülkemizde gerçek anlamda ilk

kooperatifleşme şeker pancarı üretimi sayesinde gerçekleşmiştir. Pancar tarlası aynı büyüklükteki ormana göre üç kat fazla oksijen sağlar. Pancar tarımı buğdaya göre 13, mısıra göre 8, ayçiçeğine göre 5 kat daha fazla istihdam sağlar.

Bu yönüyle kırsal alandan kentlere göçü önler. Yan ürünleri olan pancar posası ve melas ile pancarın baş ve yaprak kısmı hayvan yemi olarak kullanılmaktadır. Şeker pancarı ve sanayi ülkemizde yılda yaklaşık 3 milyar dolar katma değer yaratmaktadır. Şeker fabrikaları bulundukları birçok ilde tek sanayi tesisleridir. Şeker fabrikaları 20 binden fazla insana istihdam sağlarken, 6 NBŞ fabrikası sadece 1.000 kişiyi istihdam etmektedir. Şeker fabrikaları, kuruldukları illere tiyatroların gelmesine de aracılık etmişlerdir.

Mısırdan elde edilen NBŞ, ülkemizde son günlerde insan sağlığına olumsuz etkileri yönüyle tartışmaların merkezine oturmuştur. 27 üye ülkeye sahip AB’de ortalama 700-800 bin ton NBŞ üretilirken, Türkiye tek başına her yıl bu miktarın yarısına yakın miktarda NBŞ üretmektedir.

AB’de 2010/2011 dönemi için şeker üretim kotası tahsis edilmiş 20 ülkenin NBŞ üretim ortalaması Türkiye’nin çok altında, %6,5 civarındadır. Ülkemizde Şeker yasası ile toplam şeker üretimimizin %10’u NBŞ üretimine ayrılmış, Bakanlar Kurulu’na bu kotayı %50 arttırma ve eksiltme yetkisi verilmiştir. Bakanlar kurulu bu yetkisini her yıl arttırma yönünde kullanmakta ve ülkemizde NBŞ üretim kotası genellikle %15 olarak kullanılmaktadır.

AB’de NBŞ üretiminde ülkeler arasında da büyük farklılıklar bulunmaktadır. Avusturya, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İngiltere, İsveç, Litvanya, Romanya ve Yunanistan pancardan şeker

üretmektedir, NBŞ üretimleri yoktur. Bu ülkelerin ortak özelliği şeker pancarı üretimlerinin çok yaygın olması, mısır üretimlerinin ya çok düşük ya da hiç olmamasıdır. Şeker pancarı üretimi bulunmayan Bulgaristan şeker üretimini tamamıyla NBŞ’den sağlamaktadır. Diğer ülkeler şeker üretimlerini hem pancardan hem de mısırdan karşılamakta olup NBŞ kotaları ülkelere göre farklılık göstermektedir. Bu kota Almanya’da %2,5, Polonya’da %3,9, İtalya’da

%7,8, İspanya’da %12,6, Belçika’da %18,4, Slovakya’da %44,7, Portekiz’de %62,6 ve Macaristan’da %73,6’dır. Bu ülkelerde NBŞ kotasında şeker pancarı üretiminin azalıp mısır üretiminin artışına bağlı olarak artış olduğu

görülmektedir.

AB’nin en büyük şeker pancarı üreticileri Fransa ve İngiltere şekerini tamamıyla pancardan üretirken Almanya’da NBŞ kotası %2,5, Polonya’da ise %3,9’dur. Türkiye Fransa ve Almanya’nın ardından Avrupa’nın üçüncü en büyük şeker pancarı üreticisi konumunda olup NBŞ kotası genellikle %15 olarak kullanılmaktadır.

Türkiye şeker pancarını tamamıyla kendi iç üretimiyle karşılamakta, mısırı ise hemen her yıl 500 bin - 1 milyon ton

(2)

civarında dışarıdan almaktadır. Şeker pancarı tarımı ve sanayinin ülke ekonomisi ile sosyal ve kültürel hayata katkıları yanında şeker pancarı üretiminde kendimize yeterlilik, mısır üretiminde ise yetersizliğimiz göz önüne alındığında mantığın ve aklın seçmesi gereken yol şeker pancarı ile şeker ihtiyacımızın karşılanmasıdır. AB, bilimin yanında aklını ve mantığını kullanarak şeker üretimini gerçekleştirmektedir. Bu nedenledir ki Türkiye 17 milyon ton şeker pancarı üretir fabrikalarını tam kapasite çalıştırmazken Fransa 35 milyon ton, Almanya 26 milyon ton şeker pancarı üretmektedir.

Şekerimizi üretme kararımızı verirken dışarıdan aldığımız mısırın GDO’lu olma ihtimalinin çok yüksek ve NBŞ elde edilmesinde nişastanın parçalanması sırasında kullanılan enzimlerin yurt dışından alındığını, ayrıca genetiği

değiştirilmiş bakterilerden elde edildiğini de göz ardı etmemek gerekir.

GDO’ların insan sağlığı üzerine olumsuz etkileri her platformda bağımsız bilim insanlarınca dile getirilmektedir.

Bunun yanında NBŞ’lerin insan sağlığı üzerine olumsuz etkileri konusunda Sağlık Bakanlığı harekete geçmiş ve

“Bilim Kurulu”nu konuyu incelemek üzere toplamıştır.

Her şeyin son derece açık ve net olduğu, yukarıda çeşitli yönleriyle yararlarından kısaca bahsetmeye çalıştığımız pancardan şeker üretimi ile olumsuzluklarından yine kısaca bahsetmeye çalıştığımız mısırdan NBŞ üretimi konusunu masaya yatırmak üzere Şeker Kurumu’nun, dolayısıyla ilişkili olduğu Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın, tarımsal üretim yönüyle de Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın “Bilim Kurullarını” olmasa da en azından “Mantık Kurullarını” göreve çağırmalarını bekliyoruz.

Ahmet ATALIK

Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı 04.02.2011

Referanslar

Benzer Belgeler

– Z (Zucker) Tipi Pancarlar: Gövde verimi düşük- şeker içeriği yüksek.. Gelişme süreleri kısa olup, yaprakları az, kök-gövdeleri

Türkiye’de şeker pancarı ve bundan şeker üretimi ile ilgili çalışmalar başlangıçta pek hızlı bir gelişme göstermemiştir. İlk çalışmalar 1840 yılında

Tomurcukların hemen altında, yaprak kınının sapa bağlandığı yaprak izi, bunun altında da mum şeridi bulunur.. Mum şeridi, farklı kalınlıklarda olup, sapın

Monogerm tohum genetik olarak veya poligerm tohumların mekanik yöntemlerle parçalanmasıyla elde edilir...

Yaprak ne kadar toprakla fazla kirlenirse yemin toprak bakterileriyle bulaşma yoğunluğu o derece artar ve fermantasyonun seyri olumsuz yönde etkilenir. Bu nedenle

Şeker pancarı yaprağının silolanmasında ve yem değerinin artırılmasında toprakla olan kirlenme önemli rol oynamaktadır.. Yaprak ne kadar toprakla fazla

 Nişasta ve şeker hammaddelerinden etanol yakıtı olarak kullanılan evrensel mikroorganizma bu mayadır..  Glukoz, fruktoz,

Bez yıkama, torba filtreleri yıkama, temizlik suları gibi yıkama sularının yanında iyon değiştirici tesislerin rejenerasyon suları, çamur sevk suları, kazan