Diş Hekimliği Fakültesi
Lipit Kimyası
Prof. Dr. Bilgehan Doğru
Lipitler
Lipitler, doku ve hücrelerden organik çözücülerle elde edilebilen organik biyomoleküllerdir.
En önemli iki fonksiyonu:
Enerji kaynağı (metabolik yakıt)
Hücre membranlarının yapı taşı
Ayrıca
• Pek çok doku ve organizma için koruyucu görev yapar.
• Bazı vitamin ve hormonlar gibi önemli
biyolojik etkinlikleri olan moleküller de lipit yapısındadır.
• Vücudun ısı yalıtımına katkıda bulunur.
I. Yağ asitleri
kapalı formülleri: CH3(CH2)n COOH
İyonize olabilen polar bir karboksil uç ile nonpolar, dallanmasız bir hidrokarbon zinciri içerirler.
Yapılarında ÇİFT BAĞ içeren yağ asitlerine DOYMAMIŞ yağ asitleri denir.
DOYMUŞ YAĞ ASİTLERİ
• C2:0 Asetik asit
• C3:0 Propionik asit
• C4:0 Butirik asit
• C6:0 Kaproik asit
• C8:0 Kaprilik asit
• C10:0 Kaprik asit
• C12:0 Laurik asit
• C14:0 Miristik asit
• C16:0 Palmitik asit
• C18:0 Stearik asit
Doğal olarak bulunan yağ asitleri çift sayıda c atomu içerir.
DOYMAMIŞ YAĞ ASİTLERİ:
• C 16:1 9 Palmitoleik asit
• CH3(CH2)5CH=CH(CH2)7 COOH
• C 18:1 9 Oleik asit
• CH3(CH2)7 CH=CH(CH2)7 COOH
• C 18:2 9,12 Linoleik asit
• CH3(CH2)4 CH=CHCH2CH=CH(CH2)7 COOH
• C 18:3 9,12,15 Linolenik asit
• CH3CH2CH=CHCH2CH=CHCH2CH=CH(CH2)7 COOH
C 20:4
5,8,11,14Arakidonik asit
CH
3(CH
2)
3(CH
2-CH=CH)
4-(CH
2)
3COOH
-COOH karbonuna komşu ilk karbon
atomuna α-, ikinciye β-, üçüncüye γ-C denir.
Zincirin en sonunda yer alan metil grubunun karbonu ise ω- karbonu olarak isimlendirilir.
ω-3 yağ asitleri; ω-karbonundan sonraki 3.
ve 4. karbonlar arasında çifte bağı olan yağ asitlerine denir.
ω-3 yağ asitleri (alfa-linolenik asit, C
22:5; EPA, C
22:6;DHA)
ω-6 (linoleik asit)
C sayısı ve çifte bağ, yağ asitine bazı özellikler kazandırır
• Yağ asitinde zincir uzadıkca kaynama noktası ve ergime noktası yükselir.
• Doymamış yağ asitlerinde ergime
noktası, doymuşlara oranla daha
küçükdür.
• Doymamış yağ asitleri düşük
sıcaklıklarda daha çabuk sıvılaşır
• Bir yapıda çifte bağ olması cis-trans izomeri olasılığını artırır.
• Doğal olarak bulunan doymamış yağ
asitleri genellikle cis formundadır
Esansiyel Yağ Asitleri
• Linoleik asit ve linolenik asit insanlar için esansiyeldirler
Linoleik ve linolenik asitler bitkilerde çok
zengindir
Eikozanoidler
Eikozanoidler, güçlü hormon benzeri etkilerinin çeşitliliği ile bilinen C20: 4 arakidonik asit türevi bileşiklerdir
Üretildikleri doku ya da, çok yakın dokularda etkilerini gösterirler.
Hormonlardan farklı olarak kan dolaşımı yoluyla dolaşmazlar.
Suda çözünmezler ve kararsızdırlar.
Eikozanoidler; temel olarak prostaglandinler
lökotrienler (LT)
tromboksanları kapsar
Temel eikozanoidler
Eikozanoidlerin etkileri çok çeşitlidir
• 1. İnflamasyonda
• 2. Üreme fonksiyonlarında
• 3. Ateş yükselmesinde
• 4. Ağrı oluşumunda
• 5. Kan pıhtılaşmasında
• 6. Kan basıncının düzenlenmesinde
• 7. Mide asitinin sekresyonunda
Prostaglandinler
• A,B,E,F,G ve H serileri ile 1,2,3 gibi tipleri vardır.
• Vücutda en çok görülenleri E ve F serileridir.
Prostaglandinlerin Etkileri
• Kan dolaşımını etkiler
• Düz kasların kasılmasına neden olur
• Nörofizyolojik mekanizmaları düzenler
• Uyku uyanıklık döngüsünü ayarlar
• Vücut sıcaklığını artırır
• İnflamasyona yol açar
• Ağrıya sebep olur
• Mide asit salınımını azaltır
Tromboksanlar
TXA2, trombositler tarafından sentezlenir, arterleri daraltır ve trombosit agregasyonunu tetikler.
Pıhtılaşma mekanizmasında görev alırlar.
• Aspirin ve bazı antienflamatuvar ilaçlar atherosklerozda platelet agregasyonunu önlemek amacıyla kullanılmaktadır.
• Prostaglandinler tıpda;
• doğumda, düşüğün sağlanmasında,
• mide ülseri tedavisinde, astımı,hipertansiyonu,
• iltihabı, arter trombozlarını denetim altına almakta ve tedavide kullanılırlar.
Lökotrienler
Kemotaksisi, inflamasyonu ve allerjik tepkimeyi kolaylaştırırlar
Düz kas kasılmasına neden olurlar. Akciğerlerde kas örtüsünün kontraksiyonunu sağlarlar.
Arı sokmasına, penisiline veya başka ajanlara karşı ölümcül allerjik reaksiyon oluşturan kişilerde gözlenen anaflaktik
şoklarda akciğerdeki düz kasların kuvvetli kontraksiyonu sorumludur.
Bazı kişilerde de yüksek doz aspirinin yol açtığı astıma benzer tablonun nedeni,
prostaglandin yolunun bloke olarak
lökotrien sentezinin artmasıdır.
GLİSEROL
YAĞ ASİDİ
YAĞ ASİDİ
YAĞ ASİDİ
TAG
II. AÇİLGLİSEROLİPİDLER
1. Nötral yağlar (Trigliseridler; triaçilgliseroller)
• TAG ler metabolik enerjinin bir hayli konsantre şekilde depolanmış halidir.
• İndirgenmiş ve anhidr olması (nonpolar) nedeniyle çok potansiyel enerji deposudur.
• 1 g yağ asitinin oksidasyonu ile 9 kcal
enerji elde edilirken 1g KH veya proteinin
yıkılması ile 4 kcal enerji elde edilir.
• Oda ısısında katı olan TAG lere katı yağ , sıvı olanlara ise sıvı yağ adı verilir.
• Yağın katı veya sıvı oluşunu bağlanan yağ asitleri belirler.
• Bir TAG deki yağ asitinin boyu ne kadar
kısa ve doymamış ise düşük sıcaklıkta o
oranda sıvıdır.
• Doymuş yağlar H ile doymuştur, düz zincirdir.
Oda ısısında katı olur. Eğer zincirde
doymamışlık varsa bu zincirde bükülmeye
neden olur. Oda ısısında doymamış yağlar
sıvıdır.
• Doymuş yağlar kırmızı et , krema, kaymak,tam yağlı mandıra ürünlerinde (süt,peynir gibi), kümes
hayvanlarının derisinde bulunur. Aynı zamanda kolesterolden zengindir.
• Doymuş yağlar vücutta total kolesterolün hem de LDL nin yükselmesine neden olur. Bu da kalp hastalığı
riskini artırır. Damarlarda biriken LDL ateroskleroza neden olur.
Doymamış yağlar bitkisel yağlarda bulunur.
Bitkisel yağlar kolesterol içermez, doymuşların aksine toplam kolesterolü düşürürler.
Mısır ve zeytinyağları içinde çoğunlukla
doymamış yağ asiti içeren TAG ler (sıvı yağ)
vardır.
•
ω-3 yağ asitleri trigliserid düzeyini düşürür..
Kalp koruyucu etkisivardır.
Antienflamatuvar etkilidir.
Şimdiki bulgular ω-3 açısından zengin diyetlerin özellikle kardiyovasküler hastalıklar, ayrıca
kanser, romatoid artrit ve Alzheimer hastalığı
gibi kronik dejeneratif hastalıklar için de yararlı
olduğunu göstermektedir.
• Margarin gibi katı yağ oluşturmak üzere hidrojenlenerek doyurulan bitkisel
yağlardaki cis çifte bağları trans şekline döner.
Trans yağ asitleri sağlık için zararlıdır.
Kardiyovasküler hastalık, kanser riski taşır. LDL yi artırırlar. HDL yi azaltırlar.
Krakerler, margarin, kek, milföy hamuru gibi pastacılık ürünleri, cips, mayonez, salata sosları patates
cipsi,karamelli bisküviler, şekerlemelerde bulunur.
Trigliseridlerin kimyasal özellikleri hidroliz ve saponifikasyonları
• TAG yağ asitleri + gliserol
• Bu reaksiyon tüpde ısı ve katalizör ile,
• Organizmada ise esteraz veya lipaz enzimleri
aracılığı ile yürür
GLİSEROL
YAĞ ASİDİ
YAĞ ASİDİ
FOSFATİDİK ASİT
GLİSEROL FOSFATİDİL GLİSEROL
İNOZİTOL FOSFATİDİL İNOZİTOL
ETANOLAMİN FOSFATİDİL ETANOLAMİN
KOLİN FOSFATİDİL KOLİN
SERİN FOSFATİDİL SERİN
PO
42. Fosfolipidler
Gliserofosfolipitler, Gliserol 3-P ın türevleridir
L-Fosfatidilserin
LESİTİN (Fosfatidilkolin)
Fosfatidiletanolamin
Fosfatidil inositol
•
R
1de genellikle palmitik (C16:0) veya stearik(C18:0),
• R
2de ise oleik (C18:1), linoleik (C18:2) ya
da linolenik (C18:3) asitler bulunur.
Fosfolipidlerin fonksiyonları
• Hücre membranlarının yapısal bileşenleridir
• Deterjan özellikleri nedeni ile kolesterolü
safrada çözünür şekilde tutar
III. Sfingolipidler
Uzun zincirli amino alkol olan sfingozin veya dihidro sifingozin içeren bileşik lipidlerdir
Sfingolipidlerin fosfat içerenleri, sfingomyelinlerdir;
fosfat içermeyip karbonhidrat içerenleri glikolipidler olarak bilinirler
SFİNGOZİN YAĞ ASİDİ
SERAMİD
Beyin ve sinir dokusu membranlarında yaygındır.
Sinir iletiminde rol alırlar.
Sfingozinin amino azotuna bir yağ asidinin
amid bağı ile bağlanması suretiyle oluşmuş
en basit sfingolipid seramiddir
SFİNGOZİN YAĞ ASİDİ
SERAMİD
PO
4-KOLİN SFİNGOMYELİN
Sfingozin’in C-1 OH inden başka gruplar bağlanırsa, diğer sfingolipitler oluşur
Örneğin sfingomiyelinler
GLİKOSFİNGOLİPİTLER
Seramide bağlı olarak karbonhidrat içeren sfingolipidler, glikolipidler olarak bilinirler
Membran lipitleridir.
Glikoz veya galaktoz taşırlar.
En çok rastlanılanları GLUKOSEREBROSİT ve GALAKTO SEREBROSİTdir.
• Bunlar karakteristik olarak sinir dokusu hücrelerinin plazma membranlarında bulunurlar
SERAMİD OLİGOSAKKARİTLER
• Seramid yapısına glikozidik bir heterooligosakkarit bağlanmıştır. Ör.
Gangliositler
Mumlar
Mumlar (vakslar), genellikle uzun zincirli yağ asitlerinin uzun zincirli ve bir hidroksilli alkollerle meydana
getirdikleri esterlerdir.
Mumlar, hayvanların deri, kıl ve tüylerinde koruyucu tabaka halinde; doğada yaygın şekilde bazı
böceklerin salgılarında; bitkilerin yapraklarında, meyve ve kabuklarında bulunur.
Hem metabolik yakıt, hem de koruyucudur.
Biyolojik vakslar ilaç ve kozmetik endüstrinde de kullanılır.
IV. Steroidler
Steroidler hayvansal ve bitkisel dokularda çok yaygın olarak bulunan maddelerdir
Siklopentanoperhidrofenantren halkası taşırlar.
KOLESTEROL
Kolesterol, hayvansal kökenli bir steroiddir,
Kolesterol dolaşımda 150-200 mg/100ml konsantrasyonda bulunur.
• Dolaşımdaki kolesterolün %30 u serbest,
%70 i ester kolesterol şeklindedir.
• Kandaki çözünürlüğü LDL ve VLDL
denilen proteinlere bağlı olduğu içindir.
• Safradaki kolesterolün ancak %4 ü esterleşmiş haldedir.
• Membranlarda serbest kolesterol şeklinde
bulunur.
• Kolesterolün safradaki çözünürlüğünü sağlamak:
• 1. fosfolipidlerin
• 2. safra asitlerinin görevidir.
• Karaciğerde fosfolipit metabolizmasının
bozulması sonucu safra taşları oluşur.
Kolesterolün biyofonksiyonları
-
Hücre membranlarının yapısal elemanıdır -Steroid hormonların, safra asitlerinin ve D
3vitamininin ön maddesidir.
Kolesterol metabolizması sonucu safra asitlerine dönüşür
Safra asitlerinin görevi diyetle gelen TAG lerin ve yağda çözünen vitaminlerin absorbsiyonuna
yardımcı olmaktır.
Safra asitleri
• Kolik asit Deoksikolik asit
•
Kenedeoksikolik asit Litokolik asit
Sindirimin uyarılmasına bağlı olarak ince bağırsağa geçen safra asitlerinin %90’ı ileumdan emilerek portal dolaşım yoluyla karaciğere gelir ve safra ile tekrar ince
bağırsağa atılırlar.
Safra asitlerinin ince bağırsağa atıldıktan sonra emilerek karaciğere dönmeleri ve tekrar ince bağırsağa atılmaları,
enterohepatik dolanım (enterohepatik
sirkülasyon) olarak tanımlanır.
Normalde serumda safra asidi düzeyi
%1-2 mg’ı geçmez
Koledokta safra taşı ve tümör gibi
nedenlerle tıkanıklık olduğunda safra asitleri kanda yükselir ve kolemi oluşur
Kolemi halinde safra asitlerinin idrara
geçmesi de kolüri olarak tanımlanır
Safra asitlerinin biyofonksiyonları
-
Safra içindeki kolesterolün çökmesini önler -İntestinal motiliteyi artırır
-Safra asitleri, yüzey gerilimini azaltıcı
etkileriyle emülsiyonlaşmayı kolaylaştırır;
-Hem yağların hem yağda çözünen
vitaminlerin barsakda sindirilmesi ve oluşan
ürünlerin absorbsiyonlarını sağlar.
Kan Serumunda Lipidler:
Kan Serumunda Lipidler:
Kan serumundaki lipidler protein bileşikleri Kan serumundaki lipidler protein bileşikleri halindedir.
halindedir.
Kolesterol, fosfatid ve trigliserid içerirler.Kolesterol, fosfatid ve trigliserid içerirler.
Lipid ve trigliseridce zengin ve proteince fakir Lipid ve trigliseridce zengin ve proteince fakir
oluşlarına göre şöyle sıralanır:
oluşlarına göre şöyle sıralanır:
Şilomikronlar, Şilomikronlar,
Prebeta-lipoproteinler, (VLDL)Prebeta-lipoproteinler, (VLDL)
Beta-lipoproteinler (LDL)Beta-lipoproteinler (LDL)
ve alfa-lipoproteinler (HDL)ve alfa-lipoproteinler (HDL)
Yağ asitleri ise albümine bağlı halde dolaşımda Yağ asitleri ise albümine bağlı halde dolaşımda bulunur.
bulunur.