• Sonuç bulunamadı

Doksorubisin ile Oluşturulmuş Deneysel Kardiyotoksisite ve Kardiyotoksisite Uzerine Pentoksifilin Etkisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Doksorubisin ile Oluşturulmuş Deneysel Kardiyotoksisite ve Kardiyotoksisite Uzerine Pentoksifilin Etkisi "

Copied!
9
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Tiirk Kardiyol Dem Arş 2004:32:279-287 ARAŞTIRMALAR

(Clinical Inv estigations)

Doksorubisin ile Oluşturulmuş Deneysel Kardiyotoksisite ve Kardiyotoksisite Uzerine Pentoksifilin Etkisi

Y. Doç. Dr. Figen NARİN*, Uz. Dr. Ferunda DEMİR**, Hülya AKGÜN***, Uz. Dr. Ali BAYKAN**, Prof. Dr. Kazım ÜZÜM **, Sibel KUZUGÜDEN*, Uz. Dr. Esat KÖKLÜ**

Ereiye s Üniversitesi Tıp Fakültesi, Biyokimya*, Pediatri** ve Patoloji*** Anabilim Dalları, Kayseri

Özet

Etkin bir antitümör ajan olan doksorubisinin kardiyotoksik yan etkisi, ilacm terapötik

kullanımtm

kiSit!amakta.

kardiyotoksisitenin belirlenmesi ve önlenmesi önem kazanmaktadir. Kardiyotoksisitenin patogenezinden

ağirilk­

olarak serbest radikallerde ve lipid peroksidasyon ürünlerinde

art1ş,

antiaksidan emim/erde azalma sorumlu tutulmaktadir.

Çaltşmada doksorııbisine bağlı

kardiyotoksisitenin patogenezinin ve bunun üzerine pentoksifili- nin etkisinin

araştm/masi

amaçland1.

Çal1şma

üç grupta planland1. Birinci grup (n:/0) genç

tavşanlara,

15 günlük süre içerisinde, 6

eşit

dozda (kii- mü/atif doz 15mglkg) intraperitoneal doksorubisin, ikinci grup (n:10) doksorubisinden 24 saat önce

başlanarak

ve doksorubisin son dozundan 7 gün

sonrasına

kadar devam etmek üzere ve pentoksifilin (40 mg/kg/gün irllra- peritoneal) verilerek oluşturuldu. Üçüncü grup ise kontrol grubu (n:7) olarak plan/andı.

Kardiyotoksisitenin patogenezindeki etkinliklerinin belirlenmesi amaCiyla

nıiyokard

ve plazma glutatyon perok-

sidaı

(CSH-Px), süperoksit dismutaz (SOD),

malondialdelıit

(MDA) ve miyokardiyalnitrik oksit (NO) düzeyleri ile kardiyotoksisite taniSindaki etkinliklerinin belirlenmesi amac1yla serum troponin 1 (Tn/) ve kreatin kinaz MB (CKMB) düzeyleri

çalışildi.

Histopatolojik olarak miyokardiyal hücre

hasarımn gelişip gelişmediği araştmld1.

Doksorubisin verilen genç

tavşanlarda

histopatolojik olarak

ağ1r

kardiyomiyopati

geliştiği;

miyokardiyal CSH- Px'in (2.4 mU/jig)

azaldıği,

MDA (0.056nmol/pg) ve NO (0.13

pnıoi-3/Jtg)

düzeylerinin

yükseldiği

saptandi. Dok- sorubisinle birlikte pentoksifilin verilen grupta ise miyokardiyal CSH-Px (5.6 mUI!1 g), SOD'm (5.56 U/pg) yiik- se/ip, NO (0.08 Jim ol·

3

fpg) düzeylerini

azald1ğı

histopatolojik olarak pentoksifilinin

ağ1r

kardiyomiyopatiyi ön/e-

diği saptandı.

Gruplar arasmda plazma CSH-Px, SOD ve MDA düzeyleri açlSindanfark bulunmadi. Serum tro- poninf (Tn!) (2.4 ngrlmL) ve kreatin kinaz MB (CKMB) (4123 U/mL) düzeylerinin, sadece

ağır

kardiyotoksisi- te

gelişen

grupta

arttığı,

antiaksidan verilen grupta

değişmediği

tesbit edildi.

Sonuç olarak doksorubisine

bağlı

kardiyotoksisitenin patogenezinde miyokardiyal antiaksidan enzimlerde azal- ma, serbest radikallerde ve lipid peroksidasyon ürünlerinde artmamn rol

oynayabileceği

tesbit

edilmiş

ve pen- toksifilinin doksanthisine

bağlı ağır

kardiyotoksisiteyi

önleyebileceği gösterilmiştir. Ayrıca

sonuçlar serum tro- ponin 1 ve kreatin kinaz MB düzeylerinin,

ağır

kardiyotoksisitesinin

tamsında kullamlabileceğini

göstermekte- dir. (Türk Kareliyol

Denı Arş

2004; 32: 279-287)

Anahtar kelimeler: Doksorubisin, kardiyotoksisite, glutatyon peroksidaz, superoksit dismutaz, nitrik oksit, ma-

londialdelıit,

pentoksifilin

Sumınary

Doxorubicin-Induced Experimental Cardiotoxicity and Effect of Pentoxphylline on Cardiotoxicity Doxorubicin, a widely used antineoplastic agent in elinical practice, has a serious side effect, as cardiotoxicity.

Due to the risk of lif e -titreatening cardiotoxiciry which !imi ts doxorub icin's therapeutic potential, diagnosis and prevention of doxorubicin-induced cardiotoxicity

beconıes

essential. Free radicals . lipid peroxidation and anri- oxidant enzymes are suggested to be involved mainly in doxorubicin-induced cardiotoxicity parhogenesis. Aim

Yazışına adresi: Y.Doç.Dr. Figen Narin, Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyokiınya ABD Öğretim Üyesi, 38039 Kayseri

Alındığı tarih: 16 Mart. revizyon kabulü: 4 Mayıs 2004

(2)

Tiirk Kardiyol Dern Arş 2004; 32:279-287

of this study was the investigation of pathogenesis of doxorubicine induced card iotoxicity and the ejj"ect of the pentoxphylline on this subject.

The study was designeel on three groups:

tlıefirst

group (n=JO young rabbit) who took 6 daily doses of intrape- ritoneal doxorubicine ( cumulative dos e I 5mglkg) for 15 days.

Tlıe

second group (n =JO young rabbit) who rece- ived pentoxif ylline (40 mg/kg/day intraperitoneal) 24 hours bef ore intrap eritoneal doxorubicine and continued 7 daysafter the last dose of doxorubicine. The third group was a control group (n=7).

We measured myocardial

andplasnıa glutatlıione

peroxidase (GSH-Px), superoxide dismutase (SO D). and

nıa­

londialdehyte (MDA ) activities and myocardial nitric oxide (NO ) activity in our rabbit model.

Senmıtroponin l

(Tn 1) and creatine kinase MB (CKMB ) values were tesr edfor the assessment of cardiotoxicity.

Our results suggested that doxorubicinformed severe cardiotoxicity in young rabbi/s

wiıh

15 mg/kg cunwlative doses

witlı

markedly decreased myocardial GSH-Px (2.4 mUI Jtg) and increased MDA (0.056nmo lljig) and NO (0. 13 Jlmot ·

3

J pg) values. Pentoxphylline reduced doxorubicin-induced cardiotoxicity by increasing myocardial GSH-Px (5.6

mUI;ıg),

SOO (5.56 UIJ1g) activities and decreasing myocardial NO (0.08 pm ot·

3

J pg) activities.

Altlıough serımı

Tn ! (2.4 ngrlmL in thefirst group) and CKMB (4123 U/mL in thef irst group ) /eve/s had diag- nostic values, any change in plasma GSH-Px, SOD and MDA activities was determined in assessing doxorubi- cin-induced cardiotoxicity.

ln conclusion, decreased antioxidant enzyme /eve/s, increased free radicals and lipid peroxidation play major role in the pathogenesis of doxorubicin-induced cardioto.xicity and pentoxphylline is an effective antioxidant in red uc ing doxorubicin-induced cardiotoxicity. (Türk Kardiyol Dem

Arş

2004; 32: 279-287)

Key words: Doxorubicin, cardiotoxicity, nitric oxide,

glutatlıione

peroxidase, superoxide dismutase, malondial- dehyte, pentoxphylline

Kanser tedavisinde

kullanılan

doksorubisin, yan etkisi fazla o lan etkil i bir kemote rapik

ajandır.

Kardiyotoks isite en önemli ya n etkisi olup ilk kez doksorubis in tedavisi alan çoc uklarda kalp

yetersizliği geliştiğinin

fark edil mesiyle dikkati

çekmiştir.

Doksorubis ine

bağlı

kardiyotoksisite

geliştiğinde

kan

basıncı,

elektrokardiyografi de-

ğişiklikleri

gibi hafif

bulguların yanı sıra

myo- kardit, kardiyom iyopati gibi

ağır

klinik tablolar görülebilir.

Doksorubisine

bağlı

kar diyotoksisite nin patoge- nezinde; serbest radika l

oluşumunun,

anti aksi- dan enzimlerde

azalmanın

ve lipid peroksidas- yonunda

artmanın

ro l

oynayabileceğini

destekle- mektedir 0 .

2

> . P atogenezde sorumlu tutulan ser- best radi kaller süperoksit, hidro ksil rad ikalleri ve nitrik aksittir (NO). Serbest rad ikal lerin in-

düklediği

malondialdehi t (MDA) g ibi lipid pe- roksidasyon ürünleri nin de olaya

katkısı olduğu gösterilmiştir

O •

3

> . Doksorubisinin serbes t radi- kal

oluşumuna

neden

olması yanında;

glutatyon peroksidaz (GSH-Px), süpe ro ksi t d ismutaz (S OD) ve katalaz gibi anti aksida n enzimleri

azaltarak kardiyotoksisiteye neden

olduğu

da

gösterilmiştir

C

ı)_

Doksorubisine

bağlı

kard iyotoksisitenin patoge- nezinde se rbest radikal ve antiaksidan enzimie- rin ro l

oynadığına

ait

bulguların

belirlenmesi, antiaksidan tedav i denemelerini gündeme getir-

miştir

C2>. E vitamini ,

çalışmayı

kals iyum kanal blokörü , koenzim Q , deksrazoksan (ICRF-1 87) ve mel atonin gibi ajanlar

değişik çalışmalarda kullanılmıştır C4.S>_

Son

yıllarda

pe ntoks ifilinin antiaksid an etkisi

olduğu

da g ündeme

gelmiş,

nötrofillerden süperoksit anyon

salınımını

azalt-

tığı,

en toksik oks ijen radikali olarak

düşünülen

hidroksil radikali i le geçic i ve

yarı

ömrü çok

kı­

sa bir radikal

oluşturarak

koru yucu etki

yaptığı bildirilmiştir (6,7).

Pe ntoksifilin antiak sidan o larak E

vitamınıne

benzer

şekilde

önley ici ve küratif et kiye de sa- hiptir

(8)_

Pasquer ve ark. m pentoks ifi linin tok- sik oksij en

bileşenlerini teınizleyici

olarak gü- cünü ksant ine

eşit

olarak

bulmuşlardır.

Bekere-

cioğlu

ve ark.

(9)

doksorubisinin d amar

dışına

(3)

F. Narili ve ark.: Dok.wmbisi11 ile Oluşturulmuş De11eysel Kardiyotoksisite ve Kardiyotoksisite Üzerille Pe11toksijili11 Etkisi

ekstravazasyonu sonucu

oluşan

serbest rad ikal- lere

bağlı

deri nekrozu nun, pentoks ifilinin ku l-

Janımıyla anlamlı

derecede

azaldığını saptamış­

lar, bu etk inin pentoksifilini n malondialdehiti

azaltmasıyla

ilgili

olduğunu düşündüklerini

bil -

dirmişlerdir. Şener

ve ark.

(10)

intes tinal iskemi 1

r eperfüzyon

hasarı oluşturdukları

ratlarda pen- toksif ilinin doku GSH -Px düzeylerinde yüksel- me, doku MDA dü zey lerinde azalm a

sağlaya­

rak oksidatif

hasarı önlediğini

rapor

etmişlerdir.

Pentoksifilin in birçok alanda bu özelliklerinden

yararlanıldığı

halde dokso rubisine

bağlı

kardi- yatoksisitenin engellenmesine yönelik

çalışma­

ya l iteratürde

rastlanmadı.

Çalışmada tavşanlarda

deneysel olarak dokso- rubisine

bağlı

kardiyotoksisite

oluşturulması

ve pentoksifi lin in doksorubisin kardiyotoksisitesi üzerine olan etkis inin

araştırılması amaçlandı.

MA TERY AL ve METOD

Çalışma,

Erciyes Üniversi tesi

Tıp

Fakül tesi Biyo- k imya, Patoloji ve Çocuk

Sağlığı

ve

Hastalıkları

Anab ilim

dallarının işbirliği

ile Hakan Çetin saya Deneysel

Araştırma

Merkezi

Laboratuvarları'nda gerçekleştirildi.

Çalışmada yaşları

60-90 gün

arasında

New Zeland W hite c insi toplam 27 erkek

tavşan kullanıldı.

Hay- vanlar bir

haftalık

adaptasyon döneminden sonra 3 gruba

ayrıldı.

Doks Grubu; sadece doksorubi sin uy- gu lanan grup, (n= IO). Doks+Pen Grubu; doksorubi- s in ile birlikte pentoks ifilin uygulanan gru p, (n=9).

Kontrol Grubu; distile su uygulanan g rup, (n=7).

Doksorubisin

Uygulaması

Doksoru bisin (Adriablastina, Pharmac ia) 10

ıng'lık

flako nda, 5 ml distile su ile

sulandırılarak,

hayvan modellerinde belirle nen total kümülat if doza göre

cı ı ı

her gün

aynı

saatte olmak üzere 2.5mg/kg/gün, gün

aşırı,

6

eşit

dozda, total kümül atif doz 15mg/kg olacak

şekilde,

intraperitoneal olarak verildi.

Doksorubisin+Pentoks ifi lin

Uygulaması:

Doksorubi- s in Doks Grubuna

verildiği şekilde,

pentoksifil in (Tren ta!, A ventis Phar ma)

40nıg/kg/gün

olacak

şe­

kilde (farmakoloj ik

doz:30-50nıg/kg) C6>

doksorubisi- ne

başlanmadan

1 gün önce

başlanarak

son doksoru-

bisin dozundan sonra 7 gün daha

devanı

edilecek

şe­

ki lde 20 gün süreyle, intraperitoneal olarak verildi.

Kontrol Grubu: Sadece distile su doksorubisinin su-

landırıldığı eş değer

miktarda gün

aşırı,

6 dozda uy-

gulandı.

Örneklerin

alınması

ve

hazırlanması

a. Kan Ö rnekleri:

O. gün kan örnekleri adaptasyon döneminin so nunda, ilaç

uygulamalarına başlanmadan

24 saat ön ce

alın­

dı.

2 1. gün kan örnekleri Doks grubunda dokso rubisin tedavis inin son dozundan 8 g ün sonra, Doks+Pe n

gruplarında

doksoru bisin tedavis inin s on dozu ndan 8 gün, pentoksifili nin son dozundan 24 saat sonra

alın­

dı.

Kan örnekleri

tavşanların

ku lak venlerinden, antiko- agulan içermeyen bir tüpe 2 ml ve heparinli bir tüpe 4 ml olacak

şekilde alındı.

Antikoagulan içermeyen tüpe

alınan

kan örnek leri 3000 rpm'de 1 O dk santrifüj edi lerek

serumları ayrıl­ dı

ve se rum örnekleri -70°C'de

saklandı.

Serum ör- neklerinde CK-MB ve troponin I düzeyleri

çalışıldı.

Heparinli tüpe

alınan

kan örnekleri 0°C'de 15 dk santrifüj edile rek

plazmaları ayrıldı

ve plazma ör- nekleri

çalışılmak

üzere -70°C'de

saklandı.

Plazma örneklerinde GSH-Px, SO O ve MDA düz eyleri

çalı­ şıldı.

b. Doku Örne kleri:

21. gün kan örnekleri

alındıktan

hemen sonra kulak veninden 2 m l potasyum klorür verilerek

tavşanlar

öldürüldü. Kalpleri

hızla çıkarılarak soğuk

s uyla

yı­

kandı

ve sol ventrikülden iki parça doku

örneği alın­

dı.

Örneklerden biri

hızla

kuru bi r s panca

sarılarak

doku GSH-Px, SOO, MDA ve NO düzeyleri

çalışıl­

mak üzere -70°C'de

saklandı. İkinci

örn ek % 1 O' luk formo l içeris ine konularak histopato lojik

değerlen­

dirme için

saklandı.

Biyokimyasal

Çalışma

Metodu

Serum CKMB düzeyi, Konelab

60İ

otoanalizör ile Medkim

firmasının

CKMB düzeyleri ölçümü iç in

ürettiği

reagent kitler

kullanılarak

0.5 ml serumda , serum troponin I düzeyle ri ise

İnnotrac

Aio

İmmu­

noanalyzer

cihazında İnnotrac

Aio TM Tro ponin I

Analyte Pen kiti ile 0.5 ml serumda

çalışıldı.

(4)

Tiirk Kordiyat Dem Arş 2004:32:279-287

Plazma ve miyokardiyal GSH-Px aktivitesi; GSH-Px

tarafından

karaiizlenen bir reaks iyonda

HıOı

ile glutatyonun (GSH) oksidasyon

hızının

ölçülmesi

esasına

dayanan Paglia ve Valentine'nin

birleşik

en- zimatik yöntemi

(ı2)

ile ö lçüldü. Doku GSH-Px akti- vitesi tayini: M iyokardiya l

homojenatının

(1/4 w/v) 13200 rpm'de 30 dk santrifüjlenmesiyle e lde edilen

süpernatantın

fosfat tamponu (0.05 M, pH= 7.4) ile 1/ 10

oranında

dilüe edilip , 0 .05

ıni'si kullanılarak yapıldı.

Plazma ve

ıniyokardiyal

SOD aktivitesi tayininde Sun ve

ark_(ı3) tarafından geliştirilen

"Süperoksit üreticisi olarak ksantin oksidaz s isteminin

kullanıl­

ınası

ve nitroblue tetrazoliumun (NBT) redüksiyonu- nun inhibe edilmesi"

esasına

dayanan metod kulla-

nıldı.

Doku SOO aktivitesi tayini:

ıniyokardiyal

ho-

mojenatından

elde edilen

süpernaranın

0.05 ml'sinin, 0.01 M fosfat

taınponu

(pH:7.4) ile 1/10

oranında

di- lüe edile rek

yapıldı.

Plazma MDA aktivitesi tayini: Stocks ve Dormandy

(ı4) tarafından geliştirilen

ve Jain

(ıS) tarafından

mo- difiye e dilen temel pren s ibi "Lipid peroksidasyonu sonucu

açığa çıkan

MDA'in tiyobarbitü rik asit (TBA) ile reaksiyona g irerek 532

nın

dalga boyunda maks imum absorbans vere n re nkli bir kompleks

oluşturması" esasına

dayanan metodu

kullanılarak yapıldı.

Doku MDA tayini: Ohkawa ve ark.

(ı6)

tara-

fından geliştirilen

metoda göre

yapıldı.

Doku NO Tayini: Dondurul arak saklanan

nıiyokar­

diyal

homojenatından

elde edilen

süpernatantların

0.05

nıl'si, Soınogyi

reaktifi (% 10 ZnS04 ve 0,5 N NaOH) ile

ı;4

( v/v)

oranında

seyreltilerek ve depro- te inize edilere k, + 4° C'de 1500

rpın

de 10 dk santri- füj edild i

(17).

Elde edilen deproteinize süpernatanr- lardan NO (NO

ı+

N03) tayini

yapıldı.

Griess reaksiyonu, nitrat (N0 3)

iyonlarına

s pesifik

olmadığından süpernatanıda

bulunan nitrat (N0 3) önce nitrite

(NOı)

red üklendi ve sonra nitrit üzerin- den

hazırlanan

nitrat standart

grafiğinden

miktar ta-

yin i

yapıldı (ıS).

Histopatolojik

Çalışma

Metodu

Fornıol

ile fikse edil en mi yokard

dokuları

Patoloji

Laboratuvarı'nda değerlendirildi.

Rutin takip

işlenı­

lerinden geçirilen dokulardan, parafin bloklar elde edildi. He r numuneden mikrotom ile 5-6 mikrometre

kalınlığında

doku kes itleri

alındı.

Doku kesitl eri H e- motoks ilen-Eozin (HE) hi stokimyasal boyama yön- temi ile

boyandı.

282

He motoks ilen-Eo zin ile boyanan preparatlar

ışık

mikroskobu ile incelendi. Histopatolojik

değişiklik­

lerin

ağırlığına

göre skorlama

yapıldı. Aşağıda

belir- tilen her histopatoloj ik

değişiklik

için 1 puan verildi

(ı ı)_

a. Miyokard lifle rinde

şişnıe

ve intertis iyel ödem (+1),

b. M i yoka rd linerinde disorganizasyon ( + 1 ), c. Mi yoka rd liflerinde nekroz ( + 1 ),

d. Miyo kard liflerinde vakuolizasyon (+!),

e. Miyokard liflerinde hiçbir

değişiklik olmaması

(+0).

Kardiyonıiyopati

derecesinin

ağırlığı, toplanı

puana (0 ile 3) göre

yapıldı:

a. O puan: kardiyomiyopati yok,

b. 1 puan : hafif derecede

kardiyonıiyopati,

c. 2 puan: orta derecede

kardiyonıiyopati,

Tüm istatis tiksel analizler SPSS 10.0 paket

programı kullanılarak yapıldı.

Tüm parametreler istatis tiksel analizlerde nonparametrik testler

kullanıldığı

iç in or- tanca (minimum-maks imum) olarak ifade edild i.

Gruplar

arası karşılaştırmada

Kruskal-W allis testi ve Mann-Whitney U testi, g rup içi

karşılaştırmada

ise Wilco xon s igned ranks tes ti

kullanıldı.

Tüm istati s- tiksel analizlerde p<0.05

değerleri

istatistiksel olarak

anlamlı

kabul edildi.

BULGULAR

Çalışmaya

Doks Grubu I O, Doks + Pen Grubu lO, Kontrol Grubu 7

tavşan

ile

başlandı. Çalış­

ma Doks Grubu lO, Doks + Pen Grubu 1 O, Kontrol Grubu 7

tavşan

ile bitirildi. Doks gru- bunda O. gün ve 21. gün serum CKMB ve

ıra­

ponin I, plazma MDA, SOD, GSH-Px düzeyleri tablo 1 de gösterildi. Tedavi öncesi, ve

sonrası değerleri kıyasladığımızda

Troponin , CKMB düzeylerin in 21. gün sonunda istati stiksel ola- rak

anlamlı şekilde yükselmiş olduğu saptandı

(p<0.05).

Diğer

parametrelerde

değişikiilik

ol-

madığı

be lirlendi (Tablo 1).

(5)

F. Nari11 ve ark.: Doksorubisin ile Oluşturulmuş Deneysel Kardiyoroksisite ve Kardiyotok.ıisite Üzerine Pentoksifilin Erkisi

Tablo 1. Doksorubisin alan grubta

O.

gün ve 21 . gün serum CKMB ve troponinl, plazma MDA, SOD, GSH-Px düzeyleri

ğu

belirlendi (p<0.05). SOO

değerleri

in-

celendiğinde

Doks ve Doks +Pe n grubu

değerlerinin

kontrol grubuna göre yüksek

olduğu

ve GSM-Px'in

değerleri

incelen-

diğinde

ise Kontrol ve Doku+Pen grupl a-

rının değerlerinin

Doks grubun a göre an-

lamlı artmış olduğu saptandı

(p<0.05) (Tablo 3).

Do k

s.

n=

ı

O O . gün 21. gün p

değeri

Ortan ca (M in -Maks) Ortanca (Min-Mak s) T roponin

ı

(n g/mL ) 0.22

(O.ı7-0.26)

0.27 (0.24-0.56) <0.05 CKMB

(U/ı)

2080

(ı

0 43-4059)

4ı23 (2542-598ı)

<0. 05 MDA

(ıımoı/L)

0.52

(O.ıı-0.78)

0.69

(0.:!7-1.4ı)

>0.05 SOO (U/L) u

ı

(

ı.ı5-ı.42)

1.24 (0.97 -1.44) >0.05

Histopatolojik

Değeı-lendirme

GSH-PX (U/mL)

o.ı8

(0.

ı ı-0.38)

0.26 (0.08-0.43) >0.05

CKMB; J.:re(l(in kinaz MB, MDA; malondealdeilid. SOO: sıtperoksit dismutaz, GSN-Px; gluraryon peroksidaz

Doks Grubunun kardi yomiyopati skoru 3

(ağır

kardi yomiyopati ), Doks+Pen Gru p-

Doks+Pen grubund a

değerlerde anlamlı deği­

şiklik olmadığı

belirlendi (p>0.05)(Tablo 2).

larının

kardiyo miyopati skoru 1 (hafif

kardiyoıniyopati),

Kontrol Gru bunu n kard iyo- miyopati skoru O olarak bulundu.

Grupların

hi s- topatolojik

bulguları karşılaştırıldığında

Tablo

2.

DokS+Pen alan grupta

O.

gün ve 21. giin serum CKMB ve

troponinl, plazma MDA , SOD, GSH-Px düzeyleri Doks Grubu kardiyomiyopati s korun un

diğer grupların

kardiyomiyopati skoruna göre istatistiksel olarak

anlamlı

oranda yükse k

olduğu

(p<0.05) belirlend i. Doks Doks.+Pen

n=9

Trop onin

ı (ng/ıııL)

CKMB

(U/ı)

MDA

Cıııııoı/L)

SOO (U/L )

GSH -PX (U/mL)

O . gün Ortanca (Min-Maks)

0.22

(O.ı6-0.23) 2ı08 (9ı7-3890)

0.44

(O.ı4-l.ı4)

1.28 (

ı.ı4-1.35)

0.30

(O.ıı-0.44)

21. gün p

değeri

Ortanca (Mi n -Maks) Grubunda bir miyokartta kard iyomiyopa- 0.23

(O.ı9-0.27)

> 0.05 ti

bulguları

ile birli kte bakteri kümeleri görüldü .

Grupların

histopatoloji k kard i- 2703

(ı447-4003)

> 0.05 yomi yopati

skorlaması

tablo 4'de veril-

0.38

(O.ı4-2.06)

>0.05

miştir.

1.24 (

ı.ı2-1.36)

>0.05

0.2ı

(0.08-0. 49) >0.05

TARTIŞMA CKMB: J.:reatin J.:inaz MB. MDA; malondealdehid. SOO: .wperoksit dismutaz,

GSN-Px: glutatyon peroksidaz

Doksorubisine

bağlı

kard iyotoksisitenin

Her iki grubun

değerleri

birbiriyle

kıyaslandi­

ğında

Doks gubunda Troponin ve CKMB de-

ğerlerindeki yüksekliğin

Doks+Pen grubuna gö- re

anlamlı olduğu saptandı

(p<0.05).

Doku MDA, NO, SOO ve GSM-Px

değerleri

Doks, D oks+Pen ve kontrol

gruplarında

ince- lendi ve bu pa rametrelerin gruplar içindeki de-

ğerleri

bi rbirleriyle

kıyaslandı. MDA'nın

Doks ve Doks+Pen

değerlerinin

kontrol g rubuna göre

anlamlı

yüksek

olduğu saptandı

(p<0.05) . NO'nun Doks+Pen gru bu

değerinin

kontrol gru- bu ndan, Doks grubunun

değerinin

ise

diğer

iki gruptan istatistiksel olarak

anlamlı

yüksek oldu-

önl enmesine yöne lik

çalışmalar

daha çok deneysel

çalışmalar

olup; fare ,

tavşan,

domuz ve köpeklerde

yapılan çalışmalarda,

doksorubi- sinle

oluşturulan

kardiyotoksisiten in kli nik ve morfo lojik özell iklerinin insanlardakine benzer

olduğu belirlenmiştir

(5).

Çalışmada tavşan

mo- deli tercih

edilmiş

ve çocukluk

çağında kullanı­

lan doksorubisinin kardiyetoksik etkisin i yan-

sıtması açısından

genç

tavşanlar seçilmiştir.

Doksorubisin dozu hayvan modellerinde (tav-

şan

ve fa re) belirlenen total kümülatif doza (15mg/kg) uygun

verilmiştir (5.ı9).

Çalışmada

sadece dokso rubisin verilen grupta

hi stopatolojik olarak

ağır

ka rdiyomiyopati ge -

(6)

Tiirk Kareliyol Dem Arş 2004:32:279-287

Tablo 3. Kontrol, Doks ve Doks+Pen gruplamula MDA, SOD, NO ve GSH-Px

değerleri

Grup ll MDA (ıınıol/).lg proıein) NO (J.Inıolx 10-3/).lg proıeiıı) SOD (U/J.Ig proıeiıı) GS H-Px (nıU/J.Ig proıeiıı)

Ortanca (Min-Maks) Ortanca (Min-Maks) Ortanca (Min-Maks) Orıanca (Min-Maks) Doks. lO 0.056 (0,031-0,087)3 0.13 (0.06-0.26)3 5.42 (2.58-7.63)3 2.4 ( 1.3-7.6) Doks + Pcıı 9 0.051 (0,0 19-0,094 )a 0.08 (0.04-0.1 oıa,b 5.56 (3.08-ı 1.41 )a 5.6 (4.0-9.7)b

Konırol 7 0,027 (0,0 17-0,042) 0.03 (0.02-0.05) 4.97 (3.04-7,26) 4.6 (2.2-5.0)b

"p<0.05. Komrol Gmbu ile klyaslandlğlllda, "p<0.05 Dos gmbu ile klyaslancltğlllda

NO: nitrik oksit, M DA: ma/ondea/delıid, SOD; supemksit dismutaz, GSH -Px: glutatyo11 peroksidaz

Iiştiği saptanmıştır.

Miyokardiyal fibrillerde

şiş­

me ve inters tisiyel ödem, miyokardiyal fibrille- rin disorgani zasyonu , ve nekrozundan

oluşan

his topatolojik bulgular literatürdeki bulgularla benzerlik göstermektedir

cıı,20)_

Doks+Pen gru- bunda

yapılan

hi stopatolojik

değerlendirmede

norma l mi yokard dokusu

yanında

hafif kardiyo- miyopati bulgusu

saptandı.

Bu durum pentoksi- filinin dokso rubisine

bağlı

kardiyotoksisiteyi tam olarak önlemese de oldukça

gerilettiğini düşündümıektedir.

Çalışmada

Doks Grubunda

çalışma

sonu CKMB düzeylerinde istatis tiksel olarak

anlamlı artış saptanması

literatürdeki

çalışmalarla

uyumlu

bulunmuştur (ll)_

Hafif karcliyomiyopati saptanan Doks+Pen grubunda

çalışma

sonu se- rum CKMB düzeylerinde

artış

tesbit edilmeme- si , minör miyokarcli yal

hasarın

tesbitinde serum CKMB düzey lerinin yeterli

olmadığını düşün­

clürmüştür.

Dokso rubi sine

bağlı

kardiyetoksisitenin belir- lenmesinde, CKMB ile ilgili yeterli

çalışma

ol-

masına rağmen;

Tn I düzey lerinin

tanısal değeri

ile ilgili çok az

sayıda çalışma vardır.

Mathew Tablo 4.

Grupların lıistopatolojik

kardiyomiyopati skor-

laması

Grup n Kardiyonıiyopaıi Skoru

Orıaııca (Min-Maks)

Do k s 9 3.0 (2.0 - 3.0)3

Doks+ Pcn 9 1.0 (0.0 -ı.D)a.b

Koııırol 7 0.0 (0.0 • O.O)b

"p<0.05. Kontrol Grubu ile klyos/andl,~lllda, l>p<0.05. Doks Gm·

bu ile klyaslandt,~lllda.

P ve ark.

(2!)

malignitesi olan hastalarda 375 mg/m

2

'1ik kümü latif

dozların

üzerinde asemptomatik miyokarcliyal

hasarın

tespitinele serum Tn I düzeylerinin belirleyi ci

olduğunu bildirmişlerdir.

Herman ve ark.

(22)

farelerele 7 mg/kg kümülatif dozda se rum Tn T düzeylerin- de

artış saptadıklarını

be lirtmekle birlikte, se- rum Tn I düzeylerinin

değerlendirildiği

veya kümülatif doz

karşılaştı rı lması yapılmış

deney- sel

çalışmaya rastlayamaclık. Çalışmamızda

Doks Grubunda, Tn I düzey lerinde istatistikse l olarak

anlamlı artış saptanmış

ve histopatolojik olarak

karcliyoıniyopati

skorunun 3

bulunması

ile

yükselmiş

serum troponin I düzey leri arasm - da paralellik

olduğu

tesbit

edilmiştir.

Bu bulgu serum troponin I düzey lerinin karcliyomiyopati- nin biyokimyasal göstergesi

olabileceği görüşü­

desteklemiştir.

Ancak hafif kardiyomiyopati saptanan Doks+Pen grubunda 21. gün Tn I dü- zeylerinde yükselme tes bit

edilmemiştir.

Bu ne- denle Tn I'nm minör miyokarcliyal

hasarı

gös- termeele yetersiz

kaldığı düşünülmüştür.

Doksorubi sine

bağlı

kardiyetoksisitenin patoge- nezi tam olarak

açıklanamamış;

bulgular, karcli- yotoksisite

gelişmesinde

serbest radikallerin

açığa çıkmasının

ve antiaksidan enzimier in

azalmasının

major rol

oynadığını

ortaya koy-

muştur <23•24

>.

Karcliyomiyositleri serbest oksijen radikallerine

karşı

koruyan major antiaksida n enzim GSH-

Px'dır <25>. Çalışmamızda

sadece clokso rubi sin verilen grupta kalp doku GSH-Px düzey lerinin

azalmış olduğu bulunmuş,

bu bulgu daksorubi-

s in kardiyetoks isites inin patogenez inde GSH-

(7)

F. Na ri n ve ark.: Doksorubisin ile Oluşlllnt/muş Deneysel Kardiyotoksisite ve Kardiyotoksisite Üzerine Pentoksifilin Etkisi

Px'ın azalmasının

primer rolü

olduğu görüşünü

teyit

etmiştir.

Li ve ark.

(26)

15 mg/kg kümülatif dozda doksorubi sin verdikleri farelerde dakso- ruhis inin son dozundan sonra 2. saatten itibaren GSH-Px enzim aktivitesinde azalma

saptadıkla­

rını,

Yin ve ark.

(27)

ise doksorubisini 15 m g/kg tek doz olarak verdiklerinde GSH-Px aktivitesi- nin

değişmediğini

rapor

etmişlerdir. Bulguları­

mız

Li'nin

bulguları

ile uyumlu, Yin ve ark.

bulguları

ile uyumlu

değildir.

Bu

farklılığın

Yin ve

ark.'nın

ki.imülatif dozu tek do z olarak ver- mes inden

kaynaklanıyor olabileceği düşünül­

müştür. Çalışmamızda

doksorubisinle birlikte Pentoksifi lin

kullandığıınız

grupta kal p doku GSH-Px akt ivitesi

korunmuştur.

Hi stopatolojik olarak da kardiyotoksisitenin

geriletiimiş

görül- mesi, ka lpdeki

artmış

GSH-Px aktivitesi ile izah

edilmiştir.

Dalloz ve ark.

(28)

ratlarda doksorubisin+radyas- yon'un kardiyak fonksiyon lar ve antiaks idan defans sistem leri üzerine olan etk ilerini

değer­

le ndirdikleri

çalışmalarında,

sadece daksorubi- sin verilen grupta, s on doksorubisin dozundan 24 saat ve 30 gün sonraki plazma ve doku SOO düzey lerinde aza lma veya

artış olmadığını,

kontrol grubu ile benzer

bulduklarını

rapor et- mi şlerdir. İliskovic ve ark.

(29)

doksorubisin son dozundan 3 hafta sonra kalp doku SOO düzey- lerinde

değişiklik olmadığını,

doksorubi sinle birlikte antiaks idan olarak probukol verilen g rupda doku SOO düzey inin

anlamlı

oranda

arttığını bildirmişlerdir. Çalışmamızda

antiaksi- dan etkinliklerini

değerlendirmek istediğimiz

pentoksifilin grubunda kontrol grubuna göre kalp doku SOO düzeylerinde

artış olduğunu

be- lirledik. Bu

artış

kompansa tu ar rnekanizmaya

bağlansa

da, Doks g rubuna göre istatiksel ola- rak

anlamlı olması

dikk at çeki ci idi.

Çalışma­

lardaki bul gular ve bizim

bulgularımız SOO'ın

doksorubis ine

bağlı

kardiyotoksisitenin patoge- nez inde rolünün az olsa da, önlenmesinde etkin

olduğunu düşündürmektedir.

Doksorub isinin serbest radikal

aracılığıyla oluş­

turduğu

kardiyak

hasarın

bir

diğer

mekanizma-

sının

da lipid peroksidasyonu

olduğu düşünül­

mektedi r O> . Li ter atürd e doksorubi sine

bağlı

kardiyotoksisiten in patofizyolojisinden ka lp do- ku MDA düzeylerinde yükselmenin sorumlu tu-

tulduğu

çok

sayıda çalışma bildirilmiştir (23,24,30). Bazı araştırmacılar

CKMB ve LDH gi- bi kardiyak enzimlerdeki y ükselmeyi kardiyak

membranların

doksorubisi ne

bağlı

lipid perok- sidasyonuna

uğrarnaları

sonucu enzim

salınımı­ nın olmasına bağlamışlardır <11

> .

Çalışmamızda

da kontrol grubu ile

karşılaştırıldığında

dokso- r ubisin grubunda MDA düzeylerinde

anlamlı artış belirlenmiş,

bu bulgu doksorubi sine

bağlı

kardiyotoksisitenin patogenezinde lipi d perok- s idasyon ürünlerindeki

artışında

etkil i

olduğu görüşünü destekleıniştir. Çalışmada kullandığı­ mız

pentoksifilinle kalp doku MDA düzeyleri n- de azalma tesbit etmedik. Bu sonuç pentoksifi- linin antiaksidan

etkinliğini

lipid peroksidasyo- nunu engelleyerek

yapmadığını düşündürmek­

tedir.

Doksorubisine

bağlı

kardiyotoksisitenin patoge- nezinde sorumlu tutulan NO ve peroks initrit ile ilgi li ilk

çalışma

W einste in ve ark.

(31) tarafın­

dan

yayınlanmıştır.

We instein ve ark. 20 mg/kg intraperitoneal tek doz doksoru bis in ve rdikleri farele rde, kalp doku sunda NO sente taz Il enzi- minde

artış olduğunu

ve son doksorubi sin do- zundan 5 gün sonra da, doksorubisine

bağlı

ok- sidatif

olayın

devam

ettiğini,

kard iyak dokuda proteine

bağlı

peroksinit rit radikallerind e

artış saptadıklarını bildirmişlerdir. Fadıllıoğlu,

Aldi- eri ve

ark.'nın yaptığı çalışmalarda

da bu sonu- cu des tekler bu lgular elde

edilmiştir (32.33).

Ça-

lışmamızda

kalp doku NO düzeyi ile ilgili bul-

gulanmız

literatürle uyumlu o lup, D oks Gru - bu'nda NO düzeyleri; kontro l, d oks+pen grupla-

rına

gö re istatistiksel olarak yüksek

bulunmuş­

tur. Bu bulgu,

doksonıbisine bağlı

kardiyotoks i- sitenin patogenezinde NO 'in rolünün

olduğu görüşünü desteklemiş,

pentoksifilinin NO sen- tezini azaltarak anti aksidan aktiv ite

sağlıyor olabileceğini düşündürmüştür.

Çalışmamızda

kalp d oku GSH -P x, SOO ve

(8)

Tiirk Kardiyol Dem Arş 2004; 32:279-287

MDA düzey leri ile birlikte

çalışma başında

ve

çalışma

sonunda plazm a GSH-Px , SOD ve MDA düzeyleri de belirlenmiştir. Ömürleri kısa olan ve

oluştukları

dokuda etkin olan antiaksi- dan enzimierin ve serbest radikall erin doku dü- zeylerinin

tanısal değeri

plazma

değerlerinden kıymetlidir.

Ancak klinikte plazma

değerlerinin

belirlenmes i doku

değerlerinin

belirlenmes in- den daha pratik

olacaktır. Çalışmamızda

plazma GSH-Px, SOD ve MDA dü zeyleri

açısından grupların başlangıç değerleri

ve

çalışma

sonu

değerleri arasında

istatiksel olarak

anlamlı

fark

saptanmamıştır.

Bu bulgu plazma GSH-Px, SOD ve MDA düzeylerinin doksorubi sin kardi- yotoksisitesini belirlemede

kullanılamayacağını düşündürmüştür.

Bir metilksantin türevi olan pentoksifi lin in do-

laşım

düzenley ic i etkisinden

yıllarca

yararla-

nılmış,

son

yıllarda

nötrofillerde kuvvetli inhi- bitör etki

sağladığı,

özellikle

hasarlı

dokularda süperoksit radikali

başta

olmak üzere nötrofil- lerden serbest oks ijen radikalle rinin ve li zozo- mal enzimierin

salınımını

inhibe

ettiği (10)

ha-

sarlı

dokuda hidroksil radikallerini

temizlediği belirlenıniştir (7,8).

Antiak sidan olarak

kullanıl­

dığı çalışmalarda

ise

farklı

sonuçlar elde edi l-

miştir.

S ulkawska ve ark.

<34

> siklofosfam ide

bağlı

serbest radikallerle

oluşan akciğer hasarı­

nı önlediğini, karaciğerin

oksidatif

hasarını

ön- lemede ise yetersiz

kaldığını saptadıklarını

bil-

dirmişlerdir.

Viladkar ve ark.

(35)

pentoksifilinin insan KML hücre lerinde doksorubisin akumulasyonunu ar-

tırarak,

doksorubisinin antitümör e tkisini

arttır­

dığını

rapor

etmişlerdir.

Literatürde pentoksifi- linin doksorubisine

bağlı

kardiyetoksisitenin önlenmesindeki

etkinliği

ile ilgili herhan gi bir klinik veya deneysel

çalışmaya rastlayamadık.

Çalışmamızda,

pentoksifilinin, doku GSH-PX ve SOD düzeylerini

arttırarak

ve doku NO dü- zeylerini aza ltarak doksorubisin kardiyotoksisi- tesini

engellediğini saptadık.

Benzer

çalışma

ol-

madığı

için bu bulgumuzu literatürle

kıyaslaya­

madık.

Sonuçta; doksorubisin verilen grupta

ağır

kardi- yomiyopati

geliştiği,

doksorubi sin ile birlikte pentoksifilin veri len grupta ise hafif kardiyomi- yopati

bulguları oluştuğu

ve pentoksifilinin doksorubi sine

bağlı

kardiyotoksisiteyi önleye- mese de

hafiflettiği

kanaatine

varıldı.

Serum Tn I ve CKMB düzeylerinin doksorubisine

bağlı ağır

kardiyomiyosit

hasarının

belirlenmes inde

yararlı olabileceği,

minör miyokardiyal hasa n

gösterınede

ise ye tersiz kalabilece kleri görüldü.

Doksorubisin veril en grupd a miyokardiyal GSH-Px düzeyleri

azaldığı,

MDA ve NO dü - zeylerinin

yükseldiği saptandı,

bu bulgu dokso- rubisinin kardiyetoksi sites inin patogenezinde

GSH-Px'ın azalmasının,

MDA ve NO düzey le- rinin

artmasının

rolü

olduğu görüşünü

destek le- di.

Başlangıç

plazma GSH-Px, SOD ve MDA düzeyleri ile

çalışma

sonu düzeyleri

arasında

fark

saptanmayıp,

plazma GSH-Px, SOD ve MDA düzeylerinin doksorubisin kardiyotoksisi- tesini belirlemede

kullanılamayacağı

kanaatine

varıldı. Ayrıca

pentoksifilinin miyokard iyal GSH-Px düzeylerini

yükselttiği,

NO düzey leri- ni

azalttığı,

SOO en zim aktivitesinde ve MDA aktivitesinde

değişiklik yapmadığı;

dakso rubi - sine

bağlı

kardiyotoksisiteyi ön lemede yeterli

olabileceği,

pentoksifilinin kardiyotoksisitey i önlemedeki

etkinliğine

yöneli k yeni

çalışmala­

rın yapılması gerektiği

kanaatine

varıldı.

KAYNAKLAR

1. Singal PK, Iliskovic N,

Li

T, Kumar D: Adrianıycin

cardiomyopathy: pathophysiology and prevention. FASEB

J.

1997;1ı:931-6

2. Wojtaeki J, Lewicka-Nowak E, Lesniewski-Kmak K:

Anthracycline-induced cardiotoxieity: elinical course, risk faetors, pathogenesis, detection and prevention review of the literature. Med Sci Monit.

2000; 6:41 1 -20

3.

Singal PK, Deally CM, Weinberg LE: Subcellular ef- fects of adriamycin in the heart: a concise review. J Mol Cell Cardiol. I987;ı9:817-28

4.

Van Vleet JF, Ferrans VJ: Clinical and pathologic fea- tures of chronic adriamyein toxicosis in rabbits. Am J Vet Res. ı

980;4

ı :ı

462-9

5. Herman EH, Ferrans V 1: Preclinical animai model

s

of cardiae protection from anthracycline-induced cardiotoxi- city. Seınin Oncol. ı

998;25: 15-2

ı

(9)

F. Narin ve ark.: Doksorubisin ile Oluştunı/muş Deneysel Kardiyotoksisite ve Kardiyotoksisite Üzerine Pentoksifilin Etkisi

6.

Sanılaska

CP,

Winfıeld

EA: Pentoxifylline. J

Anı

Acad Dennatol. 1994;30:603-21

7. Pasquier C, Franzini E, Abedinzaldelr Z, Hakim J: Pro- tective effect of

pentoxyfılline

against hydroxyl radical-in- duced damage to proteins in pentoxyfilline and analogues : e ffects on le ukocyte function. Hakim J,Mandel GL (eds).

Basel:Karger, 1988; 9 1-6

8. Freitas JP, Filipe P, Guerra Rodrigo F: [Potential antio- xidative effects o f pentox ifylline]. C R Seances Soc Biol Fil.

1995;189:401-5

9. Beke recioglu M, Kutluhan A, Demirtas I, Karaayvaz M: Prevention of adriamyc in-induced skin necrosis with various free radical scavengers. J Surg Res.

1998;75:6

1-5 10. Sener G, Akgun U, Satiroglu H, T opaloglu U, Keyer- Uysal M: The effect of pentoxifylline on intestinal ische- mia/reper fusion injury. Fundam C

lin Pharmacol.

200

1; 15

:19-22

ll. Saad S Y, Najjar TA, AI-Rikabi AC: The preventive role of deferoxamine against acute doxorubicin- induced cardiac, re nal and he patic toxicity in rats. Phannaeol Res.

2001;43:21 1-8

12.

Pag lia DE, Valentina WN: Studies on the quantitavive and qualitative characterization of erythrocyte

glutaıhione

peroxidase. J La b Clin Me d. 1967;70: 158-69

13. SunY, Oberley LW, Li Y: A

sinıple

method forelini- cal assay of superoxide

disnıutase.

C lin

Chenı.

1988;

3413:497-500

14. Satoh K: Serum lipid peroxide in cerebrovascular di- sorders

deternıined

by a new colorimetric method. Clin Chim Acta. 1978 15;90:3 7-43

15. Jain SK: Evidence for membrane lipid peroxidatio n durin g the in vivo aging of hu ma n erytrocytes. Biochem Biophys Acta. 1988;937:205-10

16. Ohkawa H, O hishi N, Yagi K: Assay for lipid pe roxi- cles in animal tissue by thiobarbutir

ic

acid re lations.

Analytical Biochemistry. 1979; 95:351-8

17. Daviclge ST, Stranko CP, Roberts JM: Urine but not plasma nit ric oxide

nıetabolites

are dec reased in women w ith

preeclanıpsia. Anı

J Obstet Gynecol. 1996; 174: 1008-

101 3

18. Moshage H, Kok B, Huizenga JR, Jansen PL: Nitrite and nitrate dete

rminations

in plasma: a c ritica! eva luati- on.Ciin C hem. 1 995;4

1

:892-6

19.

Morishinıa

1, Matsui H, Mukawa H, et a l: Melatoni n, a pineal hormone w ith antioxidant property, protects against adriamycin cardio myopathy in ra ts. Life S ci. 1998;63:51 1- 2 1

20. Brzozowski T, Konturek PC, Konturek SJ, et a l: The role of

nıelatonin

and L-try ptophan in prevention of acute gastric lesions ind uced by stress, ethanol, ischemia, and a spirin. J Pineal Res.

1

997;23 :79-89

2

1.

Mathew P, Suare z W, Kip K, e t al: Is thcre a potential role for serum cardiac troponin I a s a marke r for

nıyocardi­

a

l dysfunetion in

pediatric patie nts receiving anthracycli-

ne-based therapy? A pilot stud y. Can cer

lnvesı.

200 1;19:352-9

22. Herman EH , Lipshultz SE, Rifa i N, et al: Cardiac tro- ponin T: e levated serum levels and loss from cardiac myocytes in doxorubicin toxicity. Circ ula tion. 1996; 94: 1 - 85

23. Siveski-IIiskovic N, Kaul N, Singal PK: Probucol pro- mo tes endogenous antioxidants and provides protection against adri amycin-induced

cardionıyopathy

in rats. Circu- latio n. 1994;89:2829-35

24. Sadzuka Y, Sugiyama T , Shimoi K, Kinae N. Hirota S:

Protecıive

ef fect of fl avonoids on doxorubicin-incluced cardiotoxicity. Toxicol Le tt. 1 997;92: 1-7

25. Myers C: The role of iro n in doxorubicin-induced car- diomyopathy. Semin Oncol. 1998;25: 10-14

26. Li T , Singal PK: Adriamycin-induced early changes in

nıyocardial

antioxidant e nzymes and their

nıodulaıion

by probucol. Circulation. 2000;24: 1 02:2 105-11 O

27. Yin X, Wu H, Chen Y, Kang YJ: Induction of antioxi- dants by adriamycin in mouse heart. Biochem Pharmacol 1998;56:87-93

28. Dalloz F, Maingon P, Cottin Y, Briot F, Horiot JC, Rocheue L: Effects of combined

irradiaıion

anel doxorubi- c in treatme nt on cardiac function and a nt

ioxidant defcnses

in the rat. Free Radic Biol Med. 1999;26:785-800 29. Iliskovic N, Hasinoff BB, Malisza KL, L

i T, Daneli-

sen I, Singal PK: Mechanisms of benefic ia i effects of pro- bucol in adriamycin cardiomyopathy. Mol Cell Biochem.

1999; 196:43-49

30. Sayed-Ahmed MM , Salman TM, Gaballah HE, Abou EI-Naga SA, Nicolai R, Calvani M: Propionyi-L-carnitine as

proıector agaiııst adrianıycin-induced cardiomyopaıhy.

Phamıacol

Res. 200 1 ;43:513-20

3

1.

Weinstein DM ,

Milını

MJ, Baue r JA: Cardiac peroxy- nitrite

fornıntion

and left ventricular dysfun ction following doxorubicin treatment in

ınice.

J

Pharınacol

Exp Ther.

2000;294:396-40

ı

32. Fadillioglu E,

Yılmaz

HR , Erdogan H,

Sogl~t

S: The activities of tissue xanthine oxidase and adenosine deami- nase and the levels of hydroxyproline a nd nitric oxide in rat

hearıs

subjected to doxorub icin: protective effect of er- dostei ne. Toxicology. 2003; 191: 153-8

33. Aldieri E, Be rgandi L, Riganti C, Costamagna C, Bo- sia A, Ghigo D: Doxorubicin induces an increase of nitric oxide synthesis in rat carcliac cells that is in hibited by iron suppleme ntation. Toxicol Appl

Pharnıacol.

2002; 185:85- 90

34. Sulkowska M , Sulkowski S, Skrzycllewska E: The ef-

fecı

of

penıoxifylline

on

ulırastructure

and antioxidant po-

ıential

during

cyclophosphaınide-induced

liver injury. J Submicrose Cyto l

Paıhol.

1999;3 1:413-22

35. Viladkar A, Juvekar A, Ch itnis M, Advan i S: Amelio-

ration of doxorubiei n

resisıance

by pentox ify lline in hu-

man chronic mye loid

leukeınia

cells in vitro. Sel Cancer

Ther. 199 1;7:119-26

Referanslar

Benzer Belgeler

Around 2 ms is required as a minimum time for transmitting or receiving a packets by nodes (Tang et al., 2011), e.g., radio chip Chipcon CC2420 usage. Following describes

Short circuit at output terminal/ battery end this fault &amp; Reverse battery connection will be clear by internal short circuit protection &amp; sensor circuit.. Short circuit

Bu çalışmada, Dx uygulamasına bağlı oluşan olası doku hasarına karşı sıçan karaciğer, kalp ve böbrek dokularındaki endojen ghrelin ekspresyonunun

Here we report a rare case of a patient with ATC (AJCC 8e) T4a, N1b, stage IVC, who underwent neoadjuvant chemotherapy regimen as cisplatin + doxorubusin,

veya bütan gazı kullanımı sonrası ventriküler fibrilasyon ve miyokard enfarktüsüne bağlı ani ölüm olguları literatürde bildirilmiştir.. 2,5,7,8 Başka bir

Çalışmamızda Doks Grubunda, Tn I düzeylerinde istatistiksel olarak anlamlı artış saptanmış ve histopatolojik olarak kardiyomiyopati skorunun 3 bulunması ile

Bu çalýþmanýn amacý, yatarak tedavi gören psikotik bozukluk tanýlý erkek hastalarda, yasa dýþý madde kullaným bozukluðu olan ile yasa dýþý madde kul- laným bozukluðu

 Petrol hidrokarbonları içinde mikrobiyel biyodegradasyon çalışmalarına en çok konu olanlar n- alkanlar, siklo alkanlar ve aromatiklerdir.  Mikrobiyel degredasyona