6. GENÇ
PEDİATRİSTLER
KONGRESİ
DERMATOLOJİ
EĞİTİM OTURUMU
Çocuk Acilde Sık Görülen Döküntüler
Dr. Yusuf Günay Dr. Neval Altunkalem Doç.Dr. Zekayi Kutlubay
1
OLGU-1
• Şikayet: Son bir haftadır yüzün sol yarısında kaşıntılı ve ağrılı döküntüler
• Hikaye: İki hafta önce ağız bölgesinin solunda başlayan ve yüzün sol kısmına yayılan ağrılı, kaşıntılı lezyonları mevcut. Eşlik eden
ateş/öksürük/burun akıntısı semptomları yok.
• Özgeçmiş: Akut lenfoblastik lenfoma nedeniyle kemoterapisi 2 yıl önce tamamlanmış. 1 hafta önce üst solunum yolu enfeksiyonu öyküsü tarifliyor.
• Kullandığı ilaç: Yok
• Bilinen Alerji öyküsü: Yok
• Fizik Muayene: Yüzün sol bölgesinde dermatom sahası ile uyumlu veziküler ciltten kabarık döküntü (+)
• Solunum sesleri doğal
• Kardiyovasküler Sistem;Ek ses/üfürüm yok
• Batın; Organomegali yok
• Servikal ve submandibular bölgede 1*1.5cm çoklu lenfadenopati(+), ek lenfadenopati yok
• Vücutta ek lezyon yok
• Oral/Anal mukozit yok
• Otoskopik muayene doğal
• (herpes lezyonu/asiklovir aldı)
3
Tetkikler
• Hemogram: Beyaz küre:4200/mm3nötrofil:2400/ mm3
lenf:1300/mm3mono:400/ mm3plt:221 000/ mm3 hgb:12,6gr/dl hct:%38,6
• Periferik Yayma: Atipik hücre saptanmadı.
• Hücre dağılımı kan sayımı ile uyumlu.
• Biyokimya:üre:17mg/dl kreatinin:0.60 mg/dl AST/ALT:21/15 IU/L Crp:33,8 mg/L Ü.Asit:8,6mg/dL Elektrolitler:Normal
Ayırıcı tanı
• Orolabial herpes için ayırıcı tanıda herpanjina, aftöz stomatit, oral
kandidiyazis ve kemoterapiye sekonder mukozit akılda tutulmalıdır. Bazen EBV’nin neden olduğu farenjit ile de karıştırılabilir.
• Herpanjinada arka farinks tutulurken, HSV ağızın ön kısımını tutar.
• Aftöz stomatitte vezikül görülmez ve genellikle tek lezyon bulunur.
• Oral kandidiyaziste ise beyaz membranlar tipiktir.
• EBV’nin neden olduğu mononükleazda ise eksüdatif tonsillit, orofarinksin yaygın hiperemisi ve sert/yumuşak damakta peteşiler görülür.
• Bu vaka için konuşacak olursak immunsuprese hastada özellikle orolabial ve genital bölgelerde herhangi bir eroziv mukokutanöz lezyon başka bir
hastalığa bağlı olduğu kanıtlanana kadar herpes simpleks olarak düşünülmelidir!!
5
Aftöz stomatit Herpanjina
Tedavi
• Çocuklarda uygun oral doz 2 yaşın altında günde 5 kez, 100 mg ve 2 yaşın üstünde günde 5 kez 200 mg asiklovir (7 gün)
• İmmunsuprese hastalarda genellikle ya oral doz iki katına çıkarılır (400 mg günde 5 kez) veya iv asiklovir (5 mg/kg 8 saatte bir 7-14 gün) tercih edilir bu nedenle yatış ve yakın takip gerekir
7
OLGU-2
• Şikayet: Genital bölgede ağrılı, sarı renkli akıntının eşlik ettiği yaralar
• Hikaye: 16 yaş erkek hasta, İki hafta önce başlayan ve 3 günden bu yana sarı renkli pürülan akıntının eşlik ettiği yaralar nedeniyle acil polikliniğine başvurdu.
• Özgeçmiş: Bilinen hastalık/hastane yatış öyküsü yok.
• Tekrarlayan oral aft (+)
• Soygeçmiş: Ailede bilinen hastalık öyküsü yok. Akraba evliliği yok
• Kullandığı ilaç: Yok
• Bilinen Alerji öyküsü: Yok
• Fizik Muayene: Oral kavitede lezyon yok
• Solunum sesleri doğal
• Kardiyovasküler Sistem;Ek ses/üfürüm yok
• Batın; Organomegali yok
• İnguinal bölgede 1*1 cm çoklu
lenfadenopati(+), ek lenfadenopati yok
• Skrotum ve çevre bölgede zımba deliği tarzında enfekte görünümde hiperemik lezyon (+)
• Yüzde nodülokistik akneiform döküntü
9
Tetkikler
• Hemogram: Lökosit:9800 /mm3plt:135 000 /mm3hgb:12 gr/dL Hct:%35.8 nötrofil:6900/mm3lenf:1300 /mm3
• Biyokimya:Üre:30mg/dL kreatinin:0.81 mg/dL AST/ALT:22/8 IU/L Crp:102 mg/L Albümin:4.62 gr/dL Elektrolit:Normal
• Hastaya sekonder enfeksiyon açısından yumuşak doku enfeksiyonuna yönelik Klindamisin tedavisi verildi. Kontrollerinde yumuşak dokudaki görünüm ve bulguları regrese ve akut faz reaktanları negatif saptandı.
• Paterji testi: pozitif saptandı.
11
Ayırıcı tanı
• Behçet hastalığının oral ve mukokutanöz belirtilerinin ayırıcı tanısında kompleks aftozis, HSV infeksiyonu, inflamatuar bağırsak hastalığı, Reiter sendromu, eritema multiforme, liken planus ve otoimmün büllöz hastalıklar yer alır
• Behçet hastalığı bu diğer hastalıklarından tipik tekrarlayan aftöz stomatit (yılda en az 3 kere), rekürren ve iyileşirken genellikle sikatris bırakan genital ülserler, oftalmik tutulum, diğer deri belirtileri
(eritema nodosum, folikülit, papülopüstüler belirtiler, akneiform belirtiler) ve paterji testinin pozitif olmasıyla ayrılır
13
Tedavi
• Mukokutanöz lezyonlarda, tedavinin amacı semptomları rahatlatmak, inflamasyonu kontrol etmek ve rekürrensi önlemek
• Bu amaçla topikal anestezikler, NSAİİ ve topikal antibiyotikler kullanılabilir
• Kolşisin, dapson ve talidomid de mukokutanöz lezyonların tedavisinde kullanılabilir
OLGU-3
• Şikayet: Yüzde yara ve kaşıntılı döküntü
• Hikaye: 2 haftadan bu yana yüzde ve kulakta giderek artan yaygın kaşıntılı, ağrılı döküntü şikayeti ile Çocuk Acile başvurdu.Eşlik eden ek bir semptom tariflememekte. İlk defa tüketilen besin, kullanılan temizlik ürünü vb. temas öyküsü yok.
• Ailede benzer kaşıntı şikayeti olan bireyler (+)
• Özgeçmiş: Bilinen hastalık veya hastane yatış öyküsü yok.
• İlaç öyküsü: 2 hafta önce Scabies nedeniyle permetrin tedavisi kullanmış.
• Bilinen Alerji öyküsü: Yok
15
• Fizik Muayene: Yüzün tümündeve sol kulakta dermatom sahası ile ilişkisiz veziküler, ciltten kabarık döküntü (+) tünel görünümü
• Solunum sesleri doğal
• Kardiyovasküler Sistem;Ek ses/üfürüm yok
• Batın; Organomegali yok
• Servikal ve submandibular bölgede 1*0.5cm çoklu lenfadenopati(+), ek lenfadenopati yok
• Vücutta ek lezyon yok
• Oral/Anal mukozit yok
• Otoskopik muayene doğal
17
Ayırıcı tanı
• Skabiyesin tipik tutulum bölgeleri el, bileklerinin fleksural yüzü, ayak bileği, kuşak bölgesi ve genital bölgedir.
• Bebek ve küçük çocuklarda bu tipik bölgelerden farklı olarak yüz, saçlı deri, avuç içleri, ayak tabanları ve kulak arkaları tutulur. Tüm deri yüzeyi tutulabilir!
• Bu nedenle ayırıcı tanıda mutlaka atopik dermatit, kontakt dermatit, folikülit/impetigo, otosensitizasyon (id reaksiyonu) ve diğer böcek ısırıkları yer alır.
• Skabiyesde epidemiyolojik öykü (ev halkında kaşıntı), geceleri artan kaşıntı ve direkt muayenede tünel, vezikül perle ve akarların
görülmesiyle bu hastalıklardan ayrılır.
19
Tedavi
• Çocuklarda tüm deri yüzeyi tutulabildiği için tedavi yetişkinlerde olduğu gibi sadece boyundan aşağıya değil, tüm vücuda sürülür.
• Permetrin (Kwellada) 2 aylık çocuklardan itibaren kullanılabilir. Tüm vücuda sürülmesi ve 8 saat sonra yıkanması önerilir. Tedavi bir hafta sonra tekrar edilir.
• Kükürt (vazelinle karışım veya Wilkinson pomad) 2 aydan küçük çocuklarda da kullanılabilir. 3 gün üst üste sürülür ve son uygulamadan 24 saat sonra tamamen yıkanır.
• Bu tedavileri tüm ev halkı aynı anda kullanmalıdır ve tedavi bitimini takiben kıyafetler ve çarşaflar 60 derecede yıkanır. 60 derecede yıkanamayacak kıyafetler hava geçirmeyecek bir şekilde 1 hafta bekletilmeden giyilmemelidir.
• Hastalar kaşıntının tedaviden sonra 1 ay boyunca devam edebileceği hakkında bilgilendirilmelidir. Kaşıntı yoğun ise tedaviye antihistaminik eklenebilir.
OLGU-4
• Şikayet: Yüzde kuru kaşıntılı döküntü
• Hikaye:1,5 yaş erkek hasta 3 haftadan bu yana yüzde maksiller
bölgede kaşıntılı döküntü şikayeti ile Çocuk Acile başvurdu.Eşlik eden ek bir semptom tariflememekte. İlk defa tüketilen besin, kullanılan temizlik ürünü vb. temas öyküsü yok.
• Özgeçmiş: Tekrarlayan nebul öyküsü (+)
• İlaç öyküsü: İlaç kullanımı yok
• Bilinen Alerji öyküsü:İnek sütü / polen alerji öyküsü(+)
21
• Fizik Muayene: Yanaklarda kaşıntılı ciltten kabarık döküntü (+) Lezyonun bulunduğu bölgede kuru cilt
(kserozis)(+)
• Solunum sesleri doğal
• Kardiyovasküler Sistem;Ek ses/üfürüm yok
• Batın; Organomegali yok
• Servikal ve submandibular bölgede 0.5*0.5cm çoklu lenfadenopati(+), ek lenfadenopati yok
• Vücutta ek lezyon yok
Ayırıcı tanı
• Ayırıcı tanısı çok geniştir. Kronik dermatozlar, infeksiyonlar, infestasyonlar, metabolik, genetik ve otoimmün hastalıklar ayırıcı tanıda yer alır.
• Bebeklikten itibaren kaşıntılı dermatit va rise özellikle iki primer immün yetmezlik tablosunun dışlanması önemlidir.
• Wiskott-Aldrich; X’ bağlı resesif, trombositopeni, hücresel/hümoral bağışıklıkta anomali, tekrarlayan bakteriyel enfeksiyon ve AD benzeri deri döküntüleri
• Hiperimmunglobulin E sendromu OD kalıtım, çok yüksek IgE düzeyleri, tekrarlayan sinopulmoner ve deri enfeksiyonları, egzematöz lezyonlarla karakterizedir.
• Eğer infant tedaviye yanıt vermiyorsa, bez bölgesi ve inguinal katlantı bölgesinde erozyon varsa Langerhans hücreli histiositozun dışlanması oldukça önemlidir.
23
Atopik Dermatit Tedavi
• İlk tedavi basamağı koruma ve nemlendirmedir.
• Topikal kortikosteroidler ve topikal
immunomodülatörler atak dönemlerinde kullanılabilir. Topikal immünomodülatörler 2 yaşın üstündeki çocuklarda endikedir.
Tedavi
• Yoğun kaşıntı şikayetinde tedaviye antihistaminikler eklenebilir.
• Sekonder bakteriyel enfeksiyonda sistemik antibiyotikler tedaviye eklenir.
• Tedaviye yanıtsız hastalarda fototerapi (dar bant UVB/PUVA) veya immunsupresif tedavi başlanabilir.
• Çocuklarda ilk seçenek fototerapi dar bant UVB’dir. Düşük dozlarda başlanır. PUVA 12 yaşından büyük çocuklarda endikedir.
25
OLGU-5
• Şikayet: Her iki elde içi sıvı dolu şişlik
• Hikaye: 9 yaş erkek hasta, gün içerisinde başlayan ve boyutu artan, her iki elde büllöz lezyon nedeniyle Çocuk Acile başvurdu.
• Özgeçmiş: Bilinen hastalık veya hastane yatış öyküsü yok
• Kullandığı ilaç: Yok
• Bilinen Alerji öyküsü: Yok
• Yeni ilaç/besin alımı, temizlik maddesi veya tekstil ürünü ile temas öyküsü yok
• Fizik Muayene: Her iki el fleksör yüzde ve el ayasında seröz içerikli en büyüğü 4x1cm büllöz lezyonlar
• Solunum sesleri doğal
• Kardiyovasküler Sistem;Ek ses/üfürüm yok
• Batın; Organomegali yok
• Vücutta ek lezyon yok
27
İritan Kontakt Dermatit
• İritan kontakt dermatit genellikle yüksek dozda iritan maddeyle karşılaştıktan sonra birkaç dakika ile birkaç saat içinde pik yapar, ardından iyileşme görülür. Akut
semptomları; etkilenen alanda yanma, batma ve ağrıdır. Fiziksel bulgular ise genellikle eritem, ödem ve büldür.
Lezyonlar iritan veya toksik hasarın olduğu bölge ile sınırlıdır ve ekzojen nedeni
gösteren asimetri vardır.
Ayırıcı tanı
• En sık allerjik kontakt dermatit ile karışır.
• Allerjik kontakt dermatitte temastan saatler, günler sonra kaşıntı, vezikülasyon ve papül oluşumu gözlenir. Genellikle atopik bireylerde gözlenir ve temas alanının dışına taşabilir.
29
Tedavi
• Yapılması gereken ilk şey iritan maddeyi belirleyip teması önlemektir.
• Tedavide topikal kortikosteroidler kullanılır.
• Bül gelişmişse büller steril bir şekilde boşaltılmalıdır. Bül içindeki sıvı pürülan ise topikal antibiyotik başlanabilir.
OLGU-6
• Şikayet: Kollarda ve vücutta döküntü
• Hikaye: 4 yaş erkek hasta, 1 gün önce saçlı deride başlayan, kollara ve vücuda yayılan kaşıntılı döküntü nedeniyle Çocuk Acile başvurdu.
• Özgeçmiş: Bilinen hastalık veya hastane yatış öyküsü yok
• Kullandığı ilaç: Yok
• Bilinen Alerji öyküsü: Yok
• Ulusal aşı takvimine göre aşıları yapılmış.
31
• Fizik Muayene: Saçlı deride, kollarda ve vücutta veziküler tarzda, kaşıntılı dönemde lezyonlar mevcut.
• Solunum sesleri doğal Ral/Ronküs yok
• Kardiyovasküler Sistem;S1(+), S2(+), Ek ses/üfürüm yok
• Batın; Organomegali yok
• Nörolojik muayene doğal
Ayırıcı tanı
• Varisellanın ayırıcı tanısında HSV, veziküler viral egzantemler (Cox, ECHO), pityriasis likenoides et variliformis akuta (PLEVA), ilaç döküntüleri, böcek ısırıkları ve uyuz yer alır.
• HSV’de tipik olarak primer enfeksiyon bölgesinde daha çok döküntü vardır.
• PLEVA kronik, inflamatuar, lenfoproliferatif bir hastalıktır. Klinik olarak hemorajik ve papülonekrotik döküntüler görülür. Etyolojide ÜSYE veya ilaçlar yer alabilir.
• El-ayak-ağız hastalığı oral mukozayı da tutar.
• Böcek ısırığında inspeksiyonda ısırık izleri görülür.
33
PLEVA El-ayak-ağız hastalığı
Tedavi
• 1 yaş altı ve 10 yaşından büyük hastalara ve immunsuprese hastalarda pnömoni tablosu söz konusu ise IV asiklovir tedavisi önerilmektedir.
• Topikal tedavi olarak antipruritik losyonlar ve sekonder bakteriyel enfeksiyonu önlemek amacıyla topikal antibiyotik verilebilir
35
OLGU-7
• Şikayet: Ateş, augmentin kullanımı sonrasında vücutta döküntü
• Hikaye: 17 yaş kız hasta, 4 gün önce ateş şikayeti ile dış merkez başvurusu sonrasında augmentin tedavisi başlanmış.Augmentin sonrası kollarda başlayıp tüm vücuda yayılan döküntü şikayeti ile Çocuk Acile başvurdu.
• Özgeçmiş: Bilinen hastalık veya hastane yatış öyküsü yok
• Kullandığı ilaç: Augmentin
• Bilinen Alerji öyküsü: Yok
• Ulusal aşı takvimine göre aşıları yapılmış.
ürtikeryal döküntü
• Orofarenk belirgin hiperemik hipertrofik kript/membran yok
• Submandibuler alanda ağrılı hareketli
<1cm lenfadenopati(+)
• Solunum sesleri doğal Ral/Ronküs yok
• Kardiyovasküler Sistem;S1(+), S2(+), Ek ses/üfürüm yok
• Batın; Organomegali yok
• Eklem muayenesi doğal
37
Ürtikeryal ilaç reaksiyonu Ayırıcı tanı
• Ürtikeryal ilaç reaksiyonları, makülopapüler ilaç reaksiyonlarından sonra en sık
• En sık suçlanan antibiyotikler (penisilin, sülfonamid, sefalosporin) ve NSAİİ (aspirin, diklofenak) grubu ilaçlardır.
• Ayırıcı tanıda böcek ısırığı, ürtikeryal vaskülit, eritema multiforme, mastositoz ve granüloma anulare düşünülmelidir.
• Ürtikeryal vaskülitte döküntü 24 saatten uzun sürer ve tanı için biyopsi gerekir.
• Eritema multiformede döküntü hedef tahtası şeklinde avuçiçi ve önkol ve alt ekstremitededir. Ayrıca oral mukozada sınırları düzensiz ülserler bulunur
• Mastositozda özellikle ürtikerya pigmentoza dediğimiz makülopapüler döküntülere neden olur. İlaç/gıda ilişkisi yoktur ve Darier bulgusu +
• Granüloma anulare ise akral yerleşimlidir. Eritemli, anüler dizilimli papüllerle seyreder. Böcek ısırıkları, güneş ışıkları, tüberkülin deri testleri, travma, EBV, HIV, HZ gibi viral infeksiyonlar ve PUVA’nın presipitan faktörler olduğu bildirilmiştir
Eritema multiforme
Mastositoz
Granüloma anulare
39
Tedavi
• Antibiyotik tedavisi kesilip antihistaminik başlandı.
• Kontrol muayenesinde; kollardaki lezyonları gerilemiş. Gövdede basmakla solan minimal döküntü(+), alt ekstremitede lezyonları regrese saptandı.
• Sefalosporin/penisilin grubu ilaç başlanmaması yönünde not verildi.
OLGU-8
• Şikayet: vücutta kızarıklık, kaşıntı
• Hikaye: 3 yaş erkek hasta, Akut lenfoblastik lösemi edeniyle Çocuk Hematoloji ve Onkoloji servisinde tedavi almakta iken tedavi sırasında gelişen vücutta kaşıntılı döküntü şikayeti gelişmesi üzerine tarafımızca değerlendiriliyor.
• Özgeçmiş: Akut lenfoblastik lösemi
• Kullandığı ilaç: Antibiyoterapi (Seftriakson)
• Bilinen Alerji öyküsü: Yok
• Ulusal aşı takvimine göre aşıları yapılmış.
41
• Fizik Muayene: Batında yaygın sıcaklık artışının eşlik ettiği, kaşıntılı ürtiker ile uyumlu lezyon
• Kalp tepe atımı:100/dk Dakika solunum sayısı:28/dk
Tansiyon:94/58mmHg
• Solunum sesleri doğal Ral/Ronküs yok
• Kardiyovasküler Sistem;S1(+), S2(+), Ek ses/üfürüm yok
• Batın; Organomegali yok Karın ağrısı yok
• Batında hassasiyet yok İshal yok
• Nörolojik muayenesi doğal
Ayırıcı tanı
• Makülopapüler (morbiliform) ilaç döküntüsü çocuklarda viral, bakteriyel enfeksiyonlar, Kawasaki ve Still hastalığı ile karışabilir.
• İlaca bağlı mp döküntü genellikle şiddetli değildir ve kendini sınırlar.
Mukoza ve palmoplantar tutulum görülmez. Hafif ateş ve kaşıntı eşlik edebilir.
• Bazen bu tip reaksiyonlar sonrasında SJS/TEN ya da DRESS gibi daha ciddi reaksiyonlar gelişebilmektedir bu nedenle hafif olsa dahi hasta yakından izlenmelidir!
43
Kawasaki hastalığı
Tedavi
• Almakta olduğu antibiyotik hızla kesilerek IV antihistaminik+steroid verildi.
• Deksametazon 0.6mg/kg (IV) ve Feniramin 1mg/kg (max:45mg) (IV) olacak şekilde verildi.
• Hasta monitorize şekilde izlendi ve döküntüleri geriledi. Ek semptom veya bulgusu gelişmedi.
45
OLGU-9
• Şikayet: saçlarda dökülme, kaşıntı
• Hikaye: 6 yaş erkek hasta, 1 aydır başlayan ve giderek artan saçlarda dökülme, kaşıntı nedeniyle Çocuk polikliniğine başvurdu.Hastanın kardeşinde de benzer lezyonlar ve saçlarda dökülme şikayeti olması üzerine başvurmuş.Eşlik eden ateş yok.
• Özgeçmiş: Bilinen hastalık/ hastane yatış öyküsü yok
• Kullandığı ilaç: Yok
• Bilinen Alerji öyküsü: Yok
• Ulusal aşı takvimine göre aşıları yapılmış.
• Fizik Muayene: Tüm saçlı deriyi içerisine alan , kelliğe yol açan hiperemik kaşıntılı lezyon (+)
• Solunum sesleri doğal Ral/Ronküs yok
• Kardiyovasküler Sistem;S1(+), S2(+), Ek ses/üfürüm yok
• Batın; Organomegali yok Karın ağrısı yok
• Batında hassasiyet yok İshal yok
• Nörolojik muayenesi doğal
47
Ayırıcı tanı
• Skuamlı veya skuamsız alopesi tinea kapitisin en sık ortaya çıkma şeklidir
• Fakat bunun yanında mantar enfeksiyonlarına bağlı olmayan, skuamasyon ya da alopesiye (sikatrisyel veya nonsikatrisyel) yol açan çok sayıda saç ve saçlı deri hastalığı vardır
• Çocukta alopesi görüldüğünde her zaman tinea kapitis akılda bulunmalıdır çünkü tedavisiz olgularda sikatrisyel alopesiye neden olabilir
• Bulaşıcı bir hastalıktır. Tanıda ailede başkalarında da aynı şikayetlerin görülmesi önemlidir
• Tanı alınan kazıntı örneğinin KOH ile incelenmesi ve kültür yeterlidir. Bazıları Wood ışığı ile beyaz-yeşil floresans verebilir
Tedavi
• Tedavide sistemik tedavi verilmelidir
• İtrakonazol 3-5 mg/kg (4 hafta), terbinafin 20 kg altında 62.5 mg, 20- 40 kg 125 mg, 40 kg üstü için 250 mg (4 hafta)
• Bu sırada ev halkı ve hastanın kendisi %2 ketokonazol veya %2.5
selenyum sulfid gibi antifungal şampuanları tedavi alan hasta iyileşene kadar kullanmalıdır
49
OLGU-10
• Şikayet: Tüm vücutta kaşıntılı, kızarık döküntü ve ateş, eklemlerde ağrı, halsizlik
• Hikaye: 9 yaş kız hasta eklemlerde ağrı, halsizlik,2 günden bu yana 39 C ye kadar yükselen ateş sonrasında ortaya çıkan döküntü şikayeti ile Çocuk Acile başvurdu.
• Özgeçmiş: Bilinen hastalık/ hastane yatış öyküsü yok
• Kullandığı ilaç: Yok
• Bilinen Alerji öyküsü: Yok
• Soygeçmiş: Annede psöriazis öyküsü(+)
• Fizik Muayene: Avuç içi ve ayak tabanını içerisine alan tüm vücutta ciltten kabarık püstüler görünümde döküntü (+)
• Genel durumu orta-iyi DSS:22/dk KTA:96/dk Ateş:38,3 C KDZ:<2sn TA:105/65mmHg
• Solunum sesleri doğal Ral/Ronküs yok
• Kardiyovasküler Sistem;S1(+), S2(+), Ek ses/üfürüm yok
• Batın; Organomegali yok Karın ağrısı yok
• Batında hassasiyet yok İshal yok
• Nörolojik muayenesi doğal
• Artrit yok, Poliartralji (+), eklemlerde hareket kısıtlılığı yok
51
Püstüler
Psöriazis
Ayırıcı tanı
• Generalize püstüler psöriasis çocuklarda nadir görülür. Genellikle sistemik tedavinin aniden kesilmesi, infeksiyonlar ve topikal irritanlara bağlı görülür
• Ayırıcı tanıda stafilokoksik haşlanmış deri sendromu, generalize kandidiyazis, atopik dermatit, seboreik dermatit, püstüler miliaria ve akut generalize ekzantematöz püstülozis (AGEP) yer alır
• Hastanın geçmişte psöriasis tanısı yok ise tanı biyopsi ile konulur
53
Tedavi
• Topikal tedavilerin yanında sistemik retinoidler, siklosporin A, PUVA, dar bant UVB, metotreksat ve dapson kullanılır.
• Sistemik retinoidler püstüler psöriasis atağında ilk seçenek tedavidir (0.5-1 mg/kg/gün). Çocuklarda sistemik retinoidlerle ilgili yeterli klinik araştırma yoktur. Uzun süreli kullanımda pediatrik yaş grubunda epifizlerde erken kapanma ve hiperostoza neden olabilir?
• Siklosporin A çocuklarda dirençli psöriasisin tedavisinde 3.5 mg/kg/gün dozunda 12 hafta kullanılabilir
• Fototerapi pediatrik yaş grubunda uzun dönem riski nedeniyle ilk seçenek değildir. Düşük dozda başlanır
• Metotreksat çocuklarda 0.2-0.5 mg/kg dozunda kullanılır
• Biyolojik ajan?
OLGU-11
• Şikayet: Huzursuzluk, popo ve çevresinde yara
• Hikaye: 8 ay kız hasta genital bölgede fark ettiği yaralarının artması ve huzursuzluk şikayeti olması üzerine ile Çocuk Acile başvurdu.
• Özgeçmiş: G2P2A0C0 anneden 38 GH, 3450gr olarak C/S ile doğmuş.
Bilinen hastalık/ hastane yatış öyküsü yok
• Kullandığı ilaç: Yok
• Bilinen Alerji öyküsü: Yok
• Soygeçmiş: ??
55
• Fizik Muayene: Anogenital bölgede verruka görünümü (+)
• Solunum sesleri doğal Ral/Ronküs yok
• Kardiyovasküler Sistem;S1(+), S2(+), Ek ses/üfürüm yok
• Batın; Organomegali yok
• Batında hassasiyet/İshal yok
• Nörolojik muayenesi doğal
Ayırıcı tanı
• Deri ve genital verrülerin tanısı tipik klinik özellikler mevcut ise karmaşık değildir
• İlk bir yaş içinde görülen olgularda en sık bulaş yolu perinatal olduğu düşünülmektedir. Üç yaşın altında görülen lezyonların çocuğa bakan kişilerin bez değiştirme gibi rutin bakımları sırasında ellerinden yani heteroinokülasyon yoluyla, üç yaş üstü olguların da
otoinokülasyon yoluyla infekte olabilecekleri ileri sürülmüştür
• Cinsel istismardan şüphe edilen olgular hem hikaye hem de fizik muayene ile
değerlendirilmelidir. Aile bireyleri de eşlik eden verruka lezyonları açısından sorgulanmalı ve muayene edilmelidir. Ülkemizde böyle şüpheli bir durumda başvurulacak sosyal hizmet kurumlarının eksik olmasından dolayı sorumluluk büyük ölçüde hekimlere düşmektedir
• Bulaş yolunu saptamada HPV tiplendirmesinin de faydalı olamayacağına dikkat çekilmiştir
• Yapılan bir çalışmada cinsel istismara maruz kalan çocukların %75’inde kutane HPV tiplerinin (2A, 3) bulunması, bu olgularda elle taciz olasılığını akla getirmiş, dolayısıyla mukozal tiplerin (6, 11, 16) tespit edilmesinin cinsel istismarın kesin göstergesi olamayacağı öne sürülmüştür
57
Verruka Anogenitalis
Tedavi
• Podofilin, podofilotoksin, elektrokoter, kriyoterapi, lazer ve trikloroasetik asit gibi kullanılan tedavi şekilleri erişkinle aynıdır.
Bununla birlikte çocukların büyük bir kısmı, özellikle de infant ve küçük çocuklar ağrı
nedeniyle tedaviyi tolere edememekte, hatta bir kısmında sedasyon veya genel anestezi
gerekmekte, psikolojik olarak da travma yaşamaktadırlar
1 doz podofilin tedavisi sonrası
59