• Sonuç bulunamadı

Michel Foucault. Entelektüelin Siyasi fllevi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Michel Foucault. Entelektüelin Siyasi fllevi"

Copied!
16
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Seçme Yaz›lar 1 n Entelektüelin Siyasi ‹fllevi Seçme Yaz›lar 2 q Özne ve ‹ktidar Seçme Yaz›lar 3 q Büyük Kapat›lma Seçme Yaz›lar 4 q ‹ktidar›n Gözü Seçme Yaz›lar 5 q Felsefe Sahnesi Seçme Yaz›lar 6 q Sonsuza Giden Dil

Michel Foucault

(2)

Ayr›nt›: 306 Seçme Yaz›lar: 1 Entelektüelin Siyasi ‹fllevi

Michel Foucault Kitab›n Özgün Ad›

Dits et écrits (1954-1988) Çevirenler

Ifl›k Ergüden-Osman Ak›nhay-Ferda Keskin Yay›ma Haz›rlayan

Ferda Keskin Düzelti Mehmet Celep Katk›da Bulunan

Hülya Tufan

Ifl›k Ergüden ve Tuncay Birkan’›n derlemifl oldu€u Seçme Yaz›lar, orijinal metnin editörleri ve Foucault’nun asistanlar› olan Daniel Defert ve François Ewald taraf›ndan onaylanm›flt›r.

Gallimard/1994 bas›m›ndan çevrilmifltir.

© Éditions Gallimard Bu kitab›n Türkçe yay›m haklar›

Ayr›nt› Yay›nlar›’na aittir.

Kapak Ça€la Turgul

Cet ouvrage, publié dans le cadre du programme d’ aide à la publication, bénéficie du soutien du Ministère des Affaires Etrangères, de l’Ambassade de France en Turquie et du Centre Culturel et de Coopération Linguistique d’ Istanbul.

Çeviriye destek program› çerçevesinde yay›mlanan bu yap›t, Fransa D›fliflleri Bakanl›€›’n›n, Türkiye’deki Fransa Büyükelçili€i’nin ve

‹stanbul Frans›z Kültür Merkezi’nin deste€iyle gerçeklefltirilmifltir.

Baskı

Kayhan Matbaacılık San. ve Tic. Ltd. Şti Merkezefendi Mah. Fazılpaşa Cad. No: 862 Topkapı/İst. Tel.: (0212) 612 31 85 - 576 00 66

Sertifika No.: 12156 Birinci Bas›m 2000 Dördüncü Bas›m 2016

Baskı Adedi 2000 ISBN 978-975- 539-283-7

Sertifika No.: 10704 AYRINTI YAYINLARI Basım Dağıtım San. ve Tic. A.Ş.

Hobyar Mah. Cemal Nadir Sok. No.: 3 Eminönü – ‹stanbul Tel.: (0212) 512 15 00 – 01 – 05 Faks: (0212) 512 15 11 www.ayrintiyayinlari.com.tr & info@ayrintiyayinlari.com.tr

twitter.com/ayrintiyayinevi facebook.com/ayrintiyayinevi instagram.com/ayrintiyayinlari

(3)

Michel Foucault

Entelektüelin

Siyasi ‹fllevi

(4)
(5)

‹çindekiler

– Michel Foucault ... 7 – Sunufl: ‹ktidar, hakikat ve entelektüelin siyasi ifllevi

Ferda Keskin ... 13 I. Entelektüeller ve ‹ktidar ... 29 II. Entelektüel, Düşünceleri Bir Araya

Getirmeye Hizmet Eder, Ama Entelektüelin

Bilgisi ‹şçinin Bilgisine Kıyasla Kısmidir ... 41 III. Entelektüelin Siyasi ‹şlevi ... 45 IV. Anti-Oedipus’a Önsöz ... 53

(6)

V. Hakikat ve İktidar ... 58

VI. ‹ki Ders ... 85

VII. Michel Foucault’nun Oyunu ... 117

VIII. Klaus Croissant İade Edilecek mi? ... 156

IX. Michel Foucault: Güvenlik ve Devlet ... 162

X. ‹şkence, Akıldır ... 169

Xl. ‹ktidar Üzerine Diyalog ... 179

Xll. Analitik Siyaset Felsefesi ... 194

Xlll. Cinsellik ve İktidar ... 213

XlV. Dünyayı Anlamak İçin Yöntembilim: Marksizmden Nasıl Kurtulmalı? ... 235

XV. Yönetimsellik ... 261

XVI. fiah Yüz Yıl Geç Kaldı... 285

XVII. Foucault’nun “L’unità”ya Mektubu ... 291

XVIII. Ayaklanmak Faydasız Mı? ... 294

XIX. Michel Foucault İle Söyleşi ... 300

XX. Entelektüel ve İktidarlar ... 316

— Dizin ... 323

(7)

Michel Foucault

Michel Foucault 1926’da Poitiers’de do€du. 1946’da Fransa’n›n en önemli e€itim kurumlar›ndan École normale supérieure’e kabul edildi. Felsefe ve psikoloji okudu. 1948’de felsefe, 1949’da psiko- loji dallar›nda lisans derecesi ald›. Bu y›llarda birçok ünlü ismin yan› s›ra Louis Althusser’in ve Hegel uzman› Jean Hyppolite’in ö€rencisi oldu. 1950’de girdi€i Frans›z Komünist Partisi’nden 1952’de ayr›ld›. Bir süre hastanelerde psikolog olarak çal›flt›. 1953’te Althusser’in yerine École normale’de felsefe asistan› oldu ve psiko- loji e€itimine devam etti. Paris Psikoloji Enstitüsü’nden psikopato- loji ve deneysel psikoloji diplomalar› ald›. Marksist bir bak›fl aç›s›yla yazd›€› ilk kitab› Maladie mentale et personnalité’den (1954, Ak›l Hastal›€› ve Kiflilik) sonra Georges Dumézil’in tavsiyesiyle ‹sveç 7

(8)

Uppsala’daki Maison de France’a direktör oldu. Burada Histoire de la folie à l’âge classique (Klasik Ça€da Delili€in Tarihi) üze- rine çal›flmaya bafllad›. 1958’de ‹sveç’ten ayr›l›p önce Varflova’ya, ard›ndan 1959’da Hamburg’a gitti. Delili€in Tarihi’ni tamamlay›p Clermont-Ferrand Üniversitesi’nde psikoloji dersleri vermeye bafllad›. 1961’de Delili€in Tarihi’ni doktora tezi olarak savundu.

Ard›ndan Clermont-Ferrand’da felsefe bölümünün bafl›na geçti.

Ayn› y›l Gilles Deleuze’le tan›flt›. Bir y›l sonra Georges Bataille’›n kurmufl oldu€u Critique dergisinin yay›n kuruluna girdi ve Na- issance de la clinique (Klini€in Do€uflu) adl› kitab›n› yay›mlad›.

1966’da ilk bask›s› bir ayda tükenen ve büyük tart›flmalara neden olan Les mots et les choses (Kelimeler ve fieyler) ç›kt›. “‹nsan”›n ölümünü ilan eden ve felsefe ile insan bilimlerindeki tüm hümanist gelene€i karfl›s›na alarak özellikle Jean-Paul Sartre’›n ve Komünist Parti’ye yak›n entelektüellerin sald›r›s›na u€rayan kitap çevresinde o dönemin moda ak›m› yap›salc›l›kla ilgili sert bir polemik yafland›.

Bu tart›flmalardan ve Fransa’n›n bo€ucu geleneksel ahlâk›ndan rahats›z olan Foucault, Tunus Üniversitesi’nde felsefe profesörü olarak çal›flmak üzere Fransa’dan ayr›ld›. 1960’l› y›llar ayn› za- manda Foucault’nun edebiyat üzerine çeflitli türden önemli yap›tlar yay›mlad›€› ve Tel Quel grubuyla yak›n bir iflbirli€ine girdi€i dö- nemdir. Tunus’ta anti-emperyalist gösteriler yapan ö€rencilerle iflbirli€i yapan ve May›s 1968 olaylar›ndan sonra Tunus polisinin sürekli tacizi üzerine Paris’e dönen Foucault yeni kurulan deney- sel Vincennes Üniversitesi’nde felsefe bölümünün bafl›na geçti ve burada bir y›l ders verdi. 1969’da Tunus’ta tamamlad›€› ve Keli- meler ve fieyler’de kulland›€› yöntemi aç›klama denemesi olan L’Archéologie du savoir (Bilginin Arkeolojisi) yay›mland›. 1970’te Fransa’n›n en prestijli kurumlar›ndan Collège de France’da kendisi için kurulan “Düflünce Sistemleri Tarihi” kürsüsüne seçildi. Bunun ard›ndan Groupe d’Information sur les Prisons (G.I.P - Hapisha- neler Üzerine Enformasyon Grubu) adl› oluflumun kurucular›ndan biri oldu. Gerek bu grup gerekse de adalet, t›p, psikiyatri ve cin- sellikle ilgili bir dizi mücadele çevresinde yeni bir politik etkin- lik biçiminin öncülü€ünü yapt›. Geleneksel parti politikalar›n›n d›fl›na ç›kan bu etkinlik biçimi yeni bir eylem anlay›fl› ile yeni bir 8

(9)

entelektüel anlay›fl›n› da beraberinde getiriyordu. 1973’te Sartre ve Maurice Clavel’le birlikte Libération gazetesinin kurulufluna kat›ld›. 1975’te Surveiller et punir: Naissance de la prison (Gö- zetleme ve Cezaland›rma: Hapishanenin Do€uflu) yay›mland›. ‹kti- dar iliflkileri, teknikleri, stratejileri ve taktiklerinin; yani modern Bat› toplumlar›nda öznelli€i kurma biçimlerinin analizini yapt›€›

bu kitap ola€anüstü bir ilgi gördü. 1976’da Histoire de la sexualité (Cinselli€in Tarihi) bafll›kl› ve alt› cilt olmas›n› planlad›€› dizinin ilk kitab› La volonté de savoir (Bilme ‹stenci) ç›kt›. Cinselli€in bast›r›lmad›€›n›, tam tersine modern biyo-iktidar taraf›ndan üre- tilip bedene nüfuz etmek için bireylere dayat›ld›€›n› söyledi€i bu kitap Sigmund Freud’dan Herbert Marcuse’ye kadar uzanan ve insan›n hakikatini ve özgürlü€ünü arzular›n özgürleflmesinde bu- lan kuram›n a€›r bir elefltirisiydi. Özgürleflmenin yerine alternatif olarak kendini yaratmay› ve arzunun özgürleflmesi yerine zevki yo€unlaflt›rmay› öne ç›karan bak›fl aç›s›n› bu son kitab›n›n ard›ndan gelifltirdi. Alt› y›l sonra yay›mlanan Cinselli€in Tarihi’nin ikinci ve üçüncü ciltlerine kadar geçen süre içinde önde gelen Frans›z entelektüelleriyle birlikte ‹spanya’dan Polonya’ya çeflitli bask›c›

rejimlere karfl› yürütülen uluslararas› kampanyalara kat›ld›. Bü- tün bu süreç içinde irili ufakl› birçok kitap, makale ve söyleflisi yay›mland›. Söz konusu makale ve söyleflilerinin yan› s›ra dünyan›n çeflitli ülkelerinde verdi€i dersler 1994’te dört cilt olarak ve Dits et écrits (Söylenmifl ve Yaz›lm›fllar) bafll›€› alt›nda bir araya getirilip kitaplaflt›r›ld›. Collège de France’da vermifl oldu€u dersler halen kitaplaflt›r›lmakta olan Foucault, gerek teorik çal›flmalar› gerekse de etkin politik yaflam›yla yirminci yüzy›l›n en etkili düflünürlerinden biri olmufltur. Bu çal›flmalar edebiyattan felsefeye, insan bilimlerin- den siyasete birçok alanda say›s›z yap›t için ç›k›fl noktas› olmufltur ve olmaya devam etmektedir.

Yirminci yüzy›l›n entelektüel co€rafyas›nda Foucault’nun yapt›€› bu belirleyici etkinin nedeni kuflkusuz, Bat›’da çok güçlü bir biçimde kök salm›fl düflünce geleneklerinin hâkimiyetini sarsan yeni bir düflünme biçiminin en önemli temsilcilerinden biri, belki de en önemlisi olmas›d›r. 1960’l› y›llardan itibaren özellikle Nietzs- che ve Heidegger’in etkisiyle ortaya ç›kan bu yeni düflünce biçi- 9

(10)

mi, Foucault’nun “antropolojizm” olarak adland›rd›€› ve öncelikle insan› ve insan do€as›n› felsefi düflünce için ç›k›fl noktas› olarak alan, özelde ise bir özne ve bilinç felsefesinde yo€unlaflan gelene€i hedef al›yordu. Zaman zaman anti-hümanizm olarak adland›r›lan bu yeni elefltirel tutumda, do€rudan do€ruya özne ve öznel deneyim sorununu hedef alan Foucault’nun tuttu€u yer çok önemlidir. Öznel deneyimi aç›klamak için öznenin de€il, o deneyimi kuran söylem ile söylemin karfl›l›kl› ve kaç›n›lmaz bir iliflki içinde oldu€u iktidar sistemlerinin analizini yapmak gerekti€ini gösteren Foucault, bir yandan iktidar ile özne aras›ndaki ayr›lmaz iliflkinin alt›n› çizmifl, bir yandan da öznel deneyimin kurulmas›nda insan bilimlerinin oy- nad›€› rolü ortaya ç›kararak çok güçlü bir bilim elefltirisi getirmifltir.

Foucault’nun bu analizlerde gelifltirdi€i ve kulland›€› iktidar mode- li gerek klasik politik felsefenin gerekse de Marksizmin kulland›€›

modelden radikal anlamda farkl›d›r. Bu yüzden çok ince iktidar iliflkileri ve tekniklerinin, delilikten suça, cinsellikten eti€e kadar en umulmad›k noktalarda ne kadar etkili oldu€unu göstermifl ve si- yasi düflüncede yeni bir 盀›r açm›flt›r. Öte yandan, Foucault’nun bu çal›flmalarda kulland›€› yöntemler ile tarih anlay›fl›, felsefe ve insan bilimlerinde kullan›lan klasik yöntemler ile tarih anlay›fl›n›n çok d›fl›na ç›km›fl ve oluflturdu€u örnekle yepyeni araflt›rma alan- lar› ve biçimlerine öncülük etmifltir. El att›€› her alanda öncelikle yerleflik bak›fl aç›lar›n› ve yöntemleri sorgulayan Foucault, bu tutu- muyla öncelikle düflüncenin kendisi üzerinde düflünmesi ve kendini dönüfltürmesinin önemini hat›rlatm›fl ve bu anlamda düflünce tarihi- ne radikal anlamda yön veren dönüm noktalar›ndan biri olmufltur.

***

Entelektüelin Siyasi ‹fllevi, uzun y›llar birçok dile çevrilmifl ve 1994 y›l›nda Frans›zca’da Dits et écrits bafll›€›yla bir araya getirilmifl olan söylefli, makale, önsöz, ders gibi k›sa; ama Foucault’nun en çok gönderme yap›lan yaz›lar› aras›ndan yap›lm›fl bir seç- ki. Dits et écrits’deki metinler Foucault’yu anlamak için birçok bak›mdan temel önem tafl›yor; çünkü baz›lar› Foucault’nun yapt›€›

10

(11)

araflt›rmalar›n kitaplaflmadan önceki geliflim çizgisini gösterirken, baz›lar› da kitaplar›nda karfl›m›za ç›kan analizler ile savundu€u tez- lere getirilen elefltirilere cevap veriyor ve anlafl›lmayan noktalara aç›kl›k getiriyor. Ama daha da önemlisi, Foucault’nun kitaplar›nda hiç ele almad›€› ya da basit bir de€inmeyle geçifltirdi€i önemli baz›

noktalar› ve sorunlar› ayr›nt›yla iflleyen metinler de var. Bu seçkide yer alan ve entelektüel kavram› ile entelektüelin siyasi ifllevi soru- nunun tart›fl›ld›€› metinler de bu kategoriyi örneklendiriyor. Ancak Dits et écrits’de kat› bir kronolojik s›ra izlenmiflken, bu seçki belirli bir tema çevresinde yo€unlafl›yor. Bu tema çerçevesinde, seçkide yer alan metinleri üç ana grupta s›n›fland›rabiliriz: Foucault’nun entelektüelin siyasi ifllevi üzerine yazd›€› ve söyledi€i fleylere te- orik arka plan oluflturan metinler, do€rudan do€ruya entelektüel kavram›n›n tart›fl›ld›€› metinler ve son olarak da bir entelektüel ola- rak Foucault’nun kendi siyasi müdahalelerini örneklendiren ya da güncel siyasi sorunlar üzerine yaz›lm›fl ve pratik yan› a€›r basan metinler.

Bu üç tür metnin tek bir ciltte bir araya gelmesinin gerçeklefltirdi€i önemli bir ifllev var: Bir felsefeci, tarihçi ya da araflt›rmac› olarak bilgi üreten Foucault ile üretti€i bilgiyi siyasi mücadele alan›nda kullanan Foucault’yu birlikte sunmas›. Özellikle 1969 y›l›ndan itibaren güçlü bir siyasi kimlik edinen Foucault’nun bu alandaki eylemlerinin ayn› zamanda kendi gelifltirdi€i entelektüel tan›m›yla da süreklilik gösterdi€i görülüyor. Siyasi eylemleri aras›nda Vin- cennes’deki boykotlarda ö€rencilerle birlikte güvenlik güçlerine karfl› en ön saflarda yer almas›; kurulmas›na öncülük etti€i Hapis- haneler Üzerine Enformasyon Grubu ile hapishanelerdeki yaflam koflullar›n›n iyilefltirilmesi için verdi€i mücadele; Arap göçmen- lere karfl› ›rkç›l›€› protesto etmek için Sartre, Genet gibi birçok ünlü isimle düzenledi€i ve kat›ld›€› gösteriler; Franco rejiminin ölüme mahkûm etti€i militanlara destek vermek için Costa Gav- ras, Yves Montand, Claude Mauriac, Régis Debray’le Madrid’e gitmesi ve polisin müdahalesiyle Fransa’ya geri gönderilmesi;

Do€u Bloku’ndaki rejim aleyhtar› entelektüellere destek vermek için düzenledi€i toplant›lar ve Dayan›flma Sendikas›’n›n grevi

11

(12)

esnas›nda insani yard›m tafl›yan bir kamyonu doktorlar ve Simone Signoret ile Polonya’ya kadar kullanmas› var. Bütün bu eylemlerde karfl›m›za ç›kan ortak nokta ise, nereden gelirse gelsin, tahakküm biçimi alm›fl veya almaya e€ilimli tüm iktidar iliflkilerine karfl› ve- rilen yerel mücadele biçimleri olmalar›. Dolay›s›yla bu eylemlerde Foucault’nun evrensel hakikatler ad›na kitlelere öncülük eden en- telektüel rolünü tümüyle reddetti€ini vurgulamak gerek. Kitlelerin kendileri için neyin iyi ya da do€ru oldu€unu herkesten iyi bildik- lerini düflünen Foucault, teorinin pratik için bir yol gösterici de€il;

olsa olsa yeri geldi€inde ifle yarayabilecek bir alet kutusu oldu€unu düflünüyor. Bu yüzden örne€in Hapishaneler Üzerine Enformasyon Grubu’ndaki çal›flmas› felsefi bir elefltiriden (örne€in Gözetleme ve Cezaland›rma’dan) yola ç›karak mahkûmlar ad›na konuflmak de€il, mahkûmlar›n kendi taleplerini kendi adlar›na dile getirebilecekle- ri bir bilgilendirme ortam›n›n kurulmas›na yard›mc› olmak ve bu olufluma kamunun dikkatini çekmektir. Ayn› flekilde Dayan›flma Sendikas›’na verdi€i destek de Polonyal› iflçiler ad›na toplumsal, ekonomik, siyasi teorilerle bezenmifl bir söylemi dile getirmek de€il; kendi koflullar›n› ve taleplerini dile getiren iflçilerin pratik ihtiyaçlar›na cevap veren bir katk› niteli€i tafl›yor. Bu eylemlere, Foucault’nun siyasi mücadelenin pratik önemini, ulusal ve ulusla- raras› bask› stratejilerini ve ‹ran Devrimi gibi o y›llar›n en önemli siyasi olay›n› tart›flt›€› yaz›lar›n› da ekleyebiliriz.

Sonuçta, düflünür Foucault ile eylemci Foucault birlikte zengin ve keflfedilmeyi bekleyen bir bütün olarak canl›l›€›n› koruyor.

F.K.

12

(13)

‹ktidar, hakikat ve entelektüelin siyasi ifllevi

Ferda Keskin*

Siyasi soru (...) yan›lg›, yan›lsama, yabanc›laflm›fl bilinç ya da ideoloji de€il; hakikatin ta kendisidir. ‹flte Nietzsche’nin önemi.

Michel Foucault

G E L E N E K S E L E N T E L E K T Ü E L

Foucault siyasi anlamda entelektüeli “bilgisini, uzmanl›€›n› ve hakikatle iliflkisini siyasi mücadele alan›nda kullanan kifli” olarak tan›ml›yor. Böyle bir tan›m›n do€al olarak beraberinde getirdi€i baz› sorular var: Entelektüelin sahip oldu€u söylenen bu bilgi, uzmanl›k ve hakikatle iliflkinin do€as› nedir? Siyasi mücadelede nas›l kullan›l›rlar? Bu mücadele neye karfl› verilen bir mücadeledir ve kimin mücadelesidir? Foucault’nun entelektüellerle ilgili anali- zine bu sorulara verilecek cevaplar ›fl›€›nda bakmak gerekiyor.

Foucault’nun yap›t› temel olarak Bat›’yla, Bat›’n›n geçmifli ve bugünüyle ilgili. Bat› ise yüzy›llard›r genifl ölçekli siyasi mücadele-

13

* İstanbul Bilgi Üniversitesi.

(14)

lere sahne oldu. Nas›l bir rejime karfl› olursa olsun bu mücadeleler kitlelerin bir tür iktidara karfl› mücadelesiydi: halk›n monarka karfl›, proletaryan›n burjuvaziye karfl›, ö€rencilerin proletaryayla birlikte devlete karfl› mücadelesi, vb. ‹ktidar sorunu ise her yeni mücadele- de farkl› terimlerle dile getirildi: Mutlak monarfliye karfl› anayasa, hükümranl›k, adalet ve yasa terimleriyle; burjuvaziye karfl› devlet ayg›t›, s›n›f tahakkümü, sömürü ve hatta cinsel bask› terimleriyle.

Bu kitlesel mücadelelerin amac› da genellikle bir devrimdi: burjuva demokratik devrimi, proleter devrim, cinsel devrim.

Tüm bir sistemin radikal ve global anlamda de€ifltirilmesi anlam›na gelen bir devrimin program›, de€ifltirilecek sistemin teorik analizinin yan› s›ra bir devrim stratejisi ve devrimin ard›ndan kuru- lacak yeni sistemle ilgili bir vizyon gerektirir. Böylesi bir ayr›nt›l›

program› sa€layacak olan kimdir sorusuna geleneksel olarak veri- len cevab›n vazgeçilmez bir parças› var: entelektüel. On sekizinci yüzy›ldan beri Bat›’da ortaya ç›kan genifl ölçekli toplumsal ve siyasi mücadelelerde kitlelerin pek de yaln›z hareket etmedi€i, yanlar›nda hep ellerinden tutup onlara yol gösterecek bir entelektüeller grubu oldu€u görülüyor. Çünkü entelektüellerin bildi€i, ama kitlelerin bilmedi€i çok önemli bir fley vard›: hakikat. Foucault’ya göre,

entelektüelin siyasileflmesi geleneksel olarak iki fleyden hareketle olu- yordu: Burjuva toplumunda, kapitalist üretim sisteminde ve bu siste- min üretti€i veya dayatt›€› ideoloji (...) içinde bir entelektüel olarak konumundan ve belli bir hakikati ortaya ç›kard›€›, hiç alg›lanmad›klar›

yerlerde siyasi iliflkileri göz önüne serdi€i ölçüde kendi söyleminden...

Entelektüel hâlâ hakikati görmemifl olanlara, hakikati söyleyemeyenler ad›na, hakikati söylüyordu; entelektüel vicdand›, bilinçti ve belagatti.1 Bu çerçevede hakikat, tahakkümcü ve negatif bir iktidar›n d›fl›nda ve ona karfl› duran bir fley olarak alg›lan›r. Entelektüel ise bu anlam- da kitlelerden ayr› bir yerde durur, çünkü o evrensel bir hakikatin bilincine sahip oldu€u için “evrenselin sözcüsü” konumundad›r.

Foucault modern Bat› toplumuna özgü bu “evrensel” entelektüelin spesifik bir tarihsel figürden do€du€unu söylüyor:

1. “Entelektüeller ve ‹ktidar”, bu kitap, s. 31-32.

14

(15)

Zenginli€in iktidar›, despotizmi, suiistimali ve küstahl›€›na karfl› ada- letin evrenselli€ini ve ideal bir yasan›n eflitçili€ini koyan adalet adam›, hukuk adam›(...). On sekizinci yüzy›l›n büyük siyasi mücadeleleri yasa, hukuk, anayasa, ak›lda ve do€ada adil olan, evrensel ölçüde ge- çerli olabilecek ve olmas› gereken fleyler için yap›lm›flt›. Bugün “ente- lektüel”... dedi€imiz fley san›r›m hukukçudan ya da her halükârda adil bir yasan›n evrenselli€ini ortaya atan, hatta daha sonra bunu hukuku meslek edinmifl olanlara karfl› yapan kifliden (Bu tür entelektüellerin prototipi Fransa’da Voltaire’dir) do€mufltur.2

On dokuzuncu ve yirminci yüzy›lda evrensel adalet ve yasa adam›

yerini giderek solcu entelektüele b›rak›r. Kitlelerin büyük yürüyüflü art›k daha spesifik bir s›n›f mücadelesi halini alm›flt›r; ancak iktidar›n tahakkümü alt›ndaki proletaryan›n hakikate ulaflamad›€›, çünkü bilincinin iktidar› elinde tutanlar›n manipüle etti€i bir ide- oloji taraf›ndan yabanc›laflt›r›ld›€›, çarp›t›ld›€› düflünülmektedir.

Dolay›s›yla entelektüel proletaryan›n önderli€ine soyunmakta ge- cikmez. Bu anlamda Lenin için de iflçi s›n›f›n›n bir öncüye ihtiyac›

vard›r.

Ne Yapmal›’da Lenin kitlelerin bir öncü savaflç›ya ihtiyac›

oldu€unu ve bu rolün ancak bir parti taraf›ndan oynanabilece€ini, partinin de geliflkin bir teorinin rehberli€inde hareket etme- si gerekti€ini söyler. Böyle geliflkin teoriler ise kitleler aras›nda kendili€inden do€maz, entelektüellerin kafas›nda geliflir. Györg Lukacs, Lenin’in bu düflünceleri için gelifltirdi€i savunmada proletaryan›n fiili bilincinin yanl›fl oldu€unu savunurken do€ru ve otantik bilincin nas›l ve nerede mümkün oldu€unu araflt›rmaya giriflir. Bunu yaparken niyeti

proletaryan›n do€ru ve özgün s›n›f bilinci(nin) s›n›rlar›n› çizmek(...) ve bu bilince tart›flma götürmez bir pratik nesnellik kazand›rmakt›. Nedir ki “yak›flt›rma” (zugerechnet) bir s›n›f bilincini formüllendirmekten öteye gidemedim. Bununla Lenin’in aynen Ne Yapmal›’da dedi€i fleyi kastediyorum; k›saca sosyalist s›n›f bilincinin, içeride kendili€inden oluflan sendikac› bilincinin tersine, iflçilere “d›flar›dan”, “yani ekono- 2. “Hakikat ve ‹ktidar”, bu kitap, s. 79.

15

(16)

mik mücadelenin d›fl›ndan, iflçilerle iflverenler aras›ndaki iliflkiler dün- yas› d›fl›ndan” ak›t›lmas›n›.3

Lukacs’›n ç›k›fl noktas›, insanlar›n tarihte yanl›fl bir bilinçle ha- reket etti€i düflüncesidir. Ama Lukacs’a göre bu “yanl›fl bilincin”

somut analizi, ancak bu bilinç tarihsel bütünlü€ün bir parças› ve tarihsel geliflim sürecinin bir aflamas› olarak görüldü€ünde müm- kün olabilir; çünkü “Marksizmi burjuva bilim ve düflüncesinden ay›ran nitelik, ekonomik gerekçelerin aç›klanmas›nda oynad›€› rol de€il; ‘bütün’ anlay›fl› denen görüfl aç›s›d›r.”4 En somut fleyin “so- mut bir bütünlük olarak toplum” oldu€u önermesinden yola ç›kan Lukacs, bilincin somut analizinin insanlar›n bir bütün olarak top- lumla iliflkisinin analizi anlam›na geldi€i sonucuna var›r. “Çünkü insanlar›n kendi yaflamsal varl›klar›na (Dasein) iliflkin bilinçle- ri, her an için ve tüm e€ilimleriyle birlikte iflte bu (...) iliflkilerde ortaya”5 ç›kar. Dolay›s›yla

bilinç toplumun bütünüyle iliflki kurdu€u veya iliflkilendi€inde, insanlar›n yaflam›n belli bir konumunda edinecekleri düflünceler, du- yumlar vb. de o zaman tan›n›r hale gelir. K›sacas› insanlar bu konumu, bu konumdan kaynaklanan ç›karlar› ve kendi nesnel konumlar›na özgü düflünceleri vb. gerek do€rudan eylemleriyle gerekse tüm toplumun bu ç›karlara denk düflen yap›s›yla iliflkili biçimde tamam›yla kavramaya haz›r veya yetenekli olduklar› zaman olur bu... Söz konusu yaflam konumlar›n›n say›s› hiçbir zaman ve toplumda s›n›rs›z de€ildir. Bu konumlar›n tipolojisi ayr›nt›l› araflt›rmalarla en incesine kadar saptanm›fl bile olsa birbirlerinden aç›kça farkl›l›k gösteren baz› temel tipler her zaman vard›r ki bunlar›n nitelikleri insanlar›n üretim sürecin- deki konumlar›n› tiplemekle belirlenir. ‹flte üretim sürecindeki belirli bir tipe bu flekilde yak›flt›r›lan veya rasyonel biçimde uygun ve lay›k görülen reaksiyon s›n›f bilinci demektir.

Bu bilinç, s›n›f› oluflturan bireylerin düflündüklerinin, duyumsa- d›klar›n›n vb. ne toplam› ne de ortak kesimidir. Ama s›n›f›n bir bütün olarak yapt›€› tarihsel anlamdaki eylemi, tikelin düflüncesi, duyumsa- 3. G. Lukacs, Tarih ve S›n›f Bilinci, Çev. Y. Öner. ‹stanbul: Belge Yay›nlar›, 1998, s.18.

4. A.g.y., 87.

5. A.g.y., s. 117.

16

Referanslar

Benzer Belgeler

Bir habere baktığımızda, ilk planda sadece fotoğrafı değil, bu fotoğrafa eşlik eden altyazıları ve haberin başlığını da görür, daha sonra haberin.

Bilimsel bilgi bir tür olarak rasyonel tartışmaya dayanan normal ve patolojik uygulamaları ayıran söylemler ve söylemsel metinler üretmiştir (Coll, 2014, s. Bir metin

Cevat Şakir’le evlendi. Kocası sürgüne gönderilince ardından kendisi de Bodrum’a gitti. Kim da’ya gelmeden önce, Ankara’da 10 yıl boyun­ ca Süleyman

Hakika tİn sor gu lanmasına ilişk in teme l tutumunu düşüncelerinin merkezine yerleştirmiş bulunan Foucault ' ya göre, iktidar ve özellikle bilgiliktidar ilişkisi

Madam Foucault’nun Vendeuvre-du-Poitou’da güzel bir malikânesi vardır; Foucault da tatil dönemlerinde eserlerini yazmak için oraya gitmekten hoşlanacaktır.. Orada zeki

Bu bağlamda öznenin özgür olması ve kendi kararlarını kendisinin verebilmesi, aslında iktidar tarafından şekillendirilen bir durumdur fakat postmodern çağda bunu

Foucault açısından özne ve toplumsal beden üzerinde belirleyici olan iktidar aklı modern ve premodern dönemlerde farklı iktidar tekniklerini kullanarak kendini

(3) “iktidar, bireyin başkaları üzerinde yoğunlaştırılmış ve homojen bir tahakkümü olarak görülmemelidir, ya da bir grubun ya da bir sınıfın diğerleri