• Sonuç bulunamadı

KARBONHİDRAT METABOLİZMASI

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "KARBONHİDRAT METABOLİZMASI"

Copied!
26
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

KARBONHİDRAT METABOLİZMASI

Prof.Dr.Serenay ELGÜN ÜLKAR Tıbbi Biyokimya Anabilim Dalı

Kaynak Kitaplar:

1- Tıbbi Biyokimya, Prof.Dr.Serenay E. Ülkar, 2017, Hipokrat Kitabevi

2- Lippincott’s Biochemistry, 6. baskı, Wolters Kluwer/Lippincott Williams and Wilkins

(2)

Karbonhidrat Sindirimi

Ağız ve bağırsakta olur, jejunum ortasına doğru bitmiş olur. Emilim için monosakkaridlere kadar parçalanma gerekir. Diyetle glikojen

[amilopektin α 14 ve α 16 bağları] ve nişasta [amiloz α 14 ve amilopektin α 14 ve α 16 bağları] alınır.

 Ağız: Tükürük α-amilazı , α (14) bağları

Dekstrin (5-9 glukoz), maltotrioz (3 glukoz),

izomaltoz (2 glukoz) ve maltoz (2 glukoz) açığa

çıkar.

(3)

 Mide: Geçici duraklama

 İnce bağırsak: Sekretin, kolesistokinin Pankreatik α-amilaz, α (14) bağları

Bağırsak enzimleri oligo ve disakkaridazlar: maltaz , sükraz (sakkaraz) (glukoz-fruktoz), laktaz

(galaktoz-glukoz)

Sindirim bittiğinde glukoz, galaktoz ve fruktoz açığa çıkar.

(4)

Hücre içine glukoz taşınması

Na

+

dan bağımsız taşıma:

Hücre zarı proteini GLUT’lar

GLUT-1: Beyin, eritrosit, plasenta, böbrek

GLUT-2: Karaciğer, böbrek, pankreas β hücreleri, ince bağırsak

GLUT-3: Beyin, plasenta

GLUT-4: İskelet ve kalp kası, adipoz doku (insulin)

GLUT-5: İnce bağırsak (fruktoz)

(5)

Na

+

ile birlikte taşınma:

 Enerji (ATP) harcanır.

 İnce bağırsak ve böbrek tübülleri

(6)

GLİKOLİZ

 Tüm hücrelerde (sitoplazma) glukozun yıkımıyla ATP ve diğer metabolik yollar için ara ürünler sağlanan yoldur.

 Mitokondriye sahip ve yeterli O2 olan hücrelerde son ürün piruvattır. Açığa çıkan NADH’ların oksidasyonu için ETZ gereklidir. Bu yola

aerobik glikoliz

denir.

 Mitokondrisi veya yeterli O2 desteği olmayan hücrelerde NADH, laktat dehidrogenaz ile okside edilir, son ürün laktattır. Bu yola

anaerobik glikoliz

denir.

(7)

Piruvatın laktata indirgenmesi: NADH harcanır, çift yönlüdür, enzim laktat dehidrogenaz

(sitoplazma) dır.

Anaerobik glikoliz, olgun eritrositler, egzersiz sırasında iskelet kası, böbrek medullası, iskemik dokularda olur.

Laktik asidoz: Şok/doku hipoksisi, kalp/solunum durması, kontrol edilemeyen kan kaybı gibi

durumlarda O

2

yetersizliğine bağlı oksidatif fosforilasyon bozulur. ATP, anaerobik

glikolizden sağlanır.

(8)

Glikolizin Enerji Verimi

Hekzokinaz -1 ATP Fosfofruktokinaz -1 ATP

---

Gliseraldehid 3-fosfat dehidrogenaz +2 NADH = 6 ATP Fosfogliserat kinaz +2 ATP

Piruvat kinaz +2 ATP

+ --- Aerobik glikoliz 8 ATP

Anerobik glikoliz 2 ATP kazanılır.

(9)

GLUKONEOGENEZ

Laktat-piruvat, gliserol, propiyonat ve glukojenik amino asitler gibi karbonhidrat olmayan kaynaklardan glukoz elde

edilmesidir.

Başlıca karaciğer ve böbrekte olur.

Açlık durumunda glikojen depoları tükenirken glukoneogenez ön plana çıkar (özellikle beyin ve eritrositler için).

Gecelik açlıkta glukoneogenez büyük oranda karaciğerde olurken, uzamış açlıkta böbrek katkısı artar.

Glukoneogenezin olmaması ölümcüldür: hipoglisemi  beyin fonksiyon bozukluğu  koma ve ölüm

(10)

Glukoneogenezin Enerji Bilançosu

Piruvatla başlarsa:

2 piruvat + 4ATP + 2GTP + 2NADH Laktatla başlarsa:

2 laktat + 4ATP + 2GTP

(11)

Glukoneogenez ile Glikolizin Karşılıklı Düzenlenmesi

Glukagon glikoliz , glukoneogenez  İnsülin glikoliz , glukoneogenez  Alanin glikoliz , glukoneogenez 

Asetil koA glikoliz , glukoneogenez 

(12)

Glukoneogenezin Substratları

Laktat: Özellikle eritrositler ve egzersiz sırasında

kas tarafından kana verilir, karaciğerde yeniden

glukoza çevrilir.

(13)

Amino asitler: Açlıkta doku proteinlerinin yıkımından gelen amino asitler başlıca kaynaktır, özellikle alanin Glukojenik amino asitlerin α-keto asitleri (piruvat,

OAA, fumarat, süksinil koA, α-ketoglutarat) kullanılırken, ketojenik lösin ve lizin

glukoneogenezde kullanılamaz.

(14)

Gliserol: Açlıkta yağ dokusunda triaçilgliserol yıkımından açığa çıkar. Karaciğerde glukoneogeneze girer.

Propiyonil koA: Tek karbonlu yağ asitleri ile valin,

izolösin, metiyonin ve treoninden açığa çıkar.

(15)

Sitrik asit Siklusu; Krebs döngüsü;

Trikarboksilik asit döngüsü

Karbonhidrat, amino asitler ve yağ asitlerinin oksidatif metabolizmasının son aşamasıdır.

Asetil koA CO

2

’e okside edilirken, GTP , NADH ve FADH

2

elde edilir.

Pek çok biyosentez reaksiyonu için öncü madde sağlanır.

Siklusa asetil koA ile birlikte giren okzaloasetat en

sonda yeniden açığa çıkar.

(16)

Piruvatın Oksidatif Dekarboksilasyonu

Aerobik glikolizden SAS’a geçişi sağlayan reaksiyondur.

 Asetil koA oluşur, enzim piruvat dehidrogenaz enzim kompleksi dir.

Tiyamin pirofosfat, koA, lipoik asit, FAD, NAD kullanılır.

Piruvat + NAD

+

+ koA →

Asetil koA + NADH + H

+

+ CO

2

(17)

SAS Enerji verimi:

3 NADH  9 ATP 1 FADH

2

 2 ATP 1 GTP  1 ATP

+ ---

12 ATP kazanılır.

(18)

Hekzos monofosfat şantı/pentoz fosfat yolu

Glukoz için alternatif kullanım yoludur.

Sitozolde olur.

NADPH üretilen oksidatif evre

NADPH: yağ asidi, kolesterol, steroid hormon sentezi, H2O2’nin temizlenmesi için gereklidir.

3-7 C’lu şekerlerin, özellikle riboz 5-fosfatın üretimini sağlayan nonoksidatif evre

Riboz 5-fosfat nükleotid sentezi için gereklidir.

Hekzos Monofosfat Şantı

(19)

GLİKOJEN metabolizması

α(14) glikozid bağlarıyla bağlanan glukozların, 8- 12 glukozda bir α(16) bağlarıyla dallar

oluşturduğu polisakkariddir.

Glukozun depo şeklidir.

Glikojen sentezi, tüm dokularda olur, ancak başlıca karaciğer ve kasta (en fazla) depolanır.

Karaciğerdeki glikojen depolarından kana glukoz

sağlanırken, kas glikojeni kendisi kullanır.

(20)

 Glikojen sentezi (glikojenez):

Sitozolde olur, glukoz, ATP ve UTP kullanılır.

Glikojen molekülü UDP-glukozdan eklenen glukozlarla uzatılır.

Enzimler glikojen sentaz [α(14) bağlarını kurar] ve dal kuran enzim (glikozil 4  6 transferaz) dir.

 Glikojen yıkımı (glikojenoliz):

Enzimler, glikojen fosforilaz [α(14) bağlarını

açar] ve dal koparan enzim kompleksi dir. Yıkım

sonucunda karaciğerden kana serbest glukoz

verilir.

(21)

Glukoz ve ATP düzeyi yüksekse glikojen sentezi, düşükse yıkımı uyarılır.

Kas kasılması sırasında glikojen yıkımı olur ve enerji glukozdan sağlanır.

Glukagon ve epinefrin glikojen yıkımını, insülin

sentezini uyarır.

(22)

Glukoz Ölçümü

Kan glukoz düzeyi, glukoz metabolizması ile ilgili metabolik yolların (glikoliz, glikojenoliz, glikojenez, glukoneogenez, pentoz fosfat yolu) hem birbirleri hem de lipid ve protein

metabolizması ile koordineli çalışması ve kontrolüyle ayarlanır.

Özellikle karaciğer ve pankreasın önemli rolü vardır. İnsülin, glukagon, epinefrin, kortizol, büyüme hormonu başta olmak üzere hormonlar kan glukozunun düzenlenmesini sağlarlar.

Kan glukozu referans aralığı içindeyse normoglisemi,

referans aralığının üstündeyse hiperglisemi (Ör: diabetes mellitus/DM)

referans aralığının altındaysa hipoglisemi (ör: DM tedavisi sırasında yüksek doz insülin kullanımı, insülin salgılayan

pankreas tümörleri) olarak adlandırılır.

 

(23)

Açlık kan glukozu: 8-14 saat açlığın ardından ölçülen kan glukoz düzeyidir. Normal sınırları 74-100

mg/dL’dir.

Tokluk kan glukozu: Yemek yedikten 2 saat sonra ölçülen kan glukoz düzeyidir. Sağlıklı bir erişkinde 140 mg/dL’nin altında olmalıdır.

Kan glukozu ölçümü, serum/plazmada yapılabilir.

Kan glukozu takibi özellikle diabetes mellitus (DM) hastaları için önemlidir.

DM, yetersiz insülin salgısı (Tip I) veya var olan

insülinin etkisinin yetersizliği (insülin direnci) (Tip II)

sonucu meydana gelen bir hastalıktır.

(24)

DM belirtileri gösteren bir hastada

aşağıdakilerden birisinin bulunması DM tanısı konulması için yeterlidir:

Herhangi bir zamanda ölçülen kan glukozunun ≥200 mg/dL olması ve diyabet semptomlarının eşlik

etmesi (poliüri, polidipsi, polifaji)

Açlık kan glukozunun en az iki kez ≥126 mg/dL olması

OGTT (Oral Glukoz Tolerans Testi) sırasında kan glukozunun ≥200 mg/dL olması

Hemoglobin A1c ≥ % 6,5

24

(25)

Açlık kan glukozu 100-126 mg/dL arasında ise

Bozulmuş Açlık Glukozu denir ve DM tanısı koymak için OGTT uygulanır.

Yetişkinlerde 75 g, çocuklarda 1,75 g/kg glukoz 300 mL su içinde eritilerek içirilir.

30, 60, 90 ve 120. dakikalarda hastanın kan glukoz düzeylerine bakılır.

Açlık Kan glukoz konsantrasyonu <

100 mg/dL’

120.

dakikada <1

40 mg/dL olmalıdır.

25

(26)

Gebelik ve Diyabet

Gebeliğin 24 – 28. haftaları arasında 50 g glukoz yüklemesi yaparak tarama testi uygulanır.

Yükleme sonrasında 1. saatte ölçülen kan glukozu 140 mg/dL ise ertesi gün önce açlık kan glukozu için kan alınır, daha sonra 100 g glukoz yüklendikten sonra

birer saat arayla 3 defa kan alınarak OGTT uygulanır.

Yapılan bu ölçümlerden en az 2 tanesi belirlenmiş

referans değerlerin üzerinde bulunursa, “Gestasyonel Diyabet” tanısı konulur.

26

Referanslar

Benzer Belgeler

• Prensip: Kan plazması veya serumunun renk reaktifi ile reaksiyona girmesi sonucu aşağıdaki reaksiyonlar meydana gelmektedir.. • Glikoz oksidaz varlığında glukoz,

 Çözelti içindeki madde miktarını çözeltiden geçen veya çözeltinin tuttuğu ışık miktarından faydalanarak ölçme işlemine fotometri, bu tip ölçümde kullanılan

Günümüzde tam kan, çok nadiren transfüzyon amaçlı kullanılmaktadır; daha çok kan ürünlerinin elde edildiği kaynak olarak kabul edilmektedir.. Tam kan

İşlem idrar, serum, plazma veya BOS örneklerine direkt olarak uygulanabilir; ancak, kan hücreleri oksijeni kullandığından tam kanda glukoz ölçümü için

Gestasyonel diyabetes mellitus (GDM) taraması pozitif ancak tüm oral glukoz tolerans test (OGTT) değerleri normal ve sadece bir OGTT değeri anormal olan gebelerin, fetal ve

Definitionsmängd Värdemängd Linjära funktioner Potensfunktioner Exponentialfunktioner Funktionsuttryck Tabeller och grafer Skillnad mellan ekvation, algebraiskt uttryck och

Dolayısıyla diyabetik nefropatili diyaliz hastalarında, HbA1c ve kan glukozu (açlık ve tokluk) ölçümü ve bunlar arasındaki korelasyon, kardiyovasküler mortalite ve mor-

Pasternak ve arkadaþlarý (15) elektif kraniyotomi yapýlan hastalarda intraoperatif tek doz 10 mg deksametazonun kan glukoz düzeyine etkisine baktýklarý çalýþmalarýnda 10