• Sonuç bulunamadı

Sindirim Sistemi İlaçları-1

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Sindirim Sistemi İlaçları-1"

Copied!
96
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Sindirim Sistemi İlaçları-1

Prof. Dr. Ayhan FİLAZİ Ankara Üni. Veteriner Fak.

Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı

(2)

Sınıflandırma

Sindirim sistemi ilaçları genellikle etkidikleri yere veya bölgeye göre sınıflandırılırlar;

buna göre:

· Ağız, Yutak ve Yemek borusuna etkiyen ilaçlar,

· Mideyi etkileyen ilaçlar,

· Bağırsakları etkileyen ilaçlar,

(3)

Ağız, Yutak ve Yemek Borusunu Etkileyen İlaçlar

Bunlar da kullanım amaçlarına göre ikiye ayrılarak incelenir;

 Tükürük salgısını etkileyen (azaltan ve artıran)

(4)

Tükürük salgısını etkileyen ilaçlar

 Besin maddelerinin görülmesi veya kokunun alınması suretiyle psişik salgılama (insan ve köpeklerde)

 Ağızdaki tat tomurcuklarının uyarılması tükürük salgısının artmasına sebep olur.

 Gevişenlerde yemin yenilmesi ve geviş getirmenin de böyle bir etkisi vardır.

(5)

 Gevişenlerde tükürük sindirimle ilgili enzimleri

kapsamaz; salgının başlıca görevi rumende sindirim sırasında açığa çıkan yağ asitlerinin

tamponlanmasıdır.

o Salgılandığında pH’sı hafif alkali (pH 8.1-8.2)’dir; bikarbonat-fosfat tamponu gibi iş görür ve rumen

pH’sının normal sınırları içinde (pH 6.3-7.0) tutulması bakımından çok önemli görev yapar.

o Gevişenlerde tükürük devamlı salgılanır (sığırlarda 100-200 L/gün, koyunlarda 10 L/gün miktarda) ve

rumen sıvısının yüzey gerilimini azaltan bir madde de ihtiva eder.

 Atlarda tükürüğün bileşimi daha ziyade köpeklere

(6)

Tükürük salgısını artıran maddeler (Sialagoglar)

 Tükürük salgısını artırarak, besin maddelerinin sindirilebilirliğini teşvik ederler; hastanın iştahı da artabilir.

 Mide salgısını da artırırlar; bu sebeple, mide uyarıcıları (stomahikler) diye de bilinirler.

 Tükürük salgısını artırmak niyetiyle kullanılan ilaçlar etki şekillerine göre 2 grupta incelenirler. 1. Refleks etkili olanlar

(7)

Refleks etkili olanlar

 Bu grupta bulunan ilaçlar genellikle acı maddelerdir.  Ağızdan verildiklerinde dildeki tat tomurcuklarını

uyarırlar ve böylece refleksle tükürük salgısında artışa yol açarlar; mide sondasıyla uygulandıklarında

etkisizdirler.

 Acı maddeler basit, aromatik ve bileşik acılar diye üçe ayrılırlar.

 Acı ağaç (Quassia amara) basit acıların örneğidir;

kabuklarının soyulmasından sonra kalan odun kısmında acı lezzetli bazı glikozidler bulunur.

(8)

 Jensiyan tozu ve tentürü ile portakal kabuğu ekstresi aromatik acı örnekleridir.

 Jensiyan bileşik tentürü (Teit.de gentiane composeé) bileşik acılar içinde nitelenir; bunlar demir ve alkaloidlerle geçimsizdirler.

 Acı lezzetlerinden dolayı, bazı alkaloidler tükürük salgısını artırmak ve böylece iştahı teşvik etmek için kullanılırlar; bu amaçla en çok yararlanılan maddelerden birisi striknindir.  Striknos tohumu tozu (Poudre de noix vomique, karga büken) veya tentürü (Tint.de noix vomique) şeklinde

(9)

Doğrudan etkili olanlar

 Bu grupta parasempatomimetik ilaçlar bulunur; bu maddeler, diğer etkilerine ilaveten, tükürük salgısını da artırırlar.

 Salgı ve hareketleri artırıcı etkileri sebebiyle, sığır ve atlarda çeşitli yumru maddelerin (elma, patates gibi) yenilmesi sonucu yemek borusunda oluşan tıkanmanın sağaltımında (çıkarılmaya yardımcı olmak) faydalı olabilirler.

(10)

Tükürük salgısını azaltan maddeler

 Genel anestezi için başvurulur. İlaçların yan etkisi olarak ortaya çıkar.

 Tükürük salgısının azalması yanında, solunum ve sindirim sisteminin diğer salgıları da azalır.

 Mekanik ve büzüştürücü etkileriyle tükürük

(11)

İştahı değiştiren maddeler

(12)

İştahı değiştiren maddeler

İştah merkezini birçok NM veya sistem etkiler.  NA, dopamin, GABA, opioid peptidler,

pankreatik peptidler gibi maddeler uyarır.

(13)

İştahı değiştiren maddeler

(14)

İştahı değiştiren maddeler

 Hipotalamusun yan kısmının tahrip edilmesi

veya buradaki lezyonlar iştahın kaybolmasına sebep olur.

 Ağız, yutak ve mideden kalkan uyarılar da yem

(15)

İştahı değiştiren maddeler

Yemde sindirilebilir enerji miktarının artması, protein ve temel amino asit miktarının önemli ölçüde azalması, yemde tuzun artması ve mineral madde dengesizlikleri iştahı azaltır.

(16)

İştahı değiştiren maddeler

►Ağrı, ateş, gerilim, metabolik bozukluklar ve

bilinmeyen birçok faktör de iştahı etkiler.

►İştah merkezinde genellikle serotonin NM

(17)

İştahı artıranlar

 İştah merkezi ile ilgili düzenleme dikkate alındığında, serotonin reseptör blokörleri buradaki baskıyı kaldırarak, iştahı artıracakları anlaşılır.

 Siproheptadin gibi S1-reseptör blokörleri iştahın artırılması amacıyla kullanılabilir.

(18)

İştahı artıranlar

Metoklopramid gibi midenin boşalma süresini kısaltan, hidrazin sülfat gibi glukoneogenezisi engelleyen ilaçlar da iştahı açarlar.

 Vitaminler (vitamin A, vitamin B grubu), glukokortikoidler ve anabolik maddeler de iştahı artırırlar.

(19)

İştahı azaltanlar

 İştahın azaltılması amacıyla veteriner hekimlikte ilaç kullanımı hemen hemen yok gibidir.

 Bu maddeler hipotalamustaki tokluk merkezini etkileyerek iştahı azaltırlar.

 Bazı maddeler kullanılırken bu merkezi etkileyerek iştahta da ister istemez azalır.

(20)

Yemek borusu oluğu

 Ağız ve yutakta bulunan reseptörlerin uyarılması ile mukozanın bu kesimi kapanarak boru şeklini alır; böylece, ağızdan verilen süt ve sıvı haldeki ilaçlar doğrudan abomazuma geçer.

o Süt emen veya sütle beslenen yavrular yönünden bu oluk ne kadar önemli ise, bu yolla kullanılan ilaçlar bakımından da o ölçüde önemlidir.

 Oluğun şekillenmesi OSS’nin kontrolü altındadır; PSS’i oluğun oluşmasına sebep olur.

(21)

o Doğumu takiben 3ncü aya gelindiğinde, suyun etkisi kaybolur ama sütünki devam eder.

o Oluğun şekillenmesi 8 aylığa kadarki danalarda ve 1.5 yaşına kadarki koyunlarda oldukça düzenlidir. Sığırlarda etki 8 aydan sonra her zaman istenen ölçüde ortaya

çıkmayabilir.

 Refleksin doğmasını takiben oluk 5-10 sn içinde şekillenir ve 60 sn kadar kalır.

(22)

Mideyi Etkileyen İlaçlar

Sindirim kanalındaki etkilerine göre:

 Yumuşatıcı, sarıcılar ve koruyucular;  Sindirimi kolaylaştıranlar;

 Kusturucu ve kusma kesiciler;  Antasidler ve asitleştiriciler;  Yüzeyde tutucu maddeler;

 Gaz çıkarılmasını kolaylaştırıcılar;

(23)

Yumuşatıcı, Sarıcı ve Koruyucular

Yumuşatıcı maddeler sindirim kanalı

(24)

Yumuşatıcı, Sarıcı ve Koruyucular

Bu gruptaki maddeler başlıca;

o İrkiltici ilaçların ağızdan verilmesinden önce veya verilmesi sırasında meydana gelebilecek irkilti ve

yanmayı gidermek;

o Oldukça etkin ilaçların kitlesini artırarak ağızdan verilmelerini sağlamak;

o İlaçların tatlarını düzeltmek için kullanılırlar.

(25)

Zamklar

En fazla kullanılan maddeler Arabistan zamkı ve

kitre zamkı ’dır.

 Arabistan zamkı toz veya şurup halinde başlıca ilaçların sübyeleştirilmesi ya da süspansiyon halinde tutulması için kullanılır.

(26)

Şekerler

 Glikoz, laktoz, sakkaroz ile şekerli maddeler (pekmez, malt ekstresi, un, bal, nişasta gibi) ve keten tohumu musilajı en fazla kullanılan şekerli maddelerdir.

(27)

Şekerler

 Etkin maddeleri irkiltici olan şurupların

hazırlanmasında basit şurup halinde hem taşıt hem de kitle artırıcı olarak kullanılır.

 Malt, koruyucu olması yanı sıra, önemli miktarda B vitaminleri ihtiva eder; ayrıca,

nişastayı şekere çeviren diastazı kapsar.

(28)

Bitkisel yağlar ve gliserin

 Bitkisel yağlar (zeytin yağı “olive oil”, pamuk tohumu

yağı “cottonseed oil”, mısır yağı “corn oil”, fıstık yağı

“peanut oil”, badem yağı “almond oil”, kakao yağı “cacoa butter” gibi) ve gliserin, irkilti giderici etkileri vardır.

(29)

Diğer maddeler

 Kimyasal yönden inert olan birçok madde dahilen yumuşatıcı ve koruyucu olarak kullanılır.

 Bu amaçla en çok kullanılan maddeler yumuşak parafin, bentonit (hidrate alüminyum silikat), meyan kökü tozu ve sentetik selüloz türevleri (metilselüloz ve karboksimetilselüloz gibi)dir.

(30)

Sindirimi Kolaylaştırıcılar

 Bu maddeler digestanlar veya stomahikler diye de bilinirler.

(31)

Sindirimi Kolaylaştırıcılar

1. Asit ve alkaliler, 2. Enzimler,

3. safra asitleri,

4. mide-bağırsak salgıları,

5. hareketlerini artıranlar (parasempatomimetikler), 6. midenin boşalma süresini kısaltan metoklopramid, domperidon, trimetobenzamid, motilin ve histamin

(32)

Sindirimi Kolaylaştırıcılar

(33)

Sodyum klorür (Yemek tuzu)

Ağızdan az miktarlarda verildiğinde, mide salgısını refleksle uyarır ve sindirimi kolaylaştırır.

 Orta miktarlarda uygulandığında sürgün yapar.

 Fazla miktarlarda verildiğinde mide-bağırsak yangısı, felç ve spazma yol açar.

(34)

Sodyum klorür (Yemek tuzu)

(35)

Sodyum sülfat

 Veteriner hekimlikte genellikle sürgüt olarak kullanılır.  Az miktarlarda, mide ve solunum yolları salgısını artırır; bu sebeple, sindirimi teşvik etmek ve balgamın çıkarılmasını kolaylaştırmak için kullanılabilir.

 Safra salgısını artırıcı etkisi vardır.

(36)

Metoklopramid

(37)

Metoklopramid

İlaç, ayrıca, yemek borusu alt-büzgeç basıncını artırır ve içeriğin geriye çıkışını azaltır veya önler; böylece, yerel kusma kesici etki de oluşturur. İnce bağırsakların hareketini teşvik eder.

(38)

Metoklopramid

İlaç kedi ve köpeklerde davranışlarda değişikliğe ve pekliğe yol açabilir. Atlarda hem yatışma ve hem de uyarılara, davranış bozuklukları ve karın ağrısına sebep olabilir; bundan dolayı, atlarda kullanılması

önerilmez.

(39)

Metoklopramid

Kullanılması

(40)

Kusturucular ve Kusma Kesiciler

 Kusma Medulla oblongata’da bulunan kusma merkezinin doğrudan veya yutak, sindirim kanalı vb yerlerin yerel olarak irkiltisi sonucu refleksle meydana getirilen bir korunma tepkimesidir.

 Bazı ilaçlarla sağaltım sırasında yan etki olarak da ortaya çıkar.

 Kusma, medulladaki vagus ve öksürük merkezinin yakınında bulunan bir merkez tarafından kontrol edilir.

o Bu merkezin iyi gelişmemiş olması sebebiyle, at,

(41)

Kusturucular ve Kusma Kesiciler

(42)

Kusturucular

Kullanım yerleri

o Midede bulunan zehirli maddeler, bozuk besinler ve gazlar,

o Yutak ve yemek borusunda tıkanmaya yol açan maddelerin uzaklaştırılmasında kullanılırlar.

(43)

Kusturucuların Kullanılmamaları

gereken durumlar

 Şok, yemek borusu refleksi zayıf

ve bulunmayan, solunum güçlüğü

ve dokularda oksijen azlığı olan,

şiddetli MSS’i baskısı veya

(44)

Kusturucular

Sınıflandırma

 Merkezi etkili kusturucular (KTZ veya kusma merkezini etkileyerek)

(45)

Merkezi etkili kusturucular

Apomorfin

 Uyarıcı etkisi hemen tümüyle kusma merkezine yöneliktir. KTZ’daki dopamin reseptörlerini uyarır ve kusmaya sebep olur.

Solunum merkezi başta olmak üzere, medullar merkezleri baskı altına alır.

 Apomorfinle zehirlenmelerde dopamin reseptör blokörleri (haloperidol, pimozid gibi) kullanılır.

(46)

Merkezi etkili kusturucular

Prostaglandin F2

 Köpeklere Kİ yolla yüksek dozda (0.45 mg/kg) uygulandığında, 3-12 dk içinde kusmaya sebep olur.

Ksilazin

 Yatıştırıcı ve ağrı kesici bir maddedir.

 Kedilere Kİ yolla 1-3 mg/kg dozda kusmaya sebep olur.

(47)

Refleks etkili kusturucular

 Bu maddeler, özellikle mide mukozası olmak üzere, mide-bağırsak mukozasını irkilterek refleksle kusma yaparlar.

(48)

Refleks etkili kusturucular

 Refleks etkili kusturucular oldukça güvenli

maddelerdir ve yaygın şeklide kullanılırlar.

 Veteriner hekimlikte kullanılan irkiltici

(49)

Refleks etkili kusturucular

Bakır sülfat

 Bu madde %1 çözeltisi şeklinde etçillerde kusturucu olarak güvenle kullanılır.

 Bu çözeltiden köpeklere 50 ml miktarda içirildiğinde, kusma 10 dk içinde oluşur ve sık aralıkla 3-6 kez tekrarlar.

Belirtilen süre içinde kusma oluşmazsa, dozu tekrarlanmamalıdır; aksine, bakırla zehirlenme ihtimaline karşı mide yıkaması yapılarak veya sürgütler verilerek, bakır sülfatın mideden uzaklaştırılmasına çalışılmalıdır.

(50)

Refleks etkili kusturucular

Çinko sülfat

 Etkisi bakımından bakır sülfata benzer; etkisi daha yavaş gelişir ve daha az güvenlidir.

Çinko sülfat %1 çözeltisi şeklinde köpeklere 50 ml miktarda verilir ve 15-30 dk içinde kusma

(51)

Refleks etkili kusturucular

İpeka

 İpeka şurubu halinde hazırlanır ve kullanılır; ipeka şurubunun 1 ml’sinde 70 mg ipeka tozu veya 1.23-1.57 mg miktarda eter veya alkolde çözünebilir alkaloidler (emetin, sefaelin, psikotrin gibi) bulunur.

 İpeka alkaloidleri tüm mukozaları irkiltir. Hem mideyi irkilterek, hem de KTZ’u etkileyerek kusmaya sebep olur.

(52)

Refleks etkili kusturucular

Tuzlar

 Kristal halde veya yüksek yoğunluktaki çözeltileri şeklinde verilen nötral tuzlar da (sodyum klörür, amonyum klörür gibi) kusmaya sebep olurlar; ama, etkileri yavaş bir şekilde gelişir.

 Bir kaşık sodyum klörür veya sodyum bikarbonatın köpeklerde dilin gerisine-yutağa konulmasıyla kusmaya yol açılabilir.

(53)

Kusma kesici maddeler

 Kusma kesici (kusma önleyici, antiemetik) ilaçların kullanılmasındaki başlıca amaç, kusma refleksini baskı altına alarak hayvanın gücü, mide içeriği, kan ve vücut sıvılarındaki klor düzeyinin korunmasına yardımcı olmaktır.

(54)

Kusma kesici maddeler

 Yabancı madde(ler), zehir, zehirli ve bozuk

(55)

Kusma kesici maddeler

 Merkezi etkiyle başlatılan kusmalarda esas sebebin giderilmesine yönelik uygulama yapılmalıdır.

o Üremiye yol açan böbrek rahatsızlıklarında yerel etkili mide yatıştırıcıları, kusmayı önleyemedikleri gibi, merkezi etkili kusturucular da çoğu kez başarısız kalırlar.

(56)

Kusma kesici maddeler

 Kusma kesici maddelerden bazıları etkilerini;

o Mide mukozasını örterek veya koruyarak;

o Bazıları mide mukozasındaki sinir uçlarını yatıştırarak;

o Bazıları kusma merkezi veya burayı etkileyen uyaranların etkisini önleyerek etkili olurlar.

* Son durumda etkiye genellikle çeşitli reseptörler (dopamin, muskarin, serotonin reseptörleri gibi) aracılık ettiğinden, bu reseptörlerin blokörleri kusma kesici olarak etkirler.

 D2-reseptörlerden fenotiazin nöroleptikler, butirofenoller, benzimidazollar, benzamidler;

 S3-reseptörlerden antihistaminikler, benzodiazepinler;

(57)

Kusma kesici maddeler

Sınıflandırma

Kusmanın önlenmesinde kullanılan ilaçlar etki yerleri ve şekillerine göre:

 Mide mukozasını koruyanlar,  Yerel mide yatıştırıcıları,

 Merkezi etkili mide yatıştırıcıları

(58)

Mide mukozasını koruyan maddeler

 Bu maddeler demülsentler olarak da bilinirler.  Ağızdan verildikten sonra sindirim kanalı mukozasını örterek, koruyarak, yağlayarak ve koruyarak kusmanın kesilmesine yardımcı olurlar.

(59)

Yerel mide yatıştırıcıları

 Bu grupta bulanan maddeler ya midedeki fazla asiditeyi gidererek ve mide mukozasını örterek ya da mide mukozasındaki sinir uçlarını uyuşturarak etki ederler.

 Anılan etki şekilleri sebebiyle, bu gruptaki maddeler 3 alt grupta incelenirler.

o Antasidler: Magnezyum oksit, magnezyum karbonat, sodyum bikarbonat, kalsiyum karbonat

(60)

Yerel mide yatıştırıcıları

(61)

Merkezi etkili mide yatıştırıcıları

 Şiddetli kusma olaylarında

 Yatıştırıcı-uyku doğurucu ilaçlar (kloralhidrat, barbitüratlar, sodyum bromür, potasyum bromür, amonyum bromür, kloreton gibi),

 Trankilizanlar,

 Antihistaminikler,  Glukokortikoidler,

 Dopamin antagonistleri (metoklopramid, cisaprid, haloperidol, gibi),

 Atropin vb maddeler kullanılabilir.

(62)

Merkezi etkili mide yatıştırıcıları

Kloreton (Klorobutanol)

 Hem yerel hem de merkezi etkili kusma kesicidir.

 Özellikle seyahat hastalığında sık kullanılır.

(63)

Merkezi etkili mide yatıştırıcıları

Ondansetron

Bu S3-reseptör blokörüdür. İlaç parenteral ve ağızdan verilir. KTZ’u etkileyen maddelerin yol açtığı kusmalarda parenteral ve ağızdan 0.1-0.15 mg/kg dozda uygulanır.

Granisetron

(64)

Antasidler ve Asitleştiriciler

 Bu konuda incelenecek ilaçlar veteriner hekimlikte insanlarda olduğu ölçüde (ülser vb mide rahatsızlıkları) kullanım alanı bulmazlar.

(65)

Mide asitinin salgılanması

 Mide asiti histamin, n.vagus ve gastrinin

(G-hücrelerinden salıverilen bir yerel hormon)

kontrolü

altında

salgılanır;

salgının

düzenlenmesinde bazı PG çeşitleri de rol

oynar

(66)
(67)

Sonra, histamin H

2

-reseptörleri

aracılığında paryetal hücreleri etkiler.

 Ak ve gastrin paryetal hücreleri histamin

aracılığında uyarırlar; yani, histamin

(68)

 H2-reseptörler hücrede AS ile kenetlenmiştir. o Histamin-reseptör etkileşmesi AS’ın

etkinleşmesine ve sAMP aracılığında zarda

bulunan asit pompasını (H,K-ATPaz) etkileyerek, hücre dışına proton (asit) atılmasının

hızlanmasıyla sonuçlanır; bu pompa hücreye K+’u

ve hücreden dışarıya da H+’i taşır.

o Hücrede sitozolik-kalsiyum yoğunluğunun yükselmesi de kalsiyuma-bağımlı mekanizmayla sAMP miktarında değişme olmaksızın asit

(69)

Antasidler

 Antasidler esasta mide sıvısındaki asiti nötralize ederek veya asit salgılanmasını önleyerek etkili olurlar.

 Antasidlerle yapılacak sağaltımda, sistemik alkaloza yol açılmaksızın, pH’nın en çok 4’e kadar çıkmasına izin verilmelidir.

(70)

Antasidler

 Mide içeriği pH’sının yükselmesi gastrin aracılığında midenin hareketlerini artırır.

 Midede asiti nötralize ederek etkiyen ilaçların etkisi geçicidir ve sadece 1-2 saat devam eder.

 H2-reseptör blokörleri, atropin vb ilaçlar, PGE2 ve PGI2 analogları ve hidrojen pompasının

(H,K-ATPaz) faaliyetini engelleyen maddeler

(71)

İlaç etkileşmeleri

 Mide pH’sının yükselmesi boşalma süresini kısalttığından, alüminyum bileşikleri dışındaki antasidler ilaçların bağırsaklara geçişini

(72)

İlaç etkileşmeleri

 Zayıf asidik-katı ilaçlar ve bağırsak kaplamalı tablet veya drajelerin çözünmesini ise

hızlandırırlar; bu durum emilmenin hızlanmasıyla sonuçlanır.

 Salisilatlar, indometasin, naproksen,

(73)

 Midenin alkalileştirilmesi tetrasiklinlerin çözünürlüğünü etkiler.

(74)

Çeşitli antasidlerle bileşik

yapmaları veya yüzeyinde tutunmaları

dolayısıyla, birçok ilacın biyoyararlanımı

azalır.

 Ağızdan verildiklerinde sistemik

alkalileşme yapabilen ilaçlar (sodyum

bikarbonat gibi) bazik maddelerin

(75)

İstenmeyen etkileri

 Özellikle tek mideli hayvanlarda olmak

üzere, alüminyum ve kalsiyum tuzları

pekliğe, magnezyum bileşikleri de sürgüne

yol açabilir.

 Alüminyum bileşiklerinin uzun süreyle

kullanılması, yemlerinde fosfat miktarı

düşük olanlar başta olmak üzere,

(76)

 Magnezyumlu bileşikler, başta böbrek

yetmezliği olanlarda olmak üzere, vücutta

magnezyum yoğunluğunun yükselmesine

ve zehirlenmeye yol açabilir.

 Kalsiyum bileşiklerinin yüksek dozlarda

ve uzun bir süre kullanılması çeşitli doku

ve organlarda kireçlenmeye sebep

(77)

İstenmeyen etkileri

 Sodyum bikarbonat, magnezyum karbonat

gibi bileşikler, karbondioksit oluşumuna

sebep olmaları dolayısıyla, ikinci dereceli

asiditeye yol açabilir.

 Rumende pH’nın ileri derecede

yükselmesi, sindirim bozukluğu yanı sıra,

amonyak, histamin, serotonin ve diğer bazik

maddelerin şekillenmesi ve emilmesinde

(78)

Asidi nötralize eden antasidler

Sınıflandırma

 Antasidler çözünme, mideden emilme ve böylece hücreler arası sıvının pH’sını değiştirip-değiştirmeme özelliklerine göre emilebilir ve emilmeyenler diye ikiye ayrılırlar.

(79)

Sodyum bikarbonat

 Sistemik etkili bir alkalileştiricidir.

 Ağızdan verildiğinde, midedeki HCl ile

tepkimeye girerek, NaCl ve CO

2

oluşturur.

(80)

Sodyum bikarbonat

Karbondioksit şekillenmesi mide şişkinliği ve ikincil dereceli asiditeye yol açabilir; bu sebeple, iyi bir antasid değildir.

(81)

Sodyum bikarbonat

 Vücutta asit-baz dengesinin devam ettirilmesi için böbrekler fazla bikarbonatı atar; bu durum ise idrar pH’sının yükselmesi ve idrar miktarının artmasına yol açar.

(82)

Sodyum bikarbonat

 Mukusun çözünmesini kolaylaştırdığı için, sodyum bikarbonat göz losyonları ve ağız yıkanmasında kullanılan çözeltilere genellikle %2 yoğunlukta katılır.

(83)

Sodyum bikarbonat

 Kümes hayvanları için oldukça zehirlidir; suya %0.6 yoğunlukta katılan bikarbonat civcivlerde ölüme sebep olabilir.

(84)

Sodyum bikarbonat

İlaç etkileşmeleri

(85)

İlaç etkileşmeleri

İdrarın

alkalileştirilmesi

böbrek

tubüllerinden bazı ilaçların (amfetaminler,

efedrin, kinidin gibi) emilmesini

azaltırken,

zayıf organik asitlerin (salisilatlar gibi)

emilmesini ise

artırır.

(86)

Magnezyum oksit (MgO, magnezi kalsine) ve hidroksit Mg(OH)2

 Magnezyum oksit ve hidroksit midede

hidroklorik asitin etkisiyle

çözünür; hızlı ve

güçlü etkili bir antasiddir.

(87)

 Magnezyum oksit suyla hidroksit

haline geçer.

 Dışkıda yumuşama ve sürgün

oluşabilir; bu durumu gidermek

için, magnezyum tuzları alüminyum

hidroksit ve kalsiyum karbonat gibi

peklik yapıcı maddelerle birlikte

(88)

 Zehirlenmelerde sürgün yapıcı etkisi istenen bir durumdur.

 Magnezyum oksit sistemik etkili olmayan bir antasid olarak kabul edilirse de, magnezyum

iyonlarının %5-10 kadarı emilebilir; mide-bağırsak mukozasının irkiltili olması durumunda, emilme

%30’a kadar yükselebilir.

o Özellikle böbrek yetmezliği olanlarda sinirsel, nöro-musküler ve kalp-damar sistemi

(89)

Kullanılması

 Magnezyum oksit ve hidroksit antasid,

sürgüt, arsenik, bakır, cıva ve asitlerle

zehirlenmelerde antidot olarak kullanılır.

 Antasid olarak tablet veya süt ya da su

içinde süspansiyon (magnezi sütü, %7-8.5

(90)

Kalsiyum karbonat (CaCO

3

)

Doğal olarak hazırlanmış şekli tebeşir

olarak bilinir; beyaz veya beyaz-gri renkte,

kokusuz,

tatsız kitleler halinde bulunur.

(91)

Kalsiyum karbonat (CaCO

3

)

 Etkisi hızlı gelişir ve uzun sürer.

 Kalsiyum klörür bağırsaklara geçince, kalsiyum fosfat ve kalsiyum karbonata dönüşür; son iki madde sürgün önleyici etkiye yol açarlar.

(92)

 Deride koruyucu ve hafif kurutucu etkileri bulunması sebebiyle, çinko oksit ve kalaminle karıştırılarak, ekzemada serpme toz şeklinde kullanılır.

 Kalsiyum karbonatın tebeşirimsi tadı klinik

olarak istenmeyen bir durumdur; seyrek de olsa bulantı ve kusmaya sebep olabilir.

 Pekliğe ve çok seyrek olarak da alkaloza yol açabilir.

(93)

Kireç suyu (Eua de chaux)

 1 k kireç 4 k suyla söndürülür; meydana gelen yoğurt kıvamındaki kitle kapalı bir kapta 50 k suyla karıştırılır; durulduktan sonra üstteki sulu kısım atılır; dipte kalan kitle 50 k suyla 5 dk süreyle çalkalanır ve kendi haline bırakılır.

(94)

Antasid etkisi olan kireç suyu,

bağırsaklara geçince kireçli sabunlar

şekillendirerek salgıları azaltır ve sürgün

önleyici olarak da etkir.

*

Asitlerle olan zehirlenmelerde değerli

(95)

 Eşit miktarda zeytin yağıyla karıştırılarak hazırlanan linimenti dışarıdan yanıkların

sağaltımında kullanılır.

Kullanılması

 Ağızdan büyük hayvanlara 1-2 L, orta büyüklükte olanlara 250-500 ml, kedi ve

(96)

Diğer asidi nötralize eden antasidler Magnezyum karbonat

Magnezyum trisilikat Alüminyum bileşikleri

Alüminyum hidroksit Al(OH)3

Referanslar

Benzer Belgeler

• D2 dopamin reseptör antagonistleri (metoklopramid gibi) kedilerde çok etkili kusmayı engelleyen ilaçlar değildir.. • Histamin H1 ve H2 reseptörleri köpeklerin KTZ’da

• Kemoterapi, bulantı ve gecikmiş mide boşalması, refluks gastrit ve viral enteritle ilgili kusmanın neden olduğu kusmayı kontrol etmek için kullanılır. • Sindirim

Elektrik enerjisinin ultrason enerjisine dönüşümü, bir kristal veya kristaller dizisi olarak gerçekleşir. Farklı amaca yönelik farklı tipte

Hücrelerde metabolizma sonucunda ortaya çıkan zararlı ve işe yaramayan maddelerin (üre, ürik asit,karbondioksit, vb.) dışarı atılmasına Boşaltım; bunu

 Aorttan segmental olarak ayrılan küçük damarların uçlarında meydana gelen kapiller yumaklar (Glomerulus) boşaltım kanallarının kirpikli huni kısmı ile

Bu kanalın ağız (ağız boşluğu = cavum oris), yutak (pharynx), yemek borusu (oesophagus), mide (gaster), ince bağırsaklar (intestineum tenue), kalın bağırsaklar

Bu kanalın ağız (ağız boşluğu = cavum oris), yutak (pharynx), yemek borusu (oesophagus), mide (gaster), ince bağırsaklar (intestineum tenue), kalın bağırsaklar

• Corona dentis: dişlerin enamelum (diş minesi) ile kaplı görünen kısmı. • Cervix dentis: dişlerin diş etine (gingiva) gömülü olan