Dento-Gingival Birleşim ve
Dento-Gingival Bölgenin
Savunması
Gingival doku devamlı olarak
mekanik ve bakteriyel saldırıya maruz kalır.
Tükürük,
epiteliyal yüzey ve
başlangıç düzeyinde inflamatuar
Dento-Gingival Birleşim
Epitel :
Birleşim epiteli üst sıra hücreleri hemidesmosomlar ve internal basal lamina ile sement ve mineye tutunur ‘’
Epiteliyal ataşman teorisi- Listgarten, Schroeder 1971’’)
Bağ Dokusu:
Semente gömülen dento-gingival lifler diş ve dişetini
birbirine bağlar, bu lifler dişetindeki diğer lif gruplarının
Dentogingival
bölgenin savunması
Epitel doku, tükürük,
dentogingival bölgedeki lökositler ve cep sıvısı dişetinin ve dentogingival
bölgenin savunmasında rol oynarlar
EPİTEL
Oral epitel
Sulkuler epitel
Junctional epitel
Hepsi temel olarak keratinosit lerden oluşur
Diğer hücreler Clear cell veya nonkeratinositler olarak adlandırılırlar:
Langerhans hücreleri:suprabazal bölgededir,antijen
sunan hücredir(dentritik)
Eskiden epitelin enfeksiyon için sadece fiziksel bır bariyer oldugu düsünülürdu.
Ancak şimdi epitel hücrelerinin (innat konak defansı) doğal immünitede
aktif rol oynadıgı bilinmektedir;
Epitel enfeksiyona karşı cevapda ileri
konak reaksıyonlarında ve doğal ve
Örneğin;
Bakteriye karşı artmış proliferasyonla cevap verir
Hücre sinyalizasyonunda,hücre diferansiasyonu ve ölümünde,
doku homeostazisinde rol oynar
Epitelin yenilenme ( Turn-over) yeteneği ve buna bağlı oluşan deskuamasyonu ,epitelin
savunma fonksiyonunda çok
önemli işlevlerindendir
Epitel doku geçirgendir ve 1000kD molekül ağırlığına kadar olan
maddelerin geçişine izin verir.
Cep sıvısı epitelden intercellüler aralıktan geçer
Cep sıvısı (gingival creviculer fluid)
Cep sıvısı kan sıvısının dokuyu geçerek gingival sulkusa geçişi ile oluşur
Cep sıvısı transudamıdır?
eksudamıdır?
Cep sıvısı inflamatuar eksudadır
Normal gingivada çok az veya hiç yoktur
Cep sıvısı içerisinde pek çok molekül ve iyon taşır
Bunlar intersellüler alandan geçerler
Ancak bu maddeler hücre membranını
geçemezler
Cep sıvısının dentogingival bölgenin savunmasındaki fonksiyonları
Mekanik etki (yıkama, seyreltme)
Antibakteriyel etki ( Ig, lizozim) ve
Cep sıvısı akış hızı-miktarı
Sabah saat 6 ile akşam 10 arası artar Seks hormonlarından etkilenir
Hamilelik, Ovulasyon,
Hormonal kontraseptifler
Sigara
İlaçlar cep sıvısına geçerler
Bu özellikleri antibiyotiklerin sulkusa taşınmasında önemli rol oynar
Tetrasiklin yüksek konsanrasyonda cep sıvısında
bulunur
Kompozisyonu
GCF çeşitli özelliklerde proteinler,specifik antibadiler, antijenler ve enzimler içerir.
GCF hücresel elemanlar da içerir
GCF nin diyagnostik olabileceği ileri sürülmektedir
GCF komponentleriyle aktif periodontal hastalığın teşhisi yapılabilir
Veya periodontal hastalık riski saptanabilir
40’dan fazla komponent cep sıvısında analiz edilmiştir.
Bunlar konak veya bakteri orijinli olabilir.
Ancak hangisinin konak kaynaklı,hangisinin bakteri kaynaklı
olduğunu saptamak zordur.
Hücresel elemenlar:
Bakteriler
Deskuame epitel hücreleri
Lökositler : PMNs, lenfositler, ve
monosit/makrofajlar;bunlar sulkuler epitelden migre olurlar
Elektrolitler:Potassium, sodium, calcium
Organik içerikler:Protein ve karbonhidratlar
Organik içerikler:
Glukoz bulunur.Glukoz miktarı
kandan 3-4 kat fazladır;bu sadece doku
metabolizması ile ilişkili değil aynı zamanda lokal mikrobial flora ile de ilişkilidir.
Metabolik ve bakteriyel ürünlerden laktik
asıt,üre,hidroksiprolin,endotoksinler,sitotoksik
Cep sıvısının hücresel aktivitesi
Cep sıvısı içerisinde hücresel immün
cevabın sonucu olarak sitokinler bulunur:
IL-1
α,IL-1β
PGE2
İnterferon
Cep sıvısında koruyucu fonksiyonları
nedeniyle antibadi bulunur
GCF nin analiziyle hümoral ve hücresel cevabın yorumlanması mümkündür.
GCF deki sitokin çeşitliliği ve miktarı hücresel immün cevabın sonucu olarak ortaya çıkar
Ancak hastalık ve sitokinler arasındaki ilişki net
değildir.
IL-1α ve IL-1β PMN lerin ve monocytes/macrofajların endoteliyal hücrelere bağlanmasını arttırır,bunun sonucu prostaglandin E
2üretimi oluşur,ve lizozomal enzimler salınır ve kemik rezorpsiyonu stimüle olur.
GCF de interferon-alfa bulunması ise IL-1beta
üzerinden kemik rezorpsiyonunu inhibe ederek
Dentogingival bölgedeki lökositler
Sağlıklı dişetinde de dentogingival bölgede lökosit bulunur,epitelden geçerek gingival sulkusa gelirler
%91-92 si PMN ler,diğerleri ise mononükleer hücrelerdir.
Kandakı oranın tersine B lenfosit T
Lokositler plak bakterileri nedeniyle bölgeye gelirler
Ancak germfree ratlarda da lökosit infiltrasyonu izlenmiştir
Bu hücrelerin çoğu fagositoz ve öldürme kapasitesine sahiptir.
Ağız kavitesindeki lökositlerin
büyük bölümünü gingival
TÜKÜRÜK
Tükürük salgısı, ağız dokularını fizyolojik durumda tutan doğal koruyucudur
Tükürük oral yüzeyleri mekanik olarak temizler bu şekilde plak üzerine büyük etkisi vardır
Bakteriler tarafından üretilen asiti tamponlar
• Yıkayıcı etki
• Tamponlayıcı etki ( Bikarbonat ve posfat)
• Antibakteriyel etki ( IgA, lizozim,
laktoperoksidaz)
Tükürü k ağız boşluğundaki bakteri ve ürünleri üzerine etkili çok sayıda inorganik ve organik faktörler içerir.
Inorganik faktorler: iyonlar ve gazlar, bicarbonate, sodium, potasyum, fosfatlar, kalsiyum, floridler,
amonyum ve karbon dioksit
. Organik faktorler : lizozim, lactoferrin,
myeloperoxidase, lactoperoxidase, glycoproteinler
Lizozim hidrolitik enzimdir,bakteri duvarına etki eder .
Lizozim gram-negative ve gram-positive organizmalara etkilidir; Veillonella türleri ve
Actinobacillus actinomycetemcomitans üzerine etkilidir.
Lactoperoxidase-thiocyanate sistem Lactobacillus
ve Streptococcus türleri üzerine etkilidir
Myeloperoxidase lökositlerden salınan ve
actinomyces türleri üzerine bakterisidal etkili bir enzimdir.
Aynı zamanda Actinomyces türlerinin hidroksiapatit
üzerine yapışmasını inhibe eder.
Tükürükdeki antibadiler:
IgA,IgM,IgG
IgA tükrükte en çok bulunan antibadi dir,sekretuar IgA da denir.
IgG GCF de daha fazladır
Antibadiler bakterilerin ağız dokularına
tutunmasını engeller.
Enzimler
tükürükde normal olarak bulunan enzimler tükürük bezlerinden,bakterilerden,lökositlerden,ağız
dokularından ve sindirilen maddelerden kaynaklanır
En önemlı ve büyük miktardaki enzim parotid
amilaz enzimidir.
Tükürükdeki proteolitik enzimler konak ve bakteri kaynaklıdır.Bu enzimler periodontal hastalığın başlaması ve ilerlemesinde yer alırlar
Bu enzimleri kontrol etmek için tükürükde antiproteaz enzimler mevcuttur
Tissue inhibitor of matrix metalloproteinase (TIMP) kollageni degrade eden enzimlerin aktivitesini inhibe eden antiproteinaz
enzimdir
Lökositler
Deskuame epitel hücreleri yanısıra her tür lökositi içerir.
Lökositlerin çoğunluğu PMN lökositlerdir
Gingival sulkusdan ağız kavitesine migre olurlar
Sayılar kişiye ve günün saatlerine göre
değişiklik gösterebilir.
Tükürükdeki antibadiler lokal olarak sentezlenirler
Çünki ağızdaki indojenöz
bakterilerle reaksiyona girer
Tükrükdeki pekçok bakteri İgA ile kaplıdır
Parotise ait tükürükdeki IgA nın
Tükürüğün periodontal patolojideki rolu
Tükürük plak oluşmasında,olgunlaşmasında, ve metabolizmasında önemli etkiye sahiptir.
Tükrük akışı ve kompozisyonu kalkulus
formasyonunda, periodontal hastalık ouşumunda, ve çürük oluşumunda da etkilidir.
Deneysel olarak hayvanlarda yapılan bir
çalışmada ,tükürük bezlerinin çıkarılması sonucu
Tükürükdeki proteolitik enzimler konak ve bakteri tarafından salınır.
Bu enzimler periodontal hastalığın başlaması ve
ilerleyişinde rol oynarlar
Bunlara karşılık katepsin,antiplöloproteaz gibi antiproteazlar içerir.
Kollagen degrade eden enzimler
içerir:TIMP:Tissue inhibitör of
matrixmetalloproteinaz
İnsanlarda inflamatuar dişeti hastalıkları,diş çürükleri ve dişdeki hizlı servikal veya semental çürük oluşumu
kısmen tükrük bezlerinin salgısının azlığı ile ilşkilidir,ki bu durum xerostomia olarak adlandırılır.
Xerostomia şu nedenlerle oluşabilir;
sialolithiasis,
sarcoidosis,
Sjögren's syndrome
Mikulicz's hastalığı,
Radyasyon