• Sonuç bulunamadı

SOSYAL BİLGİLER SOSYOLOJİ ALAN NOTLARI

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "SOSYAL BİLGİLER SOSYOLOJİ ALAN NOTLARI"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

1

ERCAN TİDİM

SOSYAL BİLGİLER

SOSYOLOJİ

ALAN NOTLARI

(2)

2

ERCAN TİDİM

SOSYOLOJİNİN ANLAMI

Sociology kelimesi, Yunanca “bilim” anlamına gelen

"logy" eki ve Latince'de, genel anlamda insanı işaret eden, üye, arkadaş veya dost anlamındaki, “socius"

kelimesinden gelen “socio-" kökünden oluşur.

SOSYOLOJİNİN KONUSU

Sosyolojinin ana konusu toplumdur. Sosyolojinin konusu daha dar anlamda toplumun yapısı, toplumsal kurumlar, toplumsal ilişkiler, sosyal grup, sosyal tabakalaşma, kültür ve tüm bu unsurlarda meydana gelen değişme ve gelişmelerdir.

SOSYOLOJİNİN AMACI

Toplumların; değişimini, gelişimini ve yapısını araştırmak, yapılan araştırma ve açıklamaların ortaya çıkardığı benzer ilişkileri belirleyip genellemelere varmaktır.

SOSYOLOJİNİN ÖZELLİKLERİ

 Pozitif bir bilimdir.

 Olması gerekeni değil olanı inceler (Objektiftir)

 Sosyal olaylar arasında sebep - sonuç ilişkisi kurar.

 Toplumu bir bütün olarak ele alır.

 Genellemelere ulaşır.

 Sosyal olayları çok yönlü ele alır

 Diğer sosyal bilimlerle ilişki içindedir.

 Kendine özgü yöntem ve teknikleri vardır.

SOSYOLOJİNİN BÖLÜMLERİ Genel Sosyoloji

 Sosyolojinin konusu, tarihçesi, yöntemi, birey -toplum ilişkisi, sosyolojinin diğer bilimlerle ilişkisini inceler.

Sosyal Morfoloji

 Toplumun maddi yapısını inceler.

Sosyal Coğrafya

 Coğrafi koşulların; iklim, bitki örtüsü, toprak gibi coğrafi faktörlerin toplumu nasıl etkilediğini araştırır.

Sosyal Demografya

 Toplumun nüfus yapısını, yoğunluğunun dağılımını inceler.

SOSYOLOJİNİN TARİHÇESİ

Sociology kelimesi 1838'de Auguste Comte tarafından Latince Socius (arkadaş, dost) ve Yunanca logos (bilim) kelimelerinin bir araya getirilmesi ile oluşturuldu.

Sociology terimi ile ilk yayımlanan kitap İngiliz düşünür Herbert Spencer’e ait olan The Study of Sociology (Toplum Bilimi Çalışması) idi

19. yy'dan 20. yy'ın başlarına kadar diğer “klasik”

toplum bilim kuramcıları şunlardır:

 Karl Marx

 Ferdinand Tönnies

 Émile Durkheim

 Vilfredo Pareto

 Max Weber

TÜRKİYE'DE SOSYOLOJİ

Durkheim'in Fransa'da kurduğu ilk sosyoloji kürsüsünü müteakip 1914'de İstanbul Dar’ül Fünûn'da Ziya Gökalp tarafından kurulan sosyoloji kürsüsü dünyanın ikinci en eski sosyoloji bölümü olma özelliğini taşır.

SOSYOLOJİNİN DİĞER BİLİMLERLE İLİŞKİSİ

Sosyoloji ve Tarih

Tarih bilimi sosyoloğa, olayların geçmişi hakkında bilgi sunarak, toplumu bir bütün halinde kavramasına yardımcı olur.

Sosyoloji ve Psikoloji

Psikoloji, insanların duyumsal (görme, tat alma, vb.) duygusal, davranışsal, bilişsel (zihinsel) özelliklerini inceler. Kurumları, gruplar içerisindeki insan davranışlarını inceleyen sosyoloji, insan doğasını bilmeden toplum içindeki insanı anlayamaz. Sosyoloji insan doğasıyla ilgili bilgilerini psikolojiden alır.

Sosyoloji ve Antropoloji

Antropoloji evrim sürecinde, insanın değişen biyolojik yapısını, bedensel özelliklerini, ilkel toplulukları ve bunların kültürlerini inceleyen bir bilimdir.

Sosyoloji ve Hukuk

Hukuk bireylerin birbirleriyle ve toplum ile olan ilişkilerini düzenleyen kurallar bütünüdür. Toplumu inceleyen sosyoloji de, toplumu düzenleyen hukuk kurallarını bilmeden, toplumsal yapıyı tam olarak anlayamaz.

Sosyoloji ve Ekonomi

Ekonomi, insanların ihtiyaç duyduğu mal ve hizmetlerin nasıl üretildiğini, bölüşüldüğünü ve tüketildiğini inceleyen bir bilimdir. Bu ekonomik ilişkiler bilinmeden toplumun yapısı bir bütün olarak anlaşılamaz.

Sosyoloji ve Coğrafya

Sosyolog, toplumun içinde bulunduğu maddi (fiziki) yapıyı açıklayabilmek için coğrafyadan yararlanmak zorundadır.

(3)

3

ERCAN TİDİM Sosyoloji ve Siyasal Bilim

Sosyoloji, devlet ve hükümet biçimlerinin toplumsal yaşam üzerindeki etkilerini inceler. Bu nedenle sosyoloji ile siyasal bilim karşılıklı olarak birbiriyle yardımlaşır.

SOSYOLOJİDE KULLANILAN YÖNTEM VE TEKNİKLER

Yöntem; bir araştırmanın başından sonuna kadar izlenmesi gereken düşünsel yoldur.

Sosyolojide kullanılan yöntemler şunlardır Tümdengelim: Elde edilmiş genel bir ilkeyi ayrı ayrı olaylara uygulamaktır. Başka bir deyişle, özelin bilgisini genel yargılardan çıkarmaktır.

Tümevarım: Gözlenen tek tek olgulardan yola çıkarak genel yargılara ulaşmaktır. Başka bir deyişle, tümevarım özelden genele giden bir akıl yürütme türüdür.

Analoji: İki benzer olay arasında karşılaştırma yaparak sonuca ulaşmaktır.

Birleştirici Yöntem: İncelenen toplumsal olay ile ilgili olan diğer olaylar da göz önüne alınarak açıklamalar yapılır.

SOSYOLOJİNİN İLKELERİ

Somutluk: Sosyoloji yer ve zaman bakımından belirli olan olguları inceler.

Nesnellik: Sosyolog, toplumları toplumsal ve bireysel değer yargılarından sıyrılarak İnceler

Sınırlılık: Sosyolog, hem incelediği konuyu hem de araştırma yaptığı alanı sınırlandırmak zorundadır.

Karşılıklı bağımlılık: Sosyolog, incelediği değişkenlerle diğer değişkenlerin karşılıklı etkileşim içerisinde olduğunu göz ardı etmemelidir. Örneğin, köyden kente göçün nedeni sadece ekonomik nedenlerle açıklanamaz;

hukuksal, dinsel nedenler de göçü etkiler.

Dinamiklik: Sosyolog, toplumsal olguların zaman ve mekân içinde değiştiğini göz önüne almak zorundadır.

Bütünlük: Toplumsal olaylar ancak toplumun genel yapısıyla ilişkilendirildiği zaman anlam kazanır.

Öngörü sağlama: Sosyolog, mevcut verileri değerlendirerek ilerde ortaya çıkabilecek olayları önceden kestirebilir.

Kavramları açık seçik tanımlama: Sosyolog, araştırmasında kullanacağı kavramları daha araştırma projesinin başında tanımlamaktadır.

SOSYOLOJİDE KULLANILAN ARAŞTIRMA TEKNİKLERİ

Gözlem: Olayları amaçlı ve sistemli bir biçimde izlemek ve kaydetmektir.

Gözlem Çeşitleri

Belgeler Üzerinde Yapılan Gözlem: Araştırılan konu ile ilgili kitap, yazıt, film incelemektir.

Katılarak Gözlem: Araştırmacının incelediği toplumun yaşantısına katılarak bilgi toplamasıdır.

Anket: Kişilerin belirli konulardaki tutumlarını, düşüncelerini saptamak için hazırlanmış soru listesiyle bilgi toplamaktır.

Görüşme: Önceden hazırlanmış soruların, araştırma konusuyla ilgili kişilere yüz yüze sorulmasıdır.

Görüşmede, anketten farklı olarak görüşmeciyle görüşülen kişi karşı karşıya gelmektedir.

Monografi: Aile, köy gibi küçük grupların ya da bir örnek olayın tüm değişkenleriyle derinlemesine bir şekilde incelenmesidir.

Sosyometri: Küçük gruplarda kimin kimden hoşlanıp hoşlanmadığını saptamaya yarayan bir tekniktir.

İstatistik: Sosyolog, diğer tekniklerle toplanılan verilerin ne anlama geldiğini ve bunlardan nasıl geçerli sonuçlar çıkartılabileceğini inceler.

Olay İncelemesi: Tek bir olay ya da kişi üzerinde derinlemesine ve zaman içinde görülen değişmelerin incelenmesine dayanan bir tekniktir.

SOSYAL OLAY VE SOSYAL OLGU Sosyal olay, başlangıç ve bitiş süresine sahip, bir defalık olup biten oluşumları ifade eder. Örneğin, Fransız İhtilali, I. Dünya Savaşı gibi.

Sosyal olaylar, toplu halde yaşayan insanlar arasında ortaya çıkar; bireyler üzerinde kontrol edici etkilerde bulunur, zamanla ve toplumdan topluma değişme gösterir.

(4)

4

ERCAN TİDİM

TOPLUMSALLAŞMA (SOSYALLEŞME) Bir toplum içinde yaşayan bireyin o toplumun tüm davranış, değer ve düşünme biçimlerini öğrenmesi, benimsemesi ve yapmasıdır.

Toplumsallaşma doğumla başlar ve ölünceye kadar devam eder. Toplumsallaşmada en etkili kurum “aile"dir.

Bunu akraba, arkadaş çevresi ve okul takip eder.

SOSYAL İLİŞKİLER

En az iki insan arasında belli bir Süre devam eden, belli amaca yönelik olan, karşılıklı etkileşim halinde gerçekleşen anlamlı ilişkilerdir.

Buna göre bankadaki memur ile müşteri arasında sosyal ilişki vardır; ancak bankamatikten para çeken insanın bilgisayarla arasında sosyal ilişki yoktur.

1. Birincil İlişkiler: Samimi (duygusal), etkileşimin güçlü olduğu ilişkilerdir. Küçük gruplarda ve daha uzun süreli olarak gerçekleşir. İlişkilerde yazılı kural yoktur.

Ailede, arkadaşlar arasında görülen ilişkiler buna örnektir.

2. İkincil ilişkiler: Yazılı kurallara bağlı olarak gerçekleşen resmi ilişkilerdir. Etkileşim zayıftır, daha kısa sürelidir ve büyük gruplarda görülür.

Orduda, sendikalarda görülen ilişkiler buna örnektir.

SOSYALSTATÜ VE ROLLER

Statü: İnsanların toplum içindeki yerini ifade eden bir kavramdır. Statü, kişilerin çocuk, doktor, öğretmen, işveren, örneklerindeki gibi kim olduklarını belirtir.

Statü Çeşitleri

1. Verilmiş (edinilmiş) Statü: Kişilerin yetenek ve becerilerine bakmadan, onların bir çabası olmadan elde eder. Yani kişi doğumuyla, cinsiyetiyle veya yaşıyla ilgili bu statüyü elde eder. Örneğin, yaşlı, genç, kadın, erkek, siyah, beyaz vb.

2. Kazanılmış Statü: Kişilerin kendi çabaları sonucu elde ettikleri statüdür. Örneğin; anne olmak, baba olmak, öğretmen olmak, öğrenci olmak vb.

Sosyal Prestij (Saygınlık): Bir bireye ya da kümeye (grup) başka birey ya da kümelerle, ilişkilerinde üstünlük sağlayan duruma denir. Doktorluk bir statüdür ancak doktorun sevilmesi, aranması durumuna prestij denir.

Anahtar (Temel) Statü: Toplumda en etkin olanına anahtar statü denir. Anahtar statü kişinin toplum içindeki yerini belirler. Cumhurbaşkanı, öğretmen, imam genellikle kişinin diğer statülerine göre anahtar statü niteliği taşır.

Rol: Toplumun bireyden statüsüne uygun olarak beklediği davranışlarına rol denir.

Rol Pekişmesi: Rollerin birbirini kolaylaştırmasıdır.

Anne olan bir kadının kreşte öğretmenlik yapması.

Rol Çatışması: Bireyin sahip olduğu statülerine uygun rolleri arasında herhangi birine uygun davranışı yapacağına karar verememesi haline rol çatışması denir.

Örneğin, bir müdürün evde müdür rolüne devam etmesi, TOPLUMSAL İLİŞKİLERİ YÖNLENDİREN

UNRUSLAR 1. Toplumsal Değerler

Toplumdaki bireylerin içten bağlı oldukları ortak duygulardır. Namus, bayrak, vatan, toplumsal değerdir.

2. Toplumsal Normlar

Bireyleri olaylar karşısında belli tarzda davranmaya zorlayan kurallar bütününe toplumsal norm denir.

Büyüklere karşı saygılı olmak, komşu hakkını gözetmek.

3. Toplumsal Kontrol

Bireylerin sosyal kurallara uymasını sağlayan ve belli oranlarda yaptırım gücü bulunan mekanizmadır.

Ayıplama, kınama, cezalandırma vs.

4. Toplumsal Sapma

Toplumsal kontrolün etkisiz, yetersiz kalması durumunda sosyal normlardan sapmaları ifade eder. Toplumsal düzen bozulmuş olur. Yolsuzlukların, hırsızlık vakalarının artması.

TOPLUMSAL GRUPLAR

Ortak amaçlar için işbirliği halinde sosyal ilişkilerde bulunan insanların bütünlüğüne toplumsal grup denir.

Sosyal gruplar en az iki kişiden oluşur.

1. Grup Çeşitleri

Temelde gruplar Cooley'e göre birinci grup, ikincil grup olarak ayrılmaktadır. Bu ayırım sosyal ilişkilerin türüne göre yapılır.

Buna göre samimi ilişkilerin görüldüğü gruplar Birincil gruptur. Aile, arkadaşlık vs.

Resmi ilişkilerin görüldüğü gruplar da ikincil gruptur.

Partiler, sendikalar vs.

Bunun dışında gruplar; İradeli - irade dışı katınılan, resmİ- resmi olmayan, sürekli- geçici olan, büyük- küçük olarak da ayrılır.

2. Grup Dışı Topluluklar

Kalabalıklar (Yığın): Belli bir yerde fiziki yakınlık içinde toplanmış olan ve aralarında sosyal ilişki bulunmayan insan topluluklarına denir.

(5)

5

ERCAN TİDİM

Kategoriler: Ortak özelliklere sahip olan, ancak bir araya toplanmamış insanların birlikte ifade edilmesi kategorileri ortaya koyar. Buna göre sanat müziği sevenler, kitle kategorisini; işçiler, sınıf kategorisini Avrupa'daki zenciler de azınlık kategorisini örneklendirir.

TOPLUMSAL YAPI

Toplumsal yapı, bir toplumdaki bireylerin, grupların, kurumların kendi aralarında düzenlenmiş toplumsal ilişkilerinin bir bütünüdür. Toplumsal yapı, toplumun hem maddi hem de manevi yönünü içine alan bir kavramdır.

Toplumsal yapı ikiye ayrılır:

a. Maddi Yapı (Fiziki Yapı): Toplumun yaşamış olduğu mekanın ve bu mekandaki yerleşiminin şeklini anlatır. Nüfusun yerleşim biçimi, dağılımı vs.

b. Manevi Yapı (Kültürel Yapı): Bir toplumun insanları arasındaki sosyal ilişkiler ağını anlatır.

Sosyal ilişkiler, statüler, roller, değerler...

Toplumsal Yapının özellikleri

 Toplumsal yapı her toplumun kendisine özgüdür ve toplumdan topluma değişir.

 Toplumsal yapıdaki değişmeler birbirini etkiler.

 Aynı toplumda zaman içinde değişime uğrar.

Köy Toplumunun Temel Özellikleri

 Tarım ve hayvancılık temel geçim kaynağıdır.

 Yaşamda toplumsal değişim oldukça azdır.

 Homojen bir yapısı vardır.

 Kolektif dayanışma ve birlikte tüketme yaygındır.

Kent Toplumunun Temel Özellikleri

 Ticaret, sanayi ve hizmet sektörleri egemendir.

 Yaşamda toplumsal değişim oldukça hızlıdır. Buna karşın hukuk kuralları toplum yaşamını düzenler.

 Heterojen bir yapı vardır.

TOPLUMSAL ETKİLEŞİM TİPLERİ

İş Birliği: Bireylerin bir hedefe varmak için çabalarını birleştirdikleri etkileşim biçimidir.

Mübadele: “İnsanlar ya da çoğu insanlar, asil olanı dilerler fakat kârlı olan tercih ederler.

Bir hizmeti, karşılık beklemeksizin yerine getirmek asil, hizmetin karşılığını almak ise kârlı bir davranıştır.

Rekabet: İki veya daha fazla bireyin ya da grubun, belli bir hedefe ulaşmak için içine girdiği yarıştır.

Çatışma: Çatışma şeklinde gerçekleşen etkileşimde ise bir hedef vardır fakat hedeften önce muhatap önemlidir.

Çatışmada muhatap rakip olarak değil neredeyse bir düşman olarak algılanır. Hedeflenen şey ise birinci derecede rakibi yenmektir.

Baskı: Birey veya grupları diğer birey ve grupların iradesi doğrultusunda belli bir yönde davranmaya mecbur eden etkileşim türüdür. Örneğin savaş esirleri düşmana bilgi vermeye zorlanabilir.

Uyarlama: Sosyokültürel değerleri birbirinden farklı birey ya da grupların karşılıklı ödünler vererek uzlaşmalarını sağlayan bir etkileşim türüdür.

Uyum: Grubun beklentileri ile uyuşan davranış türüdür.

Benzeştirme: Toplumun ana gövdesini oluşturan toplumsal grupların lehine diğer grupların değişimine teşvik edildiği, zorlandığı bir etkileşim biçimidir. 1980'li yıllarda Balkanlarda azınlıkların adlarının değiştirilmesi ve kendi kültürel değerlerini ifade edecek şekilde yaşamalarına izin verilmemesi benzeştirmeye bir örnektir.

TOPLUMSAL TABAKALAŞMA VE TOPLUMSAL HAREKETLİLİK

Toplumsal tabakalaşma; insanların gelirlerine, eğitim düzeylerine ve yaşam tarzlarına göre toplum içerisinde birbirleri arasında hiyerarşik bir biçimde sıralanmasıdır.

Her tabakalaşma sisteminde üç sosyal süreç vardır. Bu süreçler toplumların gelişmişliğine göre aşağıdaki piramitlerle gösterilir;

Sosyal farklılaşma: Doğumla birlikte var olan ve Sonradan edinilen farklılıklar.

Altlık ve üstlük düzeyine göre sınıflama: Statü ve rol farklılaşmasını belirler.

Değerlendirme: Statülerin her birine değerler sıralamasında bir yer verir.

Toplumsal Tabakalaşma Türleri Kapalı Tabakalaşma

Toplumsal tabakalar arasındaki geçişin engellendiği toplumlardır. Örneğin: Kast sistemi.

Yarı Kapalı Tabakalaşma

Katı kurallarla tabakalar arası geçişin oldukça sınırlandırıldığı toplumlardır. Örneğin: Lonca sistemi.

(6)

6

ERCAN TİDİM Açık Sınıf Tabakalaşması

Özellikle sanayileşmeyle beraber tabakalar arası geçişin serbest kaldığı toplumlardır. Bu toplumlarda düşük seviyelerde bulunan kişilerin yükselme umudu, yüksek seviyelerdeki kişilerin de düşme korkusu vardır. Örneğin, sanayi toplumu.

Toplumsal Hareketlilik

Sanayi toplumunda ortaya çıkan açık sınıf tabakalaşmasıyla birlikte toplumsal hareketlilik de hızlanmıştır. İnsanların farklı düzeylerdeki mevkiler arasındaki harekete toplumsal hareketlilik denir.

Yatay Hareketlilik

Aynı tabaka veya bölüm içindeki hareketliliktir. Bu hareketlilik genelde coğrafidir ve meslekler arasında olur..

Örneğin: bir bakkalın, manavlığa başlaması, bir mankenin dizilerde oyuncu olması...

Dikey Hareketlilik

Sınıflar arasında geçişe neden olan hareketliliktir.

Kişilerin bir toplumsal sınıftan diğerine geçmeleridir.

Örneğin: bir tüccarın iflas ederek seyyar satıcılığa başlaması

NÜFUS VE KENTLEŞME Nüfus ile İlgili Temel Kavramlar

Nüfus Hacmi: Bir ülkedeki nüfusun sayısal ifadesidir.

Nüfus Yoğunluğu: Bir ülkede kilometrekareye düşen kişi sayısıdır.

Nüfus Hareketleri: Nüfus hacmindeki değişikliklere denir.

Köyden Kente Göçün Nedenleri

 Tarıma teknolojinin girmesi.

 Sağlık hizmetlerindeki iyileşme ve nüfus artışı.

 İşsizlik.

 Kentlerin ekonomik ve kültürel olarak çekiciliği.

Köyden Kente Göçün Sonuçları

 Gecekondulaşma ve çarpık kentleşme söz konusudur.

 Çekirdek aile sayısı artmıştır.

 Sağlık, eğitim, alt yapı sorunları ortaya çıkmıştır.

 Ekonomi ve sanayi canlanmış, ulusal gelirler artmıştır.

TOPLUMSALBÜTÜNLEŞME

Toplumun devamı ve istikrarı toplumu oluşturan birey ve grupların bütünleşmesine bağlıdır. Sosyolojide bu durum toplumsal bütünleşme kavramı ile ifade edilir.

TOPLUMSAL ÇÖZÜLME

Bir toplumda maddi ve manevi kültür elemanlarının birbirleri arasında dengesizlik oluşmasına toplumsal çözülme denir.

İnsanların toplum normlarından sapmalar göstermeye başlaması toplumsal çözülmenin göstergesidir.

Toplumsal çözülmenin en önemli nedenleri; iş bölümü yetersizliği, insanların örgütlenmesi önünde engeller olması, toplumun demokratik kurumlarının zayıflaması ve milli birlik bilincinin zayıflaması olarak gösterilebilir.

TOPLUMSAL KURUMLAR

Toplumun temel ve önemli bir ihtiyacını gidermek amacıyla bir araya gelmiş, örgütlenmiş, bütünleşmiş insanların tüm inançlar, kurallar, simgeler, kalıp davranışlar, değer ve normlar bütünüdür.

Kurumlar kuruluşlardan farklıdır. Kuruluş somut, kurum ise soyuttur. Aynı amaca yönelik çok sayıda kuruluş bir isim altında toplanarak kurumları oluşturur. Örneğin okul, parlamento, hastane, adliye, cami birer kuruluştur. Oysa bunların işlevi olan eğitim, din, siyaset ve ekonomi ise birer kurumdur.

Bütün toplumlarda beş temel kurum vardır:

 Aile kurumu

 Ekonomi kurumu

 Siyaset kurumu

 Din kurumu

 Eğitim kurumu

Toplumsal Kurumların özellikleri

 Belli bir ihtiyacı gidermek için vardırlar.

 Toplumsal ihtiyaçlardan doğmuşlardır.

 Aynı kurum, toplumlar arasında ve bir toplumda zamanla biçim ve işlev değişikliğine uğrayabilir.

 Bir toplumsal kurumdaki değişme, diğer kurumlarda da değişmeye yol açar.

 Yeni ihtiyaçlar, yeni kurumları ortaya çıkarır.

 İşlevini tümüyle yitiren, toplum içerisinde hiçbir ihtiyacı karşılayamayan kurumlar Ortadan kalkar

 Herhangi bir kurum çok hızlı değişirken bir başkası daha yavaş değişebilir.

(7)

7

ERCAN TİDİM

TEMEL KURUM OLARAK AİLE

Aile, toplumun en küçük temel kurumudur. Dolayısıyla kişinin toplum değerleriyle ilk karşılaşması ailede olur.

Kişi ilk olarak bulunduğu ailede sosyalleşmeye başlar.

Aile, kan veya akrabalık bağıyla birbirine bağlı olan, aralarında toplumca belirlenmiş hak ve ödevler olan bireylerin oluşturduğu bir kurumdur. Aile, bütün toplumlarda evrensel olarak bulunur.

Aile ve Akrabalık

Aile sadece anne, baba ve çocuklardan oluşmaz. Bunun yanında kan bağıyla aile üyelerine bağlı bulunan diğer insanlar da geniş anlamda aileyi (sülaleyi) oluşturur.

Temel olan çekirdek aileye eklenmeler ilk olarak doğrudan kan bağıyla (teyze, hala, dayı, amca) sonradan da dış evlenmelerle (enişte, yenge) olur.

Ailenin Temel İşlevleri

 Neslin devamını sağlama

 Çocuğu sosyalleştirme

 Bireyin psikolojik ihtiyacını karşılama - Üretim ve tüketim birimi olma

 Bireylere kimlik ve kişilik kazandırma Evlilik Türleri I. Eş Sayısına Göre

a. Monogami (Tek Eşlilik): Kadın veya erkeğin tek bir kişi ile yaptığı evliliktir.

b. Poligami (Çok Eşlilik): Kadın veya erkeğin aynı zamanda birden fazla kişiyle yaptığı evliliktir.

Poligami, şu şekilde ikiye ayrılır;

Polijini: Erkeğin birden fazla kadınla evlenmesi.

Poliandri: Kadının birden fazla erkekle evlenmesi.

II. Eş Seçimine Göre

a. Endogami (İçten Evlilik): Evlenenin, eşini kendi akraba ya da kabilesinden seçmesidir. Genellikle tarıma dayalı toplumlarda, sahip olunan toprağın çeyizliklerle dağılmasını önlemek için yapılmaktadır.

b. Egzogami (Dıştan Evlilik): Ait olunan aile veya kabilenin dışından evlenmedir. Geçim sıkıntısının olduğu toplumlarda ortaya çıkmıştır.

III. Oturma Yerine Göre

a. Matrilokal (Ana çevresi): Evlenen erkeğin, kadının aile çevresine katılması ve onlarla aynı mekânda yaşaması

b. Patrilokal (Baba çevresi): Evlenen kadının erkeğin ailesine katılması ve onlarla aynı mekânda yaşaması.

c. Bilokal (İki yerlilik): Hem kadının hem de erkeğin ailesinin yanında evliliği sürdürme. Göçebe toplumlarda görülür.

d. Neo-lokal (Ev açma): Evlenen çiftin bağımsız yeni bir evde oturmaları. Modern toplumlarda görülür.

IV. Dul Eşlerin Evlenmelerine Göre

a. Levirat: Eşi ölen kadının, kocasının evli veya bekâr kardeşlerinden biri ile evlenmesi.

b. Sorarat: Eşi ölen erkeğin, bekâr baldızlarından biri ile evlenmesi.

Aile Türleri Birey sayısına göre

a. Geniş Aile: İkiden fazla kuşağın bir arada ve aynı mekanda yaşadığı ailedir.

b. Çekirdek Aile: Anne, baba ve evlenmemiş çocuklardan oluşan bir ailedir. Modern toplumların yaygın aile biçimidir. Otorite eşler arasında paylaşılmıştır.

Otoriteye Göre

a. Anaerkil Aile (Maderşahi): Anne hukuku ve otoritesinin egemen olduğu ailedir. Bazı ilkel toplumlarda görülür.

b. Ataerkil Aile (Pederşahi): Baba otoritesi ve hukukunun egemen olduğu ailedir. Tarım toplumlarında yaygın aile biçimidir

Boşanma nedenleri

 Eşlerden herhangi birinin bir başka kişiyle zinası (yasak ilişki kurması).

 Eşlerin uzun bir zamandır ayrı yaşıyor olmaları.

 Şiddetli geçimsizlik.

 Eşlerden herhangi birinin kötü alışkanlıkları.

 Fiziksel şiddet.

(8)

8

ERCAN TİDİM DiN

Totemizm: Totem denilen bir bitki, hayvan ya da cansız bir nesneye tapmaktır.

Fetişizm: Totem adını alan bitki ya da hayvanın bir resmi ya da heykeli yapılmış ve ona tapınılmasıyla fetişizm ortaya çıkmıştır. İnsanlar bu nesnelere (fetişler) sahip olmanın ya da onlarla ilişkide bulunmanın uğur getirdiğine, tehlikeleri önlediğine inanıyorlardı.

Animizm: Ruha tapma anlamına gelir. Doğadaki tüm varlıkların bir ruha sahip ve canlı olduğu, tüm evrenin ruhlarla yönetildiği inancıdır. Animizmin rüyalardan doğmuş olduğu varsayılır.

Natürizm: Natürizm, doğa güçlerine (güneş, ay, yıldızlar gibi) tapma biçimindeki din anlayışıdır.

Politeizm: Çok tanrılı din anlamına gelir. Çok sayıda tanrıya inanmadır.

Monoteizm: Tek tanrılı din anlamına gelir. Bu dinlerde her şeyin yaratıcısı ve yöneticisi olarak bir tanrı kabul edilir. Tanrı, Cisimlikten tümüyle çıkartılarak soyut bir kavram olarak kabul edilmiştir. Musevilik, Hıristiyanlık ve Müslümanlık tek tanrılı dinlerdir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Mart 2011‘de baĢlayarak baĢta Türkiye olmak üzere bölgedeki pek çok ülkeyi de etkisi altına alan Suriye‘deki iç savaĢ ve neticesinde gerçekleĢen zorunlu kitlesel

Araştırmanın bulguları, ulusal bölgesel gelişme li- teratüründe sıklıkla karşımıza çıkan sosyo ekonomik gelişmişlik, 20 rekabet gücü, 21 sanayi kümelenmesi 22

Artık ulaşılmak istenen hedef kamuların (ticari anlamda düşünüldüğünde hedef kitlelerin) istenilen yönde hareketini sağlamak üzere halkla ilişkiler

Bu bağlamda öğrencilerin interneti ve sosyal medyayı kullanma sıklıkları, internete bağlandıkları mekanlar, sosyal medya araçlarından en fazla hangisini

Yukarıda sıralan nedenlere bağlı olarak, risk toplumu kuramı çerçevesinde ortaya konan düĢüncelerin yansıması olarak, sosyal risk, küreselleĢme, sigorta, refah

Sosyolojide bu süreç, sınıf, toplumsal cinsiyet, etnisite, yaş, ve politik iktidar üzerinde kurulan tüm eşitsizlik biçimlerini ifade eden sosyal tabakalaşma olarak

• Sosyoloji «insanın toplumsal yaşamının, insan grupları ile toplumlarının bilimsel incelemesidir.».. • «modern toplumlarda insan gruplarının ve toplumsal

Din eski Yunancada’’Oplsxela Sözcüğü ile ifade edilirdi.Anlamı Korku ile karışık saygı ve sevgidir. Latincede din religio sözcüğü ile anlatılır. Tanrı’ya saygı