• Sonuç bulunamadı

Hacettepe Üniversitesi Hastanesi Büyük Hasta Servisi Diyet Polikliniğine Başvuran Hastaların Demografik Özellikleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Hacettepe Üniversitesi Hastanesi Büyük Hasta Servisi Diyet Polikliniğine Başvuran Hastaların Demografik Özellikleri"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

H A C E T T E P E Ü N İV E R S İT E S İ H A STA N E Sİ B Ü Y Ü K HASTA S E R V İS İN D E K İ D İY E T P O L İK L İN İĞ İN E B İR Y IL SÜ R E S İN D E

B A Ş V U R A N H A S T A LA R IN DEM OGRAFİK Ö ZE LLİK LE R İ

Dyt. Hale ULUCANLAR* / Dr. Sevim KEÇECÎOĞLU** Dyt. Tülin SUBAŞI*** / Uzm. Dyt. Ayşen ÖZERTUĞRUL***

Hacettepe Üniversite Hastanesi Diyet Polikliniğine 1982-1983 yıllan arasında bir yıl boyunca başvuran hastaların-yaş, cins, meslek ve yerleşim bölgesi fak­ törlerine göre dağılımları İncelenmiştir. Görülme sık- lığına göre hastalıklar; ülser, diyabet, şişmanlık ve kalp damar hastalıkları olarak sıralanmaktadır. Bu hastalıklar en çok orta yaş grubunda ve ev hanım­ larında görülmektedir.

G İR İŞ

Bu araştırm a Hacettepe Üniversite Hastanesi Büyük Hasta

Servisi diyet polikliniğine 1982 - 1983 yılları arasında bir yıl boyun­ ca başvuran 5000 hasta üzerinde yapılmıştır. Çalışmada poliklini­ ğe baş vuranların hastalıklarına, meslek grubu, yaş, cinsiyet ve yer­ leşim bölgelerine göre dağılımları saptanmıştır.

B ULGULAR V E TARTIŞMA

Sonuçta, görülme sıklığı en fazla olan hastalığın ülser olduğu ve her iki cinsiyette de yaklaşık eşit oranlarda olduğu gözlenmiş­ tir. Ülserden sonra görülme sıklığının fazlalığına göre; diyabet ve şişmanlık sıralanmaktadır. Diğer hastalıkların görülme sıkiığı ise önemsiz bulunmuştur (Tablo 1).

(* ) B ilim Uzm anlığı öğrencisi.

(* * ) H. t). Beslenme ve Diyetetik Bölümü öğretim Görevlisi.

(2)

Tablo 1 : Hastalıkların Toplam Hastn Sayısına Göre Dağılımları

1 0 2 Ulucanlar, H. ve ark.

K a d ı n E r k e k

Hastalıklar Sayı % Sayı %

Diyabet 440 8.8 250 5.0 Ülser 1053 21.0 1015 20.3 Şişmanlık 339 6.8 50 1.0 Kalp ve Damar 91 1.8 81 1.6 Böbrek 122 2.4 195 3.9 Hiperlipidemi 31 0.6 32 0.6 Gut 4 0.1 22 0.4 Hipertansiyon . 64 1.3 20 0.4 Nefrotiksendrom 8 0.2 7 0.1 Spastik Kolon 154 3.1 88 1.8 Hiatus Hemi 24 ' 0.5 . 25 0.5 Diyabet, Hipertansiyon 22 0.4 4 0.1 Diyabet, ülser 14 0.3 8 0.1

Diyabet, Kalp ve Damar 14 03 15 03

Diyabet, Şişmanlık 10

- 0 2 3 0-1

Şişmanlık, Hipertansiyon 50 1.0 14 0.3

Kalp, Damar, Hipertansiyon 10 0.2 13 0.3

Diğer bazı hastalıklar ve

Test Diyetleri 500 10.0 208 4.2

(3)

P O LİK LİN İK HASTALARININ DEM OGRAFİK ÖZELLİKLERİ 1 0 3

Hastalıkların yaşa göre dağılımları incelendiğinde, çoğunluğu­ nun orta yaş grubunda daha fazla görüldüğü saptanmıştır (Tablo 2). Ancak ülserin daha çok genç bireylerde (20-29 yaşlar arasında) rastlandığı gözlenmiştir. Bu sonuç, bireyin bu yaşlarda daha ve­ rimli çalışma dürtüsü, mesleğinde atılım gösterme devresi oldu­ ğundan psikolojik etkenlerle hastalığın oluşumuna zemin hazırla­ ması olarak yorumlanabilir.

Hastalıkların genelde kadınlarda, erkeklerden daha sık görül­ düğü saptanmıştır. Mesleklere göre dağılımlarında ise ev hanımla­ rı ilk sırayı almaktadır (Tablo 3). Çeşitli çalışmalarda, ülserin da­ ha çok idaıî, ekonomik sorumluluk yüklenen kişilerde, enerji ve dürtü sahibi üretici sınıfta, siyasal ve askeri liderlerde sık rastlan­ masına karşın, bu çalışmada, en çok ev hanımlarında ülsere rast­ lanmıştır. Ülserden başka şişmanlığın da yine ev hanımlarında ol­ dukça yüksek oranda ('% 73.1) görülmesinin nedenleri arasında, çay saatlerinin enerjiden zengin yiyeceklerle yoğun olması düşünüle­ bilir.

Hastalıkların en çok görüldüğü bölgelerin başında, Orta Ana­ dolu gelmektedir. Batı ve Kuzey Anadolu Bölgeleri de Orta Ana­ dolu Bölgesini izlemektedir.

Hacettepe Üniversite Hastanesi diyet polikliniğinde 1972 -1973 yılları arasında aynı nitelikte bir araştırma daha yapılmıştır (1). Bunun sonucunda, hastalıkların görülme sıklığına göre dizgilen- mesi; ülser (% 43.7), şişmanlık (% 20), diyabet (% 13.3), spastik ko­ lon (% 8.9) ve kalp ve damar hastalıkları (% 8.1) şeklinde olmuş­ tur. 10 yıl ara ile yapılan ik çalışma sonucunda ülser ilk sırayı al­ maktadır.

Mesleklere göre karşılaştırma yapıldığında ise, ülser 1972 - 1973 araştırmasında da yine en çok evkadınlannda görülmüştür (1).

(4)

T ab lo 2: H as ta h k la n n Y ve C in se G ör e D a ğ ıl ım ı ■S •S

o w

NO a O r< * 1A m s . « cn 5.(3 C/3 S.rt V5 * R (S V3 I Jd ÎS, •S r ş w < 2 , ® s ^ ■a „ eş >, fl * Cfl , J4 î$ <u ■S s» W w: S S E1 t> n! * C/3 M « 4> _ "S S1 oft ,vî (d «o W cfl m S,'A cn i M « *» — £ « S S M * cn 0 İS*5 7 -s s. 1 W cn cfl 2* * c55 r- vq NO ON Tf tn I NO I CN 1 I ro 1 CN ö ö ro 1 T-İ 1 ro 1 I Ö l ON oo ın 1 oCN r-H

I

1

1

CN

1 1

»m

1

OO ON NO cn ro |. t)* - f ro |- I CN | p tn r-. ro CN O 1 ö 1 ro I ro CN O ın CN ın CN

1

r-- ro

1

1

.

1 1

CN

1

T-< CN CN t}* CN ı^- NO ro '"I nO NO O O r^; ON 't vd ro pH On ro «-H ro NO oo roCN \d o ın NO roıH vO r-NO ro CN ^J.

1

ro i-* t-H ın O ro CN nO 0\ OO NO p O '*İ' O NO Ö ö ö r-HCN CN ON CN roCN »-h nO O oo OO ro ON 54 ın CN O ro Tj- r>» ON OO o CN ın ro O r-j ro CN un rM NO od od ro «çf OO CN Ö ro sd ro 9 7 ON CN OOCN Om r}* NO ^î* CN vO ro NO m r*^ NO OO O ın 1 T}* CN NO ro od ro ro 00 NOCN 1 O »H oo CN rt"CN OvCN ooo roro ın *“* CN f'* 1 vO OO O CN oo I r^ı r- OO | S ın od Ö 1 ro r^>* ro o ın OCN Om OON T*H ON 1 Tj- ro m 1 vO On tj- ro ro On CN m 'O Tf NO ö CN ro»-H xd S ro NOCN vd O t-H ON CN roro 00 ro CN CN rj-ro CN NO ro r^* »—< ,“î ooTfr Tj" vo oo fn fo ö t** no CN ^ CM ro M oo ^ «-H ov ps, V O p p H vO OO fO r-j. tN O rO ’t ro r*-sq o\ ^ ro OO **■ 'û (N ın NO l-H ^j-ın r- >CNİ rO • CN ro u-> ro c n ö M h o n ın *J* ro CN CN esj co ^ \o lo \& t-1 c<i ı-î * t ' OO *-4 r- cn <N rî* © ro ro O OO oo ^ ö ro CN ro o o O*3" n ro CN CN O ın ro vq h ^ (N r- ro CO O ro Ok >o ^ * 'I ^ «—h \o 'd ro nO On *—< nû o 'O *n o <n H o H H (N d CN ^ *-h ro *—ı ro «“• <N oo ro **m ro sd CN CN rf vO vO c o do <u *o «5 >> Î-. ctfM 0) .. x> af :0 . . J2 d m + + *H f . n © O* a> _ <5 <U a ■§ "t â .^ * d O .S4 +«2 cö ö İ * O» o ' &. vO vd 6 § -a P eO ’<o </) «-t o O ON ro Ö CN 00 o M O P 3 K o « " o a o f l 2 Jh o M « §. n,& _ c« .cr ««• .sr a3 ıy> W W izi* ffi 2

S <u ■O 'a • pH 'H<D .&3 X o a C/î D "S

S

cs o .S* *f c c9 n> ■i-i JD u d oo< ı 6 C/> _ w>Q S +

(5)

T a b lo 3 : H a st a k la n M e sl e k le re G ö re Dağı ml ar ı C/5

a w r«

0 I rO 1>o ın j on 1 1<N CN 1 fO 1' t 1ın NO 1 NO rsı 1 cq CŞ I ö Ö l <N ı 1 37 t"- ! 00 fO ON ın ON 0 00 vd Ov TT m 6 7 00 00 10 ın O00n ro «OOn 1 00 ın ö O Ö 1Ö ö ^4* m 1 r-; 00 «N r^)r-; ] '«4* ro cn I rsı 00 rsi Ov 0OOn 1 ın ro vq r- OS ın <N ro <N ^J* r^- fO«ç*rO 5 7 -t^* O <N nO ın ın ON Or*: >0 t'-O vO rn 00 00 't 0 NO <N vp r s ın n | 1 \ °°- ~ O ro r4 »-Î ^ 1 1 1 m 0 r - —f O -* i I | m i } 1 *0 rn rn ın ON rö ın cn >d ro s 00 —* fN o <N <N 00 ın “ . 00 «> 'O m o ^ Tf rsı rsı r-^ ö r-, —< ın ^ o ^ fS <n ^ ro fS fO r-n t-n

ı

1

i-h ın T»1 Ö

£

vq vq 00 00 I »- 0O I °o ı^* 00 ın CN|0<NPO uS(N CNro•-H rn 1- >orsı ın 00 fN NONO- O<N m ın ro i NO ın I 0 CN ON rr) M ON00 rn On sO 00 oo 0 ON 1 rsi ın rn 00 OO ın 00 NO 00 r- O<N r-O CN o\ 0 ^ ■< rsı00Tf «çj* <N fN ın CN ın I 00 ın <N ON 06 ro rsı r-nO ın 00 o n m sO tn T}-ın r-OO <N 00 NO cn ın <N NO ON vO rnnO rn rr ro fO Tf 0 0 00 0 0 ın NO <N»—* ro On vO Os 'O rsj sO PO fO co cn ö rn ı-H ın IN ro Tt M 10 ın VO <N <N CO rs r-» T-H r j * VO <N C/D 03 sc o ıu > fc< r> ta s . ~ s .ff tâ (13 Q « Q 3 cc ^ c m S a> J& w «) Ih X) :0 _ . . DQ S O j»< t., s . « ûı C/5 M ■i-tC/5 cd a u w £ -s >> >» n <d 1 E</y C O b + 00 ^ c « c,3 _ C g a. o E C S S "O §. 13 >1 V _ ’53 C/5 XJ § * :§• s o •m

E

_ e w 5 *S -2 3 S -o ** î* E « 8 u w .<* cö .t* .«> .s? 13 .tr 3 ^ ( î f qûQû^^f f i w* f f i 2Kaf f i w* ûW</> s-, o O h 1 a>a • l

(6)

1 0 6 Ulucanlar. H. ve ark.

Bu çalışmalarımızda, verilere dayanarak, çocukluktan itibaren yalnış beslenme alışkanlıkları ile ileri yaşlarda oluşabilen özellikle şişmanlık, kalp ve damar hastalıkları vb. hastalıkların önemsene­ cek düzeyde olduğu söylenebilir. Bu nedenle toplumumuzda hasta­ lıkların görülme sıklığını en az düzeye indirebilmek için küçük yaş­ tan itibaren bireylere yeterli ve dengeli beslenme alışkanlıkları ka­ zandırılmalı ve bu konuda eğitim ler yoğunlaştırılmalıdır.

SONUÇ VE ÖNERİLER

SUM M ARY

N U T R İT İO N A L STUDY AT TH E D E PAR TM E N T OF N U T R İT İO N AND D IE TE TIC S OF TH E

H AC ETTEPE U N IV E R S IT Y H O SPITAL

Ulucanlar, H., Keçecioğlu, S., Subaşı, T., Özertuğrul, A. In this study, 5000 adult men and vvomen who applied to out- patient clinic at the Department o f Nutrition and Dietetics at Ha­ cettepe University Hospital, were examined. The study was conduc- ted between 1983 -1984 över one year to find out the incidence and the distribution o f their diseases \vith respect to their aee, sex, occupation and their settlement in Turkey. From the results o f the study, it was concluded taht the most common diseases were ulcer, diabetes, obesity and coronary heart diseases; o f which first three were \videspread among middle age housewifes. Coronary heart diseases w ere equally common in both sexes \vithout occupational difference.

K A Y N A K L A R

1 — Şahlan, V . : Hacettepe Üniversitesi Hastanelerine Özel Diyet Almak İçin Başvuran Hastaların Durumu, Beslenme ve Diyet Dergisi, 2 : İ4ö, 1973.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bir ulaştırma mühendisliği programı, çağdaş ulaştırma sisteminin / sistemlerinin özelliklerine uyan “ulaştırma profesyonelleri”nin eğitimini hedefleyen bir

• Güneş ışınlarının eğik açı ile düştüğü bölgede yaşanan mevsim → …………... Fenci

Bu nedenle çevrimiçi ö¤renme ortamlar›nda yüzyüze ö¤renme ortamlar›ndan farkl› olarak öz-düzenleme becerilerinin zaman ve mekân de¤iflkenle- rine göre

Bu araflt›r- mada gelifltirilen yabanc› dilde sözlü iletiflim ölçe¤inin Idrus, Salleh ve Abdullah (2011) ve Leeming (2017) taraf›ndan ge- lifltirilen ölçeklerden en

Pnömatik taşıma, endüstride değişik ebatlarda- ki katı parçacıkların kanal veya boru içerisinde taşınmasında kullanılan yaygın yöntemlerden biridir.

Üretim ve Hizmet sektöründe Yabancı Dile Olan Gereksinim &#34;Institut der Deutschen Wirtschaft, Köln&#34; tarafından yapılan bir araştırma ile üretim ve hizmet

Söz konusu yaratık Trabzon Şalpaza- rı ve Rize merkez bölgesinde ise kimi zaman yine farklı isimlerle ama ben- zer özelliklerle ve çoğu anlatıda belirli tarihlerde

Ayrıca âşık edebiyatı geleneğinin de- vam edebilmesi için bu geleneğin men- suplarının yani âşıkların neler yapma- sı gerektiği; eski ustaların bir anlamda