• Sonuç bulunamadı

Merakla beklenen BM

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Merakla beklenen BM"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Merakla beklenen BM İklim Raporu’nda, küresel ısınmanın son 50 yılda yüzde 90 oranında insan eliyle yaratıldığı ve sonuçlarının asırlarca süreceği belirtildi. Dünyanın en gelişmiş 8 kapitalist ülkesi zehirli gaz salınımında her zaman olduğu gibi başı çekiyor.

Merakla beklenen BM İklim Raporu’nda, küresel ısınmanın son 50 yılda yüzde 90 oranında insan eliyle yaratıldığı ve sonuçlarının asırlarca süreceği belirtildi. Raporaü göre, dünyanın en gelişmiş 8 kapitalist ülkesi, zehirli gaz

salınımında her zaman olduğu gibi başı çekiyor. En çok salınım yapan ülkeler ABD, Kanada ve Japonya.

Fransa’nın başkenti Paris’te düzenlenen ‘İklim Değişikliği’ konulu panelde, Hükümetler Arası İklim Değişikliği Uzmanlar Grubu’nu (HİDUG) oluşturan 2 bin 500 bilim insanı tarafından, 6 yıllık bir çalışma sonrasında 21 sayfalık bir rapor yayımlandı. 100’den fazla hükümetin temsilcisi tarafından da tartışılarak onaylanan 4. Değerlendirme Raporu, küresel ısınmanın nedenlerini ve etkilerini özetliyor.

Grubun başkanı Rajendra Pachauri, yaptığı açıklamada, raporu “daha önceki araştırmaların birkaç adım ötesine giden çok etkileyici bir belge” olarak nitelendirdi. Raporda 2100’e kadar sıcaklığın 1.8 ila 4 derece artacağı ve

okyanuslardaki su seviyesinin 18 ila 59 santimetre yükseleceği kaydedildi.

Panele 130 ülkeden 500 delege katıldı. Panele katılan yüzlerce bilim insanı ve bürokrat, bir hafta süren müzakerelerin ardından, gelecek için korkunç tahminlerde bulundular.

Öldürücü sıcak hava dalgaları

“Hava ve okyanus sıcaklıklarının artması, kar ve buzların erimesi ve deniz yüzeyinin yükselmesiyle elde edilen gözlemlerden, küresel ısınmanın var olduğundan tereddüt edilmediği”nin açıklandığı raporda, insan eliyle sera gazlarının salımının neden olduğu bugünkü sorunlar, şöyle sıralandı: Daha az soğuk günler, daha sıcak geceler, öldüren sıcak hava dalgaları, seller ve yoğun yağışlar, yıkıcı kuraklıklar ve kasırga ile tropikal fırtına gücünde artış. Raporda, “Denizler 18 ile 59 santim arasında yükselecek” deniyor. Antarktika ve Grönland’daki buzulların erimesiyle oluşacak yükselmenin de göz ardı edilmemesi gerektiği vurgulanıyor. Grönland, her 40 saatte bir 40 kilometreküp buz kaybediyor. Bu, gelişmiş bir ülkedeki 3-4 milyon nüfuslu bir kentin, örneğin Los Angeles’ın bir yıllık su kullanımına eşit.

Raporda, “Eğer şimdi bunun kötü olduğunu düşünüyorsanız, 21. yüzyıl boyunca zararlı etkileri 20. yüzyıl sırasındaki etkilerinden daha büyük olacak” denildi.

Nihai bildirgeye göre yüzyıl sonuna dek sıcaklık artışının 1.8 ila 4 dereceye ulaşabileceği belirtildi. HİDUG’un 2001 toplantısının sonunda yayınlanan raporda, ortalama sıcaklığın, yüzyılın sonunda 1990 raporuna göre 1.4 ila 5.8 santigrat derece artabileceği uyarısında bulunuluyordu. AB’nin önceki yıl organize ettiği uzmanlar toplantısında ise sıcaklık artışının 2 dereceyi geçmesi durumunda, gezegenimizin buna ayak uydurmakta çok zorlanacağı belirtilmişti. Panele katılan Amerikalı bilim adamı Susan Solomon, “Sera gazlarındaki artışın, insan faaliyetlerinin egemenliği altında olduğundan hiç şüphe yok” dedi. Colorado’daki Ulusal Atmosferik Araştırma Merkezi’nden iklim analizi yöneticisi Kevin Trenberth ise “Bu, durduramayacağınız bir şey. Farklı bir gezegen yaratıyoruz” dedi. Dünya liderlerinin mesajı yanlış alıp yenilgiyi kabullenmelerinden de endişe eden bilim insanları, liderlere sera gazları salımını azaltmaları ve daha sıcak bir dünyaya adapte olunması çağrısında bulundu. Arizona Üniversitesi’nden Jonathan Overpeck, “Eğer bir şey yapmamaya karar verirseniz, etkileri bir şey yapmamızdan daha büyük olacaktır” dedi.

Alarm sireni

Fransa’nın başkenti Paris’te düzenlenen ‘İklim Değişikliği’ panelinde açıklanan ve tehlikeli değişimin başladığına dikkat çeken küresel ısınma raporuyla ilgili, çevre örgütlerinden çeşitli tepkiler gelmeye başladı.

çevre örgütleri, “tehlike çanlarının artık çalmaya başladığını, ancak hâlâ bir şeyler yapılabileceğini” vurguluyor. Friends of the Earth (Dünya Dostları) örgütünden Catherine Pearce, “Dünya, iklim değişikliğinin yarattığı tehlikeye

(2)

karşı uyanmalı” diye konuştu. Pearce, hâlâ bir şeyler yapılabileceğini, ancak acil eyleme geçilmesi gerektiğini kaydetti. İngiltere Meteoroloji Kurumu’nda çalışan ve rapora katkı veren bilim adamı Richard Wood, raporu “iklim araştırmalarında bir köşe taşı” olarak nitelendirdi. Wood, “Dünya, iklim değişikliği konusunda çok büyük bir meydan okumayla karşı karşıya” diye konuştu.

Greenpeace de, raporu ‘alarm sireni’ olarak değerlendirdi. Greenpeace’ten yapılan yazılı açıklamada, “Grubun (2001’deki) son raporu uyanmak için bir çağrıysa, bugünkü rapor bir alarm sirenidir” denildi. Greenpeace İklim Kampanyası Sorumlusu Stephanie Tunmore tarafından yapılan açıklamada, “İyi haber, iklim sistemini ve insan etkisini anlamamızda büyük ölçüde ilerleme sağlanması, kötü haber ise geleceğimizin ne kadar tehlikede olduğunu bilmemiz” denildi.

Daha sıcak bir dünya

BM İklim Programı İcra Direktörü Achim Steiner, 2007’de doğacak çocukların daha sıcak bir dünyada yaşayacağını açıkladı. BM’nin küresel ısınma risklerine dikkati çekeceği iklim raporunun yayımlanmasından birkaç saat önce yazılı açıklamada bulunan Steiner, küresel olarak mesajın açık olduğunu belirterek çok geç olmadan bir şeyler yapılmaması halinde, karbondioksit ya da sera etkisi yaratan diğer gazların insanlık için gerçek bir risk oluşturduğu konusunda şüpheye mahal kalmayacağını ifade etti. Steiner, “2007’de doğacak çocuklar, daha sıcak bir dünyada, meteorolojik koşulların dikkate değer biçimde değiştiği ve denizin daha yüksek bir seviyede olduğu bir dünyada yaşayacak” ifadesini kullandı.

Chirac’tan ‘devrim’ çağrısı

Fransa Cumhurbaşkanı Chirac, Paris’te dünya ekolojik yönetimi konulu uluslararası bir konferansın açılışında yaptığı konuşmada, “İklimsel intikamın kontrol edilemeyeceği gün yaklaşıyor: Geri dönülmez olanın eşiğinde bulunuyoruz” ifadesini kullandı. Aciliyet karşısında ‘devrim’ yapma zamanının geldiğini söyleyen Chirac, Paris’te 50 kadar ülkeden gelen 200 kadar katılımcıya hitaben yaptığı konuşmada, “bilinç devrimi, ekonomi devrimi, siyasi eylem devriminin zamanının geldiğini” söyledi. (HABER MERKEZİ)

Zenginler kirletiyor

Birleşmiş Milletler’in iklim değişikliği konusunda yayımladığı bir rapor, küresel ısınmaya karşı harcanan çabalara karşın, sera gazlarının salınımının yükselişe geçtiğini ortaya koydu. Rapora göre sera gazı salınımının en hızlı arttığı ülke ise Türkiye. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Sekretaryası’nın yayımladığı raporun sonucu, dünyanın geleceği açısından korkutucu: Gelişmiş ülkelerin sera gazı salınımı, azalmak bir yana artıyor.

Dünyanın en gelişmiş 8 ülkesi, zehirli gaz salınımında her zaman olduğu gibi başı çekiyor. En çok salınım yapan ülkeler ABD, Kanada ve Japonya. G8’leri; İspanya, Ukrayna ve Polonya izliyor. Türkiye ise 2004’te atmosfere bıraktığı 294 milyon ton karbondioksitle, ikinci gurubun hemen arkasında yer alıyor.

Sanayileşmiş 41 ülkenin toplam sera gazı salınım miktarı, 2000 yılından bu yana yüzde 4 oranında arttı. Türkiye, karbondioksit salınımı en hızlı artan ülke durumunda. Türkiye, atmosferi kirletmek konusunda arayı büyük bir hızla kapatıyor. Rapora göre Türkiye; 1990-2004 yılları arasında yüzde 72.6’lık bir artış kaydetti ve karbondioksit gazı salınımında dünyada en hızlı artış kaydeden ülke durumuna geldi.

Klimanjaro’nun karları 22. yüzyılı görmeyecek

Klimanjaro’nun Ernest Hemingway’in romanlarına konu olan karları, 22’nci yüzyılı göremeyecek.

Ekvator çevresindeki az sayıda zirve buzulları, ne yazık ki 22’nci yüzyılı göremeyecek. Erimenin eko sisteme olan yıkıcı etkisi yıllar sonra ortaya çıktığında, önlem almak için çok geç olabilir.

Kenya Dağı eteklerindeki Naro Moru Köyü sakinleri, her yıl zirve karlarının erimesine tanık oluyor. Sıcak güneşin yıl boyu ısıttığı buzullar, yıllarca tutundukları kayaları terk etmek zorunda kalıyor, çünkü insan eliyle endüstriyel olarak dengesi bozulan iklim, artık geçmişte olduğundan daha sıcak. Köylüler, Associated Press muhabirine; dağlarda buzul erimesine bağlı olarak ufak şelaleler oluştuğunu ve bunların sesinin vadileri çınlattığını belirtiyor.

(3)

Associated Press’e konuşan University of Wisconsin öğretim üyesi Stefan Hastenrath, Afrika’daki buzul erimesinin karmaşık doğa olaylarının bir sonucu olduğunu ve daha derinlemesine araştırılması gerektiğini vurguluyor.

Hastenrath’a göre küresel ısınma mutlaka bir neden. Ancak iklimbilimciler, 0.7 santigrat derecelik bir sıcaklık artışının dahi buzulları eritmeye yeteceğinin altını çiziyor. Ugandalı meteorologlar da kendi ülkelerinin, son 50 yılda daha yüksek sıcaklığa maruz kaldığını teyit ediyor.

Referanslar

Benzer Belgeler

Mustafa Kaya, küresel ısınmanın kuşların göç mevsiminin değişmesine neden olduğunu belirterek, ''Zamansız göç eden kuşlar, yavru besleme problemleri yaşıyor, telef

Yeni keşfedilen, ortalama 800-1000 metre derinlikteki Tazmanya d ış akıntısı Hint, Pasifik ve Atlantik güney yarımküre okyanus havzalarını birbirine bağlayan bir 'süper

Türk heyetinin önceki ak şam yapacağı toplantı, zirveyi takip eden Türk katılımcıların ve sivil toplum örgütlerinin odak merkeziydi.. Toplant ıda altı konuşmacı

Kendisini bir tür kapitalizmin devamı ve tarihsel olarak ileri aşaması olarak gören bu kavray ış bize ne yazık ki çernobil felaketini yaşattı. yüzyılın sosyalizmi ise

Hepimizin suçlu hissetmesini istiyorlar ve çevreye saygılı tüketiciler olmamızı, satın almaktan asla vazgeçmeyen ancak “çevreye sayg ılı” olarak tüketen

İklim Değişikliği Paneli Başkanı Rajendra Pachauri toplantı sonrası basına yaptığı açıklamada, küresel ısınmanın en çok yoksullar ı olumsuz etkileyeceğine

Ayr›ca kad›nlar›n kemikleri genel olarak erkeklerden daha ince yap›l› oldu¤u ve kad›nlarda tepe kemik kütlesi de¤eri, erkekler- den %30 daha düflük oldu¤u

-Ba şta yeniden orman yetiştirme ve “orman rehabilitasyonu” olmak üzere her türlü ormancılık çalışmasının çevresel etki değerlendirmesinin yapılması;. -Ba şta