• Sonuç bulunamadı

COVID-19 PANDEMİSİ EVDE KAL UYGULAMASI: TOPLUMUN TUTUM VE DAVRANIŞLARI

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "COVID-19 PANDEMİSİ EVDE KAL UYGULAMASI: TOPLUMUN TUTUM VE DAVRANIŞLARI"

Copied!
14
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ÖZETAmaç: Covid-19 salgınını kontrol altına almak amacıyla “Evde Kal” uygulanması yapılmaktadır. Çalışmanın amacı, evde kal uygulamasına yönelik toplumun tutum ve davranışlarını belirlemektir.

Gereç ve Yöntemler: Bu çalışma, elektronik ortamda online olarak 2-6 Nisan 2020 tarihlerinde 18-64 yaş grubu arasında yapılmıştır. Araştırmaya 512 kişi katılmış, 4-6 Nisan tarihlerinde anket dolduran 18-20 yaş grubuna ait veriler çıkarıldıktan sonra 481 anket değerlendirmeye alınmıştır. Veriler Binary Lojistik Regres- yon (BLR) analizi ile değerlendirilmiştir.

Bulgular: Araştırmaya katılanların % 64,2’si kadın, %63,6’sı evli, %50,5’i lisans mezunu, yaş aralığı 18-64 olup yaş ortalaması 33,7 ± 9,6’dır. Araştırmaya katılanların %32,3’ü evden dışarı çıkmadığını, %67,2’si ihtiyaçları için fırına-markete gittiğini, %5,6’sı yakın akrabaları ile bir araya geldiğini belirtmiştir. Evden çıkmak zorunda kalınması durumunda %64,4’ü sosyal mesafeye uyduğunu ve %47,6’sı maske taktığını belirtmiştir. Dışarıdan eve gelindiğinde %85,0’i ellerini yıkadığını, %76,7’si banyoya giderek kıyafetlerini çıkardığını, %41,2’si banyo yaptığını belirtmiştir. İş yerine gidenlerin yaklaşık yarısı iş arkadaşlarıyla (%47,9) ve iş yerine gelen diğer insanlarla (%48,5) sosyal mesafeyi koruduğunu, %35,2’si maske ve %26,7’si eldiven taktığını belirtmiştir. BLR analizine göre; evden çıkmama olasılığı kadınlarda ve çalışmayanlarda; maske takma olasılığı eğitim seviyesi düşük olanlarda ve çalışanlarda; sosyal mesafeye uyma olasılığı eğitim seviyesi yüksek olanlarda daha yüksek olarak saptanmıştır (p < 0,05). Yine %53’ü Covid-19 bulaşmasından fazlaca kaygılanmaktadır.

Sonuç: Yetişkinlerin 1/3’ünün evden dışarı çıkmadığı, dışarı çıkanların yarıdan biraz fazlasının korunma ön- lemlerine uyduğu saptanmıştır. Araştırma grubunun yarısı Covid-19 izolasyonuna uymaktadır. İzolasyonun önemi topluma daha iyi anlatılmalıdır.

Anahtar Kelimeler: Covid-19; Davranış; Sosyal İzolasyon; Tutum

ABSTRACT

Objective: The aim of this study is to assess the attitudes and behaviors of the society towards the imple- mentation of stay at home.

Material and Methods: This study was conducted online among 18-64 age group on April 2-6, 2020. The study was participated 512 people. The questionnaires completed by the 18-20 age group on April 4-6 were excluded. The remaining 481 questionnaires were taken into consideration.

Results: Of the participants 32.3% stated that they did not go out of the house, 67.2% of them went to the bakery-market for their needs. In case of having to leave the house, 64.4% stated that they complied with the social distance and 47.6% stated that they wore masks. When they came home from outside, 85.0%

of them stated that they washed their hands, 76.7% of them took off their clothes, and 41.2% of them were taking a bath. Half of those who went to work stated that they maintained social distance with their colleagues (47.9%) and other people (48.5%) who came to the workplace, and 35.2% of them wore mask and 26.7% wore gloves. The possibility of wearing a mask in those who have decreased education level and employees; the probability of conforming to social distance was higher in those with higher education level.

Conclusion: It is determined that 1/3 of adults do not go out of the house, and more than half of those who go out comply with protection measures. Half of the study group complies with Covid-19 isolation.

Keywords: Covid-19; Behavior; Social Isolation; Attitude

1Yozgat Bozok Üniversitesi, Tıp Fakültesi,

Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı, Yozgat, Türkiye

2Yozgat Bozok Üniversitesi, Araştırma ve Uygulama Hastanesi, Yozgat, Türkiye

Mahmut KILIÇ, Doç. Dr.

(0000-0002-8921-1597) Güllü USLUKILIÇ, Hem.

(0000-0002-8085-7826) Şerife OK, Hem.

(0000-0003-3921-8026)

İletişim:

Doç. Dr. Mahmut KILIÇ

Yozgat Bozok Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı, Erdoğan Akdağ Kampüsü, 66900 Yozgat/Türkiye Telefon: +90 542 773 6196 e-mail: mahmutkilic@yahoo.com Geliş tarihi/Received: 25.05.2020 Kabul tarihi/Accepted: 23.12.2020 DOI: 10.16919/bozoktip.742491

COVID-19 PANDEMİSİ EVDE KAL UYGULAMASI:

TOPLUMUN TUTUM VE DAVRANIŞLARI

The Stay At Home Isolation For Covid-19 Pandemic: Attitude and Behavior of The Society

Mahmut KILIÇ1, Güllü USLUKILIÇ2, Şerife OK2

(2)

GİRİŞ

Coronavirüsler doğal olarak insan, tavuk, domuz, fare ve sıçanlara bulaşan ve farklı organ ve sistemlerde çok çeşitli rahatsızlıklara neden olan pozitif zincirli RNA virüsleridir. İnsanlarda şiddetli akut solunum yolu sendromuna neden olan iki koronavirüs SARS- CoV ve MERS-CoV geçtiğimiz yıllarda tanımlanmıştı.

Hayvanlardan insanlara geçtiği tespit edilen iki tür koronavirüs de pandemiye sebep olmuş ve ağır hastalıklara ve ölümlere sebep olmuştur (1–3).

2019 yılında Çin’in Wuhan şehrinde bir kişide açıklanamayan bir kitle pnömonisi vakası meydana gelmesi ile Çin Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi acil alarma geçerek solunum yolunu etkileyen ve ağır pnömoniye neden olan etkenin adını 7 Ocak 2020 tarihinde yeni bir koronavirüs (2019-nCoV) olarak adlandırmıştır (4). Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) yeni tip 2019-nCoV virüsünü Covıd-19 olarak isimlendirdi (https://www.who.int/csr/don/12- january-2020-novel-coronavirus-china/en/). Bu yeni tip koronavirüsün de genetik olarak benzediği SARS- CoV ve MERS-CoV virüsü gibi vahşi hayvanlardan insanlara bulaştığı saptanmıştır. Virüs kaynağının Wuhan şehrinde bulunan yabani canlı hayvan pazarının olduğu ve özellikle de yarasadan insana geçtiği düşünülmektedir. Covid-19 koronavirüs ailesinden olan SARS-CoV ve MERS-CoV benzer yapıda olduğu fakat tamamen aynı özellikleri taşımadığı yayılım hızı ve bulaşıcılık özelliği yönünden diğerlerine oranla daha hızlı olduğu tespit edilmiştir (4). Covid-19 virüsünün inkübasyon döneminde yüksek enfektivitesi, bulaşma dinamikleri, günlük teyit edilen vaka sayısı, karantina ve kontrol müdahalelerinin etkinliği gibi birçok özelliği ile diğer bulaşıcı hastalıklardan farklı olduğu görülmüştür (5). Covid-19 salgının epidemiyolojik özelliklerinin aydınlatılması, etkili stratejiler geliştirme, uygulama ve sonuçlarını değerlendirerek kontrol etmeye yönelik kararlar alınması için önem arz etmektedir.

Bulaşıcı hastalıklarda önemli olan enfeksiyon zinciri olarak bilinen kaynak-bulaşma yolu-duyarlı konak ilişkisini belirlemek ve buna göre korunma ve kontrol yöntemlerini geliştirmek gerekir. Salgında verilen mücadelenin temel amacı, hastalığın yayılmasını engellemektir. Bunu başarmak için enfeksiyon zincirini bir yerden kırmak gerekir (6). Covid-19 insanlara bulaştıktan ve insan-insan bulaşması başladıktan sonra

artık kaynağın kurutulması imkansız hale gelmiştir.

Virüse karşı koruyucu bir aşı henüz geliştirilemediği için virüsün yayılımı ancak bulaşma yolunun kontrol altına alınmasıyla mümkün olabilmektedir. Covid-19 virüsü inkübasyon süresinin ortalama 5,2 (2-14) gün olduğu, bulaşma hızının azaltılmasında karantina ve sosyal izolasyon önlemlerinin önemi olduğu vurgulanmaktadır.

Bulaşma yolu, enfekte kişiler ile temas edilmesi ve enfekte kişilerin hapşırma ve öksürme sırasında dışarı attıkları damlacık yolu ile oluşmaktadır (7).

Aralık 2019’da Çin’in Wuhan şehrinde başlayan enfeksiyonun 4 ay gibi kısa bir sürede dünya ülkelerinin tamamına yakınını etkilemesi virüsün çok çabuk bulaştığını göstermektedir. Çin, Wuhan kentinde uyguladığı karantina sonucu salgını durdurarak diğer şehirlere yayılmasını engellemiştir. Virüsün Avrupa’da görülmesi sonrasında, önceleri karantina ve izolasyon önlemleri yeterince alınmadı. Buna bağlı olarak başta İtalya olmak üzere İspanya, Almanya ve İngiltere’de hastalık hızla yayılmaya başlayıp ölümlerde hızlı bir artış görülünce karantina ve izolasyon önlemleri sıkı bir şekilde uygulanmaya başlandı. DSÖ, 13 Mart 2020 itibariyle Avrupa'yı Covid-19 pandemisinin aktif merkezi olarak kabul etmiştir (https://www.who.

int/emergencies/diseases/novel-coronavirus-2019/

situation-reports/).

Türkiye’ de ise ilk koronavirüs vakası 11 Mart 2020’de tanımlanmış, ilk ölüm 17 Mart 2020'de meydana gelmiş ve 23 Mart 2020'de Sağlık Bakanı tarafından salgının tüm Türkiye'ye yayıldığı duyurulmuştur. Salgının hızını azaltmak amacıyla önce 16 Mart 2020 tarihinde tüm eğitim kurumlarında örgün eğitime 2 hafta ara verildi ve daha sonra uzaktan eğitim uygulamasına geçildi (https://en.wikipedia.org/wiki/2020_coronavirus_

pandemic_in_Turkey). Sağlık Bakanlığı, Covid-19’un çok hızlı bir şekilde bulaştığını, Türkiye için yapılan hesaplamalarda R0 değerinin salgının 10. gününde 9.6 olduğunu hesaplamıştır (8). Türkiye’de vakanın ilk görüldüğü 11 Mart’tan 1 ay gibi kısa bir sürede 11 Nisan 2020 günü vaka sayısı 47029 olarak açıklandı (https://

covid19.saglik.gov.tr/TR-66935/genel-koronavirus- tablosu.html). Bu nedenle Cumhurbaşkanlığı salgının yayılım hızını kırmak için 25 Mart 2020’de “Evde Kal Türkiye” uygulamasını başlattı. 22 Mart 2020 tarihinde 65 yaş üstü ve kronik hastalığı olanların, 04 Nisan 2020 tarihinde de 20 yaş ve altı genç ve çocukların evlerinde

(3)

kalmaları zorunlu hale getirilmiştir. Kamu kurumlarında en az personelle esnek çalışma, toplu taşıma, toplu bulunulan yeme, içme ve eğlence yerlerinin kapatılması gibi birçok önlem hayata geçirildi (9). Salgının kontrol altına alınması ve hayatın bir an önce normale dönmesi için “Evde kal sağlıklı kal” uygulanmasının önemli olduğu görülmüştür. Aksi taktirde virüs yayılımı kontrolden çıkarak halk sağlığı açısından çok büyük sıkıntı yaşanmasına, sağlık kuruluşlarının kapasitesinin aşılmasına, tedavi gereksinimlerinin artmasına ve buna bağlı olarak ölümlerin çok fazla artmasına ve kamu düzeninin ciddi bir şekilde bozulmasına neden olabilecektir.

Karantina, bulaşıcı hastalık salgınlarını kontrol etmenin en eski ve en etkili araçlarından biridir. Bu halk sağlığı uygulaması, on dördüncü yüzyılda Venedik limanına veba bulaşmış limanlardan gelen gemilerdeki yolcuların 40 gün süreyle gemilerde zorunlu olarak tutulmasıyla İtalya'da yaygın olarak kullanılmıştır (10). Karantina, 2003'teki SARS salgını sırasında etkili bir önlem olarak başarıyla uygulanmıştır (11). Karantina, bulaşıcı bir hastalığa maruz kaldığı varsayılan ancak enfekte olmadıkları veya hala inkübasyon döneminde oldukları için hastalık belirtisi göstermeyen kişilerin hareket kısıtlaması olarak tanımlanmaktadır (12). Karantina, kişi veya grup düzeyinde uygulanabilir ve genellikle ev veya belirlenmiş bir bölgede veya tesiste kısıtlama biçiminde uygulanır. Karantina isteğe bağlı veya zorunlu olabilir. Karantina sırasında, tüm bireyler herhangi bir semptomun ortaya çıkması açısından izlenir. Karantina, vakaların hızlı tespit edildiği, temaslıların kısa sürede belirlenip takip edilebildiği ve bu uygulamaya gönüllü olarak uygum gösterildiği durumlarda çok başarılı olabilmektedir.

Sosyal mesafe, bireylerin bulaştırıcı olabileceği, ancak henüz tanı konmadığı için tanımlanmamış vakalar olarak topluma hastalığı bulaştırmaması için insanlar arasındaki etkileşimi azaltma uygulamasıdır. Solunum damlacıkları ile bulaşan hastalıkların yayılabilmesi için insanlar arası mesafenin belirli bir yakınlıkta olması gerekir. Bu nedenle kişilerin sosyal mesafeyi korumaları hastalığın bulaşma hızının azalmasında etkili olmaktadır. Sosyal mesafe, özellikle toplumdaki vakaların bilinmediği ve hastalığın belirtisiz seyir ettiği durumlarda daha yararlı olmaktadır (13). Sosyal mesafeye örnek olarak okulların veya toplu yeme-içme,

eğlence yerlerinin kapatılması, şehirler arası ulaşımın kısıtlanması ve toplantıların iptal edilmesi verilebilir.

Karantina ve sosyal izolasyon önlemlerinin yetersiz kalması durumunda, toplum çapında sokağa çıkma yasağı uygulanması gerekebilir. Toplum genelinde sokağa çıkma yasağı önlemlerinin uygulanması, halk sağlığının korunmasına karşın bireysel insan hakları konusunda etik sorunlara neden olabilmektedir.

Uygulama, yerel, bölgesel ve ülke düzeyinde iyi bir işbirliği ve kolluk kuvvetlerinin genellikle kontrol noktaları kurmalarını ve karantina ihlalleri durumunda yasal cezaların uygulanmasını gerektirmektedir (14).

Bu araştırma, Covid-19 salgınının bulaşma yolları, sosyal mesafenin önemi, kişisel hijyen, sosyal hareketlilik ve temastan kaçınmanın toplum tarafından nasıl kabul gördüğü ve nasıl uygulandığını ortaya koymak amacıyla yapılmıştır. Çalışmanın önemi, Covid-19’dan korunmada halkın tutum ve davranışlarını tespit ederek ilgili kişi veya birimlere bilimsel kanıt oluşturmaktır.

GEREÇ VE YÖNTEM

Bu araştırma kesitsel tiptedir. Araştırma, 25 Mart 2020’de başlayan “Evde Kal Türkiye” uygulamasının başlangıç dönemi olan 02-06 Nisan 2020 tarihinde yapılmıştır. Araştırmanın başlangıcı olan 2 Nisan’da 20 yaş altı kısıtlaması henüz uygulanmaktadır.

Araştırmanın evrenini 18-64 yaş grubunda, ilkokul ve üzeri eğitim seviyesinde olan, internete erişimi olan, web tabanlı anketi dolduran, Yozgat ilinde yaşayan kişiler oluşturmaktadır. Araştırma tarihleri içinde 04 Nisan 2020 tarihinden itibaren 20 yaş ve altı gençlerin sokağa çıkma yasağı uygulaması başlatıldığı için 4-6 Nisan 2020 tarihlerinde araştırmaya katılan 18-20 yaş grubunun verileri değerlendirmeden çıkarılmıştır.

Örneklem büyüklüğü hesabında, evde kal uygulamasına toplumun %50’sinin uyacağı varsayılarak α = 0,05 hata düzeyinde %95 güven aralığında %45-55 arasında bulmak için minimum örneklem büyüklüğü 384 kişi olarak hesaplanmıştır. Çalışmada olasılıksız örneklem yöntemi kullanılmış olup, araştırmaya katılmayı gönüllü olarak kabul eden ve web tabanlı anketi dolduran 513 kişi ile araştırma tamamlanmıştır. Veriler incelenmiş, 65 yaş ve üzerinde anketi dolduran 1 kişi ile 4-6 Nisan tarihleri arasında anketi dolduran 18-20 grubunda olan 31 kişinin verileri değerlendirmeden çıkarılarak 481 kişiye ait veriler değerlendirmeye alınmıştır.

(4)

Veriler, Google formlar kullanılarak araştırmacılar tarafından hazırlanan, sosyo-demografik bilgileri içeren 8 soru ile Covid-19’dan korunmayı ve izolasyon uygulamalarını içeren 16 sorudan oluşan online anket ile toplanmıştır. Online anket formuna araştırmanın amacı, verilerin nerede kullanılacağı, anketlerin kimlik bilgileri içermediği ve dolduranların herhangi bir kaydının tutulmadığı, araştırmaya katılmanın gönüllüğe dayandığı belirtilmiştir.

Veriler, istatistik paket programı kullanılarak yapılmıştır.

Verilerin tanımlayıcı tablo ve grafikleri yapılmıştır.

Tutum ve davranışların sosyo-demografik özelliklere göre farklı olup olmadığı binary lojistik regresyon (BLR)’da geriye doğru eleme (Backward LR) modeli ile analiz edilmiştir. Analiz öncesinde modelin uyum iyiliği Hosmer and Lemeshow testi ile kontrol edilmiş ve p

> 0,05 bulunması durumunda model uyumlu kabul edilerek BLR analizi yapılmıştır. Modelin önemliliğine Omnibus testi ile bakılmış ve test sonucu p < 0,05 olması durumunda model önemli kabul edilmiştir.

Analiz sonucunda önemli bulunan değişkenler tabloda gösterilmiştir.

Araştırmanın etik kurul izni, Yozgat Bozok Üniversitesi Etik Komisyonundan 15.04.2020 tarih ve karar no:

08/06 sayılı onayı ile alınmıştır.

Araştırma internetten online yapıldığı için, araştırmaya Yozgat dışından birilerinin de katılmış olması muhtemeldir. Bu durum denetlenememiştir. Bu nedenle sonuçlar ülke genelini temsil etmez.

Araştırmaya katılabilmek için internete erişimin olması gerekir. Bu nedenle internete erişimi olmayanlar araştırma dışındadır. İnternet erişimi olan ancak online anket doldurmayı bilmeyenler araştırmaya katılamamıştır.

BULGULAR

Araştırmaya katılanların %64,2’si kadın, %63,6’sı evli, %50,5’i lisans mezunu, %7,9’u ilkokul-ortaokul mezunu, yaş aralığı 18-64 olup yaş ortalaması 33,7 ± 9,6’dır. Katılanların %63,8’i bir işte çalışmakta, %29,1’i 4 kişilik hanede yaşamakta, %43,6’sının aylık aile geliri 4000 TL ve daha az olup %16,0’sının herhangi bir sağlık sorunu bulunmaktadır (Tablo 1).

Evde Kal uygulamasında, araştırmaya katılanların

%32,3’si evden dışarı çıkmadığını, %67,2’si ihtiyaçları için fırına-markete gittiğini, %20,2’si sebze pazarına veya

manavlara gittiğini, %12,3’ü insanların pek olmadığı orman, bahçe, arazi gibi yerlerde gezmeye çıktığını ve %5,6-5,8’i yakın akrabaları ile bir araya geldiğini belirtmiştir (Tablo 2). Çok değişkenli BLR analizine göre, evden çıkmama olasılığı kadınlarda erkeklere göre 2 kat, çalışmayanlarda çalışma durumunda olanlara göre 3,8 kat daha yüksektir. İhtiyaçları karşılamak için fırın ve markete gitme olasılığı erkeklerde kadınlara göre 2,3 kat, çalışanlarda çalışmayanlara göre 1,56 kat daha yüksek bulunmuştur. Evden çıkmama ve fırın-markete gitme olasılığı için yaş, eğitim düzeyi, evlilik durumu, hane halkı sayısı, gelir düzeyi ve sağlık sorunu varlığı istatistiksel olarak önemli bulunmamıştır (Tablo 3).

Evden çıkmak zorunda kalınması durumunda %64,4’ü sosyal mesafeye uyduğunu ve %47,6’sı maske taktığını,

%37,4’ü eldiven taktığını, %75,5’i zorunlu olmadıkça bir yerlere dokunmadığını, %68,0’i bir yere dokunduktan sonra ellerini kolonya veya dezenfektan ile temizlediğini belirtmiştir. Dışarıdan eve gelindiğinde %85,0’i ellerini yıkadığını, %76,7’si hiçbir yere dokunmadan doğru banyoya giderek kıyafetlerini çıkardığını, %41,2’si banyo yaptığını belirtmiştir. Araştırmaya katılanların %37,5’i işe gitmediğini, işe gitmek zorunda olanların yaklaşık yarısı iş arkadaşlarıyla (%47,9) ve iş yerine gelen diğer insanlarla (%48,5) sosyal mesafeyi koruduğunu, %44,6’sı işyerinde kolonya veya dezenfektan kullandığını,

%35,2’si maske ve %26,7’si eldiven taktığını belirtmiştir (Tablo 2). Çok değişkenli BLR analizine göre dışarı çıkmak zorunda olanlarda maske takma olasılığı, eğitim seviyesi düştükçe artmakta olup, çalışmak durumunda olanlarda çalışmayanlara göre 1,8 kat daha yüksektir.

Yaş, cinsiyet, evlilik durumu, hane halkı sayısı, gelir düzeyi ve sağlık sorunu varlığı istatistiksel olarak önemli bulunmamıştır (p > 0,05). Çok değişkenli BLR analizine göre dışarı çıkmak zorunda olanlarda sosyal mesafeye uyma olasılığı eğitim seviyesi yükseldikçe artmakta olup (p < 0,05), yaş, cinsiyet, evlilik durumu, çalışma durumu, hane halkı sayısı, gelir düzeyi ve sağlık sorunu varlığı istatistiksel olarak önemli bulunmamıştır (Tablo 3).

Covid-19’un bulaşma yolları sorulduğunda, %92,7’si damlacık yoluyla solunum sisteminden bulaştığını,

%81,3’ü gözden bulaştığını, %66,1’i ağızdan solunum yoluyla bulaştığını doğru olarak belirtirken, %36,4’ü gıdalarla ve %31,0’i deri yoluyla bulaştığını yanlış olarak ifade etmiştir. Yine araştırma grubunun %53,0’ü Covid-19 bulaşmasından fazlaca kaygılandığını belirtmiştir.

(5)

Alışveriş ürünleri eve geldiğinde %65,7’si ambalajlı ürünleri yıkadığını, %38,7’si sirkeli suda beklettiğini,

%11,0’i hiçbir şey yapmadığını belirtmiştir. Hastalığın etkilerinden korunmak için %74,8’i sebze-meyve ve %73,0’ü günlük su tüketimini artırdığını, %12,1’i ise hiçbir şey yapmadığını belirtmiştir (Tablo 2). Çok değişkenli BLR analizine göre, virüs bulaşmasın diye ambalajlı ürünler aldığında yıkayıp başka bir kaba koyma olasılığı kadınlarda erkeklere göre 1,6 kat, sağlık sorunu olanlarda olmayanlara göre 1,6 kat, çalışanlarda çalışmayanlara göre 1,7 kat daha yüksek olup gelir düzeyi düştükçe olasılık artmaktadır. Yine alış-veriş ürünlerini sirkeli suda bekletme olasılığı kadınlarda erkeklere göre 1,5 kat daha yüksek olup, eğitim düzeyi düştükçe olasılık artmaktadır. BLR analizine alınan diğer değişkenler istatistiksel olarak önemli bulunmamıştır (Tablo 3).

Araştırmaya katılanlar basit maskeler (cerrahi ve bez) için, %12,3’ü virüs girmeyeceğini, %32,6’sı Covid-19’dan korunmada etkili olmadığını, %49,7’si virüs taşıyıcısı kişilerin başkalarına bulaştırmaması için takması gerektiğini ve %33,9’u kalabalık yerlere veya hastaneye gittiğinde taktığını belirtirmiştir. Ayrıca %25,8’i N95/

FFP2 ve FFP3 tipi maskelerden virüs girmeyeceğini,

%37,8’i bu tür maskeleri sağlık çalışanları gibi hastalarla yakın teması olan kişilerin kullanması gerektiğini belirtmiştir. Eldiven kullanımı için, %52,4’ü virüsün ellere bulaşmasını engellediğini, 2/3’ü eldivenlerin her işten sonra atılması gerektiğini, %54,1’i eldivenle birçok yere dokunarak virüsün yayılımının artabileceğini belirtmiştir. Araştırmaya katılanların yaklaşık %90,0’ı ellerini birçok durumda yıkadığını belirtmiştir (Tablo 2).

Araştırma grubunun ¾’ü evde televizyon izleyerek Tablo 1. Araştırmaya katılanların sosyo-demografik özellikleri

a 308 kişi (%64.0) işe gitmek durumunda. b Solunum ve kalp hastalığı olan 43 kişi (%8,9)

Özellikler Özellikler

Cinsiyet Sayı (%) Çalışma durumu Sayı (%)

Erkek 172 (35,8) İşsiz 43 (8,9)

Kadın 309 (64,2) Ev hanımı 62 (12,9)

Yaş grupları Öğrenci-çalışamaz 56 (11,6)

18 – 29 185 (38,5) Aylıklı işçi a 97 (20,2)

30 – 39 170 (35,3) Memur a 183 (38)

40 – 49 86 (17,9) Esnaf a 27 (5,6)

≥ 50 40 (8,3) Emekli 13 (2,7)

Eğitim durumu Aile aylık gelir

İlkokul-ortaokul 38 (7,9) ≤2500 TL 94 (19,5)

Lise 113 (23,5) 2501-4000 TL 116 (24,1)

Ön lisans 87 (18,1) 4001-5000 TL 86 (17,9)

Lisans 243 (50,5) 5001-7000 TL 85 (17,7)

Hane halkı sayısı ≥7001 TL 100 (20,8)

Yalnız yaşıyor 26 (5,4) Evlilik durumu n=167 (%)

2 kişi 89 (18,5) Bekâr 175 (36,4)

3 kişi 119 (24,7) Evli 306 (63,6)

4 kişi 140 (29,1) Sağlık soru varlığı

≥5 kişi 107 (22,2) Yok 404 (84,0)

Var b 77 (16,0)

Toplam 481 (100,0) Toplam 481 (100,0)

(6)

veya akıllı telefon kullanarak, %61,5’i kitap, dergi vb okuyarak vaktini geçirmektedir. Grubun %54,9’u evde egzersiz yapmadığını, %41,8’i fiziksel egzersiz yaptığını, yalnızca %17,3’ü haftada 60 dakika veya daha fazla

egzersiz yaptığını belirtmiştir. Yine evde kal sürecinde yaklaşık %27,9’u daha fazla yemek yediğini, 1/3’ü kilo aldığını, %25,1’i aile bireyleri olan ilişkilerinin daha da iyi olduğunu belirtmiştir.

Tablo 2. Covid-19 pandemisi “Evde Kal” uygulaması hakkında tutum ve davranışlar

Tutum ve davranışlar Cinsiyet a Eğitim durumu a

Erkek Kadın ≤Lise Üniversite Toplam

“Evde Kal” uygulamasına

nasıl katılıyorsunuz n=172 (%) n=309 (%) n=151 (%) n=330 (%) n=481 (%) Evden hiç çıkmıyorum 31 (18,0) 124 (40,1) 60 (39,7) 95 (28,8) 155 (32,2) İhtiyaçlarımı diğer insanlar

temin ediyor 3 (1,8) 15 (4,9) 12 (7,9) 6 (1,8) 18 (3,7)

İhtiyaçlarım için markete ve

fırına gidiyorum 138 (80,2) 185 (59,9) 95 (62,9) 228 (69,1) 323 (67,2) Sebze pazarına veya

manavlara gidiyorum 50 (29,1) 47 (15,2) 31 (20,5) 66 (20,0) 97 (20,2)

Yakın akrabalarım gelirse

eve alıyorum 12 (7,0) 15 (4,9) 10 (6,6) 17 (5,2) 27 (5,6)

Yakın akrabalarımın evine

bazen gidiyorum 10 (5,8) 18 (5,8) 11 (7,3) 17 (5,2) 28 (5,8)

Orman, bahçe, arazi gibi pek insanların olmadığı yerlerde gezmeye çıkıyorum

34 (19,8) 25 (8,1) 9 (6,0) 50 (15,2) 59 (12,3)

Cenaze törenlerine

katılıyorum 3 (1,7) 3 (1,0) 4 (2,6) 2 (0,6) 6 (1,2)

Dışarı çıkmak zorunda kalınması durumunda alınan önlemler

Genellikle maske takıyorum 76 (44,2) 153 (49,5) 79 (52,3) 150 (45,5) 229 (47,6) Eldiven kullanılıyorum 48 (27,9) 132 (42,7) 64 (42,4) 116 (35,2) 180 (37,4) Diğer insanlarla 1.5-2

metre mesafe iletişim

kuruyorum 119 (69,2) 191 (61,8) 76 (50,3) 234 (70,9) 310 (64,4) Zorunlu olmadıkça bir

yerlere dokunmuyorum 131 (76,2) 232 (75,1) 97 (64,2) 266 (80,6) 363 (75,5) Bir yerlere dokunduktan

sonra ellerimi kolonya veya dezenfektan ile temizliyorum

120 (69,8) 207 (67,0) 104 (68,9) 223 (67,6) 327 (68,0)

Evden hiç çıkmıyorum 17 (9,9) 95 (30,7) 45 (29,8) 67 (20,3) 112 (23,3)

(7)

Dışarıdan eve girildiğinde virüsten korunmak için alınan önlemler

Kapının önünde çoraplarımı

çıkarıp eve giriyorum 24 (14,0) 63 (20,4) 26 (17,2) 61 (18,5) 87 (18,1)

Hiçbir yere dokunmadan direkt banyoya gidiyor, kıyafetlerimi çıkarıyorum

120 (69,8) 249 (80,6) 113 (74,8) 256 (77,6) 369 (76,7)

Banyo yapıyorum 74 (43,0) 124 (40,1) 63 (41,7) 135 (40,9) 198 (41,2)

Ellerimi yıkıyorum 154 (89,5) 255 (82,5) 125 (82,8) 284 (86,1) 409 (85,0) El dezenfektanı ya da kolonya

ile elimi temizliyorum 101 (58,7) 193 (62,5) 101 (66,9) 193 (58,5) 294 (61,1) İşe gitmek zorunda olanların

virüsten korunmak için iş yerinde aldığı önlemler İş arkadaşlarımla arama en az

1.5-2 metre mesafe koyuyorum 78 (55,3) 69 (41,6) 42 (60,9) 105 (44,1) 147 (47,9) Çalıştığım yere başka bir

kişi gelirse fiziki mesafeyi korumaya dikkat ediyorum.

83 (58,9) 66 (39,8) 40 (58,0) 109 (45,8) 149 (48,5)

İş yerine girince önce ellerimi kolonya veya dezenfektan ile temizliyorum.

77 (54,6) 60 (36,1) 32 (46,4) 105 (44,1) 137 (44,6)

İş yerinde maske takıyorum 47 (33,3) 61 (36,7) 37 (53,6) 71 (29,8) 108 (35,2) İş yerinde eldiven takıyorum 36 (25,5) 46 (27,7) 27 (39,1) 55 (23,1) 82 (26,7)

İşe gitmiyorum 39 (27,7) 76 (45,8) 17 (24,6) 98 (41,2) 115 (37,5)

Bilgi, tutum ve davranışlar Cinsiyet a Eğitim durumu a

Covid-19 virüsü nasıl bulaşır?

Erkek Kadın ≤Lise Üniversite Toplam a

n=172 (%) n=309 (%) n=151 (%) n=330 (%) n=481 (%)

Virüsün damlacık ile ağız ve burundan girmesi sonucu

solunum yoluyla 160 (93,0) 286 (92,6) 140 (92,7) 306 (92,7) 446 (92,7)

Virüsle kirlenen ellerin yüze ve göze sürülmesi sonucu göz

yoluyla 141 (82,0) 250 (80,9) 110 (72,8) 281 (85,2) 391 (81,3)

Virüsle kirli el ve çiğ

yiyeceklerin ağza sürülmesiyle

ağızdan solunum yoluyla 117 (68,0) 201 (65,0) 85 (56,3) 233 (70,6) 318 (66,1) Virüsle kirli el ve diğer şeylerin

deriye bulaşması sonucu deri

yoluyla 43 (25,0) 106 (34,3) 46 (30,5) 103 (31,2) 149 (31,0)

Virüsün yiyeceklere bulaşması

sonucu gıdalar aracılığıyla 65 (37,8) 110 (35,6) 43 (28,5) 132 (40,0) 175 (36,4) Virüsün suya bulaşması sonucu

su aracılığıyla 27 (15,7) 57 (18,4) 16 (10,6) 68 (20,6) 84 (17,5)

(8)

Covid-19 virüsünün size veya yakınlarınıza bulaşmasından korkuyor musunuz?b

Hiç-hafif 32 (18,6) 24 (7,8) 21 (13,9) 35 (10,6) 56 (11,6)

Biraz 67 (39,0) 103 (33,3) 50 (33,1) 120 (36,4) 170 (35,3)

Fazla 35 (20,3) 78 (25,2) 28 (18,5) 85 (25,8) 113 (23,5)

Çok fazla 38 (22,1) 104 (33,7) 52 (34,4) 90 (27,3) 142 (29,5)

Hastalığın etkilerinden korunmak için alınan önlemler

Hiçbir şey yapmıyorum 26 (15,1) 32 (10,4) 19 (12,6) 39 (11,8) 58 (12,1) Vitaminden zengin kürler hazırlıyor

tüketiyorum 47 (27,3) 94 (30,4) 38 (25,2) 103 (31,2) 141 (29,3)

Aktardan aldığım karışımları

tüketiyorum 10 (5,8) 34 (11,0) 17 (11,3) 27 (8,2) 44 (9,1)

Sebze ve meyve tüketimini artırdım 117 (68,0) 243 (78,6) 112 (74,2) 248 (75,2) 360 (74,8) Günlük içtiğim su miktarını artırdım 114 (66,3) 237 (76,7) 112 (74,2) 239 (72,4) 351 (73,0) Vitamin tabletleri alıyorum 22 (12,8) 49 (15,9) 14 (9,3) 57 (17,3) 71 (14,8) Alışveriş ürünlerinden virüs

bulaşmasını önlemek için neler yapıyorsunuz

Ambalajlı ürünlerin dışını yıkadıktan sonra başka bir kaba boşaltıyorum

102 (59,3) 214 (69,3) 108 (71,5) 208 (63,0) 316 (65,7)

Sirkeli suda bekletiyorum 55 (32,0) 131 (42,4) 73 (48,3) 113 (34,2) 186 (38,7) Dışarda bekletiyorum 22 (12,8) 72 (23,3) 28 (18,5) 66 (20,0) 94 (19,5) Hiçbir şey yapmıyorum direkt

yerlerine yerleştiriyorum

21 (12,2) 32 (10,4) 12 (7,9) 41 (12,4) 53 (11,0)

Dışarıdan açık ürün almıyorum 38 (22,1) 79 (25,6) 37 (24,5) 80 (24,2) 117 (24,3)

Bilgi, tutum ve davranışlar Cinsiyet a Eğitim durumu a

Maske kullanımı virüsten korunmada

ne kadar etkili Erkek Kadın ≤Lise Üniversite Toplam a

n:172 (%) n:309 (%) n:151 (%) n:330 (%) n:481 (%) Basit maskelerden (Cerrahi, bez

maskeler) virüs girmez

21 (12,2) 38 (12,3) 24 (15,9) 35 (10,6) 59 (12,3)

N95/FFP2 ve FFP3 gibi kalın maskelerden virüs girmez

45 (26,2) 79 (25,6) 29 (19,2) 95 (28,8) 124 (25,8)

Basit maskeleri virüsü taşıyan/ hasta kişiler diğer insanlara bulaştırmamak için takmalı

83 (48,3) 156 (50,5) 74 (49,0) 165 (50,0) 239 (49,7)

Basit maskeler bir kez kullanıldıktan sonra atılmalı

119 (69,2) 233 (75,4) 103 (68,2) 249 (75,5) 352 (73,2)

Basit maskeler Covid-19 virüsünden korunmada etkili değil

58 (33,7) 99 (32,0) 49 (32,5) 108 (32,7) 157 (32,6)

(9)

N95/FFP2 ve FFP3 gibi kalın maskeler

virüsten korunmada etkili değil 10 (5,8) 7 (2,3) 6 (4,0) 11 (3,3) 17 (3,5) Basit maskeleri sadece kalabalık

yere ve hastaneye gideceğim zaman takıyorum

49 (28,5) 114 (36,9) 52 (34,4) 111 (33,6) 163 (33,9)

Basit maskeleri evde aile içinde de

takıyoruz 5 (2,9) 6 (1,9) 6 (4,0) 5 (1,5) 11 (2,3)

N95 gibi kalın maskeleri sağlıkçılar gibi insanlarla yakın teması olanlar kullanmalı

66 (38,4) 116 (37,5) 44 (29,1) 138 (41,8) 182 (37,8)

Eldiven kullanımı virüsten korunmada ne kadar etkili

Eldivenler virüsün ellere bulaşmasını

engeller 93 (54,1) 159 (51,5) 86 (57,0) 166 (50,3) 252 (52,4)

Eldivenler kullanılırken çabuk

yırtılabilir ve elleri koruyamaz 33 (19,2) 56 (18,1) 23 (15,2) 66 (20,0) 89 (18,5) Eldivenle birçok yere dokunmak

virüsün yayılmasını artırabilir 94 (54,7) 166 (53,7) 74 (49,0) 186 (56,4) 260 (54,1) Eldiven bir iş yaptıktan sonra başka bir

yere dokunmadan hemen çıkartılmalı 101 (58,7) 226 (73,1) 100 (66,2) 227 (68,8) 327 (68,0) Eldiven her işten sonra atılmalı 113 (65,7) 212 (68,6) 96 (63,6) 229 (69,4) 325 (67,6) Sürekli el yıkamayı azaltmak için

dışarıda sürekli eldiven takılması gereklidir

10 (5,8) 20 (6,5) 16 (10,6) 14 (4,2) 30 (6,2)

Hangi durumlarda ellerinizi yıkıyorsunuz

Tuvaleti kullandıktan sonra 158 (91,9) 294 (95,1) 140 (92,7) 312 (94,5) 452 (94,0) Dışarıdan eve veya iş yerine girdikten

sonra 161 (93,6) 289 (93,5) 138 (91,4) 312 (94,5) 450 (93,6)

Dışarıda ortak kullanılan kapı kolu, lavabolar, masa gibi malzemelere temastan sonra

141 (82,0) 287 (92,9) 128 (84,8) 300 (90,9) 428 (89,0)

Pişmemiş çiğ sebze ve meyvelere

dokunduktan sonra 83 (48,3) 233 (75,4) 105 (69,5) 211 (63,9) 316 (65,7)

Bilgi, tutum ve davranışlar Cinsiyet a Eğitim durumu a

Evde kaldığınız sürelerde neler yapıyorsunuz?

Erkek Kadın ≤Lise Üniversite Toplam a

n=172 (%) n=309 (%) n=151 (%) n=330 (%) n=481 (%)

TV izleyerek vakit geçiriyorum 137 (79,7) 229 (74,1) 129 (85,4) 237 (71,8) 366 (76,1)

(10)

Bilgisayar ile vakit geçiriyorum 88 (51,2) 107 (34,6) 40 (26,5) 155 (47,0) 195 (40,5) Akıllı telefon ile vakit geçiriyorum 134 (77,9) 246 (79,6) 120 (79,5) 260 (78,8) 380 (79,0) Kitap, dergi, gazete vb okuyarak vakit

geçiriyorum

93 (54,1) 203 (65,7) 66 (43,7) 230 (69,7) 296 (61,5)

Ev sporları yaparak vakit geçiriyorum 35 (20,3) 93 (30,1) 33 (21,9) 95 (28,8) 128 (26,6) Evde egzersiz yapıyor musunuz?

Hiç bir egzersiz yapmıyorum 103 (59,9) 161 (52,1) 95 (62,9) 169 (51,2) 264 (54,9) Nefesimi hızlandıran egzersiz

yapıyorum

49 (28,5) 78 (25,2) 26 (17,2) 101 (30,6) 127 (26,4)

Nefesimi hızlandırmayan egzersiz yapıyorum

13 (7,6) 61 (19,7) 19 (12,6) 55 (16,7) 74 (15,4)

Solunum egzersizleri yapıyorum 31 (18,0) 48 (15,5) 27 (17,9) 52 (15,8) 79 (16,4) (EGZERSİZ YAPANLAR) Haftada

yapılan toplam egzersiz süresi

Egzersiz yapmıyorum 103 (59,9) 174 (56,3) 100 (66,2) 177 (53,6) 277 (57,6)

<60 dk/ hafta 40 (23,3) 81 (26,2) 37 (24,5) 84 (25,5) 121 (25,2)

≥60 dk/ hafta 29 (16,9) 54 (17,5) 14 (9,3) 69 (20,9) 83 (17,3)

Evde kaldığınız sürede yemek alışkanlığınızda değişim oldu mu?

Hayır bir değişiklik olmadı 92 (53,5) 112 (36,2) 71 (47,0) 133 (40,3) 204 (42,4)

Evet daha az yiyorum 18 (10,5) 35 (11,3) 18 (11,9) 35 (10,6) 53 (11,0)

Evet daha fazla abur cubur yemeye başladım

43 (25,0) 102 (33,0) 49 (32,5) 96 (29,1) 145 (30,1)

Evet daha fazla pasta börek yemeye başladım

29 (16,9) 104 (33,7) 39 (25,8) 94 (28,5) 133 (27,7)

Evet daha fazla öğün yemek yiyorum 34 (19,8) 100 (32,4) 35 (23,2) 99 (30,0) 134 (27,9) Evde kaldığınız sürede kilo

durumunuzda bir değişim oldu mu? b

Evet kilo verdim 9 (5,2) 31 (10,0) 16 (10,6) 24 (7,3) 40 (8,3)

Hayır bir değişiklik olmadı 83 (48,3) 119 (38,5) 64 (42,4) 138 (41,8) 202 (42,0)

Evet kilo aldım 59 (34,3) 103 (33,3) 43 (28,5) 119 (36,1) 162 (33,7)

Bilmiyorum/ tartılmadım 21 (12,2) 56 (18,1) 28 (18,5) 49 (14,8) 77 (16,0) Evde kal süresince aile fertleriyle

olan ilişkilerinizde bir değişiklik oldu mu? b, c

Daha kötü oldu 11 (6,9) 31 (11,4) 13 (9,4) 29 (10,0) 42 (9,8)

Değişiklik olmadı 100 (62,9) 180 (66,4) 85 (61,2) 195 (67,0) 280 (65,1)

Daha iyi oldu 48 (30,2) 60 (22,1) 41 (29,5) 67 (23,0) 108 (25,1)

a Soruların birden fazla yanıtı vardı ve yanıtların yüzde değerleri sütün değişkenlerine göre hesaplanmıştır.

b Soruların bir yanıtı vardır. c Zorunlu soru olmadığı için yanıt verenlerin sayısı 481’den azdır.

(11)

TARTIŞMA

Bu çalışmada, Covid-19 salgının kontrol altına alınması amacıyla Türkiye genelinde uygulanan Evde kal izolasyonunun toplum tarafından ne kadar benimsendiği ve uygulandığı saptanmaya çalışılmıştır. Uygulama yeni olduğu için tartışmada yeterli literatüre ulaşılamamıştır.

Araştırmaya katılanların 1/3’ü evden dışarı çıkmayarak evde kal sosyal izolasyon uygulamasına uygun davrandıkları, kadınlar ve çalışmayanların daha çok evde kaldığı saptanmıştır (Tablo 2-3). Kadınlarda çalışan oranı (%53,7) erkeklere (%82,0) göre daha düşük olduğu ve de toplumumuzda evin ihtiyaçları Tablo 3. Evde kal izolasyonunda belirlenen temel uygulamaları etkileyen değişkenlerin BLR ile analizi

Bağımsız değişkenler: Cinsiyet, yaş, eğitim düzeyi, çalışma durumu, evlilik durumu, hane halkı sayısı, gelir düzeyi, sağlık sorunu varlığı

Evden çıkmayan B P O.R.

O.R. 95% GA Alt sınır Üst sınır

Cinsiyet (Erkek=1) 0,779 0,001 2,180 1,354 3,509

Çalışma durumu (Çalışan=1) 1,337 <0,001 3,809 2,501 5,800

Sabit -0,503 0,047 0,605

Fırın ve markete giden

Cinsiyet (Kadın=1) 0,864 <0,001 2,372 1,507 3,734

Çalışma durumu (Çalışmayan=1) 0,504 0,016 1,655 1,099 2,490

Sabit 0,136 0,392 1,145

Dışarı çıkmak zorunda kalırsa maske takan

Eğitim düzeyi -0,251 0,009 0,778 0,645 0,939

Çalışma durumu (Çalışmayan=1) 0,594 0,004 1,811 1,213 2,703

Sabit 0,302 0,312 1,353

Dışarı çıkmak zorunda kalırsa sosyal mesafeye uyan

Eğitim düzeyi 0,433 <0,001 1,542 1,282 1,854

Sabit -0,728 0,015 0,483

Ambalajlı alışveriş ürünlerin dışını yıkadıktan sonra başka bir kaba boşaltan

Cinsiyet (Erkek=1) 0,503 0,017 1,654 1,094 2,502

Aylık gelir düzeyi -0,191 0,008 0,826 0,717 0,952

Sağlık sorunu (Olan=1) 0,514 0,047 1,673 1,007 2,779

Çalışma durumu (Çalışmayan=1) 0,525 0,025 1,691 1,067 2,680

Sabit 0,158 0,648 1,171

Alışveriş ürünlerini sirkeli suda bekleten

Cinsiyet (Erkek=1) 0,406 0,044 1,501 1,011 2,229

Eğitim düzeyi -0,215 0,019 0,806 0,673 0,966

Sabit -0,062 0,853 0,939

Cocid-19’un kendisine/ yakınlarına bulaşmasından fazla korkan

Cinsiyet (Erkek=1) 0,661 0,001 1,937 1,292 2,902

Çalışma durumu (Çalışmayan=1) 0,530 0,021 1,699 1,083 2,665

Sabit 0,396 0,358 1,486

(12)

daha çok erkekler tarafından karşılandığı için doğal olarak kadınlar daha çok evde kalmaktadır. Toplumda 22-25 Nisan 2020 tarihlerinde yapılan bir araştırmada, son bir hafta içinde evden hiç dışarı çıkmayanların oranı %24, evdeki bireylerden en az bir kişinin hiç dışarı çıkmadığını belirtenlerin oranı %51’dir (15). Amerika’da 26 Mayıs-12 Haziran 2020 tarihlerinde yapılan bir araştırmada, katılımcıların %69,5’i dışarda diğer insanlarla buluştuğunu, %88,4’ü ihtiyaçlarını almak için marketlere gittiğini saptanmıştır (16).

Amerikan halkı virüsten korunmak için evlerinde pek kalmamaktadır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) yaptığı anket çalışmasında %66,7’sinin sokağa çıkma yasağına uyduğu saptanmıştır (https://www.

ibb.istanbul/News/Detail/37145). Evde Kal uygulaması sürecinde katılımcıların 2/3’ü temel ihtiyaçlar için dışarı çıkmaktadır. İhtiyaçları karşılamak için erkekler ve çalışanlar daha çok fırın ve markete gitmektedir (Tablo 2-3). İtalya’da 18-20 Mart 2020 tarihlerinde yapılan bir araştırmada, yetişkinlerin %62’sinin bir nedenle evden dışarı çıktığı, dışarı çıkanların büyük çoğunluğunun temel gereksinimler için dışarı çıkmak zorunlu kaldığı görülmüştür (17). Yapılan bir çalışmada, koronavirüsünden korunmak için Polonyalıların

%65,3’ü, Çinlilerin %91,2’sinin 20-24 saat süreyle evden hiç çıkmadıkları saptanmıştır (18). İBB’nin yaptığı çalışma evde kal uygulaması başlamadan hemen önce yapıldığı için daha çok yaşamda olan kısıtlamalar incelenmiştir. İtalya’da yapılan bir araştırmada, yetişkinlerin %88,8’inin evde kal uygulamasına uyduğu ve %91,5’nin toplu bir araya gelmekten uzak durduğu görülmüştür (17). İtalya’da evde kal uygulamasına uyanların oranı bizim bulgularımıza göre çok yüksektir. Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) yapılan bir çalışmada, sosyal izolasyon önlemleri alınmadığı takdirde bir ABD vatandaşının her 5 günde 7 kişiye hastalığı bulaştıracağı hesaplanmıştır (19).

Avustralya’da yapılan bir çalışmada sosyal mesafeye uygulamasına %70-80 uyulduğu takdirde salgının 13-14 hafta içinde %90 oranında kontrol altına alınabileceği hesaplanmıştır (20).

Evden çıkmak zorunda kalanlarının koruyucu önlemler olarak neler yapıldığı sorulduğunda %47,6’sının maske taktığı, %68,0’inin ellerini kolonya veya dezenfektan ile temizlediği, %64,4’ünün sosyal mesafeye uyduğu saptanmıştır. Eğitim seviyesi düşük olanlar ve çalışanlar

maskeyi daha fazla takmakta, eğitim seviyesi yüksek olanlar sosyal mesafeye daha fazla uymaktadır (Tablo 2-3). Eğitim seviyesi düşük olanların maske takmasının daha yüksek olması, zorlayıcı kurallara görüntüde uyumlarının daha yüksek olmasından kaynaklanabilir. Eğitim seviyesi yüksek olanların sosyal mesafe uygulamasına daha fazla uygun davranması daha bilinçli olmalarından kaynaklanmış olabilir.

İtalya’da salgın önlemlerinin uygulandığı dönemde yapılan bir araştırmada, yetişkinlerin %78’inin sosyal mesafe uygulamasının etkili bir sağlık önlemi olduğuna inandığı, %85,6’sının sosyal mesafe kuralına uyduğu,

%88,6’sının ellerini sık sık yıkadığı ve yaş arttıkça bu oranların arttığı görülmüştür (17). Amerika’da 26 Mayıs-12 Haziran 2020 tarihlerinde yapılan bir araştırmada, katılımcıların %73,6’sı restoran gibi yeme içme yerlerine gittiğinde, %56-59,2’si arkadaşları ile evde veya dışarıda buluştuğunda sosyal mesafeye uyduğunu belirtmiştir. Aynı çalışmada, katılımcıların

%69,1’inin alışveriş yerlerine gittiğinde, %42,2’sinin işyerinde, %26,4’ünün dışarda diğer insanlarla buluştuğunda maske taktığı saptanmıştır (16).

Polonya ve Çin’i kapsayan bir çalışmada, yüz maskesi takma oranının Polonyalı katılımcılarda (%35,0) Çin’li (%96,8) katılımcılara göre önemli ölçüde daha düşük olduğu, Polonyalı yanıtlayıcıların daha fazla COVID-19 enfeksiyonuna yakalandığı ve hastaneye yatırıldığı saptanmıştır (18). Polonya’da 14-16 Nisan 2020 tarihlerinde üniversite öğrencileri arasında yapılan bir çalışmada, katılımcıların %60,4’ünün son bir hafta içinde maske taktığı saptanmıştır (21).

Ülkemizde yapılan bir çalışmada, COVID-19 salgını sürecinde katılımcıların %79,8’inin el yıkamaya yönelik bilgilerinin, %89,4’ünün el yıkama sıklığının artmış olduğu, yemeklerden, tuvaletten, kirli şeylere dokunduktan ve dışarından eve gelince elleri yıkama oranının %80’den fazla olduğu saptanmıştır (22). Göksu ve Kumcağız’ın yaptığı araştırmada, katılımcıların

%67’sinin koronavirüs salgınından korunmaya çalıştığı ve %87’sinin bu süreçte el yıkama alışkanlığının arttığı saptanmıştır (23). Ülkemizde salgının artması ile beraber İBB’nin yaptığı çalışmada, korunmada en önemli faktörün el yıkama olduğu belirtilmiştir (https://www.ibb.istanbul/News/Detail/37145).

Akyüz ve arkadaşlarının ülkemizdeki kronik hastalığı bulunan bireylerin koronavirüs salgınından korunma

(13)

tedbirlerine yönelik yaptığı çalışmada, katılımcıların

%34’ünün dışarı çıkmak zorunda kaldıklarında eldiven ya da maske gibi koruyucu ekipman kullanmadıkları ve %82’sinin kalabalık ortama girmedikleri, %18’inin çalışmak zorunda oldukları için kalabalık ortama girmek zorunda kaldıkları saptanmıştır (24). Diğer çalışmalar baz alındığında yapılma tarihleri de göz önünde bulundurularak salgının yaygınlığının ilerlediği dönemde olması ve virüs hakkındaki bilgi düzeyinin artması ile beraber insanların sosyal izolasyona yöneldiği, maske kullanımının arttığı görülmektedir.

Akyüz ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada ise kronik hastalığı bulunanların koruyucu ekipman kullanımının az olması, ekipmana ulaşımda sorunların olabileceği düşünülmektedir.

Dışarı çıkmak zorunda olanların eve geldiklerinde koruyucu önlem alıp almadıkları ve önlem alanların nasıl bir önlem aldıkları ile ilgili sorulara verilen yanıtlara bakıldığında, el yıkamanın (%85) ilk sırada olduğu, bunu dışardan eve gelindiğinde kıyafetleri çıkarmak (%76,7) ve banyo yapmak (%41,2) takip etmektedir (Tablo 2). Polonya ve Çin’i kapsayan bir araştırmada, katılımcıların Covid-19 bulaşmasından korunmak için ellerini yıkayanların oranı sırasıyla %95,5 ve %97,3 , Nisan 22-25 günlerinde yapılan başka bir çalışmada yetişkinlerin %98’i virüsten korunmak için ellerini sık sık yıkadıklarını belirtmiştir (15,18).

Yine kadınlar ve çalışanlarda daha fazla olmak üzere araştırma grubunun yarıdan fazlası (%53,0) virüsün kendisi veya yakınlarına bulaşmasından fazlaca endişe etmektedir (Tablo 2-3). İBB’nin çalışmasında katılımcıların %75,2’sinin kendisi veya yakınlarının hasta olmasından endişe ettiği tespit edilmiştir (https://www.ibb.istanbul/News/Detail/37145).

Polonya ve Çin’i kapsayan bir araştırmada, katılımcıların Covid-19’un aile bireylerine bulaşmasından kaygı duyanların oranı sırasıyla %84,6 ve %75,2’dir (18).

Üsküdar Üniversitesi’nin yaptığı çalışmada, bölgelere göre farklı olmakla birlikte araştırmaya katılanların

%41-50’sinin korona virüsünden çok korktuğu saptanmıştır (https://www.aa.com.tr/tr/koronavirus/

turkiyenin-koronafobi-haritasi-aciklandi/1822817).

İtalya’da yapılan araştırmada, yetişkinlerin salgın nedeniyle kaygı indeksinin (73,9) yüksek olduğu görülmüştür (17). Kadınların virüsün kendisine veya yakınlarına bulaşmasından fazlaca korkmasının nedeni

aile fertlerini koruma duygusundan kaynaklanmış olabilir. Çalışanların virüsten korkmasının nedeni ise hem dış ortamlardaki bilgi paylaşımı hem de dışarıda daha çok risk altında olduğunun farkında olmasından kaynaklanmış olabilir. Çalışmaların kısıtlı olması, yapılan araştırmaların dışarıda alınan önlemleri ağırlıklı kapsaması nedeni ile ev içinde alınan önlemler yönünde karşılaştırma yapılamamıştır. İnsanların eve girerken koruyucu önlemler almasının nedeni kendisi veya evde beraber yaşadığı yakınlarını korumak için olabilir. Yapılan bir çalışmada, 32 ülkenin 16 Şubat-29 Mart 2020 tarihleri arasında uygulamış olduğu sosyal izolasyon politikalarının katılığı arttıkça evde kalma ve sosyal mesafeye uyma oranlarının arttığı görülmüştür.

Covid-19 salgının kontrol altına alınmasında sosyal izolasyon ve karantina önlemlerinin önemli olduğu, ancak bu tedbirlerin uygulanmasının vatandaşların gönüllüğünden ziyade hükümet politikalarına bağlı olduğu görülmektedir (25). Ülkemizde de nüfusun yoğun olarak yaşadığı büyük şehirlerde daha sıkı sosyal izolasyon önlemleri alınmaktadır.

SONUÇ

Çalışma grubunun üçte birinin evden dışarı çıkmadığı, dışarı çıkanların yarıdan biraz fazlasının korunma önlemlerine uyduğu saptanmıştır. Araştırmaya katılanların yarısı Covid-19 izolasyonuna uymaktadır.

İzolasyonun önemi topluma daha iyi anlatılmalıdır.

Sosyal izolasyon önlemlerinin etkinliğini ve yaygınlığını artırmak için yönetim tarafından uygulama esasları belirlenmesi, kolluk kuvvetlerinin denetim yapması ve yaptırım uygulaması önerilmektedir.

KAYNAKLAR

1. Duffin J. Severe Acute Respiratory Syndorme (SARS). In: Byrne JP, editor. Encyclopedia of pestilence, pandemics, and plagues.

Westport: Greenwood Press; 2008. p. 284–90.

2. Ksiazek TG, Erdman D, Goldsmith CS, Zaki SR, Peret T, Emery S, et al. A novel coronavirus associated with severe acute respiratory syndrome. N Engl J Med. Mass Medical Soc. 2003;348(20):1953–66.

3. Peiris JSM, Tang W-H, Chan K-H, Khong P-L, Guan Y, Lau Y-L, et al.

Children with respiratory disease associated with metapneumovirus in Hong Kong. Emerg Infect Dis. 2003;9(6):628-33.

4. Feng Z, Li Q, Zhang Y, Wu Z, Dong X, Ma H, et al. The epidemiological characteristics of an outbreak of 2019 novel coronavirus diseases (COVID-19)-China, 2020. China CDC Wkly. 2020;2(8):113-22.

(14)

5. Peng L, Yang W, Zhang D, Zhuge C, Hong L. Epidemic analysis of COVID-19 in China by dynamical modeling. arXiv. 2020; 2002.06563.

6. US Department of Health and Human Services. Principles of Epidemiology in Public Health Practice (3rd): An Introduction to Applied Epidemiology and Biostatistics. Atlanta: Centers for Disease Control and Prevention (CDC) Offic of Workforce and Career Development; 2012.

7. Ciotti M, Angeletti S, Minieri M, Giovannetti M, Benvenuto D, Pascarella S, et al. COVID-19 Outbreak: An Overview. Chemotherapy.

2020;64(5-6);215-23.

8. Sağlık Bakanlığı. COVID-19 (SARS-CoV-2 enfeksiyonu) Genel Bilgiler, Epidemioloji ve Tanı. Bilimsel Danışma Kurulu Çalışması.

Ankara: 2020.

9. Şeker M, Özer A, Tosun NZ, Korkut ÜC, Doğrul M. Covid-19 Pandemi Değerlendirme Raporu. Ankara: Türkiye Bilimler Akademisi Yayınları, TÜBA Raporları No: 34; 2020.

10. Cetron M, Simone P. Battling 21st-century scourges with a 14th- century toolbox. Emerg Infect Dis. 2004;10(11):2053-54.

11. Goh K-T, Cutter J, Heng B-H, Ma S, Koh BKW, Kwok C, et al.

Epidemiology and control of SARS in Singapore. Ann Acad Med Singapore. 2006;35(5):301-16.

12. Cetron M, Landwirth J. Public health and ethical considerations in planning for quarantine. Yale J Biol Med. 2005;78(5):329-34.

13. Centers for Disease Control and Prevention. Severe Acute Respiratory Syndrome (SARS), Appendix D1: Interventions for Community Containment. Atlanta: Centers for Disease Control and Prevention; 2004.

14. Lewnard JA, Lo NC. Scientific and ethical basis for social-distancing interventions against COVID-19. Lancet Infect Dis. 2020;20(6):631-33.

15. Alıcılar HE, Güneş G, Çöl M. Toplumda Covıd-19 pandemisiyle ilgili farkındalık, tutum ve davranışların değerlendirilmesi. ESTÜDAM Halk Sağlığı Derg. 2020;5:1–16.

16. Hornik R, Kikut A, Jesch E, Woko C, Siegel L, Kim K. Association of COVID-19 misinformation with face mask wearing and social distancing in a nationally representative US sample. Health Commun.

2020;36(1):6-14.

17. Barari S, Caria S, Davola A, Falco P, Fetzer T, Fiorin S, et al.

Evaluating COVID-19 public health messaging in Italy: Self-reported compliance and growing mental health concerns. medRxiv. 2020;

doi: 10.1101/2020.03.27.20042820

18. Wang C, Chudzicka-Czupała A, Grabowski D, Pan R, Adamus K, Wan X, et al. The association between physical and mental health and face mask use during the COVID-19 Pandemic: A comparison of two countries with different views and practices. Front Psychiatry.

2020; doi: 10.3389/fpsyt.2020.569981

19. Zhao PJ. A Social Network Model of the COVID-19 Pandemic.

medRxiv. 2020; doi: 10.1101/2020.03.23.20041798

20. Chang SL, Harding N, Zachreson C, Cliff OM, Prokopenko M.

Modelling transmission and control of the COVID-19 pandemic in Australia. arXiv. 2020; doi:

10.1038/s41467-020-19393-6

21. Szepietowski JC, Matusiak Ł, Szepietowska M, Krajewski PK, Białynicki BR. Face mask-induced itch: A self-questionnaire study of 2,315 responders during the COVID-19 Pandemic. Acta Derm Venereol. 2020;100(5):adv00152.

22. Uğurlu YK, Durgun H, Nemutlu E, Kurd O. COVID-19 salgını sırasında bireylerin sosyal el yıkama bilgi ve tutumunun değerlendirilmesi:

Türkiye örneği. J Contemp Med. 2020;10(4):617-624

23. Göksu Ö, Kumcağız H. Covid-19 salgınında bireylerde algılanan stres düzeyi ve kaygı düzeyleri. Turkish Studies. 2020;15(4):463-79.

24. Akyüz E, Üner A, Köklü B, Polat K, Eroğlu E, Küllü I, et al. Ülkemizdeki kronik hastalığı bulunan bireylerin korona-virüs salgınından korunma tedbirlerine uymaması. Ankara: TÜBİTAK. 2020.

25. Hussain AHM. Stringency in policy responses to Covid-19 Pandemic and social distancing behavior in selected countries. SSRN.

2020; doi: 10.2139/ssrn.3586319.

Referanslar

Benzer Belgeler

Buna göre farklı bölgelerdeki noktalarda gündüz süreleri arasındaki ilişkilerle ilgili aşağıda çizilen grafiklerden hangisi veya hangileri çubuğun diktiği güne

Sıra diğer aile üyesine geçer ve oda isim yazılan kişiler hakkında olumlu farklı bir özellik söyler. Not: Çocuğun bilmediği bir isim yazılmışsa çocuk oynarken pas

Makro besinler karbonhidratlar ve yağ enerji üretimi için kullanılır ve mevcut oksijen miktarına bağlı olarak karşılıklı olarak birbirlerinin yerine enerji elde etmek

I.Durum : Çubuk sarı bölgeye konuluyor Sonuç : Gölge boyu yılda bir gün sıfır oluyor.I. Dünya üzerinde 4 farklı renkli bölgede yaşayan Bilim,İlim,İrfan ve

Çocukların ve gençlerin korunması için, bilgilendirme, dürüst ve açık olma, bilgi kaynaklarını kontrol etme, rutinlerin oluşturulması, sağlıklı yaşam

Bilfen İlköğretim Kurumları Bilişim Teknolojileri Bölümü de bu süreci çocukların daha etkili olabilecek bir hale getirmek için Bilişim haftası kapsamında 99 farklı

 Bir bireyin davranış veya inançlarını, bir kişi veya grubun gerçek veya hayali, niyetli veya niyetsiz baskısının etkisiyle değiştirmesidir.. Sosyal etkinin türleri..

Tablo 16’da COVID-19 sürecinde annelerin çocukların hareket etme ihtiyaçlarını karşılama durumlarının yüzde ve frekans dağılımları gösterilmiştir.... COVID-19