• Sonuç bulunamadı

COMPARISON OF THE COMPLICATIONS WITH LARYNGEAL MASK AND ENDOTRACHEAL INTUBATION

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "COMPARISON OF THE COMPLICATIONS WITH LARYNGEAL MASK AND ENDOTRACHEAL INTUBATION "

Copied!
9
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

J SSK TEPECiK HOSP TURKEY 1999 ; 8 (3) : 72-80 72

KLİNİK ARAŞTIRMALAR

LARİNGEAL MASKE VE ENDOTRAKEAL ENTÜBASYONUN KOMPLiKASYONLAR YÖNÜNDEN KARŞILAŞTIRILMASI*

COMPARISON OF THE COMPLICATIONS WITH LARYNGEAL MASK AND ENDOTRACHEAL INTUBATION

SUMMAR.Y

Yasemin ERYILMAZ

Ayşegül

CEYHAN Alp ALPTEKiN ÖzgülTURGUT Meltem BABABALlM Nurten ÜNAL

In our study, we compared the laryngeal mask (LM) with tracheal tube (TT), according to their effed on vocal fundions, frequency of sore throat and eady postoperative complications.

Forty ASA I-II patients aged between 19-70 years, undergoing eledive operationson general surgery, gynecology, urology and oırthopedics were induded in our study. Patl.ents were di~

vided into two randomized groups. Following .fentanyl, propofol, vecuronium bromide in- duction, LM was inserted in the first group (n~20), Second group (n-20) was intubated using tra~

cheal tube. Afte:r termination of the operation decurarisa.tion was established using 1103 mg/kg neostigmin and 0.015 mg/kg atropine sulfate among the patients in whom swallow :reflexes, muscul.a:r tonidty :retuımed, and who breathed §pontaneously, LM was :removed in the finıt

group, and the second group was extubated. The patients were assessed for coughing, breath- holding, vomiting, sore throat, vocal cord fundions immediately after recovering from an- aesthesia; for vomiting, sore throat and vocal cord fm:ıdions 60 mins~postoperatively, for so:re throat and vocal functions after 6 and 24 hours postoperatively.

Complications such as coıughing and breatlı-holding were found mo:re frequendin the TT group. LM caused sore throat and vocal dysfundian less frequenfly than TT.

As a resuH, we conduded that LM, which causes less complicatioıns than IT, wm.ı.ld be a convenient method in seleded cases and may be rouHnely used.

(Key W ords: Diffkult intubation.)

Anesteı.:iyoloji ve Fleanimasyon Kliniği (Dr.Y Eryılmaz, Dr.A Ceyhan, Dr.A Alplekin, Dr.Ö Turgut, Dr.M Bababalım, Dr. N ünal Kli. Şeli)

Ankera Hestaneiili ANKARA 'ıfm:ı:ışma :Dr. Ayşegül CEYHAN

Hoşdere Cd. No: 80/11 06550 Yukarı Ayrancı-ANKARA

(2)

SSK TEPECiK HAST DERG 1999 Vol. 9 No. 2-3 73

ÖZET

AMAÇ: Çalışmamızda havayolu sağlamada yeni bir yöntem olan laringeal maske (LM)'yi erken postoperatif devredeki komplikasyonlar açısından endotrakeal tüp (ET) ile karşılaştırdık.

GEREÇ VE YÖNTEM: ASA I-H grubuna giren, yaşları 19-70 arasmda değişen, elektif ope- rasyon geçirecek, genel cerrahi, kadın-doğum, üroloji ve ortopedi kliniklerindeki 40 hasta

çalışmaya alındı. Hastalar rastgele 2 gruba ayrıldı. Fentanil, propofol ve vekuronyum endüksiyonunu takiben L gruba LM (s=20) takıldı.. 2. gruba endotrakeal entübasyon (EE) (s=20) yapıldı.

Anestezi

devamı

0

2

+N

2

0+ izofluran ile

sağlandı. Operasyon bitiminde, 0.03 mg/kg ne- ostigmin ve 0.015 mg/kg atropin sülfat ile dekürarizason sağlandı. Tüm koruyucu refleksleri geri dönen, kas tonusu yerine gelen, kendiliğinden soluyan hastalarda, 1. grupta LM çıkarıldı,

2. grupta ekstübasyon yapıldı. Hastalar hemen uyanınca öksürük, nefesini tutma, kusma, boğaz ağrısı ve ses fonksiyonları açısından; ameliyattan 1 saat sonra kusma, boğaz ağrısı ve ses fonk-

siyonları açısından 6 ve 24 saat sonra ise boğaz ağrısı ve ses fonksiyonla:rına etkisi açısından değerlendirildiler.

BULGULAR: Öksürük ve nefes tutma EE grubunda d2J.1a fazla görüldü. Boğaz ağrısı ve ses fonksiyon bozukluğu LM grubunda daha az görüldü.

SONUÇLAR: LM'nin özellikle mesleği gereği ses fonksiyonları önemli olan kişilerde

seçilmesi gereken güvenli bir yöntem olduğu kanısına varıldı.

(Anahtar Sözcükler: Zor entübasyon)

Genel anestezi uygulamalarında en önemli işlem olan güvenli havayolunun

sağlanması amacıyla, son yıllara kadar en- dotrakeal tüp (ET) veya yüz maskesi kul.-

lamlmaktaydı. Yüz maskesi uygulaması zor ve anestezistin ellerini meşgul eden bir yöntemdir. Endotrakeal entübasyon (EE) ise

dişler, faringe<ıl ve laringeal yapılara zarar verebilir ve uygulama sırasında beklen- medik sonmlar çıkarabilir.

Laringeal maske (LM), 1981 yılında İngiliz anesteziyolog Brain tarafından, en

azından seçilmiş uygun vakalarda bu so-

runların çözümünü sağlamak amacıyla kli- nik kullanıma sokulmu~tur (1,2).

LM'nin baqhca avatajları, uygulama ko-

laylığı, uygulamanın kolay öğrenilrı:ıesi, uy- gulama sırasında kas gev!'jetid ilaç ve la- ringokop gerektirmeyiışi, seçilmi!i ve uygun vakalarda diğer yöntemlerden daha az komplikasyona yol açmasıdır (3,4,5).

Bu çalı::ımada, LM ve ET'ün erken pos- toperatif devredeki komplikasyonl.an, uy- gulama sonxası oluşan boğaz ağrısı ve ses

fonksiyanlarına etkisi açısından karşılaştı­

rılması amaçlandı.

GEREÇ VE YÖNTEM

Çalışmamızda hastane etik komitesi ve

hastaların onayı alındıktan sonra, genel cer- rahi, kadın-doğum, üroloji ve ortopedi va-

kaları.nda, supin ve·Htotomi pozisyonunucia elektif operasonu planlanan, ASA I-II kla- sifikasyonundan 40 hasta üzerinde gerçek-

leştirildi.

KBB cerrahi hastaları ve uzun cerrahi

giri~imier, operasyona ve sürenin uzun-

luğuna bağh olarak tahrişi nedeniyle boğaz ağrısı yapabileceği için, beyin cerrahisi has-

taları operasyon sonunda kooperasyon ları­

nın iyi olmayabileceği düşünülerek çalır,ıma dıııı bırakıldı. Otonom nöropatisi olan has- talar, aşırı şişman hastalar, kronik obstrüktif

akciğer hastalığı olanlar ve alleı:ji öyküsü olan hastalar çalışmaya alınmadı.

Operasyondan 45 dk. önce indramus- kuler 1 mg/kg meperidin ve 0.5 ıng atropin sülfat. ile premedikasyon sağlandL Rutin no- ninvaziv monitörizasyondan sonra rastgele 2 gruba ayrılan hastalara, 1. gruba EE

yapıldı. Anestezik tüm işler ve takipler son sene asistanı veya uzman tarafından ger-

çekleştirildi.

(3)

J SSK TEPECiK HOSP TURKEY 1999 Vol. 9 No. 2<3

Anestezi endüksiyonu inhaven 2 g/

kg fentanil ve 2 mg/kg propofol ile yapıldı.

0.1 mg/kg vekuronyum bromid iv verilerek kas gev~emesi sağlandıktan sonra 1. grup- taki erkek hastalara 4 numaralı LM, kadın

hastalara 3 numaralı LM takıldı. 2. gruptaki erkek hastalara 9 mm, bayanlara 7.5 mm

çaplı yüksek basınç dü~ük hacimli kauçuk tüplerle (Rüsch) EE yapıldı. Anestezi de-

vamlıhğı %50 02 + %50 N20 ve ı MAC izof~

luran ve gerektiğinde 0.05 mg/kg vekuron~

yum ile sürdürüldü.

Operasyon bitiminde dekürarizason anestezik gazlar kesilerek 0.03 ıng/kg ne- ostigmin ve 0.015 mg/kg atropin sülfat ile

sağlandı. Kendiliğinden solunum yeterliyse ve yutkunma refleksinin geri dönmesi ile LM ve ET çıkanldL

Postoperatif dönemde öksürük (maske veya tüp çıkarıldıktan sonraki ilk dakika içinde 5'den az öksürük yok sayıldı, 5'den fazla öksürük var sayıldı), nefes tutma, kusma gibi komplikayonlar izlendi. Ayrıca

hastalar randoruize rasgele tek kör yöntemle hemen hemen uyanınca, ı saat, 6 saat ve 24 saat sonra olmak üzere toplam 4 kez boğaz ağrısı ve ses fonksiyonları açısından değerlendirildi. Değerlendirme Tablo l'deki skala ile yapıldı.

Sonuçların değerlendirmesiııde; de- mografik incelemede "Spearman korelasyon analizi testi", komplikasyonlarcia "iki yüzde

arasındaki farkın önemlilik testi" kullanıldı.

anlamlı olarak kabul edildL

SONUÇ ve BULGULAR

Çalı~maya alınan iki grup hasta arasında

cinsiyet, yaş, vücut ağırlığı ve operasyon süreleri açısından anlamlı farklılık sap-

tanmadı (Tablo H),

Hastaların endüksiyon ve intraoperatif takiplerinde hiçbir sorun çıkmadL Pos- toperatif dönemde LM grubunda hiçbir hastada öksürük ve nefes tutma görül- mezken, EE grubunun %65'inde hasta) öksürük, %35'inde hasta) nefes tutma görüldü. Bu fark istatistiksel olarak an-

lamhydı (p<O.OOl). Postoperatif kusma LM

74

%10'unda. (2 hasta), EE gru-

bunun %15'inde (3 hasta) görüldü. İki grup

arasında istatistiksel anlamda fark yoktu

TABlO !: Boğaz ağ n ve ses lonksiyonla~ıölçeği Boğaz ağ n Ses fonksiyonları(Konuşma)

yok Koopere, konuşma yok 2 Hafif ağrı Kısıksesle

3 Dayanabilir Normal sesle 4 Şiddetli ağrı Yüksek sesle

TABLO !1: Hastaların özellikleri ve opera~on süreleri Laringeal Endoiral<eal Maske Entübasyon 39.95 14.40 36.70 12.26

7/13 ·ıo110

Vücut ağırlığı 69.70 7.62 70.80 9.31 Operasyon süresi 71.50 32.00 80.25 48.76

TABLO m: Posperatif sorunlar

LM EE Anlamlılık

S(%) S(%)

Öksürük 13(65) p<O.OOi

Nefes tutma p<0.001

Kusma 2(10) 3(15) p>0.05

TABlO IV: Laringsal Maske grubunda boğaz ağrısı süre ilişkisi

Puan Hemen uyanınca (T1)S(%) 1 2 4(20) 3

4

6 saat 24 saat

TABlO V: Endotra!{eal Entübasyon grubunda boğaz

~ağrısı zama~ Ilişkisi

(4)

SSK TEPECIK HAST DERG 1999 Vol. 9 No. 2-3

LM grubu hastaların boğaz ağrısı Tabio IV'de, EE grubununki ise · Tablo V'de

gösterilmi~tir. Buna: göre· LM. grubunda. 16 hasta (%80) u yandıklarında hiç boğaz· ağrısı tanıınlamazken, 4 hasta (%20) hafif boğaz ağrısı tanımladı. Uyandıktan 1· saat sonra 1

hastanın(%5) .hafif boğaz ağrısı devam eder- ken, 6 saat sonra hiçbir hasta boğaz ağrı­

sından yakınma:dı.

TAB.LO VI: Laringeal Maske grubu .ses fonksiyonu zaman ilişkisi ·

Puan Hemen uyanınca 1

sa:a.t

6 saat · 24 saat

2 3 4

(T 1 )S(%) sonra(i 2) sonra(T 3) soiıra(T 4)

13(.65)

7(35) 1(5)

19(95) 1(5)

19~95) 20(100)

EE grubunda 10 hasta (%50) hemen

uyandığında boğaz ağrısı tarif etmezken, 1 hasta (%5) · hafif, 9 hasta (%45) · ise da- yanabildikleri tarzda rahatsız edici ağrıdan

~ikayet e.tti. Bir saat sonra 8 hastanın (%40) hafif, 7 hastanın (%35) rahatsız edici, 2 has.:.

tanın (10) dayanılmaz derecede qiddetli

ağrısı mevcuttu. Allı saat.son,ra 14 hasta (70) hafif, 2 hasta (%10) rahatsız edici ağrıdan

~ikayet etti. Uyandıktan 24 saat sonra hiçbir

hastanın boğaz ağrısı yoktu. Şidd~tli boğaz ağrısı olan hastalar npnsteroid antienfla- matuar ilaçlarla tedavi edildi ve tedaviye

cevap verdi. ·

Her iki grubun sonuçları birbiri ile

kar~ıla~tırıldığında, · bpğaz ağrısı oranı. LM grubunda hemen uy~ca (p<0.05), 1 ve 6 saat sonra (p<0.001)·istatistiksel olarak an-

lamlı dü~ük bulundu. Uyandıktan 24 saat sonraki değerlerde ise istatistiksel açıdan

fark gözlenmedi. LM grubunda EE grubuna göre . ilaç kullanımı istatistiksel olarak an-

lamlı azdı (p<0.001).

LM grubun ses fonksiyonu skorları,

Tablo VJlda EE grubundakiise TabloVII'de gösterilmiqtir. Hemen uyanınca LM gru- bundaki 13 hasta (%65) kısık sesle, 7 hasta (%35) normal sesle konu~abiliyordu. Bir ve

75

6 saat sonra sadece bir hasta (%5) en fazla normal sesi~, . ger~ kalan .19 hasta .. (%95) yüksek sesle kontı.~abiliyordu. Uyand~ktan

24 saat SQnra ise bütün hastalar yüksek sesle

konuııabiliyordu.

TABLO VII: Endotrakeal EntObasyon ses· fonksiyonu zaman ilişkisi

Puari

2 3 4

Hemen uyanınca (T1)S(%) 15(75) 3(15) 2(10)

1 Saat 6 .saat 24 saat sonra(T 2) sonra(T 3) sonra(T4)

12(60) 6(30) 2(10)

17(85)

3(15) 20(100)

EE grubunda ise hemen uyanınca, .15 hasta (%75) koopere .ama hiç ses çıkar­

tamıyor, 3 hasta (%35) kısık sesle, 2 .ha,sta (%10) normal sesle konuııabiliyord,tı. Bir saat sonra 12 hasta (%60) kısık sesle, 6 hasta (%30) normal . sesle, 2 hasta(%10) yükSek sesle konuııabiliyordu. Allı saat sonunda 17 hasta (%85) normal sesle, 3 hasta (%15) yüksek sesle konuııabiliyordu. Uyandıktan

24 saat sonra ise bütün hastalar yüksek sesle

konuııabiliyordu.

Her iki grubun sonuçları katıııla~tırıldı-.

ğında, ses. fonksiyonları LM . grubunda hemen uyanınca, 1 ve 6 · saat sonra (p <

0.001) istatiksel anlamİı olarak daha iyi.ko- runmuıı olup, 24. saat d~ğerleri arasmda ise istatiksel olarak anlamlı farklılık gözlen- memi§tir (p> 0.05).

TARTIŞMA

Genel anestezi uygulanan her hastada, güvenilir ve etkin bir havayolu sağlamak ve

devamlılığını korumak, yaııamsal bir öneme sahiptir. Bu amaçla yıllardır uygulanan: en- dotrakeal tüp ve yüz maskesine ilave olarak, 1981 yılında ingiliz· anesteziyolog Brain

tarafından geliııtirilen LM, uygun·vakalarda gittikçe artan ö:ran:larda kullanılmaya baıı­

lanmıııtır (1,2).

Biz çalııımamızda LM'yi ses ·fonksiyon-

larına etkisi, boğaz ağrısı oluşturma oranı ve

komplikasyonları açış:ında

EE

ile karııı-

(5)

J SSK TEPECiK HOSP TUf'lKEY i 999 Vol. 9 No. 2·3

la~ tırdık

Smith ve White'ın bildirdiği gibi LM henüz havayolu açılmasında rutin olarak tüm hastalarda kullanılabilecek, problemsiz bir yöntem değildir (6). LM'yi kısıtlayan en önemli potansiyel problem, mide içeriğinin

soluk yoluna kaçmasıdır (3,7).

Kusma riskinin yüksek olduğu ileus, se- zaryan veya tok olduğu bilindiği halde acil cerrahi giri~im gerektiren ve entübe edi-

lemediği için LM takılan bazı vakalarda as- pirasyon olu~mamışken (8,9), aç olduğu bi- linen elektif giri~im geçiren bazı vakalarda aspirasyon ve bunu izleyen pnömoni bil-

dirilmi~tir (10,11). LM uygulamasındaki as- pirasyon oranı kesin olarak bilinme- mektedir (3). LM takılan hastada kusma

olması halinde, LM'nin çıkarılarak EE'a geçilmesini önerirken (12), regürjitasyonun LM ile daha erken farkedilebileceğini ve regürjitasyon olduğunda LM'nin yerinde

bırakılarak, hastanın trendelenburg po- zisyonuna getirilmesini ve LM'nin tüpün- den aspirasyon yapılması önerilmektedir (13).

Çah~mamızda hiçbir hastada endük- siyon ve operasyon sırasında kusma ve as- pirasyon saptanmamı~tır. Ameliyat sonrası

LM grubunda 2, EE grubunda 3 hastada kusma görülmü~, ancak hastalar tamamen

uyanık ve yutma refleksleri yerinde olduğu

için aspirasyon olu~mamı~hr.

EE ile en sık ortaya çıkan problemlerden biri de postoperatif boğaz ağnsıdır. Çalıı:ı­

malarda, EE yapılan hastalarda, boğaz ağrısı sıklığı %28-47 arasında deği~irken,

%3 hastanın 24 saat sonunda halen boğaz ağrısından yakındığı saptanmıı'ihr (3,14).

LM takılan hastalarda yapılan çalıı'imalarda

postoperatif boğaz ağrısı sıklığı % 0-12

arasında deği~mektedir ki bu da entü- basyon yapılmayan anestetize hastalardaki

boğaz ağrısı sıklığı ile e~değerdedir

(3,14,15,16,17). Aynı çalıı:ımalar bu has- talardan hiçbirinin 24 saat sonunda boğaz ağrısından yakınmadığını bildirmektedir.

Boğaz ağrısının LM grubunda EE gru- bundan daha az olmasının nedenleri la-

76

ringoskopi yapılmaması, direkt trakeal

temasın olmaması ve hastaların rutin olarak aspire edilmemeleridir, LM çeşitli ope- rasyonlarda 7 saate kadar sorunsuz olarak

kullanılmıştır, ancak ne kadar sürelerle kul~

lanılabileceğini saptayacak daha fazla

sayıda çalışmaya ihtiyaç vardır. Bu konuda dikkat edilmesi gereken konu balonun yüksek basıncının uzun süre faringeal mu- kozaya bası yapmasıyla ortaya çıkacak prob- lemlerdir (3). Azot protoksit, balon içine

sızarak 20-40 dk içerisinde balon basıncının 250 mmHg'ya kadar yükselmesine neden olabilir (3,18). Bu nedenle 30 dk'yı geçen va- kalarda balon basıncı izlenmelidir (3,19).

Balon basıncının artmasıyla farinks mu-

kazasının ne kadar etkilendiği tam olarak bi- linmemektedir. Ancak hastalarda yüz mas- kesiyle ortalama %10 daha az boğaz ağrısı olu<?ması hasarın çok önemli olmadığını düşündürmektedir (19). 2,3,4 numaralı LM tüpleri ile yapılan bir çalışmada LM balon

basınçlannın farinks mukozası kapiller

basıncın üzerine çıktığını, ancak mukozanın

maskeye uyum sağladığını göstermektedir (18). Balon basınemın bu kadar yüksek

değerlere çıkmasını engellemek 4 yöntem önermektedir. Bunlardan ilki ba- lonun anestezik gaz kan~ımı ile şi~irilme­

sidir. Ancak bunun sanıldığı kadar etkin

olmadığı, balon içindeki azot protoksitin

%66'sının dı~andaki havanın kan~ımdan bağımsız olarak birkaç dakikada dışarı çıkabileceği de gösterilmi~dir İkinci ola- rak balon suyla doldurulabilir, ancak trakeal aspirasyon riski taşır ve LM'nin ısı ile ste- rnize edilmesi sırasında içinde kalan su bu- harlaşıp balonu patlatabilir. Üçüncüsü ayarlı basınç vanalan olabilir ki, bu halen bazı en- dotrakeal tüplerde kullanılmaktadır. Dör- düncü olarak balon basıncı izlenerek, gerekli oldukça havası boşaltıhr. Sonuncusu en etkin, en kolay ve bugün için en uygula- nabilir yöntemdir(19).

EE sonrası geH~en komplikasyonlardan biri de ses fonksiyonlarında bozulmadır. LM

takılan ve EE yapılan hastaların ses fonk-

siyonlarını akustik dalga formu analizi ile, uygulama öncesi ve sonrası 24. saatte

(6)

SSK TEPECiK HAST DERG 1999 Vol. 9 No. 2-3

incelenınişdir. LM grubunda, kullandıkları

4 ölçütten yalnızca birinde, EE grubunda ise dördünde de 4. saat ölçfurılerinde, iki grup

arasında LM lehine istatistiksel olarak an-

lamlı farkvarken, 24 saat sonraki değerler,

her iki grupta da kontrol değerleri ile aynı bulunmuştur. (20).

Çalışmamızda, ses fonksiyonlarında, uyandıktan 1 saat ve 6 saat sonra LM ve EE grubunda istatistiksel anlamda fark bulduk.

Postoperatif 14 saat sonraki skorlarda ise fark yoktu.

KAYNAKLAR

1. Brain AIJ. Laryngeal mask; a new canception airway management. Br J Anaesth. 1983; 55: 801.

2. Seliers W, Edwards Rf. Awake intubatian with Brain laryngeal airway. Anq.esth Intense Care. 1991 ; 19 : 473.

3. Pennant ], White P: The laryngeal mask airway: Its usesin anesthesiology. An'aesthesiology. 1993; 79: 144.

4. Malthy Af, Loken RG, Watson NC: The laryngeal mask airway: Clinical appraisal in 250 patients. Can J An- aesth. 1990; 37. 509.

5. Wilkins C], Cramp PGV, Staples ], Stevens WC:

Comparation of the an es thetic requirement for tolerance of la- ryngeal mask airway and endotracheal tube. Anesth Analg.

1992 ; 75 : 794.

6. Smith I, White P: Use of the laryngeal mask airway as an alternative to a face mask during outpatient artroscopy.

Anesthesiology. 1992; 77 : 850.

7. Dauses PRF, Tighe SQM, Greenslade GL, Evans GH:

Laryngeal mask airway and tracheal tube insertion by un- skilled personnel. The Lancet. 1990; 336 : 977.

8. Brain AI]: Three cases of difficult intubatian overcome by the laryngeal mask airway. Anaesthesia. 1985; 40: 353.

9. Mello WF: Management of failed endotracheal in- tubation at cesarean section. Anaest Intens Care. 1990; 19

; 303.

10. Griffin RM, Hatcher IS:'Aspiration pneumonia and the laryngeal mask airway. Anaesthesia. 1990; 45: 1039. ·

77

Ses fonksiyonlarının araştırıldığı çalış­

malarda ve geriye dönük taramalarda, LM' nin ses fonksiyonlarını EE'dan daha az ve

kısa süreli etkilediği bildirilmiştir ve bu ne- denle ses fonksiyonları mesleği gereği

önemli olan kişilerde LM'yi önerenlerde

vardır.

Sonuçta bulgularımız, seçilmiş uygun ol- gularda· Laringeal Maske uygulamasının;

daha az komplikasyona yol açtığı, (daha. az

boğaz ağrı ve ses sorıinu) ve havayolu

sağlamada güvenli bir yöntem olduğu görüşünü desteklemektedir. ·

11. Koehli N: Aspiriıtion and laryngeal maskairway ([et- ter). Anaesthesia. 1991; 46: 419.

12. Nanji GM, Mall1y JR: Vomiting and aspiration pneumonitis with the laryngeal. Can J Anesth. 1992 ; . 39 :69.

13. Brain AI]: Laryngeal mask and oesophagus ([eter).

Anaesthesia. 1991; 46 : 701.

14. Brain AIJ. Mc Ghee TD, Mc Ateer E], Thomas A, Abu-saad MA W, Bushma ]: The laryngeal mask airway; de- velopment.and preliminary trials of a new type of airway.

Anaesthesia. 1985 ; 40356.

15. Sarma V] The use41aryngeal mask airway in spon- taneously breathing patients. Acta Anaesthesiol Scand ..

1990; 34 : 669.6

16. Brodrick PM, Webster NR, Nunn ]F: The laryngeal mask airway; a study of 100 patients during spontaneous r

breathing. Anaesthesia. 1989; 44 : 238.

17. Malthy Af, Loken RG- Watson NC: The laryngeal mask airway: Clinicalappraisal in 250 patients. Can JAn- aesth. 1990; 37: 509.

18. Marjot R: Pressure exerted l1y laryngeal mask a.irway cuff upon the pharyngeal mucosa. Br J Anaesth. 1993 ; 70:

25.

19. Lumb AB, Wrigley MW: The effect of nitrous oxide on laryngeal mask cuff pressure. Anaesthesia .1992 ; 47 : 320.

20. Lee SK, Hong KH, Coe H, Song HS: Comparison of the effects of the laryngeal mask airway and endotracheal in- tubation on vocal function. Br J Anaesth. 1993 ; 71 : 648.

(7)

J SSK TEPECiK HOSP TURKEY 1999 Vol. 9 No. 2-3

EK TARTIŞMA

Prof.Dr. Atalay ARKAN (9 Eylül Tıp Fakültesi.)

Emniyetli sağlamada trakeal entübasyonun laringeal maske ile karşılaştı~

rılmasını doğru bulmuyorum. Laringeal maske uygulaması günümüzde bire bir tra~

keal entübasyon ile karşılaştırılması

oldukça eskimiE_i ve önemini kaybetmiştir.

Laringeal maske kısa süreli yatar durumda

yapılan genel anestezi uygulamalarında

yüz maskesi ile yapılan anesteziye seçenek olabilir. Acil girişimlerde zor havayolu du- rumunda laringeal maske yaşam kurtarıcı

bir girişirndir. Zor entübasyon yaşanan. ol- gularda laringeal maske içinden körleme veya fiberoptik bronkoskop aracılığı ile entübasyon başansı tarhşılmazdır.

Sezeryan sırasında yaşanan zor entüba- sonlarda laringeal maske hayat kurtarıcı ve ilk seçenek olarak kabul edilmiştir.

anestezi Kongresi, Sidney). Son 5 yıl

laringeal maskenin endikasyonu acil du- rumlarda açma yönüne kay-

mıştır. Ancak anestezi her anestezi uzmanının ve anestezi eğitimi

hekimlerin maske ile de- Bu ne-

vardır. Tra-

entübasyonla yerde

yüz maskesi ile karşılaştırılabilirdi. As-

zorluğu veya

GiriŞ, bölümünde yüz maskesinin uy- zor olduğundan bahsediliyor.

olduğu En-

~~·---'""-"' tekrıik ile ve

""''<U'-H)',lli'-HO günü- müzde en etkin ve hasta yönünden em- niyetli bir non invazif uy.gulamadır. Non in- vazif endotrakeal entübasyona seçenek ise invazif trakeostomidir, Veya retrograd trans trakeal entübasyon olabilir,

Çalışmada ses fonksiyonlarının verilen skala ile değerlendiriL-mesi yetersiz

78

rnektedk Objektif bir yöntem kullaml-

mamış, kriter olarak ses kısıklığı alınmıştır.

Genel anestezi derlenmesinde anestezi aja_-rı­

larının ses üzerine etkileri göz ardı edilmiş olmaktadır. KBB uzmanı tarafından değer­

lendirilme yapılabilirdi. Ses tellerinin yapısı

hiperemi açısından değerlendirilebilirdi.

Gereç ve Yöntem'de trakeal entübasyon için niçin yüksek basınç dü~ük volümlü balon ve kauçuk materyel içeren tüplerin neden kul-

lanıldığı açıklanmalıdır. Klinik araştırmalar

öncelikli olarak rasgele çift kör veya tek kör

olması. Uygulamacıların ön yargılı ol-

malarını önlernede gereklidir. Uygulamayı yapanların deneyimlerinin aynı düzeyde

olması idealdir.

Sonuç kısmında ses sanatçılarına yönelik öneri yersiz gibi durmaktadır.

Doç. Dr. Demet TOK (İzmir Atatürk Eğitim Hastanesi)

Eryılmaz ve <J.rkadaşlarının çahşrnasında

anestezi sonrası boğaz ağrısı iki grupta

karşılaştırılıyor ancak her iki anes- tezinden sonra uygulanan ve

varsa arası fark araştınl- mamış. Bu çalışmanın sonuç-

larını doğrudan önemli bir et- kendir ve mutlaka belirtilmelidir.

arası ses fonksiyonlarının araş­

tmlması ses teli işlemini objektif

ve subjektif bir skala kul- Bu dururnda çalışmacılar ve göstererek bu değerlendirme skor-

geçerliliğini kanıtlanlah veya

ses değerlen-

Uz.Dr.A CEYHAN

Çahşmaıuızın amacı, güvenli havayolu

sağlamada, endotrakeal entübasyon (EE) ile laringeal maske(LM)'yi karşılaştırmak değit şişman olmayan, aç ve uzun süreli ol- mayan vakalarda, EE yerine LM kullanı­

larak EE'un komplikasyonlarındmı hastanın

(8)

SSK TEPECil< HAST DERG 1999 Vol. 9 1\lo. 2·3

komnabileceğini göstermektir.

Anestezi pratiğinde LM kullarnlrnası

birçok avantaj sağlar. Bunlar; uygulamada kas gevşetici kullanmanın zorunlu ol-

maması dolayısıyla erken uyanm.a, zaman ve rnalzeme tasarrufu, operasyon kısa da olsa güvenli havayolu sağlanması, maske tutmadığı için anestezistin ellerini ba~ka

giri~imler için serbestçe kullanabilmesi,

boğaz ağrısının daha az olması ve ses fonk-

siyonlannın d.aha iyi korunmasıdır (1-3) ..

anestezi pratiğinde LM kullanımı, EE ve yüz maskesine ora:rıla daha kolay ve güvenlidir. (1-5).

Yapılan çah~malarda, acil durumlarda,

hızh ve güvenli bir havayolu sağlarLması

nedeniyle, LM'nin yüz maskesine tercih edilmesi ve başarısız entübasyonlarda cer- rahi olarak havayolu açılmasından önce uvı:

denemnesi gerektiği bildirilmiştir(l).

LM yüz maskesine göre daha güvenli bir havayolu sağlar. Nabızdan ölçülen (pulse) aksimetre ile saptanan hiposi atakları, yüz maskesine oranla daha azdır (1,3-7). Yüz maskesinin göze ve fasyal siniriere ve-

rebileceği zararlardan kaçımlmış olur (1,4, Balonun kenarında kaçak olmadığı sürece ;;ınestezik gazlar operasyon odasını

yüz maskesine oranla daha az kirletir (1,9).

LM kullamlması ile anestezistin elleri ser- best kalır

LM takılınası ve öğrenilmesi EE'a göre çok daha kolaydır, kas gevııetici ve la- ringoskop kullamlmasmı gerektirmez (1,4,8

ll). Laringoskop kullamlnı.adığı için dudak, diş ve ağız mukozasma travma

önlenmiş olur (1,4,8). Süks:Lrı.iikoli.n kul-

lanılması gerekmediğinden, postoperatif dönemde kas ağrısı görülmez (1). Sağlıklı, şişman olrnayan, aç, anestezi verilmi~

erişkinlerde yapılan çalışmalarda, deneyim- siz personelin LM takınada %90 başarılı ol·

duklan gösterilmiştir (l,lO,ın Eğer kusma riski yoksa, havayolu sağlanmasında, LM hastaya en az zarar verecek yöntemdir (2).

Bu çalşırnada, yüz maskesi kullanımmın

tercih edilmediği da..ha uzun süreli olgular- da; ~i~marı olmayan ve aç olması şartıyla,

79

EE'a seçenek olan LM kuHammmı son- raki komplikasyonlar açısından karşılaştır­

mayı yeğledik.

Yüz maskesi uygulanmasmda zorluk, a..nestezistm her iki elini meşgul etmesi ve bir süre sonra anestezistin elinde yorgunluk

oluşturmasıdır. Ayrıca her zaman hastanın

yüzüne tam uyan boyutlarda bir yüz mas- kesi bulunmarnası da bir başka sorund ur.

EE uygun teknikle ve uygun büyüklükte tüp seçildiğiııde günümüzde en etkin ve hasta yönünden emniyetli noninvaziv bir

uygulaınadır. Ancak komplikasyonları ve uygulama sırasında ortaya çıkan stres cevap göz önüne alındığırıda EE'u, ~işman ol- mayan, acil olmayan ve çok uzun. süreli

mayarı ameliyatlarda, mevcut avantajlan ne- deniyle LM kullanılması ile karşlaştınnayı uygını bulduk

LM takılınası ve öğrenilmesi EE'a göre çok daha kolay, kas gev~etici ilaç ve la- ringoskop kullanılmasmı gerektianeyen no-

. . ı . .. t d. ~'1 4 o 11) 1,

nLnvazıv mr yon ·em _ır \c., .,o- . . ra- keostosi veya geriden tnuı.strakeal entübas- yon ise invaziv bir yönten1dk Biz iki no- ninvaziv yöntemi kar~ılao,ıhrmayı daha uygun bulduk.

Ses kısıkhğmda genel anestezi ajan-

lannın rolü olabilir. Ancak her iki grupta da

aynı genel anestezik aj;:m kullamldığmd;ım

gruplar arası oluşan fark yönteme bağlandı.

KBB uzmcı.m tarafmda:n ses tellerinin hi- peremik yapısı değerlendirilebilirdi, ancak hiçbir olgumuzda ciddi ko:rnplikasyon

geliEp::nediğinden rutin uygulamada ge- reksiz travmadan kaçınmak amacıyla KBB uzrnaru değerlendirmesine başvurmadık

Yüksek volüm dü~ü.k başınçh en··

dotrakeal tüplerle yapılan bir çah~mada,

entübasyon sonrası ağızlarına boya konan tüm hastalarda az miktarda da olsa boya

geçişi saptanmı~tır(1). Bu kaçakların en- gellenmesinin tek yolu trokea ınukozasmda

iskemiye neden olabilen düsıük voliim yüksek basmçh balonlu kauçuk tüplerin

kulla:mlmasıdı:r(12). Biz buna uygun mal- zeme kullandık.

Çalışmamızda da rasgele tek kör yöntemi

(9)

J SSK TEPECiK HOSP TURKEY 1999 Vol. 9 No. 2-3

uygulanm~tır. Uygulamayı son sene asis-

tanı ve uzman yapmıştır.

Ses fonksiyonlarının araştırıldığı çalış­

malar ve geriye dönük taramalarda, LM'nin ses fonksiyonları önemli olan kişilerde LM

kullanılmasını önerenler vardır (1,13,14).

İkinci incelemeemin belirttiği; Tablo I' de

KAYNAK~AR

1. Pennant J, White P: The laryngeal mask airway: Its usesin anesthesiology. Anaesthesiology. 1993; 79: 144.

2. Brain AIJ: Three cases of difficult intubation overcome by the laryngeal mask airway. Anaesthesia. 1985; 40 : 353.

3. Brain AIJ. Three cases of difficult intubatian overcome by the laryngeal mask airway. Anaesthesia. 1985; 40: 353.

4. Benumorf J: Laryngeal mask airway indications and contrindications. Anesthesiology. 1992 ; 77: 343.

5. Coyne BJ: Brief report: The use of laryngeal mask air- way in day case and short stay surgery. Iris J Med Sci. 1990

; 159:85.

6. Mason DG, Bingham GM: Forum: The laryngeal mask airway: Clinical appraisal in 250 patients. Can J An- aesth 1990; 37: 509.

7. Mc Cririck A, Ramage DTO, Pracilio JA, Hickman A:

Experience with the laryngeal mask airway in two hundred patients. Anaest Intens Care. 1991 ; 19 : 256.

80

verilen ses fonksiyonlarının değerlendiril­

mesinde kullanılan kaynağa ulaşılmadı.

Araştırmamız bitmiş olduğundan baııka bir yöntemle yeniden değerlendirmemiz olası değildir. Bunun için tekrar bir çalışma plan- lamak gerekmektedir. Bu nedenle bu

eleştiriyi düzeltemiyoruz.

8. Malthy AJ, Loken RG, Watson NC: The laryngeal mask airway: Clinical appraisal in 250 patients. Can T An- aesth. 1990; 37: 509.

9. Brimacombe J, Berry A: Laryngeal mask airway and recovery room pollution. Anaesthesia. 1993; 48 : 541. .

10. Dauses PRF, Tighe SQM, Greenslade GL, Evans CH: Laryngeal mask airway and tracheal tube insertion by unskilled personel. The Lancet. 1990 ; 336 : 977.

11. Pennant J, Walker M: Comparison of the endo- tracheal tube and laryngeal mask in airway management by paramedical personnel. Anesth Analg. 1992; 74: 531.

12. John RE, Hill S, Hughes TJ: Airway protection by the laryngeal mask. Anaesthesia. 1991 ; 46 : 366.

13. Brain AIJ: Laryngeal mask; a new conception airway management. Br T Anaesth. 1983 ; 55: 801.

14. Lee SK, Hong KH, Choe H, Song HS: Comparison of the effects of the laryngeal mask airway and endotracheal in- tubation on vocal function. Br T Anaest. 1993; 71 : 648.

Referanslar

Benzer Belgeler

Uzamış göğüs drenajı veya re-operasyon ile güdüğün yeniden kapatılması (interkostal adele flebi veya pediküllü bir serratus adele flebi kullanılarak güdüğün

dk’sı ortalama SAB değerleri Grup P’de Grup L’den istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek bulundu (p=0,042).. Grupların PAP ortalamaları

年老、虛弱、手臂無力者,可協助在上臂加壓使血管擴張,或漸歇性使用止血 帶紮緊上臂,加速靜脈動脈化。 冰敷原則 冰敷時每次約

Sonrasında LMA yoluyla hasta prok- simal trakeadan tekrar solutuldu (Şekil 2c ve d). Bu sırada End -tidal CO 2 düzeyleri anestezi tarafından takip edildi. CO 2 değerinin 50

Our aim was to determine the rate of complications during endotracheal intubation, following theoretical and practical training of residents of the internal medicine department

Our findings suggest that the ETT sizes used in clini- cal practice for children aged 0-3 years are more compatible with the diameters obtained from the corrected

Comparison of the Effects of Lidocaine and Dexmedetomidine Before Propofol Induction During Laryngeal Mask Airway Insertion... effects of lidocaine and dexmedetomidine on LMA