• Sonuç bulunamadı

Yayın Etiği: Yayında Izinler ve Haklar .

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yayın Etiği: Yayında Izinler ve Haklar . "

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Tiirk Kardiyol Dem

Arş

2002; 30: 768-772

Yayın Etiği: Yayında Izinler ve Haklar .

Prof. Dr. Yılmaz NİŞANCI

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi, İstanbul

ÖZET

Tıpkı

bir

eşyada olduğu

gibi fikir ürününün de bir sahibi vardtr.

Başkas11ıa

ait olan fikir ürününü kar veya çtkar

amaçlı

olarak sahibinden izinsiz olarak kullanmak suçtur.

Ülkemizde de, dünyada olduğu gibi fikir üriinleri sahiple- rinin maddi ve manevi

haktarım

koruyan yasalar

vardır.

Bu alanda

soruşturma açılması

ve

gereğinde karşt

tara f a ceza verilmesi için, mahkemelere suç duyurusunda bulun- mak gerekir. Hukuki durumlardan daha önemlisi, fikir ürünlerinin izinsiz

kullanılmasuıuı

suç

olduğunun

bilin-

nıesi

ve

gerektiğinde

yetkili

kişi

ve kurumlardan izin

a/ın­

nıasmm

zorunlu

olduğu

bilincinin

yerleşmesidir.

Türk Kar·

diyol Dem

Arş

2002; 30: 768-772

Anahtar kelimeler:

Yayuı etiği,

telif

lıakkt,

ceza/ar, yaym- da izinler

Fikri mülkiyet kavramı: Fikri ürünün, aynen eşya

gibi bir sahibi vardır. Fikri mülkiyet (intellectual property) kavramı uluslarcakabul edilmiştir ve 1967 de Stockholm'de taraf ülkelerce Dünya Fikri Mülki- yet Örgütü (WIPO) sözleşmes i imzalanmıştır.

Fikri mülkiyet kavramının temeli, 1883 de

sına

i mülkiyetİn korunma

sına

yönelik Paris

sözleşmes

i ve 1886 da 'edebi ve artis tik eserlerin' korunma sına yö- ne lik Bern

sözleşmes

i ile atılmıştır. Fikri mülkiye t (telif

hakkı)

hukuku fikir ve sanat e serlerinin korun-

ması

, sınai

mülkiyet hukuku ise pat e nt, marka, ticari ad ... gibi fik ir ürünlerinin korunması ile ilgilidir. Bu

ayrım güncelliğini yitirmektedir, çünkü patentler,

faydalı modeller, endüstriel tasarımlar da da fikri ürün söz konusudur. Fikir ve sanat eserlerinin ve sa- hiplerinin korunma

için tesc il edilmelerine gerek yoktur. Sınai ürünlerin ise tescil edilmeleri gerekir.

Fikri ürün ve özellikleri: F ikri ürün, aklın , düşün­

cenin ve hissedip ifade etmenin ortaya

çıkardığı

üründür. Fikri ürün soyuttur,

eşya değildir.

Fakat ka-

ğıt, tuval vb. gibi eşya üzerinde somut h a le gelir. Fa- kat yine de fikri ürün ile ortaya ç

ıktığı

(tecessüm et-

tiğ i) madde birbirinde n farklıd

ır.

Fikri ürün hukuku

Alındığı

tarih: 1 0

Kasım

2002, revizyon 1 1

Ka_şın)

2002

Yazışma

adresi: Prof. Dr.

Yılmaz Nişancı,

I. U. Istanbul

Tıp

Fa- kültesi Kardiyoloji Anabilim

Dalı,

Çapa- Istanbul

Tlf: (0212) 534 0050 1 13 19

(Yazının tamamında,

Prof. Dr.Ünal Tekinalp'in 'Fikri Mülkiyet Hukuku'

kitabından yararlanılmıştır[

1])

768

ile eşya hukuku birbirinden farklıdır. Bilimsel

yayın­

lar, fikir ve sanat eserleri kapsamına girer.

Ürün sahibinin fikir hakları (Fikri haklar): Fikir ürü- nü üzerinde haklar, mutlak hak niteliği taş trl ar(İnhi­

s ari yetkiler): Fikri hak sahibine , yasaklama da dahil inhisari yetki ve rir. Fikri hak sahibi , eserinin kulla-

nılm

asını

yas aklayab ilir. Kamuya aç

t

k

lanmasınt,

üzerinde deği

şiklik yapılmasını

yasaklayabilir, ya-

yınlanmasını

menedebilir, maddi ve manevi tazmi - nat iste yebilir. Kamuya açıklanmayan eser daha güç- lü korunur.

Yayımlanmamış

eser de 'eser' dir. Kamu- ya açıklanmamış esere karşı 'intihal:alıntt' gerekçesi ile takibat yapılamaz.

Fikri eserleri koruma a maç ve sınırları : Fikri mülkiyet hukukunun amacı, fikri mülkiyetİn s ahibin i koruyarak özendirmek, teşv

ik

e tmektir. Fikri mülki-

yetİn sah ibi eserini devrederek, ya da başkalarına

kullanma hakları

,

yani lisanslar tanıyarak ürününden

faydalanılmasını

sağlayabilmeli,

haklarına yapıl

an

her türlü tecavüzü önleyebilmeli, tecavüzün sonuç la-

rını kaldırtabilmeli, zararını

maddi ve manevi

tazıni­

natlarla giderebilmelidir.

Örgütsel yap ı: Fikir ve sa nat eserleri ile ilgili dü- zenlemelerin yapılabilmes i Kültür Bakanlı

ğı'nın

gö- revidir ve bu düzenlemeler için fikir ve sanat e serleri koruma kanunu (FSEK) mevcuttur. Fakat, fikir ve sanat eserlerinin korunması

,

haklarının devri, lisans verilme si vs . iş lemlerin yapılınas ı konusunda her- hangi bir şekil de hizmet veren uzman ve özelleşmiş

bir kamu k

u

ruluş u mevcut değildir. Çünkü, bir FSEK üzerinde hakkın elde edilme si herhangi bir si- c ile

kaydı gerektirmeınektedir (sınai

ürünlerde pa- tent

h

akkı ve Türk Patent Enstitü sü çalışma

ları

ha- riç). Eser sahiplerinin korunmas

ı

hakkı uluslararası

­

dır. Yani bir yabancı hakkının korunması iç in Türki- yede dava açabileceği gibi, bir Türk de d

ış

ülkede dava açabilir. Eser sahibi ister Türk, ister yabacı ol- sun FSEK

u

ygulanır.

Fikri Mülkiyet hukuku, özel hu kukun bir dalıd

ır.

Di-

ğer

hukuklad a ilgis i

vardır:

Medeni hukukla, ticaret

(2)

Y. Nişancı: Yayuı Etiği: Yayında İzinler ve Haklar

ve

haksız

rekabet hukuku ile, rekabetin

korunması

hukuku ,

hukuku ve anayasa hukuku ile b ağlantı

içindedir.

FSEK İle ilgili Milletlerarası sözleşmeler:

Bem sö zleşmesi 9 eylül 1 886, bu a landaki il k ulusla-

raras

ı

düze nlemedir. Bem sözleşmes

i

1896 da Pa- ris'te, 1908 de Be rlin'de, 1914 de Bern'de, 1928 de Roma'da, 1948 de Brüksel'd e, 1967 de Stokholm ve

ı

979 da Paris'de değiştirilm

iş,

yenilenıniştir.

Türkiye'nin katılması: Türkiye Lozan anlaşması ile Bem sözl eşmesine katılınayı kabul etmiş, anc ak ger-

çekleşmesi gecikmi ştir. Türkiye, yaban cı eserl erin çevirisinde is tisna tanınmas

ını i

stemiş, yabanc ılar

kabul etmemi ştir. Bu sebeple uygulama gecikmesi

olmuştur. 1951 'de

sözl

eşmeye katılmak iç in 5777 sa-

yılı kanunla hüküm ete yetki v erilmiştir. Hükümet 1995 'de 41 17 sayılı kanunla, en son ı 97 ı 'de Pariste revize edilmiş metninin 1979 Paris deği şikli ğini ka- bul etmiştir.

Fikir ve Sanat Eserleri Hukukunun Tarihi gelişi­

mi : Bu alandaki dü zenlemeler Fransız ihtilalinden son ra olmu ştur. Öncele ri ede biyat ve müzik eserleri için koruma amaç lanmı ştır. Bilimsel eserler için uy- gulamalar çok daha sonra olmuştur. Eser sahipleri- nin haklarını koruma için mesleki örg ütlerden ilki , Vi yana'da baba Strauss tarafından kurulmu ştur.

İlk ç ağda eser sahipleri korumas ızdır. Roma hu ku- kunda koruma yoktur, sadece maddi ve gayrimaddi haklar ayrım

ı

yapmı ştır. Ama kağıt üzerine yazı lı

olan

şiirden

çok,

kağıdın

önemi

vurgulanıyordu.

Ka-

ğıt kiminse şiir de onun idi. Bunu sebebi o zamanl ar- da mekanik çoğaltına olayının olmaması idi. Yani e konomik bir değeri yoktu.

Anon imlik: Eser

sah

ips izliği, sahibinin bilinmemesi ve birçok sanatçı tarafında n kullanılm ası. Çoğ u kez eserler birçok

sanatçı

ya ait oldukları ha lde birine ve- ya gerçek sahibi olmayana maledi lmiştir.

Geç ortaçağ, fikri eserin ekonomik değer kazandığı

jöne mdir. Geç ortaçağ ve ye

niçağ

döneminde ınat­

Jaanın icadı ile bas

ımevleri

faktörü dev reye girıni ş­

:ir, böylece imtiyazlar dönemi de başlamış tır. Ancak

~eli şme, yazariara d eğil , yayınevi s ahiplerine yara-

nıştır. Eserlerin çoğa ltılıp

satılmas

ı hakkı yörenin

olarak verilmiş ve böylelikle b asılaca k eseri dene tle- me

hakkın

a da sahip olan bu k iş iler ve uygulama ile ilk sans ür kavramı da geli şıniştir. İmtiyazl ar g iderek

yayınevi ınülkiyeti denen, yazarın hakkın ı tamamen bertaraf eden bir aşamaya u laşmıştı r. Fransız ihtila- linden sonra, loncalar aracılığ ı ile imtiyazlar ortadan

kaldırılmış, 179 1 'den sonra eser sahibinin mülkiyet hakkı bulu nduğu kabul edilmişti r.

Osma nlı imparatorluğunda, yazar hakkını korumaya yönelik ilk belge

ı

8 50 tarihli Encümen-i Daniş N i-

zaınnamesidir. Gerçek anlamda fi kir ve sanat eseri kanunu ise 1910 tarihli 'Hakkı-ı Te' lif' Kanunu d ur.

Bu kanunun yerini daha sonra 1 933 yılınd a ülke mize gelerek görev yapan Prof Emst E. Hirsch'in h azırla­

dığı 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri K anunu al-

mıştır.

Eser sahibinin

hakları:

Manevi ve maddi haklar olara k 2 ye

ayrılır.

Manevi yetkiler (haklar) :

- Eseri umuma arz yetkisi (FSEK m. 14)

- Adının belirtilmes i- eser sahibi olarak tanı tılm a- h akkı (m.15)

- Eserde değişik lik yapılmasını menetme yetk isi ın.

16 ve 17- ı )

- Sahibinin, eserin

aslına varına hakkı (ın. ı7-2)

Manevi haklar, eser sahibinin eseri d o layısı ile doğ­

rudan kiş iliğine bağlı haklar-yetkilerdir. Herkese

karşı uygulanabilecek mutlak ve inh isari yetkilerdi r.

M irasla intikal etmezler, ölümle son bulurlar.

Özell ikleri: a- sınırlı sayı ilkes i: FSEK unda öngörü- le nden ibarettir, yani

sınırlı

dırl

ar.

Yani k iş ilik huku- kundan doğan haklardan farklıdı r (Tekinal p, s: 140).

b- mirasa konu olamama: ınanevi haklar ınirasla inti- kal etmez. Ancak manevi hakların baz ıları eser sahi- bin in

yakınları

ve kültür bakan

lığınca k

ullanılabi lir

(FSEK ı 9), esere saldırı vs. ol duğund a, yakınları hu- kuk

davaları

açabilir.

c - ebedi koruma sorunu : koru ma

sınırlı değildi

r-

sı­

nırsızdır (mali haklarda 70 y ıl)

d - manevi hakl arın kull anma yetkisi devredilebi-

lir.(manevi hakl arın, madd i hak sahipleri tarafından

(3)

Tiirk Kardiyo/ Dem

Arş

2002; 30: 768-772

Manevi haklar (yetkiler) (Tekinalp s :142)

a) umuma arz, alenil

eşme, yayınlama,

yayımlama

yetkis i eser sahibine veya onun yetki verdiği kişi­

ye aittir. Eser sahibinin

zası olmadan kamuya a rz maddi ve manevi haklara tecavüzdür.

b) Eser sahibi olarak

tanıtılına hakkı (adın

belirtil- mes i selahiyeti). Eser s ahibi , adı olmaksızın da anonim olarak yayınianm asına iz in vere bilir. An- cak da ha s onra hukuki dava gerekirse, eserinin kendisine ait olduğunu ispatlamalıdır. Eser sahibi

ihtilaflı ise, hakiki eser sahibi h akkının tesbitini mahkemelerde n isteyebi lir (tespit davas ı, Teki- nalp s: 148)

c) Eserde değişklik yapılmasını önleme yetkisi: Eser sahinin izni olmadan, kıs men de olsa eserde ve sahibinin isminde değişiklik yapılamaz FSEK ın

I 6- 1. Ayrıca olumlu değiş

iklik

de yapılamaz.

d) Eseri yaratan, eserin sahibinden orijinalini sergi, katalog .. amacı il e, ticari amaç dışında geç ic i olarak isteyebilir.

Mali haklar: Eserinden ekonomik olarak yararlan- ma

hakkıdır.

- İşleme hakkı (FSEK m.21) - Çoğaltına hakkı (m. 22) - Yayma hakkı (m.23)

- Kiralama ve kamuya ödünç verme hakkı

- Temsil hakkı (m 24)

- işa ret, ses ve/veya görüntü nakline yarayan araç- larla iletim

hakkı

(m.25)

- Radyo, TV gibi araçlarla iletilen eserlerine ilişki n

ödemelere dair hak (m. 43-1)

Kavram: Eserden ekonomik olarak yararlanma hak-

kı, eser sahibine

verilmiştir.

Bu hak 3. kişilere devre- dilebilir,

örneğin

meslek kuruluşları .. yetkile ndirile- bilir.

a- İş leme hakkı: eseri i şleyerek yararlanma hakkı eser sahibine aittir. Eseri iş lernek isteyenler, eser sa- hibinden izin alm ak

zorundadır,

yani anlaşmak zo- rundadır. İş leme h akkı ekonomik yararlanm anm bir

tarzı dır. Ancak ekonomik amaçla kullanılmayacak­

sa, sadece ki

şisel

amaçla kullanıl

acaksa

izne gerek yoktur (FSEK

ın

38) .

b-

çoğaltına hakkı

(copyright): eserden ekonomik 770

olarak yararlanmanın en yaygın yolu çoğaltmadır.

Çoğaltına hakkı da bu hakkı ifade eder. İ zinsi z ço-

ğaltma korsanlık, izinsiz taklit ve be nzetme ise eser

hırsızlığıdır. Bir eseri, değiş

ik

yöntemlerle çoğaltma hakkı, münhasıran eser sahibine aittir

c- Yayma hakkı: Çoğukez, çoğalımayı iz leyen bir

aşamadır ve ticari mevkiye koyma amaç

lanır.

Ese r sahibinin veya yetk ilendirilen birile rinin izni olma- dan yayma olamaz . Yine kamuya verilen veya kira- lanan bir eserin kiralayan tarafından kopyal anması, çoğa

ltılması yasaktır.

Yine eser sahibi veya yetkilen- dirilen birilerinin iznini almak gerekir. Örneğin kü- tüphanedeki kitapların

,

ticari amaçla kopyalanınası

ve dağıtılması yasaktır.

d- Temsil hakkı (müzik ve sanat eserleri için geçerli) eseri umuma açmak, takdim e tmek hakkı eser sahi- bine ve yetki verileniere aittir.

f- Pay alma

hakkı:

eserin daha sonraki satışlarından

da eser sahibine pay verilir.

Mali hakl arda koruma süreleri: Eser sahibinin

yaşa­

dığı sürece ve ölümünden 70 yıl sonrasına kadardır.

Hakların sınıriandıniması (Tekinalp s: 172) Eser sahibinin hakları;

- kamu düzeni

- genel ve özel menfaat

- hüküme te tanınan yetkilerle

sınırlandırılabilir.

Ceza davaları (Tekinalp, s:289)

1- Manevi haklara tecavüz halinde oluşan suçlar (FSEK m 71)

a-

alenileşmiş

olsun veya olmasın eser sahibinin ve- ya halefinin

yazılı

izni olmadan bir eseri umuma arzetmek veya

yayıolamak

suçu

b- Eser sahibi veya halefinin

yazılı

izni olmadan bir esere veya

çoğaltılınış

nüshalara ad koyma suç u c- Başkasının eserini kendisinin veya kendi eserini

başkasını eseri olarak gös terme suçu

d- FSEK m. 15 e aykırı hare ke t etmek s uçu

(adının

belirtilmesi maddesi)

e- Kaynak gösterme mek veya yeters iz,

yanlış

ya da

aldatıcı kaynak göstermek suçu (FSEK ın.32-40

de belirtilen hallerde)

(4)

Y. Nişancı: Yayın Etiği: Yayında

İzinler

ve Haklar

f- Ese r sahib inin yazılı izni olmaksızın bir eseri de-

ğiştirmek suçu

Bunların CEZASI: Bu suçlardan herhangi birinin

iş­

lenmesi halinde kişiler hakkında 4-6 yı

la

kadar hapis ve 50-150 milyar liraya kadar ağır para cezasına

hükmolunur.

2- Mali haklara tecavüz h a linde oluşan suçlar (FSEK m 72)

a- Hak sahibini yazılı izni olmaksızın ve FSEK e ay-

kırı olarak eseri herhangi bir şekilde işlernek suçu b- HSYİ Olmaksızın ve FSEK e aykırı olarak eseri

herhangi bir şekilde çoğaltmak suçu

c- İzin olmaksızın ve FSEK e aykırı olarak, eserin veya işlenmelerinin veya çoğaltılmış kopyalannın satılması suçu

d- HSYİ olmaksızın, dijital ortamlar da dahil , deği­

şik yöntemlerle eseri yaymak, yayıma aracılık et- mek suçu

e- HSYİ olmaksızın, bir eseri kiralamak veya kamu- ya ödünç vermek suçu

f- HSYİ olmaksızın, yapıl an nüshaları yasal veya yasal olmayan yollardan ülkeye sokmak ve ticaret konusu yapmak ve kullanmak suçu

CEZA: 4-6 yıl hapis, 50-150 milyar para cezas ı.

Eser sahipliği kavramı: Eserin sahibi , eseri yara- tan, vücuda getirendir (FSEK m 1). Maddi ve mane- vi hakların sahibidir. Yayımcılar ve tüzel kişiler eser sahibi olamaz. Ancak, anlaşma ve lisans verilerek

yayımc

ılara mali haklar devredilebilir. Toplama eserlerde editör kurulu veya editör olarak bir yetkili bulunur. Editör, toplama esere konulan her bağıms ız

bölümün sahibinin haklan saklı kalmak şartı ile , top- lama eserin sahibidir. Bütüne ait maddi ve manevi haklar editöre aittir. Bölümler ve parçalar üzerinde hak ve sorumluluklar o kısmın s ahibine a ittir.

Ortak eser sahipliği: Birden fazla kiş inin birlikte

oluşturduğu eseri n kı

sıınlara ayrılmas

ı mümkünse, bunlardan her birinin sahibi , o bölümü vücuda geti- re ndir(FSEK ın.9). Her birinin m addi ve ınanevi hakl arı vardır. Ortak eseri oluşturanlardan her biri bütün eserin değiştirilm esi veya yayınlanması için

diğerlerinin katılmasını isteyebi lir(FSEK 9/2). Ortak

bağımsız olarak yayınıl amak isterse, yeniden yayıma

zorlanamaz, kendisi yayıınlayabilir.

Teknik hizmetler ve yardımlar: Bir eserin oluşturul­

masında yapılan teknik hizmetler veya ayrı ntıya ait

yardım

lar,

eser sahipliği oluşmasına imkan vermez (FSEK 10/3).

İktibas: Alenileşmiş bir eserden, kaynak göstererek,

değişiklik yapılmadan alıntı yapılmasıdır. 2 unsuru

vardır:

1- Değiştirmeden alınm ası

2- Küçük bir kısmının aktarılması

Eserin sayfa sayfa aktarılması, iktihas olamaz, inti- hal benzeri bir nakil olabilir. Değiştirmeden alma yani birinci unsur, iktibası esinlenme ve işleme iş­

levlerinden

ayırır.

iktihasta kaynak sahibinin adının gösterilmemesi ve- ya adını belirtmekle birlikte iktihasta ölçüsüzlük

şahsi menfaatlerin ihlali sebebi ile manevi tazm inata sebep olur. Kişisel amaçla kullanımlarda - eser sahi- binin zarar

görmeyeceği varsayılarak-alıntı,

kopya- lama yapılabilir. FSEK ın. 38'de bütün eserlerin kar

amacı güdülmeksiz in

şahsen

kullanmaya mahsus ço-

ğaltılmas ı mümkündür ifadesi yer alır.

Şafak Erel, Nuş in Ayiter ve Halil Arslanlı gibi bazı

bilim adam larına göre; iktihas lar miktar olarak da yeni esere galip gelmemelidir, aksi halde yeni eser

yararlanılan eserle rden yapılmış izinsiz bir derle me

niteliğini kazanır ki bu eylemin hapis

cezası

ve taz-

ıninatla

sonuçlanması

kaçın

ılmazd

ır. Bazen ya rarla-

nılan bir bilimsel eserdeki fikir ve

görüşlerin gereği

g ibi anlaşıl abilmesi için uz un iktihasl arın yapı lması

gerekebilir. Ancak bu gereksinim zorunluluk dışında

ve maksadın haklı göstereceği ö lçüyü

aşan

bir

şekil­

de başka eserlerden geniş bölüınlerin aynen alınınası

hukuka uygun değildir. Herhalde iktihas serbestisi

başkalarının eserini nakil , izah veya tah lil için değil

eser sahibinin kendi

görüş, düşünce

ve duygularını açıklayıp takviye e tmek ve verdiği bilgileri aydınlat­

mak için kullanılabilir (2)_

Başkasının eserini kendi eseri gibi göstermek:

İntihal - eser hırsızlığı

Sahibinin adını belirtıne ksiz in, doğrudan veya do-

(5)

ııtrK 1\araıyoı uern ~trş LUUL; .Ju: IUO·It ~

dir. Eserin tümünün

değil,

bir bölümünün bile

alın­

ması sahibinin

adı

be lirtitmeksizin

a

lınması

,

intihal- dir. Dava söz konus u o lduğu nda, yukarıda belirtilen cezalar uygulanır.

Kendi eserinden intihal mümkünmüdür? Kendi eserinin tekrarlanması intihal

değ

ildir. Ancak, eseri- ni

satmış

ve ayni eserini başkası için

yapmayacağını

taahüt

etmişse,

intihal yapamaz, izin

almalıdır.

Bu durum

örneğin mima

rlıkta, ressamlıkta kolay

anlaşı­

labilir. Fakat bilimsel eserlerde nas ıl olmalıdı r ? B il- g ilerin tekran y apılab ilir, fakat, tabl o, resim, şema gibi somut şekillerin alınmasında hak sahibinin izni (yazar veya hak sahibi

yayımcı

kuruluş ise) gerekli

olmalıdır.

Yararlanma ve be nzetme serbestisi ilkesi: Her ye- ni

anlatım,

söylem, kuram .. daha önceki lere dayanır

.

An cak iz insiz kullanma, tak lit,

aldatıcı

benzerlik ..

durumunda koruma

kan

unları geçerlidir. Bir eseri, patenti, markayı .. . sahibinden iz in almadan kullanan veya onun taklidini veya benzerini

yapıp

bundan ya- rarlanan

kişi,

gerçekte

başkasına

ait

emeği

sömüren sömürücü ve eylemi de sömi.irmedir. Dürüstlük ku-

rallarına aykırı

olmam ak

şartıyla

herkes başkasının

emeği

nin

sonuçlarından

yararlanarak daha iy isini

gerçekleştirmek

ve rekabete

katılmak hakkına

sahip- tir. Dürüstlük

kurallarının

ihla l

edildiğ

noktada koru- ma

baş

lar.

772

Bilimsel Eserlerde

Kişilik Hakları

Bilimsel eserlerde

yapılan

örneklerne lerin bazen ki-

ş

ili

k hakların aykırı olduğu

da gözlemlenmektedir.

FSEK madde 86'ya gö re resim ve portre le r eser ol-

madıkları halde tasvir edi lenin , tasvi r ed ilen

ölmüşse mirasçılarının muvafakatİ

olmadan on

yıl

geçmedik- çe teşh ir ve uruuma arz edilmez. Bu halle rde FSEK'e göre bir ceza

davas

ı söz konus u olmasa bile Türk Ceza Kanunu'nun 197. ve 199.'uncu maddeleri ile bir

ceza

landırma ve Borç lar Kanununa ve Medeni Kanunu 'na göre manevi tazminat söz konusu olabi- lir. Bu nedenle özellikle

tıbbi vakaların yayınında kullanılacak kişilerin

res imlerini kendi lerinden

yazılı

izin

alınmadan

bilimsel

yayınlarda

kullanmak bu tür davala rla bilim

adamlarını karşı karşıya bırakabilir.

Diğer

tarafta bilim

adına

illaki bu

vakaların ku

llanıl­

ınası gerekiyorsa mutlaka ilgi li

kiş

ilerin isimleri giz- lenmeli ve resi mlerinden kim

oldukları anlaşılmanıa­

lıdır.

KAYNAKLAR

1. Tekinalp Ü: Fikri Mülkiyet Hukuku , Beta Bas ım Ya-

y ım Dağ ıtım AŞ, 2002, İstanbul , www. betakiıap.com

2.

Şafak

E rel: Türk Fikir ve Sanat Hukuku , Ankara 1998,

s.205-206

Referanslar

Benzer Belgeler

yaş arası 31 hasta; yaş, cinsiyet, başvurduğu ay, şikayet, geçirilmiş suçiçeği öyküsü veya suçiçeği aşısı, tetikleyici faktörler, dermatomal

131 Görüş uyarınca eser sahibinin manevi haklarını düzenleyen hükümler, özel hüküm niteliği taşıdığından kişilik hakkını koruyan hükümlere göre

Doğum yeri olan Bursa’nın Gemlik ilçesine bağlı Umurbey Beldesi’nde 22 Ağustos 1986 yılında toprağa verilen Türkiye'nin 3'üncü Cumhurbaşkanı Celal

 Fikri ürünün eser olabilme koşulları: objektif koşul- sübjektif koşul.  Eser kavramı dışında kalan unsurlar

 Eseri, sahibinin adı veya müstear adı ile yahut adsız olarak, umuma arzetme veya yayımlama hususunda karar vermek. salahiyeti munhasıran eser

Nefsi mutmainne, Allah’a gönül hoşnutluğu ile bağlanmış, onunla huzur bulmuş olan nefistir yani bu ayette, kesin yakîn sahibi olmuş, sükûn bulmuş

2) 24. gebelik haftasından önce bilinen karbonhidrat intoleransı olmayan gebelerin de 24-28. haftada taranması gerektiği bildirilmiştir. 3) Açlık plazma glukozu (APG) 126

Manevi bakımın, hasta, hasta yakını ve hastane personeli için bir ihtiyaç olması, sağlıkla ilgili kararlarda maneviyatın önemli rol oyna- ması, maneviyat ve bakım