www.ingilizcele.com Unit 2 – TEEN LIFE
VOCABULARY
• Teen/Teenager: 13-19 yaş arası gençler
• Daily routines: Her gün yapılan günlük rutin işler
• Get up: Uyanmak, kalkmak
• Wake someone up: Birisini uyandırmak
• Wash your face and hands: Yüzünü ve ellerini yıkamak
• Have breakfast: Kahvaltı yapmak
• Brush your teeth: Dişlerini fırçalamak
• Take a bath/Take a shower: Banyo yapmak/Duş almak
• Get dressed: Giyinmek
• Go to school: Okula gitmek
• Walk to school/Go to school on foot: Okula yürüyerek gitmek
• Go to school by bus: Okula otobüsle gitmek
• Drive someone to school: Birisini okula arabayla götürmek
• Take classes at school: Okulda derslere girmek
• Have lunch: Öğle yemeği yemek
• Come back home: Eve geri gelmek
• Arrive home from school: Okuldan eve gelmek
• Follow after-school activities: Okul sonrası etkinlikleri takip etmek
• Have dinner: Akşam yemeği yemek
• Spend time with family: Aile ile vakit geçirmek
• Do homework: ödev yapmak
• Listen to music: Müzik dinlemek
• Read a newspaper: Gazete okumak
• Chat with your friends online: Çevrimiçi arkadaşlarınla sohbet etmek
• Surf the internet: İnternette gezinmek
• Play computer games: Bilgisayar oyunları oynamak
• Play video games: Video oyunları oynamak
• Watch TV programs: Televizyon programları izlemek
• Watch a movie: Film izlemek
• Go to bed: Yatağa/uykuya gitmek
• Sleep: Uyumak
• Visit grandparents: Büyük anne ve babayı ziyaret etmek
• Play tennis: Tennis oynamak
• Do karate: Karate yapmak
• Ride a bike: Bisiklete binmek
• Ride a horse: Ata binmek
• Play soccer: Futbol oynamak
• Swim at the pool: Havuzda yüzmek
• Go out: Dışarı çıkmak
• Walk around: Dolaşmak, gezinmek
• Take cooking classes: yemek dersleri almak
• Skydiving: Paraşütle atlama
• Skating: Patenle kayma
• Snowboarding: Kar kayağı/Snowboard kullanarak kaymak
• Trekking: Yürüyüş
• Campfire: Kamp ateşi
• Take a selfie: Özçekim yapmak
www.ingilizcele.com
• Greet: Selamlaşmak
• Try: Denemek
• Attend: Katılmak
• Join: Katılmak
• Prefer: Tercih etmek
• Train: Antrenman yapmak
• Look fit: Formda görünmek
• Pay attention: Dikkat etmek
• Interested in: İlgili olmak
• Get high grades: Yüksek notlar almak
• Contact: İletişim kurmak
• Pick up: Arabayla almak
• Feed: Beslemek
• Prepare: Hazırlamak
• Learn new things: Yeni şeyler öğrenmek
• Stand: Katlanmak, dayanmak
• Unbearable: Katlanılmaz, dayanılmaz
• Interesting: İlginç
• Exciting: Heyecan verici
• Boring: Sıkıcı
• Fun: Eğlenceli
• Trendy: Modaya uygun
• Ridiculous: Gülünç
• Excellent: Mükemmel
• Healthy: Sağlıklı
• Lazy: Tembel
• Enormous: Çok büyük, kocaman
• Huge: Kocaman, dev gibi
• Difficult: Zor
• Expensive: Pahalı
• Be respectful of the elderly relatives: Yaşlı (daha büyük) akrabalara saygılı olmak
• Be realistic: Gerçekçi olmak
• Be sensitive: Duyarlı olmak
• Be honest with your friends and parents: Arkadaşlarına ve ailene dürüst olmak
• Use photo and video sharing applications: Fotoğraf ve video paylaşım uygulamaları kullanmak
• Share something on social media: Sosyal medyada bir şey paylaşmak
• Write comments on trending topics: Çok konuşulan (gündemde olan) konular hakkında yorumlar yazmak
• Follow the rules: Kurallara uymak, kuralları takip etmek
• Behave fairly: Adil davranmak
• Learn about your history and traditions: Tarihini ve geleneklerini öğrenmek
• Protect your cultural heritage: Kültürel mirasını korumak
• Save money: Para biriktirmek
• Keep up with the latest fashion: En son modaya ayak uydurmak, en son modayı takip etmek
• Smartphone application: Akıllı telefon uygulaması
• Free time: Boş zaman
www.ingilizcele.com
• Early: Erken
• Late: Geç
• In the morning: Sabah
• At noon: Öğlen
• In the afternoon: Öğleden sonra
• In the evening: Akşam
• At night: Gece
• Weekdays: Hafta içi günler
• Weekend: Haftasonu
• Every day: Her gün
• Every week: Her hafta
• Regularly: Düzenli olarak
• Gym: Spor salonu
• Fovourite singer: En sevilen şarkıcı
• Voice: Ses
• What a wonderful World: Ne harika bir dünya
• Beyond the borders: Sınırların ötesinde
• Traditional meal: Geleneksel yemek
• Countryside: Kırsal bölge
• Ordinary/Usual: sıradan, olağan, alışılmış
Frequency Adverbs (Sıklık Zarfları)
Always: Her zaman Usually: Genellikle Often: Sıklıkla Sometimes: Bazen Rarely: Nadiren Never: Asla