DUYGU EĞİTİMİ
Duygu (İng. emotion), “Belirli nesne, olay ya da durumların kişinin iç dünyasında yarattığı etkidir” (Daş, 2018: 86-89).
“Mutluluk, sıkıntı, tiksinti gibi kısa süreli ruhsal durumlar”dır. “Bireyin duygusal yaşantısını dengeli biçimde geliştirme ve topluma duygusal yönden başarılı uyum sağlama amacı güden eğitim” ise duygu eğitimi ya da duygusal eğitim (İng. emotional/affective education) olarak adlandırılır (TÜBA, 2011: 370).
İnsanın yaşamını sürdürmesinde, çevresiyle iletişim kurmasında ve davranışlarını yönlendirmesinde duyguların önemli bir yeri vardır (İnanç, Bilgin ve Kılıç Atıcı, 2005: 219).
ÇOCUK EDEBİYATI VE DUYGU EĞİTİMİ
•
Öztürk (1997: 223)’e göre, insanın düşünsel ve
bilişsel yanı ne denli gelişirse gelişsin duygular
olmadan insan mutluluğu, yaratıcılığı ve sanatı
kalmaz. Bütün ilişkilerimizde, çevreye ve topluma
uyumumuzda bu duygusal yanımız bizi
yönlendirir, yaşamımıza doyum ya da acı verir.
ÇOCUK EDEBİYATI VE DUYGU EĞİTİMİ
•
Kavcar (1999: 5)’a göre edebiyatın bilimden farkı,
akıldan daha çok yüreğe seslenmesi, insandan
insana duyguları aktarmasıdır. Edebiyat yapıtları
bizde birtakım özlemler, düşler, tutkular ve
sevgiler uyandırır. Bilinç düzeyimizi yükseltir.
ÇOCUK EDEBİYATI VE DUYGU EĞİTİMİ
•
Sever (2012: 19)’e göre, nitelikli çocuk edebiyatı
ürünlerinde sözcükler ve çizgiler, ustaların elinde
çocuğun yaşamını bütünleyen birer araca
dönüşür. İnsanın günlük yaşamında sesiyle, jest
ve mimikleriyle, bedensel hareketleriyle yansıttığı
sevinç, korku, öfke; nitelikli yazınsal ürünlerde
sözcük ve çizgilerle yaşam bulur.
ÇOCUK EDEBİYATI VE DUYGU EĞİTİMİ
•
Yazıcı Okuyan ve Savi Çakar (2017) ortaokul
düzeyine seslenen çocuk kitaplarını duygusal
farkındalık ve duyguları ifade etme bağlamında
incelemiş, sonuç olarak kitaplarda kendi
duygularını ve başkalarının duygularını fark etme,
duygularını sözel ve sözel olmayan yollarla ifade
etme bağlamında çok sayıda anlatımın olduğunu
bulgulamıştır. Bununla beraber kitaplarda sevgi,
umut, özlem, mutluluk gibi olumlu duyguların
yanında öfke, kızgınlık, pişmanlık gibi olumsuz
duygulara da yer verildiği görülmüştür.
•
Arslan (2012: 225)’a göre, yapılan birçok çalışma
çocukların çok küçük yaşlardan başlayarak basit
duyguları (mutluluk, kızgınlık, korkma); ilerleyen
yaşla birlikte de daha karmaşık duyguları
(kıskançlık, şaşırma vb.) anlayıp
yorumlayabildiklerini ortaya çıkarmıştır.
DEĞER EĞİTİMİ
•
Değer (İng. value), “1. Bir varlığın ruhsal,
toplumsal, ahlaksal ya da güzelduyusal yönden
taşıdığı düşünülen yüksek ya da yararlı nitelik”tir
(Oğuzkan, 1993: 33).
DEĞER EĞİTİMİ
•
Çotuksöken (1992: 77)’e göre bir toplumun
bütünlüğü, uzlaşımsal değerlere sıkı sıkıya
bağlılığıyla orantılıdır. Değerlerine ilgisiz ve
yabancı kalan toplumlar zaman içinde birçok
tehlikeyle karşı karşıya kalır.
DEĞER EĞİTİMİ
•
Cüceloğlu (2001: 134-150)’na göre, kişisel bütünlüğün bir anlam ifade edebilmesi için evrensel değerlerin toplumun kültüründe yaşaması gerekir. Geleceği yaratmak, bu değerleri yaşamak ve yaşatmakla olasıdır; çünkü değerlerden kaynaklanan güç, insanı ezmeyen ve insan onurunu yücelten bir güçtür.
•
Alpöge (2011: 10-11)’ye göre, toplumların
güvenle işleyebilmesi yeni yetişen yurttaşların
evrensel değerleri benimsemelerine bağlıdır.
•
Duyuşsal alan (İng. affecive domain) “İlgi, tutum,
güdülenmişlik, kaygı, benlik, kişilik, değer
yargıları gibi boyutlardan oluşur. Bu boyutlar,
kişinin yaşamı boyunca geçirdiği yaşantılarının
ürünüdür. Bilişsel alanın bilgi basamağında
sayılabilecek bazı öğeler olmadan duyuşsal
alandaki özellikler gerçekleşmeyebilir; çünkü
bilmediğimiz bir nesneye ya da olguya karşı
herhangi bir sevgi, nefret gibi duyuşsal bir tepki
gösteremeyiz ya da göstersek bile bu durum
süreklilik kazanmayabilir” (Sönmez, 2007: 90).
EDEBİYAT VE DEĞER EĞİTİMİ
• Kavcar (1999: 6)’a göre edebiyat yapıtları insanın iç dünyasını yumuşatır. İnsan sevgisiyle, yurt sevgisiyle, yaşama sevgisiyle, doğa sevgisiyle daha nice sevgilerle yumuşatır. İyilik, dostluk, hoşgörü, bağışlama, dayanışma, çalışkanlık, dürüstlük gibi insana özgü değer ve nitelikleri geliştirip pekiştirir;
bunların yerleşip kökleşmesi, toplumsal yaşamın ve çağın gerektirdiği değerlerin benimsenmesi yolunda önemli rol oynar. Çotuksöken (2003: 150)’e göre, edebiyat yapıtları okurlarına ulusal ve evrensel değerler bilgisi ve bilincini kazandırır.