Strüktürel “B” Horizonu İçeren Alkali Topraklar
Bu topraklarda ESP>15 olup, ESP 5-7 civarında olduğu zamanlarda profilde, kompakt B horizonunun gelişmesinin ilk aşaması gözlenir. Doğal olarak, bu sınır değerler yaklaşıktır. Yöresel koşullara ve toprak özelliklerine göre değişiklik
gösterir.
B horizonu tipik prizmatik ya da kolumnar strüktüre sahiptir.
Strüktürel B horizonu, toprak oluşum olaylarına bağlı olarak değişik
derinliklerde oluşabilir. Erozyonun
etkisinin olduğu koşullarda, A horizonu
tamamiyle yok olup, B horizonu yüzeyde
olabilir. Bu tip topraklara Çad ve Kuzey
Kamerun'da rastlanmaktadır.
Strüktürel “B” Horizonu İçeren Alkali Topraklar
Bu topraklar Rus sınıflandırma sisteminde solonetz topraklar olarak isimlendirilir ve bu isim genelde kabul görmüştür.
A horizonunun kalınlığı, bu toprakların en önemli özelliğidir. Bu horizon bitkiye yarayışlı besin maddesi ve tutulan suyun miktarını belirlemektedir. B horizonu A horizonundan çok daha sıkı olup, kök penetrasyonu son derece zordur.
A horizonunun kalınlığı solonetz toprakların gruplaması ve
sınıflamasında daima bir kriter oluşturur. A horizonunun kalınlığı
büyük oranda bölgesel koşullara iklim, jeokimya, bitki besleme ve
diğer faktörlere bağlıdır.
Strüktürel “B” Horizonu İçeren Alkali Topraklar
A horizonunun kalınlığına bağlı olarak, solonetz topraklar aşağıdaki gibi gruplara ayrılır.
Sığ solonetz toprak 0-7 cm
Orta-derin solonetz toprak 7-15 cm
Derin solonetz toprak >15 cm
Strüktürel “B” Horizonu İçeren Alkali Topraklar
Solonetz profilin gelişiminde, toprak çözeltisinde belirli bir sodyum tuz derişiminin olması yeterli olmayıp, diğer bir ön koşulda profil boyunca tuz çözeltilerinin aşağı ve yukarı doğru hareketli olmalarıdır.
Bir çok araştırıcı solonetz profilin gelişiminde, kuruma ve ıslanma periyotlarının gerekli olduğuna dikkat
çekmektedirler.
Kil fraksiyonu içermeyen kaba bünyeli topraklarda
solonetz oluşumu gözlenmez.
Strüktürel “B” Horizonu İçeren Alkali Topraklar
Solonetz toprakların, B horizonlarının önemli bir karakteristiği, içerdikleri yüksek değişebilir
sodyum kapsamıdır. Bu toprakların zayıf fiziksel özellikleri ve B horizonlarındaki sıkı yapının
sorumlusu yüksek değişebilir sodyum miktarıdır.
Tam olarak bir ESP sınır değerini tüm
bölgelerdeki alkali toprak terimi için bir kriter olarak vermek doğru olmayabilir.
Sudan, Hindistan gibi pek çok ülkede 15-20 ve hatta daha fazla ESP değerine sahip topraklar, oldukça verimli olabilir ve solonetzlerin
morfolojik özelliklerini göstermeyebilir. Rusya'nın bazı alanlarında olduğu gibi, bazı bölgelerde ESP değeri 15'in altındayken bir solonetz profili
oluşabilir.
Solod Topraklar
Solod topraklar, FAO/UNESCO sınıflandırma sisteminde bahsedilen Planasol ve Vertisol topraklarla genetiksel, uygulama açısından da Solonetz topraklarla çok yakın ilişkilidirler.
Bu konuyla ilgili pekçok yayına rağmen, solod tipli tuz etki etmiş toprakların oluşum işlemlerine öncülük eden genetik işlemler, henüz bütünüyle çalışılmamış ve
aydınlatılmamıştır. Solodların pek çoğunun oluşumu için genellikle kabul edilen sıra
Solonçak Solonetz Solod şeklindedir.
Solod Topraklar
Solod toprak profili gelişirken, profilde sodyum içeriği azalmakta ve toprak profilinin üst
katmanlarında silisyum bileşikleri birikmektedir.
Bu yüzden bazı uzmanlar solodların kimyasal bileşimini “amorf silisilik asit” şeklinde
tanımlamaktadır.
Profilde silisyum birikiminde taban suyundaki silisyum bileşiklerinin varlığına da dikkat
çekilmektedir.
Solod Topraklar
Solod topraklar, yöresel koşullara, oluşumlarına ve
yıkanmanın yoğunluğuna bağlı olarak önemli değişimler göstermekle beraber;
Genelde hafif asidik A horizonlarına sahiptirler. Bu horizonlarda ESP ihmal edilecek derecede düşük düzeydedir. Bu durum sıklıkla B horizonları için de geçerlidir.
Solod topraklar Avustralya, ABD, Batı Sibirya,
Macaristan, Çin, Kanada ve Afrika’nın bazı yörelerinde
bulunmaktadırlar.
Jipsli Topraklar
Genel kabül jips içeriği yüzey katmanlarında % 1 ya da daha derin katmanlarda % 2'yi aşarsa, bu topraklar jipsli topraklar olarak
sınıflandırılmaktadır (Szabolcs, l989).
Tuzlu topraklarda kalsiyum sülfat birikimi oldukça fazladır, bu birikim sodyum klorür ve sodyum sülfat gibi tuzlarla beraber
olmaktadır. Kimi zaman CaCO
3‘da tuz etki etmiş topraklarda jipse eşlik etmektedir. Bu nedenle jipsli toprakların bazı özellikleri,
mevcut tuzların ortak etkisi altında oluşmaktadır.
Bundan dolayı, jipsin hafif asit reaksiyonuna rağmen, farklı toprak horizonlarında nötral ve hatta alkalin pH'lar görülür. Jipsli
toprakların jips içeriği çok yüksek olabilir. Kimi zaman % 25'leri
aşan jips konsantrasyonuna rastlanır.
Jipsli Topraklar
Jipsli topraklar dünya genelinde 85 milyon ha alan kapsamaktadırlar. Yaygın olarak Rusya, Suriye, Irak, Libya, Arjantin, Tunus, Cezayir, Çin, Somali ve
Avustralya’da bulunmaktadırlar.
Genelde yıllık yağışı 400mm’nin altındaki kurak ve yarı- kurak iklim bölgelerinde oluşmaktadırlar.
Düşük verimlilik, düşük su tutma kapasitesi, sığ
derinlikte sert tabaka (hard pan) oluşumu, kabuk
oluşumu ve tuzluluk bu toprakların kullanımlarını
sınırlar.
Jipsli Topraklar
Jipsli topraklar üzerinde özellikle sulama ve/veya drenaj kanalları planlandığı ve inşa edildiğinde, çok daha dikkatli olunmalıdır.
Jipsin suda çözünebilirliği düşük olmakla beraber, büyük miktarda su toprağa girdiğinde fazla miktarda da jips toprak çözeltisine
geçer.
Böyle durumlarda büyük boşluklar oluşabilir ve toprak üzerindeki mühendislik yapıları tahrip olabilir. Sülfat iyonlarının fazla
miktarda varlığı da betonda korezyona neden olmaktadır.
Bu duruma kötü bir örnek olarak, Kırşehir'in kuzeyinde jipsli topraklarda, yine jips içeren Delice ırmağından yapılan sulama sonucu; mühendislik yapılarında ortaya çıkan tahribatlar
gösterilebilir. Bu nedenle böyle alanlarda sulama ve drenaj
sistemleri planlanmadan önce, jipsli toprakların özellikleri
bütünüyle araştırılmalıdır.
Çizelge 3.5. Irak'tan jipsli bir toprağın kimyasal özellikleri (Munsuz ve ark., 2001)
pH sat.
CaCO3
(% )
Sat.
Yüzdesi KDK
(me/100 g) ESP Jips (% )
Toprak 7.15 13.4 52.8 10.43 12.56 27.76
Konkresyon 7.50 3.7 - - - 43.20
Magnezyumlu Topraklar
Primer minerallerin ayrışması esnasında, magnezyum kolaylıkla çözeltiye taşınmaktadır. İnorganik magnezyum tuzlarının kolay çözünebilirliğinden dolayı, magnezyum içeren minerallerin ayrışma ürünleri, eğer iklim ve
jeomorfolojik koşullar tuzların birikimine uygun ise, topraklarda yüzey ve taban suyunda, deniz suyunda birikmektedirler ve yüksek hareketliliğe sahiptirler.
Magnezyum topraklar terimi aşağıdakileri kapsamaktadır:
1. İnorganik tuzlar (esas olarak magnezyum sülfat ve
magnezyum klorür) formunda magnezyumun biriktiği
topraklar. Toprak çözeltisindeki yüksek konsantrasyonlu
magnezyum tuzları, bitki gelişimi için toksiktir, bundan
dolayı doğrudan fizyolojik etkiye sahiptir.
Magnezyumlu Topraklar
2. Fazla miktarda toplam ve değişebilir magnezyum içeren, ağır bünyeli ve koyu renkli hidromorfik topraklardır. Bu toprakların verimliliği zayıf su iletkenliğinden etkilenmektedir.
3. Solonetz oluşumunun ilk safhalarında yer alan magnezyumca zengin topraklar şeklinde karşımıza çıkmaktadır.
Değişim komplekslerinde fazla miktarda bulunan Mg toprakta
fazla sodyumun neden olduğu etkilere benzer etkiler yapar. Fazla Mg toprak yapısının bozulmasına, toprakta ve sulama suyunda Mg : Ca oranının artması toprakların dispersiyonuna ve su
iletkenliğinin azalmasına ve sonuçta sodyumluluğa yol açar.
Magnezyumlu Topraklar
Kanada’nın Ontorio Eyaletinde 300 ppm’den daha fazla amonyum asetat ile ekstrakte edilebilir Mg içeren toprakların, magnezyumun toprak strüktürünü bozucu etkisi nedeniyle sert, su iletimi düşük, yüzeyde kabuk oluşumuna müsait ve toprak işlemeye karşı dirençli oldukları belirtilmiştir.
Yüksek miktarda değişebilir Mg içeren topraklar alkali topraklar gibi dispersiyona yatkın olmakta, düşük agregat stabilitesi ve kötü fiziksel özellikler sergilemektedirler. Bu topraklarda sıklıkla
potasyum eksikliği de görülmektedir.
Bu toprakların sürdürülebilir yönetiminde sıklıkla tavsiye edilen uygulamalar; organik madde ilavesi, değişebilir magnezyum
miktarını azaltmaya yönelik jips ilavesi ve çayır bitkilerini de
içeren ürün rotasyonlarıdır.
Asit Sülfat Topraklar
Asit sülfat topraklar, tüm kıtalarda, deniz kıyısı bataklıklarında bulunur. Bununla beraber, bu topraklar en yaygın olarak kuzeybatı Avrupa‘da gelgit hareketlerinin yaşandığı bataklıklarda, Afrika'nın batı kıyılarında özellikle Gine Körfezi, Madagaskar, Tayland, Kamboçya ve Güney Hindistan’da görülürler.
Asit sülfat toprakların oluşumu için öncelikli koşullar şunlardır:
1. Sürekli veya geçici süre su basması koşullarında, pirit mineralinin varlığı veya oluşumudur. Kükürt deniz suyundan birikir, kükürt birikim ortamında esas olarak sülfat oluşturur. Bu birikim evaporit oluşumu ya da demir sülfit gibi minerallerin sedimentlerde fiksasyonu şeklinde olur.