• Sonuç bulunamadı

yaratığını derhal rahatsız ediyor. Bunu hür- riyetine bir nevi tecavüz sayıyor. Ve itiraf edelim ki bu tepkiler çoğu zaman mimar ve şehircinin eserinde tam olarak muvaffak olamaması sebep olmuştur.

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "yaratığını derhal rahatsız ediyor. Bunu hür- riyetine bir nevi tecavüz sayıyor. Ve itiraf edelim ki bu tepkiler çoğu zaman mimar ve şehircinin eserinde tam olarak muvaffak olamaması sebep olmuştur. "

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

yaratığını derhal rahatsız ediyor. Bunu hür- riyetine bir nevi tecavüz sayıyor. Ve itiraf edelim ki bu tepkiler çoğu zaman mimar ve şehircinin eserinde tam olarak muvaffak olamaması sebep olmuştur.

Toplumun yaşama tarzlarına uygun or- tamlar, hacimler, elde etmek istiyorsa mimar en ince hassasiyetle adeta ana şefkatiyle problemlerin üzerine eğilerek eserlerini ve- rebilmelidir.

Sırf ekonomik mülâhazalarla insanlar birçok mecburiyetler altına sokulmak istenir- se, elbette direnirler.

Keza bazı mimarların kendi nazariye- lerine tonlumu zorla alıştırmak pahasına hazırladıkları bir konut tipinde insanların oturmak istememeleri gayet tabiîdir.

«Le Corbusier» nin bir «Complex» ile inşa ettiği «Ville Radieuse» ün kiracı bula- maması bunun tipik bir örneğini teşkil eder.

Gerçi «Corbusier» yapıda şekil ve ha- cimleri göreceği vazifeler doğurur formülünü yaymıştır ve kendisi bugünün hayat şartla- rını etüd ederek yeni tip konutlar yaratmak istemiştir. Bu hususta önder olmakla bera- ber çalışmaları sosyal açıdan ziyade teknik ve estetik yönden daha çok verimli olmuştur.

İkinci Dünya Harbinden sonra esas mevzuu konut olmuştur. O zamandan beri konut yapımında sosyal cihete daha fazla önem verilmeğe başlanmıştır. XX. asrın baş- larına kadar pek rağbette olan XVIII. asır plan anlayışı şimdi tamamen terk edilmiş- tir. Bugün mimarî «DESİGN» da birbirine eklenebilen hacimler sistemi tercih edilmek-

tedir ki bu suretle teknik ilerleme ve değ

:

- şikliklere yapıların intibakı çok daha ko'.ay olabilmektedir.

Belki bir gün konut blokları için de bu sistem rağbet görecektir.

1939-1945 harp tahribatı sonunda kitle halinde konut inşaatına geçildi, yeknesak mahalleler peyda oldu; belki bu yeknesaklık ahenk temininden uzak, ;ok farklı üslûpta mimarilerin çoğalmasını kısmen önleyebil- miştir. Ve böylece bu durum fayda temin etmiştir.

Gelelim her türlü yapıların ilk doku sistemleri bir değişme imkânı vermeli mi?

vermemeli mi? sualinin cevabına:

Denebilir ki, süratli teknik gelişmelere muvazi olarak binaların bu değişmelere ko- laylıkla intibak edebilmelerinde fayda var- dır. Ve böylelikle her çeşit yapının kolay- lıkla tevsiinin temini mimar tarafından ev- velden düşünülmüş demektir.

Bunun tahakkuku nasıl olmalıdır?

a — KONUT YAPILARINDA:

Bugün az gelişmiş ve ayrıca «Güdümlü iktisadiyat» rejimli ülkelerde temayül; ko- nutlarda mahal ve oda hacimlerim asgariye indirerek az para ile daha çok konut yap- maktır.

İlk nazarda makul görülebilen bu usul haddizatında hiç de iktisadî değildir. Çünkü dış yardımlar veya kalkınma planları saye- sinde dünyanın her tarafından halk tabaka- ları genellikle daha refahlı bir seviyeye ulaş- tığı müşahede edilmektedir.

Şimdi dar konutlara razı olmuş kimse- lerin ileride daha geniş dairelere sahip ol- mak isteyecekleri muhakkaktır.

Böylelikle halkın satın alma gücü artın- ca boş kalacak bu daireler kimseye yarama- yacaktır. İşte ekonominin tam tersi bir so- nuç.

Onun için bu yanlış hesaptan dönüp is- tikbale matuf olayları karşılayabilecek daha

«souple» diğer deyimle elâstikî formülleri kabullenmek daha doğru olur.

Bu elâstikiyeti temin edebilen kimse MİMARdır.

Bugünün ihtiyaçlarını karşılayan ve yarı- nın ihtiyaçlarına göre ayarlanabilecek inşaî sistemleri vücuda getirmek onun elindedir.

Bilgisi buna yeterlidir.

Örneğin; bir konut blokunda bugün kü- çük düşünülmüş daireler, bitişik, duvarla ay- rılmış daire ile muayyen şekillerde birleşe- rek genişleyebilir.

Mimar ilk «DESİGN» esnasında bir ileri tevsii imkânını düşünerek en ekono- mik hal çarelerini bulmak rolünü yüklen- diği takdirde mesele kalmaz.

Tabiatiyle böyle bir prensibin tahak- kuku şehircilik yönünden vaziyet planında bu dairelerin gelişmesinden ötürü hasıl ola- cak yeni birkaç konut blokunun inşasına elverişli rezerv sahaların ayrılmış olmasını

gerektirecektir ki, belli bir blok apartman- dan ayrılacak aileler kolaylıkla diğer yeni dairelere taşınabilsinler.

b — KONUTTAN GAYRI YAPILAR İÇİN İSE:

Sınaî sektörü, hizmetler sektörü veya sosyal tesislere mahsus yapılar bahsinde durum aynı olacaktır. Son senelerin tecrü- beleri, istatistikî neticeleri göstermiştir ki bu tür yapılar daimî surette tevsie muhtaç kalmışlardır. Dolayısıyle bu çeşit yapılar içinde civarında veya eklenebilecek şekilde rezerv sahalar düşünülmesi, tevsii imkânları- nın kolaylıkla teminini gerçekleştirecektir.

Bu ayarlamaları düşünürken, projesini tasarlarken mimar insan varlığının daima değişen ihtiyaçları hakkındaki bilgilere da- yanacaktır.

Görülüyor ki evvelce de belirttiğimiz beşer ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için mi- marın sosyoloji ilmine mutlak ihtiyacı ola- caktır.

Sosyoloji ve sosyolojinin babası EMİLE DURKEİM der ki:

«Sosyal ortam içinde insan fasılasız olarak inkişaf eder. Başlangıçta hayatın, bilhassa dış tesirlerin bünyesini etkileyen çetin şeraitine karşı kendini korumakla ye- tinmiş, bilâhare bu şartlar hafifleyince men- sup olduğu toplumun kaidelerine uymakla beraber zaman zaman kendisini tahdit eden prensipleri yıkmak çabasında bulunmuş ve bunda muvaffak da olmuştur.

Bu değişiklik toplum yararına yapıldığı andan itibaren de insan UYGAR olabilmiş- tir denilebilir, çünkü «Egoizm» den sıyrıla- bilmiş, mükemmeliyete yaklaşabilmiş, kısa- cası tekâmül edebilmiştir.

Yukarıdan beri MİMAR'ın cemiyet için- deki önemli rolünü belirtmeğe çalıştım. Sı- raladığımız hususlarla mücehhez yetiştiril- miş böyle bir insanın cemiyet içinde rahatça faydalı iş görebilmesini sağlamak, bulunduğu cemiyetin teşvik ve takdirine, otoritelerin de gerekli imkânları temin etmeleri ile kaimdir.

H A B E R L E R :

I.T.Ü. Mimarlık Fakültesi Yapı Araş- tırma Kurumu tarafından 2 - 3 Mart 1967 günlerinde bir, T ü r k i y e ' d e d e p - r e m d u r u m u ve e t k i a l a n - l a r ı konulu, panel düzenlenmiştir.

Çeşitli fakültelere bağlı profesör ve di- ğer öğretim üyeleri, jeoloji, jeofizik, mü- hendislik, mimarlık, şehircilik, yerleşme, yapı malzemesi bakımından, depremle il- gili sorunlar hakkında açıklamalarda bulun-

muşlardır. Panel Mimarlık Fakültesi dekanı Prof. Gündüz ÖZDEŞ'in konuşmasıyle açıl- mıştır. Panelin yürütücülüğünü Prof. Hande SUHER, raportörlüğünü Doç. Dr. Altan ÖKE yapmıştır.

A R K İ T E K T ' in K O L L E K S İ Y O N L A R I

(2)

kirli çamaşır, yakılacak şeyler, alet tamir hacimleri v.s.

Bölge 1 — (Az temiz saha): Yardımcı- lar, hemşire ve kadın doktorlar, erkek dok- torlar soyunma, duş, W.C. hacimleri, ameli- yat salonları başhemşiresi, hasta bekleme, sekreterler, dikte odası, hasta ayılma hacmi (hemşire istasyonu ve temizlik odası ile be- raber) özel bakım hacmi, anestetist ofisleri, nöbetçi doktor, doktor, hemşire istirahat ha-

cimleri, çay mutfağı, konferans salonu, ilâç hazırlama, patoloji laboratuvarı, malzeme hazırlama hacmi, steril olmayan malzeme de- posu v.s.

Bölge 2 — Temiz saha): Hasta hazırlık ve anestezi hacimleri, el yıkama, sub-sterili- zasyon, steril malzeme deposu, steril çar- şaf v.s. deposu, alet deposu, pompa odası, anestezi deposu, E.A.G. odası, portatif rönt- Cîh cihazı ve karanlık oda, alçı odası, seyir yerleri v.s.

Bölge 3 —(Steril saha): Ameliyat sa- lonları eğer bu bölümde düşünülüyorsa sis- toskopi ve endoskopi hacimleri.

Bölge 4 Ameliyat masasının kendisidir.

Bu bölgelendirmc her hastahanenin ti- pine, özelliklerine göre daha teknik ve tıbbî bir şekilde tesbit ve ispat edilebilinir. Plan- lamada irtibatlar yalnız 0 ile 1, 1 ve 2, 2 ve 3 bölgeleri arasında düşünülmelidir.

(Şekil: 1)

(Devam edecek)

H A B E R L E R :

• KAT MÜLKİYET KANUNU DEĞİŞECEK

CHP Trabzon Milletvekili Ahmet Şe- ner, Komisyonda yaptığı konuşmada Kat Mülkiyeti Kanununu eleştirmiş «Ankara'da bir kata sahip olmak isterseniz hemen işken- ce başlamaktadır. Eğer 18 daireli bir apart- manda bir katınız olursa elli iki fotoğraf, çıkarmanız lâzım gelmekte buna ayrıca, 70 proje ve bir o kadar imza eklenmektedir.

Tapu ve Kadastro Daireleri şimdiden evraklarla dolup taşmaktadır.» demiştir. Şe- ner, kanunun bilhassa 12. ve 52. maddeleri- nin facia olduğunu öne sürmüş, «Ankara'da Belediye İmar Müdürlüğünde bir şirket ku- rulmuş, 1000 lira vermeden kat projesini ge- çiremezsiniz» demiştir.

Tenkitleri cevaplandıran Devlet Baka- nı Refet Sezgin Kat Mülkiyeti Kanununun tadili için gerekli hazırlıkların başladığını bildirmiş. Ankara Belediyesince olayla ilgili olarak «Zecrî tedbirler alıncaktır» demiştir.

ARKİTEKT : Tapu idareleri, kanun ge- reğince dosyalara eklenecek fotoğrafların ait olduğu binayı en azından 13 X 18 cm. ola- rak göstermesini istemekte, bu sebeple, lü- zumsuz masraflara sebebiyet vermektedirler.

Bu gibi tescil işleri bütün dünyada mikro- filim ile yapıldığı halde tapucuların anlayış- sızlıkları kütük defterlerinin ve arşivlerin dolmasına yol açmaktadır.

Selçuk T a r i h v e Medeniyeti Enstitüsü K u r u l d u .

D ü n y a ' d a n

A n k a r a T a r i h ve Dil F a k ü l t e s i D e k a n ı P r o f . E m i n Bilgiç'in yaptığı basın toplantısında bildirdiğine göre, b i r «Selçuk t a r i h v e m e d e n i y e t i n i in- celeyecek b i r enstitü k u r u l m u ş t u r . » Bu münasebetle D e k a n şunları söy-

lemiştir: « T ü r k t a r i h i n i n d ö r t asırlık b i r devresini k a p s a y a n S e l ç u k l u dev- rini g ü n ışığına ç ı k a r m a k için çalış- m a k v e çalışabilecek o l a n l a r ı b i r a r a - ya t o p l a m a k i m k â n ı n ı h a z ı r l a d ı k . A - n a d o l u ' d a B i z a n s ' d a n sonra egemen- lik k u r a n v e b i l i m d e v e sosyal h a y a t - ta ulaştığı m e d e n i y e t seviyesi h i ç in- c e l e n m e m i ş t i r . E n s t i t ü k a r a n l ı k t a k a l m ı ş olan b u b ü y ü k m e d e n i y e t i in- celeyecektir.

H A B E R L E R :

1966 yılı içinde r e s t o r a s y o n u ni- h a y e t e e r e n S a r a ç h a n e b a ş ı n d a k i A m c a z a d e H ü s e y i n P a ş a medresesin- d e V a k ı f l a r G e n e l M ü d ü r l ü ğ ü n ü n Mayıs 1966 t a r i h i n d e almış olduğu b i r k a r a r ile T ü r k inşaat v e sanat eserleri Müzesi k u r u l m a s ı n a b a ş l a n - mıştır. Müzede, alçı m ü l a j k a l ı p l a r , m i m a r î p a r ç a l a r vesair cepheler, k a -

pılar, şamdan, rahle, b u h u r d a n , g ü - l e b d a n v.s. gibi k ü ç ü k t e b e r r ü k â t eş- y a l a r t e ş h i r edilecektir. Teşhir v e tanzimde, h a l e n a r k e o l o g E r d e m Y Ü - CEL, s a n a t t a r i h ç i l e r i T ü l a y T U N - CER v e T ü r k â n A Y D I N g ö r e v l e n d i - r i l m i ş l e r d i r .

Müzenin, N i s a n 1967 d e u m u m a açılmasına çalışılmaktadır.

M İ M A R Î Y A R I Ş M A :

İ.T.Ü. K a m p ü s u ş e h r e ait zooloji v e b o t a n i k b a h ç e l e r i ile r e k r e a s y o n tesisleri genel y e r l e ş m e p l a n ı v e b i r y u r t ünitesi m i m a r î p r o j e y a r ı ş m a s ı açılmıştır.

Y a r ı ş m a süresi 10. Ş u b a t 1967 d e sona e r e c e k t i r .

Y a r ı ş m a ş a r t l a r ı İ s t a n b u l ' d a İ.T.

Ü. Y a p ı İşleri B a ş k a n l ı ğ ı n d a n , A n k a -

r a v e İ z m i r ' d e M i m a r l a r Odası Ş u b e -

lerinden, 1000.— (yüz) T. L i r a s ı k a r -

şılığında alınabilir.

(3)

H A B E R L E R :

• BERGAMA MÜZESİNDEN İKİNCİ BAKÜS HEYKELİ DE ÇALINDI

(Cmnhuriyeften) Bergama Müzesinden ikinci Baküs hey- keli de çalınmıştır. Bir süre önce çalman Bü- yük Baküs heykelinden sonra ikincisinin ça- lındığı, yapılan sayım sonunda meydana çık- mıştır. Şarap tanrısı Baküs'ün ikinci heyke- linin çalınması üzerine Müzedeki bekçi kad- rosu dörde çıkarılmıştır. Akropol'de bulunan beyaz, mermer üzerindeki Baküs kabartması- nın da yerinden sökülerek götürlümüş oldu- ğu tesbit edilmiştir. Böylece, en büyük Baküs mabedinin bulunduğu Bergama'da şarap tanrısının hiç bir heykeli kalmamıştır.

• AVRUPANIN EN BÜYÜK OTELİ Moskova (A.A.) Avrupa'nın en büyük oteli kabul edi- len 3182 odalı, 5890 kişilik «Rosia» oteli- nin ilk kısmı dün hizmete açılmıştır. 44 milyon dolara çıkan otelin tamamı, bolşevik ihtilâlinin 50 nci yıldönümüne rastlayan 7 Kasım günü açılacaktır.

• HERKÜL'Ü KAÇIRMAK İSTEDİLER (Cumhuriyeften) Dünyada bir eşi daha bulunmayan bronzdan yapılmış 4. yüzyıla ait güzellik ve kuvvet ilâhı Heraklios (Herkül) heyke- lini kaçırmak isteyen 3 heykel kaçakçısı Alanya'da yakalanmışlardır. Arkeologlar ta- rafından 6 milyon lira değerinde olduğu tes- bit edilen Herkül heykelini Alanya'nın Kıllı köyündeki Asâr mevkiinde gizli kazı yapa- rak çıkaran Ömer Şanlı, Mustafa Karataş ve Hasan Uysal adlarındaki kaçakçılar Jandar- ma Komutanı Yüzbaşı Necdet Camuşçuoğlu komutasındaki müfrezeler tarafından 7 gün- lük takipten sonra yakalanmıştır.

62 santim boyundaki heykel Alanya müzesine konulmuş, kaçakçılar mahkemece tutuklanmıştır.

• SELİMİYE'NİN ETRAFI TANZİM EDİLECEK

Ankara, (A.A.) Serhad şehri Edirne'de, Biiyük Türk Mi- marı Sinan tarafından yapılmış bulunan ta- rihî Selimiye. Camii'nin etrafının tanzimi için İller Bankası Genel Müdürlüğü tarafından, meleketimizdekı mimar ve mühendislerin ka- tılacağı bir yarışma tertip edilmiştir.

İller Bankası Genel Müdürü Vedat Önsal, Anadolu Ajansı muhabirine bu konu- da şunları söylemiştir:

«— Türkiye ve dünya çapında değer taşıyan eserlerin bulunduğu Edirne Selimiye Ca-rıii civarının tanzimi işi ile ilgili olarak, üç buçuk aydan beri çalışmalar yapmakta- yız. Teşkil edilen jüri, Edirne'de ve Genel Müdürlüğümüzde yapmış olduğu toplantılar

da, program şartları ile müsabakalara katı- lacaklara verilecek dokümanları tesbit etmiş bulunmaktadır. Süresi 2,5 ay olarak kabul edilen yarışma, önümüzdeki Mart ayı başın- da ilân edilecektir. Tatbikat planları birinci gelen eser sahibine yaptırılacak ve iş 1967 yılı sonuna kadar tamamlanacaktır.

Selimiye Camii etrafındaki bütün tarihî eski eserlere zarar vermeyecek şekilde hazır- lanacak imar projesinde, birinciye 30, ikin- ciye 25, üçüncüye 20, dördüncüye 15 ve beşinciye 10 bin lira ödül verilecektir. Ay- rıca, yarışmaya katılacaklardan 3 mansiyon sahibine de beşer bin lira verilmesi karar- laştırılmıştır.»

Öte yandan öğrendiğimize göre, mem- leketimizin önemli şehirlerinden biri olan Sivas'ın imar planı da, İller Bankası Ge- nel Müdürlüğü tarafından yarışmaya çıka- rılmıştır.

Sivas şehrinin 20 senelik gelişme dev- resi nazara alınarak yapılacak imar planının yarışma süresi 4 ay olarak kabul edilmiş olup. Mart ayı içinde ilân edilecektir. Yarış- mada birinciliği alacak esere 50, ikinciye 30 ve üçüncü gelecek esere de 20 bin lira ödü!

verilecektir.

• GELECEĞİN PLASTİK EVLERİ Stuttgart (DaD) — 36 yaşındaki Stutt- gart'lı mimar Rudolf Doernach şehircilik alanında büyük bir ihtilâl yaratacak yeni bir inşaat tarzı geliştirmiştir. Doernach tarafın- dan «Biotektur» olarak adlandırılan bu yeni inşaat şeklinin esasmı, tamamen fabrikada hazırlanmış inşaat hücreleri teşkil etmekte- dir. Bu hücreler istendiği şekilde bir çelik iskele sistemine asılmaktadır (model). Fab- rikada imal edilen hazır evler plastikten ya- pılmıştır. Duvarların esasını 20 - 30 mm çapında kil bilyalar teşkil etmektedir. Ça- buk sertleşen bir plâstik köpük, kil bilyala- rm etrafını kaplayıp, bunları birbirine bağ- layarak. boşlukları doldurmaktadır. Bu şe- kilde pişirilen inşaat malzemesine «İsoton»

adı verilmektedir. «İsoton» betonun altıda biri ağırlığında olduğu halde, soğuk ve sese karşı izolasyon kabiliyeti 2,5 misli fazladır.

Plâstik küpler iskele sistemine yerleştirildik- ten sonra da nakledilebilmektedir. Taşın- mak isteyen kimse, tren, kamyon veya mav- nalarla evinin duvarlarını da taşıyabilir. Mü- him olan, taşınılan yerde bir inşaat iskele- sinin bulunmasıdır.

İ. U.

• KIŞIN GÜNEY MEMLEKETLERİNDE TATİL

Hamburg (DaD) — Güzel, güneşli ha- valar bakımından Allahm pek de lûtfuna uğramamış olan Alman milleti 1965/66 kı- şında güneye doğru akın etmektedir. Bugün artık kışın ortasında bile güneyin sıcak ve güneşli sahillerinde deniz banyoları alabil- mek için faz!a paraya ihtiyaç yoktur. Seya-

hat büroları her keseye göre çeşit çeşit se- yahat programları hazırlamış bulunuyorlar.

Bu programların reklâmı «Güney memle- ketlerinin sıcak güneşi altında kışa iki hafta veda» şeklinde yapılmaktadır.

Kış programlarının başında klâstik Ak- deniz gezileri ile Karayib Denizindeki Antil adalarına tertiplenen geziler gelmektedir.

Şüphesiz kış tatilleri, yaz tatilinden pahalıya mal olmaktadır. Fakat bu durum, kış ayla- rına mahsus gezi programlarının gördüğü rağbete zarar vermemektedir. Bu gibi gezi- lere karşı talep gün geçtikçe artmaktadır.

Daha yaz mevsimi sona ermeden, eylül ayında kış gezilerinin dolmak üzere olduğu duyulmaktadır. Talep çok olduğu için, müra- caaiîr.rın vaktinde yapılması tavsiye edil- mektedir.

Vapur gezilerinde tertiplenen karnaval eğlenceleri veya yılbaşı balolarındım hoşlan- mayan kimseler için İspanya sahillerine, Kanarya veya Azor adalarına, Portekiz'in kış aylarında da tıpkı yazın ortasında gibi güneşi hiç eksik olmayan sıcak Alger ve sa- hillerine uçak seyahatleri de vardır. Kışın tatil yapan Alman turistleri Lübnan, Mısır, Fas. Tunus ve özellikle Cezayir'e de ilgi göstermektedirler. Doğu Afrika'ya tertiple- nen gezi programları son zamanlarda bir hayli ııcuzlatılmıştır. Tam pansiyon 18 gün- lük bir seyahat 1964 yılında 2.000 DM (yani 4.400 Türk Lirası) iken, bu kış aynı seyahat sadece 1.250 DM (yani 2.750 Türk Lirası) tutmaktadır. Kütle halinde turizm her yıl daha fazla gelişmesine rağmen, hali hazırdaki fiyatların devam edebileceği hu- susu şüphelidir. Şarter şirketleri tarifelerini

1966 yılında pahalılaştırmak niyetindedir.

Bazı güney memleketlerinde otel ve yiyecek fiyatları da artmıştır.

Venezuela ve Libya gibi memleketler de kış turizmine başlamak istiyorlar. Vene- zuela bu maksatla Frankfurt/Main şehrin- de bir devlet turizm bürosu açmış ve 2.000 D Marka (yani 4.400 Türk Lirasına) otel ve kahvaltı ücreti dahil olmak üzere 16 gün- lük uçak seyahatleri teklif etmiştir. Alman turizm uzmanları, Venezuelalılara, Orta Av- rupa turistleri için daha başka pek çok ca- zip teklifler bulunduğundan, 2.000 D Mark- lık bir programın zengin ve konforlu ol- ması gerektiğini söylemişlerdir. Libya, tu- rizm propagandasında şimdilik çekingen dav- ranmakta, fakat Alman seyahat acentala- rıyla işbirliği yapmağa çalışmaktadır. Orta Amerika'nın en küçük Cumhuriyeti Nika- ragua da avnı arzuyu izhar etmiştir.

Bütün bıı seyahat programlarının bü- yük ilgi toplayacağı şüphesizdir. Çünkü Batı Alman halkının bütün arzusu kışın ortasında birkaç hafta güneş yüzü görüp, ısınmaktır.

Halkın gerek kesesi, gerekse izin süresi de bövle seyahatlere kolaylıkla müsaade etmek- tedir.

Pablo Lacavc

(4)

H A B E R L E R : Y A P I G E R E Ç L E R İ F İ Y A T C E T V E L İ

24 K A T L I T A K S İ M O T E L İ

130 milyon liraya m a l olacak, 24 katlı 734 y a t a k l ı T a k s i m Otelinin in- şaatına ö n ü m ü z d e k i y ı l b a ş l a n a c a k - tır. T ü r k i y e ' n i n en b ü y ü k otelini Va- kıflar M ü d ü r l ü ğ ü , T ü r k i y e V a k ı f l a r Bankası, G ü n e ş Sigortacılık Ş i r k e t i Emekli Sandığı ile İş B a n k a s ı f i n a n - se edeceklerdir. 45 b i n m e t r e k a r e tu- tan inşaat s a h a s ı n d a k i çalışmalara i l k b a h a r d a n i t i b a r e n başlanacağın'.

V a k ı f l a r Genel M ü d ü r ü açıklamıştır.

Taksim Otelcilik A n o n i m Şirketi adı altında faaliyete geçen ticari k u r u l u ş çalışmalarını Sicilli Ticaret Gazete- sinde tescil ettirmiştir. Ş i r k e t yöne- ticileri inşaatın B e y n e l m i l e l y a r ı ş m a - da birinciliği k a z a n a n P r o f . K e m a l A. A R U ve a r k a d a ş l a r ı G r u b u n a ve- receklerini açıklamışlardır.

G O R B O N - IŞIL S E R A M İ K F A B R İ K A S I TEVSİ EDİLDİ.

Ş i m d i y e k a d a r s e r a m i k süs eşya- sı v e sipariş ü z e r i n e s e r a m i k p a n o l a r i m a l e d e n G o r b o n - Işıl f a b r i k a s ı , ge- nişletilmiş sanat i m a l â t ı n a i l â v e t e n s t a n d a r d r e n k l i d u v a r f a y a n s ı i m a l e t m e ğ e başlamıştır.

Ş i m d i l i k 15X15 v e 7.5X15 e- b a d ı n d a r e n k l i f a y a n s i m â l e t m e k t e - dir. A y r ı c a sipariş ü z e r i n e r ö l i y e f l i f a y a n s d a y a p m a k t a d ı r .

U. İ. A. nin son bülteninde haber v e r i l d i ğ i n e g ö r e I r a k l ı M i m a r l a r M ü - h e n d i s l e r B i r l i ğ i n d e n a y r ı l a r a k m ü s - takil bir teşkilât kurmuşlardır.

Çimento çini M

2

8.00 — 9.00 TL.

Mozaik çini M

2

10.00 — 12.00 TL.

Mozaik desenli çini M

2

12.50 — 15.00 TL.

Mozaik çini 30 X 30 M

2

22.00 TD.

Sun - Mermer 40 X 40 M

2

40.00 TL.

Trotuar çini 20 X 20 M

2

13.00 — 15.00 TL.

Kazma sapı adet 1.00 Lira Kazma (yerli) 12.50 - 14.00 Lira Kazma adet Av. 27.00 » Kürek > (yerli) 5.00-6.00 » 1/2 par. Su hortumu Mt.

3/4 » » »

1 » » » »

Kürek, Av.

Saç el arabası Elek teli m

2

Balyoz kg Galvanize tel Metal depluaye

3.75 5.00 6.50 9.50

85.— » 20 - 27.5 » 5.00 » 1,5-4 3,50 »

(ince) M

2

(kalın) M

2

YTONG YAPI FÎAT H B Harçlı b l o k l a r

ELEMANLARİ LİSTESİ

2.00 3.00

AB A s m o l e n BL.

K a l ı n l ı k

I P . i z o l a s y o n P l . K a l ı n l ı k

Ç P Çatı pl.

K a l ı n l ı k

D P döşeme pl.

K a l ı n l ı k

T L . / m

2

7,5 cm. 13,50 10 cm. 17 — 12,5 cm. 21,25 15 cm. 25,50 20 cm. 32,00 25 cm. 40,00 15 cm. 25,50 20 cm. 32,00 25 cm. 40,00

5 cm. 11,50 7,5 cm. 15,00 10 cm. 20,00 12,5 cm. 25,00 15 cm. 30,00 7,5 cm. 35,00 10 cm. 45,00 12 cm. 55,50 15 cm. 64,50 20 cm. 84,00 10 cm. 44,00 12,5 cm. 55,00 15 cm. 65,00 20 cm. 84,00 25 cm. 105,00 DIGER MAMULLER

Ytong kireci (parça) Ytong kireci (sönmüş) Y t o n g c ü r u f u Y t o n g t u t k a l ı Kuvarsit unu Kuvarsit mıcırı Kuvarsit balastı

N O T : Fiatlar fabrikada

FIAT LİSTESİ 135.— TL./'l'on 100.— TL./Toıı

2 0 . — T L . / m

3

1.—TL./Kg.

120.— TL./Ton 70.— TL./Ton 23.— TL./Ton vasıtaya teslimdir.

Mermer Fiyatları: M

2

Malzeme işçilik dahil: 2 cm. 3 cm.

Beyaz (Marmara Afyon) 7 5 . — 1 2 0 — Renkli Breş (Bilecik) 1 4 0 . — 2 0 0 — Traverten (Denizli) 1 0 0 . — 1 4 0 — Serpantin (Bilecik) 2 0 0 . — 2 9 0 — Albatr (Kırşehir -

Turhal) 2 2 0 . — 3 5 0 —

Gri (Şile) 8 5 . — 1 2 0 —

Sıhhî tesisat malzemesi (yerli) : Renkli banyo (yerli) 1 0 0 0 . — T L . Kare banyo (yerli) 154x70 5 9 0 . — >

1 0 5 X 7 0 5 0 0 . — »

Dökme 170x70 6 0 0 . — »

S a ç 1 6 0 X 7 0 5 0 0 . — » Duş teknesi (Beyaz) 0.80x0.80 310.— »

» » (Renkli) 5 0 0 . — »

» » (Emay - saç) 1 8 0 . — » Gazosifon (Arçelik) 1 6 5 0 . — » Klozet kapağı (Baka) 5 0 . — » (Plâstik) 32.50 >

» (Ahşap) 40.— »

L a v a b o 5 0 X 6 4 1 6 0 —

» 4 5 X 5 7 120.—

5 0 X 4 0 100.—

» 4 3 X 3 0 63 —

4 6 X 2 6 6 0 — Eviye 50x80 cm. Fr. 650—

40x50 cm. Ec. B. 350—

Eviye çelik 50x130 1000,—

60x200 1300—

Eviye (çelik pres) 50x1.00 500—

50x1.20 700—

50x1.70 900—

HeUİ taşı (Çek) 70 x 80 400—

» (İsrail) 250—

» (Eczacıbaşı) 175—

» P o l o n y a ) 1 5 0 —

» ( M e r m e r ) 1 0 0 —

» (Dökme emaye) 160.—

A l a f r a n g a helâ ( Ç e k ) .

» (İsrail) .

» CEczacıbaşı) 155—

» » ikinci 140—

Termosifon Bakır 300—

G a l v a n i z depo 32.—

Renkli Banyo Tak. (Ecz.) 2350.—

Lavabo ayaklı II. 550.—

Klozet II. 300.—

Rezervuar II. 270—

Sabunluk B. 20 - 25

Kâğıtlık B. 22 - 30

Havluluk 25

Etajer porselen 40

Etajer baka 3 0 —

Şofben Yünker 10 Ltr. 1000

13 » 1200

» » (Renkli) 1300

» Mora (Beyaz) 850

Banyo baterisi Krome 120—

Lavabo sifonu »

Yer sifonu 2 0 —

Musluk 1/2 P. » 10-12.—

3/4 P. » 14—

Zarb musluğu » 16—

Su saatleri :

1/2 parmak 115

3/4 145

1 190

TL

Çimento F a b r i k a t e s l i m i :

a) İlk dayanımı yüksek Portland çimen- tosu (İPC 600)

Ambalâjlı 190.— TL.

Çıplak 180.— TL.

b) Normal Portland çimentosu (NPC 350) Ambalajlı 170.— TL.

Çıplak 160.— TL.

c) Normal Demir Portland çimentosu (NDPC 350)

Ambalajlı 160.— TL.

Çıplak 150.— TL.

Referanslar

Benzer Belgeler

 Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara, Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü,..  Beden Eğitimi ve Spor Anabilim

 Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara, Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü,..  Beden Eğitimi ve Spor Anabilim

 Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara, Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü,..  Beden Eğitimi ve Spor Anabilim

Do¤al say›lar› da kapsayacak flekilde, ç›karma ifllemine göre kapal› olan, toplama ifllemine göre her eleman›n tersi bulunan, daha genifl bir küme

Eğer kaynak değişken değilse ve  yeteri kadar uzun bir süre ise, bu iki Fourier katsayısı (yani genlik) birbirine eşit olmalıdır ancak genellikle A(  )

[r]

Mahkemenin verdiği kararı, davacı Antalya Barosu'nun başkanı Mehmet Zeki Durmaz ve Baro çevre Kurulu Başkanı avukat Tuncay Koç, dün baro binasında düzenledikleri

Sanatçılarda bu çizgiye bağlıdırlar hemen hemen tüm ekspresyonist sanatçılar yakın ruh haline sahiptirler, yaşamın olumsuzlukları sanatçının eserini