• Sonuç bulunamadı

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odas

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "TMMOB Ziraat Mühendisleri Odas"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Başkanı Gökhan Günaydın, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı

Yasası'nda yapılan Cargill'in yasal zemine çekilmesini sağlayan düzenlemenin, "kişiye, firmaya, somut olaya yönelik hukuksal düzenleme yapılamayacağı" yolundaki genel hukuk kuralına açıkça aykırılık oluşturduğunu belirtti.

Günaydın, TBMM'de kabul edilen değişiklik ile organize sanayi bölgesinde kendisine açıkça yer gösterilmesine karşın birinci sınıf tarım arazisi üzerine sanayi tesisi kurmakta ısrar eden, Danıştay ve Bursa İdare Mahkemeleri tarafından defalarca izinleri iptal edilen ve sonunda mühürlenen Cargill''in Orhangazi''de kurulu fabrikasının, bir kez daha yasal zemine çekilmeye çalışıldığını kaydetti.

Geçen yıl çıkarılan Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Yasası ile 11 Ekim 2004'ten önce tarım arazilerini izin almadan amaç dışı kullananlara, metrekareye 5 YTL ödemeleri koşuluyla ''af'' getirildiğini hatırlatan Günaydın, yasa daha Resmi Gazete'de yayımlanmadan, bakanlar kurulu kararı ile Cargill'in tesislerinin bulunduğu 212 bin 240 metrekare arazinin "özel endüstri bölgesi" ilan edilerek, firmanın af bedelini ödemekten kurtulduğuna işaret etti. BAŞBAKANLIKTAN BAKANLIĞA YAZI

Danıştay'ın, söz konusu bakanlar kurulu kararının yürütmesini durdurduğunu, Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu'nun da yürütmeyi durdurma kararına itirazı reddetmesinin ardından 20 Ekim'de Cargill tesislerinin

kapatıldığını anlatan Günaydın, Başbakanlığın, Cargill'in sorunun çözümü konusunda Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'na bir yazı gönderildiğini belirterek, şu bilgiyi verdi: "Bakanlığa gönderilen B.02.0 HUK. 641.02S-2005-1666/3020 sayılı Nisan 2006 tarihli yazıda, Cargill firması yetkilileri ile Başbakanlık-Bakanlık müsteşarlarının yaptığı toplantıda alınan kararlara atıf yapılarak, (Toprak kurulları ile ilgili maddede tanımlanan yetkinin tarım ürünü işleyen sanayiler için kullanılmaması, sivil toplum kuruluşlarının yanlış uygulamalar karşısındaki hukuksal gücünün engellenmesi ve geçici madde ile getirilen af süresinin uzatılması) yönünde yasal değişiklik istendi. İzleyen süreçte de Cargill'i kurtarmak amacıyla AKP'li Altan Karapaşaoğlu tarafından hazırlanan yasa teklifi verildi.

Altan Karapaşaoğlu'nun, 1999 yılında TBMM'de yaptığı konuşmada, Cargill yatırımlarının hukuka aykırılığına işaret ettiğini hatırlatan ZMO Başkanı Günaydın, aynı milletvekilinin, partisi iktidar olunca tavrının değiştiğini kaydetti. Kabul edilen yasa ile sadece Cargill firmasının kurtarılmadığını, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nı, hukuka aykırı olarak yürüttüğü Toprak Koruma Proje Eğitimleri nedeniyle ZMO'nun açtığı idare dava sürecinden kurtarmak üzere gerekli düzenlemeler yapıldığını da belirten Gökhan Günaydın, hukuk skandalına yol açmaması açısından, söz konusu değişikliğin yürürlüğe girmesinin önlenmesi gerektiğini kaydetti.

CARGILL'E AF YASASI NE GETİRİYOR?

Geçen yıl çıkarılan Toprak Koruma Kanunu'nun geçici maddesinde Cargill şirketinin Bursa Orhangazi'de tarım arazisi üzerindeki sanayi tesisini kurtarmak amacıyla değişiklik yapıldı. Teklifin kanunlaşmasıyla daha önce verilen süre içerisinde başvuruda bulunmayan veya işlemlerini tamamlayamayan Cargill, Ford, Toyota ve Uzel gibi fabrikaların da

aralarında bulunduğu, 4 bin 500 hektar arazi üzerindeki 20 bin tesise, metrekare başına 5 YTL ödenmesi şartıyla, af için kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren bir yıl yeni başvuru süresi verildi.

AKP Bursa Milletvekili Altan Karapaşaoğlu'nun kanunlaşan teklifinin yürürlüğe girmesinin ardından söz konusu arazi ve tesislerin istenilen amaçla kullanımı için çeşitli kurumlardan alınması gerekli ruhsat izin ve benzeri işlemler, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'na başvuru tarihinden itibaren iki yıl içerisinde tamamlanacak ve bu süreler içerisinde gerekli izinleri alamayanların üretim faaliyetleri ilgili idarelerce durdurulacak. Kanunun yayınlandığı 3 Temmuz 2005'ten itibaren verilen bir yıllık süre içerisinde, 47 ilde başvuruda bulunan 3,987 vatandaştan, başvuruda

bulunanlardan 356'sının 120 hektarlık araziyle ilgili işlemleri tamamlanabildi. Yaklaşık 2,270 hektar için yapılan 3,500 dolayında başvuru işlemlerinin ise yasa süre içinde tamamlanamadı. Yeni verilen süre içerisinde 4,500 hektarlık arazi için 20,000 civarında başvurunun daha yapılması bekleniyor.

(2)

Kanunla arazi bölünmelerinin önlenmesi ve bölünmüş arazilerin toplulaştırması konusunda da hükümler getiriliyor. Düzenlemelerle, dikili tarım ve örtü altı tarım arazileri dışında, en küçük parsel büyüklüğünün mevcut yasalardaki 1 hektardan 2 hektara çıkarılması öngörülüyor. Ancak çay, fındık, zeytin gibi özel iklim ve toprak istekleri olan bitkilerin yetiştiği yerler ile seraların bulunduğu alanlarda yörenin arazi özellikleri gerekli kıldığı takdirde bakanlığın uygun görüşü ile daha küçük parseller oluşturulabilecek. Arazi toplulaştırma çalışmalarını ise bakanlığın yanı sıra köy tüzel kişiliği, belediyeler, kooperatifler, birlikler gibi tüzel kişilikler veya DSİ ve Karayolları gibi kamu kuruluşları da yapabilecek...

Referanslar

Benzer Belgeler

Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Ahmet Atalık GDO'lu ürünler ve ithal sürecinde hazırlanan raporlar hakk ında önemli açıklamalar yaptı.Biyogüvenlik

Günaydın, yönetmelikte yapılandeğişiklikle, 20 Ocak 2010 tarihinden önce kontrol belgesi alan ve AB kriterlerine uygun olan GDO’lu ürünlerin 1 Mart 2010 tarihine kadar

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası, KESK Tarım Orkam-Sen, Çiftçi Sendikaları Konfederasyonlaşma Platformu ve GDO’ya Hay ır Platformu tarafından yapılan ortak açıklamada

Hayvanc ılığın sürekli olarak ihmal edildiğini ve desteklenmediğini öne süren Günaydın, sonucunda Türkiye’nin büyükba ş ve küçükbaş hayvan varlığının

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Gökhan Günaydın, ‘’1998 yılından bu yana ülkemizde insanlar hiç bilmeden geneti ğiyle oynanmış ürünleri

Cenk Cihangir ise, “6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun” getirdiklerini ele ald ı ve “Emekten, halktan yana bir meslek örgütü olmanın bilinci

Bunlardan birincisi suyun bir insan hakkı oldu ğunu söyler ve kamunun yurttaşa yeterli, kullanılabilir ve sağlıklı su ulaştırmasını bir kamu hizmeti olarak görür.. Suyu

Önümüzdeki günlerde TBMM'ye sunulacak yeni düzenleme ile belediyelerin su ve kanalizasyon i şletmelerinin de özel sektöre satılmasının gündeme geldiğini ifade eden