• Sonuç bulunamadı

Atatürk Baraj Gölünde Alabalık Üretiminin Oluşturduğu Kirlilik Yükünün Araştırılması

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Atatürk Baraj Gölünde Alabalık Üretiminin Oluşturduğu Kirlilik Yükünün Araştırılması"

Copied!
9
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

GÝRÝÞ

Kültür balýkçýlýðýnda Gökkuþaðý alabalýðýnýn (Onchorynchus mykiss, Walbaum 1792) önemi oldukça

yüksektir. Doðal göller ve büyük baraj göllerinde özellikle kafesler içerisinde Gökkuþaðý alabalýðý üretimi gittikçe geliþmektedir. Düþük sermayeye Ayþe Dilek SINANMIÞ ATASOY, Suat ÞENEÞ

Harran Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Çevre Mühendisliði Bölümü, Osmanbey Kampusü, ÞANLIURFA

Alabalýk Üretiminin Oluþturduðu

Kirlilik Yükünün Araþtýrýlmasý

14, 53, 9-17

2004 Ekoloji

Özet

Bu çalýþmada, Harran Üniversitesi Bozova Su Ürünleri Meslek Yüksek Okulu denetiminde Gökkuþaðý alabalýðý (Onchorynchus mykiss, Walbaum 1792) üretimi yapýlan kafeslerin bulunduðu ortamdaki göl suyunun özellikleri incelenmiþtir. Amaç, kafeslerde alabalýk üreticiliði sebebiyle ortamda meydana gelecek olumsuzluklarýn belirlenmesidir.

Bu amaçla 2000 yýlýnda Mart-Aðustos aylarý arasýnda numune alýmý gerçekleþtirilmiþtir. Referans olarak alabalýk yetiþtirilebilirliðinin araþtýrýldýðý bir çalýþmadan alýnan ve ortamda henüz kafeslerin bulunmadýðý dönemde yapýlmýþ olan 1995-1996 yýlý analiz sonuçlarý kullanýlmýþtýr. Su numuneleri sýcaklýk, pH, iletkenlik, çözünmüþ oksijen, bulanýklýk, toplam fosfor, nitrat, nitrit, amonyak, sülfat, fosfat ve kimyasal oksijen ihtiyacý deðerleri açýsýndan analiz edilmiþtir.

Sonuçlar, özellikle ortamda kullanýlmadan kalan yemden ve balýklarýn metabolik faaliyetleri sonucu oluþtuðu düþünülen atýklardan kaynaklanabilecek bir kirliliðin baþlangýcýný ortaya koymaktadýr. pH dikkate alýndýðýnda kýta içi su kaynaklarý kalite sýnýfý olarak ortam, III. sýnýf bir kaynak olarak kabul edilebilir. Toplam fosfor deðeri 2,37 mg/L ile ortam IV. sýnýf kaynak özelliði göstermektedir. Amonyak konsantrasyonu, ortalama 1,29 mg/L deðeri ile ortamda balýklar için toksik düzeydedir. Nitrit konsantrasyonu açýsýndan 0,07 mg/L ile ortam IV. sýnýf, nitrat konsantrasyonu açýsýndan ise 9,20 mg/L deðeri ile yaklaþýk II. sýnýf bir kaynak durumundadýr. Dolayýsýyla su kalite parametreleri içerisinde pH, toplam fosfor, amonyak, nitrit ve kýsmen de olsa nitrat seviyeleri ortamda kirlilik yükünü arttýrýcý yönde etki göstermektedir.

Anahtar Kelimeler: Alabalýk yetiþtiriciliði, Atatürk Barajý, su kalitesi. An Investigation of the Pollution Load Caused by

Trout Breeding in Ataturk Dam Reservoir Abstract

In this study, characteristics of the reservoir water around the rainbow trout (Onchorynchus mykiss, Walbaum 1792) breeding cages controlled by Bozova Vocational Graduate School have been studied. The aim of the study is to determine the possible pollution load, that causes from raimbow trout breeding

Sampling was made in March, April, May, June, July, August 2000 for this purpose. The results of a study carried out in the same environment in 1995-1996 when there were no cages were used as a reference. Water samples were analysed for the parameters of temperature, pH, conductivity, dissolved oxygen, turbidity, total phosphorus, nitrate, nitrite, ammonia, sulfate, phosphate and chemical oxygen demand.

The results have indicated the beginning of a pollution in the reservoir which was thought to be caused especially by residual feed and wastes of metabolic activity. According to the fresh-water quality class index, the reservoir can be accepted as a III. quality class for pH and IV. quality class for total phosphorus with the value of 2.37 mg/L. Ammonia concentration was determined as 1.29 mg/L which is a toxic level for the trouts. With a 0.07 mg/L nitrite concentration, the reservoir is determined as IV. quality class for nitrite, and with a 9.20 mg/L nitrate level it is about II. quality class for nitrate. As a result of the study, it was identified that pH, total phosphate, ammonia, nitrite and partly nitrate levels around the trout breeding cages in the reservoir have been negatively effected the pollution load.

(2)

ihtiyaç duyulmasý, balýk hasadý ve yemlemenin kolay yapýlmasý ve uygulamanýn basit oluþu söz konusu faaliyeti yaygýnlaþtýrmaktadýr (Hartavi 1998).

Esas hedefi sulama ve enerji olan Güneydoðu Anadolu Projesi (GAP) ile yeni su rezervuarlarý aktif olarak kullanýma açýlacak ve sulama ve enerji üre-timiyle büyük bir arazi potansiyeline sahip olan böl-gede tarýmsal üretimin artýþýyla ortaya çýkan kay-naklarý su ürünleri açýsýndan deðerlendirmek gibi bir olanak doðmuþ olacaktýr (Atay 1993).

GAP kapsamýndaki rezervuarlarla ve bölgedeki diðer Devlet Su Ýþleri (DSÝ) rezervuarlarýnýn mevcut balýk varlýðýyla 3000-4000 ton tahmin edilen yýllýk balýk üretiminin, gerekli su ürünleri geliþtirme çalýþ-malarý sonucu, yaklaþýk 9000-9500 tona çýkarýlmasý mümkündür (Þafak 1992).

Bugün kafes yetiþtiriciliði, araþtýrmacý ve ticari üreticilerin daha çok dikkatini çekmektedir. Balýk tüketiminin artmasý, bazý doðal balýk stoklarýnýn azalmasý ve karlýlýk, kafeste balýk üretimine özel bir ilgi uyandýrmýþtýr. Kafes yetiþtiriciliði ayný zamanda, diðer amaçlar için sadece sýnýrlý kullanma imkaný olan su kaynaklarýnýn deðerlendirilmesi þansýný da vermektedir (Emre ve Kürüm 1990).

Atatürk Baraj Gölünde Bozova Ýlçesine 2 km mesafedeki Çatak Mevkisinde (Þekil 1) ilk olarak Hartavi (1998) tarafýndan að kafesler içerisine konu-lan, ortalama 40 g aðýrlýðýndaki 10000 adet Gökku-þaðý alabalýðý yavrularýnýn 17 Kasým 1997 ile 4 Mart 1998 tarihleri arasýnda ticari yemle yetiþtirilebilirliði araþtýrýlmýþtýr. Bu çalýþma kapsamýnda yetiþtirme süresince 49 kg taze yem, 1547 kg pelet yem olmak üzere toplam 1596 kg yem tüketildiði belirtilmekte-dir (Sýnanmýþ 2001).

Ayrýca Bozova Meslek Yüksekokulu denetimin-de araþtýrma yapýlan dönemdenetimin-de kafeslerdenetimin-de üretilen toplam balýk miktarý 400 kg olup, 30 gr olarak üre-time alýnan balýklar 250 gr olunca hasat edilmiþtir. Kullanýlan toplam yem miktarý da 600 kg olarak gerçekleþmiþtir.

Üreticiler için pek çok avantajlarý bulunan kafes yetiþtiriciliðinin yaygýnlaþmasý durumunda baraj gölünde özellikle kýyý kesimlerde su kalitesinde ö-nemli deðiþimlerin meydana gelebileceði düþünül-mektedir. Ýyi incelenerek ön etüdü yapýlmýþ bir balýkçýlýk iþletmesi, çevresinde yeni tesislerin yapý-mýný teþvik eder, örneklik görevi görür. Kötü bir tesis ise yenilerinin açýlmasýný engeller (Çelikkale 1994).

Bu çalýþmada amaç, her geçen gün yaygýnlaþan alabalýk üretim kafeslerinde beslenmeden ve/veya balýklardan kaynaklanabilecek bir kirliliðin araþtýrýl-masý ve bu kafeslerin bulunduðu göl ortamýnda su kalitesinin ne þekilde deðiþebileceðinin ortaya kon-masýdýr. Çünkü çevresel etkisini dikkate almadan kafeslerde alabalýk üreticiliðinin yaygýnlaþtýrýlmasý, ileriki yýllarda hem bu üretim þekline zarar verecek, hem de baraj gölü su kalitesinde oluþan olumsuz-luklara hýz kazandýracaktýr.

MATERYAL VE METOT

Bu çalýþmada, Harran Üniversitesi Bozova Mes-lek Yüksekokulu denetiminde Gökkuþaðý alabalýðý (Onchorynchus mykiss, Walbaum 1792) üretimine devam edilen Atatürk Baraj Gölünde Bozova Ýlçe-sine 2 km mesafedeki Çatak mevkisinde (Þekil 2) kurulan að kafeslerin bulunduðu su ortamýndan alý-nan su numuneleri, aylýk periyotlarda (6 ay süre-since) Harran Üniversitesi Çevre Mühendisliði Laboratuarýnda incelenmiþtir. Numuneler kafes-lerin orta noktalarýndan ve su yüzeyinden 25-30 cm derinlikte alýnmýþ ve koyu renk plastik þiþelere konularak ayný gün analiz edilmiþtir. Kafeslerde yem tüketiminin en yüksek olduðu ve balýk hasadýnýn baþladýðý dönem olan Mart ayýnda numuneler alýnmaya baþlanmýþ ve Aðustos ayýna kadar devam etmiþtir. Dolayýsýyla yemden kaynaklanan kirliliðin ve yaz aylarýna doðru su kalitesindeki deðiþimin gözlenebilmesi mümkün olmuþtur. 1997 yýlýndan öncesine kadar Çatak mevkisinde kafeslerde yetiþti-ricilik faaliyetleri yapýlmadýðý için karþýlaþtýrma yapabilmek amacýyla ortamda henüz balýklardan kaynaklanan kirlilik unsuru bulunmayan dönemi kapsayan 1995 ve 1996 yýlý su kalitesi deðerleri (Tablo 1) referans olarak kullanýlmýþtýr. Yüksel (1997)'in Atatürk Baraj Göl suyunun balýk yetiþ-tiriciliði açýsýndan fiziksel ve kimyasal paramet-relerinin tespiti amacýyla kullandýðý ve alabalýk üretimine baþlanýlmadan önce yapýlmýþ (1995 ve 1996 yýllarýna ait) göl suyu analiz sonuçlarý Tablo 1'de sunulmuþtur. Ancak 1995-1996 yýlý su kalite parametreleri ölçümleri arasýnda "toplam fosfor ve bulanýklýk" deðerleri bulunmadýðý için iki paramet-renin deðiþim grafikleri ve yapýlan yorumlarý sadece 2000 yýlý esas alýnarak gerçekleþtirilmiþtir.

Þekil 1. Bozova MYO denetiminde alabalýk üretimi

(3)

Bulanýklýk laboratuarda Model 6035 Turbidimet-re cihazýyla standart çözelti Turbidimet-referans alýnarak ölçülmüþtür. Sýcaklýk deðerleri, civalý termometre ile yerinde ölçülmüþtür. Ýletkenlik ölçümü numune alma yerinde TetraConR 325 isimli konduktimetre ile yapýlmýþtýr. pH tayini, iletkenlik ölçümü yapýlan cihazýn farklý probu ile gerçekleþtirilmiþtir. Çözünmüþ oksijen tayini için, CellOx çözünmüþ oksijen probu yerleþtirilerek oksijenmetre yardýmýy-la numune alma yerinde okuma yapýlmýþtýr.

Alýnan numunelerdeki fosfat, toplam fosfor, kimyasal oksijen ihtiyacý (KOÝ), amonyak, nitrat, nitrit ve sülfat içerikleri; Hydrocheck/WPA fotomet-re cihazý ve sýrasýyla Hydrocheck/WPA fosfat spectratest, Hydrocheck/WPA toplam fosfor

mono-test, Hydrocheck/WPA KOÝ monomono-test, Hydroc-heck/WPA amonyak spectratest, HydrocHydroc-heck/WPA nitrat spectratest, Hydrocheck/WPA nitrit spectra-test ve Hydrocheck/WPA sülfat monospectra-test hazýr spectra-test kitleri kullanýlarak ve kitlerde belirtilen dalga boylarý esas alýnarak laboratuarda ölçülmüþtür.

BULGULAR

Bozova Meslek Yüksekokulu denetiminde balýk üretimine devam edilen kafeslerden alýnan numu-neler için ölçüm sonuçlarý Tablo 2 de verilmiþtir.

Alabalýk kafeslerinde ölçüm yapýlan yýl için sý-caklýk deðerlerinin özellikle yaz aylarýnda artýþ gösterdiði belirlenmiþtir. Önceki yýllarda ortalama 22ºC olan su sýcaklýðýnýn yetiþtirme döneminde or-talama 23ºCye yükseldiði gözlenmiþtir (Þekil 3).

Alabalýk yetiþtirme döneminde, önceki yýllara göre kafeslerin bulun-duðu ortamýn iletkenlik deðerlerinde belirli bir artýþ gözlenmektedir. Ýletkenliðin, Nisan ayýnda maksimum deðerine ulaþtýðý, yaz aylarýnda ise birbirine çok yakýn olduðu dikkat çekmektedir (Þekil 4).

pH deðerlerinin yaz aylarýna doðru belirli bir þekilde yükseldiði fark edil-mektedir (Þekil 5).

Çözünmüþ oksijen konsantrasyo-nu, mevsimsel sýcaklýk artýþýyla düþ-mekte, özellikle yaz aylarýnda 4 mg/L Parametre Birimi Yıl Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık

Sıcaklık (Co) 1995 12 12 12 16 25 25 25 28 26 22 17 14 1996 11 11 12 15 21 26 28 28 24 19 15 13 ph 1995 6,75 7,22 7,32 7,15 7,55 7,53 7,56 8,50 8,48 8,68 8,75 8,45 1996 8,31 8,10 8,27 8,48 8,50 7,60 7,88 7,96 8,22 8,25 8,45 7,00 İletkenlik Mikromhos/cm 1995 332 330 340 332 362 354 349 340 337 310 364 374 1996 381 360 357 370 365 330 305 338 322 326 347 362 Çöz. O2 (mg/L) 1995 9,90 9,80 8,60 7,90 7,00 6,98 7,10 7,40 8,50 8,40 9,00 9,50 1996 9,90 9,60 9,60 9,90 7,30 7,10 7,10 7,50 8,00 8,30 8,80 9,00 Nitrat (mg/L) 1995 0,00 1,71 0,00 6,20 1,77 0,00 0,00 4,00 0,00 0,00 0,00 2,65 1996 1,21 1,08 0,00 2,60 1,04 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 1,47 Nitrit (mg/L) 1995 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 1996 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 Amonyak (mg/L) 1995 0,02 0,26 0,41 0,19 0,09 0,00 0,24 0,05 0,12 0,75 0,75 0,00 1996 0,22 0,09 0,00 0,00 0,00 0,00 0,07 0,00 0,17 0,00 0,00 0,00 Sülfat (mg/L) 1995 36,70 36,70 36,70 34,30 36,70 35,65 35,50 35,50 45,00 35,50 36,70 29,50 1996 36,30 34,50 33,00 33,18 36,50 36,00 34,43 34,80 34,72 34,43 35,86 36,02 Fosfat (mg/L) 1995 0,000 0,000 0,000 0,004 0,000 0,006 0,006 0,016 0,003 0,000 0,000 0,000 1996 0,000 0,000 0,000 0,000 0,000 0,000 0,000 0,000 0,000 0,000 0,000 0,000 KOI 1995 1,17 1,33 1,50 1,50 1,17 1,00 1,00 0,67 0,33 0,83 0,33 1,00 1996 2,33 2,00 2,17 1,83 1,50 1,83 2,17 2,00 1,50 1,67 1,17 1,17

Tablo 1. 1995-1996 yýllarýna ait Atatürk Baraj Gölü analiz sonuçlarý.

(4)

seviyesinin altýnda seyretmektedir (Þekil 6).

Bulanýklýk deðerlerinde haziran ayýna kadar artýþ gözlenmektedir. Yemleme yapýlmayan yaz aylarýnda ise su seviyesindeki düþüþe raðmen, bulanýklýk deðe-rinde azalma kaydedilmiþtir (Þekil 7).

Mart, Nisan ve Mayýs aylarýnda toplam fosfor konsantrasyonunun azaldýðý belirlenmiþtir. Ayrýca Mayýstan Hazirana geçiþ döneminde fosfor deðiþimi minimum seviyeden maksimum seviyeye yük-selmiþtir ve yaz aylarýnda da azalýþ eðilimi devam etmiþtir (Þekil 8).

Nitrat konsantrasyonu üretim döneminde artýþ göstermiþtir. Haziran ayýna girerken yine bir artýþ olmakta ve bu ayýn ortalarýnda maksimum deðerine ulaþmaktadýr. Ortamda balýk bulunmayan yaz aylarýnda ise tekrar azalýþ eðilimi kaydedilmektedir (Þekil 9).

Nitrit konsantrasyonu ortalama deðer olarak 0,07 mg/L olarak belirlenmiþtir. Mart-Nisan-Mayýs ay-larýnda ise 0,1 mg/L seviyesinde bulunmuþtur (Þekil 10). Nitrit ile nitrat konsantrasyonlarýnýn deðiþim deðerleri karþýlaþtýrýldýðýnda, ters bir orantý göze çarpmaktadýr.

Amonyak konsantrasyonunun deðiþim deðerleri nitrat ile benzerlik göstermektedir. Nisan ayýnda yetiþkin balýk populasyonu, maksimum seviyede iken, amonyak konsantrasyonu 1,75 mg/L deðerine ulaþmýþtýr. Mayýs, Haziran ve Temmuz aylarýnda da deðiþen boyutlarda artýþlara rastlanmýþtýr (Þekil 11).

Üretim sýrasýnda sülfat seviyesinin Mart, Nisan, Mayýs aylarýnda azalma eðilimi gösterdiði, kafeslerde balýk bulunmayan yaz aylarýnda ise sabit bir deðer aldýðý belirlenmiþtir (Þekil 12).

Üretim süresince yapýlan ölçümlerde fosfat de-ðerinin ortalama olarak 1,65 mg/L seviyesinde

olduðu görül-müþtür. Kafesler-de balýk populas-yonunun yüksek olduðu Mart ve Nisan aylarýnda konsantrasyonda artýþ gözlenirken, yaz baþlangýcýnda balýk populasyo-nunun azalmasýy-la ölçüm deðerle-rinde düþüþ belir-lenmiþtir (Þekil 13). KOI deðerle-rinde, yaz aylarýna doðru önemli yükseliþler görül-mektedir (Þekil 14). Özellikle balýk üretimine baþlanmasýyla birlikte, KOI konsantrasyonu için or-ganik madde ve protein fazlalýðýndan olduðu tahmin edilen artýþlar belirlenmiþtir.

TARTIÞMA VE SONUÇ

6 aylýk çalýþma sonucunda su kalite paramet-relerine ait sýcaklýk, pH, iletkenlik, çözünmüþ ok-sijen, bulanýklýk, toplam fosfor, nitrat, nitrit, amonyak, sülfat, fosfat ve KOÝ deðerleri ortalamalarý Tablo 2'de verilmektedir.

Su kalitesinde istenen þartlar "Kýta Ýçi Su Kay-naklarýnýn Sýnýflarýna göre Kalite Kriterleri" (Anony-mous 1990) esas alýnarak belirlenmektedir.

Su sýcaklýðýnýn artmasýyla, su ortamýnda yaþayan canlý organizmalar için siyanit, fenol, çinko gibi maddeler toksik etki göstermektedir. Yüksek su sýcaklýðý ile düþük çözünmüþ oksijen deðerlerinin bir arada bulunmalarý durumunda toksisite giderek artacaktýr. Alabalýk yetiþtiriciliði yapýlacak sularýn sýcaklýðýnýn 20ºC'nin altýnda olmasý gerekir (Çelikkale 1994). Geçici kurak þartlarda veya uzun kuraklýk dönemindeki daha düþük akýþ hýzlarý durgunluða ve buna baðlý olarak mikrobiyolojik aktivite ve alg büyüme olasýlýðýnýn artmasýna neden olur. Kurak þartlarda azalmýþ debiler, su kütlesinin özümleme kapasitesindeki ve su oranýndaki azalma sebebiyle noktasal kaynak kirleticilerin (alabalýk kafesleri noktasal kirletici kaynak olarak düþünü-lebilir.) etkisini daha da olumsuz hale getirir. Sý-caklýk ayný zamanda biyolojik aktivite hýzýný, oksijen doygunluðunu ve hýz sabitlerini etkileyen önemli bir iklimsel faktördür (Reinert ve Hroncich 1994). Mevsimsel sýcaklýk deðerleri özellikle yaz aylarýnda artýþ göstermektedir (Þekil 3). Dolayýsýyla kafeslerde alabalýklarýn yemlenmesi ve metabolik faaliyetleri

Parametre Birimi Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Ortalama

(microS/cm)

(5)

sebebiyle oluþan organik kirleticilerin; ortamda alg geliþimini hýzlandýracaðý, çözünmüþ oksijen deðe-rini düþüreceði düþünülmektedir.

Alabalýk yetiþtirme döneminde önceki yýllara göre iletkenlik deðerlerinde belirli bir artýþ göz-lenmektedir (Þekil 4). Kafeslerde balýk faaliyeti ve yemleme nedeniyle bulanýklýðýn fazla olmasý iletkenliðin bu artýþýna zemin hazýrlamýþtýr.

Kafeslerden alýnan numunelerin analiz sonuçla-rýnda pH deðeri ortalama 8,65 olarak bulunmuþtur. pH dikkate alýndýðýnda Tablo 2'ye göre kýta içi su kaynaklarý kalite sýnýfý olarak ortam, III. sýnýf bir kaynak olarak kabul edilebilir. Düþük pH deðerleri humin asitli arazilerden akan sularda ve amonyaktan meydana gelen HNO2ve HNO3 oluþumlarý sonu-cu ortaya çýkar. Suyun yüksek pH deðerleri göster-mesi halinde NH3ve azot bileþiklerinin zararlý etki-leri artar. Bu nedenle alabalýk yetiþtiriciliði yapýlacak sularda pH deðerinin 6,5-8,5 arasýnda olmasý gerekir (Çelikkale 1994). Alabalýk kafeslerinde sudaki pH deðerlerinin artan yýllara göre ve yaz aylarýna doðru belirli bir þekilde yükseldiði fark edilmektedir. Yetiþtiricilik yapýlmadan önce (1995-1996 yýllarýnda) pH ortalama 8 iken 2000 yýlýnda bu deðerin 8,65 seviyesine çýktýðý fark edilmiþtir. Azot bileþiklerinin alabalýk populasyonuna zararlý etki göstermesi beklenmektedir.

Bununla birlikte göl, çözünmüþ oksijen konsan-trasyonu 4,68 mg/L ile II. sýnýf bir kaynak duru-mundadýr.

Eðer su sýcaklýðý artmýþsa ortamda oksijen eksik-liði hissedilebilir. Bunun yanýsýra alanda suda ya-þayan canlý populasyonu yoðunsa çözünmüþ oksijen büyük miktarda kullanýlýr. 4-5 ppm çözünmüþ oksijen konsantrasyonu farklý balýk populasyonlarýný destekleyebilecek minimum deðerdir. Ortamda Haziran ayýndan sonra çözünmüþ oksijen deðerleri bu minimum deðerin altýna inmektedir. Bu yüzden Haziran ayýndan sonra kafeslerde alabalýk yetiþtirile-memektedir. Yüksek yaz sýcaklýðý ve düþük çözün-müþ oksijen konsantrasyonlarýnýn yaz döneminde alabalýk yetiþtiriciliðini engellediði düþünülmek-tedir.

Bulanýklýk seviyesi yaz aylarýna doðru artýþ kay-detmekte ve Haziran ayýnda 4,73 NTU ile maksi-mum deðerine ulaþmaktadýr (Þekil 7).

Sularýn bulanýk oluþu, içinden geçen ýþýðý askýda maddelerin engellemesi nedeniyledir. Bulanýklýðýn nedeni ise su içinde askýda bulunan kil, silis, organik maddeler, mikroskobik organizmalar, çökebilir haldeki kalsiyum karbonat, alüminyum hidroksit, demir hidroksit veya benzer maddelerden ileri gelir. Bunlar, kolloid büyüklüðünden, iri taneciklere kadar deðiþik tane büyüklüklerinde olabilir (Sam-sunlu 1999). Nitekim yoðun su kültürleri su kalite-sini besi maddesi artýþý, bentik zenginleþme, organik madde artýþý ve bakteriyel deðiþimleri kapsayan bir çok yol ile etkiler (Boaventura ve ark. 1997). Analiz sonuçlarýna bakýldýðýnda kafeslerde Haziran ayýna kadar bulanýklýk deðerlerinde artýþ gözlenmektedir. Sıcaklık Değişimi 0 5 10 15 20 25 30 35 Aylar Sı ca kl ık ( C ) 1995 1996 2000 1995 12 16 25 25 25 28 1996 12 15 21 26 28 28 2000 11 16 22 29 30 31

Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos

Þekil 3. Kafeslerde üretim öncesi ve sonrasýnda

belirle-nen sýcaklýk deðiþimi. İletkenlik Değişimi 0 100 200 300 400 500 Aylar İl et ke nl ik ( m ic ro S/ cm ) 1995 1996 2000 1995 340 332 362 354 349 340 1996 357 370 365 330 305 338 2000 377 400 378 365 353 347

Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos

Þekil 4. Kafeslerde üretim öncesi ve sonrasýnda

belirle-nen iletkenlik deðiþimleri.

pH Değişimi 0,00 2,00 4,00 6,00 8,00 10,00 Aylar pH 19951996 2000 1995 7,32 7,15 7,55 7,53 7,56 8,50 1996 8,27 8,48 8,50 7,60 7,88 7,96 2000 8,21 8,50 8,70 8,75 8,75 8,96 Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos

Þekil 5. Kafeslerde üretim öncesi ve sonrasýnda

belirle-nen pH deðiþimleri. Çözünmüş Oksijen Değişimi 0,00 2,00 4,00 6,00 8,00 10,00 12,00 Aylar Ç öz . O ks ije n (m g/ l) 1995 1996 2000 1995 8,60 7,90 7,00 6,98 7,10 7,40 1996 9,60 9,90 7,30 7,10 7,10 7,50 2000 7,20 6,37 5,40 4,05 3,00 2,07 Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos

Þekil 6. Kafeslerde üretim öncesi ve sonrasýnda

(6)

Bu aylarda alabalýk üretimi devam ettiðinden, artýþ sebebinin ortamda kalan yemden kaynaklandýðý tahmin edilmektedir. Yemleme yapýlmayan yaz aylarýnda ise su seviyesindeki düþüþe raðmen, bula-nýklýk deðerinde azalma kaydedilmiþtir.

Toplam fosfor deðeri 2,37 mg/L ile ortam IV. sýnýf kaynak özelliði göstermektedir (Þekil 8).

Balýklar fosforu yiyeceklerinden almalýdýrlar. Çünkü doðal sularda düþük konsantrasyonlarda fos-fat bulunur. Fazla fosfor seviyeleri tatlý su ortamýnda birtakým sorunlar oluþturur. Gökkuþaðý alabalýðý kültüründe fosfor girdisi fekal ve metabolik atýk ürünlerinden kaynaklanýr (Coloso ve ark. 2001).

Azot ve fosfor çok miktarda mevcut olduðunda, alg üretiminde aþýrý çoðalma þeklinde büyümeye neden olur. Azot ve fosforun suda sýnýrlý miktarlarda bulunmasý halinde alg çoðalmalarýnýn olmadýðý belirlenmiþtir. Tehlikeli seviyedeki yüklere ulaþýlmasý halinde, göl ötrofik duruma geçer (Sam-sunlu 1999). Bu durumda N/P oraný 15/1 deðerinin üzerinde belirlenir. 15/1 seviyesi, ulaþmasý halinde gölün ötrofik duruma geçeceði deðerlerdir (Karpuz-cu 1991).

Nitrat konsantrasyonu açýsýndan ortalama 9,20 mg/L deðeri ile ortam yaklaþýk II. sýnýf bir kaynak özelliði göstermektedir.

NH3› NO2› NO3dönüþümünün belli aþamalarý belirli bir zaman geçtikten sonra oluþabileceðinden suda amonyak (NH3) bulunmasý taze kirlenme, do-layýsýyla su kalitesi açýsýndan sakýncalý bir durumun

olduðunu, nitrat (NO3) bulunmasý ise muhtemelen daha az sakýncalý olmakla birlikte olumsuz bir duru-mun olduðunu iþaret etmektedir (Samsunlu 1999). Kafeslerde, baþta nitrat konsantrasyonu düþük seviyelerde iken, üretim döneminde artýþ göster-miþtir (Þekil 9). Genelde bahar aylarýndan Haziran ayýna girerken yine bir artýþ olmakta ve bu ayýn ortalarýnda maksimum deðerine ulaþmaktadýr. Ortamda balýk bulunmayan yaz aylarýnda ise tekrar azalýþ eðilimi kaydedilmektedir.

Nitrit konsantrasyonu 0,07 mg/L ile ortam IV. sýnýf kaynak durumundadýr.

Fitoplanktonlar tarafýndan kullanýlmayan amonyum hýzlý bir biçimde yükseltgenerek nitrite ve daha sonra nitrata dönüþür. Sulardaki nitrat ve nitritin asýl kaynaðýný, organik maddeler, azotlu güb-reler ve tabiattaki bazý mineraller teþkil etmektedir. Bu iyonlarýn yüksek miktarda bulunmasý sularýn kirlenmiþ olduðunun bir belirtisidir (Yaramaz 1992). Alabalýklardan önce ortamda nitrit konsantrasyonu 0 (sýfýr) olduðu halde, 2000 yýlýnda ortalama deðer 0,07 mg/L olarak belirlenmiþtir (Þekil 10). Mart, Nisan, Mayýs aylarýnda ise nitrit konsantrasyonunun 0,1 mg/L seviyelerine ulaþmýþ olduðu göze çarpmaktadýr. Nitrat ile nitrit konsantrasyonu deði-þim grafikleri arasýndaki ters orantý bulunmaktadýr. Bu durum nitrat deðerlerinde artýþ görülen aylarda, nitrit deðerlerinde meydana gelen azalmadan kaynaklanmaktadýr.

Amonyak konsantrasyonu ortalama 1,29 mg/L ölçülmüþtür. Sucul organizmalar üzerinde amonya-Bulanıklık Değişimi 0,00 1,00 2,00 3,00 4,00 5,00 Aylar B ul an ık lık ( N T U ) 2000 2000 2,13 2,41 3,42 4,73 4,13 3,20 Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos

Þekil 7. Kafeslerde üretim sonrasýnda belirlenen aylýk

bulanýklýk deðiþimi. Fosfor Değişimi 0,00 0,50 1,00 1,50 2,00 2,50 3,00 3,50 4,00 4,50 Aylar T op la m F os fo r (m g/ l) 2000 2000 2,29 1,75 0,16 3,85 3,36 2,21 Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos

Þekil 8. Kafeslerde üretim sonrasýnda belirlenen aylýk

toplam fosfor deðiþimi.

Nitrat Değişimi 0,00 5,00 10,00 15,00 20,00 Aylar N itr at ( m g/ l) 1995 1996 2000 1995 0,00 6,20 1,77 0,00 0,00 4,00 1996 0,00 2,60 1,04 0,00 0,00 0,00 2000 9,10 13,30 9,10 15,40 5,20 3,10 Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos

Þekil 9. Kafeslerde üretim öncesi ve sonrasýnda

belirle-nen nitrat deðiþimleri. Nitrit Değişimi 0,00 0,05 0,10 0,15 Aylar N itr it (m g/ l) 1995 1996 2000 1995 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 1996 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 2000 0,120 0,102 0,120 0,022 0,015 0,026 Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos

Þekil 10. Kafeslerde üretim öncesi ve sonrasýnda

(7)

kýn toksik etkileri Handy ve Poxton (1993) tarafýn-dan 0,09-3,35 mg/L aralýðýndaki konsantrasyonlarda bildirilmiþtir (Porrello ve ark. 2003). Dolayýsýyla amonyak ortamda balýklar için toksik etki gösterebilecek düzeydedir. Nisan ayýnda 1,75 mg/L ile maksimum deðerine ulaþmýþtýr (Þekil 11). Amonyak, yoðun balýk tesislerinde üretilen toksik maddelerden birisidir ve bir yerden bir yere akýntý ile taþýnmasý durumunda büyük etkilere sahiptir (Ziemann ve ark. 1992). Amonyak, Gökkuþaðý ala-balýklarýnýn aminoasit metabolizmasý sonucunda oluþur. Diðer azot bileþikleri ve birçok artýk ürünler kan ile vücut hücrelerinden böbreðe taþýnýrlar ve dýþkýyla birlikte dýþarýya boþaltýlýrlar (Emre ve Kürüm 1990). Þekil 11’de anlaþýlacaðý üzere alabalýk üretiminden önce çok düþük olan amonyak sevi-yeleri 2000 yýlýnda belirgin þekilde artmýþtýr. Bu artýþta balýklarýn aminoasit metabolizmasý sonucu ortama salgýladýklarý amonyak konsantrasyonunun yükselmesinin etkili olduðu sanýlmaktadýr.

Sularda sülfür (S) daha çok sülfat (SO4) halinde bulunmaktadýr. Özellikle anaerobik ayrýþma so-nunda indirgenen kükürt, ikinci aþamada kötü kokulu ve zehirli bir gaz olan H2S'e dönüþür (Sam-sunlu 1999). Nitekim kafeslerden numune alýndýðý dönemde hafif bir çürük yumurta kokusu his-sedilmiþtir. Kafesler kýyýya yakýn sýð bir ortamda bulunduðu için yer yer anaerobik þartlarýn oluþtuðu düþünülmektedir. Göl ortamýnda balýk yetiþtirilme-den önceki yýllarda, sülfat konsantrasyonunda ö-nemli deðiþiklik görülmediði halde, üretim sýrasýnda sülfat seviyesinin Mart, Nisan, Mayýs aylarýnda azalma eðilimi gösterdiði, kafeslerde balýk bulun-mayan yaz aylarýnda ise sabit bir deðer aldýðý belir-lenmiþtir (Þekil 12).

Çalýþma alanýmýzda önceki yýllarda ölçülen fosfat konsantrasyonlarý 0 (sýfýr) seviyelerinde iken, üretim süresince ortalama 1,65 mg/L deðerine yükseldiði görülmüþtür. Ýncelenen göl ortamýnda balýk popu-lasyonunun yüksek olduðu Mart ve Nisan aylarýnda konsantrasyonda artýþ gözlenirken, yaz mevsimi baþlangýcýnda balýk populasyonunun azalmasýyla

ölçüm deðerlerinde düþüþ belirlenmiþtir (Þekil 13). Ortamda balýk yemi kullanýlmasýnýn ve balýklarýn besinini teþkil eden plankton ve su bitkilerinin büyümesinin sonucunda fosfat konsantrasyonunun arttýðý düþünülmektedir. Fosfat ötrofikasyona sebep olan önemli bir unsur olduðu için kontrol altýnda tutulmalýdýr.

Kimyasal oksijen ihtiyacý ortalama 8,08 mg/L seviyesinde olduðundan KOÝ bakýmýndan ortam I. sýnýf kaynak olarak deðerlendirilebilir.

KOI, çevre kirlenmesinde en çok kullanýlan kol-lektif parametrelerden birisidir. Kimyasal oksidas-yonda, maddenin biyolojik olarak ayrýþýp ayrýþma-dýðýna ve ayrýþma hýzýna bakýlmaksýzýn bütün or-ganik maddeler oksitlenir. Oksidasyon ortamýnda karbonlu organik maddeler CO2ve H2O'ya, azotlu organik maddeler ise NH3'a dönüþürler (Samsunlu 1999). KOÝ deðiþim grafiðinde (Þekil 14), yaz aylarýna doðru önemli yükseliþler görülmektedir. Özellikle balýk üretimine baþlanmasýyla birlikte, organik madde ve protein bakýmýndan zengin balýk yemi ve organizma atýklarý sebebiyle ortamdaki kimyasal oksijen ihtiyacýnýn büyük oranda arttýðý belirlenmiþtir. Dolayýsýyla üretimin gerçekleþtiði yýl ile önceki yýllar arasýnda KOÝ deðerlerinde büyük farklýlýk göze çarpmaktadýr.

Söz konusu parametreler içerisinde pH, toplam fosfor, amonyak, nitrit ve kýsmen de olsa nitrat seviyeleri ortamda kirlilik yükünü arttýrýcý yönde etki göstermekte ve sayýlan parametreler su kaynaklarý kalite sýnýfý olarak araþtýrma alanýný düþük kaliteli sýnýf statüsüne dönüþtürmektedir.

Laboratuar analizlerine dayanýlarak yapýlan yo-rumlara ek olarak; kafeslerin bulunduðu ortama dýþarýdan bakýldýðýnda gözle görülür bir kirlilik fark edilmektedir. Kafes dibinde, balýklar tarafýndan kullanýlamayan yemden ve balýklarýn metabolik faaliyetlerinden kaynaklandýðý tahmin edilen organik madde birikmesi, bunun sonucu olarak yosun miktarýnda artýþ gözlenmiþtir. Suyun rengi oldukça bulanýk durumdadýr. Kafeslerin yanýna yaklaþýnca anaerobik þartlarýn belirtisi olan koku hissedilmektedir. Ayrýca son aylarda ortamýn su sevi-Amonyak Değişimi 0,00 0,50 1,00 1,50 2,00 Aylar A m on ya k (m g/ l) 1995 1996 2000 1995 0,41 0,19 0,09 0,00 0,24 0,05 1996 0,00 0,00 0,00 0,00 0,07 0,00 2000 1,45 1,75 0,60 1,15 1,59 1,23 Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos

Þekil 11. Kafeslerde üretim öncesi ve sonrasýnda

belirle-nen amonyak deðiþimleri.

Sülfat Değişimi 0,00 10,00 20,00 30,00 40,00 Aylar Sü lfa t ( m g/ l) 1995 1996 2000 1995 36,70 34,30 36,70 35,65 35,50 35,50 1996 33,00 33,18 36,50 36,00 34,43 34,80 2000 36,50 15,60 12,70 31,60 31,60 30,30 Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos

Þekil 12. Kafeslerde üretim öncesi ve sonrasýnda

(8)

yesinin önemli oranda azalmasýnýn da kirlilik kon-santrasyonlarýnýn artýþýna neden olabileceði düþü-nülmektedir.

Bir nehir üzerinde yoðun bir alabalýk kültü-rünün etkisi, tesisin büyüklüðüne, iþletimine, üre-tilen atýklarýn yapýsý ve hacmine, su kütlesinin seyrelme ve kendini temizleme kapasitesine, nehir suyunun bakteriyolojik özelliklerine baðlýdýr (Boa-ventura ve ark. 1997).

Að kafeslerde balýk yetiþtiriciliði, kar amacý düþünüldüðünde oldukça avantajlý bir üretim þeklidir. Ancak bu faaliyetin üreticiler tarafýndan raðbet görmesi ve faaliyetin yaygýnlaþmasý duru-munda baraj gölünde özellikle kýyý kesimlerde su kalitesinde olumsuzluklarýn baþlayacaðý tahmin edilmektedir.

Farklý türler için alýcý sularda toplam azot ve fos-for deþarjlarýný deðerlendiren deðiþik çalýþmalar mevcuttur. Yiyecek kalitesinde ve beslenme

tekniklerinde denenmiþ iyileþtirmeler sebebiyle geç-miþ yýllarda, yapýlan yük tahminleri üzerinde daha düþük deðerler elde edilmiþtir (Tovar ve ark. 2000).

Oluþabilecek sorunlarýn çözümüne yönelik alýnabilecek tedbirler þu þekilde sýralanabilmektedir: -Ortamýn su kalite parametrelerinin analizleri periyodik olarak yapýlmalý, aylýk deðiþimler izle-nebilmelidir.

-Göl dibinin dinlendirilmesi, yani eski haline gelmesi için 2 yýl süreyle rotasyon uygulanarak kafes yerleri deðiþtirilmelidir.

-Tesis kurulacak bölgelerde su ortamýnýn taþýma kapasitesi ve su kalitesi belirlenmeli ve buna göre stok yoðunluðu saptanmalýdýr.

-Düzenli olarak ölü balýklar toplanarak kafes-lerden uzaklaþtýrýlmalýdýr.

-Yetiþtiriciliði yapýlan alabalýklarýn doðal ortama kaçmasý engellenmelidir (Emre ve Kürüm 1990). Fosfat Değişimi 0,000 0,500 1,000 1,500 2,000 2,500 3,000 3,500 Aylar Fo sf at ( m g/ l) 1995 1996 2000 1995 0,000 0,004 0,000 0,006 0,006 0,016 1996 0,000 0,000 0,000 0,000 0,000 0,000 2000 0,800 2,900 2,500 1,400 1,500 0,800 Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos

Þekil 13. Kafeslerde üretim öncesi ve sonrasýnda

belirle-nen fosfat deðiþimleri.

Kimyasal Oksijen İhtiyacı Değişimi

0,00 2,00 4,00 6,00 8,00 10,00 12,00 Aylar K O İ (m g/ l) 1995 1996 2000 1995 1,50 1,50 1,17 1,00 1,00 0,67 1996 2,17 1,83 1,50 1,83 2,17 2,00 2000 3,60 5,20 7,80 9,90 11,20 10,80 Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos

Þekil 14. Kafeslerde üretim öncesi ve sonrasýnda

belirle-nen KOÝ deðiþimleri.

KAYNAKLAR

Anonymous (1990) Su Kirlenmesi Ýle Ýlgili Hükümler. Resmi Gazete, 28 Þubat 1990, sayý 20447. Atay D (1993) GAP ve Çevre. Türkiye Çevre Vakfý, Ankara.

Boaventura R, Pedro AM, Coimbra J (1997) Trout for Effluents: Characterization and Impact on the Receiving Streams. Environmental Pollution 95, 379-387.

Coloso RM, Basantes SP, King K (2001) Effect of Dietary Phosphorus and Vitamin D3 on

Phosphorus Levels in Effluent from the Experimental Culture of Rainbow Trout (Oncorhynchus mykiss). Aquaculture 202, 145-161.

Çelikkale MS (1994) Ýçsu Balýklarý ve Yetiþtiriciliði. Cilt 1, Karadeniz Teknik Üniversitesi Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesi, Trabzon.

Emre Y, Kürüm V (1990) Havuz ve Kafeslerde Alabalýk Yetiþtiriciliði Teknikleri. Minpa Matbaacýlýk, Ankara.

Handy RD, Poxton MG (1993) Nitrogen Pollution in Marine Culture: Toxicity and Excretion of Nitrogenous Compounds by Marine Fish. Rev. Fish Biol. Fish. 3, 205-241.

Hartavi Þ (1998) Atatürk Baraj Gölünde Mevsimsel Alabalýk Yetiþtiriciliði. Yüksek Lisans Tezi, Harran Üniversitesi Fen Bilimler Enstitüsü Zootekni Anabilim Dalý, Þanlýurfa.

Karpuzcu M (1991) Çevre Kirlenmesi ve Kontrolü. Boðaziçi Üniversitesi Çevre Bilimleri Enstitüsü,. Koþ Matbaasý, Ýstanbul.

Porrello S, Ferrari G, Lenzi M (2003) Ammonia Variations in Phytotreatment Ponds of Land-based Fish Farm Waste Water. Aquaculture 219, 485-494.

Reinert RH, Hroncich JA (1994) Water Quality and Treatment. Pontius FW, McGraw-Hill, New York.

(9)

Samsunlu A (1999) Çevre Mühendisliði Kimyasý. SAM Çevre Teknolojileri Yayýnlarý, Ýstanbul. Sýnanmýþ AD (2001) Atatürk Baraj Gölünde Kurulan Balýk Üretim Ýstasyonunun Su Kalite Parametrelerinde Meydana Getireceði Deðiþikliðin ve Oluþturacaðý Kirlilik Yükünün Araþtýrýlmasý. Yüksek Lisans Tezi, Harran Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Çevre Mühendisliði Anabilim Dalý, Þanlýurfa.

Þafak N (1992) Su Ürünleri Planlamasý. Bilim ve Teknik, 25, 292, 41-42.

Tovar A, Moreno C, Manuel-Vez MP (2000) Environmental Imlications of Intensive Marine Aquaculture in Earthen Ponds. Marine Pollution Bulletin 40, 981-988.

Yaramaz Ö (1992) Çevre ve Su Kirliliði. Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi, Ege Ünv. Basýmevi, Bornova-Ýzmir.

Yüksel M (1997) Atatürk Barajý Göl Suyunun Balýk Yetiþtiriciliði Açýsýndan Fiziksel ve Kimyasal Parametrelerinin Tespiti. Yüksek Lisans Tezi, Harran Üniversitesi Zootekni Anabilim Dalý, Þanlýurfa.

Ziemann DA, Walsh WA, Saphore EG (1992) A Survey of Water Quality Characteristics of Effluent from Hawaiian Aquaculture Facilities. Journal of World Aquaculture Society 23, 180-191.

Şekil

Tablo 1. 1995-1996 yýllarýna ait Atatürk Baraj Gölü analiz sonuçlarý.
Tablo 2. Balýk kafeslerinde üretim yapýlan aylardaki analiz sonuçlarý.

Referanslar

Benzer Belgeler

KOAH ve solunum yetmezliği ile birlikte olan 23 hastanın alındığı başka bir çalış- mada, hastalara %28 oksijen verilmiş ve PaCO 2 17 hastada ortalama 4 mmHg artmıştır..

Nazal kanül Vital bulguları normal hasta Basit yüz maskesi. Rezervuar

çatal mevkiindeki ana tahliye kanalında ortaya ç ıkan toplu ballık ölümlerinin yöredeki çiftçileri tedirgin etmesi üzerine yapılan ilk incelemelere göre balık ölümlerine

Stenotermal olarak adlandırılan bu türlerden biri olan Neisseria gonorrhoeae, minimum 30 o C, maksimum 38 o C arasındaki sıcaklık değerlerinde

Isı değişikliklerine uyum becerisinde görülen değişiklikler: Bu beceri, sıcak ortamda daha rahat çalışılmasına olanak veren fizyolojik adaptasyonları

Turbo4bio ® atık su arıtma tesisi gelişmiş, yüksek yoğunluklu, düşük maliyetli sulu çamur havalandırma sistemidir.. Ekolojik mühendislik tesisi tamamen

Yürütülen bu çalışmada, Van merkez ve ilçelerinde (Erciş, Özalp, Saray, Muradiye, Çaldıran, Gürpınar, Gevaş ve Edremit) bulunan kuyu, dere, kaynak/çeşme,

Teneffüs Edilmesi : Uzun müddet yüksek konsantrasyonlarda maruz kalınmaması şartıyla atmosfer basıncında, yüksek safiyetteki oksijen toksik değildir.. % 75