• Sonuç bulunamadı

Sakarya Üniversitesi’nde öğrenim gören Türk Cumhuriyetleri ve akraba topluluklarıından gelen öğrencilerdeki Türkiye imajı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Sakarya Üniversitesi’nde öğrenim gören Türk Cumhuriyetleri ve akraba topluluklarıından gelen öğrencilerdeki Türkiye imajı"

Copied!
95
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C

SAKARYA ÜNĠVERSĠTESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ

SAKARYA ÜNĠVERSĠTESĠ’NDE ÖĞRENĠM

GÖREN TÜRK CUMHURĠYETLERĠ VE AKRABA

TOPLULUKLARINDAN GELEN

ÖĞRENCĠLERDEKĠ TÜRKĠYE ĠMAJI

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

GülbaĢak DĠKTAġ

Enstitü Bilim Dalı :Sosyoloji Enstitü Ana Bilim Dalı: Sosyoloji

Tez DanıĢmanı:Yrd. Doç. Dr. Mustafa Kemal ġAN

HAZĠRAN- 2008

(2)

T.C

SAKARYA ÜNĠVERSĠTESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ

SAKARYA ÜNĠVERSĠTESĠ’NDE ÖĞRENĠM

GÖREN TÜRK CUMHURĠYETLERĠ VE AKRABA

TOPLULUKLARINDAN GELEN

ÖĞRENCĠLERDEKĠ TÜRKĠYE ĠMAJI

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

GülbaĢak DĠKTAġ

Enstitü Bilim Dalı :Sosyoloji Enstitü Ana Bilim Dalı: Sosyoloji

Bu tez 09/06/2006 tarihinde asağıdaki jüri tarafından oybirliği ile kabul edilmistir.

Yrd.Doç.Dr. M. Kemal ġAN Yrd.Doç.Dr. Ġsmail HĠRA Yrd.Doç.Dr. Mustafa ÇALIġIR Jüri BaĢkanı Jüri Üyesi Jüri Üyesi

 Kabul  Kabul  Kabul

 Red  Red  Red  Düzeltme  Düzeltme  Düzeltme

(3)

BEYAN

Bu tezin yazılmasında bilimsel ahlak kurallarına uyulduğunu, baĢkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda bilimsel normlara uygun olarak atıfta bulunulduğunu, kullanılan verilerde herhangi bir tahrifat yapılmadığını, tezin herhangi bir kısmının bu üniversite veya baĢka bir üniversitedeki baĢka bir tez çalıĢması olarak sunulmadığını beyan ederim.

GülbaĢak DĠKTAġ 09.06.2008

(4)

ÖNSÖZ

“Sakarya Üniversitesi‟nde Öğrenim Gören Türk Cumhuriyetleri ve Akraba Topluluklarından gelen öğrencilerdeki Türkiye Ġmajı” konusu, Türkiye‟ye ve Türklere yönelik çağrıĢımların belirlenmesi bağlamında üzerinde durulmaya değer bulunmuĢtur. Bu çalıĢmanın hazırlanmasında yardımlarını esirgemeyen danıĢman hocam Yrd. Doç. Dr.

Mustafa Kemal ġAN‟a teĢekkürlerimi sunmayı bir borç bilirim. Ayrıca çalıĢma esnasında desteğini esirgemeyen kardeĢim Gülay‟a sevgilerimi sunarım.

GülbaĢak DĠKTAġ 09.06.2008

(5)

İÇİNDEKİLER

KISALTMALAR LĠSTESĠ ... iii

TABLO LĠSTESĠ ... iv

ÖZET ... ix

SUMMARY ... x

GĠRĠġ ... 1

BÖLÜM 1: METODOLOJĠ ... 6

1.1. AraĢtırma Konusu Ve Problemin Ortaya Konulması... 6

1.2. AraĢtırmanın Amacı ... 6

1.3. AraĢtırmanın Hipotezleri ... 7

1.4. AraĢtırmanın Önemi Ve Gerekçesi ... 7

1.5. AraĢtırmanın Metot Ve Teknikleri ... 8

1.6. AraĢtırmanın Modeli ... 8

1.7. AraĢtırmanın Evreni Ve Örneklemi ... 8

1.8. AraĢtırmanın Veri Toplama Teknikleri ... 8

BÖLÜM 2: ĠMAJ KAVRAMI VE TÜRKĠYE ĠMAJI ... 10

2.1. Ġmaj Kavramı ve Ġmajın OluĢumu ... 10

2.2. Türkiye Ġmajı ... 14

2.3. Türkiye Ġmajını Etkileyen Faktörler... 18

2.3.1. Tarihsel Faktörler ... 18

2.3.2. Kültürel Faktörler ... 21

2.3.3. Coğrafi Faktörler ... 23

(6)

2.3.4. Ekonomik Faktörler ... 24

2.3.5. Deneyimler ... 24

BÖLÜM 3: TÜRK CUMHURĠYETLERĠ VE AKRABA TOPLULUKLARINDAN GELEN ÖĞRENCĠLERĠN TÜRKĠYE’DE ÖĞRENĠM GÖRMESĠ ĠLE ĠLGĠLĠ YASAL DÜZENLEMELER ... 26

3.1. Türk Cumhuriyetleri Ve Akraba Topluluklarından Gelen Öğrencilerin Türkiye‟de Öğrenim Görmesi Ġle Ġlgili Yasal Temeller ... 26

3.2. Türkiye‟nin Türk Cumhuriyetleri Ġle Türk Ve Akraba Topluluklarına Yönelik Eğitim Politikaları ... 27

3.3. Türkiye‟nin Türk Cumhuriyetleri Ġle Türk Ve Akraba Topluluklarına Yönelik Eğitim Öğretim Hizmetleri ... 32

3.4. Yüksek Öğrenim Görmek Üzere Türk Cumhuriyetleri Ve Akraba Topluluklarından Gelen Öğrencilerle Ġlgili Hizmet Veren Kurum ve KuruluĢlar ... 33

3.5. Türk Cumhuriyetleri Ve Akraba Topluluklarından Gelen Öğrencilere ĠliĢkin Projeler ... 39

3.6. Sakarya Üniversitesi‟ndeki Durum ... 42

BÖLÜM 4: BULGULAR YORUMLAR ... 43

4.1.Bulgular Ve Yorumlar... 43

SONUÇ VE ÖNERĠLER ... 69

KAYNAKLAR ... 73

EKLER ... 76

ÖZGEÇMĠġ ... 81

(7)

KISALTMALAR LĠSTESĠ BYKP : BeĢ Yıllık Kalkınma Pilanı

DPT : Devlet Pılanlama TeĢkilatı KKTC : Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti

KOBĠ : Küçük ve Orta Büyüklükteki ĠĢletmeler MEB : Milli Eğitim Bakanlığı

ÖSYM : Öğrenci Seçme ve YerleĢtirme Merkezi SSCB : Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği TCAT : Türk Cumhuriyeti ve Akraba Toplulukları

TCS : Türk Cumhuriyetleri ve Akraba Toplulukları Sınavı TĠKA : Türkiye ĠĢbirliği ve Kalkınma Ajansı BaĢkanlığı TÖMER : Türkçe Öğretim Merkezi

YÖK : Yüksek Öğretim Kurumu YURTKUR : Kredi ve Yurtlar Kurumu

(8)

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo 1: Sakarya Üniversitesi‟nde Öğrenim Gören TCAT‟den Gelen Öğrencilerin Geldikleri Ülkelere Gore Dağılımı………. ……….43 Tablo 2: Sakarya Üniversitesi‟nde Öğrenim Gören TCAT‟den Gelen Öğrencilerin

Cinsiyete Göre Dağılımı ………...43 Tablo 3: Sakarya Üniversitesi‟nde Öğrenim Gören TCAT‟den Gelen Öğrencilerin

YaĢ‟a Göre Dağılımı ………44 Tablo 4: Sakarya Üniversitesi‟nde Öğrenim Gören TCAT‟den Gelen Öğrencilerin

Sakarya Üniversitesi‟nde Devam Ettiği Öğrenim Programına Göre

Dağılımı………44 Tablo 5: Sakarya Üniversitesi‟nde Öğrenim Gören TCAT‟den Gelen Öğrencilerin En

Çok Hangi Topluluktan ArkadaĢa Sahip Olduğuna Göre Dağılımı…...……..44 Tablo 6: Sakarya Üniversitesi‟nde Öğrenim Gören TCAT‟den Gelen Öğrencilerin

Sakarya Üniversitesi‟nde Öğrenim Görmeye BaĢladığından Bu Yana En Çok Hangi Konularda Güçlük Çektiklerine Göre Dağılımı……….………45 Tablo 7: Sakarya Üniversitesi‟nde Öğrenim Gören TCAT‟den Gelen Öğrencilerin Türkiye‟de Kalma Süreleri ve “Türkiye‟ye gelmeden Önce Türkiye hakkında düĢünceye sahiptim” ibaresine katılımlarına Göre Dağılımı………46 Tablo 8: Sakarya Üniversitesi‟nde Öğrenim Gören TCAT‟den Gelen Öğrencilerin

“Türkiye‟deki yaĢam tarzı ile ülkemdeki yaĢam tarzı birbirine

benzemektedir.”Ġbaresine Katılımlarına Göre Dağılımı……...………47 Tablo 9: Sakarya Üniversitesi‟nde Öğrenim Gören TCAT‟den Gelen Öğrencilerin

“Türkiye‟ye geldikten sonra Türk Halkına karĢı sahip olduğum yargılarda değiĢiklik oldu” Ġbaresine Katılımlarına Göre Dağılımı……..………48 Tablo 10: Sakarya Üniversitesi‟nde Öğrenim Gören TCAT‟den Gelen Öğrencilerin

Türkiye‟de Kalma Süreleri ve “Türkiye‟ye geldikten sonra Türk Halkına karĢı

(9)

sahip olduğum yargılarda değiĢiklik oldu” Ġbaresine Katılımlarına Göre

Dağılımı………49 Tablo 11: Sakarya Üniversitesi‟nde Öğrenim Gören TCAT‟den Gelen Öğrencilerin

“Türkiye‟ye geldikten sonra Türk Halkına karĢı sahip olduğum yargılarda olumlu yönde değiĢiklik oldu” Ġbaresine Katılımlarına Göre Dağılımı….…..50 Tablo 12: Sakarya Üniversitesi‟nde Öğrenim Gören TCAT‟den Gelen Öğrencilerin

“Türkiye‟ye geldikten sonra Türk Halkına karĢı sahip olduğum yargılarda olumsuz yönde değiĢiklik oldu” Ġbaresine Katılımlarına Göre Dağılımı…...51 Tablo 13: Sakarya Üniversitesi‟nde Öğrenim Gören TCAT‟den Gelen Öğrencilerin

Türkiye‟de Kalma Süreleri ve Öğrenimimi Tamamladıktan Sonra Türkiye‟de Kalmak Ġstemesine Göre Dağılımı………...51 Tablo 14: Sakarya Üniversitesi‟nde Öğrenim Gören TCAT‟den Gelen Öğrencilerin

Türkiye‟de Kalma Süreleri ve “Ülkeme döndükten sonra Türkiye ile olan iliĢkilerimi sürdürmek isterim” Ġbaresine Katılımlarına Göre Dağılımı……..53 Tablo 15: Sakarya Üniversitesi‟nde Öğrenim Gören TCAT‟den Gelen Öğrencilerin

“Türkiye‟de bana farklı muamele yapıldığını düĢünmüyorum” Ġbaresine

Katılımlarına Göre Dağılımı……….………54 Tablo 16: Sakarya Üniversitesi‟nde Öğrenim Gören TCAT‟den Gelen Öğrencilerin

“Türkiye laik bir ülkedir” Ġbaresine Katılımlarına Göre Dağılımı……...55 Tablo 17: Sakarya Üniversitesi‟nde Öğrenim Gören TCAT‟den Gelen Öğrencilerin

“Türkiye insan haklarına saygılı bir ülkedir” Ġbaresine Katılımlarına Göre Dağılımı………55 Tablo 18: Sakarya Üniversitesi‟nde Öğrenim Gören TCAT‟den Gelen Öğrencilerin

“Türkiye modern bir ülkedir” Ġbaresine Katılımlarına Göre Dağılımı…….…56 Tablo 19: Sakarya Üniversitesi‟nde Öğrenim Gören TCAT‟den Gelen Öğrencilerin

“Türkiye güvenli bir ülkedir” Ġbaresine Katılımlarına Göre Dağılımı ………56 Tablo 20: Sakarya Üniversitesi‟nde Öğrenim Gören TCAT‟den Gelen Öğrencilerin

(10)

Tablo 21: Sakarya Üniversitesi‟nde Öğrenim Gören TCAT‟den Gelen Öğrencilerin

“Türkler mert insanlardır” Ġbaresine Katılımlarına Göre Dağılımı.……...57 Tablo 22: Sakarya Üniversitesi‟nde Öğrenim Gören Türk Cumhuriyetleri ve Akraba

Topluluklarından Gelen Öğrencilerin “Türkler geleneklerine bağlıdır”

Ġbaresine Katılımlarına Göre Dağılımı ………58 Tablo 23: Sakarya Üniversitesi‟nde Öğrenim Gören TCAT‟den Gelen Öğrencilerin

“Türkler misafirperverdir” Ġbaresine Katılımlarına Göre Dağılımı …………58 Tablo 24: Sakarya Üniversitesi‟nde Öğrenim Gören TCAT‟den Gelen Öğrencilerin

“Türkler inatçıdır “Ġbaresine Katılımlarına Göre Dağılımı….………...59 Tablo 25: Sakarya Üniversitesi‟nde Öğrenim Gören TCAT‟den Gelen Öğrencilerin

“Türkler kincidir “Ġbaresine Katılımlarına Göre Dağılımı………59 Tablo 26: Sakarya Üniversitesi‟nde Öğrenim Gören TCAT‟den Gelen Öğrencilerin

“Türkler bencildir” Ġbaresine Katılımlarına Göre Dağılımı…….………….60 Tablo 27: Sakarya Üniversitesi‟nde Öğrenim Gören TCAT‟den Gelen Öğrencilerin

“Türkler acımasızdır” Ġbaresine Katılımlarına Göre Dağılımı…...…...……60 Tablo 28: Sakarya Üniversitesi‟nde Öğrenim Gören TCAT‟den Gelen Öğrencilerin

“Türkler güvenilir insanlardır” Ġbaresine Katılımlarına Göre Dağılımı……61 Tablo 29: Sakarya Üniversitesi‟nde Öğrenim Gören TCAT‟den Gelen Öğrencilerin

“Türkler yardımseverdir” Ġbaresine Katılımlarına Göre Dağılımı….……...61 Tablo 30: Sakarya Üniversitesi‟nde Öğrenim Gören TCAT‟den Gelen Öğrencilerin

“Türkler çalıĢkandır” Ġbaresine Katılımlarına Göre Dağılımı………...61 Tablo 31: Sakarya Üniversitesi‟nde Öğrenim Gören TCAT‟den Gelen Öğrencilerin

“Türkler kahraman ve cesurdur” Ġbaresine Katılımlarına Göre Dağılımı….62 Tablo 32: Sakarya Üniversitesi‟nde Öğrenim Gören TCAT‟den Gelen Öğrencilerin

“Türkler merhametlidir” Ġbaresine Katılımlarına Göre Dağılımı….….……62 Tablo 33: Sakarya Üniversitesi‟nde Öğrenim Gören TCAT‟den Gelen Öğrencilerin

“Türkler hoĢgörülüdür” Ġbaresine Katılımlarına Göre Dağılımı….…...…...63

(11)

Tablo 34: Sakarya Üniversitesi‟nde Öğrenim Gören TCAT‟den Gelen Öğrencilerin

“Türklerde aile kavramı önemlidir” Ġbaresine Katılımlarına Göre

Dağılımı...………..63 Tablo 35: Sakarya Üniversitesi‟nde Öğrenim Gören TCAT‟den Gelen Öğrencilerin

“Türkler demokrattır” Ġbaresine Katılımlarına Göre Dağılımı…….…….…64 Tablo 36: Sakarya Üniversitesi‟nde Öğrenim Gören TCAT‟den Gelen Öğrencilerin

“Türkler zengin bir kültüre sahiptir” Ġbaresine Katılımlarına Göre

Dağılımı…….….………...64 Tablo 37: Sakarya Üniversitesi‟nde Öğrenim Gören TCAT‟den Gelen Öğrencilerin

“Türkler kültürel özelliklerini kaybetmektedir” Ġbaresine Katılımlarına Göre Dağılımı……….64 Tablo 38: Sakarya Üniversitesi‟nde Öğrenim Gören TCAT‟den Gelen Öğrencilerin

Türkiye‟ye Dair Algılamalarını Etkilemede “Televizyonun” Önemine ĠliĢkin DüĢünceleri ………...65 Tablo 39: Sakarya Üniversitesi‟nde Öğrenim Gören TCAT‟den Gelen Öğrencilerin

Türkiye‟ye Dair Algılamalarını Etkilemede “Ġnternetin” Önemine ĠliĢkin DüĢünceleri………65 Tablo 40: Sakarya Üniversitesi‟nde Öğrenim Gören TCAT‟den Gelen Öğrencilerin

Türkiye‟ye Dair Algılamalarını Etkilemede “Gazetenin” Önemine ĠliĢkin DüĢünceleri………66 Tablo 41: Sakarya Üniversitesi‟nde Öğrenim Gören TCAT‟den Gelen Öğrencilerin

Türkiye‟ye Dair Algılamalarını Etkilemede “ABD-Irak SavaĢı‟nın” Önemine ĠliĢkinDüĢünceleri……….66 Tablo 42: Sakarya Üniversitesi‟nde Öğrenim Gören TCAT‟den Gelen Öğrencilerin

Türkiye‟ye Dair Algılamalarını Etkilemede “Terör olaylarının” Önemine ĠliĢkinDüĢünceleri………..………...67

(12)

Tablo 43: Sakarya Üniversitesi‟nde Öğrenim Gören TCAT‟den Gelen Öğrencilerin Türkiye‟ye Dair Algılamalarını Etkilemede “Sportif olayların” Önemine ĠliĢkin DüĢünceleri ..………...………..67 Tablo 44: Sakarya Üniversitesi‟nde Öğrenim Gören TCAT‟den Gelen Öğrencilerin

Türkiye‟de Kalma Süreleri ve Türkiye‟ye Dair Algılamalarını Etkilemede YarıĢma ve Festivallerin Önemine Göre Dağılımı ………..68

(13)

SAÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Tez Özeti

Tezin BaĢlığı: Sakarya Üniversitesi‟nde Öğrenim Gören Türk Dünyası ve Akraba Topluluklarından Gelen Öğrencilerdeki Türkiye Ġmajı

Tezin Yazarı: GülbaĢak DĠKTAġ DanıĢman: Yrd. Doç. Dr. Mustafa Kemal ġAN Kabul Tarihi: 09.06.2008 Sayfa Sayısı: xiii (ön kısım) + 75 (tez) + 5 (ekler) Anabilimdalı: Sosyoloji Bilimdalı: Sosyoloji

Ġmaj, içinde yaĢanılan kültürden ve sahip olunan önyargılara kadar elde edilen tüm bilgi ve verilerin değerlendirilmesiyle elde edilen bir dizi bilgilendirme sürecinin sonucunda ulaĢılan, bir kiĢi, nesne, kuruma yada ülkeye yönelik düĢüncedir. Mesajlardan oluĢan imaj, yeni bilgi ve deneyimlerle birlikte zaman içinde değiĢime uygulayabilen dinamik bir kavramdır. KiĢi, marka, kurum veya ülkelere yönelik imajlar, insanların tutum ve davranıĢlarını belirleyici etkiye sahiptir.

Coğrafi konumu ve tarihi geçmiĢi dolayısı ile Türkiye, olumlu, olumsuz birtakım özellikler taĢıması, dünya üzerinde laik müslüman tek ülke olması, öte yandan turizm cenneti olarak sınıflandırılması gibi nedenlerle çeliĢkilerle dolu bir imaja sahiptir.

Bu tablonun ortadan kaldırılması için, öncelikle Türkiye‟ye ve Türkler‟e dair hangi özelliklerin olumlu bir imaja sahip olma potansiyeli taĢıdığının, hangi özelliklerin olumsuz olarak değerlendirildiğinin belirlenmesi, Türkiye çağrıĢımının bilinmesi gerekmektedir.

Bu çalıĢmada, eğitim amacı ile Sakarya Üniversitesi‟ ne Türk Cumhuriyetleri ile Türk ve Akraba Topluluklarından gelen lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencilerindeki Türkiye imajı‟nın ve imajı etkileyen değiĢkenlerin ortaya çıkarılması amaçlanmıĢtır. Türkiye‟ye ve Türklere yönelik çağrıĢımlar belirlenmeye çalıĢılmıĢtır.

AraĢtırmada Türk Cumhuriyetler ve Akraba Topluluklarından Sakarya Üniversitesi‟ne öğrenim görmek için gelen öğrencilerin Türkiye hakkında düĢüncelere sahip olduklarını görmekteyiz. Öğrencilerin Türkiye‟ye geldikten sonra Türk Halkına karĢı sahip oldukları yargılarda ilk 3 sene içerisinde değiĢiklik olduğu görülmektedir ve bu değiĢikliğin olumlu yönde olduğu görülmüĢtür. AraĢtırma kapsamındaki öğrencilerin Türker‟e yönelik çağrıĢımları belirlenmeye çalıĢıldığında Türklerin mert, geleneklerine bağlı, misafirperver, kavgacı, inatçı, güvenilir, saygılı, cömert, barıĢsever, yardımsever, temiz, sıcakkanlı, çalıĢkan, kahraman ve cesur, merhametli, hoĢgörülü ve nazik olarak niteledikleri görülmüĢtür.

En az olumsuz sıfatlar Türkiye‟de bir yıl ve daha az süredir bulunan öğrencilere aittir. En fazla olumsuz sıfat yoğunlaĢması ise Türkiye‟de 1 yıldan daha fazla süredir bulunan öğrencilere aittir.

AraĢtırma kapsamındaki öğrencilerin çoğunluğu kendi ülkelerindeki yaĢam tarzları ve Türkiye‟deki yaĢam tarzını benzer bulmamaktadır. Türkiye‟de kalma süresinin artması ile Öğrenimini tamamladıktan sonra Türkiye‟de kalmak isteyen öğrencilerin oranın düĢtüğü görülmektedir. AraĢtırma kapsamındaki öğrencilerin büyük bir oranı öğrenimlerini tamamladıktan sonra Türkiye ile iliĢkilerini sürdürmek istediklerini ifade etmiĢlerdir. Türkiye‟de kendilerine iyi muamele yapıldığını düĢünen öğrencilerin oranın farklı ve kötü muamele yapıldığını düĢünenlere oranla fazla olduğu görülmektedir. Türkiye‟nin laik, dindar insanların yaĢadığı, insan haklarına saygılı, modern, güvenilir, pahalı bir ülke olduğunu düĢünenlerin oranının oldukça fazla olduğunu ve bunun Türkiye‟de kalma süreleri ile iliĢkisi olmadığı görülmektedir. AraĢtırma bulgularına göre araĢtırma kapsamındaki öğrencilerin Türkiye‟ye dair algılamalarını etkileyen kitle iletiĢim araçlarından internetin; Türkiye‟ye dair algılamalarında etkili olan en önemli olayın ise terör olayları olduğu görülmektedir.

Anahtar kelimeler: Ġmaj, Türk Cumhuriyetleri, Akraba Topluluğu.

(14)

Sakarya University Insitute of Social Sciences Abstract of Master’s Thesis Title of the Thesis: The image of the students about Turkey who came to educate from Turkish Republics and Relative Groups to Sakarya University.

Author: GülbaĢak DĠKTAġ Supervisor: Assist. Prof. Dr. Mustafa Kemal ġAN

Date: 09.06.2008 Nu. of pages: xiii (pre text) + 75 (main body) + 5 (appendices) Department: Sociology Subfield: Sociology

Image is the conception about an individual, object, institution or country achieved subsequent to course of acquaintance. Image which takes from with information and messages derived by the assessment of information and data erupted from the culture the individual dwells, to his possessed prejudgements, is a high pressure concept that might alter with new information and experience, through cycle.

Turkey has an image full of contradictions due to following reasans; Negative and positive impacts of the geographical location and history of Turkey, Turkey is only muslim country in the world and is the paradise of tourism that attracts many tourists from all over the world.

To eliminate the contradictions of the Turkey image, we should find out the potentials that will show the positive sides of Turkey and Turkish people, considering the negative sides and the impression that foreignes have for Turkey.

In this study, it is aimed at bringing to light the Turkey image and the variables that effect image of the undergraduate, post graduate and doctorate students coming from Turkish Republics and Relative Groups.

In this study, we see the thoughts of the students about Turkey who came to educate from Turkish Republics and Relative Groups to Sakarya University. It is seen that after coming to Turkey the thoughts of the students changed within the firs 3 years and this is a positive change. It is also seen that the students in the study qualify Turkish people as brave, bound to traditions, hospitable, fighter, obstinate, respectful, generous, peaceful, helpful, clean, warm-blooded, hardworking, hero, courageous, merciful, tolerant and kind.

The least negative adjectives belong to the students who have been staying inTurkey for a year or less than a year. The most negative objectives belong to the students who have been staying in Turkey for more than a year.

The majority of the students in this study find the life style in Turkey different from the life style in their own countries. With the increasing time of staying in Turkey, it is seen that the ratio of students‟ willing to live in Turkey decrease. Most of the students in this study expressed that they want to keep up their relations with Turkey after graduating from university. Ġt is seen that tha ratio of the students think that they are well-behaved in Turkey is more than the ratio of the students think that they are behaved differently and badly. Ġt is also seen that the ratio of the students thinking that Turkey is a laic, religious, respectful to the human rights, modern, trustful and expensive country is quite high and this thinking is not related to the time of staying in Turkey. According to the findings of the research the most important sequence of events to perceive about Turkey is; to cause trouble of terror.

Keywords: Ġmage, Turkish Republics , Relative Groups.

(15)

GĠRĠġ

Bin dokuz yüz doksanlı yılların sonlarında Sovyetler Birliğinin ve Doğu Bloku‟nun çözülmesi ve iki kutuplu dünya düzeninin sona ermesiyle ortaya çıkan yeni uluslararası sistemde Türkiye, dünyanın ilgi alanı haline gelen Avrasya bölgesinde önemli bir konuma gelmiĢtir.

Bu süreçte Türkiye ile bağımsızlıklarını ilan eden Türk Cumhuriyetleri ve özerk yönetime kavuĢan topluluklar arasında yoğun bir iliĢki baĢlamıĢtır. Türkiye önüne çıkan bu tarihi fırsatı değerlendirmek amacıyla, özellikle eğitim alanında 1992-1993 eğitim öğretim yılından itibaren, eğitim öğretim alanında yeni kurulan devlet ve topluluklara destek olmak, ihtiyacı olan elamanları yetiĢtirmek, ortak değerlerimizi yenileyerek kaynaĢmayı sağlamak amacıyla Türk Cumhuriyetleri ile Türk ve Akraba Topluluklarından gelen öğrencilere burslu ve kendi olanakları ile öğrenim imkanı sağlanmıĢtır.

Türkiye ve Türk Devlet ve topluluklarından gelen öğrencilere yönelik olarak gerçekleĢtirilen en önemli proje öğrenci değiĢimi esasına dayanan “büyük öğrenci projesi”dir. Bu tip projelerin esasına 1992-1993 yıllarından itibaren gerçekleĢtirilen kültürel ve bilimsel değiĢim anlaĢmaları oluĢturmaktadır. Bu araĢtırmaların ilki Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti ile 10 Ocak 1990 tarihinde Ankara‟da imzalanan kültürel ve bilimsel değiĢim protokolüdür. Bu anlaĢma (1993:1-162) ile Türkiye Cumhuriyeti ile Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti öğretim kurumları arasında bilimsel iĢbirliğinin teĢvik edilmesi amacı ile yüksek öğretim kurumları arasında iliĢkilerin kurulması ve geliĢtirilmesine yardımcı olunması belirtilmektedir (madde 1).

Bu süreçte 05 Aralık 1990 yılında Alma Ata‟da Türkiye Cumhuriyeti hükümeti ile Kazakistan SSC hükümeti arasında imzalanan niyet protokolünde tarafların karĢılıklı olarak genç nesillerin yetiĢmesine yardımcı olacakları ve yüksek öğrenim sahasında iĢbirliği yapacakları, bu kapsamda Türkiye tarafının Türkiye eğitim ve bilim kurumlarında eğitilmek amacı ile Kazak öğrencileri kabul edecekleri belirtilmiĢtir.

Tarafların karĢılıklı olarak uzun vadeli bilimsel araĢtırmaların yapılmasının teĢvik

(16)

edeceklerinin belirtildiği protokolde araĢtırma konuları, eleman sayısı, mahiyeti ve ayrıntılarının karĢılıklı görüĢmelerle Ģekilleneceği ifade edilmiĢtir(madde 1).

Kırgız Cumhuriyeti ile ise 12 Temmuz 1991 yılında imzalanan kültürel, eğitsel ve bilimsel değiĢim protokolü 1989-1990 yılları kültürel ve bilimsel değiĢim programı hükümlerinin geliĢtirilmesi esasında ĢekillenmiĢtir. Bu protokolde tarafların karĢılıklı olarak öğrenci değiĢim programı düzenleyecekleri ve bu programı bir proje çerçevesinde yürütecekleri ifade edilmiĢtir( madde 13). Protokolde ( madde 15) Türkiye‟nin Kırgız Cumhuriyeti öğrencilerine imkanları ölçüsünde ve Kırgızistan‟ın ihtiyaçları doğrultusunda lisansüstü, araĢtırma, master ve doktora bursu vereceğini ifade etmiĢtir. Bu protokolde yüksek öğrenim için değiĢime tabi tutulacak öğrenci kontenjanı belirtilmemiĢtir. Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanlığı ile Kırgız Cumhuriyeti‟nin Halk Bilim Öğretme Bakanlığı arasında 03 Mart 1992 tarihinde BiĢkek‟te imzalanan iĢbirliği Protokolünde Türk tarafının Protokol yürürlükte olduğu müddetçe Türkiye Cumhuriyetinin yüksekokullarında, teknik okullarında ve kolejlerde okumak üzere Kırgızistan‟dan gelecek bin öğrenciye bursa verme imkânının araĢtırılacağı ifade edilmiĢtir ( madde 8). 06 Haziren 1992 tarihinde BiĢkek‟te imzalanan aynı bakanlıklar arasındaki mutabakat zaptında ise Türkiye tarafının 1992- 1993 öğretim yılında baĢlamak üzere, Türkiye üniversitelerinde Kırgız tarafınca belirlenecek branĢlarda (100‟ü Milli Eğitim Bakanlığı 50‟si Türk Diyanet Vakfı‟nca karĢılanmak üzere) 150 öğrenciye burs sağlayacağı ifade edilmiĢtir (Madde 7).

Türkiye ve Türkmenistan arasında, 1990-1992 yılları için kültürel değiĢim programı 16 Ekim 1990 yıllında AĢkabat‟ta imzalanmıĢtır. Bu programda tarafların elemen yetiĢtirilmesi amacı ile kültür, sanat kuruluĢları arasında karĢılıklı olarak öğrenci, öğretmen, uzman değiĢimini destekleyeceklerini ifade etmiĢlerdir (madde 4). 1992-1993 dönemi bilimsel değiĢim protokolünde ise Türk tarafının Türkmenistan Cumhuriyeti öğrencilerine her yıl 2 adet yüksek öğrenim, 3 adet lisans üstü araĢtırma, mastır ve doktora bursu vereceklerini ifade etmiĢlerdir ( madde 10). Ġmzalanan iĢbirliği protokolünde 03 ġubat 1992 öğrenci değiĢimi prensip olarak kabul edilmiĢtir. Türkiye üniversitelerinde Türkmenistan tarafınca belirlenecek branĢlarda ( 100‟ü Milli Eğitim Bakanlığı 50‟si Türkiye Diyanet Vakfınca karĢılanmak üzere 150 öğrenciye burs sağlanacağı ifade edilmiĢtir ( madde 12).

(17)

Türkiye ile Özbekistan arasındaki 19 Aralık 1991 tarihli Ankara „da imzalanan eğitim, sağlık, spor ve turizm iĢbirliği anlaĢmasında iki ülke arasında bilimsel ve teknik iĢbirliğinin öneminin bilinci ile bilimsel proje ve programların değiĢimi, mühendis değiĢim konusunda anlaĢmıĢlardır. 1992-1993 eğitim öğretim yılında Özbekistan‟a 2 bin adet burs kontenjanı ayrılmıĢtır. Ancak daha sonraki dönemlerde Özbekistan hükümeti ile ortaya çıkan sorunlar nedeni ile bir süre bu ülkeden eğitim için Türkiye‟ye öğrenci gelmemiĢtir.

Son dönemde sadece Türk Cumhuriyetleri‟nden değil akraba topluluklarından da öğrenciler Yüksek öğrenimlerin yapmak için Türkiye‟ye gelmektedirler.

Sakarya Üniversitesinde Türk Cumhuriyetleri ve Akraba Topluluklarına mensup toplam yüz yirmi dokuz öğrenci öğrenimlerini sürdürmektedir. Sakarya üniversitesinde öğrenimlerini sürdüren öğrencilerin otuz beĢ tanesi Milli Eğitim Bakanlığı aracılığı ile;

on dokuz tanesi Türk Dünyası AraĢtırmaları Vakfı aracılığı ile yetmiĢ beĢ öğrenci ise kendi imkanları ile Sakarya Üniversitesi‟nde öğrenimlerini sürdürmektedirler.

Sakarya Üniversitesi‟nde Türk dünyası ve akraba Topluluklarından gelerek öğrenim gören öğrencilerin on dördü doktora programına, on beĢi mastır programına, yüz öğrenci ise lisans programına devam etmektedirler.

Her geçen yıl Sakarya Üniversitesi‟ne Türk Cumhuriyetleri ile Türk ve Akraba Topluluklarından eğitim görmek amacı ile gelen öğrencilerin sayısı artmaktadır. Bu öğrenciler üzerinde iyi çağrıĢımlar yaratan bir ülke ve olumlu bir Türkiye imajı inĢa etme sürecinde istendik sonuca ulaĢılabilmesi için, öncelikle zihinlerde var olan Türkiye imajının ve Türkiye‟nin çağrıĢtırdığı niteliklerin belirlenmesi gerekmektedir.

Türkiye‟nin ve Türklerin nasıl algılandığının belirlenmesine yönelik araĢtırmalar sonucunda ulaĢılacak bulgular, olumlu niteliklerin öne çıkarılması ve çeliĢkilerin ortadan kaldırılması konusunda yardımcı olacaktır.

Bireylerin hedeflerine ulaĢmalarında büyük bir rol oynayan kiĢilik davranıĢ ve alıĢkanlık kalıplarının yaĢam tarzının temeli olarak tanımlanmaktadır. Birey kendisinin ve dünyasının oluĢturduğu görüĢler doğrultusunda bir amaç edinir ve bu amaca ulaĢmak için bir takım davranıĢlar ortaya koyar. Ġnsanın değer yargıları, ilgileri, düĢünsel yetenekleri, düĢleri, yeme, içme ve uyuma alıĢkanlıkları geliĢtirmiĢ olduğu amaçların ve

(18)

dünyası hakkındaki yerleĢmiĢ güçlerin egemenliği altındadır. Tüm bu davranıĢlar kiĢinin yaĢam tarzına göre düzenlenir. Kültürel özelliklerden dolayı ülkeler arasında farklılıklar ve benzerlikler yaĢanmaktadır. Bu durum, eğitim amaçlı olarak Türk Cumhuriyetleri ile Türk ve Akraba Topluluklarından gelen öğrencilerdeki Türkiye imajını da etkileyebilmektedir.

Bireyin çeĢitli kanallar vasıtası ile elde ettiği bilgi ve verilere iliĢkin değerlendirmesi ve yorumu vardır. Bu kanallar arasında reklâmlar, doğal (informal) iliĢkiler, içinde yaĢanılan kültürel ortam ve sahip olunan önyargılar yer almaktadır. Ġmaj, bir kez sahip olunan ve ilelebet sürdürülen bir olgu olmayıp, her bireyin zihninde yavaĢ ve birikimsel olarak biçimlenen imgeler bütünüdür.

Güvenç‟e göre her toplum, kendisinin dünyanın hatta evrenin merkezine koyarak, genellikle ötekileri kendisinden aĢağı yerde görür, değerlendirir. Etnosantrizim (bizmerkezcilik) adı verilen evrensel eğilim, ülke imajlarını da etkiler. Bu anlamda imajlar, tarihi kökenlere dayanmakla birlikte ancak göreli gerçekleri ifade ederler.

Ġmajlar hızla oluĢabilen fakat kolay değiĢip, silinemeyen toplumsal değer yargılarıdır.

Kulaktan kulağa, kuĢaktan kuĢağa geçer, toplumların dilinde yaĢar, yaĢlanır, katmanlaĢır.

Ġnsan dinamiği için kategorileĢme kaçınılmazdır. Bu kategorilerin homojen olduğu varsayılarak, dünyayı daha kolay algılayabilmek için zihinde kategoriler ve alt kategoriler oluĢturulmaktadır. Hem Müslüman, hem laik, hem Orta Doğu Ülkesi hem de cennet gibi bir tatil beldesi gibi kavramlar birbiri ile örtüĢmediği için, Türkiye portresinde bir takım çeliĢkiler söz konusudur. Türkiye dünyadaki kategorileĢmelere ait olmayan çoklu özelliklerinden ve ötekiler tarafından “ötekileĢtirilmiĢ” olduğundan, “iki arada bir ülke” karakterine bürünmüĢtür (Doğan, 2002:52).

AraĢtırmanın Genel Amacı

Sakarya Üniversitesi‟ne Türk Cumhuriyetleri ile Türk ve Akraba Topluluklarından eğitim amaçlı olarak gelen öğrencilerin, Türkiye‟ye yönelik önyargılarının yerini olumlu düĢüncelere bırakmasının sağlanabilmesi için öncelikle halihazırda mevcut düĢünce ve çağrıĢımların öğrenilmesi, Türkiye imajı‟na dair insanların zihninde hangi

(19)

niteliklerin önem taĢıdığının, Türkiye‟yi diğer ülkelerden ayrıĢtıran çağrıĢımların neler olduğunun bilinmesi ve bu doğrultuda yapılması gerekenlerin belirlenmesidir.

AraĢtırmanın Yöntemi

Betimsel ve değerlendirme nitelikleri ağır basan bir tarama araĢtırması olan bu araĢtırma Sakarya Üniversitesi‟nde öğrenim gören Türk Cumhuriyetleri ve Akraba Topluluklarından gelen 100 öğrenci üzerinde gerçekleĢtirildi. Veriler araĢtırmacılar tarafından araĢtırmanın amaçlarına uygun olarak geliĢtirilen anket formu aracılığı ile toplanmıĢtır. Elde edilen veriler SPSS (10.0) programı aracılığı ile iĢlenmiĢ ve çözümlenmiĢtir. Çözümlemelerde araĢtırmanın amacına uygun olarak sıklık, yüzdelik ve ki kare gibi istatistiksel teknikler kullanılmıĢtır.

AraĢtırmanın Önemi Ve Gerekçesi

Her geçen yıl Sakarya Üniversitesi‟ne Türk Cumhuriyetleri ile Türk ve Akraba Topluluklarından eğitim görmek amacı ile gelen öğrencilerin sayısı artmaktadır. Bu öğrenciler üzerinde iyi çağrıĢımlar yaratan bir ülke ve olumlu bir Türkiye imajı inĢa etme sürecinde istendik sonuca ulaĢılabilmesi için, öncelikle zihinlerde var olan Türkiye imajının ve Türkiye‟nin çağrıĢtırdığı niteliklerin belirlenmesi gerekmektedir.

Türkiye‟nin ve Türklerin nasıl algılandığının belirlenmesine yönelik araĢtırmalar sonucunda ulaĢılacak bulgular, olumlu niteliklerin öne çıkarılması ve çeliĢkilerin ortadan kaldırılması konusunda yardımcı olacaktır. Ayrıca bu araĢtırma Sakarya Üniversitesi‟nde ilk olmasından dolayı önemlidir.

(20)

BÖLÜM 1: METODOLOJĠ

1.1. AraĢtırma Konusu Ve Problemin Ortaya Konulması

Ġmaj bir dizi bilgilenme sürecinin sonucunda ulaĢılan, bir kiĢi, nesne, kurum ya da ülkeye yönelik düĢüncedir. Ġçinde yaĢanılan kültürel iklimden, sahip olunan önyargılara kadar elde edilen tüm bilgi ve verilerin değerlendirilmesiyle elde edilen mesajlardan oluĢan imaj, yeni bilgi ve deneyimlerle birlikte zaman içinde değiĢime uğrayabilen dinamik bir kavramdır. KiĢi, marka, kurum veya ülkelere yönelik imajlar, insanların tutum ve davranıĢlarını belirleyici etkiye sahiptir.

Ülke imajı, Ģahsi tecrübeler, ülkenin insanları, sosyal, politik ve ekonomik durumu hakkındaki güncel bilgilerle oluĢmakta, ülke hakkında bilgiye sahip olunmaması halinde ise bulunduğu bölge, kıta, din gibi özelliklerle Ģekillenmektedir.

Türkiye, coğrafi konumu ve tarihi geçmiĢi dolayısıyla olumlu, olumsuz birtakım özelliklere sahiptir. Bu çeliĢkili tablonun ortadan kaldırılabilmesi için, öncelikle Türkiye‟ye ve Türklere dair hangi özelliklerin olumlu bir imaja sahip olma potansiyeli taĢıdığının, hangi özelliklerin olumsuz olarak değerlendirildiğinin belirlenmesi, yabancıların zihnindeki Türkiye çağrıĢımlarının bilinmesi gerekmektedir.

Bu çalıĢmada, eğitim amacı ile Sakarya Üniversitesi‟ ne Türk Cumhuriyetleri ile Türk ve Akraba Topluluklarından gelen lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencilerindeki Türkiye imajı‟nın ve imajı etkileyen değiĢkenlerin ortaya çıkarılması amaçlanmıĢtır.

Türkiye‟ye ve Türklere yönelik çağrıĢımlar belirlenmeye çalıĢılmıĢtır.

1.2. AraĢtırmanın Amacı

Bu araĢtırmanın genel amacı Sakarya Üniversitesi‟ne Türk Cumhuriyetleri ile Türk ve Akraba Topluluklarından eğitim amaçlı olarak gelen öğrencilerin, Türkiye‟ye yönelik önyargılarının yerini olumlu düĢüncelere bırakmasının sağlanabilmesi için öncelikle halihazırda mevcut düĢünce ve çağrıĢımların öğrenilmesi, Türkiye imajı‟na dair insanların zihninde hangi niteliklerin önem taĢıdığının, Türkiye‟yi diğer ülkelerden ayrıĢtıran çağrıĢımların neler olduğunun bilinmesi ve bu doğrultuda yapılması gerekenlerin belirlenmesidir.

(21)

1.3. AraĢtırmanın Hipotezleri

Türk Cumhuriyetler ve Akraba Topluluklarından Sakarya Üniversitesi‟ne öğrenim görmek için gelen öğrenciler Türkiye hakkında düĢüncelere sahiptirler.

Türk Cumhuriyetler ve Akraba Topluluklarından Sakarya Üniversitesi‟ne öğrenim görmek için gelen öğrencilerin çoğunluğunda Türkiye‟ye geldikten sonra Türkiye‟ye iliĢkin düĢüncelerinde değiĢiklik oluĢmuĢtur.

Türk Cumhuriyetler ve Akraba Topluluklarından Sakarya Üniversitesi‟ne öğrenim görmek için gelen öğrencilerin Türk toplumuna iliĢkin düĢünceleri Türkiye‟de kaç yıl kaldığı değiĢkeni açısından farklılaĢmaktadır.

Türk Cumhuriyetler ve Akraba Topluluklarından Sakarya Üniversitesi‟ne öğrenim görmek için gelen öğrenciler kendilerini Türk olarak tanımlamaktadırlar.

Türk Cumhuriyetler ve Akraba Topluluklarından Sakarya Üniversitesi‟ne öğrenim görmek için gelen öğrenciler öğrenimlerini tamamladıktan sonra Türkiye‟de kalmak istemektedirler.

Türk Cumhuriyetler ve Akraba Topluluklarından Sakarya Üniversitesi‟ne öğrenim görmek için gelen öğrenciler öğrenimlerini tamamlayıp ülkelerine döndüklerinde Türkiye ile iliĢkilerini sürdürmek istemektedirler.

Kitle iletiĢim araçları ve bazı olaylar, Türk Cumhuriyetler ve Akraba Topluluklarından Sakarya Üniversitesi‟ne öğrenim görmek için gelen öğrencilerin Türkiye‟ye iliĢkin algılarını etkilemiĢtir.

1.4. AraĢtırmanın Önemi ve Gerekçesi

Her geçen yıl Sakarya Üniversitesi‟ne Türk Cumhuriyetleri ile Türk ve Akraba Topluluklarından eğitim görmek amacı ile gelen öğrencilerin sayısı artmaktadır. Bu öğrenciler üzerinde iyi çağrıĢımlar yaratan bir ülke ve olumlu bir Türkiye imajı inĢa etme sürecinde istendik sonuca ulaĢılabilmesi için, öncelikle zihinlerde var olan Türkiye imajının ve Türkiye‟nin çağrıĢtırdığı niteliklerin belirlenmesi gerekmektedir.

Türkiye‟nin ve Türklerin nasıl algılandığının belirlenmesine yönelik araĢtırmalar

(22)

ortadan kaldırılması konusunda yardımcı olacaktır. Ayrıca bu araĢtırma Sakarya Üniversitesi‟nde ilk olmasından dolayı önemlidir.

1.5. AraĢtırmanın Metodu ve Teknikleri

Bu çalıĢmada anket ve mülakat tekniklerinden faydalanılmıĢtır. Yeteri sayıda sorudan oluĢan anket formu Sakarya Üniversitesi‟nde yükseköğrenim gören, Türk Cumhuriyetleri ile Türk ve Akraba Topluluklarından gelen öğrencilerle birlikte yüz yüze yapılan görüĢmeler sonucu doldurulmuĢtur.

1.6. AraĢtırmanın Modeli

AraĢtırma tarama modeline uygun olarak yapılmıĢtır. Öncelikli olarak konu ve problem ortaya konularak hipotezler oluĢturulmuĢ, daha sonra uygun veri toplama teknikleri kullanılıp saha araĢtırması yapılarak hipotezler test edilmiĢtir.

1.7. AraĢtırmanın Evreni ve Örneklemi

AraĢtırmanın evrenini Sakarya Üniversitesi‟nde eğitim gören Türk Cumhuriyetleri ile Türk ve Akraba Topluluklarından gelen 100 öğrenci oluĢturmaktadır. Bu öğrencilerin nispeten azlığı ve evrenin tamamına ulaĢılabilir olması nedeniyle ayrıca bir örneklem grubu alınmamıĢtır.

1.8. AraĢtırmanın Veri Toplama Teknikleri

AraĢtırma tarama modeline uygun olarak yapılmıĢtır. Öncelikli olarak konu ve problem ortaya konularak hipotezler oluĢturulup, uygun veri toplama teknikleri kullanılıp saha araĢtırması yapılarak hipotezler test edilmiĢtir.

AraĢtırmanın evreni Türk Cumhuriyetleri Ġle Türk Ve Akraba Topluluklarından gelerek Sakarya Üniversitesi‟nde öğrenim gören öğrencilerden oluĢmaktadır. Örnekleme, bir çalıĢma için seçildikleri büyük grubu (evren) temsil edebilecek Ģekilde, grup içerisinden belli sayıda elemandan (denek) oluĢan, bir alt elemanlar grubu oluĢturulması sürecidir.

Ancak evrenin tümüne ulaĢılabileceği varsayılarak ayrıca örneklem grubu alınmamıĢtır.

AraĢtırma betimleyici niteliktedir. Veriler anket yoluyla toplanmıĢ. ÇalıĢmanın teorik boyutunu oluĢturmak için konuyla ilgili literatür taraması yapılmıĢ, konunun uygulama boyutunda ise anket ve mülakat yoluyla elde edilen verilerin frekans değerleri yüzde

(23)

oranlarıyla değerlendirilmesi uygun görülmüĢtür. Anket formunda ise hipotezleri test edilmesini sağlayacak kadar soru bulundurulması amaçlanmıĢtır.

(24)

BÖLÜM 2: ĠMAJ KAVRAMI VE TÜRKĠYE ĠMAJI 2.1. Ġmaj Kavramı Ve Ġmajın OluĢumu

Literatürde imaj kavramına yönelik farklı tanımlar yer almaktadır. Robins imajı, bir kiĢi yada nesnenin görüntüsel benzeri( Robins,1999:21). Johanssen, belli bir görüĢ objesi ile bağlantılı olan tüm tutum, bilgi, tecrube, istek ve duyguların bütünü olarak tanımlarken; Jung‟a göre imaj bir objeye yönelik düĢüncedir ve bir kısmı gerçek ile diğer kısmı ise nesnenin kendisinden gelmiĢ olan malzeme ile örtüĢmektedir (Rigel, 1993:99).

Ġmaj bir dizi bilgilenme sürecinin sonucunda ulaĢılan imgedir. Daha açık anlatımla çeĢitli kanallardan reklamlara, reklamlardan doğal iliĢkilere, içinde yaĢanılan kültürel iklimden, sahip olunan ön yargılara kadar elde edilen tüm bilgi ve verilerin değerlendirilmesidir (Özenç, 2002:38).

Ġmaj, imgeleme yoluyla zihinde canlandırılan nesne, kavram, durum ve sembollerdir.

Bu yönü, imajı algıdan farklı kılmaktadır. Çünkü algı, duyu organları ile doğrudan nesnelerle alınan sinyallerle zihinde oluĢan görüntüleri ifade etmektedir. Fakat imaj, algı vasıtası ile elde edilerek zihinde depolanmıĢ bilgilerin canlandırılması ile (duyu organlarından sinyal gelmeden) oluĢmaktadır. Ġmaj, zihinde canlandırılan bir kroki, plan, kavram-durum-sembol, harita veya resimdir ( Küçükkurt,1988: 167-168). Buradan hareketle imajın oluĢabilmesi için, hakkında imaj oluĢacak nesneyi görmenin bir zorunluluk olmadığını söylemek mümkündür (Bakan, 2005: 11).

Ġmaj, bireyin çeĢitli kanallar vasıtası ile elde ettiği bilgi ve verilere iliĢkin değerlendirmesi, yorumudur. Bu kanallar arasında reklamlar, doğal(informal) iliĢkiler, içinde yaĢanılan kültürel ortam ve sahip olunan önyargılar yer almaktadır. Ġmaj, bir kez sahip olunan ve ilelebet sürdürülen bir olgu olmayıp, her bireyin zihninde yavaĢ yavaĢ ve birikimsel olarak biçimlenen imgeler bütünüdür (Tolunguç, 200:23).

Tolunguç (2000:23-25), imajın oluĢmasını sağlayan etkenleri bilgilenme düzeyi, sahip olunan yargılar ve sunulan olanak ve hizmetler olmak üzere üç kategoride ele almaktadır. Bireyin bilgilenme düzeyi, çok farklı iletiĢim kanal ve süreçlerinden elde edilen bilgi ve verilerden oluĢmaktadır. Kültürel etkinlikler, eĢ dost ve akrabaların tavsiyeleri, reklam ve tanıtım faaliyetleri, kitle iletiĢim araçları sayesinde elde edilen

(25)

veriler, bireyin zihninde bir süzgeçten geçerek onu belirli bir tutuma yönlendirir.

Yargılar ise, bireylerin belirli bir konu, kiĢi yada nesnelere iliĢkin değerlendirmeleridir.

Bunlar, doğru da olabilir, nereden kaynaklandığının saptanması güç bir takım

“sterotype” ( basmakalıp fikirler) biçiminde de olabilir. Olanak ve hizmet ögesi ise, içinde bulunulan kültürel ortama, siyasal yapıya ve ekonomik koĢullara kadar pek çok unsur tarafından Ģekillendirilmektedir. Sonuç olarak bu üç öğe (bilgilenme düzeyi, yargı, olanaklar-hizmetler) algılama sürecinden geçer ve imajı oluĢturur.

Ġmajın hem kendiliğinden oluĢması, hem de oluĢturulması mümkündür. Onun, baĢkaları tarafından oluĢturulması giriĢimleri literatüre imagoloji, imaj makerlık gibi kavramların girmesine yol açmıĢtır. Günümüzde kitle iletiĢim araçlarının yeni yıldızlara duyduğu gereksinim ile birlikte imaj yaratıcılığı oldukça popüler ve çekici bir meslek haline gelmiĢtir. KiĢi, kurum veya durumla ilgili hedef kitlede izlenim oluĢturma çabası ile baĢlayan imaj yaratma, hem medya kurallarına uygun görüntü oluĢturmayı hem de bu doğrultuda davranıĢ ve düĢünme biçimi geliĢtirmeyi içeren bir süreçtir. Ġmaj oluĢturmanın temel hedeflerinden birisi, konuyu ve durumu bilen insan sayısının artırılması ve olumlu bilgileri yayan kanaat önderlerinin kazanılmasıdır ( Peltekoğlu, 1997: 125-126).

Kültürel düzende bireyleri çevreleyen herĢey bir göstergedir ve imaj yani imge de bu göstergeler çerçevesinde oluĢmaktadır. Sausure, göstergenin gösteren ve gösterilen olmak üzere iki temel belirleyeni olduğunu belirtirken, Pierce ise göstergeyi, ikon belirti ve sembolik (simge) Ģeklinde üç bölümde tanımlamaktadır. Ġkon göstergede, benzerlik iliĢkisinden dolayı gösterge nesnenin yerini almaktadır, belirti göstergesinde, nesnesiyle arasında nedensel ve fiziksel bağlantılar söz konusudur. Semboller ise toplumsal uzlaĢma sonucu öğrenilen göstergelerdir; alıĢkanlık sonucuda oluĢabilmektedir. Simge yani sembol nesnenin yerine geçmektedir (Yazıcı, 1997:16).

Ġmaj, gerçeği yeniden üretmemekte, gerçekle çakıĢarak, sadece gerçeğe yönelik yanılsama yaratmaktadır. Ġmaj bir anlamdır; sembol ise bu anlamı yaratacak bir

“gösteren”dir. Duyularla algılanan bölüm gösteren, kavramsal olarak var olan bölüm ise gösterilendir. Ġmaj, gösteren, gösterilen ve gösterge bileĢkesinden oluĢup, tek noktaya ulaĢmıĢ anlamsal boyutun ifadesidir. Ġmaj, tamlık olarak düĢünülürse, sembol tamlığa

(26)

ulaĢtıran bir tamamlayandır. Dolayısı ile imaj; demek isteneni yansıtırken, sembol imaja taĢıyan bir gösterendir (Yazıcı, 1997:17).

Rigel (1993:99), KarĢılaĢılan kiĢinin beden dilinden, kullandığı kelimelere, taĢıdığı aksesuarlara, içinde bulunduğu ortamın nesnelerine kadar her Ģey, kiĢinin bir baĢka kiĢi üzerindeki imaj oluĢumunda etkili olduğunu ifade eder. Bütün bu faktörlerin bileĢkesi, algılayan kiĢinin değerlerinde bir yer bularak bu çerçeve içinde yorumlanmaktadır.

Algılayanın kiĢisel özellikleri ve toplumsal normları ile kalıplaĢmıĢ olan yargılar, etkileĢim verilerine bağlı olarak iletiĢimin ilk anında karar verilerek, zihninde o kiĢiye ait imajın oluĢmasına sebep olmaktadır.

Toplum, belli anlam, değer ve kurallara sahiptir ve bunlar birbiriyle belirli bir çerçevede etkileĢim içindedir. Bu etkileĢimi sağlayan unsur ise , kültürdür. Kültür sayesinde toplumlar sürekli bir geliĢim ve değiĢim göstermektedir. Birey kendisini ait olarak gördüğü toplumun ortaya koyduğu tavır, davranıĢ ve düĢünce biçimlerini öğrenip, toplumsal kültürle biĢimlenerek içinde yaĢadığı toplumla uyum içerisinde olmaktadır.

ToplumsallaĢma olgusu içerisinde varlığını devam ettirmeye çalıĢan insan, deneyimleriyle edindiği kendi doğal “gerçekliği” ni değil, toplumun belirlediği kalıplarla toplumsal çerçevede oluĢan kültürel gerçeği yaĢamaktadır. Dolayısı ile yanılsamalarla yaĢanan hayat, farkına vardığı gerçeği ona sanki kendi gerçeğiymiĢ gibi algılatmaktadır (Karaçor, 2000:10).

Reid‟e göre algı bir zihin fonksiyonudur. Reid‟in algı teorisi; algı eyleminin kendisi, algı eyleminin kendisinden bağımsız olan bir nesnesi ve hazırda bulunan bu nesnenin herhangi akli çıkarından uzak, sadece insanın doğal yapısından kaynaklanan inanç olmak kaydıyla üç ana unsuru barındırmaktadır (Açıkgöz, 1997:84).

Bireyin çevresi ile ilgili çözümlediği her kültürel kod, zamanı geldiğinde kullanılmak üzere belleğe yerleĢerek yaĢam deneyimlerini oluĢturmaktadır. Bireye gönderilecek her yeni kod, bireyin birikimi doğrultusunda çözümlenip anlamlandırılmaktadır. Ġmajı oluĢturan göstergelerin çözümlenebilmesi ise ancak ortak gösterenleri kullanarak taraflar arasında gerçekleĢebilmektedir. Yani kaynak ve alıcı arasında kurulan iletiĢim sürecinde, mesajın algılanıp, anlatılmak isteneni taĢıyan gösterenin alıcı tarafından çözümlenebilmesi için, hem alıcı hem de kaynağın aynı kültürel koĢullarda yaĢaması

(27)

gerekmektedir. Dolayısı ile imaj, kendini algılayabilecek bir kitle bulabildiği ve bu kitle tarafından anlamlandırabildiği sürece güçlüdür (Yazıcı, 1997:19).

Leighton, basmakalıp yakıĢtırmaları, insanların diğer uluslar hakkındaki yandaĢlık veya karĢıtlık hislerine temel teĢkil eden, bu ulusların davranıĢlarını yargılarken ve kendi uluslarının diğer uluslar karĢısında ne yapması gerektiği konusunda karar alırken zemin olarak dayandıkları esaslar Ģeklinde tanımlamaktadır (Oskay,1973:327).

Oskay (1973:310), genellikle herhangi bir ulusun halkı, diğer ulusları basma kalıp tipleĢtirecek Ģekilde düĢünmekte, onları basit ve aslından farklı bir Ģekilde zihninde resmetmekte olduğunu söyler. UNESKO tarafından uygulanan araĢtırmada, sosyal psikolojistlerin 1930‟lardan beri kullandıkları bir teknikten yararalanılmıĢtır. Bu teknikte gerek ırklar gerekse uluslar konusunda basma kalıp yakıĢtırmalar incelenmiĢ olduğundan benzer yöntemi kullanmıĢ bir çok araĢtırma bulunmaktadır. Fakat kamuoyu araĢtırma ofisi tarafından savaĢ yıllarında yapılmıĢ bazı araĢtırmalar haricinde örnek- olay (cases) toplamada kullanılan kamuoyu araĢtırma tekniğinden yararlanılanların sayısı oldukça azdır.

Ġmaj aynı zamanda “daha açık bir anlatımla çeĢitli kanallardan- reklamlardan doğal iliĢkilere, içinde yaĢanılan kültürel iklimden sahip bulunulan önyargılara kadar- elde edilen bilgi ve verilerin bir değerlendirmesi olarak tanımlanmaktadır (Tolunguç, 1999:21).

Her toplum, kendisinin dünyanın hatta evrenin merkezine koyarak, genellikle ötekileri kendisinden aĢağı yerde görür, değerlendirir. Etnosantrizim (bizmerkezcilik) adı verilen evrensel eğilim, ülke imajlarını da etkiler. Bu anlamda imajlar, tarihi kökenlere dayanmakla birlikte ancak göreli gerçekleri ifade ederler. Ġmajlar hızla oluĢabilen fakat kolay değiĢip, silinemeyen toplumsal değer yargılarıdır. Kulaktan kulağa, kuĢaktan kuĢağa geçer, toplumların dilinde yaĢar, yaĢlanır, katmanlaĢır (Güvenç, 1993:293).

Yıldız‟a göre (2002:24), bu tanımların hepsi okuru imajla ilgili bir resim benzetmesine götürmektedir. Nasıl ki beğenilen bir tabloda her bir fırça darbesinin, darbe Ģiddetinin ve renklerin tonunun bütün tablo için bir yeri ve önemi varsa imaj da oluĢum sürecinde küçük fırça darbelerine benzer ayrıntılardan oluĢmaktadır. O ayrıntılar istenen sonuca zarar verici yönde olursa bu olumsuz etki genel tablo yada yansıyacaktır.

(28)

2.2. Türkiye Ġmajı

Tarih kitaplarında, Türkler çoğu zaman savaĢçı ve askeri emperyalistler olarak tanıtılır.

Bazen “Küçük Asya‟nın Almanları” da denir. Günümüzde, Türklerin Müslüman oldukları için Araplara benzediği; inançlarının da demokratik olmayan Ġslami devletler ile aynı olduğu kanısı yaygındır. Medyalar, Türk devlet organlarınca insan hakları ihlallerini sürekli sürekli olarak gündemde tutar, ancak bunu yaparken ne özel koĢulları göz önüne alır, ne de en azından komĢu ülkelerdeki durumla karĢılaĢtırmak yoluyla nesnel olmaya çalıĢır (Galle,1995:10).

Ġnsan dinamiği için kategorileĢme kaçınılmazdır. Bu kategorilerin homojen olduğu varsayılarak, dünyayı daha kolay algılayabilmek için zihinde kategoriler ve alt kategoriler oluĢturulmaktadır. Hem müslüman, hem laik, hem Orta Doğu Ülkesi hem de cennet gibi bir tatil beldesi gibi kavramlar birbiri ile örtüĢmediği için, Türkiye portresinde bir takım çeliĢkiler söz konusudur. Türkiye dünyadaki kategorileĢmelere ait olmayan çoklu özelliklerinden ve ötekiler tarafından “ötekileĢtirilmiĢ” olduğundan, “iki arada bir ülke” karakterine bürünmüĢtür (Doğan ,2002:52).

Türkler, batılılaĢmaya karar verdiklerinden bu yana, vermek istedikleri Türk imajı‟nın, batıdaki Türk imajı ile çeliĢtiğini saptamıĢlar, bu çeliĢkiyi batının tarihi ön yargıları ile açıklamıĢlardır. Batılılar ise aynı çeliĢkiyi Türkler‟in gerçeği görmek istemeyiĢi Ģeklinde yorumlamıĢlardır (Güvenç, 1993:294).

Özenç‟e göre ülke imajı, Ģahsi tecrübeler, ülkenin insanları, sosyal, politik ve ekonomik durumu hakkındaki güncel bilgilerle oluĢmakta, ülke hakkında bilgiye sahip olunmaması halinde ise bulunduğu bölge, kıta, din, gibi özelliklerle Ģekillenmektedir.

Ġngiltere klas ve köklü, Fransa kaliteli yaĢam ve etik, Ġtalya sitil ve çekicilik, Almanya kaliteli, güvenilir ve sağlam, Ġsviçre hassas ve dürüst, Japonya fonksiyonellik ve teknoloji gibi özelliklere dayalı ülke imajlarına sahiptirler.

Ülke imajının oluĢmasında birden fazla unsurun rol almasının yanı sıra toplumsal kanaat haline gelmesinde ise zamen, çevre, kiĢisel tecrübe, baĢkalarının etkisi, büyük önem taĢımaktadır. Ġmajın, sosyo-psikolojik ortamdan olumlu yada olumsuz kendini besleyip, zor yıkılır bir hal almasından dolayı yerleĢmiĢ bir imajı değiĢtirmek, imaj oluĢturmaktan daha zordur (Yakıcı, 2000: 38).

(29)

Son yıllarda Türkiye‟nin kabuğunu kırması ve dünyaya açılması bir kısım olguları da beraberinde getirdi. Ülkemiz kimi eski, kimi yeni bir kısım realitelerle yüz yüze geldi ve kendini yeniden keĢfetmeye yöneldi. Bu keĢif aynı zamanda tam beĢ asırlık bir gecikmenin telafisinin de sinyallerini veriyordu. Çünkü batı, XV. asrın sonlarında baĢlayan Coğrafi KeĢiflerle dünyayı keĢfe çıkmıĢ ve tanımadığı yeni bir dünyaya açılmıĢtı. Batılı ülkeler dünyanın dört bir yanına açılırken, Osmanlı Devleti gün geçtikçe daha da içine kapanmıĢ, büzüldükçe büzülmüĢ, geriledikçe gerilemiĢti. Dünya ticaretinin merkezi konumunda ki Akdeniz havzasına egemen olduğu dönemde dünya ticaretinin omurgasını elinde bulunduran Osmanlı Devleti, Avrupa‟nın yeni ticaret yolları arayıĢına girmesi ve Afrika‟yı dolaĢarak Hint sahillerine ulaĢmanın yolunu keĢfetmesi ile ticaret Akdeniz‟den Atlantik‟e kaydı ve dünyanın seyri değiĢti (Ortaylı, 1987:83).

Ortaylı, Osmanlı Devleti‟nin XIX. asırdan itibaren Avrupa topraklarında gerilemesiyle birlikte Avrupa‟daki Türk imajı da değiĢmeye baĢladı der. Bu asırdan itibaren Türkiye artık, askeri gücünü kaybetmiĢ, siyasi ve ekonomik açıdan ayakta durabilmesi için Batı‟nın bastonlarına ihtiyar hale gelmiĢtir. Kırım savaĢı ile birlikte yıkıldığını gördüğümüz o “vahĢi, fakat güçlü Türk “ imajının yerini, Piyer Loti‟nin roman ve hatıralarında çizdiği helim selim, cami köĢesinde kaderine tevekkülle bağlanan, iyi kalpli fakat saf, hatta ahmak köylü imajının yer aldığına Ģahit oluyoruz. Ġç bunalımlarla sarsılan Türk milleti, Türk müteĢebisinin büyük çapta dıĢa açılımı ve Türk insanının dünyanın dört bir yanına yayılmasıyla, , Türkiye‟nin tanıtımı ve Türk insanının dıĢarıdaki imajı konusu da kamuoyumuzu daha yakından ilgilendirir hale gelmiĢtir.

Çünkü Türk insanının ilk kez ayak bastığı ülkelerde bile, daha önce hiç Türk görmedikleri halde Türk insanları ile ilgili bir takım kanaat sahibi oldukları görülmüĢtür. Üzülerek belirtelim ki bu kanaatin olumlu olduğunu söylemek mümkün değildir (Ortaylı, 1987:83).

Türk milleti, özellikle de Türkiye hakkında kökleri çok eskilere dayanan olumsuz bir kampanya yürütüldüğü bir vakıadır. Dünyanın dört bir yanında, siyasetçisi, sanatçısı, edebiyatçısı, tarihçisi, araĢtırmacısı vb. hemen tüm çevrelerde, “ Türk Ġmajı”nın olumsuz olması konusunda asırlardır insanları yanlıĢ yönlendiren bilinçli bir

(30)

Güvenç‟e göre olumsuz Türkiye imajı belli köklerden beslenmektedir. Bunlardan ilki, Müslümanların Hiristiyanlığı kabul etmediği gibi reddettiği inancıdır. Bu yaygın inanç, avrupadaki uluslaĢma dönemiyle yeniden canlanan hiristiyan akımlarcada benimsenmiĢtir. Ġkincisi, batının teknolojisi ve ekonomisi ile dünyaya egemen olmasından sonra geliĢen üstünlük duygusu ve bu duygunun doğu batı iliĢkilerini olumsuz yönde etkilemesidir. Üçüncüsü, Osmanlı egemenliği altında yaĢayan azınlıklarda ortaya çıkan milliyetçilik akımları ile ulusal bağımsızlık savaĢlarının yarattığı Türk Ġmajı‟dır. Sonuncusu ise Osmanlı Ġmparatorluğu‟nun I. Dünya SavaĢı‟nda Almanların yanında olmasından dolayı Fransızlar ve Ġngilizler tarafından düĢman ve barbar olarak nitelenmesidir (Güvenç, 1993:329).

Fakat bütün bunlarla birlikte, Türk Milleti hakkında bir takım olumsuz kanaatlerin oluĢmasında bizden kaynaklanan nedenler olduğu da kabul etmemiz gereken bir gerçektir. Ülkemizin dıĢ dünyadaki imajından memnun olmadığımızı her platformda gündeme getirme ihtiyacı hissediyoruz. Fakat bundan daha vahim bir durumla karĢı karĢıyayız. Çünkü ülkelerin imajlarının zaman içinde pek kolay değiĢmediğini gösteren çarpıcı bilimsel çalıĢmalar var. Bu araĢtırmalar bu konuda geç kalmıĢ bir ülke olarak iĢimizin ne kadar zor olduğunu göstermektedir. “ Zararın neresinden dönülürse kardır”

anlayıĢı ile geçte kalınmıĢ olsa bu konuda bir Ģeyler yapmak ve aradaki farkı kapatamasak da azaltmak zorundayız (Ortaylı, 1987:84).

Ülkemizin dünyada yeterince tanınmaması konusunda hepimiz Ģikayetçiyiz. Ülkemizin veya ülkemiz insanının çoğu kere dıĢ dünyada maruz kaldığı uygulamalardan da hoĢnut değiliz.

Türkiye‟nin dağlarını, ovalarını, tarihi ve turistik yerlerini tanıtan (ve elbette yapılması gerekli olan bunun gibi) ülkemize turist çekmeye yarayan çalıĢmaların yanında, Batı insanının zihnindeki olumsuz “Türk Ġmajı”nı değiĢmesine katkıda bulunacak veya Türkiye‟nin imajını zedeleyen yaygın söylenti veya kanaatleri düzeltmeye yarayacak ciddi çalıĢmalar yapıldığını söylemek mümkün değildir. Ġnsana verdiği değer konusunda tarihteki uygulamalarıyla dünyaya örnek olan Türk Milleti‟nin, günümüzde insan hakları ihlallerinin en çok yaĢandığı bir ülke olarak sunulması ve bundan dolayı uluslararası platformlarda dıĢlanma çabaları ülkemizin ve insanımızın hiç hak etmediği bir durumdur. Bir ülkenin tanıtılması ve tanınması uluslar arası iliĢkiler açısından büyük

(31)

önem arz etmektedir. Bir ülke hakkında dünya kamuoyunda oluĢan olumlu veya olumsuz imaj, gerek o ülkenin dıĢ iliĢkilerinde, gerekse de o ülke insanlarının yurt dıĢı gezilerinde ve iĢ temaslarında doğrudan etkisini gösteren bir durumdur (Özsoy, 1998:7).

Özsoy (1998:8), bir ülkenin dünya kamuoyundaki imajının olumlu veya olumsuz olması diplomatların ikili iliĢkilerinde bile etkili ve belirleyici olan bir durum olduğunu ifade eder. Ülkesi dünya kamuoyunda kötü imaja sahip olan ülkelerin diplomatları veya herhangi bir nedenle (iĢ teması veya turistlik amaçlı bir gezi vb. sebeplerle) yurt dıĢına çıkan sade vatandaĢlarını bile etkileyen ve onlar üzerinde suçluluk psikolojisi oluĢturan bir durumdur. Devletlerde aileler gibidir. Nasıl ki ailenin herhangi bir ferdi toplumda hoĢ karĢılanmayacak bir davranıĢ içine girdiğinde, o ailenin diğer fertleri de bundan olumsuz etkilenip çevrelerindeki insanların tutum ve davranıĢlarından rahatsızlık duymaya baĢlarsa, aynen onun gibi devletler de, dünya kamuoyunda olumsuz karĢılanacak bir kusurla anıldıkları zaman, o ülkenin vatandaĢları kendi ülkelerinin dıĢına çıktıklarında bu tür suçluluk psikolojisinden kurtulamazlar. Böyle bir eleĢtiri veya suçlama haklı nedenlere dayanabileceği gibi, yanlıĢ anlama veya kasıtlı bir kampanyaya da dayanabilir. Haksız suçlamalar çoğu sefer siyasi nedenlere dayandığı için, bu konuda da siyasi davranmak gerekir. Olumsuz imaj eğer bir yanlıĢ anlamadan kaynaklanıyorsa, onu değiĢtirmek ve doğrusunu anlatmak için de fazla vakit geçirmeden devreye girmek gerekmektedir. Çünkü bir ülke, baĢka bir ülke için ortaya atılan ideaların doğru olup olmadığını araĢtırmaz, araĢtırma ihtiyacı hissetmez. Böyle bir iddiayı değerlendirdiğinde dıĢ politikada bir çıkar elde edeceğini umarsa sahiplenme yoluna gider. Yok eğer böyle bir çıkarda söz konusu değilse aldırıĢ etmez, sadece onu bir kanaat olarak zihninde tutar. Bu durum zamanla, bir baĢka konuda karar verme konusunda zihni bir birikim oluĢturur. Olay bu açıdan bakıldığında iddiaların boyutuna bakmadan, olumsuz her iddianın bir an evvel düzeltilmeye çalıĢılması, kısa ve uzun vadede ortaya koyacağı sonuçlar açısından önemlidir

Dünyada en kuvvetli lobi odağını oluĢturan ve finans alanındaki güçleriyle de dünya siyasetinde önemli ölçüde söz sahibi olan Museviler bile, dünyadaki imajlarının olumsuzluğundan yakınmaktadır. Etkili lobi imkanları, finans güçleri,bunun dıĢında dünya genelinde yayın yapan çok sayıda televizyon kanalı ve yazılı basın üzerindeki ve dünyaca ünlü haber ajanslarındaki hisseleri ile önemli bir güce sahip olan Museviler

(32)

bile, Ġsrail hakkındaki olumsuz imajdan Ģikayetçi olurlarsa, uluslar arası kamuoyu ve medya alanında hiçbir ağırlığı bulunmayan, bundan daha vahimi bu konuda yeterince duyarlılığı bile olmayan Türkiye‟nin, üstelik aleyhindeki kampanyalara rağmen ne kadar baĢarılı olacağı da merak konusudur (Avcı ,1990:180-183).

Uzun ömürlü ve büyük imparatorluklar kurmuĢ olan Türk Milleti ile ilgili imajlar, tarihin akıĢı içinde, kimi zaman din ve yaĢam biçimi farklı, ya da Türk egemenliğine karĢı giriĢilen siyasal mücadelenin ortaya çıkardığı duygular nedeni ile dünyanın bazı yerlerinde kimi defa düĢmanca olurken, kimi yerlerde de, aynı inanç içinde uzun asırlar birlikte dostça yaĢamanın etkisiyle, ya da bu gün aynı değer sistemini benimsemekten doğan yakınlıkla, bazen de olumlu bir seyir izlemektedir. Buradan ülkelerin birbiri ile ilgili imajlarıyla, birbirleri arasındaki tarihi ve kültürel münasebetin bir iliĢkisi olduğu sonucunu çıkarmak mümkündür (Özsoy,1998:60).

Gökçe (2004:323), Türkiye artık ne 1930‟ların ne 1950‟lerin ne de 1980‟lerin Türkiye‟sidir der. ModernleĢme yolunda önemli ilerlemeler kaydedilmiĢtir. ÇağdaĢ düĢünce yapısı ve yaĢam tarzı her geçen gün biraz daha toplumumuza yerleĢmektedir.

Cumhuriyet döneminin, Atatürk ilke ve devrimlerinin yönlendirdiği demokratik kurum ve kuralların iĢlerlik kazanması ve yapısal olarak benimsenmesi toplumsal yapı özelliklerimize önemli değiĢiklikler getirmiĢtir ve getirecektir.

Türkiye‟nin Doğu‟daki imajı Batı‟ya oranla çok iyi durumda olmasına rağmen, Türkiye‟nin Doğu‟yu ihmal ettiği bir vakıadır. Ülkemizin Doğu‟daki olumlu imajından, harici siyasetimizde yeterince yararlanabildiğimiz söylenemez (Özsoy,1998:60).

ġunu unutmamakta yarar vardır: bir Ģeyi iyi tanıtabilmek için, öncelikle tanıtılmak istenen Ģeyin iyi tanınmasında fayda vardır. Türkiye‟yi tanıtma iddiasıyla hareket eden kiĢi veya kurumlar, eğer kendi ülkelerini tanıma konusunda yeterli değillerse, yapılan tanıtımdan randıman almak da elbette mümkün değildir (Bedrettin, 1976:VIII.)

2.3. Türkiye Ġmajını Etkileyen Faktörler 2.3.1. Tarihsel Faktörler

Tarihin büyük topluluklarından olan Türklerin etnik bir kimlikleri, oldukça karmaĢık ve göz alıcı bir kültürleri vardır. Ama buna rağmen Braudel gibi uygarlık tarihçilerine göre,

(33)

Türklerin kendilerine özgü bir uygarlıklarının olduğundan söz edemeyiz. Uygarlık tarihçileri, Türklerin tarihteki asıl rollerinin “uygarlıklar arasında aracı olmak” olduğu konusunda birleĢiyorlar. Türklerin kültürler ve dinler karĢısında fanatik olmamak, her türlü uygarlığı kolayca benimseyebilmek gibi özellikleri, hem bu rollerinden kaynaklanıyor hem de bu rollerini pekiĢtiriyor. Uygarlıklar arasında aracı olma rolü, küçümsenecek bir rol değildir, hatta tam tersine “Türkler olmasaydı, uygarlıklar arasında etkileĢim olmazdı” denebilir. Uygarlık tarihçilerinin bu görüĢlerine ilave olarak Türklerin tüm tarihleri boyunca sentezcilik dıĢında bir yandanda kendi özgün uygarlıklarını oluĢturmaya da giriĢtikleridir. Sürecin yönü bu doğrultudadır. Türklerin arĢivcilik, askerlik gibi devlet yönetme tekniklerine, mimari, Ģiir, musiki, dokumacılık gibi alanlarda her zaman kendilerine özgü bir uygarlığın temellerine sahip oldukları birçok araĢtırmacı tarafından belirtilmektedir (Göka,2008:12).

Göka (2008:13), Türklerin kandilerine özgü bir uygarlık kurmaya yatkınlıkları, Ġslam‟la karĢılaĢmalarından sonra da ayan beyan görülen bir olgu olduğunu ifade eder. Öyleki islamla ilk defa toplu olarak karĢılaĢtıkları coğrafya olan Maveraünnehir‟de Ġslam düĢünce külliyatına, mimarisine, müziğine Türk soylulardan çok önemli katkılar olmuĢtur. Türk tarihi açısından Müslüman olmanın heyecanı ile yerleĢik yaĢama ve uygarlığa yönelmenin ayırt edici biçimde kendini gösterdiği bu döneme

“Maveraünnehir Aydınlanması” dense yeridir. Selçuklu ve Osmanlı Türkleri, Ġslam uygarlığına Arap, Fars, Bizans parçalarından oluĢan senteze dayalı katkılar yapmıĢlardır. Katkılar pek doğal olarak düĢünce ve bilim alanında değil, devlet yönetimi, askerlik, mimarlık ve islam sanatları alanlarındadır. O dönemdeki Türklerin misyonu yıkılmakta olan Ġslam dünyasını korumak ve kollamaktır. Türklerin savaĢçı nitelikleri uygarlıkla iliĢkileri açısından küçümsenemez. SavaĢçı nitelikleridirki, onları Ġslam dünyasının kılıcı, koruyucusu haline getirmiĢtir. Gerek Selçuklu gerek Osmanlı dönemi, muhtemelen Türkler olmasaydı kaybolup gidecek olan Ġslam dünyasının yeniden Ģahlandığı, Ġslam uygarlığına muhteĢem katkıların yapıldığı dönemler olmuĢtur.

Tarihi varlık olarak Türkler Haçlı Seferleri‟nden sonra sahneye çıkmıĢ, savaĢ anıları ile Bizans kaynakları, bu imajı pekiĢtirmiĢtir. Türk Ġmajı‟nın ideolojik temelini,

“Hiristiyan-Müslüman” ikiliği oluĢturmaktadır. Tarih yazarlarına göre Türkler, doğuya ait tüm kötülükleri taĢımaktadır. Tarafıszlığı ile tanınan Alman Tarihçi Hmmer bile,

Referanslar

Benzer Belgeler

(Atık Kodu 16.05.06); Laboratuvar kimyasalları karışımları dahil tehlikeli maddelerden oluşan ya da tehlikeli maddeler içeren laboratuvar kimyasalları: Herhangi

Eğitim Bilimleri Enstitüsü Müdürlüğüne Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürlüğüne Sağlık Bilimleri Enstitüsü Müdürlüğüne Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğüne

Yapay Sinir Ağları ve Bir Otomotiv Firmasında Satış Talep Tahmini Uygulaması, Sakarya Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Sakarya.. İşletme

c) ’nun küçük olması d) ’nun büyük olması e) Bakır kayıplarının küçük olması.. Bu trafolar, fazlar arası gerilimi 154kV olan bir şebekeyi, fazlar arası

Adayların online başvuru formunda istenen tüm bilgileri (çifte vatandaşlık, uyruk, mavi kart, pasaport, kimlik vb. bilgiler dahil) doğru, eksiksiz, değiştirme ve kısaltma

• Otomatik vites kutularında yağ seviyesi periyodik olarak kontrol edilmeli ve belli periyotlarda da tamamen değiştirilmelidir... Otomatik Vites Kumanda Sisteminin

Madde 14 – (1) Yaz Öğretimi başlangıç tarihi itibariyle Genel Not Ortalaması 1,8 şartını sağlayan öğrenciler, Yaz Öğretiminde Bitirme Çalışması veya Tasarım dersi

a) Birleştirilen derslerden, AA-DD not aralığında başarı notu alan öğrencinin notları ve AKTS değerleri geçerlidir. b) Derslerden birini başaran, diğerinden başarısız