• Sonuç bulunamadı

TEBLİGAT KANUNU HÜKÜMLERİ ÇERÇEVESİNDE TEBLİGAT ÇIKARMAYA YETKİLİ MERCİLER

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "TEBLİGAT KANUNU HÜKÜMLERİ ÇERÇEVESİNDE TEBLİGAT ÇIKARMAYA YETKİLİ MERCİLER"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TEBLİGAT KANUNU HÜKÜMLERİ ÇERÇEVESİNDE TEBLİGAT ÇIKARMAYA YETKİLİ MERCİLER

Araş. Gör. Fatih Tahiroğlu*

I. GENEL OLARAK

Tebligat Kanunu’na uygun tebliğ yapmakla yükümlü mercileri belirler- ken bakacağımız ilk düzenleme 7201 sayılı Tebligat Kanunu m.1’dir. Bir tebliğ işleminin, 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine tâbi olabilmesi için o tebli- ği çıkaran merciin Tebligat Kanunu m.1’de sayılanlar arasında yer alması veya o tebliğ işleminin Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılacağına dair özel kanunda bir düzenleme olması gerekir1.

Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebligat çıkarmaya yetkili mercilerin hangileri olduğu 6099 sayılı Kanun’la değişik Tebligat Kanunu m.1’de (Teb.

Yön. m.2) sınırlı sayıda sayılmıştır2. Bu merciler:

- Kazai Merciler,

- 10.12.2003 tarih ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Ka- nunu’na ekli;

• (I) sayılı cetvelde yer alan genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri

• (II) sayılı cetvelde yer alan özel bütçeli idareler,

• (III) sayılı cetvelde yer alan düzenleyici ve denetleyici kurumlar,

• (IV) sayılı cetvelde yer alan sosyal güvenlik kurumları, - İl Özel İdareleri

- Belediyeler

- Köy Hükmi Şahsiyetleri - Barolar

- Noterler

Tebligat Kanunu m.1’de, 11.01.2011 tarihinde kabul edilen 6099 Sayılı

“Tebligat Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun3 ile değişiklik yapılmıştır. Değişiklikten önce m.1’de tebligatı çıkaracak merciler;

kazai merciler, genel ve katma bütçeli daireler, belediyeler, köy hükmî şahsiyet- leri, barolar ve noterler olarak öngörülmüştü. Madde gerekçesinde, Tebligat Kanunu’nda yapılan bu değişikle tebligatı çıkaracak bu mercilerin genişletilme- sinin amaçlanmadığı, söz konusu değişiklikle varılmak istenen amacın 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nda kabul edilen yeni terminolo- jiye uyum sağlamak olduğu belirtilmektedir.

5018 sayılı Kanun’da yer alan cetvellerde değişiklik oldukça Tebligat Ka- nunu m.1 uyarınca tebligat yapabilecek kurumlar değişkenlik gösterecektir.

Ancak Tebligat Kanunu m.1’de yer alan tahdidilik ilkesi, 6099 sayılı Kanun

* İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Usul ve İcra İflas Hukuku Anabilim Dalı.

1 Timuçin Muşul, Tebligat Hukuku, 6.Baskı., Ankara, Adalet Yayınevi, 2016. s.32.

2 Muşul, a.g.e., s.30.

3 R.G., 19.01.201, S.27820.

(2)

değişikliğinden sonra da korunmuş olup 5018 sayılı Kanun’daki cetvellerde yer alan kurumlar değişse bile ilke geçerli olmaya devam edecektir4.

Ancak tebligat yapacak mercilerin tahdidiliğinden sadece Tebligat Kanu- nu m.1’deki düzenleme bağlamında bahsedilebilir. Zira Tebligat Kanunu m.1’de sayılan mercilerin dışında kendi özel düzenlemelerinde Tebligat Kanunu çerçe- vesinde yetkili kılınan merciler de tebligat çıkarmaya yetkilidir5. Ayrıca bir teb- liğ işlemine, Tebligat Kanunu hükümlerinin uygulanacağına dair özel kanunda açık bir hüküm bulunması halinde de o tebliğ işlemini yapan merci, Tebligat Kanunu’na göre tebliğ yapmak zorundadır6.

Dolayısıyla Tebligat Kanunu’na uyarak tebligat yapması gereken mercile- ri iki başlık altında inceleyebiliriz. Birincisi Tebligat Kanunu m.1’de ve onun atıf yaptığı 5018 sayılı Kanun’da sayılan merciler, ikincisi ise özel düzenleme- lerle Tebligat Kanunu çerçevesinde tebligat yapması öngörülen mercilerdir.

II. TEBLİGAT KANUNU M.1’DE SAYILAN MERCİLER A. Kazai Merciler

Bu kavramın içine, hem ilk derece yargı organları, hem de üst derece yargı organları girmektedir. Bu çerçevede yargı organlarını; tüm genel ve özel mahkemeler, tüm yüksek mahkemeler, Yüksek Seçim Kurulu, il ve ilçe seçim kurulları ile HSYK olarak belirtmek mümkündür7. Ancak bu yargı organlarının bir kısmı (AYM, Yargıtay, Danıştay gibi), Tebligat Kanunu m.1’in atıf yaptığı 5018 sayılı Kamu Maliye Yönetimi ve Kontrol Kanunu’ndaki (I) Sayılı Cetvelde yer alan genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri arasında zaten yer almaktadır8.

Cebri icra organlarının faaliyetlerinin fonksiyonel açıdan tartışılmasını bir yana bırakacak olursak, cebri icra organlarının geniş anlamda yargı merci- lerinin içine dâhil olduğu belirtilmektedir9. Dolayısıyla Tebligat Kanunu m.35, icra tebliğlerinde de uygulanacaktır.

4 Recep Akcan/ İbrahim Ercan, Tebligat Kanunu Değişiklikleri, Hukuk Biliminin Güncel Sorunları, III. Uluslararası Kongre Bildiri Kitabı, C. 2 (Özel Hukuk), 4- 6 Mayıs 2012, Samsun/ Türkiye, s. 86; İbrahim Özbay, 6099 Sayılı Kanun Ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik Çerçevesinde Tebligat Hukukundaki Son Değişiklikler, EÜHFD, C. XVI, S. 1–2 (2012), s.120.

5 Emel Hanağası/ Muhammet Özekes, Yargı Örgütü ve Tebligat Hukuku (Ed. Doğan Gökbel), Anadolu Üniversitesi, 1. Baskı, Eskişehir, 2012, s. 91; Özbay, a.g.m., s.119.

6 Muşul, a.g.e., s.32.

7 Ejder Yılmaz/ Tacar Çağlar, Tebligat Hukuku, 6. bs., Yetkin Yayınları, Ankara, 2013, s.54; Özbay, a.g.m., s.119.

8 Özbay, a.g.m., s.119.

9 Hakan Pekcanıtez/Oğuz Atalay/Muhammet Özekes/Meral Sungurtekin Özkan, İcra ve İflas Hukuku, 11. Bası, Yetkin Yayınları, Ankara, 2013, s.102; Yılmaz, Çağlar, Tebligat, s. 54, 637;Ejder Yılmaz, Noterlik Hukuku Sempozyumu III-IV-V, Noter ve Tebligat, NO- TEV- (Noterlik Hukuku Araştırma Enstitüsü, Ankara, 1999, s.104; Talih Uyar, İcra Tebliğleri (İİK. 21), Ankara Barosu Dergisi, 2013/4, s.167; Talih Uyar, “Tebligat Kanu- nunun Uygulamada Tereddüt Konusu Olan Bir Hükmü”, Adalet Dergisi, 1971/2, s.

110 vd.;; Seyithan Deliduman, Tebligat Hukuku Bilgisi, Ankara, Yetkin Yayınları, 2014, s. 108; Recep Akcan, “İcra İşlerinde Tebligat”, Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakül- tesi Dergisi, 1999/1-2, s. 72.

(3)

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’ndan önce tahkimde Tebligat Kanunu hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışmalıydı10. Ancak HMK m.438’e göre artık taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça tebligat, 11.2.1959 ta- rihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılacaktır. Kanunun lafzına göre bu konuda karar verme yetkisinin yalnızca taraflara ait olduğu ve hakem heyetinin kendiliğinden bu konuda karar veremeyeceği belirtilmektedir11.

Hukukumuzda yakın tarihte kabul edilerek yürürlüğe giren Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nda12 ise tebligata ilişkin herhangi bir hüküm yer almamaktadır. Dolayısıyla arabuluculukta Tebligat Kanunu’na göre tebligat yapılması gerekmemektedir. Ancak arabuluculuğa başvuran taraflar, tebliğlerin Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmasını kararlaştırabilirler.

6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun13 m.70/2’e göre Tü- ketici Hakem Heyeti kararları da 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre taraflara tebliğ edilir. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Ka- nun’da bu konuda açık bir hüküm bulunmamaktaydı.

Burada değinilmesi gereken bir husus tüketici sorunları hakem heyeti- nin, kazai merci olup olmadığıdır. Zira eğer tüketici sorunları hakem heyetinin kazai merci olduğu kabul edilirse, bu mercilerin Teb. K. m.35’e göre tebligat yapabilmeleri mümkün olacaktır. Tüketici sorunları hakem heyetlerinin hukuki niteliği tartışmalıdır. Bu konuda Anayasa Mahkemesi, kendisine tüketici so- runları hakem heyeti tarafından yapılan Anayasa’ya aykırılık sebebiyle iptal başvurusunu, tüketici sorunları hakem heyetinin mahkeme vasfını haiz olma- dığı gerekçesiyle reddetmiştir14. Danıştay da Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin tüketici sorunları hakem heyetlerinde avukatlık ücretine hükmedilebilmesine ilişkin hükmünün yürütmesini durdurduğu yakın tarihli bir kararında, tüketici hakem heyetlerinin, yargı işlevi yerine getiren bir kurul olarak düzenlenmedik- lerini belirtmiştir15. Ancak kanaatimizce tüketici sorunları hakem heyetinin önüne gelen uyuşmazlıklarda yaptığı faaliyet, maddi anlamda bir yargılama faaliyetidir16. Dolayısıyla tüketici sorunları hakem heyeti de bir yargı merci olarak kabul edilmeli ve Teb. K. m.35’e göre tebligat yapabilmeleri mümkün olmalıdır.

10 Hakemlerin çıkaracakları tebligatlara 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun uygulanmaya- cağı yönünde bkz. Yılmaz/ Çağlar, Tebligat Hukuku, 5. bs., Ankara, Yetkin Yayınları, 2007, s.66; Ahmet Uğur Turan, Tebligat Hukuku-Tebligat Suçları ve İlgili Mevzuat, An- kara, Seçkin Yayıncılık, 2006, s.22; Ahmet Cemal Ruhi, Tebligat Hukuku, 4. bs., Anka- ra, Seçkin Yayıncılık, 2006, s.32. Aksi yönde “Hakem, kendisine açılan davanın hâkimi durumundadır. Bu nedenle, hakem marifetiyle görüşülecek davanın Usulün 523 üncü maddesi yoluyla 179 ve Tebligat Kanunu’nun 8 ve 9 uncu maddelerinde yazılı kayıtları taşıması ve karşı tarafa dava dilekçesinin tebliği şarttır.” 15.HD, 15.11.1979, 2212/2308, Muşul, a.g.e., s.39, dn.32)

11 Yılmaz, Çağlar, Tebligat, s.53.

12 R.G., 22.06.2012, S.28331.

13 R.G., 28/11/2013, S.28835.

14 R.G., 27.12. 2007, S.26739.

15 Danıştay 8. Dairesi, 04.07.2014, E.2014/1419, (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası).

16 İbrahim Ermenek, Yargı Kararları Işığında Tüketici Sorunları Hakem Heyetleri ve Bu Alanda Ortaya Çıkan Sorunlara İlişkin Çözüm Önerileri, GÜHFD, C. XVII, Y.2013, Sa.

1-2, s.588, detaylı bilgi için bkz. s.571 vd..

(4)

B. 10.12.2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi Ve Kontrol Kanununa Ekli (I) Sayılı Cetvelde Yer Alan Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri

Bu cetvelde sayılan Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri; TBMM, Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, AYM, Yargıtay, Danıştay, HSYK, Sayıştay, tüm Bakanlıklar, MGK Genel Sekreterliği, MİT Müsteşarlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Diyanet İşleri Başkanlığı, Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı, Hazine Müsteşarlığı, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı, Başbakanlık Yüksek Denetleme Kuru- lu, Devlet Personel Başkanlığı, Türkiye İstatistik Kurumu, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, Gelir İdaresi Başkanlığı, Tapu ve Kadastro Genel Müdür- lüğü, Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Mü- dürlüğü, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu ve Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’dür.

C. 10.12.2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa Ekli (II) Sayılı Cetvelde Yer Alan Özel Bütçeli İdareler

Bu cetvelde Yükseköğretim Kurulu (YÖK), Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı (ÖSYM) ve üniversiteler yer almaktadır. Bu cetvelde sayılan üniversiteler devlet üniversiteleridir.

Yine bu cetvelde sayılan diğer özel bütçeli idareler ise şunlardır: Savun- ma Sanayi Müsteşarlığı, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Atatürk Araştırma Merkezi, Atatürk Kültür Merkezi, Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Ku- rumu, Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü, Türkiye Bilimsel ve Tek- nolojik Araştırma Kurumu, Türkiye Bilimler Akademisi, Türkiye Adalet Akade- misi, Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu, Karayolları Genel Müdürlüğü, Spor Genel Müdürlüğü, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü, Orman Genel Müdürlüğü, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, Türk Akreditasyon Kuru- mu, Türk Standartları Enstitüsü, Türk Patent Enstitüsü, Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliş- tirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı, GAP Bölge Kalkınma İdaresi, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Kamu Denetçiliği Kurumu, Ceza ve İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İş Yurtları Kuru- mu, Meslekî Yeterlilik Kurumu, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Baş- kanlığı, Türkiye Yazma Eserler Başkanlığı, Konya Ovası Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, Doğu Karadeniz Projesi Kalkınma İdaresi Başkanlığı, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, Türkiye Su Enstitüsü, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu, Türkiye İnsan Hakları Kurumu ve Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığıdır.

D. 10.12.2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa Ekli (III) Sayılı Cetvelde Yer Alan Düzenleyici ve Denetleyici Kurumlar

Bu cetvelde yer alan kurumlar; Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, Sermaye Piyasası Kurulu, Bankacılık Düzen- leme ve Denetleme Kurumu, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, Kamu İhale Kurumu, Rekabet Kurumu, Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu ile Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu’dur

(5)

E. 10.12.2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa Ekli (IV) Sayılı Cetvelde Yer Alan Sosyal Güvenlik Kurumları

(IV) sayılı cetvelde yer alan sosyal güvenlik kurumları Sosyal Güvenlik Kurumu ile Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü’dür.

F. Diğer Kişi ve Kuruluşlar

Yargı organları ve Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa Ekli I, II, III ve IV Sayılı Cetvel ‘de yer alan idare ve kurumlar dışında il özel idareleri, bele- diyeler, köy tüzel kişilikleri, barolar ve noterler17 de 7201 sayılı Tebligat Kanu- nu m. 1’e göre tebligat çıkartmaya yetkilidir.

Noterlik Kanunu m.190’a göre de Türkiye Noterler Birliği ve odaların teb- ligatı, Tebligat Kanunu hükümleri uyarınca yapılır.

Noterlerin tebligat işlerini yürütürken Tebligat Kanunu’na uymak zorun- da olduğuna ilişkin bir diğer düzenleme 1512 sayılı Noterlik Kanunu’nda yer almaktadır. Noterlik Kanunu m.70’e göre tebliği istenen her nevi kâğıt, Tebligat Kanunu hükümlerine göre muhatabına tebliğ olunur. Kazai merci niteliğinde olmadığından noterler, kazai tebligata ilişkin hükümlerden olan Tebligat Kanu- nu m.35’e göre tebligat yapamazlar18.

Noterlerin, memur (çalışanları) vasıtasıyla tebligat yaptırıp yaptıramaya- cakları konusunda birtakım tereddütler bulunmaktadır. Doktrinde, noterlerin PTT vasıtasıyla tebligat yapabilecekleri gibi memur eliyle de tebligat yapabilece- ği belirtilmektedir19. Zira Noterlik Kanunu (m.70) açıkça, noterlerce yapılacak tebligatın, Tebligat kanunu hükümlerine tabi olduğunu düzenlemekte, Tebligat Kanunu da tebligatın PTT veya memur eliyle tebligat yapılabileceğini kabul etmektedir20. Noterin memur eliyle tebligat yapmasını engelleyen herhangi bir hukuki engel bulunmaktadır; ancak noterin memur eliyle tebligat yapmasının söz konusu olup olamayacağı pratik hayatın gereklerine göre kendi iş durumu- na göre noter tarafından takdir edilebilecek bir husustur21.

17 “…1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 16. ve ana sözleşmenin 14/2. maddeleri uya- rınca, ihraç kararlarının onaylı örneği, ihraç edilen ortağa tebliğ edilmek üzere on gün içinde notere tevdi edilir. İhraç kararının tebliğ edildiği tarihte yürürlükte olan 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 1. maddesinde, noterler tarafından yapılacak tebligatın, bu Kanun hükümleri uyarınca posta idaresi vasıtasıyla yapılacağı öngörülmüştür. Her ne kadar 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 27.maddesinde ihtarnamenin elden ya da taahhütlü mektup ile ortağa ulaştırılması öngörülmüş ise de, anılan düzenleme yurt içinde ikamet eden ortaklara yönelik bir düzenleme olup, yurt dışında oturan Türk va- tandaşlarına yapılacak tebligatlar anılan Kanunu'nun 25. ve ihraç kararının tebliği ta- rihinde yürürlükte bulunan ilgili Tüzük'ün 36,37,38,39,40 ve 41.maddeleri hükümle- rine göre belirlenen yöntem ile yapılması gerekmekte olup, davalıya anılan usule uygun şekilde ihraç kararının tebliğe çıkarılmadığı ve tebliğ edilmediği anlaşıldığından ihraç kararının kesinleştiğinden söz edilemez…” 23.HD, 20.3.2013, E.2013/942, K.2013/1713 (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası)

18 Muşul, a.g.e., s.39; “7201 sayılı yasanın 34. maddesi gereğince, Noterler; adli-idari ve askeri kaza mercii niteliğini taşımadığından aynı kanun, 35. maddesine göre tebligat yapamaz iseler de…” 12.HD, 2.5.2005, E.2005/6249, K.2005/9371 (Timuçin Muşul, Gerekçeli-Notlu-İçtihatlı İcra ve İflas Kanunu ve İlgili Mevzuat, 8. Baskı, Yetkin Yayın- ları, Ankara, 2011, s.231.)

19 Yılmaz/Çağlar, Tebligat, s.89, Yılmaz, a.g.m., s.114.

20 Yılmaz/Çağlar, Tebligat, s.89, Yılmaz, a.g.m., s.114.

21 Yılmaz/Çağlar, Tebligat, s.91, Yılmaz, a.g.m., s.116.

(6)

1136 sayılı Avukatlık Kanunu m.150’ye göre Baro Disiplin Kurulu, tanık- ları ve bilirkişileri duruşmaya Tebligat Kanunu hükümlerine göre çağıracaktır.

5362 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu’nun 1. maddesine göre kurulmuş olan derneklerin çıkartacakları tebligatlar ise 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun kapsamına girmez.

III. ÖZEL DÜZENLEMELERLE TEBLİGAT KANUNU ÇERÇEVESİNDE YETKİLİ KILINAN MERCİLER

Bu başlık altında ele alacağımız merciler Tebligat Kanunu m.1’de yer al- mayan ancak özel düzenlemeler gereği Tebligat Kanunu çerçevesinde tebligat yapması gereken mercilerdir. Bu mercilere birkaç örnek verebiliriz.

Öncelikle belirtmek gerekir ki icra-iflas daireleri geniş anlamda kazai merciler içinde kabul edilse de Tebligat Kanunu m.1’de sayılan merciler arasın- da açıkça yer almamaktadır. Buna rağmen icra tebliğlerinin Tebligat Kanunu hükümleri uyarınca yapılacağı İcra ve İflas Kanunu’nda (m21/1 ve m.57/1) açıkça belirtildiğinden İcra ve İflas Daireleri tarafından yapılacak tebligatların Tebligat Kanunu hükümlerine tabi olduğu noktasında tereddüt etmemek gerekir.

5738 sayılı Spor Müsabakalarına Dayalı Sabit İhtimalli Ve Müşterek Ba- his Oyunlarının Özel Hukuk Tüzel Kişilerine Yaptırılması Hakkında Kanun22, bahis oyunlarının Spor Toto Teşkilat Başkanlığınca23 özel hukuk tüzel kişileri- ne yaptırılmasına ilişkin esasları düzenlemektedir. Söz konusu Kanunun 27.

maddesinin 1. fıkrası, bu Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde yapılacak tebligat hakkında 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümle- rinin uygulanacağını düzenlemektedir. Dolayısıyla Tebligat Kanunu m.1’de ve atıf yapılan 5018 sayılı Kanun’da yer almayan Spor Toto Teşkilatı da 5738 sayı- lı Kanun’da hüküm bulunmayan hallerde Tebligat Kanunu’nu çerçevesinde tebligat yapmak zorundadır.

Yine 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu24 m.45’e göre bu Kanun uyarınca kart hamiline ve kefillerine yapılacak ihtarlar 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümleri saklı kalmak kaydıyla, sözleşmedeki veya başvuru formundaki adresine, kart hamilinin bu adresini değiştirdiğini bildirmiş olması halinde ise bildirilen son adresine yapılır. Görüldüğü üzere kart hamiline veya kefile 5464 sayılı Kanun uyarınca ihtar çekmek isteyen bankalar, Tebligat Ka- nunu hükümlerine uymak durumundadırlar. Bankalar açısından bir başka düzenleme 5941 sayılı Çek Kanunu’nda25 yer almaktadır. Buna göre, çek dü- zenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı ile ilgili olarak, herhangi bir adres değişikliği bildiriminde bulunulmadığı sürece ilgilinin çek hesabı açtırırken bildirdiği adrese 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanununun 35 inci maddesine göre derhal tebligat çıkarılır. Adresin bankaya yanlış bildirilmesi veya fiilen terkedilmiş olması hâlinde de, tebligat yapılmış sayılır (Çek Kanunu m.5).

22 R.G., 27/2/2008, S.26800

23 Spor Toto Teşkilat Başkanlığı, yurtiçinde ve yurtdışında spor müsabakaları üzerine sabit ihtimalli ve müşterek bahis oyunlarını oynatmak üzere kurulmuş, Gençlik ve Spor Bakanlığına bağlı, tüzel kişiliği haiz bir kurumdur. (7258 sayılı Futbol Ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis Ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkında Kanun m.1)

24 R.G., 01.03.2006, S.26095.

25 R.G., 20.12.2009, S.27438.

(7)

Sendikalar açısından da Tebligat Kanunu’na uyma yükümlüğünün söz konusu olduğu haller mevcuttur. Örneğin, 6356 sayılı Sendikalar Ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu26 m.80/3’te bu Kanunda aksi öngörülmedikçe, bu Kanu- nun uygulanmasına ilişkin tebligatların 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebli- gat Kanunu hükümlerine göre yapılacağı düzenlemiştir. Buna göre sendika ve Konfederasyon gibi kurumlar da, kanunda aksi öngörülmedikçe Tebligat Ka- nunu’na göre tebligat yapacaklardır. Örneğin, 6356 sayılı Kanun m.17’de, haklı bir neden gösterilmeden üyelik başvurusu kabul edilmeyenlerin, bu kararın kendilerine tebliğinden itibaren otuz gün içinde dava açabileceği düzenlenmiş- tir. Dolayısıyla m.80/3’teki hüküm gereği, üyelik başvurusunu kabul etmeyen sendika, bu kararını Tebligat Kanunu’na göre ilgilisine tebliğ edecektir.

SONUÇ

Tebligat Kanunu’nu çerçevesinde tebligat yapacak kurumları belirlerken ilk bakacağımız kaynak Tebligat Kanunu m.1 ve onun atıf yaptığı 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu’dur.

Ancak bu kurumların dışında da Tebligat Kanunu’na göre tebligat yapa- cak kurumlar mevcuttur. Bunlar kendi özel düzenlemelerinde açık hüküm olan kurumlar olabilir. Bu kurumlar, Tebligat Kanunu m.1’de sayılmadığı ve aynı zamanda 5018 sayılı Kanun’da da yer almadığı halde kendi özel düzenlemele- rinde yer alan açık hüküm dolayısıyla Tebligat Kanunu’na uyarak tebligat yapmak durumundadırlar.

O halde her ne kadar Tebligat Kanunu m.1’de kurumlar tahdidi olarak sayılmış olsa da genel olarak Tebligat Kanunu’na riayet ederek tebligat yapacak kurumların tahdidiliğinden bahsedilemeyecektir. Bir kurum, Tebligat Kanunu m.1’de yer almıyorsa bu durumda, o kurumu kuran kurumun kendi özel dü- zenlemelerine veya o kurumun yapacağı tebliğ işlemini düzenleyen hükümlere bakmak gerekmektedir.

KAYNAKÇA

Akcan, Recep “İcra İşlerinde Tebligat”, Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakül- tesi Dergisi, 1999/1-2, C.7, s.63-95.

Akcan, Recep/ Ercan, İbrahim: Tebligat Kanunu Değişiklikleri, Hukuk Biliminin Güncel Sorunları, III. Uluslararası Kongre Bildiri Kitabı, C. 2 (Özel Hukuk), 4- 6 Mayıs 2012, Samsun/ Türkiye.

Deliduman, Seyithan: Tebligat Hukuku Bilgisi, Ankara, Yetkin Yayınları, 2014

Ermenek, İbrahim: ”Yargı Kararları Işığında Tüketici Sorunları Hakem Heyetleri ve Bu Alanda Ortaya Çıkan Sorunlara İlişkin Çözüm Önerileri”, GÜHFD, C. XVII, Y.2013, Sa. 1-2.

Hanağası, Emel/ Özekes,Muhammet, Yargı Örgütü ve Tebligat Hukuku (Ed. Doğan Gökbel), Anadolu Üniversitesi, 1. Baskı, Eskişehir, 2012

Muşul, Timuçin: Tebligat Hukuku, 6. bs., Ankara, Adalet Yayınevi, 2016.

Muşul, Timuçin: İcra ve İflas Hukuku, C. I, 6. bs., Ankara, Adalet Yayı- nevi, 2013.

26 R.G., 07.11.2012, S.28460

(8)

Muşul, Timuçin Gerekçeli-Notlu-İçtihatlı İcra ve İflas Kanunu ve İlgili Mevzuat, 8. Baskı, Yetkin Yayınları, Ankara, 2011

Özbay, İbrahim: 6099 Sayılı Kanun Ve Tebligat Kanununun Uygulanma- sına Dair Yönetmelik Çerçevesinde Tebligat Hukukundaki Son Değişiklikler, EÜHFD, C. XVI, S. 1–2 (2012), s.115-157.

Pekcanıtez, Hakan/Atalay, Oğuz/Özekes,

Muhammet/Sungurtekin Özkan, Meral: İcra ve İflas Hukuku, 11. Bası, Yetkin Yayınları, Ankara, 2013

Ruhi, Ahmet Cemal: Tebligat Hukuku, 4. bs., Ankara, Seçkin Yayıncılık, 2006.

Turan, Ahmet Uğur: Tebligat Hukuku-Tebligat Suçları ve İlgili Mevzuat, Ankara, Seçkin Yayıncılık, 2006.

Uyar, Talih: İcra Tebliğleri (İİK. 21), Ankara Barosu Dergisi, 2013/4.

Uyar, Talih: “Tebligat Kanununun Uygulamada Tereddüt Konusu Olan Bir Hükmü”, Adalet Dergisi, 1971/2, 110-116.

Yılmaz, Ejder, Çağlar, Tacar: Tebligat Hukuku, 5. bs., Ankara, Yetkin Yayınları, 2007.

Yılmaz, Ejder, Çağlar, Tacar: Tebligat Hukuku, 6. bs., Ankara, Yetkin Yayınları, 2013 [Tebligat]

Yılmaz, Ejder: Kamulaştırma Kanunundaki Tebligat Hükümleri ve Tebli- gat Kanununun Genellik Niteliği, AÜHFD, 1982-87/1-4, C.39, s.79-102.

Referanslar

Benzer Belgeler

aa) Basit ortalama yöntemi; gelir tablosu kalemleri ile stokların düzeltmede esas alınacak tarihlere bağlı kalınmaksızın dönem ortalama düzeltme katsayısı ile

9.12.1994 tarihli ve 4059 sayılı Kanun hükümleri saklı kalmak kaydıyla genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinde muhasebe yetkilisi Maliye Bakanlığınca, diğer kamu..

- Ortak veya - Ortağın doğrudan veya dolaylı olarak en az %10 oranında ortağı bulunduğu veya oy veya kar payı hakkına ya da hisselerine sahip olduğu bir kurum

Muhatap, gösterilen adreste hiç oturmamış veya bu adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi tebligatın, muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine bu

kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine

a) OSGB ile iĢveren arasında Ek-3’teki örneğine uygun sözleĢme düzenlenir ve nüshalardan biri iĢveren tarafından, biri OSGB tarafından saklanır. Son nüsha beĢ

3) Tam mükellefiyete tabi girişim sermayesi yatırım fonu katılma payları ile girişim sermayesi yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinden elde ettikleri kâr

Merkezî yönetim bütçe kanununda belirtilen hizmet ve amaçları gerçekleştirmek, ödenek yetersizliğini gidermek veya bütçelerde öngörülmeyen hizmetler için, bu Kanuna