• Sonuç bulunamadı

• Öğretmenler, öğrencilerin sorunlarının gizliliğine  saygı duymalıdır. 

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "• Öğretmenler, öğrencilerin sorunlarının gizliliğine  saygı duymalıdır. "

Copied!
32
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

• ETKİN DİNLEME İÇİN NELER GEREKLİDİR? 

• Öğretmen, öğrencinin kendi sorunlarını çözebileceğine  kesinlikle inanmalıdır. 

• Öğretmen, öğrencinin dile getirdiği duygu ve 

düşüncelerini, bir öğrencide olması gereken düşünceler  saysa bile gerçekten kabul edilmelidir. 

• Öğretmen, duyguların genelde geçici ve anlık olduğunu  bilmelidir.

• Öğretmenler, öğrenciye sorunlarında yardımcı olmayı  istemeli ve bunun için zaman ayırmalı.

• Öğretmen, sorunu olan öğrenci ile birlikte olmalı ama  kendi kimliğini korumalıdır. 

(2)

• Öğretmenler, öğrencilerin sorunlarını paylaşmak  ve konuya başlamak için zorlanabileceklerini 

bilmelidir. 

• Öğretmenler, öğrencilerin sorunlarının gizliliğine  saygı duymalıdır. 

• Etkin Dinleme (E.D.) öğrenmeyi kolaylaştırmada,  yüreklendirmede, öğrencilerin düşünme, 

tartışma, soru sorma ve araştırmada kendilerini 

özgür hissedecekleri ortamı oluşturmada güçlü 

bir araçtır.

(3)

ETKİN DİNLEMEDE ZAMAN KAZANMA  NEDENLERİ:

• E.D. öğrencilerin sorunları ile başa 

çıkabilmelerine ve onları çözümlemelerine  yardım eder. 

• E.D. öğrencilerin duygularından korkmamalarına  ve duygularını  kötü olmamalarını anlamalarına  yardım eder.

• E.D. sorunu çözmesine yardımcı olur.

(4)

• E.D. sorunu çözümleme ve çözme  sorumluluğunu öğrencide bırakır.

• Öğretmen kendilerini dinlerken düşünce,  görüş ve duygularını ve kabul ettiğini görür,  bu nedenle görüşlerini almaya hazır olurlar. 

• E.D. Öğrenci ile öğretmen arasında da yakın 

ve anlamlı bir ilişkinin kurulmasını sağlar. 

(5)

“SEN İLETİLERİ”NE 

KARŞI “BEN İLETİLERİ”

(6)

Sınıf içi iletişimde “sen iletileri” yerine “ben  iletilerini” kullanmak öğrencileri yaptıkları  davranış üzerinde  düşünmeye iter.

sen iletileri öğrenciyi yargılar ve öğrencide  kızgınlığa sebep olur.

• Sen iletileri yükümlülüğü karşıdakine verir.

(7)

Ben iletisi sorumluluğu karşıdakine yükler. Öğrenci öğretmeni değerlendirir.

Sen iletisi öğrencisi öğrenciyi olumsuz etkiler. Öğrenci kendisini değerlendirir.

_______________________________________

(8)

Ancak en iyi kurgulanmış ben iletileri bile  öğrencilerin incinmesine sebep olabilir. 

Öğrencinin mesajındaki kodlamayı iyi anlayıp 

uygun ben iletisi kullanmak gerekir.

(9)

ÖZGÜVEN GELİŞTİRME

TAKTİKLERİ

(10)
(11)
(12)

Şu bir gerçek ki hayatta elde ettiğimiz başarıların hiçbiri tesadüfler sonucu kazanılmamıştır. Yani burada önemli olan nokta bizim başarılı olmak ve kazanmak için kadercilik oyunu oynamayıp bu kaderi oluşturabilmemiz için bir ön hazırlık

yapmamız, çabalamamız, başarma

içgüdüsüyle harekete geçmemizdir.

(13)

Denediğimiz her yeni şey için kendinize şans tanımalıyız. Önemli olan elde edilen sonuç değil, bu yolda harcanan

çabalardır. Bu yüzden kendimizi takdir

etmeyi bilmeliyiz.

(14)

“Özgüven nedir?” sorusuna şöyle cevap  verebiliriz:

Özgüven; kendine güven, kendini tanıma, kendine 

inanma ve öz saygı çerçevesinde inançlarına ve hayat  felsefesine göre hareket etme cesaretidir. Kendine 

güven tanımı, kendine ve dünyaya karşı, kendine saygı  duymaktan doğan cesur eylemlere yol açan olumlu bir  duygudur.

(15)

Yaptığımız hatalardan, yaptığımız veya yapmadığımız işlerden vb. 

bağımsız olarak kendimize değer vermek demektir.

Kendimizi iyi hissetmek; kusurlarımızın farkında olarak kendimizi  hayata değer katan biri olarak hissetmek demektir.

Sosyal hayatta geriye çekmek isteyen kör duygulara karşı koyarak  cesur olmak ve cesur bakmak demektir.

Başkalarının saygı ve dostluğuna layık olduğumuzu bilmek  demektir.

Hem güçlü ve hem zayıf yönlerimizi bilmek ve kabul etmek  demektir.

(16)

ŞU BELİRTİLER İNSANDA ÖZGÜVENİN EKSİK OLDUĞUNU GÖSTERİR:

Depresyon, sosyal fobi gibi kaygı bozuklukları, madde bağımlılığı, yeme  ve kişilik bozukluğu olan kişilerde özgüven eksikliği var demektir. 

Özgüven eksikliğinin belirtilerini şunlardır:

• Hayır diyememe, ilişkilerinde sınır koyamama, diğerleri tarafından  kullanılma.

• Eleştirilere karşı hassas olma.

• Sosyal ortamdan kaçınma, başkalarının önünde sunum veya konuşma  yapmaktan çekinme.

• Sürekli kıyaslama.

(17)

• Kendini değersiz, yetersiz ve başarısız olarak değerlendirme.

• Hızla umutsuzluğa kapılma.

• Diğer insanlar tarafından reddedileceğini önemsenmediğini  düşünmek.

• Karar almakta zorlanmak.

• Düşük beklentilere sahip olma.

• Fiziksel görünüşünü beğenmeme, olumlu yanlarını görmezden  gelme.

• Sevilmeme, suçluluk ve utanç hissi.

• Fikrini söyleyememe, söylerse onaylanmayacağına veya küçük  düşeceğine inanma.

• Çok fazla başkalarına ihtiyaç duyma.

• Risk alamama.

(18)

ÖZGÜVEN EKSİKLİĞİNDEN KURTULMAK İÇİN…

1‐ İlk önce kendinize merhamet gösterin: Kendinizi eleştirmekten,  şikâyetçi olmaktan, mükemmel olma isteğinizden vazgeçin.

2‐ Olumsuz iç konuşmanızı keşfedin ve daha olumlu düşüncelerle  değiştirin: Örneğin: ‘Zaman zaman bir şeyleri başaramazsam bile  değerli bir insanım’ veya ‘Başkalarından takdir almasam bile 

değerliyim’ düşüncesini artırın.

3‐ Olumlu yanlarınızı keşfedin: Hayatta başardığınız şeylerin listesini  yapın.

4‐ Görünüşünüze giyiminize dikkat edin: Dik oturun.

(19)

5‐ Hobiler edinin: Sevdiğiniz ilgi duyduğunuz mutlaka bir  şeyler vardır.

6‐ Sizin için önemli olan hedefler belirleyin: Amaçlarınıza  ulaşmak için süreci küçük adımlara bölerek başlayın.

7‐ Kendinize iyi bir arkadaş olun: En yakın arkadaşınıza ve  sevdiklerinize gösterdiğiniz anlayışı, saygıyı ve merhameti  kendinize de gösterin. Unutmayın: Ait olduğunuz en 

değerli hazineniz kendinize duyduğunuz saygıdır.

(20)

Peki Bunun İçin

Neler 

Yapmalıyız?

(21)

Risk almalıyız!

Her yeni deneyime yeni bir öğrenme fırsatı olarak bakabilmeliyiz. Asıl olan kazanmak yahut kaybetmek değil! Ancak bu şekilde yeni fırsatlarla karşılaşabiliriz ve kendimizi olduğumuz gibi kabul edebiliriz. Aksi taktirde, her fırsat açılmamış bir kutu olarak içimizde kalacak;

dolayısıyla doğrudan başarısızlıkla sonuçlanıp, kişisel gelişimimizi engelleyecektir.

(22)

İç konuşma yapmalıyız!

İç konuşma yaparak olumsuz varsayımlarımızla başa çıkabiliriz. Kendimize haksızlık ettiğimiz bu

durumlarda, “Dur bakalım, o kadar da değil?”

diyerek daha olumlu varsayımlar üretmeliyiz.

Örneğin, herhangi bir şeyin mükemmel olmasını beklediğimiz bir durumda, her şeyi mükemmel yapamayacağımızı, önemli olanın elimizden geldiği kadarını en iyi şekilde yapmaya çalışmak olduğunu

kendimize hatırlamak harika bir fikirdir.

(23)

Kişisel değerlendirme yapmalıyız!

Kendimizi her şeyden ve herkesten bağımsız  olarak değerlendirebilmeliyiz. İçsel olarak 

kendimiz kendi davranışımız hakkında ne 

düşünüyoruz? Bu tarz bir bakış açısı içsel olarak 

daha güçlü hissetmemizi sağlayacak ve kişisel 

gücümüzü başkalarının ellerine teslim etmemizi 

engelleyecektir.

(24)

Kendimizi sevmeliyiz!

İnsanlar kendilerini sevdiklerinde hem 

duygusal hem de fiziksel olarak kendilerini 

güvende hissederler ve kendileriyle barışık 

yaşarlar.

(25)

Kendimizi tanımalıyız!

Kendilerini tanıyan insanlar kendi güçlü ve  güçsüz yönlerini iyi bilirler. Bir topluluğa 

girdiklerinde kendilerini ifade ederken kendi  potansiyellerinin farkında olarak harekete 

geçerler.

(26)

Hedef Koymalıyız!

Tabi burada kastedilen hedef açık bir şekilde 

.

belirlediğimiz hedeflerdir.Elbette ki çok  büyük genel hedeflerimiz olabilir.Ama 

bunlara ulaşmamız için mutlaka planlı ve 

daha gerçek hedeflerimiz de olmalı.

(27)

Pozitif Düşünmeliyiz!

Pozitif düşünce özgüveni harekete geçirmeye zorlayan  belki de en önemli etkenlerden biridir. Olumsuz bir 

düşünceyle herhangi bir başarı elde etmek çok güç. Bu  bizi ancak karamsarlığa götürür. O yüzden kendimizi 

pozitif düşünmeye alıştırmamız ve bunu bir yaşam biçimi  haline getirmemiz bize hayatımızda çok şeyler 

kazandıracak.

(28)

İyi bir iletişim  kurmalıyız!

Sağlıklı bir iletişim yeteneğimiz olması bizlerin 

çevremizde sevilen saygı duyulan güvenilen insanlar  olmamızı sağlar. Çevremizde olumlu bir imaja sahip  olduğumuzda kendimize güvenimiz artacaktır.

(29)

İyi bir ifade yeteneğine sahip  olmalıyız!

Toplum içinde konuşmak için bol bol okumamız konuşma  tekrarları yapmamız ve hatta zaman zaman iyi birer 

hatip olabilmek için evde çalışmamız ve sonucunda da  konuşma yeteneğimizi artırmamız bize topluluk içinde  daha çok söz söyleme imkanı tanıyabilir. Bu da bizi yine  özgüven konusunda olumlu destekleyebilir.

(30)

Duygularımızı kontrol etmeliyiz!

Duyguları ile başa çıkabilen çocuklar duygularının esiri  olmazlar. Beklenmedik davranışlar göstermezler. Korkuları  ve endişeleri ile başa çıkabildikleri için riskleri göze 

alabilirler. Mutsuzluklarının kendilerini sürekli 

engellemesine izin vermedikleri için sıkıntılı dönemlerini  kısa sürede atlatabilirler. Anlaşmazlık olduğunda 

kendilerini iyi savunurlar. Kıskançlık, öfke gibi doğal olan  duyguları yaşadıklarında suçluluğa kapılmazlar. İlişkilerinde  neşe, sevgi ve mutluluk ararlar. Kimseye körü körüne 

kapılmazlar.

(31)

Sonuç olarak, Özgüven için başınızı kaldırıp biraz  dik durmanız ve geleceğe güvenle pozitif bir 

şekilde bakmanız hayatınıza yeni bir ufuk 

kazandıracaktır.

(32)

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu bulguya göre de benlik saygısı puan ortalamalarının düşük olmasının yüksek benliğe işaret ettiği bilgisine dayanarak, araştırmaya katılan 14 yaş

Ülkelerin ekonomik performanslarının ölçülmesinde, ikili karşılaştırmalar ya- parak organizasyonların kriterler bazında skorlarını ortaya koyma temeline dayanan

Araştırmanın son hipotezi, “FSEP uygulanan deney grubu öğrencileri ve FSEP uygulanmayan kontrol grubu öğrencileri arasında, farklılıklara saygı boyutları (aile sosyal

Erginler kışı bitki artıklarında yaprak kınları, mısır koçanları içinde veya ağaç kabukları altında geçirir. Ergin ve larvalarının beslenmesi sonucu

Kimyasal savaşta başarılı olmak için.. • 3)Önerilere uygun yapıldığında kalite ve verimde artış olur. Kimyasal savaşın avantajları.. 1)İnsan ve çevre sağlığına

• İyi öğretmenler programları içinde kendi öğrenmeleri için de zaman yaratırlar. Bu sadece belli bir konu hakkındaki bilginizi artırmaz, aynı zamanda sizi tekrar

2001 KX76’n›n çap›n›n, parlakl›¤› ile bü- yüklü¤ü aras›ndaki iliflki konusundaki varsay›mlara göre de¤iflti¤ini kaydeden Lowell Gözlemevi Yöneticisi Robert

İşin ilginç yanı, 12 Eylüfden sonra Basın Kanunu'na eklenen antidem okratik maddeler, yalnız bun­ dan ibaret değil; daha da korkuncu, anayasa metninde, bütün