• Sonuç bulunamadı

Adolesanda Endometriozisin Bilimsel Araştırılması

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Adolesanda Endometriozisin Bilimsel Araştırılması"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Adolesanda Endometriozisin Bilimsel Araştırılması

Shah DK, Missmer SA. Scientific investigation of endometriosis among adolescents. J Pediatr Adolesc Gynecol 2011;24(5 Suppl):S18-9.

Özet

Adolesanlarda endometriozis ile ilgili literatür kısıtlıdır ve mevcut data retrospektif ve tanımlayıcı niteliktedir. Hastalığın adolesanda patofizyolojisinin farklı olduğu düşünülse de epidemiyolojik ve moleküler veriler bu bilgiyi desteklememektedir fakat red de etmemektedir.

Ayrıca, kısıtlı literatür adolesan dönemde yapılan girişimlerin ağrı ve infertilite gibi erişkindeki uzun vadeli sekelleri engelleyebileceği noktasında yeterli bilgi sağlamamaktadır.

Risk faktörlerini belirlemek için vaka kontrollü ve kohort çalışmalar, tedavi sonuçlarını değerlendirmek için prospektif gözlemsel ve girişimsel çalışmalar adolesanda endometriozis hakkında bilgilerimizi arttırmal için gereklidir.

Adolesana spesifik endometriozis konusunda bilimsel literatür kısıtlı olup mevcut data retrospektif ve tanımlayıcıdır. Bu derleme şimdiye kadar yapılan çalışmaları özetlemekte ve araştırılması gerekli noktaları ortaya koymaktadır.

GİRİŞ

İlk yazılarda adolesan populasyonunda endometriozis insidansını tanımlamaya odaklanılmıştı.

Goldstein ve ark. 1980 yılında kronik pelvik ağrı nedeniyle laparoskopi yapılan 140 adolesanda cerrahi olarak teyid edilmiş endometriozis prevalansını %47 olarak ifade etmiştir.

Sonraki retrospektif çalışmalar kronik pelvik ağrısı olan adolesanlarda endometriozis insidansını %25-38 olarak vermiştir. İki çalışmada NSAID ve OKS gibi konvansiyonel tedavilere cevap vermeyen ağrısı olan adolesan grubunda endometriozis prevalansı %73 olarak verilmiştir.

Adolesanda endometriozis ile ilgili geniş kapsamlı epidemiyolojik bir çalışma yoktur.

Retrospektif kohort tek çalışmada pozitif aile hikayesi endometriozisi olan adolesanlarda erişkin grubuna göre daha fazla bulunmuştur (%30 ve %7.6). Fakat hasta sayısı yetersizdir.

Bu noktada endometriozisi olan annelerin kızlarını aynı hastalık olasılığı ile daha erken doktora getirmesinin etkisi olabilir.

(2)

Adolesanda endometriozis klinik prezentasyonunun erişkinden farkı konusunda literatür kısıtlıdır. Erişkindeki klasik dismenore semptomu ile ters olarak adolesanda siklik olmayan pelvik ağrı görülmektedir.

Değişik çalışmalarda adolesan ve erişkin endometriozis olgularındaki cerrahi prezentasyon karşılaştırılmıştır. Bir çalışmada 20 adolesan ve 143 erişkine pelvik ağrı değerlendirmesi için laparoskopik cerrahi uygulanmış, kırmızı lezyonlar adolesanda daha fazla bulunmuştur. Bu atipik lezyonların adolesanda daha fazla olması başka çalışmalarda da gösterilmiştir.

Tanımlayıcı çalışmalar adolesan endometriozis olgularının çoğunluğunun evre I veya II olduğunu göstermiştir. Cerrahi ya da medikal tedavinin hastalığın ilerlemesini kontrol etmedeki rolü konusunda yeterli çalışma yoktur. Yapılan az hasta ile az sayıda çalışmada hastalık progresyonunun kişiler arasında çok değişken olduğu ifade edilmektedir.

Adolesan endometriozisi konusundaki araştırmalar hala emekleme aşamasındadır.

Mevcut literatür vaka takdimleri ve tanımlayıcı çalışmalar şeklindedir. Muhtemelen adolesan endometriozisinin patofizyolojisi farklıdır fakat epidemiyolojik ve moleküler çalışmalar bu savı ne desteklemekte ne de reddetmektedir. Adolesan endometriozisinde in utero, erken çocukluk ve ergenlik dönemlerindeki muhtemel risk faktörlerini belirlemek için yapılacak vaka kontrollü ya da kohort çalışmalar hastalığın etyolojisi ve progresyonunu anlamamız için gereklidir. Mevcut literatür adolesan dönemde endometriozisin tedavisinin erişkin dönemde ağrı infertilite gibi uzun vadede sekelleri engelleyebileceği konusunda yetersiz kalmaktadır.

Araştırılması gereken diğer konular GnRH agonist tedavilerinin yeri, hastalık progresyonu, medikal ve cerrahi tedavilerle hayat kalitesi olarak ifade edilebilir. Diyet, yaşam stili, alternatif tedaviler ve bunların kısa ve uzun vadeli etkileri de araştırılacak konulardandır.

Adolesan populasyonunda endometriozis konusunda bu gibi soruların çoğunluğunu cevaplamak ve çözmek için prospektif gözlemsel ve girişimsel çalışmaların yapılması gerekmektedir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Marfan sendromlu ve ciddi aor- tik kapak yetmezli¤i, h›zla ilerleyen aortik dilatasyonu bulunan veya akut aortik disseksiyon geliflen genç hastalarda Bentall prosedürü güvenle

kıkırdağı içeren ya da içermeyen cilt defektlerinin tamirinde, postaurikuler arterin korunduğu, renk, doku uyumu çok yüksek olan, donör bölgeye yakınlığı

İnsülin direnci PKOS tanısı konulan kadınlarda anovülasyon ve hipe- randrojenemiyi şiddetlendirdiği için metformin gibi insülin duyarlılığını arttıran ilaçlar

Pelvik muayenenin kronik pelvik ağrılı olgularda tanı koymadaki duyarlı- lığı % 11.54, (laparoskopide patoloji izlenen ve pelvik muayenede de patoloji olduğu düşünülen)

Serum inhibin B seviyelerinin testiküler bozukluğu olan- larda kontrol grubu ile karşılaştırıldığında anlamlı olacak şekilde daha düşük düzeylerde olduğu bunun gibi

Sakro- kolpopeksi ameliyatı öncesi ve sonrasında cinsel işlevin değerlendirildiği bir çalışmada kullanılan mesh türünden bağımsız olarak sakrokolpopeksi

Hastalar transabdominal ultrasonografi ile değerlen- dirildikten sonra 2 gruba ayrıldı; prostat kalsifikasyonları tespit edilen 175 hasta kalsifikasyon grubuna, prostat

Kronik pelvik ağrının oluşumunda rol oynayan etyolojik faktörler, tanılama ve tedavi yöntemleri; Royal Collage of Obstetricians and Gynaecologists (2012) tarafından