Hasankeyf'i kurtarma yolunda hukuki açıdan 'umut doğdu'. Danıştay Dava Daireleri Genel Kurulu, Ilısu Barajı'yla ilgili Bakanlar Kurulu kararının 'yeniden yargı süzgecinden geçirilmesi için' düğmeye bastı.
Karar Genel Kurul'un oyçokluğuyla alındı. Kararda 'Hasankeyf'le ilgili halen sürmekte olan bir başka dava daha olduğu, bu ikinci davanın sonucu alınmadan ilk davanın kesinleştirilmemesi gerektiği' vurgulandı.
İşler yürüdü...
Tartışması bile ömür tüketen Ilısu Barajı'nın projesi 1982 yılında tamamlandı. Bakanlar Kurulu'nun da onayıyla 1997 yılında ihale için İsviçreli şirketler grubuyla anlaşma sağlandı. Ilısu Barajı'nın temeli, 5 Ağustos 2006 tarihinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından atıldı.
Ama tüm bunlar yapılırken '6 bin yıllık tarihi yutacak' denilen barajla ilgili iki dava da yürüyordu. Davalardan biri Danıştay'da, diğeri de Diyarbakır İdari Mahkemesi'nde açılmıştı.
Danıştay'taki dava, Ankara'da, avukat Kemal Vuraldoğan ve TMMOB Mimarlar Odası tarafından açıldı. Davacılar, Ilısu Barajı'nın ve barajın ihalesiyle ilgili Bakanlar Kurulu kararının iptalini istiyordu. Danıştay 10. Dairesi bu istemi reddetmişti. Ama Danıştay 10. Dairesi'nin verdigi bu karar da Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nda bozuldu. Kurul, kararında çevreci örgütler tarafından Diyarbakır 1. İdare Mahkemesi'nde açılan diğer davanın halen sürdüğüne dikkat çekerek şöyle dedi:
"Davada, ihale konusu işin yapımı halinde birinci derece arkeolojik sit alanı olan Hasankeyf'in sular altında kalacağı, bu nedenle de işlemin 2863 sayılı kanun hükümlerine ve uluslararası sözleşmelere aykırı olduğu iddia edildiğinden, Ilısu Barajı ve HES projesinin iptali istemiyle Diyarbakır İdare Mahkemesi'nde açılan ve derdest olan davada verilecek karar, söz konusu baraj inşaatının yapımına ilişkin Bakanlar Kurulu kararının iptali istemiyle açılan bu davada verilecek kararı etkileyeceğinden, İdare Mahkemesi'nde derdest olan davanın bekletici bir ön mesele olarak kabul edilmesi gerekirken davayı sadece 2886 sayılı kanunun 89. maddesi kapsamında inceleyerek sonuçlandıran daire kararında hukuki isabet görülmemiştir."
Şimdi ne olacak?
Bu son karar üzerine dosya yeniden 10. Daire'ye gidecek. Kurul kararı bağlayıcı olduğu icin 10. Daire'nin Diyarbakır'da görülen davanın sonucunu beklemesi gerekiyor. Diyarbakır Mahkemesi'nin de baraj projesini iptal etmesi halinde, 10. Daire'nin de Bakanlar Kurulu'yla ilgili kararını değiştirmesi gündeme gelecek.