• Sonuç bulunamadı

Çelik/çomak OYNAYIN! Her dönemde en baba tasa EKONOMİK MODEL ÖNERİSİ: MISKETLERI BIRAKIN! HABERİN BAŞKENTİ. YAZARIMIZ.

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Çelik/çomak OYNAYIN! Her dönemde en baba tasa EKONOMİK MODEL ÖNERİSİ: MISKETLERI BIRAKIN! HABERİN BAŞKENTİ. YAZARIMIZ."

Copied!
20
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

H A B E R İ N B A Ş K E N T İ

18 ŞUBAT 2021 Perşembe

www.ankhaber.com

Her dönemde en baba tasa ANAYASA !

Akdağmadeni’nden bir Sabri Akça geçti

Sema Kumrulu 2’de

Bir hizmet ve gönül insanı BİLAL ŞAHİN

Salim Taşçı 5’te

Anıtkabir gezisinde son nokta ‘mozole’

Ayşe Eren 6’da

‘TEKRAR’ VURGUSU…

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin tekrar yeni bir anayasayı tartışmasının vakti gelmiştir”

cümlesinin en dikkat çekici kelimesi hangisi der- seniz ‘tekrar’dır demek yanlış olmaz. Çünkü…

ÖYLE BİR TEKRAR Kİ…

Bu ‘tekrar’ o kadar çok tekrarlandı ki, sadece son 1982 Anayasası on kere masaya yatırılmış ve yüzlerce maddesi değiştirilmiştir. Şimdi ne olacak derseniz, eskiyi hatırlatmak isterim…

Dursun ERKILIÇ’ın 20 yıl önceden bugüne ışık tutan yazı ve değerlendirmeleri HAFTAYA başlıyor

ÖRNEK BENDEN

Biz bir gecekondu mahallesinde evleri birbirine yakın 5-6 arkadaştık.

Her birimizde 10 misket olsa toplamda 50 misket vardı ve bu 50 misket her gün el değiştiriyordu.

Yani hep birbirimizi ütüyorduk!

MODEL BENDEN

Türkler, yeni modeller peşine düşmeli; bir model sunuyorum. Bu model, çocukluğumuzun en eğlenceli oyunlarından ‘çelik-çomak’ modelidir.

İlgilenen varsa okuyup faydalansın!

Demek istediğim şu…

n DURSUN ERKILIÇ’ın yazısı internet sitemiz www.ankhaber.com’da

Avrupa Birliği ve ABD ‘yaptırım’ adı altında yol kesmeye çalışırken; bu yazının amacı;

insanlarımızı bakış açısını değiştirmeye, yeni modeller geliştirmeye teşviktir

Çelik/çomak OYNAYIN!

EKONOMİK MODEL ÖNERİSİ: MİSKETLERİ BIRAKIN!

n Fotoğraf: S. Ali ÜNAL

Londra’da yaşayan ya- zarımız Mustafa Köker,

‘yakinen tanıştık’ dediği Kovid-19’a nasıl yakalan- dı? Oxford Üniversitesi’nin

‘gönüllü’ deneği olmayı kabul eden Köker, “İngilte- re’de Koronavirüs Gerçe- ğiyle Yüzleşmek” başlıklı yazısında tavsiyelerde bulunuyor.n 20’de

YAZARIMIZ Mustafa Köker koronayı yendi

Buket Nizamoğlu 16’da

Enerjiler yumuşuyor mu?

Kuvay Sanlı 8’de

Mutabık

mıyız?

(2)

2 kültür&sanat

“Köy Enstitülü olmak bir ayrı- calıktır” diyen ressam Sabri Akça, Cumhuriyet değerlerinin temsilcile- rinden. Sanatıyla marka olmasının yanında, iyi bir eğitimcidir.

Ressam Sabri Akça, 1936 yılında Eskişehir'in Sancar köyünde doğdu.

1948 yılında Hamidiye Köy Ens- titüsü'ne girdi. 1951 yılında yetenek sınavını kazanarak İstanbul Çapa Resim Bölümü'ne giren sanatçı 3 yıl sonra, Gazi Eğitim Enstitüsü Resim Bölü- mü'ne başladı.

Çok sevdiği resim öğretmenliğine Kasta- monu'da başlayan Akça, Yozgat Akdağma- deni Lisesinde öğretmenliği sırasında resmi sevdirerek sanatçılar yetişmesinde rol oynadı.

Sevgili Sabri Akça'yı öğrencilerine sorduk;.

Ressam Selma Bora anlatıyor:

Ben Akdağmadeni Lisesinde öğrenciy- ken, orta son sınıfta öğretmenim oldu. İlk geldiği zaman dönemin o küçük kasabasında ev bulması zordu. İki ay kadar bizim misafi- rimiz oldu. Bu benim için büyük şanstı tabii.

Okulda resim dersinde öğrendiklerim dışında, evde de çok yardımcı oluyordu bana. Beni ilk keşfeden, ilk resmi sevdiren Sabri hocamızdır.

Bugün ressam olduysam, onun sayesindedir.

Resmin ışık ve gölgeden oluştuğunu çizgisel şekillerle bana öğreten Sabri hocamızdır. 5 yıl kadar Akdağmadeni'nde kalan hocamız

herkes tarafından çok sevildi. O süreçte kasabamızda sanat ve re- simle ilgilenen çok oldu. Kendisinin yaptığı pastel tabloları hala evleri- mizi süsler. Babamın ve amcamın da portrelerini yaptı. Zannediyorum ki onun çalışmalarındaki köy evlerinin çoğu, Akdağmadeni çevresi çalışma- ları. Sabri hocamıza sanat adına çok şeyler borçluyuz.

Ressam Adnan Özbek anlatıyor:

Sabri hocamız, güçlü sanatçılığının dışında mükemmel bir insandı. Çok sevilip, sayılırdı.

Ortaokulda iki yıl öğretmenim oldu. Resme büyük ilgim olduğu için çok ilgilendi benim- le. Akdağmadeni'ne ilk geldiği zaman ailesi henüz gelmemişti. Kısa bir süre otelde kaldı.

Otel odasında sürekli resim yapardı. Ben de yanına giderdim, onun çalışmalarını izlerdim.

Resim tutku haline dönüşmüştü bende. Sabri hocamdan çok şey öğrendim. “Adnan sen ileride iyi bir ressam olacaksın” demesinin sanat hayatıma büyük etkisi oldu. Ankara'ya tayini çıkınca, zaman zaman hep ziyaretine gittim. Yaptığım resimlerimi götürüyordum.

O zamanlar bile çok yardım etti bana. Anka- ra'ya her gidişimde onu ziyaret etmek benim için büyük zevk.

Teşekkür ediyorum

Türkiye'ye birçok ressam kazandıran, öğrencileri tarafından çok sevilen ve sulu boyanın ustası Sabri Akça'yı öğrencileri olan Ressam Selma Bora ve Ressam Adnan Öz- bek'ten dinlemek çok güzeldi. Teşekkürler...

skumrulu@gmail.com

KUMRULU Sema

Akdağmadeni’nden bir Sabri Akça geçti

Geldi-gitti tadı kaldı ‘iz bıraktı’ adı kaldı

(3)

18 Şubat 2021 Perşembe

* İLETİŞİM:

. bilgi@ankhaber.com

% 0532 799 73 82 www.ankhaber.com

HABERİN BAŞKENTİ

İ

nsanlığa çok çektiren bu kelimeler üzerine birkaç söz edeyim dedim!

‘Virüs’ üzerine çok söze gerek var mı? Anlatılmaz yaşanır! Yaşıyoruz.

Önerim: Temizlik, maske, mesafe…

‘Haris’, mesleki faaliyetim sırasında çok tanımış olmakla beraber sosyal hayatımda da bu türden, yani, ‘açgözlü’ insanlar tanıdım ve tahammül ettim! Allah’tan yollarımız çabuk ayrıldı…

‘Varis’, adı gibi sıkıntılı bir mevzu!

TDK, “Toplardamar genişlemesi” diyor ve ekliyor: Ordubozan!

Yani yaşattığı acı ile koca orduya mensup askerlerin dizinde derman bırakmayabilecek kadar etkili bir hastalık.

Düşman başına…

‘Turis’, ‘t’ harfini çıkararak

avamlaştırmaya çalıştığım ama farkında olmadan belki de ‘Avam Kamarası’na yükselttiğim bir Türkiye ve dünya gerçeği.

Türkiye bu ‘madeni’ çok geç keşfetti

ama çok hızlı yol alarak kendisine çekmeyi bildi ve dünyada söz sahibi oldu. ‘Turis’ler de insanlarımıza çok çektirdi. Hatırlayın, Körfez Krizi döneminde Türkiye’ye

uğramadılar. Sektör uzun süre bu dönemin sıkıntısını yaşadı. Şimdi de koronavirüs pandemisi yüzünden hepsi evine kapandı.

Bakalım aşı çare olacak mı?

Bu yazıyı neden yazdın diyenlere: Bir daha okuyun, herkesi ilgilendirecek bir yan var!

Virüs, haris,

varis, turis!

dursunerkilic@gmail.com

DURSUN ERKILIÇ

a POLİTİK a

Oldum MU?

Poşet idim File oldum Çabuk idim Hele oldum Düzgün idim Hile oldum Kendi kendim kandırdım

SÖZ

Ulus’ta hızlı hızlı yürürken kafamı sola çevirdim, Merkez Bankası…

Başımı öne eğip yürürken, sağdaki karaltı dağıttı dikkatimi. Baktım

bir dilenci.

Gazetecilik refleksim harekete geçti.

Soluma tekrar bakınca, “Merkez Bankası A.Ş.” ve sair yazıları gördüm.

Hemen dilencinin arkasına geçip birkaç defa bastım cep telefonumun fotoğraf makinesi deklanşörüne.

Sonra biraz uzaklaşıp 15 dakika kadar izledim. Bir kuruş veren olmadı!

Başkentin göbeğindeki bu manzara hoş değil elbette ama Merkez Bankası’nın önünde dilenirken, içeriden çıkanların torba torba götürdüğü paralardan payına kuruş düşmemesi, önünden geçip gidenlerin yokmuş gibi davranması, onu, dünyanın en talihsiz dilencisi yapmış olmalı!

Konuşlanma iyi de

“Kriz kelimesi Çince yazıldığında iki harften oluşmakta, bu harflerin biri tehlikeyi, diğeri ise fırsatı temsil

etmektedir.” (John F. KENNEDY)

Gölbaşı Belediyesi tarafından hazırlanan “Gölbaşı Tarih ve Kültür Atlası” kitabının yayımlanması için geri sayım başladı.

Gölbaşı tarihine dair pek çok detayın yer alacağı “Gölbaşı Tarih ve Kültür Atlası” kitabı için çalışmalara başlayan Gölbaşı Belediyesi, adeta tarihi belge niteliği taşıyan kitabın ha- zırlıklarını sürdürüyor. Ankara tarihi ve kültürüne dair 50’den fazla kitabı yayınlanan şehir tarihçisi Abdülkerim Erdoğan tarafından yayına hazırlanan atlasa dair konuşan Gölbaşı Belediye

Başkanı Ramazan Şimşek, “Amacımız Gölbaşı ilçesinin doğal ve kültürel varlıklarını, yaşanmış tarihini (Antik Çağlar, Anadolu Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi), arkeolojik alanlarını ve eserlerini, yerleşmelerini (mezra, çiftlik, köy/mahalle), ekono- mik ve ticari değerlerini, nüfus ve sos- yal hayatı, eğitim kurumlarını, yöresel örf ve adetlerini (giyim-kuşam, yemek, halk kültürü) belge ağırlıklı ve görsel bir yayınla kamuoyuna tanıtarak, milli kültürümüze ve şehir kimliğine yazılı bir kaynak eser kazandırmak” dedi.

Yeniden yazılıyor

(4)

U

lus’un tarihi geçmişine tanıklık eden Anafartalar Caddesi ve Çarşısı ile Posta Caddesi, Ulus İş Hanı, Çıkrıkçılar Yokuşu ve Sobacılar Çarşısı’nda da sağlıklaştırma ve cephe yenileme çalışmalarına başlayacak olan Ankara Büyükşehir Belediyesi, tarihi mirasa sahip çıkacak. Ankara’nın tari- hini büyük bir titizlikle incelediklerini ve tarihi dokuyu korumaya özen göste- receklerini vurgulayan Kültür ve Tabiat

Varlıkları Daire Başkanı Bekir Ödemiş, projeye ilişkin şu bilgileri verdi:

“Bu bölge Ankara’nın tarihi kent merkezi. Ulus İş Hanı, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü olarak kullanılan bina ve Anafartalar Çarşısı, Cumhuriyet döneminin tarihi binaları. Biz Ulus’un tarihi kent merkezinin sosyoeko- nomik olarak yeniden canlandırılmasını hep birlikte sağlayacağız. Ulus İş Hanı ve Anafartalar Çarşısının cephe yenilemesi- ne yönelik çalışmalar başlayacak. Özgün dokusuna ve karakteristik yapısına zarar vermeden yapılacak bir proje bu. Bu yıl iki projeyi de bitirmeyi planlıyoruz. Gençlik ve Spor Müdürlüğü binasının da otel olması için Büyükşehir Belediye Meclisinden karar alındı. Ulus’ta gelen misafirleri ağırlayacak büyük bir otel yoktu. Elimizdeki bu binayı koruyarak, işlev vererek faaliyete geçirmeyi planladık. Posta Caddesi, Ulus İş Hanı, Çıkrıkçılar Yokuşu ve Sobacılar Çarşısı sağ- lıklaştırma ve cephe çalışmasını da en kısa sürede gerçekleştireceğiz. Anafartalar Cad- desini bu yüzden önemsiyoruz. Arkeolojik yapıyı öne çıkararak Ankara’nın geçmişini gelecek nesillere taşıyacağız.”

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Ulus’u tarihi dokusuna uygun olarak canlandıracaklarını belirterek, “Cumhuriyet döneminin emaneti olan bu yapılarımızın sağlıklaştırma ve cephe yenileme çalışmalarını tamamlayarak tekrar faaliyete geçireceğiz”

diye konuştu

ULUS’TA TARİHİ ADIM

Ankara’nın 6 dış ilçesi- ne 2022 yılında doğal gaz götürülmesi için çalışmalara başlandı.

AK Parti Ankara Mil- letvekilleri Nevzat Ceylan ve Arife Polat Düzgün ile Çamlıdere Belediye Başkanı Hazım Caner Can; Başkent- gaz İcra Kurulu Başkanı Emre Torun ve Başkentgaz Genel Müdürü Asım Yüksel’i ziyaret etti. Ceylan’ın ofisin- den yapılan açıklamaya göre;

toplantıda, Ankara’nın doğal gaz ulaşmayan ilçelerine 2022 yılı içerisinde ulaştırıl- ması hakkında bilgi veren Başkentgaz Genel Müdürü Yüksel, 6 ilçeye doğal gaz ile buluşturmak için çalışma- lara başladıklarını söyledi.

Toplantıda, bu sene içeri-

sinde bazı dış ilçelerin doğal gazla tanışacağı bildirildi.

2022 yılında Nallıhan, Ayaş, Çamlıdere, Kalecik, Evren ve Güdül ilçelerine 600 kilometrelik dağıtım hattı ile doğal gaz ile ısınacakları aktarıldı.

Siyasi destek veriliyor

Yapılan toplantıda, AK Parti Ankara Milletvekili Nevzat Ceylan, hafta başında Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ile Güdül, Nallıhan, Ayaş ve Beypa- zarı ilçelerine ziyaretlerde bulunduklarını dile getirdi.

Bu ziyaretlerde, en önemli konulardan biride ilçele- re gelecek olan doğalgaz olduğunu ifade eden Ceylan, bir an önce bu ilçelerdeki

vatandaşlarımızı doğal gaz ile tanıştırmak için çalış- tıklarını belirtti. AK Parti Ankara Milletvekilleri bu ilçelere doğal gaz getirilme- sinin hızlandırılması için Başkentgaz ile ortak çalış- ma sergilediklerini, siyasi olarak destek verdiklerini ve takipçisi olacaklarını ifade etti. Ankara Milletvekilleri Ceylan ve Düzgün, yatırım politikalarımız her zaman çevreci ve milletimize hizmet götürmek olduğuna dikkat çekti. “Bu minvalde doğal- gaz ile tanıştırmadığımız ilçe, mahalle kalmaması için Sayın Cumhurbaşkanı- mız Recep Tayip Erdoğan ve hükümetimizle beraber çalışmaları sürdürüyoruz”

görüşünü dile getirdi.

6 ilçeye doğal gaz ulaşacak

Kültür ve Tabiat Varlıkları Daire Başkanı Bekir

Ödemiş “Arkeolojik yapıyı öne çıkararak Ankara’nın

geçmişini gelecek nesillere taşıyacağız” dedi

(5)

18 Şubat 2021 Perşembe

5

Salim TAŞÇI

Hani biri demiş ya: “Para iyi bir uşak, kötü bir efendidir.”

Paranın uşağı olan, parayı efendi eyleyenler günümüzde o kadar çok ki…

Ya uşak edenler?

Parmakla sayılacak kadar az onlar. Veren el olabilmek gö-

nül işidir.

Hep söylerim, tekrar edeyim: Malın mülkün sa-

hibi Allah, vücudun sahibi toprak, arada kalır bir hoş

seda. (S.T.)

Yozgat yiğidi

Muhterem hemşehrimiz, ağabeyimiz Bilal Şahin, işte o hoş sedayı yakalayan- lardandır.

Gelingüllü’ye madalya takan, Çavuş Köyünü şenlendiren, Yozgat’ı neşelen- dirip değer katan Yozgatlı bir yiğittir.

Gönlü gani, eli cüzdanından hiç çık- mayandır…

“Öbür âleme ne götürülür sevaptan gayri” diyenlerdendir.

Atalarını unutmayan, doğduğu top- rağı terk etmeyen örnek insanlardandır.

Gönül umut eyler ki örnekleri ço- ğalsın. Bu satırlar ile aziz ve muhterem hemşehrimize yürekten bir madalya göndermek bana da huzur ve gurur veriyor.

Anlamlı fotoğraf

Bilal Şahin ile birlikte göründüğü- müz fotoğraf bir Yozgat etkinliğinde, can kardeşim Saygı Öztürk tarafından çekilmiştir.

‘Geçmiş zaman olur ki, hayali cihan değer’ türü bir kare.

Bir hizmet ve gönül insanı

BİLAL ŞAHİN

(6)

Ayşe Eren

Seyahat Notları

ayseeren@akdeniz.edu.tr

A

slanlı yol biter ve hafif solunuza dönersiniz;

Atatürk’ün mozolesinin bulunduğu Anıt bloğu heybeti ile karşınızdadır.

Ama oraya çıkmadan mer- divenlerin bittiği yerde sağ ve solunuzdaki kulelerin üzerinde ki kabartmalara bakalım derim.

Her noktanın olduğu gibi bu kabartmalarında bir anlamı var.

Solda Müdafaa-i Hukuk kulesinin duvarındaki kabartmada bir Türk Askeri betimlenmiştir genç ve kaslı, gücü kuvveti yerinde.

Aynı zamanda elinde yine gücün simgesi kılıç yer almak- tadır ama dikkat edilirse kılıcın

ucu yerdedir, savaş istemiyoruz mesajının başka bir versiyonu da burada verilmiştir.

Evet savaş istenmiyor ama asker genç güçlü ve eli kılıç tutu- yordur.

Askerin dur dercesine karşıya uzanmış kolunun altında yeni filizlenmiş bir ağaç vardır. O

tarihte yeni daha yeni kurulmuş olan Türkiye Cumhuriyeti’ne atıf yapılmıştır. Hemen hiç ilerle- meden tam karşısındaki kulenin duvarında bulunan kabartmaya baktığınızda oğlunu veya sev- diğini askere gönderen bir Türk kadını görmektesiniz. Türk kadını savaş da olsa barışta olsa hâlâ oğlunu sevdiğini büyük bir gurur ile davulla zurnayla askere gön- dermektedir. Türk milleti için bu önemli bir ritüeldir.

Şimdi yavaş yavaş tören alanına sonrada merdivenlerden Atatürk’ün mozolesine çıkabi- lirsiniz. Şunu unutmayın Ata- türk’ün mezarı yukarı çıktığınızda

göreceğiniz o tek parça mermer taşın bir kat aşağısında bir mezar odasındadır.

Anıtkabir ile ilgili anlatılacak birçok şey olsa da mozoleye kadar yürüdüğümüz o yolda gördükle- rimizi ve bize anlatılmaya çalı- şanı sizinle paylaşmak istedim.

Anıtkabir’i bir daha gezmeye ne dersiniz?

Nefesimiz yeter, kalemimiz işler, fırsatımız olursa, bir gün de Anıtkabir’in neden Ankara Rasattepe’ye (ANITtepe) yapıldığını ve oraya nasıl defnedildiğini, mezar odasının mimarisini de ifade etmeye çalışırız. (BİTTİ)

Anıtkabir gezisinde son nokta 3

Mozole karşınızda

Atatürk’ün mozolesinin bulunduğu Anıt mezar heybeti ile karşınızdadır.

Ama oraya çıkmadan merdivenlerin

bittiği yerde sağ ve

solunuzdaki kulelerin

üzerindeki kabartmalara

bakalım derim

(7)

18 Şubat 2021 Perşembe

7

Ankara İl Kültür ve Turizm Müdürü Ali Ayvazoğlu, Ankara Kulübü Derneği Genel Başkanı Dr. Metin Özaslan’ı ziyaret etti.

Ziyarette Ankara üzerine görüş alış- verişinde bulunan heyet, kültürel projeler hakkında istişarede bulundu. Ankara’nın kültürel değerleri üzerine verimli bir görüşme yaptıklarını ileten Özaslan, “Bir 27 Aralık kuruluşu olan Ankara Kulübü Derneği olarak, Seymenlik Geleneği ve Kızılcagün’ün, Unesco Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne alınması üzeri- ne görüşme gerçekleştirdik. Kızılcagün geleneği eşsiz bir tarihi tanıklıktır. Ankara halkı, 27 Aralık 1919’da yaşanan son Kı- zılcagün’de köylerden, kasabalardan gelen binlerce atlı ve yaya Seymen ile birlikte Mustafa Kemal Atatürk'ü Dikmen sırtla- rında bağrına basmıştır" dedi.

‘Kızılcagün UNESCO listesine alınmalı’

Otopark ücretleri yeniden belirlendi

Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nde Ankara’da uygulanacak otopark ücretleri yeniden düzenlendi

A

nkara Büyükşehir Belediye Meclisi şubat ayı 5’inci birleşimi olağan toplantısı cuma günü yapıldı. Basına kapalı gerçekleştirilen toplantı YouTube’dan canlı yayınlandı. Toplantıda AK Parti Yenimahalle Belediye Meclis üyesi Mehmet Emin Ayaz, tarihi Akköprü bölgesinin neden temizlenmediğini sordu. Ayaz, seçimden sonra 22 ay geçtiğini hatırlatarak, Çankaya, Yenimahalle ve Elmadağ’da hukuki problem olmadığı zaman hangi kararın meclisten

geçmediği sorusunu sordu. CHP Grup Başkan Vekili Yaşar Neslihanoğlu, CHP ve İYİ Parti gruplarının kamunun faydasına olan konularda AK Parti’nin getirdiği düzenlemelere “evet”

dediklerini bildirdi. İYİ Parti Grup Başkan Vekili Adnan Beker de belediyenin yapacağı hizmetlere destek olunması nedeniyle AK Partili Ayaz’a teşekkür etti. Söz alan Ayaz da gelecek kararlar için destek sözü vermediğini, şu ana kadar alınan kamu yararına olan kararlara atıfta bulunduğunu kaydetti.

Toplantıda Ankara Belediyesi oto- parklarında uygulanacak ücretler şöyle belirlendi: “0-1 saat 3 lira, 2-4 saat 6 lira, 4-8 saat 9 lira, 8-24 saat arası 15 lira ve yol boylarında sokak-caddelerde ilk 30 dakika ücretsiz, 30 dk-1 saat ara- sı 3 lira, 1-4 arası 6 lira, 4-8 saat arası 9 lira, 8-24 saat arası 15 lira, rekreasyon alanlarında 3 lira. AŞTİ’deki otopark için ilk 1 saati ücretsiz, 1 saati geçen sürelerde ise diğer otopark ücretleriyle aynı olacak.”

Ilıkan’dan tarife isteği

MHP Grup Başkan Vekili Murat Ilıkan ise otopark ücretleri konusunda kanuna uyularak tarife belirlenmesini istedi. Toplantının sonunda Kuzey Irak’ta terör mevzilerine yönelik süren operasyonlar nedeniyle TSK’ya destek mesajı verilirken, bir sonraki birleşi- min 8 Mart’ta yapılması kararlaştırıldı.

YENİ ÜCRETLER NE KADAR OLDU?

MHP Grup Başkan Vekili Murat Ilıkan

(8)

18 Şubat 2021 Perşembe YIL: 1 / SAYI: 17 (İnternet gazeteciliğinde 10. yıl)

Fiyatı: 10 TL Yayının Adı: ANKHABER İmtiyaz Sahibi ve Yazı İşleri Müdürü

DURSUN ERKILIÇ Yayın Türü: Yerel, Süreli, Haftalık Gazete

İdare Yeri: Gökkuşağı Mah.

1164. Cadde 16 / 3 Çankaya / ANKARA Hukuk Danışmanı:

Av. Emin ERKILIÇ HABER - REKLAM İRTİBAT:

GSM: 0532 799 73 82 dursunerkilic@gmail.com

bilgi@ankhaber.com Baskıya Hazırlık: ANKHABER Medya

Baskı Tarihi: 18 Şubat 2021 Perşembe ANKHABER, Anadolu Ajansı abonesidir

BASKI:

Bizim Dijital Matbaacılık Ostim, Uzay Çağı Cad, 1128. Sokak No: 6,

Yenimahalle / ANKARA Telefon: (0312) 341 00 02

Gazetemiz Basın Ahlak Yasası’na ve Basın Meslek ilkelerine uymayı taahhüt eder. Yazarların görüşleri kişiseldir ve kendilerini bağlar. İnternet Sitemiz bu görüşlerden sorumlu tutulamaz. (Bkz. Kullanım Şartları ve Gizlilik İlkeleri) Sitedeki

tüm harici linkler ayrı bir sayfada açılır. Sözleşmesi olmayan yazar, muhabir ve foto muhabirlerine ücret ödenmez.

Haber, köşe yazıları ve fotoğraflar izin alınarak ve kaynak gösterilerek yayımlanabilir.

DURSUN ERKILIÇ

Çevreci SAHNE Oyunları

Tiyatro l Bir Doğa Masalı l Hayvanat Bahçesi

DURSUN ERKILIÇ - ÇEVRECİ SAHNE OYUNLARI

TÜRKİYE DİYOR Kİ...

Hepiniz dersiniz ya; cennet gibi vatanım Doğru; ben hepinizin yüreğinde yatanım Şu çıplak tepe nedir, ağaçlarım nerede Şu kuru çeşme nedir; bak, su var mı derede Nehirlerim zehirli, göllerimse ölüyor Kurdum, kuşum kahırlı; insan neden gülüyor Bakın hanımlar, beyler; bu durum böyle gitmez Beton doluyor koylar; sanmayın deniz bitmez

HIRKALI Dilinden

- Şiir -

DURSUN ERKILIÇ - HIRKALI DİLİNDEN

DURSUN ERKILIÇ

SON SÖZ Hırkalı yok ettin şükür hırsını Takdirle bitirdin hayat kursunu Bir daha gelirsen yapma tersini İnsan olmak gibi hazine yokmuş

ISBN: 978-605-87026-5-3

HIRKALI dörtlükler

- Şiir -

DURSUN ERKILIÇ - HIRKALI DÖRTLÜKLER

DURSUN ERKILIÇ

SON SÖZ Hırkalı dörtlükle sönmez ateşin Kesti mi bu kelam, kalem tutuşun Kendine gelmezsen yakın bitişin Sürç-i lisan ettim ise affeyle

Çevreci GÖLGE Oyunları

Tiyatro

DURSUN ERKILIÇ - ÇEVRECİ GÖLGE OYUNLARI

DURSUN ERKILIÇ

l Orman Yangını l Hepimiz Suçluyuz BİR ZAMANLAR BİZİM KÖY

Her söğüdün binlerce dalı budağı vardı Üstündeki yuvalar güzel kuşların yurdu Serçe ile saksağan üstünden eksilmezdi Sığırcık sürü sürü sincap zıp zıp gezerdi Ağaçkakan rengarenk konardı söğütlere Hazırlardı yuvayı yuvasız serçelere Çalılarda bülbüller, kuşlar öter dururdu Sürü yola çıkarken önde kangal yürürdü

Kitabın Başkenti ANKHABER MEDYA Yayınları

Mutabık mıyız?

Gündemde bir de yeni anayasa konusu var.

İktidar konuyu “İhtiyaç duyulan önemli bir adım”, muhalefetse “Gündem değiştir- mek amaçlı başlık” düzeyinde

görüyor. İktidar ve muhalefet gene karşı karşıya…

Bu ikisinin bir arada oldukla- rı nadir örnekler, “yüksek iyi”yi düşündürür değil mi? Ancak yakın geçmişte bunun aksine, anayasa çalışmalarında bir arada bir yanlış içindelerdi: Anayasa Mutabakat Komisyonu. İlkin umut veren bir adlandırma gibi geliyor kulağa ama herhangi bir dayatmanın olmayacağını

düşündüren mutabakat kelimesi için “Anlaş- ma” mı, “Uzlaşma” mı diyeceğiz? Türk Dil Kurumu “Uzlaşma” diyor.

Yeni anayasanın gündeme gelmesiyle bugün de, her şeyden önce mutabakatın önemini vurgulayanlara rastlıyoruz. Oysa anayasa ya da daha temel bir kavram olarak

“yasa”, mutabakat konusu olarak düşünüle- bilir mi? Yasa yapmayı uzlaşı zeminine otur- tan ve bir anlaşmaya indirgeyenlerin, niyet- leri kötü değildir biliyoruz ama gelin neyin kapısını araladıkları üzerine düşünelim.

Uzlaşma malum, taraflar arasında olabi-

lecek bir şey. Peki, mesela “gerçek” üzerinde uzlaşma olabilir mi? Şu açıklamayı yaptık- larını düşünsenize: “Biz uzlaştık, gerçek budur!”

Nasıl uzlaşır taraflar? Anlamı biraz zorlayalım ve bunun,“al gülüm ver gülüm” yaklaşımıyla gerçekleştiğini düşünelim. Hadi söyleyelim: Pazarlıkla!

Anayasa için yürütülecek çalışmaların, ön ya da başlangıç düzeyi de dâhil, hiçbir

aşamasının adı“Mutabakat”

olmamalıdır. “Mutabakat sağlamak” tüm çaba içinde yararlı bir yer tutabilir ama öncül ya da belirleyici düzeyde görülemez. Ve soruların yanıtını uzlaşma kabı içine sıkıştırmaya çalışmak, sadece uzlaşma dayatmaktır.

Yasa, uzlaşmak zorunda olmadan da yaşamının olanağını sunar. Yasa bir ideal arayışıdır ve sadece idealin, evrenselin konusu olabilir. Yasayı mutabakat konusu olarak görenler, yani en başında bir düşünce yanlışı içinde olanlar, yasa yapacaklar öyle mi?

Bir amaç uğruna elbette ortak çalışma yürütülebilir ama tarafların mutabakatı belirleyici olmamalıdır. Olursa o yasa, farklı

bir açıdan darbenin dayattığı gibi kötü bir yasa olur ve yarın değiştirilme ihtiyacı belirir. Bugün olduğu gibi. Mutabık mıyız?

*Felsefede “sözleşmeciler” vardır. Devleti ilkin sözleşmeyle başlatırlar ve bunu yaparken sözleşme kavramında kapsanan ona öncül kavramları atlarlar. Devlet sözleşmeye indirgenemez. Diğer tüm isimleri hızlıca geçebiliriz ama Rousseau’nun Toplumsal Sözleşmesi bu başlıkta yer tutsa da, onun “Yurttaş Toplumu”, “Ussal İstenç, Genel İstenç” kavramları üzerine çalışmak, Devlet ve Yasa idealini anlamak açısından önemlidir.

*Bir de “Anayasa ortak aklın ürünü olma- lıdır” ezberi var. Ortak akıl yüksek referan- sını verdin mi, her kesime eşit ve konulara bütüncül yaklaşan biri gibi gözükür; darbe- nin, despotun dayattığını ve tepeden inme her şeyi reddetmiş de olursun hani…

Ortak akıl diye bir şey yoktur. Akıl vardır. Ortak çaba, kolektivite vardır.

İlerleme ve doğruya ulaşma çabası içinde kolektivite yararlı olabilir. Ancak kolektivite de ilkin bireyin istencinin karşılığıdır ve ondan bağımsız düşünülemez. Ve ne’liği belirsiz bir “ortak akıl” göndermesi bu çabaya açıklık getirmez, işe sadece gizem katar.

Daha açık bir anlatım ile tamamlayalım:

“Ortak doğru” yoktur,“doğru” vardır.

kuvaysanli@gmail.com

Kuvay SANLI

Akyurt Belediyesinin Gençlik ve Spor Bakanlığı Spor Toto Teşkilat Başkanlığı ile birlikte hayata geçirdiği 22 milyon lira değerindeki Yüzme Havuzu ve Gençlik Merkezinin temeli atıldı. Törende AK Parti

Ankara Milletvekili Emrullah İşler, Gençlik ve Spor Ankara İl Müdürü Mustafa Çelik, İl Baş- kan Yardımcıları, Ömer Faruk İslam, Hatice Çakmak, Ankara Milletvekilleri Orhan Yeğin ve Arife Polat Düzgün de yer aldı.

Açılış konuşması yapan Akyurt Belediye Başkanı Hilal Ayık

“Göreve geldiğimiz andan iti- baren ‘Gençliğe yapılan yatırım, geleceğe yapılan yatırımdır’

diyerek çalışmalarımıza başla- dık” dedi.

Akyurt’a dev spor yatırımı

(9)

GAZETESİ ÖZEL SAYFASI 18 ŞUBAT PERŞEMBE 2021

H aberin B aşkenti

ÖRNEK: İSTANBUL

Daha sonra, su sarnıçları ve su yollarıyla kali- teli bir yaşam sunulan dönemin metropolleri gelir. Örnek: İstanbul… Bugün kısaca şunu diyebiliriz ki medeniyet ve çağdaş yaşam suyun kullanımıyla alakalıdır.

ÖRNEK: ANKARA

Ve Ankara: Önceki hafta bir grup arkadaşla, Ankara’nın içme suyunun arıtıldığı yeri gör- mek için yola düştük. ASKİ’nin İvedik su arıt- ma tesislerinde suyun serüvenini yetkili ağızla- rından dinledik ve hayran kaldık.

Tarih sayfalarına bakıp örnek verecek olursak, çeşitli hesaplar

yapılarak şehir

yaşamını kaliteli içme suyuna kavuşturma fikri, Antik Roma döneminde, yani MÖ. II. Yüzyılda

görmekteyiz. Örnek:

Bergama…

Medeniyet, su, Ankara ve ASKİ

>> Güner Dinçaslan yazdı internet

sitemizde

www.ankhaber.com

Haramiler hep vardı, varlıklarını güçlenerek sürdürüyorlar. Haramiler, kendi aralarında iş birliği yapar ve istifledikleri hazinelerini artırmak için her yöntemi kullanırlar.

Gerçek dünyada haramilerin (hırsız, haydut, yol kesici, soyguncu) mağarasına girmiş bir Ali Baba olmuş mudur?

Ali Baba Öldü!

Ahmet TEK, ‘adalet’te eşitlik, ‘servet’te vahşiliği yazdı. Devamı: www.ankhaber.com’da

(10)

ÖZ İPLİK-İŞ

Öz İplik-İş Sendikası, 1978’de kuruluşundan itibaren çalışma hayatına katkı sunan, emekçilerin hakkını / hukukunu savunan, üyelerinin daha çok kazanması için çalışan sendika olarak öne çıktı. Öz İplik-İş Sendikası 11 Şubat 2019 tarihindeki 13.

Olağan Genel Kurul’da Rafi Ay’ın

Genel Başkanlığında oluşan yeni yönetim ile hedef büyüttü, yaptıklarını gözden geçirdi, yapacaklarının niteliğini ve niceliğini artırdı.

Hedef çok net

Öz İplik-İş’in hedefi genel kurulun temasına yansımıştı:

“Hedef İşkolunda Lider Sendika.”

Rafi Ay’ın konuşmasına yansıyan ifadeler, bundan sonra yapılacakların habercisiydi:

-Sendikal harekete örnek olacak faaliyetleri birlikte yapacağız.

-Yaşadığımız çağın gelişimden, ilerlemesinden dolayı, yeni

anlayışlarla, yola çıkıyoruz…

Sanayi 4.0 diyorlar, biz de sendika, 4.0 diyeceğiz.

-Gelir dağılımı adaletsizliği, kayıt dışı çalışma, kaçak işçilik, düşük ücret, ücretlerdeki vergi yükü, işsizlik, yoksulluk, eşitsizlikle mücadelemizi sürdüreceğiz.

Genel Kurul coşkusu devam ederken, yaklaşık 20 gün sonra Öz İplik-İş Sendikası tarafından yürütülen, Norveç Büyükelçiliği tarafından finanse edilen “Sosyal Diyalog ve Eğitim Yoluyla Kadın İstihdamının Arttırıl- ması” projesi gerçekleştirildi.

Kadın ağırlıklı iş kolu

Genel Başkan Rafi Ay, burada da çok önemli tespit ve değerlendirmelerde bulundu.

Yürütülen projelerin beş tanesinin doğrudan kadın çalışanlara yönelik olduğunu söylemesi boşuna değildi. Çünkü “Eğitim ve Sosyal Di- yalog Yoluyla Kadın İstihdamının Arttırılması Projesi” de çalışma hayatında, sendikal camia- da, sendikalaşmada, sendikalarda farkındalık oluşturmuştu.

Sendikanın örgütlü olduğu “Dokuma, Hazır Giyim ve Deri İşkolu”, kadın istihdamı-

nın en yoğun olduğu sektörleri kapsadığı için Rafi Ay’ın değerlendir- meleri de bu yöndeydi.

Ayrıca, Sendikanın 30 bin 486 üyesinin yüzde 35,6’sı kadınlardan oluşuyordu.

Neler yapılabilir?

Buna göre, yapılacaklar belliydi:

-İşsiz kadınları önce meslek sonra iş sahibi yaparak iş gücüne katmak…

-İşsizliğin azaltılmasına yönelik öneriler geliştirmek…

-Kadın-erkek eşitsizliğine dayalı toplum algısını ve çalışma hayatına katılırken karşılaş- tıkları engelleri ortadan kaldırmak…

-Kadınlarda erkeklere oranla daha fazla

olan kayıt dışı çalıştırmayı en aza indirmek…

-Kadınların sendikalarda daha fazla görev alması ve yönetim kademelerine girmesini sağlamak…

-Eşit işe eşit ücret prensibinin uygulanma- sı, iş ve ev yaşamı uyum dengesinin sağlan- ması, kadına yönelik şiddet ve tacizin önüne geçilmesi için çalışmak…

-Kadın cinayetleri, kadına karşı şiddet ve istismar davalarında da en ağır cezaların uygulanmasını istemek…

-“Fıtratta Farklılık, Haklarda Eşitlik” söyle- mini eyleme geçirmek…

Sonuç ve emekçi odaklı etkinlikler

. ANKHABER

Ö

z İplik-İş’in menzil-i maksudu 13. Olağan Genel Kurul’da tema- ya yansımıştı: “Hedef: İşkolunda Lider Sendika.” Genel Başkanlığa seçilen Rafi Ay, teknolojide olduğu gibi sendi- kal harekette ‘4.0’ı yakalama sözü verir- ken neler yapılacağını da özetledi: Gelir dağılımı adaletsizliği, kayıt dışı çalışma, kaçak işçilik, düşük ücret, ücretlerdeki vergi yükü, işsizlik, yoksulluk, eşitsizlikle mücadele sürecek… Pandemi sürecinin ortaya çıkardığı sorunların çözümü için de her türlü girişimde bulunulacak.

HEDEFLERİ, HİZMETLERİ, TALEPLERİ OLAN SENDİKA:

‘İŞKOLUNDA LİDER SENDİKA’

KONGRESİ

Rafi Ay Genel Başkan

(11)

18 Şubat 2021 Perşembe

11

ÖZ İplik-İş Sendikasının gelenekselleştirdiği bir uygulama da ‘24 Temmuz Gazeteciler ve Basın

Bayramı’nda basın emekçileri ile bir araya gelmek ve mesajları bu vesile ile kamuoyuna iletmektir. 2020 Temmuzundaki buluşmada,

Pandeminin etkisi

Pandemi ile mücadelede tekstil sektörünün katkısını anlatmak, kıdem tazminatı, işsizlik fonu, örgütlenme ko- nularına dikkat çekmekti.

Rafi Ay, bu yönde önemli mesajlar verirken, öne çıkan hususlar şöyleydi:

-Pandemi süreci hizmet sektörünü hızlı ve derinden vurdu. Dünya markaları için yapılan fason üretim durdu.

-Biz maske üretmeseydik,

tulum üretmeseydik, hastane tekstili üretmeseydik doktor- lar hastaların yanına gire- mez, müdahaleler mümkün olamazdı.

-Söz konusu firmalara ihtar mealinde bir mektup gönderdik. “Bizler aylığıyla geçinen insanlarız. Buradaki emekçiyi bırakamazsınız”

dedik.

-Emekçiyi koruyan küresel bir sosyal güvenlik sistemi de olmalı. Sendika olarak bunun alt yapısını oluşturarak teklifte bulunduk.

-Biz emekçiler çalışıyoruz, işverenlere kazandırıyoruz.

Devlete vergi ödüyoruz. İşsiz- lik fonunda para biriktiriyo- ruz. Her şeyi biz yapıyoruz…

Kıdem tazminatıyla bizleri boğmayın. Bizleri rahat tutun ki bizler daha çok çalışalım.

-Örgütlenme esnasında ciddi anlamda karşılaştığımız zorluklar var.

-Ülkemizde şuan itibarı ile yüzde 35’e yakın bir kayıt dışılık söz konusu. Pandemi sürecinde kayıt dışı çalışan emekçiler kayıtlı çalışanların yararlandığı ödemelerden yararlanamadı…

-Kayıt dışılığın 6 yılda devlete maliyeti 40.8 milyar dolar. Pandemi sürecinde devletin çalışanlara harcadığı para 34 milyar, ama kayıt dışının bu devlete 6 yıl maliyeti 40.8 milyar TL. O yüzden kayıt dışı mücadelede biz varız.

-En büyük problemle- rimizden birisi de adaletsiz vergi dilimidir. Biz emekçiler olarak adaletli bir vergi dilimi istiyoruz…

Pandemi, sektörü ve emekçiyi fena vurdu

İşkollarındaki işçi sayısı ile sendika- lara üye olan işçi sayılarının gösteril- diği ve Ocak-Temmuz aylarında yılda iki defa yayımlanan tebliğlerden 2021’e ait olan ilki 31 Ocak-31381 sayılı Resmi Gazetede yayımlandı.

Yansıyan verilere göre, ÖZ İPLİK İŞ Sendikası, salgına rağmen sürdürdüğü örgütlenme çalışmalarının karşılığını aldı ve kesintisiz olarak üye sayısını her yıl artırma özelliğini devam ettirerek, üye işçi sayısını 2020’de 2 bin 971 kişi arttırdı. ÖZ İPLİK İŞ böylece 37 bin 688 üyeye ulaştı. ÖZ İPLİK İŞ’in de fa- aliyet gösterdiği 5 numaralı Dokuma, Hazır Giyim ve Deri sektöründe çalı- şan işçi sayısı 1 milyon 219 bin 957 kişi

olarak belirlendi. İşkolunda sendikalılık oranı yüzde 8,6 olarak gerçekleşti.

ÖZ İPLİK İŞ Sendikası Genel Başkanı Rafi Ay, hedeflerinin işkolunda en fazla üyeye sahip sendika olmak olduğunu belirterek şunları kaydetti:

“Salgın ortamında dahi örgütlen- me çalışmalarımızı sürdürdük ve işçi arkadaşlarımızın, emekçi kardeşleri- mizin sendikamıza olan güveni devam etti. Üye sayımız her geçen dönem artıyor. Sektörümüzde kayıt dışılık çok yüksek.

Bu haksız rekabet demektir, emek sömürüsü demektir. Kayıtlı ya da kayıt dışı olsun, çalışan ile çalıştıranın başa- rısının sırrı örgütlenmedir. Bir ülke için

de demokrasi, tam rekabet, refahın anahtarı örgütlenmeden, sendikalılık- tan geçer.”

“Aile” mutluluğu

“Bir kez daha sesleniyoruz” diyen Rafi Ay şunları söyledi: Sendikalara örgütlenme hakkı Anayasal haktır.

Devlet otoritesi bu hakkın kullanımı- nı kolaylaştırmalıdır. İşverenlerimiz, en güçlü işyerlerinin toplu pazarlık sistemine girmiş, sendikaların örgütlü olduğu işyerleri olduğunu görmelidir.

Sendikasız işçi çalıştırmak size hiçbir şey kazandırmaz, hatta kaybettirir. Biz sektörde her koşulda ailemizi büyüt- meye devam ediyoruz, edeceğiz.”

ÖZ İPLİK İŞ liderliğe yaklaştı

Öz İplik İş Sendikası, dokumacılıkla aktarılan kültürel mirasın tanıtılmasına yönelik önemli bir kitap ve belgesele imza attı. Genel Başkan Rafi Ay, proje ile ilgili bilgi verirken şunları söyledi:

“Sendika olarak, çalışmalarımızda ilkeli birlikteliklere imza atan ve ku- rumsal işbirliğine önem veren bir sendi- kayız. Toplumda farkındalık oluşturan, çalışanları, üyelerimizi bilinçlendiren çalışmalarımızın yanı sıra ülkemizin ve kültürümüzün sahip olduğu kadim sa- natları kayıt altına alarak, atalarımızın bizlere olan mirasını gelecek kuşaklara aktarmak amacıyla da çalışmalar yap- maya karar verdik. Sendikamız “Anado- lu’nun Kadim Dili: ‘Halı Dokuma’ (Ber- gama Yunt Dağı” projesi ile, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla, Türkiye’nin geleneksel halı dokumacı- lığının motifler, desenler ve renkler ile oluşturulan anlamsal derinliklerinin tespit edilmesi, yorumlanması ve gele- cek kuşaklara aktarılması noktasında önemli bir projeye imza atmıştır.”

Benzersiz

bir proje

(12)

H ABER H eybesi

GAZETESİ ÖZEL SAYFASI 18 ŞUBAT PERŞEMBE 2021

1970’lerin cemiyeti

2020’lerin kemiyeti

‘Terakkiyat’

yolculuğu insanları

evrilmekten evrilmeye savururken,

devrilmek de var sonunda. Çünkü

‘nesneleşmek’

sürecine girildi!

SOHBET TÜRÜ

“Dün birbirlerine sohbet meclislerinde hitap edenler, bugün sanal mecralardan laf yetiş- tiriyorlar. İhtimaldir, yarın da sohbetlerini yapay zekâlarla yapacaklar.”

TELEVİZYON…

Televizyon da radyo da insanları birleştiren aletlerdi ama: “Radyo sahibi olmak nispeten kolay olsa da televizyon almak iphone al- maktan daha zordu.”

FARKLI EVRİM

“Eğitim, iletişim ve etkileşimle toplumdan millete evrilmiştik. Şimdi aynı kaynakları kullanarak milletten topluma evriliyoruz.”

Bu işin sonu nereye varır?

>> Hasan Yılmaz’ın “Farklı Yerlere Bakarken Aynı Yöne Nasıl Gideceğiz?”

başlıklı yazısı internet sitemizde

www.ankhaber.com

(13)

18 Şubat 2021 Perşembe

13

M

amak Belediyesi Aile Merkezleri, seslerin olmadığı dünyaya yeni bir pencere açtı.

Yüzlerdeki mimikler, ellerin ahenkli ritmi, işitme engelliler için bir dil oluyor. Bu kapsamda Kutludüğün Bilim ve Sanat Mer- kezi bünyesinde faaliyet gös- teren Aile Merkezi’nde işitme engelli vatandaşların daha rahat iletişime geçebilmesi için İşaret Dili kursu açıldı. Kursa gelen kadınlar, birbirlerini anlamak için el ve kol hareketlerini kulla- narak tanışma işaretleri, renkler, sayılar ve ikili diyalog esnasında en sık kullanılan kelimelerin yanı sıra, Türk İşaret Dili kural- larını da öğreniyor. Her kelime- nin farklı bir işarette kendini bulduğu kursta, her işaret de bir işitme engelliye ses olacak.

Büyük mutluluk

Kursta öğretmenin el ve kol hareketlerini tekrarlayan kadın- lar, her hareketin de ne anlama geldiğini öğreniyor. Kursiyerler günlük yaşamda işitme engel- li bireylerin neler yaşadığına yakından tanıklık ediyorlar.

Çarşamba günleri gerçekleşen Türk İşaret Dili Kursundaki eğitimlerin ardından kursiyerler, kurstan öğrendikleriyle artık işime engelli bir vatandaşla ra- hatlıkla konuşabilecek ve yalnız olmadıklarını gösterecek.

Yüzlerdeki mimikler, ellerin ahenkli ritmi, işitme engelliler için bir dil oluyor

Duymayan kalmasın!

Eğlenerek öğrenmek

Pursaklar Belediyesi Ne- zaket Kreş Okulunda gerçek- leştirilen etkinliklerle, çocuk- ların eğlenirken öğrenmesi sağlanılıyor. Çocukları hayata hazırlamak, çeşitli eğitici ve öğretici oyunlarla yetenek- lerini keşfetmelerini sağla- mak amacıyla eğitim veren Pursaklar Belediyesi Nezaket Kreş Okulu, minik bireyleri geleceğe hazırlamaya devam ediyor. Çocukların belirli saat

aralığında yaşıtlarıyla eğlenme ve sosyalleşme imkânı bularak oyunlar oynayıp, kaliteli vakit geçirebildikleri ve özellikle çalışan ailelerin huzur içinde çocuklarını teslim edebildiği, Pursaklar Belediyesi Nezaket Kreş Okulunda, eğitici etkin- likler gerçekleştiriliyor. Pande- mi kuralları dikkate alınarak gerçekleştirilen etkinliklerde minik öğrenciler, yer yön kav- ramlarını birbirleri ile kıyasıya

yarışarak öğreniyor.

Çocukların eğlenirken öğrendiklerini belirten Bele- diye Başkanı Ertuğrul Çetin,

“Koronavirüs tüm insanlığı olumsuz yönde gibi sosyalleş- me döneminin başında olan çocuklarımızı da derinden etkiledi. Tüm tedbirlerin belediye güvencesinde alındığı Nezaket Okulumuzda çocuk- larımız gönül rahatlığı ile oyun oynayabiliyorlar” dedi.

(14)

Türkiye’nin ikinci büyük gölü olan Tuz Gölü’nde gün batımı güzelliğini kaçırmak istemeyenler o anı fotoğraf kareleriyle ölümsüzleştirdi.

Aksaray’da Tuz Gölü

havzasında düğün çiçeği familyasından yeni bir bitki türü keşfedildi

A

ksaray Üniversitesi Biyoloji Bölümü Öğ- retim Üyesi Doç. Dr.

Seher Karaman Erkul, Tuz Gölü ve çevresinde birçok çalışma yürüttüklerini, çorak görünen bölgenin aslında botanikçiler için bir cazibe merkezi olduğunu söyledi.

2017’de arazi çalışmaları sırasında daha önce doğa- da görmedikleri bir form- da düğün çiçeği bitkisine rastladıklarını anlatan Erkul,

“Tabii ki bizde büyük bir he- yecan uyandırdı. Hemen bit- kinin peşine düştük. Araştır- malar ve detaylı incelemeler neticesinde bitkinin yeni bir tür olduğuna kanaat getirdik.

Bitkiye Latince ‘ranunculus aydoğdui’ ismi verdik. Tuz Gölü, yapısıyla zaten çok özel bir konumda. Bu özelliğin- den dolayı bitkinin Türkçe adını ‘acı düğün çiçeği’ koy- duk” diye konuştu.

Yeni bitki keşfedildi

TUZ GÖLÜ HAVZASINDA

Düğün çiçeği familyasından bitkiye “acı düğün çiçeği”

adı verildi.

Konya’da son dönemde etkili olan yağışlar, su seviyesi önemli ölçüde düşen ve kıyılarında yer yer 100 metreye yakın çekilme yaşanan Beyşehir Gölü’ne adeta yeniden hayat verdi.

Yağışlarla birlikte

Beyşehir canlandı

(15)

18 Şubat 2021 Perşembe

15 kovid-19

1950 rakımlı evde aşı

Ü

lke genelinde yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadelede, toplumsal bağışıklama için hayata geçirilen aşı programı kapsamında Konya'da aşılanan 86 yaşındaki Zeynep Kara, eve gelen sağlık ekibini görünce gözyaşlarını tutamadı.

İl Sağlık Müdürlüğü bünyesinde oluşturu- lan mobil aşı ekibi, 1950 rakımda bulunan Ha- dim ilçesi Gerez Mahallesi'nde yaşayan Zeynep Kara'ya Kovid-19 aşısı yapmak üzere yola çıktı.

3 kilometrelik patika yolu çıktılar

Eskiden bir "dağ köyü" olarak bilinen yük- sek rakımlı kırsal mahalleye ulaşmaya çalışan sağlık ekibi, aracın gidemediği 3 kilometrelik patika yolu ise yürüyerek çıktı.

Hayatı boyunca doktora dahi gitmediği öğrenilen ve damadı ile kızıyla aynı evde yaşan yaşlı kadın, binbir türlü güçlükle karşılaşarak evine ulaşan sağlık ekiplerini karşısında gö- rünce duygu dolu anlar yaşadı.

Sağlık ekibinin gösterdiği ilgi ve alakadan duyduğu memnuniyetini dile getiren Zeynep teyze, hem ağladı hem görevlilere dua etti.

Dağ köyündeki eve zorlukla ulaşan ekibin aşı yaptığı yaşlı kadın duygu dolu anlar yaşadı

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Kovid-19 aşısının ilk dozunu yaptırdı. Yavaş, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “Sıramın gelmesiyle birlikte ben de Kovid-19 aşımı yaptırdım.”

değerlendirmesinde bulundu.

Başkan Yavaş:

Aşımı yaptırdım

Ankara Üniversitesi hastanelerinde görev yapan sağlık çalışanlarına gezici aşı ekiplerince 2’nci doz Kovid-19 aşısı uygulanma- ya başlandı.

Üniversiteden yapılan açıklamaya göre, İbni Sina Hastanesi bünyesinde oluşturulan 10 gezici aşı ekibi için katlarda, kliniklerde, akademik yerleşkede, acil serviste ve dersliklerde 10 aşı odası hazırlandı.

Aşı odalarında, acil yardım için acil müdahale arabası, yaşam bulgularını kontrol edebilmek için tansiyon aleti, temassız ateş ölçer, glukometre ve pulse oksimetre, sedye, sedye basamağı, portatif lavabo

ve tüm atık kutuları uygun yerlere konuldu.

14-22 Ocak tarihlerin- deki ilk aşılama süresince İbni Sina ve Cebeci hasta- nelerinde 6 bin 870 aşılama yapılmıştı.

Bu arada, Ankara Üni-

versitesi Rektörü Prof. Dr.

Necdet Ünüvar’a da 2’nci doz aşı uygulandı.

Ayrıca sağlık çalışanla- rıyla beraber hastanelerde randevu alan 65 yaş üstü kişilerin aşılanmasına da devam ediliyor.

Ankara Üniversitesi hastanelerinde

ikinci doz Kovid-19 aşısı uygulanıyor

(16)

YILDIZLARIN FISILTISI

M

evsim döngüsünde Balık Burcu, kar ve soğukların yavaş yavaş sona ermeye başladığı zamanları müj- deler. Ancak coğrafik ve meteorolojik olarak baktığımızda mevsimlerin çıkış kapısında olan zamanlar bir geçiş dönemini işaret et- tiğinden, çoğu zaman havaların sağı solu da belli olmayacaktır. Zaten bu yüzden Balık burçları bünyelerinde kararsız ve değişken nitelikler taşımaktadırlar.

Balık enerjileri geçtiğimiz günlerde sert etkilerini yaşamış olduğumuz negatif olayları bir nebze olsun yumuşatacaktır. Güneş’in bir ay boyunca Balık burcunda transit edecek ol- ması bilinçli yönelimlerimizde duygusallığın, nostaljik etkilerin ve romantizmin kapılarını aralayacaktır. Hayal gücümüzün zenginleşe-

ceği bu günler, sanatsal yaratıcılık ve ruhani konularla ilgilenmek adına da oldukça aktif olacaktır. Zaman zaman kendimizi yıpratacak şekilde karamsar ruh hallerine de çekilebili- riz. Uzaklara dalıp dalıp gitmeler, boğazımıza yumruk gibi oturan ağlamaklı ruh halleri de cabası olabilir. Başka bir açıdan bakarsak ha- yırseverlik ve şifa enerjilerinin çoğalacağı da ayrı bir gerçek aslında…

Bu burç, astrolojik olarak insanlığa kendini kurban edecek kadar şefkatli olmasıyla bilinir.

Dolayısıyla Zodyak’ın son burcu olması itiba- riyle burçlar aleminde tekamül olarak değer- lendirilir.

‘’İnsan acı duyabiliyorsa canlıdır. Başkası- nın acısını duyabiliyorsa insandır.’’

(Lev Tolstoy)

Tüm Balık burçlarının doğum günlerini kutluyorum.

13 Mart’a kadar dikkat!

21 Şubat 2021’de bir süredir

deneyimlediğimiz Merkür retrosu sona eriyor.

İletişim, eğitim,ve ticaret gibi konularla alakalı olan gündemler yavaş yavaş düzelmeye başlayacaktır. Fikirsel olarak da kendimizi daha rahat ifade etmeye başlayacağız diyebilirim. Ancak retro başlangıç ve bitiş dönemleri de tıpkı Balık etkisi gibi biraz arafta etkiler verir. Bu dönemlere gölgeli zamanlar denilir. Yani yinede iletişimsel konularda 13 Mart 2021 tarihine kadar dikkatli olmakta fayda görüyorum.

Mutlu günler dilerim.

Buket Nizamoğlu

buniastroloji@gmail.com

GÜNEŞ BALIK BURCU’NDA Enerjiler yumuşuyor mu?

Charter seferleriyle Ukrayna, Rusya, Polonya gibi ülkelerden Kayse- ri’ye gelen turistlerin yanı sıra Kovid-19 tedbirleri kapsamında sokağa çıkma kısıtlaması öncesi seyahat ve konaklama izin belgesi alan yerli ziyaretçiler, Erci- yes’te kayak ve snowboard yapmanın keyfini çıkardı.

Tesislerde sosyal mesafe, maske ve temizlik kurallarına dikkat ediliyor.

Erciyes’te yerli ve yabancı ziyaretçi yoğunluğu

Erciyes Kış Sporları ve Turizm

Merkezi’ne charter seferleriyle

gelen yabancı turistler ile yerli

ziyaretçiler, pistleri doldurdu

(17)

18 Şubat 2021 Perşembe

17

. ANKHABER

G

azeteciler, yazarlar yazılarıyla, televizyoncular görsel özellik- leriyle insanlara hitap ederken, radyocular sesleriyle bilinir, tanınır.

Ostim Radyoda “Muratla Gönül Sofrası” programının yapımcılığını ve sunuculuğu yapan Murat Erdoğan bu isimlerden biri. Güler yüzündeki samimiyeti sesine katarak insanların kalbine kulağından giren sunucu 1981 yılında Ankara’da doğmuş. 4 çocuklu bir ailenin en küçüğü olan Murat Er- doğan ilkokul, ortaokul ve lise eğitimi- mi Ankara da tamamladıktan sonra,

‘ver elini KKTC’ demiş ve Doğu Ak- deniz Üniversitesinde Halkla İlişkiler ve Reklamcılık bölümünde okumuş.

Sonra? Sonrasını kendisi anlatsın:

“Askerliğimi Erzincan Merkezde bando birliğinde yaptım. 2012 yılında ASY MEDYA GRUP ta radyo reklam ve planlama biriminde çalışmaya başladım ve reklam müdürlüğü görevime halen devam etmekteyim.

96.0 frekanslı Ostim Radyoda ‘Muratla Gönül Sofrası’ programını yapıyor ve sunuyorum. Sadece Ankara’dan değil yurt geneli ve yurt dışından da katılımın yüksek olduğu ve dinleyici ile iç içe olan doğal bir programda gündemi takip eden dinleyicilerin isteklerine yer veriyorum. Kısa zamanda iyi bir dinleyici kitlesine sahip oldum.

Çalışma dışında kalan tüm vaktimi ailemle geçiririm. Tespih, yüzük, saat, para, CD ve eski kaset koleksiyonum var. Antika eşyalarla ilgilenirim. Mü- ziğe ilgim olduğu için bağlama ve org çalmaktan hoşlanıyorum. Evde Balık besliyorum. Koyu bir Galatasaray ta- raftarıyım. Evli ve 2 çocuk babasıyım.”

Farklı özellikleri olan bir radyocu

MURAT ERDOĞAN

Sağlık Bakanlığından emekli, Yozgat Osmanpaşalı şair Salim Akdoğan’ın şiiri bestelendi.

Şairin şiir kitabında yer alan “Gelmedi bir şey elimden” şiirine besteleyen sanatçı Aytuğ

Özdemir, aynı zamanda farklı yorumuyla beğeni topladı.

Uzun zamandan beri şiir yazan Salim Akdoğan’ın başka şiirleriyle ilgili beste çalışmaları da devam ediyor. . ANKHABER

Salim Akdoğan’ın şiiri bestelendi

Salim Akdoğan

(18)

PUANLA BAŞLADI 11 YIL SONRA TAKIMIN BAŞINA GEÇEN TECRÜBELİ TEKNİK ADAM

MKE Ankaragücü’nün başına dördüncü kez geçen Hikmet Karaman, 11 yıl sonra çalıştırdığı takımına ilk maçında puan kazandırdı

S

üper Lig’in 25. haftasında konuk olduğu Hes Kablo Kayserispor’la 0-0 berabere kalan MKE Ankaragücü, büyük kısmını 10 kişi oynadığı maçta puan almayı başardı.

Sarı-lacivertliler, teknik direktör Hikmet Karaman yönetiminde verdiği ilk sınavında alt sıraları oldukça

ilgilendiren bir maça çıktı.

Karşılaşmanın 25. dakikasında Michal Pazdan’ın kırmızı kart görmesiyle MKE Ankaragücü 10 kişi kaldı.

Korcan’dan 7 kurtarış

Kümede kalma yarışında doğrudan rakibi olan Hes Kablo Kayserispor karşısında kalecisinin ve savunmasının

performansıyla golsüz beraberlik elde eden sarı- lacivertliler, 3 hafta sonra da puanla tanıştı.

MKE Ankaragücü puanını 19’a çıkarırken Hes Kablo Kayserispor ise puanını 25’e yükseltti. Sarı-lacivertliler 10 kişiyle puan almasına rağmen galibiyet hasretini 4 maça çıkardı.

MKE Ankaragücü’nün teknik direktörlüğüne dördüncü kez gelen Hikmet Karaman, sarı-lacivertli takımın başında 11 yılı aşkın süre sonra sahaya çıktı.

Sarı-lacivertlilerle son maçına 8 Kasım 2009’da çıkan Karaman, yeniden döndüğü başkent temsilcisiyle ilk sınavında puan almayı başardı.

İlk maç ilk puan

Süper Lig’de Hes Kablo Kayserispor’la golsüz berabere kalan sarı-lacivertliler, 22 Şubat

Pazartesi günü Eryaman’da

Çaykur Rizespor’u ağırlayacak

(19)

18 Şubat 2021 Perşembe

19

Her sezon öncesi Türk futbo- lunun sorunları masaya yatırılır.

Altyapıya önem verilmesi, yabancı oyuncu sınırlaması, kulüplerin mali yapısının denetlenmesi gibi birçok konu ele alınır, konuşulur.

Konuşmayı da çok iyi beceren bir ülkeyiz aslında. Lakin konu Türk futbolu olduğu zaman bu söylem- lerin arkası çoğu zaman boş kalır ve eyleme dökülmez kesinlikle.

Böyle bir ortamda da ülkemizde futbolun rollerinin ve kurallarının değişmesini beklemek gülünç kalır.

Marka olamadık

Bazı kanallar kendi spor kanallarını da yayın hayatına soktu son senelerde. Aslında bu kanalların varlığının ülkemizdeki sporun gelişmesi adına birçok faydası olacağını düşünmekteydim. Spor daha

fazla konuşulabilecekti. Futbol, basketbol ve voleybol gibi egemen spor dalları dışındaki sporların da insanlarla buluşması bu sayede kolaylaşacaktı. Ancak bir süre sonra fark edildi ki yayın süresinin yaklaşık %80’ini sadece futbol oluşturdu. Hani belki diyebilirsiniz “ne var bunda, futbol gibisi var mı?” diye. İşte bu kadar fazla konuşulan, daha fazla sesin kendini ifade ettiği, birçok farklı temanın ele alındığı konu olan Türk futbolunun dünyada bir marka değeri taşıması gerekiyordu.

Ülkemizdeki futbolun kalitesini artırmak, dünyada izlenilirliğini sağlamak, tribünlere daha çok insan çekmeyi eğer istiyorsak, önce spor kanallarındaki yıllardır aynı koltuğa egemenlik koyan benzer yüzlerden kurtulmalıyız. Futbolun tartışıldığı ortamda

hala eski yüzlerle, eski fikirlerle devam edersek zaten değişen dünyada ülkemizdeki futbolunda ilerlemesini bekleyemeyiz.

Neler gördük neler

Futbol programlarının kalitesi o kadar düştü ki, bilen bilmeyen, futbolu analiz eden edemeyen herkes bu pazarda para kokusunu alıp programlarda sağa sola ahkam kesmeyi kendine hak biliyordu. Bazen ise futbol dışında her şey konuşuldu bile oluyordu. Bilen bilir canlı yayında muz yiyen mi dersiniz, küfür eden mi. Böyle bir ortamda sağlıklı fikirlerin ve çözülmesini beklemek zaten imkansız.

Onun için TFF, Kulüpler Birliği, kulüpler, altyapılar, yabancı futbolcu sayısı ve kulüple- rin denetlenmesi gibi konuların tartışılmasın- dan önce konuşan beyinleri değiştirmek, Türk futbolunun köklerinin tekrardan beslenip, yeniden doğmasına sebep olacaktır.

TÜRK FUTBOLUNDA DEĞİŞMESİ GEREKENLER-1

‘Spor programları’

‘konuşan beyinler’

olması gerekenler

oytuncekirdek@gmail.com

Oytun Ç.

Böyle bir

ortamda

ülkemizde

futbolun

rollerinin ve

kurallarının

değişmesini

beklemek

gülünç kalır

(20)

YAZARIMIZ

koronavirüsü nasıl yendi?

H A B E R İ N B A Ş K E N T İ

18 ŞUBAT 2021 Perşembe

www.ankhaber.com

FARKINA VARDI AMA

“İngiltere’de her gün yaklaşık bin 500 kişinin hayatını kaybettiği günlerde acil hastaneye kaldırılan binlerce koronavirüs vakasından sadece biri olduğumun farkındaydım. ..”

EN BÜYÜK HATASI…

“Pozitif sonucunu aldığım güne kadar üç gün normal hayatımı sürdürürünce, virüsü bütün aile bireylerime de yaymış oldum. Oysa ilk günden kendimi izole etmem gerekiyordu.”

ÖNERİLERİ VAR…

Oxford Üniversitesi’nin ‘gönüllü’

deneği olmayı kabul eden Mustafa Köker, “İngiltere’de Koronavirüs Gerçeğiyle Yüzleşmek” başlıklı yazısında tavsiyelerde de bulunuyor.

Londra’da yaşayan

Mustafa Köker,

‘yakinen tanıştık’

dediği

Kovid-19’a yakalanma süreci ile

tedavisinde yaşadıklarını anlattı

>> Mustafa KÖKER’in mutlaka okunması gereken

yazısı internet sitemizde

www.ankhaber.com

Referanslar

Benzer Belgeler

11.2) Yönetim Kurulunda görev alacak bağımsız üyelerin sayısı ve nitelikleri Sermaye Piyasası Kurulu’nun kurumsal yönetime ilişkin düzenlemelerine göre tespit edilir.

SPK’nın Kurumsal Yönetim İlkeleri’nin 1.3.7 no’lu maddesi gereğince, yönetim hakimiyetini elinde bulunduran pay sahiplerinin, yönetim kurulu üyelerinin, üst düzey

Yönetim Kurulu Üyelerimizin TTK’nun “Şirketle İşlem Yapma, Şirkete Borçlanma Yasağı” başlıklı 395. Maddesi çerçevesinde işlem yapabilmeleri ancak Genel

Dırahşan Tamara Bozkuş(Bağımsız Üye) üye olarak görev yapmaktadırlar.TTK ve Yönetmelik hükümleri ile ana sözleşmemizde yer alan esaslar çerçevesinde Bağımsız

SPK’nın Kurumsal Yönetim İlkeleri’nin 1.3.6 no’lu maddesi gereğince, yönetim hakimiyetini elinde bulunduran pay sahiplerinin, yönetim kurulu üyelerinin, üst düzey

Geçen çalışma dönemine ilişkin Yönetim Kurulu çalışma raporu ile 2008 yılına ait kesin bilanço ve gelir-gider çizelgelerinin sunulması, görüşülmesi ve

d) Safi kardan a, b, c bentlerinde belirtilen meblağlar düşüldükten sonra kalan kısmı Genel Kurul kısmen veya tamamen ikinci temettü hissesi olarak dağıtmaya veya

G- Her türlü gayrimenkul mallar ve bu mallara müteallik haklar iktisap etmek, tasarruf etmek ve bu husus Ģirket iĢleri için lüzumlu gayrimenkul ve tesisleri satın almak,