• Sonuç bulunamadı

Orman Ekosistemlerinin Ürün Miktarına Göre Sınıflandırılması ve Verim Güçlerinin Tahmini

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Orman Ekosistemlerinin Ürün Miktarına Göre Sınıflandırılması ve Verim Güçlerinin Tahmini"

Copied!
34
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Orman Ekosistemlerinin Ürün Miktarına Göre Sınıflandırılması ve Verim Güçlerinin Tahmini

Orman ekosistemlerinin ürün miktarı ve üretim gücü üzerinde rol oynayan faktörler çok çeşitli olup, bunların birbiri üzerindeki etki şiddeti de çok değişmektedir. Bu yüzden orman ekosistemlerinin ürün miktarı doğada çok geniş sınırlar içinde değişmektedir.

Orman ekosistemleri verdikleri ürün miktarına göre sınıflara ayrılır. Bunlardan her birine “hasılat sınıfı=verim sınıfı” veya “bonitet” denmektedir.

Bonitet, normal kapalılıkta, normal silvikültürel muamele görmüş, belirli bir yaş sınıfındaki bir meşcerenin belirli bir ağaç türü için gelişim derecesini ifade eder.

Pratik olarak ormancılıkta üç veya beş bonitet sınıfı ayrılmakta ve I, II, III, IV, V şeklinde romen sayıları ile gösterilmektedir.

(2)

Bonitet veya verimlilik sınıflarının ayrılmasında başlıca iki ana yöntem vardır.

Bunlardan birincisi mevcut meşcerelerdeki ağaçlarda yapılacak bazı ölçmelerle meşcerelerin bonitetini belirleme yoludur.

Diğeri ise orman ağaçlarının gelişimini etkileyen bazı ekosistem faktörlerinin gösterge veya bir ölçü değeri olarak alınması yoludur. Bu ikinci yol, özellikle orman ekosistemlerinin potansiyel verim gücünü ortaya koymak, iyi ve kötü artıma neden olan faktörleri belirleyebilmek ve orman örtüsü olmayan yerlerin bonitetini tahmin edebilmek amacı ile baş vurulması zorunlu olan yoldur.

Orman Ekosistemlerinin Doğrudan Doğruya Ölçülmesi, Aktüel Bonitet Sınıflarının Belirlenmesi

Bu yolla belirlenen bonitete Aktüel Bonitet ismi verilmektedir ormanın insan etkisi altında değiştirilmiş bulunan bugünkü verim gücünü ifade eder. Aktüel bonitet sınıflarının ayrılmasında, meşcere üst boyu bir gösterge olarak kullanılmaktadır.

(3)

Bonitet Ölçüsü Olarak Meşcere Üst Boyu

Belirli bir tür için bir meşcerede serbest büyümüş ağaçların boyu, yetiştiği çevrenin odun üretim gücü kapasitesini diğer ölçü değerlerine kıyasla çok daha iyi yansıtır.

Budan başka serbest büyümüş ağaçların boyu, meşcere sıklığından diğer ölçülen boyutlara kıyasla daha az etkilenmektedir. Onun için aynı yaşlı fakat değişik sıklıktaki meşcereler için iyi bir bonitet göstergesi olarak kabul edilmektedir.

Çeşitli bölgelerde yayılmış olan belirli bir ağaç türüne ait meşcerelerin bonitetlerini belirlemek için, değişik bölgelerdeki çeşitli yaş sınıflarına ait aynı yaşlı meşcerelerden deneme alanları seçilir. Bunlarda meşcere üst boyu (dominant ve kodominant ağaçların ortalama boyu) ve ortalama yaşı belirlenir.

(4)

Bu amaçla ölçülmesi gereken ağaç sayısı için ortalama bir değer olarak hektarda 100 ağaç kabul edilir.

Meşcere üst boyu ile yaş arasındaki ilişkiye göre çizilen eğriler yardımıyla bonitet sınıfları ayrılır ve yine bu

eğriler yardımıyla standart yaştaki meşcere üst boyu belirlenir ve buna göre çeşitli bonitetlere ait meşcere üst boyu sınır değerleri de saptanmış olur.

(5)

Bu hususta ekolojik açıdan bazı noktalara değinilecektir:

1.) Her yaş sınıfı için yetişme ortamı kalitesi aynı değildir. Gen meşcerelerde belki daha çok nem ve daha çok besin maddesi bulunabilir. Buna bağlı olarak da boy eğrisi genç meşcerelerde daha dik, yaşlı meşcerelerde daha yatık gidebilir.

2.) Bu yöntemde aynı ağaç türü için her yetişme ortamında boy artım eğrisinin şeklinin aynı olduğu kabul edilmektedir. Fakat iklim ve toprak koşullarının farklı olduğu yerlerde boy büyümesinin de farklı olacağı doğaldır.

3.) Bir ağaç türünün bonitetinin belirlenmesi için standart olarak 50 ve 100 yaş kabul edilmektedir. Bunun anlamı bu ağaç türünün, 50 veya 100 yaşına kadar boy büyümesinin en hızlı olacağının kabul edilmiş olmasıdır bu varsayımda her zaman gerçekleşmez.

4.) Meçcere üst boyu belki en kolay ölçülen ve orman yetişme ortamının verim gücünü en iyi yansıtan bir faktördür. Fakat bu, diğer çevre faktörlerinin de aynı amaçla kullanılmayacağı veya meşcere üst boyu her zaman için tam anlamıyla yansıtacağı anlamına gelmez.

(6)

Orman Ekosistemlerinin Verim Güçlerinin Bazı Çevre Faktörlerine Göre Tahmin Edilmesi ve Potansiyel Bonitet Sınıflarının Belirlenmesi

Her canlı gibi bitkiler, dolayısı ile orman ağaçları da orman ekosistemini oluşturan tüm faktörlerin toplu etkisi altındadır. Onun için bir yerde orman olmasa bile bu ekosistemin ağaç yetiştirme bakımından gücü tahmin edilebilmelidir.

Ayrıca orman ağaçlarının iyi veya kötü artımına neden olan faktörler aranarak ortaya çıkarılmalıdır. Bu belirli bir ortamın orman yetiştirme bakımından gerçek gücünü, yani potansiyel yetişme ortamı bonitetini belirli faktörler veya faktörler grubu ile dolaylı olarak tahmin etme veya ortaya koyma demektir.

(7)

Bu konuda ölçü alınabilecek faktörler şu şekilde sıralanabilir:

1.) Canlı Çevre Faktörleri Toprak florası

Siper altı ve üstündeki vejetasyonun kombinasyonu Yapraklardaki besin maddeleri

2.) Cansız Çevre Faktörleri Fizyografik faktörler

Edafik faktörler İklim faktörleri

3.) Canlı ve Cansız Ekosistem Faktörlerinin Kombinasyonu

(8)

Her bir faktör hakkında bonitet ölçüsü olarak verilecek bilgiler şu şekilde özetlenebilir:

Potansiyel Bonitet Sınıflarının Belirlenmesinde Ölçü Olarak Alınabilecek Canlı Çevre Faktörleri

Bir orman ekosistemindeki ağaçlar, ağaçların yaprakları ve toprak florası bonitet belirlenmesi için bir ölçü olabilmektedir.

Bonitet Ölçüsü Olarak Toprak Florası Toprak florası, üzerindeki meşcereden ve geçmişteki olaylardan daha çok

etkilenmesine karşılık, birçok hallerde ağaçlara kıyasla daha iyi bir yetişme

ortamı verimlilik göstergesidir. Bu kural, özellikle egemen ağaç türlerinin sayıca az olduğu, ladin, göknar, çam, huş, titrek kavak- kuzey enlem derecesindeki boreal ormanlar için geçerlidir.

(9)

I. Bonitet (Myrtillus Tipi)

Bu bonitetin tipik toprak florası en çok miktarda rastlanan Vaccinium myrtillus’tur.

Zengin toprakları ve klimaks vejetasyon olarak ladinin bulunduğu yerleri göstermektedir. Likenler çok azdır.

II. Bonitet (Vaccinium Tipi)

Bu bonitet Vaccinium vitis-idaea ile temsil edilmekte, orta derecede kurak kumlu alanlarda ve moren yığıntılarında meydana gelmektedir. Yosun ve likenler o kadar yer tutmaz.

III. Bonitet (Calluna Tipi)

Yosunlar ve likenlere genellikle rastlanmakta ise de tür Calluna vulgaris’tir.

Juniperus communis de çok olarak görünmektedir. Egemen ağaç türü sarıçam olup, buna üst tabakada huş ve ladin de karışmaktadır.

IV. Bonitet (Cladonia Tipi)

Likenler, genellikle Cladonia alpestria ile karakterize edilir. Kurak ve en fakir orman yetişme ortamlarını temsil eder.

(10)

Bonitet Ölçüsü Olarak Orman Siperi Altındaki Vejetasyon İle Üst tabakadaki Vejetasyonun Kombinasyonu

Bitki örtüsü tür bakımından zengin olunca Cajander sisteminde olduğu gibi sadece bir tür bonitet için gösterge olamamaktadır. Onun için fiziksel çevre koşulları ve buna bağlı olarak vejetasyon bakımından kompleks orman ekosistemlerinde bonitet sınıflaması için vejetasyon daha değişik bir kombinasyonla ölçü olarak alınmaktadır. Örneğin belirli bir bitki türünün karakterize ettiği bir yerde herhangi bir sebeple ve yakın zamanda o bitki türü ortadan kaldırılmış olabilir. Bu takdirde bu yetişme ortamını o bitkinin karakterize ettiği tipe sokmak güç olur. Onun içindir ki bir veya iki bitki türü yerine birkaç türden oluşan tür grupları veya gösterge spektrumu orman ekosistemlerinin kalitesini belirtme ve sınıflama için ölçü olarak alınabilirler. Bu yöntem A.B.D ve Almanya’ da uygulanmaktadır.

(11)

Bonitet Ölçüsü Olarak Yapraklardaki Besin Maddeleri

Bitki tarafından alınan besin maddelerinin miktarı beslenme üzerinde etkisi bulunan çeşitli toprak, iklim ve genetik özelliklerle sıkı bir ilişkiye sahip olduğundan, yapraklardaki besin maddesi miktarı çeşitli çevre koşullarını da kapsamına alarak bunların elverişlilik derecelerini yansıtmaktadır. Bu yöntemin uygulanmasında dikkat edilecek bazı önemli hususlar vardır.

Elverişli yaprak örneğinin alım zamanının saptanmasıdır. Bu da yapraklardaki büyüme hızının yavaşladığı, normal büyüklüğünü aldığı bir zaman kesimidir. Onun için yapraklar şiddetle geliştiği ilkbaharda ve bazı besin maddelerinin yapraklardan gövdeye döndüğü, yağışlarla yıkandığı geç sonbaharda yaprak örneği almak doğru değildir.

(12)

Bonitet Ölçüsü Olarak Yapraklardaki Besin Maddeleri

Bitki tarafından alınan besin maddelerinin miktarı beslenme üzerinde etkisi bulunan çeşitli toprak, iklim ve genetik özelliklerle sıkı bir ilişkiye sahip olduğundan, yapraklardaki besin maddesi miktarı çeşitli çevre koşullarını da kapsamına alarak bunların elverişlilik derecelerini yansıtmaktadır. Bu yöntemin uygulanmasında dikkat edilecek bazı önemli hususlar vardır. Bu nedenle çeşitli ağaç türleri için yapraklardaki bazı besin maddesi konsantrasyonu ile bonitet arasında sıkı ilişkiler bulunmuştur.

Elverişli yaprak örneğinin alım zamanının saptanmasıdır. Bu da yapraklardaki büyüme hızının yavaşladığı, normal büyüklüğünü aldığı bir zaman kesimidir. Onun için yapraklar şiddetle geliştiği ilkbaharda ve bazı besin maddelerinin yapraklardan gövdeye döndüğü, yağışlarla yıkandığı geç sonbaharda yaprak örneği almak doğru değildir.

(13)

Bu periyotlarda yaprakların içerdiği besin maddesi konsantrasyonu bonitetin değil, mevsimlik değişimin göstergesidir. Onun için ön araştırma ile çeşitli bölgeler için elverişli örnek alma zamanının saptanması gerekmektedir.

Bundan başka örneklerin alındığı bölge ne kadar dar ise, ilişki o kadar sıkıdır.

Onun için bu yöntem bol yaprak analizine gereksinme gösterir. Ayrıca hangi besin maddesinin verimlilik veya bonitet ile sıkı bir ilişkisi olacağı peşinen bilinmediğinden birçok besin maddesine ait analizlerin yapılması gerekir. Bu nedenle zaman alıcı ve pahalı bir yöntemdir.

(14)

Potansiyel Bonitet Sınıflarının Belirlenmesinde Fiziksel Çevre Faktörlerinin Ölçü Olarak Alınması

Bir orman ekosistemindeki ağaçların boy veya hacim olarak doğrudan doğruya ölçülmesi toprak florasının veya yapraklardaki besin maddelerinin belirlenmesi ve bu değerlerin bonitet için esas alınması ile o ekosistemin bonitetti belirlenmiş olur. Fakat ölçülen değerler her zaman doğal yetişme ortamı koşullarının üretim gücü için bir ölçü olamaz. İnsanların ormanlar üzerinde bir çok olumlu ve olumsuz etkiler yapması, ağaçların kendine özgü genetik karakteristiklerinin bulunması başlıca nedenlerini oluşturur.

Aşırı otlatma ve yararlanma, yapılan yangınlarla, ormanların önemli derecede zarara uğratılması, insan etkilerine tipik birer örnektirler. İşte bu şekilde tahrip edilmiş yerler ile, ağaçlandırılacak tarım alanları ve çıplak alanlar, tür değişikliğine gidilecek çevreler için ve buna benzer durumlarda söz konusu çevrenin orman ürünleri bakımından verimliliğini tahmin etme ve yaklaşık olarak belirleme amacı ile fiziksel çevre faktörleri denilen fizyografik, edafik ve klimatik faktörler ölçü değeri olarak alınırlar. Şimdi fiziksel çevre faktörlerinin verimlilik ölçüsü olarak değerlendirilmesi üzerinde durulacaktır.

(15)

Bonitet Ölçüsü Olarak Fizyografik ( Reliyef ) Faktörler

Basit olarak belirlenebilmesi ve diğer çevre faktörleri üzerinde etkili olması nedeniyle bakı, denizden yükseklik, yamaç eğim derecesi, ormanın yamaç üzerindeki lokal mevkii (üst, orta, alt yamaç), arazi yüzü şekli (düz, içbükey, dışbükey) gibi birtakım fizyografik faktörlerin bir orman yetişme ortamı verimliliğinin göstergesi olup olmadıkları araştırılmıştır.

Bu araştırmalar sonucunda fizyografik faktörlerin verimlilik üzerindeki etki derecesini gösteren basit ve çoğul regresyon denklemleri elde edilmiştir. Örneğin kavak ağaçlarının boy boniteti ile fizyografik faktörler arasındaki ilişkileri gösteren şu regresyon denklemleri bulunmuştur:

Y = 68.1- 1.36X1 – 3.08X2 + 3.51 X3 – 3.53X4 bu denklemde:

Y = metre cinsinden üst boy

X1 = metre olarak denizden yükseklik X2 = bakı

X3 = meşcerenin yamaç üzerindeki yeri X4 = yamaç eğimidir.

(16)

Üzerinde kavak olmayan bir yere ait bu değerler ölçülüp denklemde yerine konursa belirli yaşta kavak meşcerelerinin üst boyunun ne olacağı bulunur.

Ülkemiz koşullarında kızılçam meşcerelerinin boy artımı ile reliyef faktörleri arasındaki ilişkilere ait şu sonuçlar bulunmuştur. Kızılçamların boy artımı ile meşcerelerin yamaç üzerindeki yeri arasında bir ilişki vardır (r=0.603). Bu faktörün boy artımı üzerindeki etki derecesi tüm faktörlerin etki derecesinin %14’ü kadardır.

(17)

Bonitet Ölçüsü Olarak Toprak Özellikleri

Toprak, orman ağaçlarının köklerini içine yayarak tutunduğu, böylece uzun gövdelerinin yükselmesini sağladığı bir destek, besin ve suyunu temin ettiği bir beslenme ortamıdır. Toprak derinliği, tekstürü, organik madde miktarı, reaksiyonu, nemi ve çeşitli mineral besin maddeleri ve buna benzer toprak özellikleri, üzerinde yaşadığı ormanın verim gücünü belirlemede bir ölçü olarak kullanılmak istenmiştir.

Toprak özelliklerinden hangilerinin ne derecede ölçü olabileceğini tespit için birçok araştırmalar yapılmıştır. Sonuç olarak ormanın verimi için ölçü alınabilecek toprak özelliklerinin türü bölgeden bölgeye değişmektedir. Antalya bölgesinde Kızılçam ormanlarında yapılan bir araştırma ile boy artımının % 83’ ünü etkileyen faktörlerin şu toprak özellikleri olduğu saptanmıştır:

1. Toprağın yararlanabilir su tutma kapasitesi 2. Organik madde miktarı

3. Üst toprağın asitliliği

4. A ve B horizonunda ki kil miktarı

5. A ve B horizonunda ki iskelet miktarı

(18)

Bonitet Ölçüsü Olarak İklim Verileri

Dünya üzerindeki bitki yayılışını ve yaşamını sağlayan veya sınırlayan faktörlerin genel olarak iklim olduğu düşünülürse, bonitet ölçüsü olarak alınacak faktörler arasında iklimin en başta gelmesi gerekir. Fakat gerçekte iklim faktörü sadece geniş alanlardaki ormanların bölgesel verimliliği için kaba bir göstergedir. Özellikle yağış ve sıcaklık faktörleri, ancak benzer toprak özelliklerine sahip çeşitli coğrafi bölgeler için ormanın gelişim ölçüsü olarak alınabilir.

Bitkilerin gelişimi ile ışık, sıcaklık ve su arasındaki ilişkiler düşünülürse, iklim verilerinin bir orman ekosisteminin üretim gücü üzerinde ne dereceye kadar etkili olduğu kolayca anlaşılır. Özellikle bu husus lokal iklim için çok önemlidir. Fakat bütün bunlara karşın iklim, orman yetişme ortamlarının verimlilik ölçüsü olarak çok nadir hallerde kullanılmıştır. Bunun başlıca iki nedeni vardır :

(19)

1.) İklim etkisinin lokal arazi şekli ve toprak özellikleri tarafından önemli derecede değiştirilebilmesi,

2.) Arazinin geçmişteki kullanış şekli ve ormana yapılan insan müdahalesinin verim üzerinde etkili olması.

İklim verileri ile ormanın verim gücü arasındaki ilişkilerin matematik formüller ile ifade edilmeye çalışılmıştır.

Tv.P.G.E

I = CVP Index = ————————

Ta. 1200

Fakat yukarıdaki formül çok genel sonuçlar vermektedir. Onun için bu formülden, çeşitli su ve besin ekonomisine sahip ekosistemlere sahip ekosistemlere göre artım gücünü hesaplamaya yarayan denklemeler geliştirilmiştir.

Bu formül göz önünde tutularak matematiksel bir irdeleme yapılırsa, formülde sıcaklık, yağış, vejetasyon süresi radyasyon %’sinin artmasıyla verimliliğinde artacağı anlaşılır. Fakat bu Liebig ve Vater kanunlarına göre doğru olmaz. Ayrıca sıcaklık 30 °C yi aşınca ağaç türlerinin genetik özellikleri, fotoperiyodizm gibi faktörlerin de artımı kontrolü altında bulundurduğu düşünülürse genel olarak ağaçların gelişimi ile iklim faktörleri arasında sıkı bir ilişkide elde edilmesi olasılığı çok zayıflar.

(20)

Potansiyel Bonitet Sınıflarının Belirlenmesinde Ölçü Olarak Alınabilecek Canlı ve Cansız Çevre Faktörlerinin Kombinasyonu

Bundan önceki bölümlerde orman yetişme ortamlarının verim gücünü tahmin edebilmek için toprak, iklim, arazi şekli ve toprak florasına ait özellikler ayrı ayrı ele alınarak bunların verimlilik göstergesi olarak durumları incelenmişti. Oysa orman ekosisteminin kalitesi veya verimliliği, orman ağaçlarının ve diğer vejetasyonun üretim gücü üzerinde rol oynayan bütün faktörlerin toplu etkisinin bir sonucudur.

Orman ekosistemlerinin verim güçlerinin göstergesi aranırken klimatik, edafik, fizyografik ve biyotik faktörlerin hepsinin göz önünde bulundurulması gerekir. Bu nedenledir ki orman ekosistemlerinin verimliliklerini belirleyebilmek için ne kadar çok faktör hesaba katılırsa, o derece isabetli bir bonitet ve verimlilik potansiyeli tahmin edilebilir.

Ülkemizde Antalya civarındaki kızılçam ormanlarının boy artımı üzerinde arazi şekli ve toprak özelliklerinin toplu etkisi araştırılmış ve elde edilen sonuçlara göre yamaç üst kenarından uzaklık, ölü örtü kalınlığı, A ve B horizonlarının yararlanılabilir su tutma kapasitesi, A horiznunun reaksiyonu ve kalınlığının verimlilik hususunda ölçü olarak alınabilecekleri, bunların toplu etkisinin 50 yaşındaki kızılçam meşcerelerinin boy artımının %79’unu kontrolü altında bulundurduğu anlaşılmıştır.

(21)

Orman Yetişme Ortamlarının Sınıflandırılması ve Haritalanması

Orman yetişme ortamlarının verim güçlerinin tahmini ve ana karakteristiklerinin bilinmesi için bazı ekolojik faktörlerin ayrıntılı olarak incelenmesi ve bunlara göre belirli bölge veya yörelerin orman yetişme ortamı olarak en önemli özelliklerinin ortaya konması gerekir. Diğer bir anlatımla orman yetişme ortamlarının sınıflandırılması zorunluluğu vardır.

Orman Yetişme Ortamlarının Sınıflandırılması Amaçları

Orman yetişme ortamlarının sınıflandırılması ve haritalandırılmasının amaç ve yararları şu şekilde özetlenebilir:

1) Başarılı bir amenajman, silvikültür ve işletme planı yapabilme için gerekli temel bilgileri vermeyi amaçlar ayrıca yöresel ve bölgesel ormancılık planlamasının isabetli bir şekilde yapılabilmesini de sağlamış olur.

2) Silvikültür ve işletme planlarının başarılı bir şekilde uygulanmasını sağlar.

3)Bir ülkenin genel arazi kullanma politikasının saptanmasında da orman yetişme ortamlarının sınıflaması büyük önem taşır. Böylece gerçeğe uygun bir arazi kullanma planlaması yapılabilir.

4) Ormancılık önlemlerinin lokal koşullara göre ayarlanmasını sağlar. O yetişme ortamında üretim gücünün artırılması için ne gibi olanakların bulunduğunu ortaya koyar

(22)

Orman Yetişme Ortamlarının Sınıflandırılması

Orman yetişme ortamları (orman ekosistemleri) sınıflamasında yöntem bakımından üzerinde durulması gerekli başlıca iki husus vardır. Bunlardan biri yetişme ortamlarının ayrılmasında değer ölçüsü olarak kullanılacak faktörlerin neler olacağıdır. İkincisi de meydana getirilen sınıflama birimlerinin sistematik isimleri ve kapsamlarının neler olacağı ve nasıl tanımlanacaklarıdır.

Her ülke kendine özgü bir sınıflandırma sistemi meydana getirmiştir. Fakat yinede orman yetişme çevrelerinin sınıflandırma sistemlerinde çeşitli ülkelere göre ölçek olarak alınan faktörler genel hatlarıyla birbirine benzemektedir. Bu konuda çeşitli ülkelerde yapılan araştırma ve uygulamalara göre orman yetişme çevrelerinin sınıflandırılması ve haritalanması için alınan ölçü değerleri şu şekilde özetlenebilir:

1) Vejetasyon bilgisi esaslarına göre çeşitli bitki toplumları bir ölçü değeri olarak alınır.

2) Mevkii, iklim ve toprak karakteristikleri (fizyografik faktörler) ölçü olarak alınır.

3) Vejetasyon ve fizyografik faktörlerin kombinasyonu (birleştirilmiş şekli) ölçü olarak alınır.

(23)

Orman Yetişme Ortamlarını Bölgesel ve Yöresel Olarak Sınıflandırma Birimleri Varlıklar sistematik olarak sınıflandırıldıklarında belirli özellikler bakımından birbirine benzeyenler belirli gruplarda toplanırlar. Bu gruplamada ilkin çok genel özellikleri birbirine benzeyenler bir araya getirilir, sonra aynı grup içinde bazı özellikler bakımından farklılık gösterenler ayrı alt gruplara bölünür.

Orman ekosistemlerinin taksonomik olarak sınıflandırılmasında kullanılan birimler en yükseğinden en basitine doğru şu şekilde sıralanabilir;

1. Orman yetişme bölgeleri 2. Orman yetişme yöreleri 3. Orman yetişme birimleri

Orman Yetişme Bölgeleri (Orman Yetişme Ortamı Bölgeleri)

Orman yetişme bölgesi veya yetişme bölgesi deyince kendine özgü karakteristikleri olan büyük arazi parçaları, diğer bir deyime geniş coğrafi bölgeler anlaşılır. Bu bölgelerin ayrılmasında geniş mekan içerisinde etkili olabilecek ekolojik özellikler ayrım ölçütü olarak alınır. Bu özellikler bir yetişme bölgesini diğerinden bir bütün olarak ayırabilecek makroiklim ve genel arazi şekilleridir. Onun için orman yetişme bölgeleri şu şekilde tanımlanır:

(24)

Orman yetişme bölgesi;

Arazinin morfolojik yapısına göre yatay yönde yapılan ve geniş bölgeleri kapsayan bir ayrım ünitesidir veya makroiklim, topoğrafik yapı bakımından genel olarak benzer özelliklere sahip büyük orman bölgeleridir. Bu açıklamalardan anlaşıldığına göre bir yetişme bölgesi içinde denizden yükseklik bakımından farklı vejetasyon kuşakları, çeşitli lokal iklim mozaikleri bulunabilir. Bu tanımlamadan anlaşılacağı üzere orman yetişme bölgelerinin ayrımında birbirinden büyük farklılıklar gösteren jeomorfoloji ve makroiklim birer ölçüt olarak alınmaktadır. Böylece yetişme bölgeleri kendine özgü karakteristikleri olan büyük jeomorfolojik bölgelerdir.

Bundan başka içinde egemen olan benzer bitki toplumu yanında orman toplumu kompleksi, genel iklim ve arazi şekli karakteristikleri, orman toplumunun gelişim bakımından oldukça büyük benzerlikler gösteren taksonomik birimler olarak da tanımlanabilir.

(25)

Orman ekosistemi bölgelerinin (orman yetişme bölgeleri) şu özelliklere sahip olması gerekmektedir:

1) Her bir orman ekosistem bölgesi makroiklimlerin etkilerini, ormancıya ekolojik ilişkilerin farklılığını anlatacak şekilde yansıtmalıdır.

2) Bir orman ekosistem bölgesi, orman ağaçları ile karakterize edilmelidir.

3) Orman ekosistem bölgelerini temsil eden vejetasyon birlikleri öncü bitki grupları ( pionir ) değil son bitki grupları ( klimax ) olmalıdır.

4) Ekosistem bölgesi serileri geniş coğrafi alanlarda makroiklime göre değişen ağaç türü topluluklarını kapsamalıdır.

5) Orman ekosistem bölgelerinin tanıtımı ve haritalanması bir bölgedeki lokal ekosistemlerin çok iyi bilinen karakteristiklerine göre yapılmalı (arazi yüzü şekilleri, jeolojik özellikler, iklim, toprak özellikleri, vejetasyon ).

6) Bölgeyi karakterize eden ekosistemler aktüel tipler olmalıdır.

(26)

Orman Yetişme Yöreleri (Orman Yetişme Ortamı Yöreleri)

Orman yetişme bölgeleri, eğer birbirine bitişik geniş alanlarda, orman toplumunun bileşimi, ağaç türü karışımı, gelişim derecesi ve yetişme ilişkileri bakımından önem taşıyan jeomorfolojik, jeolojik, klimatik farklılıklara sahipse o zaman yetişme ortamı yöreleri gruplarına veya bireysel yetişme ortamı yörelerine ayrılır.

Orman yetişme yörelerinin ayrılmasında ölçü olarak alınan bölgesel iklimin farklılıkları, vejetasyon bileşimi, ağaç türlerinin rekabeti, meşcerelerin gelişim değişiklikleri üzerinde farklı etkiler meydana getirecek iklim koşullarının bir ifadesi olmalıdır. Bir yetişme ortamı yöresinde lokal olarak farklı iklim ve toprak özellikleri olabilir. Onun için; orman yetişme yöreleri, yöresel ekolojik özellikler bakımından farklılık arzeden orman yetişme yerleridir. Bu yöresel ekolojik özellikler iklim, jeoloji, jeomorfoloji ve bitki toplumları gibi karakteristiklerdir.

Kontinental iklim ve deniz iklimi, ultrabazik ve kalker anataşlar, yüksek dağlık ve orta dağlık bölgeler, srin nemli göknar, kayın ormanları ve soğuk bölgeler kurakçıl sarıçam ormanları gibi farklı ekolojik özellikler bu hususta birer örnek ve ayrım ölçüsü olarak verilebilir.

(27)

Yetişme Ortamı Birimleri

Bir yetişme yöresi içinde lokal iklim ve lokal toprak özellikleri bakımından birbirinden kolayca ayrılabilecek yerler varsa bunlar yetişme ortamı birimleri veya yetişme ortamı üniteleri olarak ayrılır. Bu ünitelerin her biri bitki toplumu, arazi şekli, jeolojik temel ve buna bağlı olarak toprak özellikleri bakımından kendine özgü karakteristiklere sahiptir. Onun için yetişme ortamı birimleri jeomorfolojik, jeolojik, pedolojik ve vejetasyon bilgisi esaslarının kombinasyonuna göre ayrılmış orman ekosistemi birimleridir. Örneğin : kurak yamaçların, asit kumlu toprakları üzerinde meşe ormanı, ıslak tabanların balçık toprakları üzerinde dişbudak ormanları gibi.

Orman yetişme ortamı birimleri o şekilde sınıflandırılmalıdır ki ormancılık uygulaması bakımından aynı muameleye tabi tutulacak bir orman alanlarını kapsasın.

Bu yüzden orman işletmesi ve tekniği bakımından önemli olan birimlerdir.

(28)

JKB: Üst jura kalker-dolomitik kalker yapılar üzerinde gelişmiş yetişme ortamları.

Dik ve sarp yamaçlar, orta ve yüksek dağlık orman kuşağı, batı, güneybatı ve güney bakılı genelde iskelet yapılar ve çürüntülü müll tipi humus. Çs ve KnG birlikleri.

EK: Eosen fosilli/yumrulu kireçtaşları üzerinde gelişmiş yetişme ortamları. Yüksek dağlık orman kuşağı, taşlık kayalık yağılar hakim, çürüntülü mül tipi humus. Çs, GÇsÇk ve yer yer Kn

(29)

Orman Ekosistemlerin Verim Güçlerinin Arttırılması Olanakları

Dünya üzerindeki orman ekosistemlerinin pek azı optimum derecede bir verim gücüne sahiptir. Birçokları canlı ve cansız çevre faktörlerinden bir veya bir kaçının yetersizliği veya olumsuz yöndeki etkileri ile optimum altı verime sahip bulunmaktadır.

Orman ekosistemlerinin normalin altında verim gücüne sahip olanlarını optimum düzeye çıkarmak, optimum verim gücüne sahip olanlarda bu durumun devamlılığını sağlamak amacı ile birtakım önlemler alınabilir.

Bunlar:

1. Koruyucu önlemler

2. Islah önlemleri olmak üzere başlıca iki grup altında toplanabilir.

(30)

Koruyucu Önlemler

Koruyucu önlemler, belirli bir ekosistemin doğal dengesinin bozulmaması için alınacak çeşitli önlemlerdir. Orman ekosisteminde normal madde ve enerji akımını değiştirecek her türlü zararı etkiye karşı alınacak koruyucu nitelikli önlemler bu gruba girer.

Orman vejetasyonu hayvansal ve bitkisel zararlara, toprak taşınmalarına, yangın rüzgar, çığ ve otlatma zararlarına karşı koruyacak çeşitli önlemler bu hususta

verilecek tipik örneklerden bir kaçını oluştururlar.

Orman fidanlıklarında, genç fidanların aşırı güneşlenmeye karşı korunması için gölgeleme ve yabani otlarla savaş yöntemleri bu hususta örnek verilebilir.

(31)

Islah Önlemleri

Orman ekosistemlerindeki çeşitli faktörlerin verim üzerindeki etkileri bazı ıslah önlemleri ile önemli derecede arttırılabilir.

Elverişsiz su ekonomisinin düzeltilmesi için bazı önlemler alınabilir. Örneğin fazla suyun akıtılması için tekniğine uygun drenaj hendekleri açılabilir. Yaş yetişme ortamlarında uygun ağaçlandırma tekniği ile fidan dikilebilir. Bunun aksine kurak olan eğimli arazilerde teras dikimi yapılarak kuraklığa karşı bir önlem alınmış olunur.

Elverişsiz toprak derinliği koşullarında yüksek oranda bir fizyolojik derinlik oluşturabilen ağaç türleri seçilerek ağaçlandırma yapılır. Rüzgar perdeleri veya meşcere mantosu ile, traşlama kesimlerinin dar şeritler halinde yapılması ile yine meşcerenin elverişsiz nem koşulları düzeltilebilir.

Yetişme ortamına uygun ağaç türleri seçip o ağaç türlerinin orada yetiştirilmesi de bir ıslah önlemidir. Örneğin besin maddeleri bakımından fakir bir orman ekosisteminde besin maddesi istekleri az olan ağaç türlerinin yetiştirilmesi bunun tipik bir örneğidir.

(32)

Elverişsiz ekosistemlerin ıslahı için çeşitli yöntemler vardır, bunlarda şu şekilde sıralanabilir:

1) Elverişsiz özelliklerin bazı mekanik uygulamalarla düzeltilmesi (drenaj kanalı açma, toprak işleme, gübreleme, sel deresi havzalarında teknik objeler kurma, çığlara karşı çitler, çığ köprüleri vb. yapılar).

2) Elverişli silvikültür ve ağaçlandırma tekniği uygulama

3) Genetik ıslah

Bunlar içerisinde orman ekolojisini en çok ilgilendiren ve orman topraklarının besin ekonomisini düzelterek orman ürünlerinin arttırılmasını sağlayan Ormancılıkta gübreleme konusu üzerinde durulacaktır.

(33)

Ormancılıkta Gübreleme

Ormancılıkta gübreleme, odun ürününün optimum düzeye yükseltilmesi için orman toprağında eksik olarak bulunan besin maddelerinin toprağa verilmesidir. Bugün ormancılıkta gübrelemenin yaralı ve ekonomik olduğu tartışma götürmez bir şekilde saptanmış bulunmaktadır.

Tarıma kıyasla ormancılıkta gübreleme uygulamasına çok geç başlanması ve öneminin ancak 30-40 yılda anlaşılmasının nedenleri şu şekilde sıralanabilir;

1. Tarımda vereceği sonuç 1 yıl içinde kesinlikle anlaşılabileceği halde, ormancılıkta birçok yıllardan sonra bir sonuç elde edilebilir.

2. Ormancılıkta yapılacak gübrelemenin ekonomik olup olmadığının saptanmasında birçok güçlükler vardır. Bu güçlüklerin birisi ormancılığın uzun süreli bir işletme olması ve bu süre içinde odun ve gübre fiyatlarının nasıl ve hangi oranda değişeceğinin bilinmemesidir.

3. Başarılı bir gübreleme için orman ağaçlarının beslenmesine ve beslenme ile artım arasındaki ilişkilere ait temel bilgilere ihtiyaç vardır. Ormanın beslenmesine ait bilgilerimiz ise içinde bulunduğumuz yıllarda bile çok eksiktir.

4. Odun ham maddesi fiyatları ancak son yıllarda çok yükselmiş ve böylece gübreleme masraflarının fazlasıyla karşılanabileceği anca son 10 yıllarda belirgin ortaya çıkmıştır.

(34)

Ormancılıkta Gübrelemenin Sağladığı Yararlar

Orman toprağına verilen gübrelerin yararları şu şekilde özetlenebilir;

1. Gübreleme çeşitli yaşlardaki meşcerelerin odun ham maddesi artımını yükseltmektedir (%40-300).

2. Gübreleme, silvikültür tekniği bakımından orman yetişme ortamının kötü yetişme koşullarını ıslah eden bir önlemdir. Özellikle ham humusu ayrıştırması, toprak canlılarının aktivitesini artırması gibi etkiler bu hususta verilecek tipik örneklerdir.

3. Ormancılıkta gübreleme orman korunması hususunda rol oynayan en önemli önlemlerden biridir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Daha çok yeşil alan yaratmak amacıyla, kentleri gizlice sebze, meyve ve çiçeklerle donatan gerilla bahçıvanlar, önceki gece Hollywood topraklar ına el attı....

• Koyu renkli topraklar daha fazla ısı absorblar ve güneş ışınlarının toprak yüzeyine vurma açısı toprağa giren enerji miktarını etkiler. • En sıcak

Hız ve Renk TYT AYT Paragraf Soru Bankası 2020 Hız ve Renk TYT Türkçe Soru Bankası 2020 Kafadengi TYT Coğrafya Soru Bankası 2020 Karekök TYT Tarih Soru Bankası 1. Oturum

7 yaşında Kızlar Ortaya Çıkma Küçük parmağın distal phalanxı Kaynaşma Pubis ve ischium kolu.. 8 yaşında Her iki cinsiyet Ortaya Çıkma Calcaneus epifizi

Gerçekleştirilen analizler sonucunda değişkenler arasında pozitif yönlü kuvvetli ilişkiler saptanmış ve regresyon analizlerinin sonuçlarına göre işveren

(各八分) 木防己 巴戟(各七 分) 菟 上九味治下篩,食前酒服方寸匕,日三,常服不絕佳。

Bazıları insanları enfekte edebiliyor ve yaygın olarak basit bir soğuk algınlığına ya da MERS (Orta doğu solunum sendromu) ve SARS (Ciddi akut solunum sendromu) gibi çok ciddi

Halkla iliqkiler uzmanlnrn bagkanhgrnda, iist ydnetimin himayesinde bulunan kriz ekibinin, uymasl gereken kuralar ve sahip olmasr zorunlu