• Sonuç bulunamadı

YARATICI YÖNETMENİ ÇÖZÜMLEME: AUTEUR ELEŞTİRİSİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "YARATICI YÖNETMENİ ÇÖZÜMLEME: AUTEUR ELEŞTİRİSİ"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

YARATICI YÖNETMENİ ÇÖZÜMLEME: AUTEUR ELEŞTİRİSİ

• Auteur eleştirisinin gelişimi büyük ölçüde Fransız sinemasındaki tartışmalarla ilişkilidir. Tartışmalar 1920’lere dek geriye gitse de, asıl olarak 1948’de Alexander Astruc tarafından dile getirilen kamera-kalem (camera stylo) kavramından sonra yoğunlaşmıştır.

• Bu tartışmalar, sinemanın da roman vb. edebi türler gibi bir dile sahip olduğu ve yönetmenin bu dili kamera aracılığıyla oluşturduğu düşüncesiyle ilişkilidir. Yani yönetmen kamerasını bir kalem gibi kullanır.

• Astruc’a göre sinema derin konuları, soyut düşünceleri anlatabilecek güçlü bir anlatım aracıdır. Yönetmen sadece senaryoya hizmet etmez; yaratıcı bir sanatçıdır.

• 1950’lerden sonra Chaiers du Cinema Dergisi etrafında devam eden bu düşünce tarzı özellikle François Truffaut, Andre Bazin gibi isimlerin yazılarında dile getirilmiştir.

(2)

• Truffaut’nun 1954’te yayımlanan “Fransız Sinemasında Bir Eğilim”

makalesi derginin manifestosu niteliğindedir. Truffaut burada 1940’lı ve 1950’li yıllarda Fransız sinemasında hakim olan eğilimi eleştirir;

yönetmenleri formülcü yaklaşımları benimsemekle ve kolaycılıkla suçlar.

Ona göre senaryolar mekanik bir biçimde perdeye aktarılmaktadır.

Burada filmin başarısı senaryonun başarısına bağlıdır ve senaryoya öncelik verilmesi dikkati yönetmenden uzaklaştırmaktadır.

• Cahiers du Cinema eleştirmenlerine göre Fransız sinema geleneği yenilikçi olmaktan uzak, kalıplaşmış, modası geçmiş bir çizgiye bürünmüştür. Hatta bu gelenek, dergi yazarları tarafından “yaşlıların sineması” olarak adlandırılmıştır.

• Cahiers du Cinema Dergisi yazarlarının örnek gösterdiği yönetmenler arasında ise Alfred Hitchcock John Ford, Howard Hawks gibi Amerikalı yönetmenler dikkati çekmiştir.

(3)

• II. Dünya Savaşı’nın sona ermesinden sonra savaş sırasında yasaklanan Amerikan filmlerinin sinema kulüplerinde ve sinemateklerde izlenerek yeniden değerlendirmesi bu yönetmenlerin öne çıkmasını sağlamış ve söz konusu yönetmenler auteur (yaratıcı yönetmen) olarak nitelendirilmiştir.

• Bu yaklaşıma göre auteur yönetmen, ayırt edici üslubuyla filme imzasını atan yönetmendir. Burada sözü edilen ayırt edici üslubun ne olduğu konusunda tam bir ölçüt olmadığı için mizansen kavramı ortaya atılmış, mizansen yönetmenin özgünlüğünü ortaya koyabileceği bir ölçüt olarak belirlenmiştir.

• Bu noktada yönetmenler arasında auteur ve metteur en scene ayrımı yapılmıştır.

• Auteur: Filme kendi kişiliğini, özgün üslubunu koyar.

• Metteur en scene: Filme kişiliğini değil, yeteneğini ve ustalığını koyar.

Başkasının tasarımını görselleştirir.

(4)

• Auteur yaklaşımı 1960’larda Amerikalı Andrew Sarris tarafından yeniden ele alınmıştır. Sarris (2010, s. 42-43), Film Culture dergisinde yayımlanan “Auteur Kuramı Üzerine Notlar” başlıklı yazısında auteur’ün tanımlanmasında üç ölçüt belirlemiştir:

1. Yönetmenin teknik yeterliliği: Sarris’e göre kötü yönetilmiş bir film eleştirel açıdan değersizdir.

2. Yönetmenin ayırt edici kişiliği: Yönetmenin imzası niteliğinde belli bir üslubu olmalıdır.

3. İç anlam: Yönetmenin kişiliği ve malzemesi arasındaki gerilimden doğan iç anlam söz konusudur.

• Andrew Sarris auteur yönetmenler arasında Jean Renoir, Kenji Mizoguçi, Alfred Hitchcock, Charlie Chaplin, John Ford, Orson Welles, Roberto Rosselini, David W. Griffith, Sergei Eisenstein gibi yönetmenleri sıralamıştır.

(5)

• Sarris’e yönelik eleştiriler Andre Bazin’den gelmiştir. Bazin’e göre Sarris kültürel değeri bireyden yola çıkarak ölçmektedir. Oysa Bazin bireyler üzerinde kült yaratılmasına, bu şekilde listeler oluşturulmasına karşıdır.

• Bazin’e göre bir yönetmenin kişisel gelişimini, geçirdiği aşamaları gözlemlemek zordur. Sinemada değişkenler fazladır ve filmden filme değişmektedir. Sinema edebiyat-resim gibi sadece bireye dayalı bir sanat değildir. Bu yüzden auteur’leri saptamak da zordur.

• Ayrıca yapıtı etkileyen toplumsal ve kültürel koşullar da vardır. Bu yüzden yönetmeni değil filmi değerlendirmek daha doğru olacaktır.

• Bazin bazı noktalarda auteur yaklaşıma katılmasa da yaklaşımın kişisel nitelikleri değerlendirmek açısından yararlı olabileceğini düşünmektedir. Bazin’e göre auteur bir yönetmen kötü malzemeyi bile iyi bir filme dönüştürebilir.

(6)

• Peter Wollen (2004, s. 70) ise eleştirmenleri auteur yaklaşım çerçevesinde ikiye ayırmaktadır:

1. Temaya ve motiflere yani anlama odaklananlar 2.Biçemi ve mizanseni vurgulayanlar.

• Wollen’a göre yönetmenin kişiliği biçem ve görüntü düzenlemesinden kaynaklanmaz, temaya özgü motiflerden kaynaklanır (Büker, 2010, s. 280).

• Wollen auteur yaklaşımı yapıyı göz ardı ettiği için eleştirmiştir.

Yapıda yönetmenin bilinçli olarak yerleştirmediği anlamlar da yer almaktadır. Görünür yüzeyin altındaki anlamı ortaya çıkarmak yapıyı çözümlemekle mümkün olacaktır. Wollen bu noktada Levi Strauss, Saussure, Barthes gibi kuramcılardan hareket etmektedir. Wollen’ın girişimi auteur yaklaşımla yapısalcılığı birleştirmek şeklinde değerlendirilmiştir.

(7)

• Tartışma böylelikle 1960’ların sonunda yapısalcılığın etkisinde yeniden gelişmiş, Cahiers du Cinema görüşlerini gözden geçirmiştir. Bu dönemde yapısalcılık Fransa’da oldukça popüler hale gelmiş, yapısalcılığın auteur yaklaşımın romantik öznelciliğine bilimsel bir ölçüt getirebileceği düşünülmüştür.

• 1970’lerde film eleştirisi alanında auteur yaklaşım artık merkezdeki yerini başka yaklaşımlara bırakmış, dilbilimsel, toplumsal, kurumsal yapıların önemi ve auteur’ün bunlarla ilişkisi değerlendirilmiştir.

• Film eleştirisi alanında İzleyici, ideoloji gibi meselelerin gündeme gelmesi ise post-yapısalcılık, psikanaliz, feminizm ve yapıçözümün katkısıyla gerçekleşecektir.

(8)

KAYNAKÇA

• Astruc, A.(2010). Yeni Avangardın Doğuşu: Kamera-Kalem. A.

Karadoğan (Ed.). Sanat Sineması Üzerine: Yaklaşımlar ve Tartışmalar. Ankara: De Ki. 21-27.

• Büker, S. (2010). Auteur Kurama Giriş. S. Büker & G. Topçu (Ed.).

Sinema: Tarih Kuram Eleştiri. İstanbul: Kırmızı Kedi. 277-280.

• Hayward, S. (2012). Sinemanın Temel Kavramları. (Çev. U. Kutay

& M. Çavuş). İstanbul: Es.

• Sarris, A. (2010). Auteur Kuram Üzerine Notlar. (Çev. B. Kılıçbay).

A. Karadoğan (Ed.). Sanat Sineması Üzerine. Ankara: DeKi. 41-45.

• Stam, R. (2014). Sinema Teorisine Giriş. (Çev. S. Salman & Ç.

Asatekin) İstanbul: Ayrıntı.

• Wollen, Peter (2004). Sinemada Göstergeler ve Anlam. (Çev. Z.

Aracagök & B. Doğan). İstanbul: Metis.

Referanslar

Benzer Belgeler

Sığınmacılar tüberküloz hastalığı için risk grubudurlar ve bu kişiler için aktif tarama önerilmektedir (2,3,4).. Ülkemizin güney sınır komşusu olan Suriye

Yukarıda özetlenen değerlendirmelerde de görüldüğü gibi, eğitileni dikkate almamak, öğrenciyi tanıma gayretinin azlığı, öğrencinin eğitim sürecine aktif

Kapadokya’nın kapısı konumunda olan Ihlara vadisi, Hıristiyanlarca önemli dini merkez konumunda olması sebebiyle din turizmi, Selime’de ki peri bacaları ile doğa

Up to our knowledge, there are a few works on the characteriza- tion of sol–gel synthesized Fe-doped ZnO nanopowders especially optical band gap calculations based on the

oluşturulan ağın topolojisini göstermektedir. Ağdaki hareketli uç düğümün yörüngesi Şekil 3.7’de görülmektedir. Ağdaki cihazların yerleştirilmesi ve konfigüre

Önce söz- lü olarak doğan mizah ürünleri, sonra- dan yazıya geçirilerek daha da edebî bir kimlik kazanır(Pala, 1989: 353).. Harp, kuvvetlerin; mizah da, zekâ- ların

The output gratings of the structure asymmetrically such that the output surfaces at the different sides of the subwavelength aperture can support surface waves at

(1) 外用藥物:保濕止癢製劑、不同強度的類固醇、焦油、外用維生素A酸、維生素 D3 及水楊酸 等。