• Sonuç bulunamadı

SİBER SUÇLAR MASKE KULLANIMI. İletişimde bazı duyguların anlaşılmasına engel oluyor. SİBERAY projesi tanıtıldı BUCAK MİLLET ORMANI MÜJDESİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "SİBER SUÇLAR MASKE KULLANIMI. İletişimde bazı duyguların anlaşılmasına engel oluyor. SİBERAY projesi tanıtıldı BUCAK MİLLET ORMANI MÜJDESİ"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

www.burduryenigun.com www.facebook.com/burduryenigun @burduryenigungazetesi @burduryenigun Burdur Yeni Gün Gazetesi www.burduryenigun.com www.facebook.com/burduryenigun @burduryenigungazetesi @burduryenigun Burdur Yeni Gün Gazetesi

TEKE YÖRESİ’NİN MERKEZİ BURDUR’DA

6’DA

4’DE 5’TE

www.burduryenigun.com 21 Ocak 2020 Cuma Sayı: 20515 67. YIL

Fiyatı: 25 kuruş

Tanıtım ve bilgilendirme

toplantıları

Uzun bir süredir yurt genelinde gezileri- ni sürdüren İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener bir dizi ziyaretlerde bulunmak için Burdur'a geliyor.

24 Ocak Pazartesi günü Burdur'a ziyarette bulunacak olan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, halkla bir araya gelecek.

İYİ Parti Burdur İl Başkanlığı, Genel Başkan Meral Akşener’in ziyaretine tüm vatandaşları davet etti.

İYİ PARTİ GENEL BAŞKANI MERAL AKŞENER BURDUR’A GELİYOR

5’TE 5’TE

Göllhisar’da tarım sektörünün sorunlarına kalıcı çözümler bulmak ve üretim altyapısının sağlam temeller üzerine kurulması adına “Tarım Çalıştayı”

yapıldı.

Açılış konuşmasını yapan Gölhisar Belediye Başkanı İbrahim Sertbaş, “hayallerimiz küçük değil. Önce hayal edip inanmak ve ardından bu hayalleri başarmamız gerektiğini çok iyi biliyoruz” dedi.

GÖLHİSAR’DA TARIM ÇALIŞTAYI;

Burdur’da gazetecilere,

Gent Deresi su’yu gerginlik çıkardı!

BUCAK MİLLET ORMANI MÜJDESİ

MASKE KULLANIMI

İletişimde bazı duyguların

anlaşılmasına engel oluyor

2’DE

MAKÜ TTO’dan;

Okullarda, iki haftalık yarıyıl tatili için

son ders zili bugün çalıyor

Okul öncesi, ilköğretim ve ortaöğretim okullarındaki yaklaşık 18 milyon öğrenci, 24 Ocak- 4 Şubat'ta

2021-2022 eğitim ve öğretim yılı yarıyıl tatilini yapacak.

Kovid-19 salgını nedeniyle yaklaşık 1,5 yıllık aranın ardından 2021-2022 eğitim öğretim yılı, 6 Eylül 2021'de yüz yüze ve tam zamanlı olarak başlatıldı.

Birinci dönem ara tatili 15 Kasım 2021 Pazartesi başladı ve 19 Kasım 2021 Cuma sona erdi. Öğrenciler yarıyıl tatili öncesi son derslerine bugün girecek.

Bu kapsamda, öğrenciler, bugün okullarında birinci dönem karne heyecanı yaşayacak...

AK Parti Burdur Milletvekili Yasin Uğur, Bucak İlçesine yapılacak olan ‘Bucak Millet Ormanı’ ile ilgili bir açıklamada bulundu.

Bucak Millet Ormanı, şehir merkezine bitişik Antalya-Ankara karayolu kenarında olup, halkın sosyal ve estetik ihtiyaçlarına cevap verebilecek yeni bir sosyal faaliyet alanı oluşturulacak.

Teknoloji’nin gelişmesi, teknolojik dönüşümle- rin her geçen gün günlük hayatımızda çok daha fazla yer edinmesiyle birlikte, dijital çağ’da suç türleri de çeşitlenmeye, boyut değiştirmeye devam ediyor.

Bunlardan biri de, ‘SİBER SUÇLAR’, yani;

internet üzerinden teknolojik yöntemler kullanıla- rak yapılan dolandırıcılık faaliyetleri ve benzeri suçlar.

Burdur’da İl Emniyet Müdürlüğü tarafından gazetecilere, SİBERAY projesi tanıtıldı. Programda, siber güvenlik, teknoloji bağımlılığı, siber suç ve siber zorbalık konuları anlatıldı. Burdur İl Emniyet Müdürü Ümit Bitirik, “Başta çocuk ve gençlerimiz olmak üzere ekonomimizi, değerlerimizi, sağlık ve sıhhatimizi suç örgütlerine, suçlulara çok ucuz bir şekilde yedirmeyelim diye bugün bu farkındalık çalışmasını yaptık.” dedi.

SİBERAY projesi tanıtıldı

SİBER SUÇLAR

6’DA

(2)

21 Ocak 2022 Cuma

GÜNCEL

Yıl: 68

21 Ocak 2022 Cuma - Sayı: 20515

Sahibi: Kürşat TUNCEL Kurucular:

Osman ŞAN - Muharrem TUNCEL

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü:

Şadiye ÜNAL

İDARE YERİ

Konak Mah. Uğuz Sok. No: 23/4 - BURDUR Tel & Fax: 233 38 93

e-posta: yenigungazete@ttmail.com Dizgi-Baskı: Yeni Gün Tesisleri Konak Mah. Uğuz Sok. No: 23/4 BURDUR Dağıtım: Burdur Turkuvaz Başbayii Fiyatı: 75 Kr.

Gazetemiz, Basın ve Ahlâk İlkelerine uymaya söz vermiştir.

Pazar hariç süreli yerel yayın Kuruluş Tarihi: 1.09.1954

Hemen herkesin bildiği gibi, Serçe lâkaplı bir şarkıcı veya türkü- cü, söylediği hâşâ “Söyleyin O cahil Âdem’le Havva’ya” adlı bir şarkı veya türkü ile gündeme gelmiş ve o insan görünümlü Serçe..; îmanlı insaflı herkes tarafından eleştiri yağmuruna tutulmuştu! Ki, ben de

“Selâm Söyleyin O.. Serçe’ye, Bir daha Girmesin O Bahçeye” başlıklı bir yası yazmış, gerekçelerini de sıralamıştım! Ancak, bir dönem benim de aralarında bulunduğum ve sâhipleri sağcı kesimden, okurlarının bü- yük bir kısmı da mütedeyyin kişilerden oluşan Sabah Gazetesi’nin Köşe yazarlarından biri olan Melih Altınok konu ile alâkalı bir yazı yaz- mış ve Serçe’yi temize çıkarıp şarkı ya da türküsünü mâsum ilân etmiş!

Melih’in o yazısı da bana bu konuyu yeniden gündeme getirmek zorunda bıraktı. Yani Melih 19 Ocak 2022 tarihli ve (Sezen Aksu tartış- ması Çok Zorlama…) başlıklı yazısı beni böyle bir yazı yazmaya zorla- dı. Çünkü Melih o talihsiz yazısında, inançlı-îmanlı kesimin tamamının eleştirdiği ve kınadığı Serçe’ye sahip çıkmış ve özetle şunları söylemiş:

“Bu günlerde memleketin meselesi Sezen Aksu’nun ‘Harika bir şey yaşamak’ isimli şarkısı. Sanatçı günlerdir sosyal medyada, şarkıda geçen ‘Söyleyin o cahil Âdem’le Havva’ya’sözleriyle linç ediliyor.

Evinin önünde basın açıklamaları tertipleniyor.

Ona kızanlar, bu dizelerin “Hz. Âdem’e ve Hz. Havva’ya hakâret’

anlamına geldiğini söylüyorlar.

Dün oturup önce adını duymadığım parçayı dinledim…

Tahmin ettiğim gibi, hakaret kasıtlı bir vurguya rastlamadım…

Zira Aksu tarzından alışık olduğumuz üzere “İlk İnsanla” ilgili göndermesine yine “Âdem ve Havva” kalıbını kullanmış…” demiş.

Kısacacı ve Türkçesi Melih o yazısında, ister Müslim olsun ister gayrimüslim, ister kâfir olsun, ister mecûsî, ister puta tapsın, ister Tanrı tanımaz veya ateist olsun, her ne menem olursa osun gelmiş geçmiş ve bundan sonra da gelecek olan tüm insanlığın babası-atası olan Hz.

Âdem’i (r.a) ve Anası olan Hz. Havva’yı değil; sıradan bir şarkıcı ya da türkücü olan ve ‘Serçe’ lâkabıyla ünlenen ve az sayıda ve sadece entel kesim tarafından dinlenip beğenilen bir bayanı savunmuş! Dolayısıyla da tarafını belli ederek tercihini ‘Serçe’den yana yapmış! Amma bendeniz Melih gibi Serçe’den yana değil, Hz. Âdem Babamızdan ve Hz. Havva Anamızdan yanayım! Çünkü, aslını inkâr eden haramzâde olduğu gibi, bizde atasını ya da anasını-babasını inkâr eden kişinin nesebine, hattâ mezhebine bile bakılır..!

KOSKOCA BİR PEYGAMBER’İ ve EŞİNİ CÂHİLLİKLE.. SUÇLAMAK.. HAKÂRET DEĞİL DE NEDİR EY MELİH ANTINOK!

Daha yazımın başında da hatırlattığım gibi Sabah Gazetesi bir dönem benim de görev yaptığım bir Gazete olduğu gibi; okurlarının büyük bir kısmı da mütedeyyin-dindar olan ya da ‘sağcı’ olarak tâbir edilen kesimin Gazetelerinden biri. Ve böyle bir Gazetenin köşe Yazarının hangi saikle Hz. Âdem’e ve O’nun sevgili Zevcesi ve araların- da Melih’in de bulunduğu inananların Anasına-Annesine alenî, bayağı ve kasıtlı olarak yapılan bir hakâreti savunur anlayabilmiş değilim.

Yani ben kâht-ı gazetecide de olsa 50 yıla yakın bir süredir bu mesleği yürütmeye çalışan bir Gazeteci olarak Sabah gibi bir Gazetenin Köşe yazarı, bir sanatçı müsveddesini insanlığın Atası olan Hz. Âdem ve Anası olan Hz. Havva’ya tercih eder bilmiyorum…

BİR ŞEYİN ŞÛYUU, VUKUUNDAN BETERDİR…’ MELİH BEY! YOKSA SEN DE Mİ BRÜTÜS OLDUN YAV?

Bendeniz, 18-20’li yaşlarımda Merhum Başbuğ Alparslan Türkeş’in Kendisinin ve partilerinin yanında yer aldım ve Partisinin kurucu Geçlik Kolları Başkanlığını yaptım! 25-30’lu yaşlarımda da Merhum Prof. Dr.

Necmeddin Erbakan Hocamın Kendisinin ve partilerinin yanında yer aldığım gibi, 12 Eylül 1980 Askerî Darbesinin sabahına kadar da Genç- lik Kolları Başkanlığını ve Yeni Devir ile birlikte Millî Gazetenin fahrî Muhabirliğini yaptım. Daha sona da bir lidere ve partisine gönül versem bile hiçbir siyasi partide yer almadım ki, bunu bir Milletvekili- mizi ve birçok siyâsetçimizi kırma pahasına yaptım! Yani ben gençli- ğim de dünya görüşleri birbirine yakın olan siyasî partilerde yer aldı- ğım gibi, yine dünya görüşü birbirine yakın gazetelerde çalıştım… Ve en son çalıştığım ulusal ya da yaygın basın organlarından birinde Köşe Yazarlığı yapan Melih Altınok’un Gazetesi’ni ‘yayın politikasını ve müstehceniyete göstermediği özen nedeniyle’ bırakmıştım. İyi ki bırakmışım. Çünkü ben Hz. Âdem ve Hz. Havva’yı câhillikle suçlayan bir Serçe’yi savunan veya aklamaya çalışan bir gazeteci ile aynı basın kuruluşu içinde bulunmak istemezdim!’ diyor, herkese “Hz. Âdem’li ve Hz. Havva’lı” saygılar sunuyorum.

Tâceddin Dergâhı

Taceddin AKBAŞ

taceddinakbas@gmail.com

SEN DE Mİ ‘BRÜTÜS OLDUN?’ MELİH!

HERKESİN NİYETİ NEYSE, ELİNE GEÇECEK ODUR!

Hz. Muhammed (sav) DÜŞMANIN EN BÜYÜK HÎLESİ, DOSTLUĞUDUR..!

Sâdî Şirâzî (k.s) CÜMLELER DOĞRUDUR SEN DOĞRU İSEN,

DOĞRULUK BULUNMAZ SEN EĞRİ İSEN..!

Yûnus Emre (r. aleyh) ADİ İNSANLARI SEVEN VE KORUYANLARIN

ÜZÜLME SIRASI GELDİĞİNDE AĞLAMAYA SIZLAMAYA HAKLARI OLMAZ-OLAMAZ!

Anonim NOTUNU VERDİĞİM İNSANI BİR DAHA

SÖZLÜYE KALDIRMAM. Anonim ÇÖZEMEDİM BAZILARINI; UZAKTAN MI ADAMLAR, YOKSA ADAMLIKTAN MI UZAKLAR!

Anonim

1951’den beri ve toplam 300’e yakın şubesi, öğrenci yurdu ve 100’e yakın eğitim merkezi ile kamu yararına faaliyet gösteren ve bu kuruluşları vasıta- sıyla binlerce öğrenciye iyi-güzel hizmetler, barınma ve karşılıksız burslar veren derneklerden biri olan İlim Yayma Cemiyeti (İYC) Burdur Şubesi’nin irşat faaliyetleri devam ediyor.

Her Salı akşamı Konak Mahallesi’nde ve Kazancı Sokakta bulunan İlim Yayma Cemiyeti Kitap Kahve Merkezi’nde bir konuğu ağırlayan, sahasında uzman ilim ve bilim insanına sohbetler yaptıran Cemiyetin bu haftaki konuğu Akdeniz Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksek Okulu Hocası ve Sosyal Hizmetler Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Osman Nuri Demirel oldu.

Şube Başkanı ve aynı zamanda İl Genel Meclisi Üyesi olan Halil Çiçek’in selamlama konuşmasından sonra söz alan ve katılımcı yetişkinler ile üniversite

öğrencilerine “Çocuk Eğitiminde Anne ve Babanın Rolü” konusunda aydınlatıcı bilgiler veren Dr. Osman Nuri Demiler, sohbetinin sonunda katılımcıların sorula- rını cevaplandırdı.

“ÇOCUKLARINIZLA ÇOCUKLAŞIN-OYNAYIN!”

Hz. Ali (r.a)’nin “Bir çocukla 7 yaşına kadar oyna- yın, 15 yaşına kadar dinleyin ve konuşun, 15 yaşından sonra istişâre edin!” şeklindeki ve altın niteliğindeki sözünü sohbetinin merkezine oturtan Osman Nuri Demirel, “Çocuklarınızla çocuklaşın, onlarla oynayın ve onlara verdiğiniz herhangi bir sözü mutlaka yerine getirin! ‘Çocuktur’ deyip geçmeyin ve onlara bir yetişkin kadar değer verin… ” şeklinde konuşarak hem çocuğun önemine vurgu yaptı.

Demirel’i can kulağı ile dinleyen yetişkinler ile bayan ve erkek öğrenciler, Hocadan çok istifade ettikle- rini belirterek kendisine teşekkür ettiler.

İYC BURDUR ŞUBESİ’nin;

İRŞAT FAALİYETLERİ DEVAM EDİYOR

HABER MERKEZİ

Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Teknoloji Transfer Ofisi (TTO) A.Ş. tarafından MAKÜ’de üretilen nitelikli bilgi ve fikirlerin uygulamaya dönüşmesini amaçlayan tanıtım ve bilgilendirme toplantıları kapsamında fakülte ve yüksekokullar ziyaret edildi.

Ziyaretler kapsamında “Destek Programların- dan Yararlanma” konusunda Doç. Dr. Gonca Ozan Kocamüftüoğlu, “Proje Geliştirme/Yönetim (Üniver- site-Sanayi İş Birliği)” konusunda Dr. Öğr. Üyesi Ömer Çatal, “Fikri Sınai Hakların Yönetimi ve Lisanslama”, konusunda Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Mülazımoğlu ve “Şirketleşme ve Girişimcilik”

konusunda Öğr. Gör. Nilgün Şengöz tarafından bilgilendirme sunumları yapıldı.

Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) Burdur Müdürü Davut Tolga Uğur’un da katılım sağladığı programlarda KOSGEB uzmanları Aybüke Yazar Özen ve Lütfullah Bakır da KOSGEB Destekleri konusunda bilgilendirme sunumları yaptılar. MAKÜ TTO A.Ş.’nin fikri ve sınai mülkiyet konusunda çözüm ortağı olan Destek Patent firmasından Kurumsal Müşteri Yöneticisi Seyit Küçükavcı da fikri ve sınai mülkiyet konusunda bilgilendirme sunumla- rı yaptı.

Bu anlamda teknoloji transferi konusunda ortak bir çalışma alanı yaratabilmek ve tüm aktörler birlikte hareket edebilmek adına üniversite, kamu ve özel sektör bir araya geldiler.

İlgili konular hakkında çalışmalara sahip veya çalışma yapmak isteyen akademisyen ve öğrenciler https://tto.mehmetakif.edu.tr internet sitesi üzerin- den duyurularını takip edebilirler ve iletişime geçebilirler.

MAKÜ TTO tarafından tanıtım ve bilgilendirme

toplantıları

HABER MERKEZİ

(3)

Sayfa / 3 EĞİTİM SAĞLIK 21 Ocak 2022 Cuma

xxxxxxxxxxx Kutu Bilgisi xxxxxxxxxxx

Çocukluk döneminde müdahale edilmeyen göz problemleri, ilerle- yen dönemlerde sosyal ve günlük yaşantıda pek çok problem ile karşılaşılmasına sebep olabilir.

Öğrenim yaşındaki çocukların göz muayenelerinin yaptırılması için sömestr döneminin ideal bir zaman olduğunu belirten Dünyagöz Ataköy’den Op. Dr. Tülay Arıcı,

“Çocukluk evresi, görme yetisinin geliştiği ve verilen eğitim aracılığı ile çocukların birer birey oldukları, oldukça önemli bir dönemdir. Bu dönemde oluşabilecek göz problemle- rinin, rutin göz muayeneleri ile teşhis ve tedavisi gerçekleştirilmez ise çocuk, bu görme probleminin normal olduğu- nu varsayabilir. Bu durum eğitimde başarısızlıktan, sosyal ve disiplin problemlerine kadar çok ciddi sonuç- lar doğurabilir.” diyor.

Eğitim sürecinde gözler kritik önem taşıyor

Sağlıklı gözler ve görme yetisinin korunması, her çocuğun gelişim sürecinde kritik bir rol oynar. Okuma, yazma, tahtada problem çözme ve bilgisayar kullanımı gibi aktivitelerin, günümüz eğitim sisteminin değişilmez parçaları haline geldiğini belirten Op.

Dr. Tülay Arıcı: “Her aile, çocuklarının okulda başarılı olmasını, olabilecek en iyi eğitimi almasını ister. Ancak çoğu zaman aileler, çocuklarının en önemli öğrenim ve algı araçlarından biri olan gözleri ihmal edebiliyor. Çocuklar okulda sınıf atladıkça ve eğitim hayatlarında ilerledikçe, görme yetilerinin daha fazla kullanmak zorunda kalırlar. Yaş ilerledikçe, okul kitaplarındaki yazılar ufalır ve okuya- rak geçirdikleri zaman artar. Bu sebepten her geçen yıl, gözlerin önemini bir nebze daha arttırır. Bu noktada aileler, rutin muayeneleri gerçekleştirerek göz problemlerini ortadan kaldırarak, çocukların hem eğitim hem sosyal yaşamlarına büyük katkıda bulunabilirler.” şeklinde konuşuyor.

En sık bu rahatsızlıklar görülüyor Çocukluk döneminde gözlemle- nen problemler ile ilgili bilgiler paylaşan Op. Dr. Tülay Arıcı; “Okul

çağındaki çocuklarda en sık görülen rahatsızlıklar göz tembelliği, şaşılık, kırma kusurları, göz kapağı hastalıkla- rı, korneada oluşabilecek problemler ve travmaya bağlı yaralanmalardır.

Özellikle kırma kusurları, okuldaki başarıyı doğrudan etkileyebilir.

Miyopi, hipermetropi ve astigmat rahatsızlıklarından şikâyet eden çocuklarda, teşhis zamanında konul- mazsa göz tembelliği oluşması da kaçınılmaz olacaktır. Özellikle gözlük kullanan çocuklarda, gözlerin duru- munun periyodik olarak takip edilmesi ve göz numaralarının artışına göre doğru gözlük veya lenslere yönlendi- rilmeleri ciddi anlamda önem taşıyor.”

Dedi.

Belirtilere dikkat

Eğitim çağındaki çocuklarda oluşabilecek göz problemlerinin kolaylıkla tespit edilebileceğini söyleyen Op. Dr. Tülay Arıcı; “Aileler ve öğretmenlere düşen en büyük görevlerden bir tanesi, çocuklarda görülebilecek olası göz problemlerinin belirtilerini gözlemlemek ve bu belirtilerin tespitinin ardından hızlıca göz muayenesine yönlendirmektir.

Ancak bu sayede, eğitimsel ve sosyal olarak çocuklarının sağlıklı bir şekilde yaşamını devam ettirmesini sağlayabi- lirler. Gözlerinde veya görme yetisinde problem olan çocuklarda görülen belirtiler arasında; şaşılık, sürekli gözleri ovuşturma, ışığa karşı aşırı hassasiyet, odaklanmada zorluklar, cisimleri takip etmede zorlanma, sürekli olarak gözlerde kızarıklık veya yaşlanma gözlenmesi ve göz bebeğinin beyazlaşması gibi durumlar bulunu- yor. Bu belirtilere ek olarak okul çağındaki çocuklarda, tahtada yazanı görememek, gözlerin sıklıkla kısılması, okumada zorluklar, okuduğu yeri kaybetme veya okuduğunu hatırlaya- mama, TV ekranına yakın oturmak ve davranışsal bozukluklar gözlemlenebi- liyor. Bu belirtileri gözlemleyen ebeveynlerin, çocuklarını en kısa sürede bir çocuk göz sağlığı uzmanına yönlendirmeleri ve detaylı göz muaye- nelerini yaptırmaları gerekiyor. Erken tespit edilen göz problemlerinin çözümü, ilerleyen yaşlara oranla çok daha kolay ve problemsiz olacaktır.”

diyerek sözlerini tamamladı.

Sömestr tatilinde çocuğunuzun

göz muayenesini ihmal etmeyin

Çocuklarınız sağlıklı gözler ile başarıyı

yakalasın

2021 – 2022 Eğitim ve Öğre- tim yılının ilk dönemi 21 Ocak Cuma (bugün) sona eriyor.

Karne zamanlarında öğren- cilerin büyük stres yaşadıklarını belirten uzmanlar, aile içinde değerlendirme yapılırken dikkat edilmesi gereken en önemli noktanın karne notu değil, çocuğun çalışma performansının yani süreç değerlendirilmesinin yapılması olduğunu ifade ediyor.

Uzmanlar, benlik sayıgısını ve özgüveni düşüreceği için çocuk- larla konuşurken suçlayıcı, kıyaslayıcı ve yargılayıcı ifadeler- den uzak durulmasını tavsiye ediyor. Ödül ve ceza yöntemini doğru bulmayan uzmanlara göre bu yaklaşım, çocukların gelişimi- ni ve ailesi ile arasındaki ilişkiyi olumsuz etkiliyor.

Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi’nden Uzman Klinik Psikolog Seda Aydoğdu, 21 Ocak’ta tatile girecek olan öğrencilere verilecek karne- lerin değerlendirilmesi ile ilgili ebeveynlere tavsiyelerde bulundu.

Değerlendirmede öncelik notlar olmamalı

Karne zamanları ya da sınav sonuçlarının açıklandığı zaman dilimlerinin öğrencilerin büyük stres yaşadıkları zaman dilimleri olduğunu belirten Seda Aydoğdu, “Bu durum hem öğrenci hem de aile için zorlayı- cı oluyor. Aynı zamanda ebeveyn ve çocuk ilişkisini de olumsuz etkileyen bir süreç yaşanabiliyor. Ev içi sağlıklı iletişimin desteklenmesi ve bireylerin birbirlerini anlayıp talep ve beklentilerin net bir şekilde bilinmesi için anne, baba ve çocuğun kitle iletişim araçları olmadan konuşabilecekleri sakin bir ortam yaratılmalı.

Karneye kadar olan ders çalışma sistemi ve notlar değerlendirilir- ken dikkat edilmesi gereken en önemli nokta karne notunun değil, çocuğun çalışma perfor- mansının yani süreç değerlendi- rilmesinin yapılmasıdır.” dedi.

Suçlayıcı ve kıyaslayıcı ifade- ler kullanılmamalı

Uzman Klinik Psikolog Seda Aydoğdu, ebeveynlerin perfor- mans anlamında çocuklarının daha iyi olabileceklerini düşün- düklerini ve bundan dolayı hayal kırıklığı hissetmelerinin mümkün olduğunu söyledi ve sözlerine şöyle devam etti:

“Ebeveynler duygularını çocukları ile sakince paylaşabilir ama duygu ifadelerinde dikkat etmeleri gereken çok önemli bir nokta vardır. Duygu, düşünce ve beklentilerini ifade ederken suçlayıcı, yargılayıcı ve diğer arkadaşlarıyla kıyaslayıcı ifadelerden kesinlikle ve kesinlikle uzak durulmalı.

Suçlayıcı ya da kıyaslayıcı ifadeler çocuğun benlik saygısı- nı ve özgüvenini düşürür, kendisini değersiz, yetersiz ve sevilmeyen biri olduğunu düşünmesine sebep olur. Bu durum da içe kapanmasını beraberinde getirir. Çocukta olumlu bir benlik saygısı gelişmesi isteniyorsa ve özgüve- ninin yüksek olması bekleniyor- sa ona karşı kıyaslayıcı ve incitici söylemlerden kaçınılma- sı gerekiyor. Karne notlarının değerlendirilmesinde süreç ön planda olmalı ve çalışma performansıyla ilgili düşünceler paylaşıldıktan sonra neyi nasıl yapabileceğine dair yönlendir- melerde bulunulabilir.”

Nota göre ödül veya ceza vermek doğru değil

Ödül ve ceza kavramının çocuklar için çok hassas

kavramlar olduğunu vurgulayan

Aydoğdu, “Özellikle küçük yaş grubu çocuklar, aldıkları ödüller veya cezalar üzerinden sevilip sevilmediklerine dair çıkarımda bulunabilirler. Yaşla birlikte bu durum ‘ailem beni sadece derslerim iyi olursa sever’

şeklinde daha net çıkarımlarda bulunmalarına sebep olabiliyor.

Bu sebeple çocuğun aldığı karne notları üzerinden ödül veya ceza vermenin doğru bir yol

olmadığının altını çizmekte fayda var. Süreç değerlendirme- si hakkında olumlu veya olumsuz geri bildirimler verile- bilir. Ayrıca çocuğun sürekli ders çalışmasını beklemek çok gerçekçi bir beklenti olmayacak- tır. Sosyal hayatın ve ilişkilerinin de gelişimi için oldukça önemli olduğunun bilinmesi büyük önem taşıyor. Bu sebeple konulan sınırlamaların kesinlik- le bir dengesi olmalı.” ifadeleri- ni kullandı.

Çocuğun gelişim dönemi dikkate alınmalı

Ödül istenilen bir davranışı pekiştirmek için verilirken cezanın istenilmeyen bir

davranış ortaya çıktığında çocuk onu tekrar yapmasın diye verilen bir durum olduğunu belirten Uzman Klinik Psikolog Seda Aydoğdu, sözlerini şöyle tamamladı: “Ödül ve ceza dengesi kurulurken ebeveynle- rin yaptığı en büyük hata, çocuğun hangi gelişim dönemi içerisinde olduğunu düşünme- den hareket etmeleridir. Çocu- ğun içerisinde bulunduğu gelişim dönemi bilinmeli ve o döneme ait ihtiyaçları da fark edilmeli. Bu ihtiyaçlar yok sayılarak konulan sınırlamaların çocuk üzerinde ve çocukla

kurulan ilişki üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceği unutulma- malıdır. Ödülde ise maddi ola- rak çok büyük ödüller verilme- meli veya özellikle okul döne- minde konulan teknoloji kulla- nımının çok üzerine çıkılmama- lı. Bu durum tatil dönüşü çocuğun okula ve derslerine adapte olmasını zorlaştıracağı gibi sosyal gelişimini de sekteye uğratabiliyor.”

Karne değil, süreç değerlendirilmeli!

Dikkat!

Suçlayıcı ve kıyaslayıcı ifadeler

özgüvenini düşürüyor

Gündemdeki sağlık haberlerini farkıyla takip edin...

(4)

21 Ocak 2022 Cuma

“Sosyal medyada çok ve sık kullanılan mesaj hangisi?

desek cevabı;

“Cumanız mübarek olsun” olurdu herhalde.

Öyle bir gelenek oluştu günümüzde.

“İnternet” hayatımıza girdi böyle oldu.

O rüzgâra kapıldı çoğumuz.

Güzel adet elbette.

Cuma hatırlatması yapıyorsun. Değer verdiğini unut- madığını göstermiş oluyorsun karşındakine.

Faydalı paylaşımlar oluyor.

İstifade ediyoruz onlardan.

Kes –kopyala- yapıştır.

Aynısı defalarca tekrar edilince de değeri düşüyor o zaman.

Sosyal medya yokken durum nasıldı onu düşünürken anam rahmetli geliyor aklıma;

Cuma akşamını en çok o hatırlatırdı bize. Pişirdiğin- den, evde olanından koyardı bir kaba, yollardı evin birine.

Bizi kullanırdı onun için.

Garibi yoksulu mu tükenir milletin?

“Ölülerimizin, dirililerimizin sadakası” derdi

Geç vakit, kimsenin görmediği saatte yapardı onu da.

“Kız anadan, oğlan babadan görürmüş”

Ablalarımda görüyorum onu şimdi.

"Söz değil iş” idi onlarınki...

Böyle karşılardı Cumayı.

KIRK AMBAR

Osman ERENALP

osmanerenalp@yahoo.com

“CUMA’yı MÜBAREK KILMAK…”

Bugün daha kolay onu yapmak düne göre.

Bir tuşa dokunarak bir ucuna ulaşabiliyorsun dünyanın. Maddi manevi yardım elini uzatabiliyorsun pek ala.

Nakidin yok diyelim onu yapacak.

Başka yolları da var sevap kazanmanın.

Telefon et, mesela.

Görüntülüsü de var onun, ara hal hatır sor güler yüz göster. El salla akraba, eş, dost, komşuna.

Hastayı, yetimi ziyaret et, gönül kazan.

“Doğru söz sadaka yerine geçer” buyurur Peygamberimiz.

Güzel sözler et moral ver.

Onu da mı yapamadın?;

Çiçeği, ağacı sula.

Sokak hayvanı bul doyur.

Evden çıkamadın mı diyelim.

İlk emirin gereğini yap.

Kuran oku, anlamını da merek et, araştır.

Başka kitaplarda al, oku hediye et.

Okuduklarının üzerine konuş.

Yaptığını düzgün yap hile katma.

O bile büyük iş bu zamanda En büyük iş belki de.

Mesaj atarken de seçici ol.

Günün kazancı olsun günün ona bakana.

Üç örnek seçtim bu hafta gelenlerden o konuda.

Sayfa arkadaşlarının paylaştıklrı;

***

“Allahın bize akıl verip de o akla muhalif din vermesi imkânsızdır” (İbn-i Rüşt)

***

“İnsan yeşil yapraktır. Solup gideceği yer toprak- tır. Maksat yazı değil bu mübarek günde dostu hatırlamaktır.”

“Ne ezanı dindir, ne bayrağı indir Kıblesi bir bu milleti kudretinle sevidir”

***

Her hafta bir ayet, bir hadis göndermeyi adet edinenlerimiz var. Birer zenginlik güzellik bunların hepsi. “Bugün Allah için ne yaptın” yazısı görürdük evlerin iş yerlerinin duvarlarında eskiden;

Pek kalmadı mı ne? Göremiyoruz eskisi gibi.

“Bu Cumayı mübarek kılmak için ne yaptım?” de, cevabını ara sen de onun.

“Kandiller”, “dini”, “milli bayramlar” onlar da dâhildirler buna. Benzeri yapılmalıdır onlarda da.

***

Sade vatandaşın değil sadece, cami içinde dışında din görevlilerinin görevleri arasındadır o .“İmam ne yaparsa cemaat onu yapar”.

İmam “önder” demekse “örnek” olsun o konuda.

Çok şey var o konuda yapılacak:

Dilini düzgün kullansın.

Camiye geleni hoş tutsun.

Ona siyaseti sokmasın

Kendini yenilesin, dünde kalmasın.

Vaazalar hutbeler “hurma” “deve” “cariye” “köle”

benzetmeleriyle geçiştirilmesin.

Günün ihtiyaçlarına cevap versin.

“Ayet- hadis- dua” Arapça okunan ne varsa Türkçesi de verilsin. El açıp “amin” diyen neye âmin dediğini bilsin. Bunun gibi pek çok şey o Cuma havuzunda buluşsun.

Daha mübarek olacaktır o zaman gün.

Daha memnun kalacaktır ondan.

Haftanın bir günü değil, Allah’ın rızasına uygun işin yapıldığı her gün mübarektir ayrıca unutamamak lazım onu da. Cumanız ve her gününüz mübarek olsun.

Selam, sevgi, muhabbetle.

TÜBİTAK 2209-A üniversite öğrencileri araştırma projelerini destekleme programı kapsamında yapılan araştırmada, “Yüzün yalnızca üst bölümünü açıkta bırakan standart medikal maske ve algılanan bakış yönü, belirli duyguların yüzde karakterize oldukları ipuçla- rının tanınması üzerinde bir etkiye sahip midir?” sorusuna yanıt arandı.

Araştırmada katılımcıların, bakış yönü yana veya düz bakan ve maskeli veya maskesiz olacak şekilde farklı fotoğraflardaki kişilerin duygularını tanımlamaları, sinirli mi, korkmuş mu yoksa nötr mü, olduklarını anlamaları istendi. Katılımcıların duygu

tanıma sürecinde maskeli ve maskesiz durumlarda daha çok odaklandıkları yüz bölgelerinin belirlen- mesi amacıyla göz izleme cihazı kullanıldı. Deney 18-35 yaş aralığında 30 katılımcı ile gerçekleştirildi.

GÖZ BEBEKLERİNİ KONTROL

EDEMİYORLAR Araştırmaya göre, kişiler yüz ifadelerini sabit tutmaya çalışsa bile göz bebeklerini kontrol edemi- yor ve bu da duyguları nasıl anladığı veya değer- lendirdiği konusunda önemli bilgi veriyor.

Çalışmada katılımcıların

göz bebeklerinin nötr, kork- muş, sinirli ifadelerde göz bebeklerinin maskeliyken küçüldüğü, maskesizken büyüdüğü gözlemlendi.

Çalışmada sinirli ve nötr surat ifadeleri doğrudan bakış ile tanınırken, korkmuş surat ifadesi- nin yana bakış ile tanındığı gözlem- lendi.

HANGİ DUYGULARIN ANLAŞILMASI ZOR?

MASKE KULLANIMI

Pandemi koşullarında yaşamaya başlayalı yaklaşık 2 yıl oldu. Bu süreç- te virüsün bireyler arası yayılımını önlemek amacıyla tüm dünya gene- linde sosyal mesafe ve yüz maskelerinin kullanımı gibi birçok önlem alındı. 2 yıldır iletişimde karşılaşılan maske engeli Yeditepe

Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Dr. Öğr. Üyesi Funda Yıldırım ile Sosyolog ve aynı zamanda Psikoloji Bölümü Öğrencisi Cansu Malak tarafından araştırıldı. Araştırma- ya göre, bazı duyguların yorumlanmasında maske, ileti- şim problemlerine neden olabiliyor.

iletişimde bazı duyguların anlaşılmasına engel oluyor

Araştırma sonuçlarını yorum- layan Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Dr. Öğr.

Üyesi Funda Yıldı- rım, “Duygu tanıma sürecinde karşımız- daki kişilerin kaş, göz, burun, ağız ve çevresine bakmaya eğilimliyiz. Fakat bu

dönemde yüzümüzün, maskenin örtmediği, üst

bölgesinden edinilen bilgileri kullanmak ve

yorumlamak sosyal ilişkilerin sürdürül- mesinde önemli”

dedi.

TEHLİKEYİ GÖZLERDEN ANLIYORUZ Ağız bölgesinin mutlu, şaşırmış ve iğrenmiş ifadeler için en bilgilendi- rici bölge; korku ve öfke gibi duygula- rın ifadeleri için göz bölgesinin daha bilgilendirici olduğunun ortaya çıktığını belirten Yıldırım, şöyle devam etti: “Maske kullanımı bireyler arası güvenirlik ve yakınlık algısı, konuşmayı anlama ve duyguların tanınması gibi sosyal yaşamın kritik ipuçlarını tanıma becerilerimizi olumsuz etkilediğini göstermiştir.

Sinirli surat ifadelerinin maske kullanımı olsa bile tanınması, kişilerin kendilerini korumaya geçmeleri için göz bölgesinden gelen ipuçlarının yeterli olduğunu gösterdi. Fakat korkmuş suratlar için maske kullanı-

mının duygu tanımayı azalttığı görülür- ken hem üzgün hem ifadesiz yüzlerin nötr olarak değerlendirildiği ortaya çıktı. Korkmuş suratları değerlendirir- ken sadece göz bölgesinin yeterli olmadığı, kişilerin ağız bölgesinden gelen ipuçlarına da ihtiyaçları olduğu görülmüştür.”

"AĞIZ VE BURUN ÇEVRESİNE BAKMAYA EĞİLİMLİYİZ"

Yıldırım, araştırmanın uzun vadede şu sonuca yol açabileceğine işaret etti:

“Maske, sokakta gördüğümüz birinin yardıma ihtiyacı olup olmadığını anlamamızı sağlayabilir veya daha çok ağız bölgesi ile temsil edilen mutluluk duygusunun anlaşılması zorlaşarak yanlış anlaşılmalara neden olabilir.

Bunun yanında öfke gibi güçlü negatif duyguların dışa vurulması toplumda olumsuz duygulara eğilim yaratırken, üzgün, nötr ve pozitif duyguların baskılanması ve ayırt edilememesi karşımızdakine güvenme konusunda belirsizlik ve endişe yaşamamıza sebep olabilir. Bilinçli olarak yüzde dikkat ettiğimiz ipuçlarını değiştirmek zorunda kalabiliriz. Hatta duygusal olarak anlaşılmak için mimiklerimizi gözler etrafında yoğunlaştırarak iletişim kurabiliriz. Kötü ihtimal ise yüz yüze iletişimin daha duyarsız bir hale gelmesi olur.”

Cansu Malak da, araştırmaya ilişkin, “Karşımızdakinin ne hissettiğini anlama sürecinde sıklıkla maskelerin örttüğü bölgeler olan ağız ve burun çevresine bakmaya eğilimliyiz. İletişimi- miz yüzün yüzde 60-70’ini kapatan maskelerin gündelik kullanımından doğrudan etkilendi. ” dedi.

(5)

21 Ocak 2022 Cuma

Sayfa / 5 GÜNCEL

Göllhisar’da tarım sektörünün sorunlarına kalıcı çözümler bulmak ve üretim altyapısının sağlam temeller üzerine kurul- ması adına “Tarım Çalıştayı”

yapıldı.

Gölhisar Belediye Başkanlığı- nın öncülüğünde düzenlenen çalıştayı, Gölhisar Kaymakamı Kadir Ulusoy, Burdur İl Tarım ve Orman Müdürü Mehmet Tuğrul, Gölhisar Belediye Başkanı İbrahim Sertbaş ve Yusufça Belediye Başkanı Hüseyin Özarslan’dan oluşan komisyon yönetti.

Açılış konuşmasını yapan Gölhisar Belediye Başkanı İbrahim Sertbaş, “hayallerimiz küçük değil.

Önce hayal edip inanmak ve ardından bu hayalleri başarmamız gerektiğini çok iyi biliyoruz” dedi.

Büyümenin anahtarının üretmek olduğunu söyleyen Başkan Sertbaş konuşmasının devamında; “Yayla seracılığının başkenti olma yolunda her geçen gün emin adımlarla yürümeye devam ediyoruz. Bu bölgenin yayla seracılığında ön planda olmasının çeşitli nedenleri var.

Bunların en önemlileri, toprak yapısının uygun olması, yeraltı su kaynaklarımızın yeterli olması, güneş alan bir bölge olmamız, doğal klimalı bir iklime sahip olmamız, rakım seviyemizin bu iş için uygun olması ve en önemlisi de Akdeniz iklim kuşağında yer alıyor olmamızdır. Tüm bu doğal avantajların bölgemizde olmasın- dan dolayı yatırımcılar tarafından büyük ilgi görüyoruz. Kontrollü bir şekilde yayla seracılığı alanın- da büyümeye devam edersek, bölgemiz bu alanda dünyanın sayılı yerleri arasında yer alacak- tır. Bence bölgemiz bundan sonra tek bir adla yani “Bereket Ovası”

adıyla anılmaya başlanılmalıdır.

Birlik ve beraberlik içerisinde yayla seracılığını geliştirmek istiyorsak, bir bütün olarak hareket etmeliyiz. Bundan sonra takip eden değil, takip edilen bir tarım bölgesi olmak istiyorsak bu bütünlüğü mutlaka yakalamamız gerekiyor” şeklinde ifadelerde bulundu.

Kamu temsilcileri olarak tarım altyapısının oluşması için birçok projeyi hayata geçirme gayreti içerisinde olduklarını anlatan Gölhisar Belediye Başkanı İbrahim Sertbaş; “ilçemizde kompleks ve donanımlı bir sebze-meyve toplama merkezi yapma çalışmalarımız çok yönlü olarak devam

etmektedir. Bu çalışmalarımız doğrultusunda hal kayıt sistemine kayıtlı, güveni- lir tüccar ve komisyoncuları ilçemize getirerek çiftçilerimizin pazarlama konusundaki önemli bir sorununu da ortadan kaldırmış olacağız.

Önümüzdeki ay yapacak olduğu- muz ikinci çalıştayda bu konunun muhataplarını burada dinleyece- ğiz. Çalışmalar kapsamında seralarımıza elektrik hattı döşen- mesi konusunda bakanlık düzeyin- de görüşmelerimiz sürüyor. Bu neticesinde elektrik dağıtım şirketi projelendirme çalışmalarını başlattı. En kısa sürede inşallah bu sorunu da çözerek, çiftçimizin girdi maliyetlerini düşürmeyi hedefliyoruz. Gölhisar Ovamızda

arazi toplulaştırma çalışmalarımız sona ermiş olup, kapalı devre sulama sistemleri ile ilgili olarak TOKİ ile görüşmelerimiz devam etmektedir. Gölhisar Ovamız için bir diğer önemli konulardan birisi de, atıkların toplanamamasından dolayı oluşan çevre kirliliğidir. Bu konuda bu sezon itibariyle yasal zorunlulukları da dikkate alarak, belli bölgelerde atık toplama çalışmalarımız olacaktır ” dedi.

Çiftçilerimiz için faydalı bir çalıştay düzenlediği için Belediye Başkanı İbrahim Sertbaş’a teşek- kür eden Yusufça Belediye Başkanı Hüseyin Özarslan, “bu çalıştayda güzel sonuçlar elde edersek,

bölgemiz çiftçisine büyük katkı sağlayacaktır” dedi.

Burdur İl Tarım ve Orman Müdürü Mehmet Tuğrul yaptığı açıklamada; “Gölhisar’da seracılık hızla yayılırken bir takım problem- leri de yanında getiriyor. Bunların en başında fidede ve toprakta karşılaşılan hastalıklardır. İl Müdürlüğümüz olarak. Bu konu- larda kurmuş olduğumuz komis- yon tarafından çiftçilerimizden

talep gelmesi halinde üreticimize yardımcı olacağız. Bunların yanında Sayın Valimizin talimatıy- la fide üreticileri ile çiftçilerimiz arasında fide alımıyla ilgili bir sözleşme taslağı hazırlıyoruz. Fide ile gelen hastalıklarda üreticileri- mizin zarar görmemesi için mutlaka hazırlanan bu sözleşme- ler ile fide alımı yapmaları gerek- mektedir. Ayrıca bundan sonra fideler seracılarımıza ulaşmadan komisyonumuz tarafından incele- nerek, hastalıklı olup olmadığı kontrol edilecek. Böylelikle hastalıklarla mücadelemiz fideler seralara ulaşmadan başlayacaktır.

İl Müdürlüğümüz olarak her zaman üretici-

mizin yanın- dayız” dedi.

Çalıştay hakkında değerlendir- melerde bulunan Gölhisar Kaymakamı Kadir Ulusoy yaptığı açıklamada;

“Bundan yaklaşık 10 yıl öncesine kadar ilçemiz- de sera yokken, bugün ciddi miktarda sera işletmemiz bulunmaktadır. On yılı kaçırmışız ama önümüzdeki 10-20 yılı kaçırmayalım. Problemler, sorun- lar ne ise onları en başında tespit edelim ki, sizlere daha faydalı olalım. Biz kurumlar olarak her zaman siz kıymetli üreticilerimizin yanındayız. Sizin bizlerden büyük talepleriniz var ama bizimde sizden bazı taleplerimiz olacaktır.

Lütfen seralarınızda oluşan atıklar ile ilgili bugün ortak bir karar

alalım ve bu işi standarta bağlaya- lım. Çünkü bu atıklar gelecekte verimli topraklarımızı yok edecek- tir. Bir an önce hep beraber bu sorunu ortadan kaldıralım. Sizler için çok faydalı olacağını düşün- düğümüz çalıştayımız hayırlı uğurlu olsun” dedi.

Sektör temsilcilerinin ve üreticilerin talep ve fikirlerini aktardığı son bölümün ardından çalıştay sona erdi. Çalıştay sonucu alınan kararlar şu şekilde oluştu.

- Çalıştay sonucu bölgemiz- de yayla seracılığının artık tek bir adla “Bereket Ovası” adıyla anılması gerektiği fikri ön plana atıldı.

- Yayla Seracılığının önemine vurgu yapılarak, üretilen ürünlerin daha fazla dünya pazarına açılması gerektiğine vurgu yapıldı.

- Gölhisar’da kapsamlı bir sebze-meyve toplama merkezi kurularak, üreticilerin ürünlerini daha güvenilir kişilere satması konusunda tüm kurumların birlikte hareket etmesi gerekliliği vurgulandı.

- Gölhisar örtü altı seracılı- ğında ürün çeşitliliğinin artırıla- rak, ihracata önem verilmesi gerektiği vurgulandı.

- Büyük düşünülerek bölge seracılığının önünün açılması konusunda tüm kurumların birlikte hareket etmesinin önemi anlatıldı.

- Fide alımlarında fevri hareketler yerine tüm kurumlarla birlikte hareket edilerek daha ekonomik ve daha sağlıklı fidele- rin alınması gerektiği fikri vurgu- landı.

- Bölgeye yatırım yapan büyük sera sahipleriyle bölgesel seracılarımızın birlikte hareket etmesinin önemine vurgu yapıldı.

ÖRTÜ ALTI SERACILIĞI

GÖLHİSAR’DA TARIM ÇALIŞTAYI:

KONUŞULDU

HABER MERKEZİ

Burdur’un Karamanlı İlçesi yakınlarında bulunan Karataş Gölü’nü besleyen su kaynağı olan Gent Deresi’nden akan su vatan- daşlar tarafından Hasanpaşa Köyü Gölet’ine yönlendirildi.

Antalya’nın Korkuteli İlçesi’n- den çıkan ve Tefenni Hasanpaşa Köyü’nden geçip Karamanlı İlçesi yakınlarında bulunan Karataş Gölü’nü besleyen su kaynağı olan Gent Deresi’nin suyunun sulama amaçlı kullanılmak üzere Hasanpaşa

köylüleri tarafından Hasanpaşa Göleti’ne çevrilmesi üzerine Devlet Su İşleri Burdur 182’inci Şube Müdürlüğü ekipleri suyu tekrar Karataş Gölü’ne akıtmak üzere çalışmaya başladı.

İş Makinalarını gören Hasanpa- şa Köyü’nden vatandaşlar iş makina- larının çalışmasını engelledi.

Çıkan gerginlik üzerine olay yerine Jandarma ekipleri sevk edil- di. Olay yerine Vali Ali Arslantaş’da giderek vatandaşlarla görüştü.

Yapılan istişareler sonucu mevsim itibariyle yaklaşık 25 sn/litre su akan Gent Deresi’nin Hasanpaşa Göleti’ne akıtılmasına karar verildi.

Bu karar, Karataş Gölü çevresin- de 8000 nüfuslu 11 yerleşim yeri ve Karataş Gölü’nde balıkçılık yaparak geçimini sağlayan vatandaşlar ile şu anda tamamen kuruyan Karataş Gölü’nün kaderine terk edilmesi olarak yorumlandı.

Gent Deresi suyu gerginlik çıkardı

HABER MERKEZİ

Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi İktisadi ve

ZAYİ

İdari Bilimler Fakültesi’nden almış olduğum Öğrenci Kimlik Kartımı kaybettim.

Yenisini alacağımdan eskisi hükümsüzdür.

Hasan DURAN

(6)

21 Ocak 2022 Cuma

1954 yılından bu yana;

Göller Bölgesi ve Teke Yöresi’nin merkezi Burdur’un

hizmetindeyiz... BURDUR’DA 6 8. YIL

e-posta : yenigungazete@ttmail.com internet adresi: www.burduryenigun.com

ARKA KAPAK Sayfa / 6

Burdur’da İl Emniyet Müdürlüğü tarafından gazetecilere, SİBERAY projesi tanıtıldı. Programda, siber güvenlik, teknoloji bağımlılığı, siber suç ve siber zorbalık konuları anlatıldı. Burdur İl Emniyet Müdürü Ümit Bitirik, “Başta çocuk ve gençlerimiz olmak üzere ekonomimizi, değerle- rimizi, sağlık ve sıhhatimizi suç örgütlerine, suçlulara çok ucuz bir şekilde yedirmeyelim diye bugün bu farkındalık çalışmasını yaptık.” dedi.

Burdur İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından düzenlenen programda siber güvenlik, teknoloji bağımlılığı, siber suç ve siber zorbalık konuları anlatıldı. Ayrıca internetin sağladığı kolaylıklarla

birlikte karşılaşılan sorunlar, kontrolsüz kullanımın sonuçları, siber suç ve siber zorbalık, sosyal medya platformları ve gizlilik ayarları, güçlü şifre ve kişisel verilerin önemi ile teknoloji bağımlılığı konularına değinildi.

Seminer sonunda gazetecilere SİBERAY projesi hakkında broşürler ve ajanda verildi.

“Çocuk ve gençlerimizi suç örgütlerine ucuz bir şekilde yedirmeyelim”

Burdur İl Emniyet Müdürü Ümit Bitirik konuşmasında şu ifadeleri kullandı;

“Gelişen teknoloji bütün her yaştaki çocuklarımız, kadınlarımız veya bir devlet kurumunda çalışan memurları-

Burdur’da gazetecilere, SİBERAY projesi tanıtıldı

Burdur İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından Burdur’da görev yapan yerel ve yaygın medya temsilcilerine siber suçları gerçekleşmeden engelleyebilmek, vatandaşların uğrayabilecekleri maddi ve manevi zararları en aza indirgemek amacıyla SİBERAY farkındalık eğitimi verildi...

mızda dahil her yaş ve meslek gruplarından insanları- mızın maruz kaldığı bir tehlike için bugün buradayız.

Bu da siber suçlar alanındaki gelinen nokta, gelişen teknoloji ve karşılaşabileceğimiz riskler. Maddi suçlar, terör suçları, uyuşturucu ile ilgili suçlar ve başta da çocuklarımızın müstehcenlik gibi konularda yaşadıkla- rı tehlikeleri önlemek için İçişleri Bakanlığı’mızın Emniyet Genel Müdürlüğü’müz ve Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı’mızın bugün burada tanıtımını yaptığımız SİBERAY projesi kapsamında başta siz değerli basın mensuplarımızın bizlerle aynı pencereden aynı idealde hemfikir olarak başlayalım ki bu çalışmalara halkımızı da kullanıcılarla birlikte daha iyi bilgilendirelim, bu farkındalığı oluşturalım. Başta çocuk ve gençlerimiz olmak üzere ekonomimizi, değerlerimizi, sağlık ve sıhhatimizi suç örgütlerine, suçlulara çok ucuz bir şekilde yedirmeyelim diye bugün bu farkındalık çalışmasını yaptık.”

Eğitimin ardından İl Emniyet Müdürü Ümit Bitirik, basın mensuplarına SİBERAY maskotu hediye ederek hatıra fotoğrafı çektirdi. M. Fatih BAŞCI

AK Parti Burdur Milletvekili Yasin Uğur, Bucak İlçesine yapılacak olan ‘Bucak Millet Ormanı’ ile ilgili bir açıklamada bulundu.

Milletvekili Yasin Uğur yapmış olduğu açıklamada şu ifadeleri kullandı;

“Cumhurbaşkanımız Sayın Recep

Tayyip Erdoğan’ın talimatlarıyla Tarım ve Orman Bakanlığımız tarafından başlatılan 81 İl’de 81 Millet Ormanı projesi kapsamında Bucak İlçemize Millet Ormanı yapılması için

Tarım ve Orman Bakanımız Sn.

Bekir Pakdemirli ve Orman Genel Müdürümüz sn.

Bekir Karacabey ile yapmış olduğumuz görüşmeler neticesinde ‘Bucak Millet Ormanı’

yapılmasına karar verildi. Bucak Millet Ormanı, şehir merkezine bitişik Antalya-An- kara karayolu kenarında olup, halkın sosyal ve estetik ihtiyaçlarına cevap verebilecek yeni bir sosyal faaliyet alanı oluşturulacak. İlçemiz sınırları içerinde bulunan Kent Ormanı ile TOKİ arasındaki sahada yer alacak olan projemizde içerisinde ailecek vakit geçirilebilecek

sağlıklı ve temiz bir ortam, Amfi tiyatro, Kültür Evleri, Yürüyüş ve koşu parkurları, bisiklet yolları, macera parkurları ve kamp alanları olması planlanıyor. Bucak Millet Ormanı’nın kısa sürede projelendirilip yapımına başlanması ve 2022 yıl sonuna hizmete alınması hedeflenmektedir.”

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener bir dizi ziyaretlerde bulunmak için Burdur'a geliyor.

24 Ocak Pazartesi günü Burdur'a ziyarette bulunacak olan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, halkla bir araya gelecek.

İYİ Parti Burdur İl Başkanlığı, Genel Başkan Meral Akşener’in ziyareti- ne tüm vatandaşları davet etti.

Genel Başkan Meral Akşener, Burdur ziyareti kapsamında Burdur'un Bucak İlçesi Kocaaliler Beldesi, Bucak İlçesi ve Burdur ve Yeşilova'ya gidecek.

Akşener Burdur ziyaretlerine 11:30'da Kocaaliler Beldesinden başlayacak olup, 12:30'da Bucak Merkez, 15:30 Burdur Bedesten Çarşısı ve 17:30'da Yeşilova'yı ziyaret edecek.

M. Fatih BAŞCI

İYİ PARTİ

GENEL BAŞKANI MERAL AKŞENER BURDUR’A GELİYOR

BUCAK MİLLET ORMANI MÜJDESİ

HABER MERKEZİ

Referanslar

Benzer Belgeler

Yaşamın ilk 6-12 ayı arasında işitme cihazı amplifikasyonu yapılan bebeklerin konuşma ve kognitif fonksiyonlarının normal bebeklerle aynı olduğu yönündeki

Aşağıdaki işlemleri sırası ile yaparsak kovalardaki su miktarları nasıl olur?.

81 il için oluşturulan 81 hükümlü endeksi arasında birbirlerine en çok benzeyen profilleri ortaya çıkarmak amacıyla uygulanan Hiyerarşik Kümeleme Analizi

Toplumsal düzenin sağlanması ve korunması için ağır neticeleri sebebiyle daima son çare olarak başvurulması düşünülmesi gereken Ceza Hukuku, bu

1839’da açılan ilk sivil modern okul Mekteb-i Maârif-i Adliyede öğrencilerin okula devamlarında düzenli yoklama takibi getirilmiş ve mazeretsiz olarak okula

- “Madde 86- (1) Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar

sorumlu müdür ve sorumlu müdürün bağlı olduğu yetkili birmilyar liradan onbeş milyar liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılır.. Bu ceza, bölgesel

Sayı 3, sh. 155 Schabas, A William, Introduction To International Criminal Court, 2001, Cambridge University Press, sh.21.. Mahkemenin bir diğer özelliği onun