• Sonuç bulunamadı

Başlık: YEM VE YEM HAMMADDELERİNDE BULUNAN BAZI DOGAL OLUMSUZLUK FAKTÖRLERİ: 1. TANEN VE SITANÜR DÜZEYLERİYazar(lar):AKAR, Ferda;KAYA, Sezai;FİLAZİ, Ayhan;YARSAN, EnderCilt: 41 Sayı: 1 DOI: 10.1501/Vetfak_0000001552 Yayın Tarihi: 1994 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: YEM VE YEM HAMMADDELERİNDE BULUNAN BAZI DOGAL OLUMSUZLUK FAKTÖRLERİ: 1. TANEN VE SITANÜR DÜZEYLERİYazar(lar):AKAR, Ferda;KAYA, Sezai;FİLAZİ, Ayhan;YARSAN, EnderCilt: 41 Sayı: 1 DOI: 10.1501/Vetfak_0000001552 Yayın Tarihi: 1994 PDF"

Copied!
13
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

A. O. Vet. Fak. Derg. 41 (1): 119-131 1994.

YEM VE YEM HAMMADDELERİNDE

BULUNAN BAZI

DOGAL OLUMSUZLUK FAKTÖRLERİ:

1.

TANEN VE SITANÜR DÜZEYLERİ

Ferda Akar!

Sezai

Kaya

2

Ayhan

Filazi.'

Ender

Yarsan

4

Some unfavourable

faetors

occuring in feeds and feedstuffs;

I. Levels

of tannin and eyanide

Summary:

In this stud)', laels of tannin arul C)'aııideoccuring natural/y

in feeds and feedstııffs

were determiııed. Ana/ysis were performed b)'

spectro-photometric procedures. According to the results of individual ana/ysis, it was

determined that minimum and maximum levels wae O to 5.70 per cmt for

tan-nin and II to 140 ppmfor

eyanide. Average tannin levels,as percent, was 0.63

::J~0.08 in broiler feeds,

0.43-1-0.05 in parent stock feeds,

0.48:::;:-0.09 in

wheat, 0.49-

1

0.5 in com, 2.60:

1.25 in sunflower

meals and 0.98-1 0.12

in sorghum. On the othp/" hand, average eyanide level,

OJ

ppm, was

47.82::1-7.92

in

broilafeeds

45.91~L6.24 m parent stockfeeds,

47-LI3.87 in wheat

40.86

+

7.92 in com, 83.50t

5.38 in sunflower

meals and 35.57J::3.15

in sorghum.

It was concluded.fr0m the results of analyis

that tannin and eyanide levels

in the feeds and reedstuffs would give rise health problems

Q!

poultries a"d

in-terfere with normal feedstu}]s

utilization.

Özet: Bu çalışmada,)'em

['eyem hammaddelerinde doğalolarak

meydana

gelen tanen ve sfyaniir düzC)'leri belirlendi. Analider

spektrofotometrik

)'öntem-lerle gerçekleştirildi.

BireyJel anali;:. sonuçlarına göre, tanen düzeyinin ,yüzde

olarak O ile 5.70 arasında siyanürün ise II ile 140 ppm

arasmda

de<~işti<~i

1 Doç. Dr., AJnan MenJercs Üniv. Yet. Fak. Farmakoloji ve Tok-sikoloji Anabilim Dalı, Aydın

2 Prof. Dr., A.Ü. Vı,t. Fak. Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı, Ankara

3 Araş. Gör. Dr. A.Ü. Yet. Fak. Farmakoloji ve Toksikoloji Ana-bilim Dalı, Ankara

4 Ara:;. Gör. A.Ü. Vet. Fak. F-::rmakoloji ve Tok8ikoloji Amtbilim Dalı, Ankara.

(2)

120 F. AKAR -- S. KA YA A. Fİ LAZi - E. YARSA:\"

bulundu. Ortalama tanC1l dii.ce)'ininyiizde olarak broyler )'emlerinde 0.63::3:

0.08, damıdık

tm'uk )'emlerinde 0.43:1-0.05, buğda)'da 0.41H 0.09, mısırda

0.49:; 0.5, a)'çiçe,~ikıiJpesinde 2.60-~ 1.25, sorgumda ise 0.9g~ 0.12

oldıı-,gıt hesaplandı. Diğer )'andan, ortalama si.J'aniiı dii?:.C)'leri

ppm olarak brrı)'ler

)'emlerinde 47.82= 7.92, damdık

tavuk )'emlerinde 45.91- 6.24, buğda)'da

47.0-:-:13.87, mısırda 40.86::1:7.92, a)'çiçeği kiispesinde 83.50':5.38,

sor-gıımda ise 35.57 : __

3.15 oldlı,~1Ibıııundu.

,

Analiz sonuçlarına göre, )'em ,'e )'em hammaddelerindeki taneııı'e si;'anür

dÜCf)'lerinin kanatlılarda sa,~lık sonııılarına

)'01

açabileceği ve )'emdeız

)'arar-lanma)'ı olumsuz )'ö.nde etkileyebileceği soıııu:una ('anıdı.

Giriş

Hayvancılıkta yapılan tüm uğraşın amacı yapılan birim harca-maya karşılık birim baş veya hayvan grubundan sağlanacak verimin artmasına yönelik olmaktadır. Bu ise bir yandan yüksek verimli ve nitelikli hayvan ırkıarının kullanılmasına, bir yandan da iyi bir bakım ve beslemenin yapılmasına bağımlılık gösterir. İyi bir yemlerne, kulla-nılan yem.ve yem hammaddelerinin rasyonda yeterli ve dengeli ola-rak bulu nması ve hijyenik durumları nı n da iyi olmasıyla başarılabil, mektedir.

Ama, bazı yem ve yem hammaddelerinde hayvan sağlığını olum-suz yönde etkileyen çok sayıda madde bulunur; bunlardan bazıları (fenoller, alkaloidler, siyanür vb) yem ve yem hammadd(~lerinde doğal olarak bulunurken, bazıları (mikatoksinler, yağların anlaşma ürün-leri, vb) bunları n depolanmaları, işlenmeleri veya hazırlanmaları sı-rasında oluşurlar ve bazıları da (pestisidkr, metaller, petrol ürünleri, vb) çevre kirliliğinin bir sonucudur (6, ll, 18). Bu şekilde zararlı maddeleri içeren yem ve yem hammaddelerinin yeniıml'Si hayvanlarda akut ve kronik nitelikli zehirlenmelere (9, 2), yemden yararlanma et-kinliği ve canlı ağırlık kazancının düşmesine, süt, et, yumurta, yapağı gibi hayvansal kaynaklı besin ve ürünlerin veriminin azalmasına (13, 23), bakteriyel veya viral hastalıklara direncin kırılması sonucu bu türden hastalıklara yakalanma eğiliminin artmasına (17, 19,20) ve hayvanlarda üreme sorunlarıyla karşılaşılmasına (5) yol açabilmek-tcdir.

Bu çalışmada bazı yem hammaddeleri ve yemlerde doğalolarak bulunan tanen ve siyanür yoğunluğunun ortaya konulması ve bu-lunan sonuçların hayvanların sağlığı ve verimliliğinc olabilecek etki-leri bakınlından incele Ilnıcs i amcu:lanmıştır.

(3)

YE~! VE YE",! I LnnL\DDEi.ERİi\"DE BUIX:'oiAN HAZI FAKTORI.ER" 12\

Materyal ve Metot

Bu çalı~mada m.atcryal olarak gent'l toksikokıjik analiz için Far-makoloji ve ToksikollJji Anahilim Dalı Ba~k;ınlığına getirilen veya gönderilen yem. ve )'eır. Iıammaddeleri kuııanılmıştır. Bu maddda içinde seçikn 72'si yem hammaddeleri (:) huğday, 4 mısır, '1 ayçi(;eği küspesi \T 61 s(Jrgum) ve 2Wi de karına yı'melcn (17 etlik pili(; ve II

damızlık tanık yewi) ohı~an toplam

ıuo

örnckte tanen ve siyanür öl-çümü yapılmıştır. Yem ve yem Iıamn,addclerinoeki ta nen yoğıı nluğu A.O.A.C:. yöntemiyle :,10), siyanür elüzeyi ise ,[,hienes ve Haley (22) tarafından hildirikn spcktrof()tuml'lrik yöntemlerle gerç(~klc~tirildi. Tanen yoğunluğu yüzde ((~o)H' siyanür ıniktarı da mg.' kg (ppm)

olarak ifade ed dd i.

Bulgular

Analiz edilen karma yem v(~ yem hammaddelcrimk ölçülen tanen ve siyanür düzeylerine ilişkin hireysd analiz sonuçları Tablo I'de verilmiştir.

Tablo 1 incelendiğinde tanenle ilgili sınır değerlerinin yüzde ola-rak etlik piliç yemlerinde 0.00-1.20; damızlık tavıık yemlerinde 0.10-0.67; buğdayda 0.30--0.60; mısırda O. 10-0.80; ayçiçeği küspesinde

i .55-3.25; ve sorguında 0.10-4.68; siyanür miktarının ppm olarak etlik piliç yemIninde 11-140; damızlık tavuk yemlerinde 17-90; buğdayda 20-66; mısırda

28-14;

ayçiçeği küspesinde 70-94; ve sor-gumda i0-90 arası nda değiştiği görülecektir.

Analiz edilen yem ve yem Iıammaddelerincle ölçülen siyanür dü-zeylerinin sı nır değerleri ve yem veya yem hammaddelerine göre dağ'ılım sayıları sırasıyla TalJlo 2 ve 1'de sunulmuştur.

Tablo 2'nin incelenmesi ve değerlendirilmesi ih- analiz edilcn örn(~klcrin 51

i

100 'ündeki tanen yoğunluğunun

%

I'den küçük, i

li

100'ündeki tanen yoğunluğunun

%

1-2 arasında ve 1 i

i

100'ündeki tanen yoğunluğunun

'%

2'den büyük olduğu; damızlık tavuk yemIe-rinin 3/ i I'i ve etlik piliç yemIerinin

91

17'sindeki tanen yoğunluğu-nun Cj;J 0.6'dan yukarı olduğu anlaşılmıştır.

Tablo 3'ün incelenmesi sonucunda analiz edilen örneklerin

:)21

100'ündeki siyanür düzeyinin

ıı

ppm'den yüksek olduğu; etlik piliç yemlerinin i 1

i

i Tsindeki, damızlık tanık yemlerinin

81

ı

i'indeki siyanür düzeyinin .')0 ppm'in altında olduğu; etlik piliç y(~mlerinin

61

(4)

122 F. AKAR - S. KAYA - A. FİLAZi - E. YARSAN

Tablo

ı.

Yem ve ycm hammaddelcrindc ölçülen tanen vc siyanür düzcylcri

i

No Örnck_çc~idi

ı

Tanen (%)

i

Siyanür (ppm) i

! 1 Etlik piliç yemi 0.50 6.5

2

"

O 140 3

"

0.90

60

4.

"

0.70

70 .)

"

0.40 20 --- --- ---6

"

0.40

33

7

"

0.20

27

9

"

1.20

---

---10

"

0.2.~

---II

"

0.45

8

0.80

94

38 30

33

---

---12

"

0.90

44

____ o

13

"

0.7.1

28

14

"

0.90

II ---

--i

-1;3

"

0.90

17

16

~~

0.90

33

i

---17

"

0.50

70

0.63+0.08

47.82

.,.

7.92

8

Damızlık tavuk yemi

0.40

90

-9

"

0 ..50

:)0

--- --- ---O

"

0.60

110 ---

---1

~~

0.10

60

-i

._---2

"

0.25

40

1 2 1 2

ı

2

(5)

YE:"I VE YE:\I H:\:vI:\I.\ODELERİi\'DE BCLU:'\:\i\' BAZI F.\KT()RLER... 12:1

ı ::

1--

::---!- :::::

--1---::--==

i

25

26

"

0.60 O. ;~2 40 17

---

---1--

---27

i

"

i

O. 67 ~7

281---,,---1---0.5~---1----

40 ----i OA:~-~ 0.05

i

45.9116.24

i

- --- ---\---1---

29 Buğday 0.30

i

06

-- ---

--1-- --- -

1--- --

----30 " 0.60 S5 31

"

0.54 20 0.47 -1- 0.09

i

47; B.87 32

i

Mısır 0.10 '1-4 _______ .._~. ._ı_._. 1 _

33

0.63

:n

_____ ---1---_--1---34

:~5

0.80

0.'1-2

40

28

--

---- ---0.49 : 0.5

i

37.7S

+

8.60 --.---1.---1--- ---36

i

Ayçiç(~ği kiispesi ---,1---37

"

..

6.S0 3.50

90

80

__ , ---1---1---38

39

"

"

3.10

;;.70

94

70

____________ ---1--- __ ----1---_-2.(10

==

1.25

ı

83.50+5.38 ---1- --- ---1---40

i

Sorgum

0.70

77 ___ , j____ i _ 41 42

"

1.08

ı.

70 ;~:~

80

(6)

12-1

44

105

47

48

F. AKAR - S. KAY:\ - A_ riı.AZi - E. YARSA\"

~~

i

1.89 70

---"

1.85 80 '!'J 1.85 ;);)

--

---"

0.4,0 61

---"

0.30

55

." 0.30

.'>5

49

"

0.25

88

-SO

1_ "~=-_

---=- 0.50===50---=

SI " 0.25 90

52

"

0.45

5;) ;)3 54 .'>6

57

58 "

"

"

"

"

---0.4,0

44

i

i

0.20

44

0.40 20 0.10 30 i --i 0.55 44, ---0.50 90

60

1--"

---59 61

62

63

"

"

"

"

2.50

3.50

0.35

0.20

33

55

28

28 II ---_.. ---64-" ' O. 80 i 28 6;)

1--~---0~9---____;B--66

i

"

ı.

14

(7)

--;s--YE:vl VE yn1 HAYfMAOOELERİNDE BULUNAN BAZI FAKTÖRLER... 125

67

"

1.68

90

68

"

0.99

II

69

"

0.60

17

--70

"

3.26

II

71

"

0.99

II

--72

"

0.69

55

--73

"

0.79

33

--74

"

0.50

33

--75

"

0.89

33

--76

"

0.99

30

--

--77

"

1.49

10

--78

"

3.66

30

--79

"

2.38

10

--

-80

"

0.99

20

--81

"

0.69

10

--82

"

0.79

44

--

---83

"

0.50

17

--84

"

0.89

II

--85

"

0.99

10

86

"

1.49

30

---87

"

3.33

30

88

"

i

2.38

II

--89

"

2.08

22

--

---90

"

0.10

i

20

(8)

126 F. AKAR - S. KAYA - A.. FILA.Zİ - E. YARSAN O

O

O

91

"

ı

.1

2

92

"

0.30

40

93

"

0.30

10

94

"

i

0.10

10

95

"

0.50

10

96

"

0.25

38

--97

"

0.20

22

--98

"

0.15

20

--

---99

"

0.40

10

100

"

ı.

74

55

x=0.98:::!::0.12

x=35.57::f::3.15

Tablo 2. Analiz edilen örneklerdeki tanen yoğunluklarının sınır değerleri ve örnek çeşidine göre dağılımı.

Tanen yoğun- Etlik i Damızlık Buğ- lAyçiçeği

i

501'- i

luğu (%) piliç yemi. tavuk yemi day Mısır küspesi gum

8

i

8

---

---0-0.5

3

2

-i

30

i i

__

i

i

---0.6-1.0

8

i

3

-

2

!

14

__ i

1.1-2.0

1

i

-

---=-1

-'+1

i

i

i

2.1

ve üstü -

-

-

-

4

lTsi,

damızlık

tavuk

yemlerinin

3/ II'i,

buğdayın

2/3'ü,

ayçiçegı

küspesinin

4/4'ü

ve sorgumun

17/61'indeki

siyanür

düzeyinin

Si

ppm'den

yüksek olduğu

ama hiç birisinde

siyanür

miktarının

200

ppm'i

aşmadığı

anlaşılacaktır.

(9)

YEM VE YEM HAMMADDELERİr.mE BULUNAN BAZI FAKTÖRLER... 127

6 200 ve üstü

51-200

Damızlık Buğ- Ayçiçeği

Sor-tavuk yemi day Mısır küspesİ gum

----

-

-

-

8

--- ---

----

---8

1

4

- 36

3

2

-

4

17 - - - -

i

-Tablo 3. Analiz edilen örneklerdeki siyanür düzeylerinin sınır değerleri ve örnek çeşidine göre dağılımı.

i

Siyanür düzeyi Etlik

i

I

(ppm) piliç yemi

I~O---

-

i

11-50

ll!

---1---'

Tartışma ve Sonuç

Yem ve yem hammaddelerinde

hayvanların

sağlığı ve verımını

olumsuz yönde etkileyençok

sayıda madde bulunduğu

bilindiğinden,

bu tür maddelerden

ileri gelebilecek hayvan sağlığına yönelik

sakınca-ların önlenebilmesi

ve ekonomik kayıpların en aza indirilebilmesi

için

bu maddelerin

nitel ve nicel yönden ortaya konulmasına

yönelik

ola-rak yapılan

çalı~malar son derece önem ta~ır. Bu çerçevede

yem ve

yem hammaddeleri

veya tarım ürünlerinde

hayvan sağlığı ve verimini

olumsuz yönde etkileyen maddelerin

çeşitleri ve miktarlarının

ortaya

konulmasına,

sakıncalı miktarlarda

bu çeşitten maddeleri

içerenlerin

tüketimlerinin

sınırlandırılmasına

veya engellenmesine dayanak

olu~tu-racak çalı~maların

gerçekle~tirilmcsi vazgeçilmez uygulamalardandır.

Bilindiği gibi yapısında

siyanhidrik

asit (HCN)

bulunduran

ve

bunu asidik ya da enzimatik

hidroliz ile salıveren bitkilere

siyanoge-netik bitkiler adı verilir. Bitki dokusu sağlamken siyanür iyonu (CN-)

salıverilmez;

ama bu iyonu içeren bitki veya yemlerin

parçalanması

ya da sindirimi

esnasında

bazı enzimlerin

(beta-glikozidaz,

hidroksi-nitril liyazlar, gibi) etkisiyle siyanür iyonu açığa çıkar (6, 7). Bitkide

fazla miktarda

siyanogenetik

glikozid bulunduğu nda ve bundan

siya-nın

iyonunun

salıverilmesini

koıayıa~tıran

faktörlerin

ı)

mevcut

olması halinde,

salıverilen

fazla miktardaki

siyanür

iyonu sindirim

kanalından

emilerek hayvanlarda

zehirlenmelere

ve ölüme yol

aça-bilir.

Bitkilerde

200 ppm'den

fazla

HCN

bulunması

hayvanlar

için tehlikeli düzeyolarak

kabul edilir (ll,

ı

9). Dolayısiyle, bu

mik-tardan

fazla HCN

içeren yemlerin

hayvanlara

verilmemesi

önerilir.

Yem ve yem hammaddelerinde

yapılan analizlerle

elde edilen

(10)

sonuç-128 F. AKAR - S. KAYA - A. FİLAZİ - E. YARSAN

lar, bu verilerin ı~ığında değerlendirildiğinde,

kanatlı yemleri ve

bun-ların

hazırlanmasında

kullanılan

yem hammaddelerindeki

siyanür

düzeyinin hayvanlarda

herhangi bir istenmeyen etkiye yol açmayacak

seviyede olduğu anla~ııml~tlr. Yalnız, yem ve yem hammaddelerinde

hayvanların

sağlığı ve verimliliğini

olumsuz yönde etkileyebilen

çok

sayıda madde bulunabildiğinden

(I i, 15, 18), onların bir veya

birka-çıyla birlikte bulunduğunda

daha az miktardaki

siyanür iyonunun da

hayvanların

sağlığı ve verimliliğini

olumsuz

yönde

etkileyebileceği

gözardı

edilemez.

Nitekim,

Tarım

ve Köyi~leri Bakanlığı

Koruma

Kontrol

Genel Müdürlüğü

tarafından

20 Eylül 1991 tarih ve 20997

sayılı Resmi Gazetede

(2) yayımlanan

tebliğde yem hammaddeleri

n-den tapiyoka,

keten tohumu

ve keten tohumu

küspesi dı~ındaki yem

hammaddelerinde

50 ppm'den,

civciv karma yemkrinde

10 ppm'dcn

ve diğer karma yemlerde 50 ppm'den

fazla HCN bulunmaması

gerek-tiği bildirilmi~tir.

Ülkemiz

için halen yürürlükte

bulunan

HCN için

belirlenmi~ bu tolerans düzeyi ile yem ve yem hammaddelerinde

ölçü-len HCN miktarı

kar~ıla~tırıldığında

(Tablo 3) etlik piliç yemlerinin

6/ lTsindeki,

damızlık tavuk yemlerinin

3/ 1i'indeki, buğday

örnek-lerinin 2/ 3'ündeki,

ayçiçeği küspesi örneklerinin

4/ 4'ündeki

ve

sor-gum

örneklerinin

17/61 'indeki

siyanür

düzeyinin

tolerans

sınırını

a~tığı ama hiç bir örnekteki siyanür miktarının

200 ppm'i geçmediği

anla~ılml~tlr. Bu durum, yemlerde bulunan

HCN miktarının

hayvan-larda akut veya subakut

bir zehirlenmeye

yol açabilecek

boyutta

ol-madığını göstermesi bakımından

önemlidir;

ama, tolerans düzeyi

üze-rine ölçülen HCN miktarının,

diğer olumsuzluk faktörleri

ile birlikte,

hayvanların

sağlığı ve verimliliğini

etkileyerneyeceği

de söylenemez.

Kaldı ki, hayvan vücudunda

benzer mekanizmalarla

yıkımlanan

ve-ya zehirsizle~tirilen

ya da birbirinin

etkisini kötüle~tiren

maddelerle

(8,

i i)

birlikte bulunması veya alınması halinde de bu tehlike her

za-man söz konusudur.

Bitkilerde bulunan ve molekül ağırlıkları genellikle 500'ün

üzerin-de olan çoğul fenolik madüzerin-deler

tanenler

diye bilinirler;

tanenlerin

proteinleri

bağlama,

çöktürme ve kabuk olu~turma gibi ortak özellik.

leri vardır

(6, 19). çözünebilir

tanenlerin

temsilcisi olan tannik asit

özellikle me~e ağacının çe~itli kısımlarında

çok yüksek (% 70'e kadar)

düzeyde bulunur;

bu sebeple, özellikle me~elikte otlayan hayvanlarda

tanen önemli bir tehlike arzeder (1,9). Kanatlılarda

ise esas tehlikeyi

sorgum gibi mısır yerine yemlere katılan yem hammaddeleri

olu~turur;

zira,

sorgumun

bazı

tiplerinde

yüksek

yoğunlukta

tanen

bulunur

(3, 6). Yemlerde bulunacak

%

i

yoğunluktaki

tanen kanatlılarda

(11)

ge-YEM VE ge-YEM HAMMADDELERİNDE BULU:'IiAN BAZI FAKTÖRLER... 129

lişme geriliği ve verimin azalmasına neden olabilmektedir. Burada tanenler tarafından sindirim kanalı epitel zarının dış yüzeyindeki sümüksel salgıda bulunan proteinlerin çöktürülmesi sonucu barsak-ların emme yeteneğinin azalması, tannik asit tarafından, başta demir ve kalsiyum olmak üzere, bazı mineral maddeler ile metiyonin enı.il-mcsinin sınırlandırılması ve yemdeki proteinlerin çöktürülmesi başlı-ca rolü oynar (4, 12, 14). Diğer yandan, sindirim kanalında tanenlerin hidrolizi ile oluşan çoğul fenoller (pirokateşol, pirogallol gibi) tanen-lerden daha çabuk cmilirler; bunlar irkilticidirler ve alyuvarların par-çalanması na yol ar,~arlar (I).

Yem ve yem hammaddelerinde ölçülen tanen yoğunluklarının yukarıda belirtilen etkilere yol açma bakımından değerlendirilmesi sonClcunda etlik piliç yemlerinin i /17'sindeki tanen oranının hayvan-lar için tehlikeli sınırı aştığı anla~ılmıştır. Ayrıca, ayçiçeği küspesi örneklerinin tamamı ile sorgum örneklerinin 17/61 'indeki tanen yoğunluğunun, bu yem hammaddelerinin yemlere katılma oranları da dikkate alındığında, hayvanlar için zararlı olabilecek boyutta olduğu sonucuna varılmıştır.

Sorgum dışı nda, sı nırlı sayıda yem ve yem. hammaddeler inde doğal nitelikli bazı olumsuzluk faktörlerinin ortaya konulması amacıyla gerçekleştirilen bu çalışmadan elde edilen sonuçlar bu yem ve yem hammaddelerindeki tanen ve siyanür düzeyinin hayvanların sağlığını ve verimliliğini olumsuz yönde etkileyecek boyutta olduğunu ortaya koymuştur.

Kaynaklar

ı.

Akar, F. ve Filazi, A. (1992). J(eçilerde meşe zehirlenmesi. V~t. H~k. Der. Derg., 63 ('~-1-):2(.-30.

2. Anon, (1990). 20 Eylül 1990 tarih ve 20997 sayılı Resmi Gazete,

S.41.

:~. Armstrong, M.D., Featherson, M.R. and Rogler, J.e. (1974).

EjfCCfS

of bird resistant sorghum grain und varı~ous commercial tannins on chick performance. Poultry Sci., 53: 2137-2142.

4. Barry, T.M. and Duncan, S.J. (1984). The role of condensed taıınins in the nıttritionul value of Lotus pedinculatus for sheep. Brit.

J.

Nut., 5

ı

:485-4.91

;). Blakeslee, J.A. and Wilson, H.R. (1979). Responce ofhens to rarioııs dietary levels of tannic acid. Ponltry Sci., 58:255-256.

(12)

130 f. AKAR - S. KAYA -- A. FİLAZi - E. YARSAN

6. Bondi, A., and Alumot, E. (1987).

Arııi-nutritive Jaetors in animal JeedstuJJs and their I'JJeets on livestock.

Progress in Food and Nut.

Sci., 11:115-151.

7. Clarke, J.M.L., Harvey D.G. and Humphreys, D.J. (1981).

Veterinary toxieology.

2nd. Ed., Bailliere, TindaL, London.

8. Dalvi, R.R., Sawant, S.G. and Terse, P.S. (1990).

EJJicaey oj a-keto-glutarie acid on an eJJeetive antidote in eyan id poisoning in dogs.

Vet. Hes. Commun., 14:411-414.

9. Holliman, A. (1985).

Acom poisoning in Tluninants.

Yet. Hee., 116

(20): 546.

10. Horwitz, W. (1970).

OJJieial methods of the association oj agricultu-ral chemists.

Washington.

ll.

Kaya, S. ve Yavuz, H. (1993).

Yem ve yem hammaddelerinde bulunan olumsuzluk Jaktörleri ve hayvanlara yönelik etkileri:

1.

Organik nite-likli olumsuzluk Jaktörleri.

A.t.

Yet. Fak. Derg. (Basımda).

12. Kratzer, F.H., Singleton, V.L., Kadirvel, R. and Rayudu, V.N. (1975).

Charaeterization and growth depressing aetivity for chiekens oj several natural phenolie materials.

Poultry Sei., 54: 2121-2127.

13. Kubena, L.F., Phillips, T.D., Creger, C.R., Witzel, D.A. and Heidel.

baugh, N.D. (1983).

Toxicity oj ochratoxin A and tannic acid to gro-wing chicks.

Poultry Sei., 62(9):1986-1992.

14. Kumar, R. and Singb, M. (1984).

Tannins; t/wir adverse roles in ruminant nutrition.

J.

Agric. Food ebern., 32: 447-453.

15. Majak, T., Mcniarmid, R.E., Hall, J.W. and Chang, K.J. (1990).

Factors that determine rates oj eyano~enesis in bovine ruminal Jluid in vitro.

J.

Anim. Sei., 68: 1648-1655.

16. Mitaru, B.N., Reichert, R.D. and Blair, R. (1983).

Iıııprovement oj the nutritive value oj high tannin sorghum Jor broiler ehicks by high mousture storage (reconstitutionj.

Poultry Sei., 62:2065-2072.

17. Marzo, F., Tosar, A. and Santidrian, S. (1990).

Ejfect oj tannic acid

on the immune response growing chickens.

J.

Anİm. Sei.,

68:3306-3312.

18. Price, M.D., Lowell, R.A. and Mc Chesney, D.G. (1993).

Naturally occuring toxins in JeedstujIs center Jor ı:eterinary medicine perspective.

J. Anim. Sci., 71: 2556-2:')62.

(13)

YEM VE YEM HA\HvlADDELER1:'\DE BCLU!'\AI\' BAZI FAKTÜRLER... J3J

19. Şanlı, Y. ve Kaya, S. (1992). Vl'ıerini!r lıJinik toksikoloji. Mf'disan ya-yınları. Yayın No: S. Ankara.

20. Şanlı, Y. ve Kaya, S. (199ı). Veıerini!r ilaç rehberi ve uygulamalı bil-giler el kiıabı. Medisan yayınları. Yayııı No: 16. Ankara.

21. Spier, S.J., Smith, B.P., Seawright, A.A., Norman, BoB., Ostl'owski, S.R. and Oliver, M.N. (1987). Valf ıoxicosis in eatıle norıhem CaliJor-nia: Clinical and pat/wlogical Jindin[!s.

J

A VMA, 191 (8): 958-964. 21. Thienes, C.H., and Haley, T.J. (1972). Clinical toxicology. Lca and

Fehiger. Philadelphia.

23. Waghorn, G.C., Ulyatt, M.J., John, A. and Fisheı', M.T. (1987). The

eJJect of condensed tannins on tlıe site of digestı:on of amino acids Ilnd other nutrients in sheep Jeed on toıus conıieulatus. L. Brit.

J.

Şekil

Tablo ı. Yem ve ycm hammaddelcrindc ölçülen tanen vc siyanür düzcylcri
Tablo 2. Analiz edilen örneklerdeki tanen yoğunluklarının sınır değerleri ve örnek çeşidine göre dağılımı.
Tablo 3. Analiz edilen örneklerdeki siyanür düzeylerinin sınır değerleri ve örnek çeşidine göre dağılımı.

Referanslar

Benzer Belgeler

Yağda eriyen vitaminler Suda eriyen vitaminler Vitamin  Kimyasal adı Vitamin  Kimyasal adı.. A1 Retinol

Karma yemin yapımındaki aşamalar: öğütme, karıştırma ve peletleme yeme form (toz, pelet veya granül form) verilmesi.. Yem fabrikalarında çeşitli tür hayvanlar için toz ve

Tarafeyn-i 'âliyeyen-i 'akideynden birinin teb'ası taraf-ı diğer topra- ğında ma'rûf vârisleri olmaksızın veya vasiyetini icrâ edecek adamlar.. ta'yîn etmeksizin vefât

Bölgenin kalkınması açısından Samsun limanının öneminin farkında olan kongre ticaret gemileri için limanı daha güvenli bir hale getirmeyi düşün- müş ve

Atatürk, başta Başbakan İsmet Paşa olmak üzere hazır bulunanlara inkılapların yaşamasının bilinçli ve İnkılapçı kuşağın yetiştirilmesine bağlı olduğunu,

Summary: This study was conducted in order to eliminate multicollinearity between body measurements of Tuj lambs and to estimate their live weights in the beginning and the end

Cerrahi dersleri içerisinde, 1943 yılından itibaren anlatılmaya başlanan radyoloji konularının, 1993 yılında Bilim Dalının kurulmasıyla bağımsız bir ders

When we analyzed the effect of administering Aroclor 1254 and vitamin E simultaneously on the liver arginase enzyme activity in offsprings, interestingly it was