• Sonuç bulunamadı

Frontal Sinüzit Komplikasyonuna Ba¤l› Oluflan Orbital Sellülit ve Subdural Ampiyem

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Frontal Sinüzit Komplikasyonuna Ba¤l› Oluflan Orbital Sellülit ve Subdural Ampiyem"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SUMMARY

Orbital Cellulitis and Subdural Amphyema Due to Complication of Frontal Sinusitis

The most common intracranial complication of sinusitis is orbital cellulitis. Another extracranial complication of sinusi- tis is frontal supperiostal abscess from frontal sinusitis. Intra- cranial complication such as epidural abscess, subdural emp- yema, meningitis, cerebral abscess, and dural-vein thrombo- phlebitis may result from sinusitis, particulary from frontal or sphenoid infections. Here we report a patient who was with complications from frontal and ethmoid sinuzitis which was with periorbital sellulitis, subdural amphyem and frontal sinus perforation.

Key word: Sinusitis, periorbital cellulitis, subdural empyema Anahtar kelimeler: Sinüzit, periorbital cellülit, subdural ampiyem

Sinüzit, acil servis prati¤inde son derece s›k karfl›lafl›lan üst solunum yolu infeksiyonlar›ndand›r. En s›k s›ras›yla maksiller, etmoidal, frontal ve sfenoidal sinüste görül- mektedir (3). Etken, genellikle viral kökenli olup (% 99) olgular›n sadece % 0.5’ini bakteriyel kökenli etkenler oluflturur. Bakteri kökenli sinüzit olgular›nda ise en fazla etken s›ras› ile Streptococcus pneumoniae ve Haemophylus influenzae oluflturmaktad›r (2-3). Sinüzitli olgularda karfl›lafl›lan en s›k komplikasyon, etmoidal sinüzitli olgularda gözlenen orbital sellülitdir. Bunun nedeni, orbita ve etmoidal sinüs aras›nda çok ince bir kemik katman› (lamina papyracea) olmas›d›r (2). Bu bölgeden etkenler direkt olarak yay›larak orbital sellülit yapabilmektedir. Bu hastalarda, genellikle periorbital ödem, eritem, proptozis gözlenebilir. Sinüzit olgular›n- da s›k gözlenen di¤er komplikasyonlar ise frontal sub- periostal apse, supdural ve epidural apse, menenjit, serebral apse ve dural ven tromboflebitini sayabilir (2). Yaln›z, gerek tan› yöntemlerinde gerek antibiyotik teda-

visindeki geliflmeler sonucunda bu tip ciddi kompli- kasyonlarla hemen hemen hiç karfl›lafl›lmamaktad›r. Bu- rada, 12 y›ld›r psikoz nedeniyle tedavi edilmekte olan, acil servise fluur kayb›, atefl, sol gözde proptozis nede- niyle getirilen, spontan frontal sinüs perforasyonu, peri- orbital ve supdural ampiyemi olan, tedavide gecikilmifl frontal ve etmoidal sinüzit olgusu sunulmufltur. Litera- tür araflt›rmam›zda, psikotik hastalarda frontal ve etmo- idal sinüs ampiyemi, frontal sinüs perforasyonu, orbital sellülit ve subdural ampiyem bereberli¤i olan bir olgu sunumuna rastlan›lmam›flt›r.

OLGU

21 yafl›nda erkek hasta, Ocak 2002’de acil servisimize fluur kayb›, atefl, gözde k›zar›kl›k ve gözde flifllik nedeniyle getiril- di. Hastan›n yak›nlar›ndan al›nan anamnezde, 12 y›ld›r psikoz nedeniyle tedavi alt›nda oldu¤u, hastan›n yak›nmalar›n›n son 3 gün içinde (atefl, fluur kayb›, bulant›) giderek artt›¤› ö¤renil- di. Anamnezde herhangi travma ve düflme öyküsü yoktu. Has- tan›n yap›lan fizik muayenesinde fluur kapal›, a¤r›l› uya-ran- lara yan›t var, ense sertli¤i ve Babinski pozitif, arter kan bas›nc› 144/57 mmHg, atefl 38.5°C olarak saptand›. ‹nspek- siyonda sol gözde proptozis, frontal bölgede eritem ve flifllik mevcuttu, paplpasyonla yer yer krepitasyon al›nmaktayd›.

Laboratuvar tetkiklerinde 16.400/ml lökositoz haricinde pato- loji tespit edilmedi. Elde edilen veriler ›fl›¤›nda menenjit düflü- nülen hastaya çekilen BT’de, frontal ve etmoidal sinüslerin duvar bütünlü¤ünün ve bozuldu¤u frontal bölgede cilt alt›nda amfizem oldu¤u tespit edildi (Resim 1). Bununla birlikte, pe- riorbital, subdural bölgelerde ampiyemle uyumlu s›v› varl›¤›

ile birlikte sol gözde proptozis tespit edildi (Resim 2, 3). Ta- kip eden dönemde lumbar ponksiyon yap›lan hastada, beyin omurilik s›v›s› (BOS) bas›nc›nda art›fl ile beraber inflamatuar hücre art›fl› saptand›. Tetkikler sonras› intrakranial infeksiyon düflünülen hasta ilk önce intaniye sonra beyin cerrahisi klini¤ine subdural, ampiyemin boflalt›lmas› amac›yla yat›r›ld›.

Acik olarak operasyona al›nan hastaya frontal giriflimle cerra- hi uygulanarak subdural ampiyem direne edildi. Drene edilen ampiyem meteryalinde herhangi bir mikrobik ajan üretileme- di. Bununla birlikte hastaya ampirik olarak üçlü (amikasin/1, novofam 1g/2, meronem /2/15 gün) antibiyoterapi baflland›, daha sonra (vankomisin-meronem/15 gün) kombinasyonu ile

Frontal Sinüzit Komplikasyonuna Ba¤l› Oluflan Orbital Sellülit ve Subdural Ampiyem

Özcan KESK‹N (*), Murat KALEMO⁄LU (*), Cihan TOP (**)

Gülhane Askeri T›p Akademisi Haydarpafla E¤itim Hastanesi Acil Servis, Dr.*; ‹ç Hastal›klar› Anabilim Dal›, Dr.**

OLGU SUNUMU Acil T›p

Göztepe T›p Dergisi 18: 58-60, 2003

58

ISSN 1300-526X

(2)

tedaviye devam edildi. Hasta, uygulanan tedaviden fayda gördü. fiuuru aç›ld› atefli geriledi. Hasta halen takip amac›yla beyin cerrahi klini¤inde yatmaktad›r.

TARTIfiMA

Sinüzit, nadir de olsa ölümle sonuçlanacak komplikas- yonlara neden olmaktad›r. Özellikle tedavisiz kalm›fl kronik frontal ve sfenoidal sinüs infeksiyonlar›nda epi- dural apse, subdural ampiyem, menenjit, serebral apse

ve dural ven tromboflebiti gibi son derece ciddi kompli- kasyonlar gözlenebilmektedir. Sundu¤umuz olguda da herhangi travma öyküsü olmadan kronik bakteriyel si- nüzite ba¤l› oldu¤u düflünülen frontal ve etmoidal sinüs ampiyemi, frontal sinüs perforasyonu, periorbital sel- lülitle birlikte, tedavi edilmedi¤i taktirde son derece fa- tal seyredebilen subdural ampiyem geliflmifltir. Subdural ampiyem dura ve araknoid membran aras›nda püy biri- kimidir. ‹ntrakranial infeksiyonlar aras›nda görülme s›kl›¤› % 20 dolaylar›ndad›r. Antimikrobial tedavilerin gelifliminden önce daima fatal sonuçlanmakla birlikte, gerek tan› gerek tedavi yöntemlerindeki geliflmeler ne- deniyle mortalite oran› % 10-40 düzeylerine gerilemifltir

(4). Subdural ampiyem olgular›n›n ço¤unda tek mikroor- ganizma sorumlu olmakla birlikte genellikle al›nan kültürlerda etken üretilememektedir. Bunun bafll›ca ne- deni de, genellikle hastalar›n önceden antibiyotik teda- vilerinin alt›nda olmas› ya da özellikle anaerobik etken- lerin neden oldu¤u olgularda, anaerobik cerrahi teknik- lerin uygulanamamas› sonras› etkenin üretilememesidir.

Subdural ampiyem olgular›nda en s›k rastlan›lan pato- jenler; % 50 aerobik ve anaerobik streptokoklar, % 12- 16 stafilokoklar, % 3-10 aerobik gram-negatif basiller ve % 5 di¤er anaerobik bakterilerdir (5). Otorinolojik in- feksiyonlar sonras› en s›k etken Streptokokkus inteme- dus gurup bakteriler etken olarak saptanmaktad›r (6). Olgumuzda da cerrahi sonras› al›nan kültürlerdede her- hangi bir etken üretilememifltir.

Resim 1. Frontal bölgede ciltalt› amfizem

Resim 2 ve 3. Subdural bölgede ampiyemle uyumlu s›v› ve sol gözde proptozis

Ö. Keskin ve ark., Frontal Sinüzit Komplikasyonuna Ba¤l› Oluflan Orbital Sellülit ve Subdural Ampiyem

59

(3)

Patogenezde öncelikle etken mikroorganizmalar›n emi- sary ven yoluyla subdural mesafeye yay›lmas› ile ol- makla birlikte, epidural apseli olgulardaki osteomiyeli- tin yay›l›m› ile olmaktad›r. Bu tip olgularda paranazal sinüs infeksiyonlar› önemli oranda haz›rlay›c› faktörler- dendir. Özellikle frontal sinüs infeksiyonlar›nda % 1-2 oran›nda subdural ampiyem ortaya ç›kabilmektedir (3). Frontal ve sfenodal sinüs duramater ile sadece ince bir kemik tabakas›yla ay›r›lmaktad›r. Dolay›siyle, bu kemik yap›n›n tahribi ile kolayl›kla subdural ampiyem olufla- bilmektedir. Sundu¤umuz olguda da frontal sinüs infek- siyonuna ba¤l› olarak frontal sinüsün kemik yap›s›

bozularak subdural ampiyem geliflmifltir. Subdural ampiyem olgular›, öncede belirtti¤imiz gibi acil olarak tedavi edilmedi¤i taktirde ölüme neden olacak klinik sonuçlara neden olabilmektedir. Bu hastalar bafll›ca bafl a¤r›s›, bulant›, kusma, atefl, ense sertli¤i, mental durum de¤iflikleri fokal nörolojik defisitler gibi intrakranial ba- s›nc›n artmas›, meningeal irritasyon ya da fokal kortikal inflamasyon ba¤l› bulgular› ile karfl›m›za ç›kabilir. ‹ler- leyen olgularda ise serebral herniasyona ait bulgular tes- pit edilebilmektedir. Olgumuzda da fluur bozuklu¤u, ense sertli¤i, patolojik reflekslerin pozitifli¤i ve atefl ön plandaki bulgulard›. Bunun yan›nda, sol gözde ileri de- recede proptozis ve frontal bölgedede flifllik ve k›zar›k- l›k ile birlikte frontal bölgede al›nan krepitesyon bizi tan›ya yönlendiren bulgulardand›. Bu hastalar›n labora- tuvar muayenesinde tam kan ve di¤er rutin tahlillerde periferal lökositoz haricinde herhangi bir patoloji tespit edilmemektedir. ‹ntrakranial bas›nç art›fl›na ait bulgular›

olan olgularda serebral herniasyon olabilece¤i göz önüne alarak lumbar ponksiyon yap›lmamal›d›r. E¤er yap›lacaksada son derecede optimal flartlarda BT tetkiki ve göz dibi muayenesi yap›larak lumbar ponksiyon yap›lmal›d›r. Bu tür olgularda lumbar ponsiyon (LP) yap›ld›¤› taktirde BOS bas›nc›nda artma, orta düzeyde nötrofili ve protein konsantrasyonunda artma gibi non- spesifik bulgulara ulafl›lmaktad›r. Bu tür subdural ampiyem flüphelenilen olgularda BT ve MRG yöntem- leri ile kolayl›kla tan›ya gidilmektedir.

Subdural ampiyem tan›s› konduktan sonra derhal cerra-

hi griflimle direne edilmesi ve antibioterapiye bafllan›l- mas› gerekir. Antibiyoterapi seçiminde de kültür sonuç- lar› beklenmeden olabilecek etkenlere karfl› genifl spek- trumlu antibiyotikler tercih edilmelidir. Ampirik tedavi, genellikle penisilin G ve kloramfenikol ile bafllan›lmak- tad›r. E¤er etken olarak stafilokoktan flüpheleniliyorsa, beta laktamazlara karfl› dirençli penisilin (nafsilin 1.5 g/4) ve vankomisin (1 g/2/24 saat) birlikte kullan›lmal›- d›r. Bir çok otorite, tedaviye anaerobik bakterileri de düflünerek metronidazol’ün (15 mg/kg yükleme dozunu takip ederek, 7.5 mg/kg/6 saat/iv) eklenmesini, bununla birlikte Pseudomonas aeroginosae düflünülen olgularda üçüncü jenerasyon sefalosporinlerin tedaviye eklenmesi gerekti¤ini önermektedir (7).

SONUÇ

Sundu¤umuz olguda, kronikleflmifl sinüzitin ne denli a¤›r komplikasyona neden oldu¤u aç›kça görülmektedir.

Burada önemli bir özellik de, hastan›n 12 yafl›ndan itibaren psikotik olmas› nedeniyle hastal›¤›n› ifade ede- memesi ve buna ba¤l› olarak sinüzitin tamamen tedavi- siz kalmas› sonucu komplikasyonlar›n ortaya ç›kmas›- d›r. Acil servis prati¤inde sinüzitin bu denli ciddi kom- plikasyonlar› son derece nadir görülse de, hastal›¤›n›

ifade etmekde güçlük çeken hasta guruplar›nda sinüzitin kronikleflip bu tür ciddi kompliklasyonlara neden ola- bilece¤i gözönünde tutlmal›d›r.

KAYNAKLAR

1. Evans FO et al: Sinusitis of the maxillary antrum. N Eng J Med 293:735, 1974.

2. Harrison TR: Princ›ples of Internal Medicine 14 nd. Ed. Mc Graw-Hill, United States, 180, 1998.

3. Donalt PJ: The Sinuses, Raven Press, New York 617, 1995.

4. D›ll SR et al: Subdural emphyema: Analysis of 32 cases and review. Cli Infect Dis 20:327, 1995.

5. D›nub›le MJ et al: Septic cortical thrombophlebitis. J Infect Dis 161:1216, 1990.

6. Helfgott DC et al: Subdural emphyema, in Infections of the Cen- tral Nervous System, 2d ed, WM Scheld et al. New York, Lippincott- Raven, 507-522, 1997.

7. Levy RM: Brain abscess and subdural emphyema. Curr Opin Neu- rol 7:223, 1994.

Göztepe T›p Dergisi 18: 58-60, 2003

60

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu otuz üç parametreden sadece sekizi, ortalama temel frekans (Fo) ile mutlak jitter (Jita), jitter yüzde (Jitt), rölatif ortalama pertürbasyon (RAP), perde pertürbasyon

Maxillary and mandibular length, lower face height and adenoid nasopharynx ratio were measured using standard lateral skull radiograms in 70 children with nasopharyngeal

Gerçekten sevimli havuzuyla, serinlik veren ağaçlarıyla bu müzenin bahçesinde yapılacak bir çevre düzenlemesi müzeye çok kişiyi çekebilir, özellikle müzenin

Left kidney can be barely seen in left posterior image, but not in posterior regular image (a), minimal activity accumulation in a small cortical region (arrow) in high

ACILARLA DOLU BİR GENÇLİK P ren ses Fazıla, yaşamının en acılı günü olarak müstakbel eşi, Kral Faysal’ın öldürülmesini anıyor. "Düşünün, d

Sonuç olarak 2 farklı DF sistemi için vericilerin yönleri tespit edilmiş ve her ikisinden alınan bu yön ve korelasyon değerleri bölüm 4’te anlatılan “Çoklu Yansımalı

Makalemizde fonksiyonel endoskopik sinüs cerrahisi ile tedavi edilmiş, frontal sinüste izole aspergilloma olgusu sunuldu.. Literatür gözden geçirildi

Bu olgumuzda orbital sellulit dışında göz ve nöroloji muayeneleri normal olan ancak kranial manyetik rezonans görüntülemede (MRI) frontal lob absesi saptanması üzere aynı