• Sonuç bulunamadı

Resim 1. Melling (1763 - 1 8 3 1 ) gravüründe Galata Kulesi ve Sarayburnu.

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Resim 1. Melling (1763 - 1 8 3 1 ) gravüründe Galata Kulesi ve Sarayburnu. "

Copied!
10
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

'li

Resim 1. Melling (1763 - 1 8 3 1 ) gravüründe Galata Kulesi ve Sarayburnu.

GALATA KULESİNİN TURİSTİK TANZİMİ

Rölöve : K O K S A L A N A D O L , M i m a r G. S. A.

İstanbul'da ne z a m a n ve kim tarafın- dan yaptırıldığı en çok tartışma konusu olup, bugüne kadar plâstiği en çok değişiklik gösteren yapılardan birisi de, şüphesiz ki Galata Kulesidir. Zira, değişen insanlar, de- ğişen devirler, dolayısiyle fonksiyonlar, ona her yüzyılda yeni bir biçim, yeni bir görü- nüş vermiştir.

Galata Kulesinin tarihçesini elimizdeki dokümanlara göre altı devrede inceliyebi- liriz :

a) İlk yapımından Cenevizlilere ka- dar M.S. ( 5 0 7 - 1216),

b) Cenevizlilerden Fethe kadar ( 1 2 1 6 - 1453),

c) Fetihten, III. Selim onarımına ka- dar (1453 - 1819),

d) III. Selim'den, II. M a h m u t onarımı- na kadar (1819 - 1832),

e) II. Mahmut'tan, son o n a r ı m a kadar (1832 - 1878),

f) Son onarımdan günümüze kadar (1878 - 1965).

a) Kulenin ilk defa Doğu R o m a İmpa- ratorlarından Anastasius Dilozus tarafından 507 de bir fener kulesi olarak yaptırıldığı

söylenmektedir. Nitekim, aynı imparatorun yine o yıllarda H u n ve Bulgar tehlikesine karşı İstanbul'dan 65 km. uzakta Silivri'den, Karadeniz'e kadar uzanan «uzun surlar» ı yaptırdığı da bilinmektedir.

Bu konuda ikinci söylenti, İmparator Zenon'un, kuleyi bu tarihten 60 yıl kadar önce yaptırmış olduğudur ki, bütün bunlar birer tahminden öteye gidemez.

b) Cenevizlilerin, siyasî bir entrika so- nucunda G a l a t a (Pera) yakasını ele geçir- melerinden, Fethe k a d a r süren iki yüzyıl boyunca, Kulenin bu denizci toplum için ne derece önemli bir rol oynadığım kolayca düşünebiliriz. Nitekim, zamanla uzunluğu 4000 metreye yaklaşan Galata Surlarının, - topoğrafik avantajı dolayısiyle - en hâkim noktasında yer alan bu kule, sivri külahı- nın tepesinde bulunan bir haç'dan ötürü

«Christea Turris - İsa Kulesi» adını da alarak, aynı z a m a n d a bu küçük; lâtin kolo- nisinin bir sembolü halini almıştır. T o p u n icadından sonra, kuleye bir de top koyan Cenevizliler, - surlarının içine çekilmiş - Bizanslıları, yıllarca korkutmaktan geri kalmamışlardır.

Ancak, fetih hazırlıklarına girişen Sul- tan II. M e h m e d için büyük bir Ceneviz tehlikesi yoktu. Nitekim 29 M a y ı s 1453 de İstanbul'dan sonra hiçbir güçlükle karşılaş- m a d a n Galata ve onun ünlü kulesi T ü r k egemenliğine geçmişti.

c) Fetihten sonra, Fatihin bir egemen- lik gösterisiyle Galata surlarının birçok kısmını, bu arada Kulenin üstten iki katını yıktırdığı ileri sürülmektedir.

H a t t â II. Beyazıd z a m a n ı n d a temeline kadar yıkılıp yeni baştan inşa edildiği de söylentiler arasındadır. (Gerçi, kulenin bu- günkü beden duvarları örgüsü, 4, 5, 6. kat- ların pencere kemerleri bu söylentiyi doğru- layacak özelliktedir.)

Resim 2. (Üstte) Nasuhi Efendinin «Beyan-ı Menazil-i Sefer-i Irakayn-ı Sultan Sü- leyman H a n » adlı eserinden Galata Ku- lesi ve çevresinin 16. asırdaki d u r u m u . Resim 3. Schneider ve Nomidis'ten alınmış

Galata surlarını gösterir harita.

(2)
(3)

Resim 4. Melling (1763 - 1831) gravüründen bir parça. III. Selim onarı- m ı m göstermektedir.

Fatih devrine ait iddiaların doğruluk derecelerini şu iki tarihî dokümanı karşılaş- tırarak öğrenebiliriz: Fatih S. Mehmed'in emri ile G. Amyrutzes tarafından yapılıp, ancak III. Murad (1574- 1595) zamanında Venedik'de basılabilen İstanbul'un ilk resmî kuşbakışı haritasını incelediğimizde Galata surları üzerinde sivri külahları ile dikkati çeken; kuzeyde 18, güney - sahilde 14, iç

kısımda ise 13 olmak üzere toplam 45 tane burç görünmektedir. Bu sayıya Galata Ku- lesi de dahildir.

Sözettiğimiz ikinci doküman fetihten 90 yıl kadar sonra yapılmış olup, «Beyan-ı Menazil-i Sefer-i Irakayn-ı Sultan Süleyman Han» adlı eserinde, K a n u n î devri İstanbu- lunun denizi, evleri, camileri ve bahçelerini renkleriyle canlandıran Çeb Nüvis M. N a -

suhi Efendiye aittir (Res. 2). Bundan ev-

velki harita ile karşılaştırdığımızda burç sa-

yılarında sadece 1 azalmaya karşı, külahın

(G. Kulesi dahil) ancak 17 burçta kalmış

olması, Fatihin surların ve burçların çok

kısmını yıkmayıp, belki sadece bazılarının

(bir Hristiyan uygarlığını hatırlatması yö-

nünden) külahlarını kaldırtmış olması ihti-

mali de vardır. Bundan başka sur dışındaki

(4)

Resim 5 John F. Lewis tarafından ( 1 8 3 6 - 37) yıllarında y a p ı l m ı ş bir akuarel. Önde gümrük binası, Kurşunlu camii ve solda H. M a h m u t onarımından sonraki kule görülmektedir.

Bu bilgileri toleransla karşılamak ge- rek, çünkü 1 zira': 0,75 metre olduğuna göre kulenin yüksekliği 88 - 90 metre çıkmakta- dır ki bu imkânsızdır.

IV. Mıırad zamanında Hezar-ı F e n Ahmet Çelebi, kollarına geniş kanatlar ta- kıp, Galata Kulesinden Üsküdar kıyılarına uçmuştur.

1717 tarihinden itibaren İstanbul'da sıklaşan ve büyük kayıplara yol açan yan- gınları gözlemek ve vaktinde haber verebil- mek amacıyla kuleye bir davul ve bekçiler konuldu.

1794 t e m m u z u n d a çıkan bir yangında kurşun kaplı ahşap çatı ve iki oda, merdi- venlerle birlikte t a m a m e n yandı. Bu konu- da İnciciyan Tarihi (S. 83 de) şunlar ya- zılıdır :

«Bu kısım, 25 T e m m u z 1794 senesinde civarda çıkan bir yangında yandı, fakat es- kisinden daha güzel olarak tekrar yapıldı.

Kulenin zirvesinden İstanbul şehri ile civarı görünür. Bundan dolayı bekçiler yangınları arazinin hâlâ boş, bağlık, bahçelik olması

da dikkati çekmektedir. Bu dokümanın Ku- le yönünden en önemli noktası, cihannuma ( = belveder) ve onun üzerindeki katın bu- lunuşu ve özellikle aralarındaki 1/2 oran- tısıdır ki, bugünküne çok yakındır. Yine cihannuma katında kemerli açıklıkların bu resimde yaklaşık olarak 8 kadar olduğu gö- rülmektedir ki, sonradan III. Selim onarı- mında 4 çıkma yapılması bu sayı ile ilgili olabilir.

K a n u n î ( 1 5 2 0 - 1566) devrinde kulenin zindan olarak kullanıldığından tarihçiler sözediyorlar.

II. Selim ( 1 5 6 6 - 1574) zamanında ise çeşitli yangınlarla harap olan kulenin esaslı bir onarım gördüğü bilinmektedir.

III. Murad ( 1 5 7 4 - 1595) devrinde Mü- neccimbaşı Takiyettin Efendi tarafından ku- lede bir rasathane açılıyor, f a k a t o devrin gericileri padişaha baskı yapıp bu k u r u m u kapattırıyorlar. III. M u r a d devrini yansıtan N a k k a ş Osman imzalı «Hünername» de ne

yazık ki kuleye ait net bir resme rastlıya- mıyoruz.

Kule hakkında yazıları elimize geçebil- miş ilk tanık Evliya Çelebidir. Kendisi onu şöyle anlatıyor :

«Galata kulesi yüz on sekiz zira' bina- dır ki eflâke ser çekmiştir. Zirve-i âlâsı rassas-ı hâssı ile mesturdur. İstanbul kulesi her yerden dairen m â d a r n ü m a y a n değildir.

Lâkin bu Galata Kulesi şekl-i insan gibi rü'yet-i râyegândır. Kapuları metîn demir- dendir. Bursa'ya hail Keşişdağı, üzerinden ayan beyan görülür. D ü r b ü n ile bakılsa Bur- sa'nın imaretleri görünürmüş diyorlar.

Bu kule her yerden görünür, şekli dev-

ranidir. Derunıı 10 tabaka zindandır ki şim-

dilerde Al-i O s m a n m gemi alâtına mahzen

olmuştur. Cenuba nazır demir kapusuna

taş merdivenle çıkılır. Hâkir, bu kuleye bir

kaç kere, ânda havaya kâğıt uçurarak elino

ip bağlayıp huruç eden cambazı seyreylemek

vesilesiyle çıktım da İstanbul'u güzelce te-

maşa ettim.»

(5)

| _ ş w

1

- •. • • •• Jgj

(Resim 6) E. Flandin (1835 - 36) yıllarına ait taşbaskısı gravürde U n k a p a n ı köprüsünden Kulenin görünüşü. (Resim 7) Aynı müellifin; Lâleli çeşme sokağından

Kuleyi gösteren gravürü

haber vermek için geceleri şehri oradan gözetlerler. 1717 senesinden beri bu bekçi- ler gece yarısını haber vermek için davul çalarlar.»

Aynı konuda tarihçi Cevdet Paşa (C. 6 S. 120) şöyle d e m e k t e d i r :

«... fil-asl taş duvar üzerine mevzu' yalnız bir külâh ile iki odadan ibaret iken bâlây-ı kulede dairenmedar iki buçuk zira' miktarı harikzede olan taş duvar hedm ve tecdid ve kârgir temeller ile teşdid ve asıl kulenin derunundan iki zira' miktarı taşra müşerref cevanib-i erbaasına dört adet cam- lı köşk ve derununa üç oda bina ve etra- fına birer sefa ve divanhane inşa ile evvel- kinden âlâ olarak bu esnada hitam bul- muş ve harik zuhurunda tabi sedası vâsıl o ' m a v a n mahall-i baîdeye ilân-ı keyfiyet clunabilmek için gerek kule-i mezkûreye ve gerek saray-ı hümayun kurbünde vâki nev- bethane içine birer kös vaz'ı emrolun- muştur.»

İşte bu tamirden sonra kulenin aldığı biçime ait elimizde bulunan en kıymetli

vesika şüphesiz III. Selim devrinin saray mi- marı A. Ignaz Melling'in (1763 - 1831) gra- vürüdür (Res. 1, 4). Bu gravür Cevdet Pa- şa'nın anlattıklarını doğrulamaktadır ve bu safhaya ait resititüsyona gidebilmemizi sağ- lamaktadır. Ayrıca bugün bile o devirden kalmış küçük çevre konsollarının izleri du- varda silme altında görülmektedir.

Yukarıda belirtilen iki kaynak: kulenin bu devresine ait restitiisyona imkân vere- cektir.

Ayrıca Kule kuzeyinde - eski sur par- çası - üzerindeki çeşmede 1145 H (1727) yani III. Ahmed'in ölümünden üç yıl önce valide sultan tarafından yaptırıldığı belirti- len bir kitabe bulunmaktadır.

e) Bu cihannüma şekli 1832 yangınına

kadar devam etmiştir. Ancak bu tarihten

sonra II. M a h m u t (1808 - 1839). yanan bu

dört cumbalı salon yerine 14 büyük kârgir

kemerli bir salon yaptırmış ve bu salonun

ortasından 40 basamaklı bir merdivenle ku-

lenin üst katına çıkılmıştır. Kurşun külâh

bu en üst katın üstüne oturmaktadır.

(6)
(7)

Bu tamir dolayısiyle kulenin giriş ka- pısının üzerine konan kitabede okudukları- mız şöyledir :

Yâ Hâfız Maşaâllah Yâ Râfi'

Kayyam-ı mülk-ü millet kehf-ü ümmet sa- yedan G ö r ü p bağrı yanıklar bildi ııemiş neşve-i

ihsan Olur gayretşinasan-ı irtifa babına hayran Dil-i hasit dil-i özke kalsun sebhi külbe-i

viran Nezzam-ı din-ü devlet Sultan M a h m u d Han

Bu kule ezkaza yanmışdı yapdı eskiden âlâ Buna r i f a t veren bu rütbe feyz-i istikamettir Cihan-ı saye-i lûtfunda kıls'.ın s e r t : s ; r

m a m u r Eder saat saat an-be-an dünyayı âbadan Mennar-ı kıble-tullah ikbal-i şevket dense

de şayan Anın fahriyesi anka, bunun Şehinşah'ı

devran Bu kule pek metîn oldu pek âlâ yapdı Mah- mud Han Ulüvvetmenttir c l Şehinşâh-ı dil ana pek Bu kule ziynet-i şehr-i Stanbul olsa şayeste Bu kule püşte-i K a f a sezadır olsa harf

endaz

(Resim 9) Kulenin bugünkü kesiti

(Resim 10) Gabriel'in Rumelihisarı Zağanos Paşa kulesi kesiti.

Alt katlardaki mimari elemanların Galata kulesi ile benzerliği açıktır.

MUMELI HİSAR

M mmmmmmMmmm^M

(8)

Seza pertev-i güherle zeyl olunsa seng-i tarihi Sene 1248 Eddâî Kadri

Hicrî 1248 tarihi 1832 Milâdî tarihe karşılıktır.

Artık bu devreye ait literatürde bol doküman bulmaktayız: Örneğin; John F.

Lewis ( 1 8 3 6 - 37) akuarelinde (Res. 5) güm- rük binası, kurşunlu cami ve arkada yeni haliyle kule görülmektedir. Bu resimde kule incelendiğinde kârgir silmelerin ve pencere sisteminin bugünkü durumunu o tarihlerde almış olduğunu görürüz. Fransa'nın İran Se- fareti Ataşesi Eugene Flandin'in gravürle- rinde (Res. 6 - 7 ) kulenin yine bu devreye ait durumunu görmek imkânı vardır. Ci- hannümanın yeni proporsiycnları bize M.

Nasuhi haritasında gördüğümüzü hatırlat- maktadır. Bu Ampir onarımın belki de es- kiye bir dönüş olma ihtimali de vardır.

Bunu saray arşivlerinde yapılacak derinle- mesine bir araştırma ortaya çıkaracaktır.

Bundan başka Miss. Pardce'nin W.

Barlett'e yaptırdığı bir resimde yukarküere benzer bir biçimde kuleyi görmekteyiz.

Kulenin bu devresine ait en son tarihî vesika Rcbertscn fotoğrafıdır. Burada kur- şun külâhın d u r u m u açıkça görülmektedir ki bu d o k ü m a n ileride kule restorasyonunda çok yararlı olacaktır.

Bu kurşun külâhın 1875 de rüzgâr se- bebiyle uçmuş ve yerine bugün gördüğü- müz çirkin ve iğreti ahşap katlar yapılmış- tır. Bunda hem o zamanki bahriyenin ve itfaiye teşkilâtının etkisi olduğu bir gerçek- tir. Bu kat değişimi sırasında içte ortada bulunan döner merdiven yerine, cihannü- madan üst kata 45 derece eğimli ve bir se- ferde çıkan ahşap bir merdiven konulmuş- tur.

Kule 19. asır sonlarından zamanımıza k^dar tamamen emniyet ve uyarma hizmetle- rinde kullanılmıştır. Hattâ 1918 de limana girecek gemiler; vakti bildirmek üzere, Londra'ya «Tayimbcl» denen bir araç ıs- marlanmış olup bugün bu araçtan kalan ı m t a l küre kulenin en üst katında bulun- maktadır. Son yıllara kadar bu hizmetlerde kullanılan kulenin çatı konstrüksiyonunda crtaya çıkar., çatlaklar üzerine İstanbul Be- lediyesince kule birkaç yıl cnce boşaltılmış ve sonradan kulenin hem cnarılıp hem d : son yıllarda giriştiğimiz kalkınma progra- mına uygun olarak kule çevresinin turistik yenden ele alınarak tanzim edilmesi ve mevcut bütün imkânların değerlendirilmesi kararlaştırılmıştır.

D u r u m Sayın B. Başkanı Haşim İşcan tarafından Gayrimenkul Eski Eserler v ; Anıtlar Kuruluna bildirildiğinde. Kurul

(R:sim I I ) Kulenin bugünkü giriş görünüşü.

O C mumrwmm

(î)22 L.

P t i j &

• 1

(9)

(Resim 12) III. Selim devri şematik restitüsyonu.

(Resim 13) II. M a h m u t devri şematik restitüsyonu.

Çatı konstrüksiyonu t a h m i n i d i r .

24.VI1.1964 tarih ve 2495 N o . l u k a r a r ı n d a aşağıdaki özellikleri gerçekleştiren bir p r o j e düzenlenmesini ö n g ö r m ü ş t ü r :

1 — K u l e d e dış siluetin ve dış k a r a k - terin değiştirilmemesi.

2 — Bina b ü n y e s i n e z a r a r v e r i l m e m e - si, m ü m k ü n olduğu k a d a r a z tadilât yapıl- m a s ı .

3 — H a l k a m a h s u s tesislerin kabilse sadece üst iki katta y a p ı l m a s ı .

4 — M u t f a k v.s. m a h a l l e r i n asgarî e b a d d a tutulması.

5 — C i h a n n ü m a o d a s ı n a eski k a r a k t e r ve zenginliğinin iadesi.

6 — A s a n s ö r ü n c i h a n n ü m a katının bir altında bitmesi b u n d a n sonra k e n a r a alın- mış d ö n e r bir merdivenle yetinilmesi.

7 — Pencere d o ğ r a m a l a r ı n ı n en iyi ve m o d e r n cinsten yapılması ve b ü y ü k c a m l a r kullanılması.

8 — Diğer yerlerde eski a m p i r k a r a k - terin m u h a f a z a s ı .

9 — Binanın tek kapısı o l d u ğ u n a gö- re çıkış emniyet d u r u m u n u n etüdü.

10 — S t r ü k t ü r ü n kabili tatbik olması ve orta direkler yerine d ö ş e m e bağlantıları düşünülmesi.

Bu tatbikat işini Y a p ı t a ş İnşaat Şirketi üzerine aldığında p r o j e ve tatbikat çalışma- larına başlayabilmek için yeter derecede sıhhatli bir rölövenin b u l u n m a m a s ı üzerine t a r a f ı m ı z d a n yeni bir rölövenin yapılması gerekmiştir.

K u l e n i n statik ve B. a r m e etüt ve pro- jeleri İnş. Y . M ü h . Ersin Arıoğlu; tesisat

hesap ve projeleri M k . M ü h . N e c a t i Ber- berler, elektrik ve a y d ı n l a t m a projeleri El.

Y. M ü h . İsa İdisu t a r a f ı n d a n y a p ı l m a k - tadır.

Rölöve çalışmaları:

K u l e y e , 20 derecelik bir r a m p a ve basa- m a k l a r d a n güney akşındaki bir k a p ı d a n gi- rilmektedir. B ü t ü n ö l ç m e l e r d e giriş kapısı orta noktası ile m e r k e z d e n geçen ve bu aksa yine m e r k e z d e dik olan ikinci aks; temel a k s l a r ı m ı z o l a r a k k a b u l edilmiştir. V e b u girişten geçen aks kuzey d o ğ r u l t u s u ile 7 de- recelik bir açı y a p m a k t a d ı r . K u l e n i n z e m i n katta temiz iç çapı 8.95 m . d u v a r kalınlığı 3.75 m. böylelikle dış çap 16.45 m . yi b u l - m a k t a d ı r . Giriş kapısı hizasında b e ş m e t r e - lik bir kısmı daireselliğini k a y b e d e n dış d u v a r l a r d a , b u hal y u k a r ı d a birinci silmeye k a d a r a z a l m a k t a ve t e k r a r daire halini al- m a k t a d ı r . Z e m i n kat altında ileride y a p ı l a - cak servis katı ve temeldeki z e m i n d u r u - m u n u n incelenmesi için y a p ı l a n kazı sonu- c u n d a üstteki gevşek - dolgu t o p r a k l a r çıka- rılmış ve d u v a r l a r — 4.20 m . k o t u n a ka- d a r 75 cm. dişli o l a r a k içerde işlenmiş ol- duğu g ö r ü l m ü ş t ü r . A y r ı c a 3 m . ye inen du- var kalınlığının dışa doğru bir meyille örül- d ü ğ ü a n l a ş ı l m a k t a d ı r . Y i n e b u sırada

— 4.20 k o t u n d a ve kule giriş aksında üstü tuğla tonozlu iki kişinin geçebileceği 72 X 150 cm. bir k a n a l ç ı k m a s ı ve b u ka- nalın kule alanı dışına k a d a r d e v a m et- mesi Schneider ve N o m i d i s h a r i t a s ı n d a gö-

(10)

rülen surlar altında d e v a m edip burçlar arasındaki bağlantıyı sağlamış olduğu m ü m k ü n d ü r . C i v a r sakinleri a r a s ı n d a

« T o p h a n e civarındaki bir kuleye bu- r a d a n y e r a l t ı n d a n gidilirdi» söylentisi adı geçen h a r i t a y a bakıldığında p e k de i m k â n - sız g ö r ü l m e m e k t e d i r . Bu sur d o ğ r u l t u s u n d a diğer kuleler a l t l a r ı n d a yapılacak bir son- d a j b u s o r u n u kolayca aydınlatabilecektir.

Yine kanal kotu civarında, çıkan insan ke- mikleri kulenin ya zindan olarak kullanıl- dığı devirlerden kalmış y a h u t bu katların d o l d u r u l m a s ı sırasında getirilen toprakla b e r a b e r d ı ş a r d a n gelmiştir ki, birinci şık da- ha akla yakın g ö r ü l m e k t e d i r . B u n u n l a bera- ber bu k e m i k l e r yazının baskıya verildiği s ı r a l a r d a ilgili u z m a n l a r ı n incelenmesine su- n u l m u ş t u r .

T e m e l şistli k a y a üzerine o t u r m a k t a d ı r . Bu d u r u m ayrıca İstanbul'un jeolojik hari- tası ile de d o ğ r u l a n m ı ş t ı r . K u l e , yapılan statik etüdlere göre 10.000 ton' ağırlığında- dır. Z e m i n e 1,2 k g / c m - yükle b a s m a k t a d ı r . İlâve edilecek yeni tesislerden dolayı bu değerlerde yalnızca 1 / 1 0 o r a n ı n d a bir artış olacaktır.

Ü s t katlara çıkış 3.75 m. lik d u v a r kalınlığı içinde, iç yüzden 42 cm. içerde ve 80 cm. genişlikte, 150 cm. yükseklikte bir m e r d i v e n d e n o l m a k t a d ı r . Z e m i n kattan son- ra 22 b a s a m a k l a 4.45 m. k o t u n d a k i ahşap a s m a kata ç ı k ı l m a k t a d ı r .

Birinci kat: 8.97 i», bu katta m e r k e z d e n 190 cm. uzaklıkta ve giriş aksına dik ola- rak d u v a r l a r a s a p l a n a n ahşap a n a kirişe, giriş aksına paralel y a r d ı m c ı kirişler otur- m a k t a , üzeri d ö ş e m e tahtası ile kaplı bir y a r ı m kat m e y d a n a gelmektedir. Bu a n a kiriş ayrıca k e n a r l a r d a n 2 m. m e s a f e d e b u - l u n a n 12 X 12 cm. dikmelere o t u r m a k t a d ı r . Bu iki d i k m e a r a s ı n d a 90 cm. yüksekliğin- de a m p i r profilli balüstrad k o r k u l u k vazi- fesi g ö r m e k t e d i r . Yine bu dikmeler ve boş- luk y u k a r ı y a , 6. kata k a d a r d e v a m e t m e k t e

ve 7. kat döşemesi ile kesilmektedir. Bu bcşluğu kule üst katlarına her hangi bir şey taşımak için b ı r a k ı l m ı ş olması m ü m k ü n - dür. Bu kattaki p e n c e r e açıklıkları dış du- v a r d a k o r u n m a , yangın gibi sebeplerden çok küçük (20 X 45 cm.) t u t u l m u ş o l m a k l a be- r a b e r iç:rde (200 X 180 cm.) olarak boyut- lanmıştır.

İkinci kat: 13.21 m. k o t u n d a yer alıp aşağıdaki katın ezelliklerine sahiptir. Yal- nız b u r a d a çap 8.85 m. ye düşmektedir.

Ü ç ü n c ü kat: 17.17 m . k o t u n d a yer al- m a k t a ve d u v a r d a k i nişler içinde A. G a b - riel'in Rumelihisarı Kulelerinde yaptığı rö- lövelerle g ö r d ü ğ ü m ü z (Resim 10) b a c a l a r ı n benzerleri b u l u n m a k t a d ı r .

D ö r d ü n c ü kat: 21.09 m. ye gelince taş d u v a r dış yüzü sabit k a l m a k üzere iç yüzü 75 cm. a r t m a k t a ve iç çap 10.40 m. ye çık- m a k t a d ı r . Pencere sayıları üçten, yediye ç ı k m a k t a böylece 2 x 7 : 14 ritmi bu kat- tan b a ş l a m a k t a d ı r . Bu katın ayrı bir özel- liği de, d u v a r incelmesi dolayısiyle taş merdivenin bitmesi ve ahşap merdivenin b a ş l a m a s ı d ı r . D u v a r k a p l a m a s ı sıvadır.

Beşinci k a t : 24.23 m. Bu k a t t a p e n c e r e sistemi: 7 si 35 cm. ç a p ı n d a dairesel, diğer 7 si ise 115 X 180 cm. b o y u t u n d a kemerli 14 tane pencerenin alternatif o l a r a k sıra- lanmasiyle m e y d a n a gelmektedir ki bu sis- tem Melling g r a v ü r ü n d e aynen yer a l m a k - tadır. Lewis ve Flandin de bu özelliğin be- lirtilmemiş olması şaşırtıcı gibi g ö r ü n m e k l e beraber, ö n ; m l i değildir. Ç ü n k ü Robertson f o t o ğ r a f ı bu şüpheleri gidermektedir.

Altıncı kat: 24.23 m. Bu ahşap y a r ı m katların s o n u n c u s u d u r . B u r a d a n kulenin en kıymetli yerine, c i h a n n ü m a y a ç ı k ı l m a k t a d ı r . Yedinci k a t : 32.35 m. İçten içe 6.75 m. yüksekliğinde olan b u yerin döşemesi y u k a r ı d a n gelen 20 cm. çapındaki (birisi esas b a y r a k direği o l m a k üzere) beş t a n e demir direğe bağlı ve d u v a r l a r a o t u r a n çift - ç a p r a z kirişlere o t u r m a k t a d ı r . Ayrıca

p l â n ı n d a d a görüldüğü gibi (Res. 8) m e r - kezden 3.00 m. uzakta simetrik olarak yer alan bir çift putrel de bu d ö ş e m e sistemine y a r d ı m etmektedir. Direklerin bu kata ka- d a r indirilmesine rüzgâr kuvveti endişesi olsa gerek.

Pencere s i s t e m i : 120 x 225 cm. kesi- tindeki 13 tane kârgir ayak ışınsal olarak

150 cm. ara ile kemerlerle birbirine bağlan- m a k t a ve bu suretle 14 tane p e n c e r e m e y - d a n a gelmektedir. 3.00 m. yi bulan p e n c e r e yüksekliğinde k a n a a t i m c e y a n g ı n a karşı d e m i r k a p a k l a r vardır. T a v a n ışınsal ahşap k a p l a m a d ı r . 1875 den sonra yapıldığını bil- diğimiz 35 b a s a m a k l a 45 derece eğimli bir m e r d i v e n d e n yukarı ç ı k ı l m a k t a d ı r .

Sekizinci kat: 40.04 m . kotu b u k a t aşağıki kattan d a h a basık (3.25 m.) ve ku- lenin son zengin katıdır.

Pencere s i s t e m i : 110 X 100 cm. ayak- ların 170 cm. aralıkta birbirlerine kemer- lerle (aşağı a y a k l a r l a aynı aksda ve aynı sayıda) b a ğ l a n m a k t a d ı r . Kesitin sağladığı i m k â n l a dışta e n d a r y e r d e 0.80 m . en ge- niş yerde 1.25 m . bir p a s a j - t e r a s m e y d a n a getirilmiştir. İçerdeki a y a k l a r aksında 14 tane kârgir b a b a ve herbirinin üzerlerinde d ü ş m e y e karşı a n k r a j tedbiri a l ı n m ı ş 35 cm.

ç a p ı n d a taş küreler vardır. Bu b a b a l a r ara- sında I 10 cm. yüksekliğinde a m p i r orno- m a n l ı d e m i r korkuluk, kulenin karakteristik yönlerinden birisidir. Bu katın üzerinde 2.00 m. yi bulan yüksekliğiyle, üst katları ve y a n d a k i meyilli k u r ş u n çatıyı taşıyan ah- şap m a k a s l a r b u l u n m a k t a d ı r . Bu makasların altı ahşapla k a p l a n a r a k tavan m e y d a n a ge- tirilmiştir. B u n d a n sonra, 9.10 ve 51.65 m.

k o t u n d a k i kulenin en yüksek ve son k a t m a geliriz.

Koksal A N A D O L Gelecek sayıda Galata Kulesinin Tu- ristik Tanzim Projesini neşredeceğiz.

Referanslar

Benzer Belgeler

Merhum Samih Rifat*m «Cumhuriyet» te çekilmiş son resimlerinden biri Ankara 3 (T elefonla) — Çanakkale meb’ usu ve Tiirik Dili Tetkik Cemiyeti Reisi Edip Samih

Cemal Paşa’nm eşi Seniha Hanıme­ fendi ’yi 1962 ’de vefatından az önce zi­ yaret ettiğimde bana, tarih kitaplarında P aşa’nm K afkasya’daE rm enilertara- fından

Son sergisi, ölümünden beş yıl son­ ra Akbank Osmanbey Sanat Galerisinde açılmıştır.. İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha

sitopatolojisi Bethesda kriterlerine göre; nondiagnos- tik veya yetersiz sitoloji, benign sitoloji, önemi belir- siz atipi veya önemi belirsiz foliküler lezyon, foliküler neoplazm

Bu dörtlüğü Nazım Hikmet, Semiha Berksoy için “ İstanbul Sokak- larında” nın çekiminden bir yıl sonra

Onun bu yaklaşımına göre birey günah işledikten sonra bu günahından tevbe eder, tevbesi Allah tarafından kabul edildikten sonra tekrar o günahı işlerse tevbesi geçersiz

Balığın arkasından tatlı yemek ge­ rek geleneğine uymak için bir ayva tat­ lısını bölüşmek üzere isterken, birer.. “ porsiyon” da elma ve

İnönü Vakfı’nm bir sanat hizmeti olarak İdil Biret’in ye Suna Kan’ ın Paris ve Ankara ka­ yıtları iki CD halinde sunulmuş.. Bir radyo söy­ leşisinde önce