Burdur İŞKUR, 2021 yılı Türkiye birincisi

(1)

www.burduryenigun.com www.facebook.com/burduryenigun @burduryenigungazetesi @burduryenigun Burdur Yeni Gün Gazetesi

2’DE

4’DE

www.burduryenigun.com 12 Ocak 2022 Çarşamba Sayı: 20507 68. YIL

Fiyatı: 75 kuruş

TEKE YÖRESİ’NİN MERKEZİ BURDUR’DA

Burdur Belediyesi ‘10 Ocak etkinliğinde’;

BASIN CAMİASI’nı

Burdur İŞKUR, 2021 yılı

Türkiye birincisi

Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlğü'nün, 2021 yılı için 81 İŞKUR İl Müdürlüğü için belirlemiş olduğu İstihdam odaklı 14 hedefin, 13 tanesini

%159,08'lik ortalama ile

gerçekleştiren Burdur Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü "Türkiye Birincisi" oldu.

Konuyla ilgili değer- lendirmede bulunan Vali Ali Arslantaş, 2021 yılı

içerisinde gösterdikleri başarılı çalışmaları dolayısıyla, Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürü Yunus Emre Akalın'ın şahsında İŞKUR personelini kutladı.

Burdur Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Kürşat Tuncel; “Basın tarihinde iki ayrı özel günümüz var. Biri 24 Temmuz biri de 10 Ocak. 10 Ocak ise bize göre çok daha an- lamlı. Çünkü; 10 Ocak’ın sembolize edilen değerleri arasında emek var, vefa var, mü- cadele var, direniş var.

Gazetecilik günümüzde de, öncesinde de sadece patronların para koyarak hayata geçirdiği bir meslek değil. Bu meslek varsa siz sahadaki emekçi arkadaşlarımızın saye- sinde, basın çalışanlarının sayesinde. Mu- habir, editör, sayfa sekreteri ismini saya- madığım birçok gizli kahraman olmadıktan sonra bizler yokuz.” dedi.

Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz ise konuşmasında şunları söyledi; “Bugün basın yayın okullarının sayısının artırılmış olması, nitelikli gazetecilerin, nitelikli basın mensupları- nın sayısını maalesef artırmıyor.

Bunu artıracak olan doğruları cesurca yazabileceğine ikna edilmiş ve buna inandırılmış gazetecilerin sayısını artırmaktan geçiyor.

Onun için de bizi yönetenler ya da bizler yönetici olarak işimize gelmeyenle- rin yazılmaması için gayret göstermemek zorundayız. Bizler doğruların yazılması- nın tarafı olmalıyız.”

BULUŞTURDU

Burdur Beledi- ye Başkanı Ali Orkun Ercen-

giz, önceki gün akşam ‘10 Ocak

Çalışan Gazete- ciler Günü’ ne- deniyle Burdur

ve Bucak’ta gö- rev yapan basın

mensupları ile bir araya geldi.

‘Çalışan Gazeteciler

Günü’nde yoğun ziyaretçi

trafiği

5. SA

A YF

10. HAFTA’DA

İLK’LER YAŞANDI

4’DE

MAKÜ REKTÖRÜ KORKMAZ’DAN,

6’DA

sayfa 6’da

Rektör Korkmaz’dan Yeni Gün ailesine

‘ANLAMLI JEST’

SAĞLIK

3. SA YF A

'Omicron hafif geçiyor'

algısı yanlış!

Uzmanından süper grip uyarısı!

Bulaşıcı varyant’tan korunmanın

tek silahı maske

‘BASIN TURU’

(2)

12 Ocak 2022 Çarşamba

GÜNCEL

Kullandıkları eşyalarından ve giydikleri iç çamaşırların- dan tutun dış elbiselerine ve kundurularına varıncaya kadar birçok şeyde olduğu gibi içtiği sigarasında, bindiği otosun- da ve benzer araçlarında marka, model ve menşe arayan günümüz insanı yiyecek ve içecek gibi gıda maddelerinde, meyve ve sebzelerinde yerli, köylü ve organik ürün arıyor amma velâkin aradığını bulamıyor maalesef!

MİLLETİN YARISI ‘YERLİ ÜRÜN’ İSTİYOR Ticaret Bakanlığının yaptığı bir araştırmaya göre, tüketicilerin yüzde 51,4’ü “Ülkemizin ekonomik bakımdan kalkınması için yararlı olması” ve “Yerli üretimi artırarak işsizliğin azalmasının sağlanmasını”, dolayısıyla da yerli üretim ürünlerini tercih ediyor. Yani, Ticaret Bakanlığının hazırladığı “Tüketici Profili ve Bilinç Düzeyi Raporu” na göre 26 ilde ve 18 yaş üstü 2 bir 250 tüketici ile ve 2020 yılında yapılan anket verilerine dayanılarak hazırlanan raporda, tüketicilerin yarıdan fazlası yerli üretim ürünleri tercih ediyormuş...

Araştırma da halka, yerli üretim ürünleri kullanmanın yararlarına ilişkin görüşleri de sorulmuş ve tüketicilerin yüzde 76,7’si “Ülkenin ekonomik kalkınması için yararlı olacağını söylüyormuş. Daha da önemlisi tüketicilerin yüzde 53,3’ü yerli üretim ürünlerinin ithal ürünlere göre daha kaliteli olduğunu ve 45,9’u yerli ürün kullanımının dış ülkelere olan bağımsızlığının azaltılması açısından da yararlı olduğuna ve olacağına inanıyormuş…

YERLİLİK EN ÇOK GIDA VE GİYİM GİBİ ÜRÜNLERDE ARANIYORMUŞ!

Araştırma kapsamında halkın yüzde 70,9’luk bölümü ithal ürürlerinde en çok yerli ürün beklentisi ve isteği gıda maddelerinde ve giyim kuşam gibi ürünlerde imiş…

54 ÜLKEYE 2,1 DOLARLIK DOMATES SATMIŞIZ Yine bu araştırmaya göre Türkiye’den 2021 yılında 54 ülkeye domates ihracat edilmiş ve bu ihracattan 2 milyar 1 milyon dolar gelir elde edilmiş. Demek ki yerli ürünlerin ihracatı daha çok oluyor ve daha çok döviz getiriyormuş:

Kısacası ve açıkçası milletimizin en az yarısı kullandığı eşyalarda Avrupa veya ithal ürün istese bile yiyecek, içecek ve giyecek gibi ürünlerde yerli ve organik ürünleri tercih ediyormuş. Ancak millîlik, hattâ ulusalcılık ya da yerlilik gibi bir derdi olmayan ve de tuzu kuru olan kişiler, artı nemelâ- zımcı insanlar her şeye rağmen ithal mal ve yabancı ürünler- de ısrar ediyor. Bu da beni ve benim gibi düşünen herkesi düşündürüyor, hattâ endişelendiriyor…

TABİİ.. FABRİKALARIN... AYARLARIYLA, CANLILARIN İSE GENLERİYLE OYNAYIP MADDÎ MÂNEVÎ SAĞLIĞIMIZI BOZDUK!!

Karnı doysa bile gözü gönlü doymak bilmeyen ve bir vâdi dolusu altın verilse bile ikinci dereden de hissetinin isteyecek olan-isteyen insan oğlu; hikmetinden sual olunmayan Cenab-ı Allah’ın vermediği bazı şeyleri elde edebilmek için en olmadık ve olmayacak yolları deniyor!

Bunun için de büyük emekler ve paralar harcıyor!

Meselâ normal yollardan sahip olamadığı-olamayacağı bir çocuğa tüp bebek ve benzer yollardan elde etmeye çalışıyor… O da olmaz ise herhangi bir çocuğu evlat ediniyor! Meyveleri aşılamak ayrı, bitkilerin ve hayvanların genleriyle oynanıyor. Yine meselâ kabaklara karpuz aşılaya- rak karpuzun tadını, dolayısıyla da insan ve hayvan sağlığını bozuyoruz! Oysa atalarımız kepeği undan ayırmak için kullanılan elekleri bile kullanmıyorlar, hattâ yasaklıyorlar- mış..!

Uzun lâfın kısası, meselenin hülâsâsı; uzun bir süredir hemen her şeyin genleriyle oynayarak cinslerini ve miktarla- rını artırdık ama kalitelerini artıramadığımız gibi tam tersine düşürdük… Çünkü tabilikten-doğallıktan uzaklaştırıp sûnîleştirdik, hattâ zehirli hâle getirdik! Dolayısıyla da hem ağzımızın tadını bozduk, hem de sağlığımızı! Ondan sonra da ‘o hastane senin, bu doktor benim’ diyerek hastane hastane, doktor doktor dolaşır hâle geldik-getirildik maalesef.

Velhâsıl-ı kelâm, hülâsâ-i netice; genelde İnsanoğlu, özelde de uzmanlar bu yapılan gen, daha doğrusu fıtrata müdahalelerin, fıtratla oynamaların zararlarını görmeye veya duymaya başlayınca GDO’suz, hormonsuz, katkı maddesiz, sûnî gübresiz, kısaca organik yerli-yerel ürünleri ve köy üretimi ürünleri istemeye-talep etmeye başladılar...

Üreticiler de bu talepleri karşılamak için ellerinden geleni yapmalılar!’ diyor herkese ‘tabii-doğal’ saygılar sunuyorum.

Tâceddin Dergâhı

Taceddin AKBAŞ

taceddinakbas@gmail.com

Yıl: 68

12 Ocak 2022 Çarşamba - Sayı: 20507

Sahibi: Kürşat TUNCEL Kurucular:

Osman ŞAN - Muharrem TUNCEL

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü:

Şadiye ÜNAL

İDARE YERİ

Konak Mah. Uğuz Sok. No: 23/4 - BURDUR Tel & Fax: 233 38 93

e-posta: yenigungazete@ttmail.com Dizgi-Baskı: Yeni Gün Tesisleri Konak Mah. Uğuz Sok. No: 23/4 BURDUR Dağıtım: Burdur Turkuvaz Başbayii Fiyatı: 75 Kr.

Gazetemiz, Basın ve Ahlâk İlkelerine uymaya söz vermiştir.

Pazar hariç süreli yerel yayın Kuruluş Tarihi: 1.09.1954

TÜKETİCİLER YERLİ ÜRÜN İSTİYOR AMA BULAMIYOR!

SALİM FITRATI BOZMAK HARAMDIR!

Hadis

Bucak Belediye Meclis Üyelerine Etkili İletişim, Beden Dili ve Motivasyon ve Yerel Yönetimlerde Teknolojik Dönü- şüm ve İnsan konulu

eğitim semineri verildi.

Bucak Belediye Başkanı Emrullah Ünal; “ Türkiye'de vatandaşın birebir devletle muhatap olduğu yerlerin başında belediyeler geliyor.

Tabii bu da bizlerin yükünü artırıyor. Biz vatandaşın sözcüsüyüz. Vatandaşları dinleyip, kanunların verdiği yetkiler çerçevesinde onların sorunlarına çözüm üreten kurumlarız.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlı- ğı Kıdemli Uzman, Aile ve Sosyal

Politikalar Bakanlığı E. Daire Başkanı Meriç Ünver Etkili İletişim, Beden Dili ve Motivasyon” ve Seta Araştırmacısı,

memurlar.net akademik danışmanı, Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç.Dr.Cenay Babaoğlu

“Yerel Yönetimlerde Teknolojik Dönü- şüm ve İnsan” konulu seminer düzenle- dik. Bu ve benzer seminerler, kendimizi geliştirip doğru işi yapma- mızı sağlayan çalışmalar.

Bucak Belediyesi olarak, vatandaşlarımıza en iyi hizmeti sunmak için, yine kendimizle yarışıyoruz.

Düzenlemiş olduğumuz bu seminerlerin bir diğer önemli noktası da, arkadaş- larımızın bir araya gelerek , bilgi ve tecrübelerini birbirleriyle paylaşma fırsatı bulmasıdır." dedi.

Eğitim seminerinin son bölümüne Burdur Milletvekili Bayram Özçelik’te katıldı.

Bucak Belediyesi öğrencilere yönelik yaptığı etkinliklere bir yenisini daha ekliyor.

Bucak Belediyesi, Final sınavları öncesi İki sınav arası salep molası’nın ilkini Zeliha Tolunay Uygulamalı Teknoloji ve İşletme Yüksek Okulunda veriyor.

Bucak Belediye Başkanı Emrullah Ünal “Siz Ders Çalışın, Biz İçinizi Isıtalım”

sloganı ve Mayda Dondurma Salepcilik işbirliği ile ilçemiz- de öğrenim gören üniversite öğrencilerimize yönelik Final sınavları öncesi İki sınav arası Salep Molası’nın ilkini Zeliha

Tolunay Uygulamalı Teknoloji ve İşletme Yüksek Okulunda vereceğiz. 11 Ocak Salı günü saat 09:00’da Zeliha Tolunay Yüksek Okulu, Sağlık Yüksek Okulu ve İşletme Fakültesini barındıran Zeliha Tolunay Yüksek Okulu kampüsü bah- çesinde öğrencilerimizin

sınavlarda motivasyonu’nu arttırmak, bu soğuk kış gün- lerinde içlerini ısıtmak için Bucak’ımızın meşhur salebini ikram edeceğiz. Tüm öğrenci- lerimizi salep ikramımıza davet ediyor, final sınavların- da başarılar diliyorum.“ dedi.

■ HABER MERKEZİ

BUCAK BELEDİYE

MECLİS ÜYELERİNE

EĞİTİM SEMİNERİ

■ HABER MERKEZİ

Burdur'un Yeşilova ilçesin- de kardeşiyle çıktığı avda kaybolan kişinin cesedi bulundu.

Denizli'de yaşayan Ahmet Tokcan (48), dün kardeşi Nuri Tokcan ile Denizli-Burdur arasında kalan Sırçalık mevkisinde ava çıktı.

Bir süre sonra arazide birbirini kaybeden kardeşler- den Nuri Tokcan geldikleri aracın yanına döndü.

Tokcan, kardeşinin dönmemesi üzerine jandar-

madan yardım istedi.

İhbar üzerine Denizli ve Burdur jandarma komutanlı- ğı timleri ile AFAD ekipleri bölgede arama kurtarma çalışması başlattı.

Drone da kullanılan arama sonucunda Ahmet Tokcan'ın cansız bedeni Acıpayam-Yeşilova sınırında- ki bir göletin yakınında bulundu.

Soğuk hava veya kalp krizinden öldüğü tahmin edilen Tokcan'ın cenazesi, otopsi için adli tıbba gönde- rildi.

Burdur'da av sırasında kaybolan kişi

ölü bulundu

■ AA

(3)

SAĞLIK

Sayfa / 3 GÜNDEM 12 Ocak 2022 Çarşamba

Ege Üniversitesi Çocuk Enfeksiyon Hasta- lıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zafer Kurugöl'den 'Omicron varyantı hafif geçiyor' algısının yanlış olduğunu söyledi.

Habertürk'e konuşan Prof Dr. Kurugöl,

"Daha bulaşıcı olan ve bağışıklık sistemine karşı daha dirençli olan Omicron varyantının yayılmasıyla hastalıkta bazı değişiklikler oldu.

Buna göre iki doz aşı olanlar veya daha önce koronavirüse yakalanıp hastalığı hafif ya da ağır bir şekilde atlatmış olanlar da yeniden Omicron ile hasta olabiliyor" dedi.

OMİCRON DA ÖLDÜRÜYOR

Prof Dr. Kurugöl, "İnsanlarda, omicron hafif geçiyor; grip, nezle gibi seyrediyor düşüncesi var. Doğru, çevredeki birçok kişide de hastalık bu şekilde seyrediyor ama bu kişiler ya aşılı ya da hastalığı daha önceden geçirmiş kişiler. Bu kişilerde Omicron hafif seyreder ama aşısız kişiler için aynısını söyleyemeyiz. Omicron'un hafif seyretmesi, varyantın daha hafif hastalık yapmasından çok kişilerdeki bağışıklığa bağlı. Kişilerde kısmi bağışıklık olduğu için hastalık hafif seyrediyor ama bu yanıltıcı olmasın. Çünkü Omicron'a yakalanan aşısız kişiler hastalığı çok ağır geçirebilir. Bunun örneklerini görüyo- ruz; aşısız olup hastalığı geçiren yoğun bakıma gelen veya hayatını kaybedenler var.

Bu yüzden 'Aşısızım, Omicrona yakalanayım ve bağışıklık kazanayım' düşüncesi tamamen yanlış olur" ifadelerini kullandı.

OMİCRON NEDENİYLE VAKA SAYILARI REKOR KIRIYOR

Omicron varyantı nedeniyle her gün vaka sayılarının rekor kırdığını vurgulayan Kuru- göl, "Bunu önlemenin tek yolu ise bağışıklık sistemini güçlendirmek için hatırlatma dozlarını yaptırmak olmalı" dedi.

TURKOVAC AŞISI HATIRLATMA DOZU OLARAK KULLANILABİLİR Mİ?

Turkovac aşısının hatırlatma dozu olarak kullanılabilmesi için ise bilimsel kanıtlara ihtiyaç duyulduğunu belirten Prof. Dr. Kuru- göl, "Turkovac aşısı hatırlatma dozu olarak kullanılabilir mi sorusuna cevap verebilmemiz için bununla alakalı yapılmış bilimsel çalışma- ların sonucunu görmeye ihtiyacımız var.

Ankara Şehir Hastanesinde bununla ilgili bir çalışma yapıldığına dair bilgim var ama henüz yayınlanmış herhangi bir çalışma sonucu yok.

Sağlık Bakanlığının elinde muhakkak bununla ilgili veriler vardır.

Eğer bizim elimizde Turkovac'ın hatırlat- ma dozu olarak kullanılacağına dair yeterli veri olursa, bu soruyu bilimsel olarak cevapla- yabiliriz. Ama bu veri şu an için elimizde yok.

Kanıt olursa aşı sadece ülkemizde değil uluslararası anlamda da kabul görür" diye konuştu.

"HASTALIĞI GEÇİRMEK DE HATIRLATMA DOZU YAPTIRMAK DA HASTALIĞA YAKA- LANMAYI ÖNLEMİYOR"

Prof. Dr. Kurugöl, "Turkovac aşısı işe yaramazsa bu aşıları yaptıranlar enfeksiyona açık hale gelirler ve hastalığı kapabilirler. Şu anda Omicron'un özelliğinden dolayı ne hastalığı geçirmek ne de hatırlatma dozunu yaptırmak hastalığa yakalanmayı önlemiyor ama ağır hastalığı önlüyor. Turkovac'ın ise bunu karşılayıp karşılamadığını bilmiyoruz"

şeklinde konuştu.

EN BÜYÜK TEHLİKE: YENİ VARYANT Enfeksiyonun bu kadar yayılmasının yeni varyantların ortaya çıkmasına neden olabile- ceğini kaydeden Prof. Dr. Kurugöl, "En büyük tehlike bu. Yeni varyant Omicron gibi hızlı yayılabilir ama Omicron'dan farklı olarak ağır hastalık yapabilir" dedi.

Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşegül Ulu Kılıç,

"süper grip" ya da "süper soğuk algınlığı"

olarak adlandırılan soğuk algınlığına 200'den fazla farklı virüsün neden olduğu- nu bildirdi.

ÖKSÜRÜK VE HAPŞIRIKLA BULAŞIYOR

RSV (Respiratuar Sinsisyal Virüs) gibi virüslerin, bulaşıcılıklarının yanı sıra özellikle 2 yaş altı bebekleri ve yaşlıları etkilediğini ifade eden Kılıç, çocukların yüzde 65'inin bir yaşına kadar, yüzde 97'sinin de 3 yaşına kadar bu virüsle karşılaştığına dikkati çekti.

Virüsün öksürük ve hapşırıkla bulaşabil- diği gibi yüzeylere temas ve ellerle de bulaşabildiğini aktaran Kılıç, özellikle okullarda çocuklar arasında yayılımın sık olduğunu, bunun için RSV ve grip dahil solunum yolu virüslerinin kışın çoğaldığını ve Covid-19 yükünü de artırdığını kaydetti.

SÜPER SOĞUK ALGINLIĞI BELİRTİLERİ

Kılıç, süper soğuk algınlığının belirtileri- nin sinüs ve akciğer enfeksiyonlarıyla seyredebildiğini anlatarak, "Belirtiler arasında Covid-19'da da görülen öksürük, boğaz ağrısı, halsizlik, yorgunluk, koku ve tat kaybı görülebilir. Belirtiler Covid-19 ile benzer olmasına rağmen PCR testleri negatif çıkmaktadır. Özellikle Avrupa'da 'süper- soğuk algınlığı', 'süper grip' olarak adlandırı- lan bu hastalık nedeniyle hastaların günlerce evlerinden çıkamadıkları ve istirahat ederek süreci geçirdikleri gözlenmiştir" ifadelerini kullandı.

İngiltere'de Covid-19 vakaları dışında

değerlendirilen boğaz ağrısı, öksürük ve kas ağrısı ile seyreden soğuk algınlığı belirtileri olan hastaların raporlandığını belirten Kılıç, şunları kaydetti: "Bu hastalara yapılan Covid-19 testleri ile inﬂuenza testleri negatif çıkmıştır. Ancak tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de maske ve sosyal mesafe kuralları gevşetildiğinden bu vakalarda yeniden artış gözlenmektedir. Yakın zamanda geçirilen enfeksiyonlardan kalan antikor- lar bu enfeksiyonlara karşı da bağışıklık seviyesini belirlemektedir. Covid-19 enfeksi- yonunun artış gösterdiği geçtiğimiz 1,5 yılda, soğuk algınlığı vakaları uzun süre çok düşük düzeyde kalmıştı ve yeterli bağışıklık oluşmamıştı. Bunun için soğuk algınlığının haﬁf bir tablo yerine boğaz ağrısı, kas ağrısı, halsizlik belirtileri daha ağır seyredebilmek- tedir."

ATEŞ, ÖKSÜRÜK, BOĞAZ AĞRISI OLANLAR PCR TESTİ YAPTIRMALI

Covid-19 dışındaki diğer hastalıklara bağlı olarak da ortaya çıkan ateş, öksürük ve boğaz ağrısı gibi şikayetleri olan hastalara kesinlikle PCR testi yaptırmalarını öneren Kılıç, şöyle konuştu: "Eğer PCR testi yapıla- mıyorsa bu hastaların evde kalmaları, istirahat etmeleri gerekmektedir. Soğuk algınlığı geçirdiği düşünülen hastaların evde istirahat etmeleri ve bol sıvı almaları gerekmektedir. Uzman hekimlerin ise bu hastaları belirtilere yönelik ilaçlarla tedavi etmeleri önemlidir. Pandemi öncesi soğuk algınlığı tablosu haﬁf belirtiler ile seyreder- ken, burun akıntısı ve nezle belirtileri çok uzun sürmüyordu. Ancak son 1-2 aydır tam olarak tanımlanamayan hastalar, ciddi boğaz ağrısı, öksürük, yorgunluk ve halsizlik tarif etmektedir."

'Omicron hafif

geçiyor' algısı yanlış!

Uzmanından

süper grip uyarısı!

Omicron aşısızları öldürüyor!

Bulaşın çok hızlı olduğu Omicron varyantında salgından korunma- nın tek yolunun önlem almakla mümkün olduğunu belirten Prof.

Dr. Haydar Sur, maske kullanımının salgından korunmada en önemli silah olduğunu vurguluyor. Maske kullanımının bir sosyal sorumluluk ve başkalarının sağlığına saygının bir ifadesi olduğunu belirten Prof. Dr. Haydar Sur, maskelerin sık sık değiştirilmesi, çok riskli yerlerde çift maske takılması gerektiğini hatırlattı.

Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Haydar Sur, Omicron varyantının çok hızlı bulaştığını belirterek önlemlere devam etmenin önemini vurguladı.

Halk sağlığının öneminde önemli yol katedildi…

Pandemi nedeniyle insanlığın eşi benzeri az görülecek zor yıllardan geçtiğini belirten Prof. Dr. Haydar Sur, “Bu sürecin daha ne kadar süreceği belli değil. Ancak insanlığın bazı önemli kazanımları da oldu. Özellikle halk sağlığının önemini anlatma ve farkındalık oluşturma açısından çok önemli yol kat edildi.” dedi.

Sağlıklı kalmak için ilaç almak ve doktora gitmek yetmiyor…

Pandemi sürecinde öğrendiğimiz iki şey olduğunu kaydeden Prof. Dr. Haydar Sur, “Birincisi sağlığı kaybetmeden sağlıklı kalmak çok önemli bunu anladık. İkincisi ise sağlıklı kalmak için sadece ilaç almak ve doktora gitmek yetmez. Çevreye sahip çıkmak lazım.” dedi.

Son 40 yılda 44 yeni hastalık…

İnsanlık tarihinde salgın hastalıkların hep var olabileceğini söyleyen Prof. Dr. Haydar Sur, “Yeni kovitler çıkacak, yeni mikrobik hastalıklar çıkacak. Son 40 yılda 44 yeni hastalık oldu insanlık tarihinde. Ortalama her yıl 1,1 hastalık hiç yokken ortaya çıkıyor.

Bu ne demek? Doğanın dengesini çok bozuyoruz demek. Bu hastalıkların hiçbiri sebepsiz yere ortaya çıkmıyor.”dedi.

Sağlıklı yaşam hayata geçirilmeli

Prof. Dr. Haydar Sur, sağlıklı yaşam stillerinin hayata geçiril- mesi gerektiğini belirterek “Güzel bir uyku düzeni, stresten uzak yaşam, bağımlılıktan uzak yaşam öneriyoruz. Bunun dışında beslenmemizin dengeli ve sağlıklı olması önemli. Fiziksel hareket- lilik de hayatımızın bir parçası olmalı.” dedi.

Bu dönemdeki en önemli salihımız: Maske

Bulaşın bu kadar hızlı olduğu bir varyantta direkt bulaşmanın çok önemli olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Haydar Sur, “Bizim kendimizi koruyabilecek ve geçişi önleyebilecek tek bir silahımız var: Bu da maske. Maske kullanımı bu dönemde çok kritik öneme sahip. Omicron öldürmüyor, hastaneye de yatırmıyor ancak maske taksınlar, takmasınlar diyebilir miyiz? Hayır diyemeyiz!

Böyle bir şey asla olmamalı. Çünkü sağlık sistemine çok fazla hasta yüklendiği zaman sistem hizmet veremez hale gelecek.

Başvurular karşılanamaz hale gelecek. Dolayısıyla bu varyantın hızlı yayılımını yavaşlatmak için maske takmak büyük önem taşıyor.” dedi.

Maske takmadan sokağa çıkınca kendimizi kötü hissetmeliyiz Hasta sayısını zamana yayıp en az seviyeye indirebilmenin sağlık sisteminin devamlı işlerliği ve sağlık hizmeti verilebilirliği açısından çok kritik önem taşıdığını kaydeden Prof. Dr. Haydar Sur, “Bu günlerde maske kullanmak hem kendimizi korumak hem de başkalarının sağlığına saygı gösterdiğimiz, çevremizdekiler için bir tehdit oluşturmadığımızı göstermek açısından çok önemli.

Nasıl ki sokağa bakımsız ve kötü bir halde çıkmıyoruz, bunu sosyal bir kural olarak görüyoruz, maskesiz de çıktığımızda kendimizi kötü hissetmemiz gerekir. Maskesiz sokağa çıkmaktan utandığı- mız günleri yaşamamız lazım.” diye konuştu.

Prof. Dr. Haydar Sur, maske kullanımının bir sosyal sorumluluk ve başkalarının sağlığına saygının bir ifadesi olduğunu söyledi.

Maskeyi sadece görüntü

olarak kullanmanın hiçbir yararı

olmadığını kaydeden Prof. Dr.

Haydar Sur, “Maskeyi sadece görüntü için takmak, çenede taşımak, maskenin

temizliğine dikkat etme- mek hem kendimiz hem de başkaları için risk oluşturur. Bir maskeyi 15 gün takmak çok yanlış.

Bir maskenin 4 - 5 saat koruyucu ömrü var.

Maskeyi 4-5 saatte değiştirmek gerekiyor. Her gün yeni maskenin kullanılması lazım.” uyarısında bulundu.

Çok riskli yerlerde çift maske takılmalıdır

Kullanılan maskenin amaca uygun olduğundan emin olmak gerektiğini de belirten Prof. Dr. Haydar Sur, “Maskenin havadaki partikülleri ve virüsleri süzme özelliği olmalıdır. Bir kişiyle karşılıklı oturduğumuzda bizde maske varsa %85 koruyuculuk sağlar. Karşı taraf da takarsa %95 koruyuculuğa ulaşmış olur. Bu durum üç katlı cerrahi maskelerde geçerli. Bu da bizim için yeterli koruma düzeyidir. Çok riskin arttığını düşündüğünüz yerlerde yarım saatliğine 45 dakikalığına çift maske takmak çok akıllıca bir yöntem olabilir.” dedi.

Çocuklar sınıfta mutlaka maske kullanmalı

Çocukların da maske kullanımına özendirilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Haydar Sur, “Çocuklar açık havada oynadıkların- da mesafelerini korudukları sürece maskelerini çıkarabililrler.

Sürekli olarak kapalı ortamda bulundukları zaman mutlaka maskelerini takmaları gerekiyor.” dedi.

Bulaşıcı varyanttan korunmanın tek silahı maske

Çok riskli yerlerde çift maske takılmalıdır

(4)

12 Ocak 2022 Çarşamba

GÜNDEM

■ HABER MERKEZİ Burdur 1. Amatör Lig’de 10. Hafta müsabakaları oynandı.

Burdur 1. Amatör Lig’de ikinci yarının ilk maçları, 10. hafta müsabakaları oynandı. İlklerin yaşandığı 10.

hafta da ligin dibine demir atan Burdugücü, deplas- manda Zafer Gençlikspor’u 2-4 yenerek ilk galibiyetini aldı. Tefenni Belediyespor’da MAKÜ İstiklal Stadyu- mu’nda karşılaştığı Burdurspor’a 1-2 mağlup olarak ligdeki ilk mağlubiyetini aldı.

1.Amatör Lig’de 10. Hafta müsabakaları sonunda Burdur Gençlikspor 25 puan ve averajla birinci sırada yer alırken 25 puanlı Tefenni Belediyespor ikinci sırada yer aldı. Lig’de ilk galibiyet ve puanla tanışan Burdurgücü 3 puanla haftayı 10. sırada tamamladı.

Burdur 1. Amatör Ligi 10.Hafta maç sonuçları şöyle;

Hacılar Gençlikspor 2-1 Burdur Belediyespor Burdur Gençlikspor 7-0 Karamanlıspor Gölhisarspor 4-0 Burdur Esnafspor Tefenni Belediyespor 1-2 Burdurspor Zafer Gençlikspor 2-4 Burdurgücü

Burdur 1. Amatör Lig’de gelecek hafta (11. Hafta) Burdurspor – Zafer Gençlikspor

Burdurgücü – Burdur Gençlikspor Esnafspor – Tefenni Belediyespor Karamanlıspor – Hacılar Gençlikspor Burdur Belediyespor – Gölhisarspor

10. HAFTA’DA İLK’LER YAŞANDI

■ M. Fatih BAŞCI

Türkiye İş Kurumu Genel Mü- dürlüğü'nün, 2021 yılı için 81 İŞKUR İl Müdürlüğü için belirle- miş olduğu İstihdam odaklı 14 hedefin, 13 tanesini %159,08'lik ortalama ile gerçekleştiren Bur- dur Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü "Türkiye Birincisi"

oldu.

Konuyla ilgili değerlendirme- de bulunan Vali Ali Arslantaş, 2021 yılı içerisinde gösterdikleri başarılı çalışmaları dolayısıyla,

Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürü Yunus Emre Akalın'ın şahsında İŞKUR personelini kutladı.

Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü tarafından belirlenen hedefleri sahada etkin bir şekilde uyguladıkları için tüm çalışanlara teşekkür eden Vali Arslantaş, İlimizde istihdam ve üretime destek olmak üzere açılan işbaşı eğitim programlarını, istihdam garantili meslekî eğitim kurslarını, işyerleri ve iş arayan vatandaşları- mıza yönelik verilen danışmanlık

hizmetlerini büyük bir hassasiyet içerisinde yürüten İŞKUR Müdür- lüğümüzün, yıl içerisindeki başarılı çalışmalarının meyvesinin alındığı- nı görmekten büyük memnuniyet duyduklarını ifade etti.

2021 Yılı İçerisinde;

✓ Özel Sektörde Direkt Sigortalı İşe Yerleştirme: 7481 kişi.

✓Özel Sektörde Kadın işe yerleştirme: 1944 kişi.

✓ Özel Sektörde Genç İşe Yerleştirme: 2136 kişi.

✓ Özel Sektörde Engelli İşe

Yerleştirme: 166 kişi.

✓ Özel Sektörde Yükseköğre- tim Mezunlarından İşe Yerleştirme:

1103 kişi.

✓ Özel Sektörde İşsizlik Ödeneği Alanlardan İşe Yerleştir- me: 134 kişi.

✓ Sosyal Yardım Alanlardan İşe Yerleştirme: 40 kişi.

✓ Engelli Danışmanlığı Danışan Sayısı: 555 kişi.

✓ İşveren Danışmanlığı Danışan Sayısı: 2499 işyeri.

✓ Özel Sektör İşyerleri İle

İşbirliği: 1284 kişi.

✓ İstihdam Garantili Mesleki Eğitim Kursiyer Sayısı: 58 kişi.

✓ İşbaşı Eğitim Programı Katılımcı Sayısı: 1420 kişi.

✓ İmalat ve Bilişim Sektörün- de İşbaşı Eğitim Programı Katılım- cı Sayısı: 461 kişi.

✓ İşbaşı Eğitim Programı Engelli Katılımcı Sayısı: 21 kişi.

✓ Bireysel Danışmanlık Hizmeti verilen Vatandaş Sayısı:

11.029 kişi.

Burdur İŞKUR, 2021 yılı Türkiye birincisi

(5)

12 Ocak 2022 Çarşamba

Sayfa / 5 GÜNCEL

‘BASIN TARİHİMİZDEKİ’ en özel, anlamlı günlerden biri olan “10 OCAK ÇALIŞAN GAZETECİLER GÜNÜ” Burdur’da da çeşitli etkinlik, ziyaretler ve mesajlarla kutlandı. ‘Kültür kenti Burdur’a yakışır bir şekilde, Burdur’un dinamikleri, bileşenleri (kamu kurumları, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları, meslek oda- ları, esnaflar) çalışan gazetecileri hatırlayarak, bu özel günümüze ortak oldular...

Ülkemizde, ‘basın tarihi’ aynı zamanda demokrasi tarihimiz.

Basın tarihimiz demek; “sancılı demokrasi denemeleri, demokra- tikleşme kültürü, modernleşme çabaları, kül- türel aydınlanma”

demek!..

Bundan 61 yıl öncesinin Tür- kiyesi’nde, 10 Ocak 1961 tarihi, 212 sayılı yasa, basın çalışanlarının sosyal haklarını, kazanımlarını simgeliyor...

Burdur’da da başta; gazetecvi- lerin örgütlü gücü Burdur Gazete- ciler Cemiyeti (BGC) bürosu olmak üzere, medya kuruluşları ziyaretle-

re, yoğun bir hareketliliğe sahne oluyor... ‘10 Ocak Çalışan Gazeteci- ler Günü’ internet ortamında, sosyal ağlarda da büyük ilgi gördü, paylaşımlar, mesajlarla, öne çıkan konu başlığı oldu.

Burdur Belediyesi, Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz geç- tiğimiz Pazartesi akşamı Susamlık tesislerinde, geniş katılımlı etkinlik’te Burdur basını ailesi ile bir araya gelirken, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Rektörü Prof.

Dr. Adem Korkmaz dün şehrimiz- deki basın kuruluşlarını tek tek ziyaret ederek, basın turu gerçek- leştirdi.

AK Parti heyetinden Cemiyet ziyareti

Burdur Gazeteciler Cemiyeti bürosu da önceki gün ziyaretçileri- ni ağırladı. AK Parti Burdur İl Başkanı Volkan Mengi, Merkez İlçe Başkanı Hüseyin Okan, İl Genel Meclisi başkanı Murat Akbıyık ve beraberindeki heyetle Cemiyet’i ziyaret ederek, Burdur’daki basın mensuplarının, ‘çalışan gazeteciler günü’nü kutladı.

AK Parti İl Başkanı Mengi, yerel konularda da başta yeni Meydan düzenlemesi olmak üzere, Belediye eleştirileri, İl Özel idare- si’nin yatırımları, yeni projeleri hakkında da değerlendirmelerde bulundu. Burdur Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Kürşat Tuncel de;

basının içinde bulunduğu zor durumu, yaşanan sıkıntıları, yazılı basının, görsel medyanın ve internet sitelerinin beklentilerini anlattı.

MHP İl Başkanı Ökte, Cemiyet’te Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Burdur İl Başkanı Hikmet Ökte ile Burdur Ülkü Ocağı Baş- kanı Abdurrahman Arıkan da, pazartesi günü Burdur Gazeteciler Cemiyeti’ni ziyaret ederek, güncel gelişmelerin yanı sıra basının so- runları ve çözüm önerileri hakkın- da Cemiyet başkanı Kürşat Tuncel ve yönetim kurulu üyeleri ile görüş alış-verişinde bulundular.

İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Ertilav’dan BGC ziyareti

Burdur İl Özel İdaresi Genel

Sekreteri Asım Ertilav da, önceki gün Burdur Gazeteciler Cemiyeti bürosunu ziyaret ederek, ilimizdeki basın mensuplarının ‘çalışan gazeteciler günü’nü kutladı.

Ahmet Çağla, yine gazetecilerin yanında

Burdur’daki en aktif dernek- lerden, gönüllü kuruluşlarından biri olan, Burdur’un tanıtımı noktasında da etkin bir şekilde çalışan, basın’la da iyi ilişkiler içerisinde olan Burdur-Isparta Elazığlılar Derneği başkanı Ahmet Çağla’da, Burdur Gazetecilere Cemiyeti’ne gelerek, gazetecilerin bu anlamlı günü’nü tebrik etti.

Muhtarlardan gazetemize ziyaret Önceki gün Yeni Gün ofisine gelen Tepe Mahallesi Muhtarı ve Burdur Muhtarlar Derneği başkanı Mustafa Aktaş, Yeni Mahalle Muh- tarı Ali Bozkurt, Zafer Mahallesi muhtarı Nail Aksöz ve Emek Ma- hallesi Muhtarı Haluk İnal, gazetemiz sahibi ve Burdur Gazeteciler Cemiyeti başkanı Kürşat Tuncel ile görüşerek, Tuncel nezdinde Bur-

dur’daki tüm gazetecilerin günü’nü kutladılar.

Avukatlardan ziyaret Önceki dönem AK Parti Burdur il başkanlarından Avukat Ömer Bütüner ile ortağı Avukat Ali Uz da ‘Çalışan Gazeteciler Günü’

dolayısıyla gazetemiz bürosunu ziyaret ederek, BGC Başkanı Kürşat Tuncel ile sohbet ettiler.

Başkan Akkaya‘dan gazetemize ziyaret

Önceki dönem belediye başkanlarından, kurucumuz Muharrem Tuncel’in gönül dostu Sebahattin Akkaya da yine bu özel günümüzde yanımızda yer alırken, yerel basını yakınden takip eden, gönüllü okurlarımızdan eski belediye meclis üyesi Yavuz Mehmet Kaya da ziyareti ile ‘Çalışan Gazeteciler Günü’müzü tebrik etti.

İYİ Parti Gençlik Kolları heyeti ile LÖSEV temsilcisi Şerafettin Acar’da gazetemizi ziyaret ederek,

‘çalışan gazeteciler günü’müzü tebrik ettiler.

‘Çalışan Gazeteciler Günü’nde yoğun ziyaretçi trafiği

(6)

12 Ocak 2022 Çarşamba

1954 yılından bu yana;

Göller Bölgesi ve Teke Yöresi’nin merkezi Burdur’un

hizmetindeyiz... BURDUR’DA 6 8. YIL

e-posta : yenigungazete@ttmail.com internet adresi: www.burduryenigun.com

ARKA KAPAK Sayfa / 6

Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, önceki gün akşam

‘10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’ nedeniyle Burdur’da görev yapan basın mensupları ile bir araya geldi.

Susamlık Tesislerinde düzenlenen yemeğe Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, eşi Hülya Ercengiz, Cumhuriyet Halk Partisi Burdur İl Başkanı İzzet Akbulut, İYİ Parti Burdur İl Başkanı Faruk Erkan, CHP Merkez İlçe Başkanı Serkan Şimşek, Meclis üyeleri ve basın mensupları katıldı.

Programda Burdur Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Kürşat Tuncel, İYİ Parti Burdur İl Başkanı Faruk Erkan, Cumhuriyet Halk Partisi Burdur İl Başkanı İzzet Akbulut ve Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, günün anlamına dair konuşma yaptı.

“Basın emekçilerinin daha fazla kazanımlar elde ettiği 10 Ocak’lar bekliyoruz, ümit ediyoruz”

Burdur Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Kürşat Tuncel; “Basın tarihinde iki ayrı özel günümüz var. Biri 24 Temmuz biri de 10 Ocak. 10 Ocak ise bize göre çok daha anlamlı. Çünkü 10 Ocak’ın sembolize edilen değerleri arasında emek var, vefa var, mücadele var, direniş var. Hepinizin bildiği gibi 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dediğimiz zaman insanlar önce bir merak ediyor gazetecinin çalışanı mı olur, çalışmayanı mı olur. Ama 10 Ocak Çalışan

Gazeteciler Günü böylesine özel bir anlam vadediyor. Çünkü bundan 61 yıl önce 10 Ocak 1961 tarihinde 212 sayılı yasa, bugünde hala yürürlükte olan birçok çalışanın sosyal haklarını sağlayan yasanın kabulü. Ama o günün şartlarında İstanbul’daki 9 gazete patronu bu haklar çok fazla, bu maaşları ödeyemeyiz diyerek 3 günlük boykot kararı alıyorlar. İşte o dönemin mesleğe sevdalı olan meslektaşlarımız 3 gün boyunca basın gazetesi çıkararak bu direnişi kırıyorlar. Dördüncü günü de patronlarla çalışanlar arasında bir uzlaşma sağlanıyor. Çünkü o kişiler o gün gazeteciliğe sevdalı olan kişilerdi, aşk ile bağlıydılar, meslek kavgası verdiler, bu mesleğin bugünlere gelmesini sağladılar.

Aradan geçen 61 yıllık geçen sürede bugünde ekonomik mesele- lerimiz maalesef ön planda. Yine gelirlerin giderleri karşılamadığı bir ortamdayız. İletişim sektörü tüm mecralarıyla birlikte derin bir şekilde ekonomik sorunlar yaşıyor. Ama üzülüyoruz ki ne 61 yıl öncesinin gazeteleri var, ne 61 yıl öncesinin patronları var, ne 61 yıl öncesinin gazetecileri var.

Bu ruhun tekrar yeşermesi, tekrar basın emekçilerinin daha fazla kazanımlar elde ettiği 10 Ocak’lar bekliyoruz, ümit ediyoruz.

Tabi ki böyle kara bir tablo çizdim ama basın mesleği nasıl bundan 61 yıl önce krizi aşıp bugünlere gelebildiyse bugünde ben

inanıyorum ki teknolojik değişime, teknolojiye entegre olan Anadolu da yerel basın, çok nitelikli internet siteleri, yine yerel yayın yapan TV’ler, radyolar ayakta kalmaya devam edecek.

Çünkü şunu biliyoruz ki Anadolu da çok sesliliğin sesi yerel medya.

Anadolu’da İl başkanları, STK’lar seslerini duyurabiliyorlarsa medya kuruluşları sayesinde. Bu çok sesliliğin yaşaması için yerel basının mutlaka her surette desteklenmesi gerekiyor. Ki 10 Ocak

bu desteğin neden verilmesi gerektiğinin en değerli sembolize eden günlerin başında geliyor. Bugün buraya Cemiyet başkanı olarak davet edilsem de aslında ben çalışan gazetecilerle aynı kaderi paylaşıyorum. Çünkü bizde bu meslekte çalışarak bugünle- re geldik. Ben bu meslekte işçi çocuğuyum, bu mesleğe mürettip- likten başlayarak gazete patronluğuna kadar yükselen bir kahra- manın oğluyum. Çalışan gazetecilerin ne olduğunu, neler çektiğini başından sahada yaşadıklarını bilen birisiyim. Dikkat edin Çalışan Gazeteciler Günü. Bu ne demek, sahadaki arkadaşlarımızın günü.

Bizim işimiz öyle bir iş ki sadece para koyarak, sadece sermaye ile yapılan bir iş değil. İşin içine amatör ruhu, direnişi, vefayı koyma- dığımız takdirde insan unsurunu yerleştirmediğiniz takdirde yaşayan bir meslek değil. Gazetecilik günümüzde de, öncesinde de sadece patronların para koyarak hayata geçirdiği bir meslek değil. Bu meslek varsa siz sahadaki emekçi arkadaşlarımızın sayesinde, basın çalışanlarının sayesinde. Muhabir, editör, ismini sayamadığım birçok gizli kahraman olmadıktan sonra bizler yokuz. Bununda bilinmesini özellikle istiyorum, teşekkür ediyo- rum.” dedi.

“Gazeteciliğin yasalarla bir milletvekilli, bir cumhurbaşkanı gibi korunması gerektiğini savunan bir görüşe sahibiz”

İYİ Parti Burdur İl Başkanı Faruk Erkan; “Gazetecilik mesleği- nin ne kutsal bir meslek olduğunu bizde İYİ Parti olarak gazetecili- ği yasalarla bir milletvekilli, bir cumhurbaşkanı gibi korunması gerektiğini ve Kürşat başkanımın anlattığı problemlerin yaşanma- ması gerektiğini savunan bir görüşe sahibiz. Ben halkın haber alma teminatı olan gazetecilerimizin, kalemini namus bilip gerçeği kalemiyle yazan gazetecilerimizin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutluyorum.” diye konuştu.

“Çok zor zamanlarda gazetecilik mesleğini icra ediyorsunuz”

Cumhuriyet Halk Partisi Burdur İl Başkanı İzzet Akbulut; “Çok zor zamanlarda gazetecilik mesleğini icra ediyorsunuz. 20 yıllık bir siyasi iktidarın en çok zarar verdiği sektörlerden bir tanesi de ne yazık ki, gazetecilik sektörümüz. Bugün bu ülkede sadece yaptığı haberden dolayı bir gazeteci arkadaşımız cezaevinde yatıyorsa, tutuklu bulunuyorsa burada düşünülmesi gereken bir durum olduğunu düşünüyoruz. Bugün gazeteci bir arkadaşımız belgelerle dayalı bir kitap yazıyor ve o kitap toplanıyorsa, toplatılıyorsa burada düşünülmesi gereken bir durum olmasını ve artık tüm Türkiye’nin bu konuya dikkat çekmesi gerektiğine inanıyorum.

Gazetecilik zor bir zanaat. Halkın haber alma özgürlüğünü kavuşturan bir zanaat. Ben bugün bu zor şartlarda halkımıza doğru haberi, doğru şekilde, hiçbir yerden talimat alamdan, hiçbir zümreden, hiçbir topluluktan bağlı kılmadan sadece halkın yararına haber yapan tüm gazetecilerimizin önünde saygıyla eğiliyorum. 10 Ocak Çalışan Gazeteciler gününüzü tekrar tekrar kutluyorum.” ifadelerini kullandı.

“Gazeteci namusuyla, şereﬁyle aslında kalemiyle adalet dağıtan bir mesleğin temsilcisidir”

Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz ise konuşmasın- da şunları söyledi; “Gazetecinin emeklisi olmaz bence çalışan gazeteci ölünceye kadar çalışır. Çünkü gazeteci haber arama şevkiyle, aşkıyla ve o merak ve sorumlulukla ömrünün sonuna kadar gazetecilik yapar. Maalesef biraz önce il başkanımız da ifade etti, Türkiye’nin içinde bulunduğu durum tüm dünya ülkeleri içerisinde özgürlükler açısından hem haber alma hakkının korunması hem de gazetecinin mesleğini icra etmesi açısından küme düşmüş durumda. Bu bizi üzüyor. Öyle bir hale geldik ki biraz önce de Kürşat başkanım ifade etti, eskiden gazetecilerin tabiri caizse patronlara posta koyabildiği bir dönemden şu anda işine gelmeyen yazıyı yazdığı zaman gazetecinin kapının önüne koyulduğu dönemi yaşıyoruz. Eğer bir yerde bir doğru varsa bu doğruyu herkes doğru kabul edip yazmalı. Eleştiri hakkını kullan- malı. Aynı zamanda gazetecinin kalemi de bir silah, bir ok

olmamalı, birilerine hizmet etmemeli. Çünkü gazeteci namusuyla, şereﬁyle aslında kalemiyle adalet dağıtan bir mesleğin temsilcisidir. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk der ki; ‘basın bir milletin ortak sesidir’ evet ortak sesimizsiniz. Bizim gördüklerimizi, duyduklarımızı yurttaş olarak bizim söyleyemediklerimizi öğürce yazabilmektir gazeteci olmak. Doğru bildiklerini yazarken bir sabah arabasına bomba koyulduğunda çoluğunun, çocuğunun mürüvvetini göremeden bu dünyadan maalesef göçüp gitmektir.

Bugün Türkiye’de cezaevlerinde gazeteci arkadaşlarımız var.

Suçları sadece ﬁkirlerini paylaşmak. Doğru olabilir yanlış olabilir. Eğer yanlışsa bunun karşılığında eğer bir insan bedel ödediyse o bedelin karşılığı neyse bu bedeli zaten gazeteci ödemeye hazırdır. Fikirlerini yazdı diye, ya da doğruları belgeleyip yazdı diye bir gazeteciyi cezaevine atmak veballi iştir. Bu açıdan ben aslında bir gün yargı kime ne kadar ihtiyaçsa bir gün doğru haber herkese ihtiyaç. Herkese doğru haber bir gün mutlaka ihtiyaç. 8 yıldır birlikteyiz ben sizin ne zor koşullarda çalıştığınızı, çoğu zaman bu işin ekonomisinden daha çok mesleğe olan sevginiz ve aşkınızla bu işi yaptığınızın farkındayım. Nicelikleri artırmak maalesef nitelikleri artırmıyor.

Bugün basın yayın okullarının sayısının artırılmış olması, nitelikli gazetecilerin, nitelikli basın mensuplarının sayısını maalesef artırmıyor. Bunu artıracak olan doğruları cesurca yazabileceğine ikna edilmiş ve buna inandırılmış gazetecilerin sayısını artırmaktan geçiyor. Onun için de bizi yönetenler ya da bizler yönetici olarak işimize gelmeyenlerin yazılmaması için gayret göstermemek zorundayız. Bizler doğruların yazılmasının tarafı olmalıyız. Bizler görev yaparken zaman zaman hata yapabi- liriz. Eksiklerimiz, yanlışlarımız olabilir bunlara eleştiri hakkının yurttaş adına gazeteciler tarafından kullanılmasına asla alınma- malıyız. Ancak illa taraf olup birileri için yazı yazmakta gazeteci açısından doğru değildir. Ben kalemini satmamış, kalemini doğrudan, yurttaştan ve inandığı değerler adına yazan her gazetecinin tarafıyım. Bu anlamda da yüreği gazetecilik mesleğiy- le atan çalışan ya da çalışmayan, çalıştırılmayan, çalışamayan tüm gazetecilerin gününü kutluyorum. İyi ki varsınız.”

Burdur Belediyesi

‘10 Ocak etkinliğinde’;

Başkan Ercengiz: “Gazeteci namusuyla, şereﬁyle

aslında kalemiyle adalet dağıtan bir mesleğin temsilcisidir”

‘10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’

dolayısıyla Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Rektörü Prof. Dr.

Adem Korkmaz, dün ‘basın turu’na çıktı.

Şehrimizdeki medya kuruluşlarını tek tek ziyaret eden Rektör Korkmaz, temaslarını Yeni Gün gazetesi ziyaretiyle tamamladı. Rektör danışmanı Mustafa Kılınç ile birlikte, Burdur’da basın

kuruluşlarını ziyaret eden Rektör Korkmaz, sahadaki basın çalışanlarının özel günlerini kutladı.

Yeni Gün ziyaretinde de Rektör Korkmaz, basının işlevine dikkat çekti, teknolojik dönüşümlerle birlikte haberciliğin bu kadar hız kazandığı ve mecraların çeşitlendiği ortamda, iletişimin, iletişim faaliyetlerinin çok önemli olduğunu vurguladı.

Burdur’un yükselen değeri olan, 16’ıncı yaşını kutlamaya hazırlanan MAKÜ’nün atılımlarını sürdürdüğünü, yoğunlaştıkları hayvancılık alanında somut çıktılar, kazanımlar elde ettikleri- ni belirten Rektör Korkmaz, spor projelerinin de meyvelerini almaya başladıklarını sözlerine ekledi.

MAKÜ REKTÖRÜ KORKMAZ’DAN,

‘BASIN TURU’

foto açıklaması:

MAKÜ Rektörü Rektör Korkmaz, dün gerçekleştirdiği Yeni Gün ziyaretin- de çok anlamlı bir sürprizi de Yeni Gün yazı ailesi ile paylaştı. Yeni Gün gazetesi kurucusu, duayen, usta gazeteci Muharrem Tuncel’in bundan beş yıl önce, vefatından bir yıl önce 2016 senesinde yine bir ‘çalışan gazeteciler günü’nde Rektör Korkmaz’ı Yeni Gün bürosunda ağırladığı, gazete’nin nasıl hazırlandığını anlattığı bir fotoğraf, Rektör Korkmaz tarafından gazetemiz sahibi Kürşat Tuncel’e takdim edildi.

Tuncel, bir hayli duygulandığı bu ‘vefalı jest’ karşısında Rektör Korkmaz’a teşekkür etti.